07-03-2006, 23:08 | #2 |
Ağaç Dostu
|
Bilimsel adı silybum marianum, yöresel adları devedikeni tohumu, akkız, deve kengeri, kengel, kıbbun, meryem ana dikeni, sütlü kengel, şevkülmeryem, uslu kenger olan bitki, karaciğeri tüm zehirli ve zararlı maddelerden arındırır, karaciğer hücrelerinin yenilenmesini (regenerasyon) destekler, en ağır karaciğer hastalıklarında bile gönül rahatlığı ile kullanılabilir. Bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. Kullanım biçimi: Havanda hafifçe ezilmiş 1 tatlı kaşığı dolusu tohum, orta boy 1 su bardağı dolusu kaynar suyla haşlanır, üstü kapalı olarak 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 3 bardak taze demlenmiş çay, sabah aç karnına, öğlen yemeğinden yarım saat önce ve yatmadan yarım saat önce birer bardak olmak üzere, soğutulmadan ve yudumlanarak içilir Alıntı : http://bitkiler.anneminmutfagi.biz/tip.php?tipid=225 Düzenleyen malina : 09-03-2006 saat 10:54 |
08-03-2006, 14:57 | #4 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
21-03-2006, 05:58 | #6 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-03-2006
Mesajlar: 11
|
30 150 cm boyunda kurak ve çakıllı arazilerde 700 m rakıma kadar yetişmektedir.çiçekleride temmuz ağustos ayında açar bildiğim bu kadar yararlı olabildiysem ne mutlu |
26-10-2006, 18:16 | #7 |
agaclar.net
|
Karaciğer Dostu Meryemana Dikeni (Silybum marianum-Carduus marianus) Dünya üzerindeki bitkilerin yaklaşık 20.000 türü tıbbi amaçlı kullanılır. Türkiye’de yetişen 8500 türden sadece 500 kadarı tedavide kullanılıyor. Bizimde kısaca bahsedeceğimiz Meryemana Dikeni Tohumları hemen hemen 2000 yıldır karaciğer problemleriyle ilgili olarak kullanılan bir bitki olup modern araştırmalar ve çalışmalar sonucunda karaciğer hastalıkları üzerine olumlu etkisinin ispatlanmış olması geleneksel bilgilerin de doğru olabileceğinin çok ilginç bir örneğidir. Şimdi Meryemana Dikeni(Silybum marianum) Bitkisinin doğadaki yerini ve insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında neler yapabildiğini öğrenmek üzere sizlerle bu bitkiyi baş başa bırakıyorum. MERYEMANA DİKENİ DROG ADI: Herba Cardui mariae LATİNCE: Silybum marianum, Carduus marianus İNGİLİZCE: St. Mary’thistle ALMANCA: Mariendisten FRANSIZCA: Chordonmarie FARSÇA: Eşterhar ARAPÇA: Şevkel-cemel, el-lehlah DİĞER İSİMLERİ: Deve dikeni, Akkız, Kenger otu, Akdiken… TARİHÇESİ: Bu bitki Almanya’da Meryemana’yı andıran bir dinsel sembol olarak görüldüğü için ona bu isim verilmiştir. Kızılderililer ise bu bitkiye Deve Dikeni, Kutsal Diken, Okunmuş Diken olarak adlandırmışlardır. Meryemana dikeni tohumları yaklaşık olarak 2000 yıldır karaciğer hastalıkları ile ilgili olarak kullanılan bir bitkidir ve bu bitki ile ilgili araştırmalar yaklaşık 30 yıl önce 1958’de başladı. 10 yılın sonunda ise Münih üniversitesinden H.Wagner başkanlığındaki bir araştırma grubu silymarin olarak bilinen bir bileşiği tohumlarından ayırmayı başardılar. Meryemana Dikeni tohumları %4–6 oranında silymarin içermesine rağmen günümüzde Amerika’da üretilen yoğunlaştırılmış Meryemana Dikeni ekstreleri %70–80 oranında Silymarin içermektedir. MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ: Bitki 1–1.5m yüksekliğinde gövdesi köşeli seyrek tüylü1-2- yıllık otsu bir bitkidir. Çiçekleri; baş şeklinde olup bir arada toplu görünümündedir. Meyveleri ise 7mm kadar uzunlukta esmer renkli uç kısımlarında 15mm kadar uzunlukta düşücü ve beyaz renkli bir tüy demeti bulunur. Rozet yapraklar kalsiyumkarbonat birikmesinden dolayı beyaz renklidir. Tohumu ise; koyu renkli oval farklı yüzeylerden oluşmuştur ve 6mm uzunluğundadır. BİTKİNİN TARIMI VE YETİŞTİRİLMESİ: Meryemana Dikeni Akdeniz ülkeleri, Güney Rusya ve Kuzey Afrika’da yaygın olmasıyla birlikte ülkemizde Ege ve Marmara bölgelerinde sıkça görülmektedir. Bu bitki her türlü toprağa uyum sağlar fakat istenilen boya gelmesi amaçlanırsa zengin humusa gereksinim duyduğunun bilinmesi gerekmektedir. Bitkinin çoğaltılması için; tohumu ilkbahar sonunda veya sonbaharda şaşırtılmak üzere saksıya ekilmesi gerekmektedir. Ilık iklimlerde kendi kendine dökülen tohumlardan da çıkıp büyür. Limonluklarda ya da bitki örtüsü içinde ilkbahar başında da yetiştirilmeye başlanabilir. Meryemana Dikenini yetiştirmek için 75cm aralıklarla seyreltilir ya da şaşırtılır. Evde yetiştirmeye müsait bir bitki değildir. Bu Bitkiden ürün almak için; toplama yöntemi geçerlidir fakat kökünü elde etmek için ikinci yılında kazılarak yapılması gerektiği bilinmelidir. KİMYASAL ÖZELLİKLERİ: Bu bitkinin bileşiminde karaciğeri koruyucu etken maddeler ve kendine has diğer maddeler bulunmaktadır. Bunlar; flavonolignandan meydana gelen silymarin, taxifolin, quarcetrin, albumin, müsilaj, sabit yağ ve acı maddelerdir. Meryemana Dikeni ekstreleri %70–80 silymarin içermesinden dolayı antioksidan etki göstererek karaciğerin serbest radikallerinin zararlarından korur. Aynı zamanda karaciğer hormonlarının ilaçların ve kimyasalların detoksifikasyonundan sorumludur. Tohumları; %25–30 sabit yağ, nişasta, tanen, silymarinler ki bunlar: silybin, silydianin ve slychristin içermektedir. Silymarin bileşiklerinin karaciğer hücrelerinde ribozomal RNA moleküllerini sitimüle ederek protein sentezini arttırdığı sanılmaktadır. Aynı preparatlar mantar zehirlenmelerinde amonitin ve pholloidin alkoloidlerinin karaciğerde zehir etkisini önleyici olarak da kullanılmaktadır. Meryemana Dikeni bitkisinde bu maddeler yanında, tyramin, flavonid, histamin, reçine, âmine, albümin, agmatin maddeleri de bulunmaktadır. TIBBİ ETKİLERİ: Bu bitki üzerinde yapılan klinik araştırmalar ve deneyler sonucu içerisindeki kimyasal maddelerin vücudumuzun ikinci büyük organı olan karaciğer hastalık ve problemlerinde tedavi olarak ve de karaciğeri kuvvetlendirici amaçlı kullanabilineceğini açıkça ortaya koymuştur. Önceleri sadece Almanya’da daha sonra ise Avrupa’nın birçok ülkesinde araştırmalar sonucu görülmüştür ki kronik hepatiti yani karaciğer iltihabı dâhil, aşırı alkol ve bazı ilaçların neden olduğu kolonjit (safra yolu iltihabı) ve sirozda da bu bitkide bulunan maddelerin oldukça etkili olduğu saptanmıştır. Karaciğer vücudumuzun kimyasal fabrikası gibi çalışarak sağlığımızın sürdürülmesinde önemli rol oynar. Yağların yakımı ve parçalanması için gerekli safrayı üretir. Kanımızdaki nikotin, alkol ve karbonmonoksit gibi zehirleri zararsız hale getirir. Karaciğer aynı zamanda A, D, E ve K vitaminlerin de depolandığı yerdir. Meryemana Dikeni tüm karaciğer fonksiyonlarını destekler ve yeni karaciğer hücrelerinin oluşmasında yardımcı olur. Bu bitkinin içeriğindeki silibin maddesi aynı zamanda kuvvetli bir antioksidan olup sigara, alkol ve kirli hava ile alınmış olan zehirli maddeleri oksidatif zarar sonucu üretilen serbest radikalleri etkisiz hale getirir. Silymarin aynı zamanda iyi bir kan temizleyici olup psoniasiz yani; sedef hastalığı içinde faydalıdır. Karaciğerin temel görevlerinde olan infilitrasyon (filtre etme) özelliğinden dolayı sedef hastalığı ile ilişkisi vardır. Sedef hastalığının diğer bir nedeni de leukotrienelerin fazla hücre oluşumunu engellemesidir. Silymarin karaciğer hormonlarının, ilaçların ve kimyasallarının süzülüp temizlenmesinden sorumlu glutathione maddesinin oranı %35’in üzerine çıkmaktadır. Silymarin karaciğere zarar veren leukotrieneler için kuvvetli bir engelleyici olduğu gibi karaciğere karşı koruyucu etkisi birçok deneysel ve klinik çalışmalarla ispatlanmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda silymarinin siroz, kronik hepatit, karaciğerin yağ infilitrasyonu, hamilelikte safra akımının kesilmesi, cholongitis yani; safra kanalları iltihabı ve pericolongitis ( safra kanalları çevresindeki doku ve oluşumlarının iltihabı) gibi birçok karaciğer hastalığı üzerinde pozitif etkisi olduğu da gösterilmiştir. Ayrıca silymarin maddesi karaciğer zehirlenmelerinde özellikle amonitha phalloides ile olan mantar zehirlenmelerinde çok etkilidir. Etken bileşik silymarin karaciğerin hücre çekirdeğinde polimeraz A’nın aktivitesini sitimüle eder ve karaciğer rejenerasyonu (yenileme) kabiliyetini arttırır. Bu bitki droğunun antihepatitoksik etkisi yanında kologog etkisi de vardır. Bunların yanında antidepresan (sakinleştirici) etkisi de görülmektedir. REÇETELER: Karaciğer yetersizliği: Bitkinin içeriğindeki silymarin maddesi karaciğer tedavi edicidir. Bu nedenle bitki ve ya tohumları kaynatılıp soğuk olarak içilebilir. Eğer tatlandırılmak istenirse bir miktar bal kullanılabilir. Zehirlenmelerde: Meryemana dikeni kaynatılır süzülerek içilir. Hepatit (Sarılık): Meryemana dikeni ayrık otu köküyle beraber kaynatılır soğutulmuş olarak içilir. Tatlandırıcı olarak bir miktar bal kullanılabilir. Mide güçlendirici: Meryemana dikeni bitkisinin tohumları ezilerek sirkenin içine atılır.20 gün bekledikten sonra kullanılabilir. Ateş düşürücü, idrar arttırıcı, romatizma ağrılarını azaltıcı: 15g meryemana dikeni 100g suda haşlanır ve bu hazırlanan preparattan bir bardak içilerek tedavide kullanılır. Safra arttırıcı: Bir miktar meryemana dikeni tohumları suda haşlanır ve elde edilen preparat içilerek kullanılabilir. Kum dökücü olarak: 25g halis meryemana dikeni suyu ile yeteri miktarda badem yağı karıştırılır. Elde edilmiş olan preparat içilir. UYARILAR: Araştırmalar sonucu şikâyetlere göre tedavi amaçlı kullanılan preparatların yan etkilerinin olmadığı açıklanmaktadır fakat kesinlikle doktorunuza başvurmadan ve profesyonel bir yardım almadan kullanmayınız! Nitrojence yani azotça zengin özellikle kimyasal gübre kullanılmış toprakta yetişen bitkiler tedavi amaçlı ilaç olarak kullanmayınız. Sağlıcakla... Çiğdem TÜRCAN Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Teknikeri KAYNAKÇA: 1. BREMNES Lesley, Çeviren: EBCİOĞLU Nejat / Şifalı Otlar Cep Ansiklopedisi 2. ÖZER Mustafa / Tabiat Eczanesi/ Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi, cilt 1-2 Akit Gazetesi, Kütahya, 1998. 3. ZEYBEK Necmettin (Prof. Dr.), ZEYBEK Ulvi (Doç. Dr.) / Farmasötik Botanik/ Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, İzmir, 1994 4. DEMİRHAN ERDEMİR Ayşegül (Prof. Dr.) / Şifalı Bitkiler Doğal İlaçlarla Geleneksel Tedaviler/ Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi 5. ACARTÜRK Reyhan; Şifalı Bitkiler Flora ve Sağlığımız, Karşıyaka, İzmir, 1996. 6. bitkiterapi.net 7. sifalibitki.com 8. bitkiselsifa.com KAYNAK |
15-06-2007, 18:30 | #8 |
Ağaç Dostu
|
İki yıl önce Temmuz civarında eşim elinde kocaman bir torba Deve Dikeni ile gelmişti eve. İçinde Silymarin var diye. Bir süredir internette tüm yazılanları bulup okumaya çalışıyorum. Bazı yerlerde Şevketi Bostan olarak da adlandırılmış. Bazı türlerinin zararlı olduğu yazılmış. Şu an artık tam zamanı ve ben bu bitkiyi bir şekilde kullanmak istiyorum. O yüzden de her yerde gördüğümüz diken olup olmadığını anlamaya çalışıyorum. İnternette bulduğum resimleri ekliyorum. Hepsi birbirine benziyor. Hepsi aynı tür müdür? |
02-09-2007, 21:27 | #10 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 31-08-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 4
|
Bu bitkilerden istanbul çevresinde bu mevsimde nerede bulabilirim acaba? Bulamazsam eğer kurutulmuş olarak edinmem mümkün mü? eczanede satılan **** hap şeklinde olanlar ruhsuz gibi geliyor. |
22-06-2009, 21:33 | #11 |
Ağaç Dostu
|
bana dedem bir anısını anlattı şöyleki köye gelen biçerciler ona arsada yabani yetişen deve dikenlerini göstererek muğla taraflarında sırf bu bitkiden dikilmiş bir tarlayı biçerle biçmek için bayağı yüklü bir ücret aldıklarını anlatmışlar. Eskişehirde yabani olarak haddinden fazla zaten var bunlardan ayrıca babam bu deve dikenleri tam yeşilken yapraklarıyla biçip sonra bilhasla atlara verirlermiş kuruyunca. |
27-08-2009, 17:38 | #12 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 17-08-2009
Şehir: KONYA
Mesajlar: 18
|
konyada kırlarda ağustus ayında istediğiniz kadar bulabilirsiniz. |
27-08-2009, 20:35 | #13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 526
|
deve dikeni izmir ve ilçelerinde bol miktarda var. şefketi bostan farklı bitki bahar döneminde izmir pazrlarında satılır. meryem ana dikeni aktarlarda deve dikeni adıyla satılıyor. Şevket-i bostan (Scolymus hispanicus ) deve dikeni - meyem ana dikeni (Silybum marianum) |
12-04-2010, 16:23 | #14 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Eğer bulabilme olanağınız varsa..Devedikenini ayakkabınızla yarım yere yatırınız..Eldivenlerinizi giydikten sonra bıçakla gövdedeki yaprakları kesiniz..Temizlenmiş sap kısmını bıçakla kesip alınız..Sapların üzerindeki 2-3 mm.kadar kabuğu bıçakla kaldırarak sıyırıp atınız.. Geriye,içi boş olan salatalık lezzetine yakın bir kısım kalacaktır..Bunu ben her sene 15-20 gün çiğ olarak yiyorum.. İyi bir karaciğer kürüdür.Bunların bazı yörelerde yemeğinin veya salatasının yapıldığına da tanık oldum. |
18-12-2010, 17:38 | #15 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-12-2009
Şehir: Denizli
Mesajlar: 493
|
Silybum marianum bizim orada kahve olarak içiyorlardı eskiden şimdi doktorun yazdıgı hapları tercih ediyorlar :S |
18-12-2010, 18:26 | #16 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-12-2010
Şehir: izmir
Mesajlar: 7
|
devedikeni ile şevketi bostan ayrı türlerdir. ş.bostan genelde yüksek yerlerde yetişir. |
18-01-2011, 10:59 | #18 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-01-2011
Şehir: karaman
Mesajlar: 2
|
Merhaba; Yukarıdaki bilgiler kısmen doğrudur. Fakat bahsi geçen dikenin ülkemizde yabani cinsi olarak tanımlanabilen normları doğada yetişmektedir. Ege, Orta anadolu ve Akdeniz bölgesinde doğada yetişmektedir. buradaki handikap şudur. doğada bulunan cinsi malesef Asıl cinsleçok benzeşmesine rağmen etkileşimli değildir. Yani doğada yetişen deve dikeninin içerisinde Silimarin etken maddesi yoktur. Görünüşeri neredeyse aynıdır, fakat kesinlikle bulduğunuz şey meryemana dikeni değildir. Bunu İzmir ,Orta Anadolu ve Akdeniz bölgesinden topladığım bitkiler üzerinde yaptırdığım Analiz sonuçlarıyla ispatlayabilirim. Gezdiğim 100 e yakın aktarda bu ürüne rastladım fakat hiç kimse bana bu güne kadar içeriğinde silimarin bulunan meryemana dikeni tohumlarını veremedi. Tüm aktarlar bana içerinde silimarin bulunmayan, dağlardan toplanmış deve dikeni tohumlarını satmaya çalıştılar. Yani her görülen sakallı dedeniz olmayabiliyor. Asıl mesele şudur. Biz doğadan ne topluyoruz. Cevap sadece şu olabilir topladığınız bitki henüz çiçek açmamış haldeyse alt yaprakları sadece kaynatılıp içilince romatizmal ağrılara iyi geliyor. Ama meryemana dikeni için amaç bu değildir. Bu bitkinin amacı tohumlarından elde edilecek Silimarin özütüdür. Ben kendim 2 yıllık araştırma ve oldukça yüksek bir yatırımdan sonra Türkiyedeki ilk Silbiyum Marianum çiftliklerini oluşturdum. (40.000 m2) Ve bu bitkinin Türkçe ismide deve dikeni değil Meryemana Dikenidir. www.meryemanadikeni.com adresinden ulaşabilirsiniz. Bu konuyla ilgili ikinci mesele de şudur. Uzakdoğudan ithal gelen ürünler içesindede malesef neredeyse yok denilecek kadar az silimarin e rastladım. 2010 yılı içerinde ilk üretim sonuçlarını aldım analiz sonuçlarım beni dünyada ilk 5 üretici arasına sokacak kadar muhteşem. Ürettiğim tohumları almak için tarlama kadar gelip karşımda düğme bağlayan yabancılara da, beni dükkanından sahtekar diye kovan Aktar kardeşlerimede sonsuz teşekkür ederim. |
12-01-2012, 19:35 | #19 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-12-2011
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 17
|
Çalışmalarınız için sizi tebrik ederim. Merak ettiğim bir kaç husus var. Bu kadar uğraşım bayağı da yatırım yapmışsınız. Peki bu yatırımınızın karşılığını alabiliryor musunuz? Bu ürünü nerede, nasıl pazarlıyorsunuz. Doğrusu sizin yazdıklarınızı okuyuncaya kadar tarlalarda gördüğümüz devedikenlerinin silimarin içerdiğini düşünüyordum. Bir diğer merak ettiğim. Siz bu silimarin içeren tohumları nereden buldunuz. Ülkemizden mi, yurtdışından mı? Bu silimarin testlerini kolayca yaptırabileceiniz bir yer var mı ki? Teşekkürler. Alıntı:
|
|
22-10-2012, 18:23 | #20 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 22-10-2012
Şehir: ORDU
Mesajlar: 2
|
arkadaslar bu deve dıkenı **** coban cokertenı nerden temın edebılırım saygılar |
23-05-2013, 22:21 | #21 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
|
03-03-2016, 21:37 | #23 |
Ağaç Dostu
|
Deve dikeni ( biz kenker diyoruz) pazara gelmeye başladı. Köylüler temizleyerek bağ yapıyorlar 1,5 tl. ye aldım geçen hafta bağını. Haşlanmışını z.yağ-limon ve sarımsakla salata yapmak lazım, daha lezzetli ne olur dedirtiyor insana. |
14-11-2016, 13:21 | #25 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-06-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 7
|
Arkadaslar, aktardan deve dikeni tohumunu aldım ve toz haline getirdim. Sabahları içtiğim bir karısımın içine atıp içiyorum, yani haşlayıp çay olarak içmiyorum direk tozunu tüketmiş oluyorum. Bu sekilde de faydasını görürmüyüm? |
15-11-2016, 04:24 | #26 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 158
|
gorursunuz ancak ne gibi bir fayda bekliyorsunuz acaba? |
15-11-2016, 06:56 | #27 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-06-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 7
|
Görmek istediğim fayda; Karaciger koruyucu anlamında. Yogun ilaç kullanımı için karacigeri korumak. Bu anlamda fayda olur mu? |
15-11-2016, 08:10 | #28 |
Ağaç Dostu
|
Gayet güzel olur. Toz haline getirmekle siz onun hepsini alıyorsunuz. Tek sıkıntı madem kendiniz toz haline getirdiniz tohumları günlük yetecek kadar çekseydiniz. Tohum halinde canlı. Toz haline getirince fazla beklerse ilk günkü kadar faydalı olmayacaktır. Karaciğer için zerdeçal da kullanabilirsiniz. |
17-11-2016, 07:19 | #29 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-06-2012
Şehir: izmir
Mesajlar: 7
|
Alıntı:
Bahsettiğiniz konuya dikkat edeceğim, birdahakine yeteri kadarını toz haline getireceğim. |
|
|
|