View Single Post
Eski 26-10-2006, 18:16   #7
Mine Pakkaner
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Karaciğer Dostu Meryemana Dikeni (Silybum marianum-Carduus marianus)


Dünya üzerindeki bitkilerin yaklaşık 20.000 türü tıbbi amaçlı kullanılır. Türkiye’de yetişen 8500 türden sadece 500 kadarı tedavide kullanılıyor.

Bizimde kısaca bahsedeceğimiz Meryemana Dikeni Tohumları hemen hemen 2000 yıldır karaciğer problemleriyle ilgili olarak kullanılan bir bitki olup modern araştırmalar ve çalışmalar sonucunda karaciğer hastalıkları üzerine olumlu etkisinin ispatlanmış olması geleneksel bilgilerin de doğru olabileceğinin çok ilginç bir örneğidir.

Şimdi Meryemana Dikeni(Silybum marianum) Bitkisinin doğadaki yerini ve insan sağlığı üzerindeki etkileri hakkında neler yapabildiğini öğrenmek üzere sizlerle bu bitkiyi baş başa bırakıyorum.

MERYEMANA DİKENİ

DROG ADI: Herba Cardui mariae

LATİNCE: Silybum marianum, Carduus marianus

İNGİLİZCE: St. Mary’thistle

ALMANCA: Mariendisten

FRANSIZCA: Chordonmarie

FARSÇA: Eşterhar

ARAPÇA: Şevkel-cemel, el-lehlah

DİĞER İSİMLERİ: Deve dikeni, Akkız, Kenger otu, Akdiken…

TARİHÇESİ:
Bu bitki Almanya’da Meryemana’yı andıran bir dinsel sembol olarak görüldüğü için ona bu isim verilmiştir. Kızılderililer ise bu bitkiye Deve Dikeni, Kutsal Diken, Okunmuş Diken olarak adlandırmışlardır.

Meryemana dikeni tohumları yaklaşık olarak 2000 yıldır karaciğer hastalıkları ile ilgili olarak kullanılan bir bitkidir ve bu bitki ile ilgili araştırmalar yaklaşık 30 yıl önce 1958’de başladı. 10 yılın sonunda ise Münih üniversitesinden H.Wagner başkanlığındaki bir araştırma grubu silymarin olarak bilinen bir bileşiği tohumlarından ayırmayı başardılar.

Meryemana Dikeni tohumları %4–6 oranında silymarin içermesine rağmen günümüzde Amerika’da üretilen yoğunlaştırılmış Meryemana Dikeni ekstreleri %70–80 oranında Silymarin içermektedir.

MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ:
Bitki 1–1.5m yüksekliğinde gövdesi köşeli seyrek tüylü1-2- yıllık otsu bir bitkidir.
Çiçekleri; baş şeklinde olup bir arada toplu görünümündedir. Meyveleri ise 7mm kadar uzunlukta esmer renkli uç kısımlarında 15mm kadar uzunlukta düşücü ve beyaz renkli bir tüy demeti bulunur. Rozet yapraklar kalsiyumkarbonat birikmesinden dolayı beyaz renklidir. Tohumu ise; koyu renkli oval farklı yüzeylerden oluşmuştur ve 6mm uzunluğundadır.

BİTKİNİN TARIMI VE YETİŞTİRİLMESİ:
Meryemana Dikeni Akdeniz ülkeleri, Güney Rusya ve Kuzey Afrika’da yaygın olmasıyla birlikte ülkemizde Ege ve Marmara bölgelerinde sıkça görülmektedir.

Bu bitki her türlü toprağa uyum sağlar fakat istenilen boya gelmesi amaçlanırsa zengin humusa gereksinim duyduğunun bilinmesi gerekmektedir. Bitkinin çoğaltılması için; tohumu ilkbahar sonunda veya sonbaharda şaşırtılmak üzere saksıya ekilmesi gerekmektedir. Ilık iklimlerde kendi kendine dökülen tohumlardan da çıkıp büyür. Limonluklarda ya da bitki örtüsü içinde ilkbahar başında da yetiştirilmeye başlanabilir.

Meryemana Dikenini yetiştirmek için 75cm aralıklarla seyreltilir ya da şaşırtılır. Evde yetiştirmeye müsait bir bitki değildir.

Bu Bitkiden ürün almak için; toplama yöntemi geçerlidir fakat kökünü elde etmek için ikinci yılında kazılarak yapılması gerektiği bilinmelidir.

KİMYASAL ÖZELLİKLERİ:
Bu bitkinin bileşiminde karaciğeri koruyucu etken maddeler ve kendine has diğer maddeler bulunmaktadır. Bunlar; flavonolignandan meydana gelen silymarin, taxifolin, quarcetrin, albumin, müsilaj, sabit yağ ve acı maddelerdir.

Meryemana Dikeni ekstreleri %70–80 silymarin içermesinden dolayı antioksidan etki göstererek karaciğerin serbest radikallerinin zararlarından korur. Aynı zamanda karaciğer hormonlarının ilaçların ve kimyasalların detoksifikasyonundan sorumludur.

Tohumları; %25–30 sabit yağ, nişasta, tanen, silymarinler ki bunlar: silybin, silydianin ve slychristin içermektedir.
Silymarin bileşiklerinin karaciğer hücrelerinde ribozomal RNA moleküllerini sitimüle ederek protein sentezini arttırdığı sanılmaktadır. Aynı preparatlar mantar zehirlenmelerinde amonitin ve pholloidin alkoloidlerinin karaciğerde zehir etkisini önleyici olarak da kullanılmaktadır.

Meryemana Dikeni bitkisinde bu maddeler yanında, tyramin, flavonid, histamin, reçine, âmine, albümin, agmatin maddeleri de bulunmaktadır.


TIBBİ ETKİLERİ:
Bu bitki üzerinde yapılan klinik araştırmalar ve deneyler sonucu içerisindeki kimyasal maddelerin vücudumuzun ikinci büyük organı olan karaciğer hastalık ve problemlerinde tedavi olarak ve de karaciğeri kuvvetlendirici amaçlı kullanabilineceğini açıkça ortaya koymuştur.

Önceleri sadece Almanya’da daha sonra ise Avrupa’nın birçok ülkesinde araştırmalar sonucu görülmüştür ki kronik hepatiti yani karaciğer iltihabı dâhil, aşırı alkol ve bazı ilaçların neden olduğu kolonjit (safra yolu iltihabı) ve sirozda da bu bitkide bulunan maddelerin oldukça etkili olduğu saptanmıştır.

Karaciğer vücudumuzun kimyasal fabrikası gibi çalışarak sağlığımızın sürdürülmesinde önemli rol oynar. Yağların yakımı ve parçalanması için gerekli safrayı üretir. Kanımızdaki nikotin, alkol ve karbonmonoksit gibi zehirleri zararsız hale getirir. Karaciğer aynı zamanda A, D, E ve K vitaminlerin de depolandığı yerdir. Meryemana Dikeni tüm karaciğer fonksiyonlarını destekler ve yeni karaciğer hücrelerinin oluşmasında yardımcı olur. Bu bitkinin içeriğindeki silibin maddesi aynı zamanda kuvvetli bir antioksidan olup sigara, alkol ve kirli hava ile alınmış olan zehirli maddeleri oksidatif zarar sonucu üretilen serbest radikalleri etkisiz hale getirir.

Silymarin aynı zamanda iyi bir kan temizleyici olup psoniasiz yani; sedef hastalığı içinde faydalıdır. Karaciğerin temel görevlerinde olan infilitrasyon (filtre etme) özelliğinden dolayı sedef hastalığı ile ilişkisi vardır. Sedef hastalığının diğer bir nedeni de leukotrienelerin fazla hücre oluşumunu engellemesidir.

Silymarin karaciğer hormonlarının, ilaçların ve kimyasallarının süzülüp temizlenmesinden sorumlu glutathione maddesinin oranı %35’in üzerine çıkmaktadır. Silymarin karaciğere zarar veren leukotrieneler için kuvvetli bir engelleyici olduğu gibi karaciğere karşı koruyucu etkisi birçok deneysel ve klinik çalışmalarla ispatlanmıştır. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalarda silymarinin siroz, kronik hepatit, karaciğerin yağ infilitrasyonu, hamilelikte safra akımının kesilmesi, cholongitis yani; safra kanalları iltihabı ve pericolongitis ( safra kanalları çevresindeki doku ve oluşumlarının iltihabı) gibi birçok karaciğer hastalığı üzerinde pozitif etkisi olduğu da gösterilmiştir.

Ayrıca silymarin maddesi karaciğer zehirlenmelerinde özellikle amonitha phalloides ile olan mantar zehirlenmelerinde çok etkilidir. Etken bileşik silymarin karaciğerin hücre çekirdeğinde polimeraz A’nın aktivitesini sitimüle eder ve karaciğer rejenerasyonu (yenileme) kabiliyetini arttırır. Bu bitki droğunun antihepatitoksik etkisi yanında kologog etkisi de vardır. Bunların yanında antidepresan (sakinleştirici) etkisi de görülmektedir.

REÇETELER:
Karaciğer yetersizliği: Bitkinin içeriğindeki silymarin maddesi karaciğer tedavi edicidir. Bu nedenle bitki ve ya tohumları kaynatılıp soğuk olarak içilebilir. Eğer tatlandırılmak istenirse bir miktar bal kullanılabilir.

Zehirlenmelerde: Meryemana dikeni kaynatılır süzülerek içilir.

Hepatit (Sarılık): Meryemana dikeni ayrık otu köküyle beraber kaynatılır soğutulmuş olarak içilir. Tatlandırıcı olarak bir miktar bal kullanılabilir.

Mide güçlendirici: Meryemana dikeni bitkisinin tohumları ezilerek sirkenin içine atılır.20 gün bekledikten sonra kullanılabilir.

Ateş düşürücü, idrar arttırıcı, romatizma ağrılarını azaltıcı: 15g meryemana dikeni 100g suda haşlanır ve bu hazırlanan preparattan bir bardak içilerek tedavide kullanılır.

Safra arttırıcı: Bir miktar meryemana dikeni tohumları suda haşlanır ve elde edilen preparat içilerek kullanılabilir.

Kum dökücü olarak: 25g halis meryemana dikeni suyu ile yeteri miktarda badem yağı karıştırılır. Elde edilmiş olan preparat içilir.

UYARILAR:
Araştırmalar sonucu şikâyetlere göre tedavi amaçlı kullanılan preparatların yan etkilerinin olmadığı açıklanmaktadır fakat kesinlikle doktorunuza başvurmadan ve profesyonel bir yardım almadan kullanmayınız!

Nitrojence yani azotça zengin özellikle kimyasal gübre kullanılmış toprakta yetişen bitkiler tedavi amaçlı ilaç olarak kullanmayınız.

Sağlıcakla...

Çiğdem TÜRCAN
Tıbbi ve Aromatik Bitkiler
Teknikeri

KAYNAKÇA:
1. BREMNES Lesley, Çeviren: EBCİOĞLU Nejat / Şifalı Otlar Cep Ansiklopedisi
2. ÖZER Mustafa / Tabiat Eczanesi/ Şifalı Bitkiler Ansiklopedisi, cilt 1-2 Akit Gazetesi, Kütahya, 1998.
3. ZEYBEK Necmettin (Prof. Dr.), ZEYBEK Ulvi (Doç. Dr.) / Farmasötik Botanik/ Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi, İzmir, 1994
4. DEMİRHAN ERDEMİR Ayşegül (Prof. Dr.) / Şifalı Bitkiler Doğal İlaçlarla Geleneksel Tedaviler/ Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi
5. ACARTÜRK Reyhan; Şifalı Bitkiler Flora ve Sağlığımız, Karşıyaka, İzmir, 1996.
6. bitkiterapi.net
7. sifalibitki.com
8. bitkiselsifa.com

KAYNAK

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön