agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Bitki Dünyası > Tıbbi, ıtri, boyar, aromatik bitkiler
(https)




Beğeni Düzeni11Beğeniler
  • 2 Gönderen pria
  • 3 Gönderen pria
  • 1 Gönderen pria
  • 1 Gönderen hberbul
  • 4 Gönderen pria

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 06-12-2010, 17:05   #1
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Çörek otu (Nigella sativa)

Çörek otu, 100'ün üzerinde değerli besin maddesi içermektedir. Takriben yüzde 21 protein, yüzde 38 karbonhidratlar ve yüzde 35 bitkisel yağlardan oluşmaktadır. İçeriğindeki aktif maddeler, nigellon, thymoquinon ve yenilebilir yağlardır. Diğer maddeler ise, linoleik asit (Omega-6, Omega-3), oleik asit, palmitik asit, kalsiyum, sodyum, potasyum, demir, çinko, bakır, magnezyum, selenyum, fosfor, vitamin A, vitamin B, vitamin B2, niasin ve C vitaminidir.

Çörek otu, Orta Doğu ülkeleri arasında birçok derdin dermanı olduğu için 'Habbat Al Barakah' ya da 'Kutsanmış Tohum' olarak bilinir. Binlerce yıldır Orta Doğu, Asya ve Afrika'da kullanıldığı gibi günümüzde Amerika ve Avrupa'da da kullanılmaktadır. İçinde Omega-3 ve Omega-6 ihtiva eden yüzde 50-60 oranında temel yağ asidi vardır. Bunlar, bağışıklık sistemini alerji ve enfeksiyonlara karşı güçlendirip dengeleyerek kronik hastalıklara karşı korumaya yardımcı olmaktadır.

Prof. Dr. Mehmet Musa Özcan

http://www.gercekgundem.com/?p=334715

Not:Bu değerli tohumu kullanırken bekletilmeden tüketrmelidir.Çünkü,dövülüp ezildiğinde içinde bulunan yağlar çok çabuk bozulmaktadır.
Öğütüldükten sonra sonra kullanırım diye bekletilmemelidir.


Çörekotu üzerine çok geniş bilgi bulabileceğiniz bir site:
http://www.coreklen.com/2009/08/core...faydalari.html
http://www.coreklen.com/2009/04/core...gorusleri.html
http://www.coreklen.com/2008/03/core...faydalari.html


Düzenleyen gece : 06-12-2010 saat 20:04 Neden: Başlığa bilimsel adı eklendi, bitişik yazılmış olan adı ayrıldı, italikle işaretlenen yazım hataları düzeltildi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-12-2010, 17:28   #2
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Bir onkolog okurum, her gün mutlaka bir çay kaşığı çörek otu yememi öneriyor. Çörek otunu çocukluğumdan beri çok severim; ama şimdiye kadar sadece tuzlu kurabiye ve poğaçaların üzerine konmuşsa yerdim. Hatta kurabiyeleri bırakıp, üzerindeki çörek otlarını tırtıklardım. Sabah kahvaltımızın değişmezi haline gelen mercanköşklü domates salatamızın üzerine birkaç gündür 2-3 çay kaşığı çörek otu da ekliyorum. Harika oluyor. Hararetle tavsiye ederim.


''Kanseri nasıl yendim'' kitabının ve aynı zamanda MİLLİYET Gazetesi yazarı Meral TAMER:

http://www.milliyet.com.tr/kanser-ko...46/default.htm


Düzenleyen gece : 06-12-2010 saat 20:07 Neden: İtalik ile işaretlenen yazım düzeltmeleri yapıldı.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-12-2010, 17:09   #3
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-11-2010
Şehir: İstanbul-Balıkesir
Mesajlar: 1,733
ne kadar yararlıymış bu çörek otu. ev yapımı çatalın vazgeçilmezidir benim için

furkan yıldız Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 13-04-2011, 21:11   #4
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Prof.Dr.Metin Özata:
http://www.tavsiyeediyorum.com/makale_2949.htm

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-08-2011, 17:07   #5
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Çörekotu Nasıl Yenmeli

Bilim adamları 5000 kronik ( Müzmin) hastalığa karşı bitkilerle tedavi imkanlarını araştırmaktadır, bu
bitkilerin başında da çörekotu gelmektedir. Kimyasal-sentetik ilaçların kronik hastalıkların tedavisinde
kullanılması düşünülmemektedir, bunda tedavi edici özelliklerinin bulunmaması ve yan ( stenmeyen,
zararlı) etkilerinin çok fazla oluşu rol oynamaktadır. Çörekotu sarımsakla birlikte yendiğinde bağışıklık
sistemini güçlendirmekte ve vücudun kendi kendisini kolayca savunmasına zemin hazırlamaktadır. Bu
uygulama sağlıklı ve hasta kişilerde koruyucu ve destek tedavi olarak büyük öneme sahiptir. Çörekotu
hiçbir tedavi ile uyumsuzluk göstermez. Hastalar tedavi sırasında da çörekotu yiyebilirler. Kanser
tedavisinde ışın kullanılacaksa doktora danışılmalıdır. Yetişkin bir kişinin günde toplam olarak elenmiş,
standart tane büyüklüğünde (2-3 mm) 10 gr çörekotu yemesi yeterlidir. Çörekotunun elenip olgunlaşmamış
tohumlardan ayrılma işlemi henüz yapılmadığı için günlük kullanım miktarı 15 gr olarak önerilmektedir.
Çörekotu günlük kullanım miktarı: - 2-5 yaş arası 5 gr - 5-12 yaş arası 10 gr - 12 yaşından büyük olanlarda
15 gr dır. Çörekotunun günlük kullanım miktarı 2 veya 3 e bölünerek aç karnına yenmelidir. Bu öğünler
sabah öğle arası, ikindi vakti ve yatmadan önce olabilir. Çörekotunun faydalı olabilmesi için tam
sindirilmesi gerekir. Kişilerde hazımsızlık sorunları varsa giderilmelidir ( lgili makale okunabilir). Çörekotu
öğütülmeden yenirse sindirilemez, öğütülerek yenmesi gerekir. Öğütülmüş çörekotu bekletilmemelidir, yağı
kolaylıkla acır ( Oksidasyon) ve zararlı hale gelir.
Çörekotunun öğütülmesinde elektrikli kahve değirmeni
kullanılabilir, aletin zorlanmaması için uzun süre öğütme yapılmamalıdır. Çörekotu hafif acımsı ve baharlı
lezzette olduğu için kişilerin damak tadına göre yeme şeklinin geliştirilmesi gerekmektedir. Çörekotunun
bileşiminde bulunan proteinlerin sindiriminin kolay olması için aç karnına mide asidiyle doğrudan temas
etmesi istendiğinden süt veya yoğurtla yenmesi önerilmemektedir. Çörekotu çiğneyerek yenirse diğer
faydalarına ilave olarak ağız içi ve dişeti bakımı da yapılmış olur.
Bu yeme şeklinde dut kurusu veya kuru
siyah üzüm birlikte yenerek tat düzenlemesi yapılabilir. Yeni öğütülmüş çörekotu bekletilmeden
rendelenmiş elma veya armuda karıştırılarak veya 2 yemek kaşığı çorba ile yenebilir. Bu maksatla taze
sıkılmış meyve suyu da kullanılabilir. Çocuklara az miktarda muhallebi ile karıştırılarak yedirilebilir veya
çocukların sevdiği bilinen gıdalara karıştırılarak verilebilir. Şeker hastası olmayanlar pratik olması
açısından 1 haftalık çörekotu kullanım miktarını bir defada öğütüp bekletmeden bal veya tahin-pekmeze
karıştırarak yiyebilirler. Bunun için 100 gr çörekotu öğütülür, bekletmeden 300 gr bal veya 150 gr pekmez
ve 200 gr tahine karıştırarak yenebilir. Bu karışım cam kavanozda serin bir yerde güneş ışığı görmeyecek
şekilde muhafaza edilmelidir. Çocukların kolay yemesi için bu karışıma kakao ilave edilebilir. Belirtilen
özellikler dikkate alınarak, kişiler kendilerine uygun çörekotu yeme şekilleri geliştirebilirler. Not:
1-Öğütülmüş olarak hazır satılan çörekotu kesinlikle yenmemelidir, çok zararlıdır. 2- Çörekotu hamilelik
döneminde yenmemelidir. Doğuma bir hafta kala başlanıp emzirme süresince yenirse anne ve çocuk
sağlığı açısından çok faydalıdır. 3-Çörekotu yeterli miktarda omega-3 ihtiva eder, ilave olarak omega-3
takviyeli gıdalar yenmemelidir.


Kaynak: Dr. Ahmet Toptaş, ÇÖREKOTU Tepeden tırnağa şifa deryası,
Gonca Yayınevi, stanbul 2008,


http://docs.google.com/viewer?a=v&q=...mVPFSoadC9kcWQ

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-10-2011, 10:58   #6
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Prof.Dr.K.Hüsnü Can Başer'in Çörekotu yazısı

ÇÖREKOTU
Nigella sativa L.

Çörekotu adıyla bilinen Nigella sativa L. (Ranunculaceae) bitkisinin kurutulmuş siyah renkli olgun tohumları drog olarak kullanılır. İngilizcesi Black cumin, Almancası schwarzkümmel, Fransızcası cumin noir olan bitkinin kimyonla ilgisi yoktur. Bitkinin anavatanı güneybatı Asya’dır. Türkiye, Hindistan ve Mısır’da tarımı yapılmaktadır. Nigella cinsinin dünyada 24 tür ve 31 taksonu bulunmaktadır ve Türkiye’de 15 tür ve 19 taksonla temsil edilmektedir.

Tohumların içerdiği %30-35 oranındaki sabit yağın terkibinde bilhassa linoleik, oleik ve palmitik asit esterleri bulunur. Araşidonik (%0.01-0.4) ve gama-linolenik asit (%0.1-1.0) oranları eşekotu (Oenothera biennis L.) ve hodan (Borago officinalis L.) tohumlarından daha yüksektir. Tokoferol (170 mg/kg) miktarı da oldukça yüksektir. İçerdiği timokinon ve karvakrol gibi oksijenli monoterpenlerden ötürü güçlü antioksidan etkiye sahiptir. Sabit yağa geçen bu uçucu maddelerden dolayı sabit yağı dayanıklıdır. Tohumda bulunan diğer bileşikler flavonol glikozitleri, proteinler (%20), karbohidratlar (%32-37), mineraller, eser miktarda alkaloitler (örn. Nigellin, nigellisin, nigellimin N-oksit) ve saponinlerdir (örn., hederagenin).

Hazreti Muhammed’in Buhari tarafından doğrulanan hadisinde çörekotu tohumu için “ölümden başka her derde devadır“ dediği yazılıdır. İbn-i Sina’ya göre çörekotu tohumu “peygamberin ilacı” olarak addedilir, etkileri arasında vücut enerjisini uyarıp yorgunluk ve ruhsuzluğu iyileştirdiği sayılır. Hindistan alt kıtasında Müslümanlar arasında hüküm süren Yunani Tıp Sistemine göre çörekotu çok sayıda hastalık için kıymetli bir ilaçtır. Soğuk algınlığı, öksürük, başağrısı, romatizma, sindirim sistemi rahatsızlıkları için, lohusalarda süt salgılanmasını arttırıcı, hazmı kolaylaştırıcı ve bağışıklık sistemini güçlendirici olarak kullanılır.
Baharat olarak da kullanılan çörekotu üzerinde yapılan çalışmalarda mikrop öldürücü, antikanser, kan şekerini düşürücü, romatizma ve yangılı hastalıklarda iyileştirici ve bağışıklık sistemi güçlendirici etkileri belirlenmiştir. 2001 yılında Berlin’de inhalasyon alerjisi olan hastalarla yapılan bir klinik araştırmada çörekotu yağının etkili olduğu gösterilmiştir. Şeker hastalarıyla yapılan diğer bir çalışmada kan şekeri ve kötü kolesterol seviyesini düşürdüğü gözlemlenmiştir. Yağda bulunan omega 6, omega 3 yağ asitleri dengesi (3:1) olup bu mükemmel oranın prostaglandin E1 üretimine katkısı olduğu düşünülmektedir. Timokinon’un da zararlı prostaglandinlerin oluşumunu engellediği ve prostaglandin E1 üretimine yararlı katkı sağladığı bildirilmiştir. Vücutta üretilen prostaglandin E1 bağışıklık sistemini güçlendirir, yüksek tansiyonu düşürür, damarları gevşetir, trombosit kümeleşmesini önler, bronş açıcıdır, iltihabı ve alerjiyi engeller, tiroit hormonu ve insülin salınımını arttırır, dişilik hormonlarının salgılanmasını düzenler. Çörekotu yağının afyon ürünlerine bağlı (morfin, eroin, kodein gibi) uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde etkili olduğu bildirilmiştir. Ayrıca böbrek taşı oluşumunu engellediği bildirilmiştir.
Çörekotu yağında bulunan timokinon’un pankreas kanseri hücrelerinin büyümesini bloke ettiği ve apoptozisle (programlı hücre ölümü) ölümlerine yol açtığı gösterilmiştir. Kekik yağında bulunan karvakrol ve timolün vücutta dönüştüğü metabolit olan timokinonun antimikrobiyal ve antioksidan etkileri prekürsorlarından daha güçlüdür.
Çörekotu tohumu pide ve çöreklerin üzerine konularak ve baharat veya çeşni olarak kullanılırken, tedavide sabit yağı kullanılmaktadır. ABD’de 500 mg’lık kapsüller halinde bağışıklık sistemini güçlendirici gıda takviyesi olarak kullanılmaktadır. Türkiye’de çörekotu yağı süperkritik karbon dioksit ekstraksiyonuyla elde edilmekte ve Tabia markasıyla eczanelerde satılmaktadır. Aktarlarda satılan çörekotu yağı başka yağlarla katıştırıldığından kullanılması önerilmez.
Türkiye’de yetişen diğer önemli çörekotu türleri şunlardır: Şam çörekotu tohumu, Nigella damascena L. bitkisinden elde edilir. Ülkemizde yabani olarak da yetişen bu türün N. sativa ile karışık olarak ekildiği bilinmektedir. N. sativa tohumlarındaki kadar sabit yağ ve yüzde yarım uçucu yağ taşıyan bu bitkide damascein adlı uyuşturucu özellikte bir alkaloit bulunur. Tohumlardan elde edilen çilek kokulu yağ parfümeride kullanılır. Tohumların kuvvet verici, uyarıcı, idrar arttırıcı ve adet söktürücü etkileri vardır. Yabani çörekotu tohumu, yurdumuzda yabani olarak yaygın halde yetişen Nigella arvensis L.’ten elde edilir ve idrar arttırıcı olarak kullanılır.

Prof.Dr.K.Hüsnü Can Başer

gulcingiller beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2012, 13:02   #7
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 16
balkonda çörekotu

Merhaba
Bahçede veya balkonda çörekotu yetşitiren var mı acaba
Çok güzel mavimsi çiçekleri olduğunu duydum. Tecrübesi olanlar paylaşırsa sevinirim
Teşekkürler

tuzcue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-04-2012, 14:42   #8
Ağaç Dostu
 
üzüm's Avatar
 
Giriş Tarihi: 30-10-2007
Şehir: Sarıcakaya/Eskişehir
Mesajlar: 1,606
Galeri: 1
Sayın tuzcue,

Aradığınız bilgiye bu başlıktan ulaşabilirsiniz.

üzüm Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-04-2012, 09:30   #9
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-03-2012
Şehir: ISTANBUL
Mesajlar: 16
Teşekkür ederim Sayın Üzüm,
Tam aradığım bilgilere ulaşmamı sağladınız...

tuzcue Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-04-2012, 23:41   #10
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Beslenme önerileri

Hemen hepimiz çağımızın hastalığı kansere yakalanmamak için neleri tüketmemiz, nelerden uzak durmamız, nasıl yaşamamız gerektiğini biliyoruz. Peki kanser olmuş, kemoterapi gören hastaların nasıl beslenmesi gerektiğinden haberimiz var mı? Uz. Dr. Betül Öztürk’ten kemoterapi süreci beslenmesini ana hatlarıyla öğrendik. İlk kural, kemoterapi sürecinde hastalığın seyrine olumlu olacak bir beslenme tarzı edinmek. Bunun için de onkololoji uzmanından destek alınmalı.

Bağışıklık sistemi güçlensin

Meyan kökü, organik bal, papatya çayı gibi bitkisel besinlerin, tedaviye zararı olmaz. Ihlamur çayı, yeşil çay, günde 2-3 bardak siyah çay içilebilir. Çayınıza bir tatlı kaşığı pekmez veya bal atabilirsiniz. Elma, ayva, limon kabuğu ve böğürtlen yaprağı karışımına parça halinde tarçın ekleyerek çay hazırlamanın da yararı var. Zerdeçal ve çörek otunu yemeğin üstüne serpin. Kabızlığı önlemek için keten tohumu kullanmakta yarar var. Nar, domates ve havuç suyunu bir bardakta karıştırıp bir damla zeytinyağı ekleyerek her gün içebilirsiniz. Günde 2 kez avuç içi kadar taze badem ve ceviz tüketmekten geri kalmayın. Ancak ısırgan otu veya tohumu gibi ürünlerden uzak durun.

Her renkte meyve-sebze tüketin

Kansere karşı olumlu etki eden sebze ve meyveler, her gün 2 öğünde tüketilmeli. Mesela: Kabuklu elma, armut, muz, ananas, kivi, portakal, çilek, kayısı, limon şeftali, siyah üzüm, brokoli, ıspanak, lahana, soğan, marul, yer elması, karnabahar, sarımsak, havuç, salatalık, domates, kırmızı biber, turp. Bu sebzelerı zeytinyağı ile günlük pişirip günde 5-6 porsiyon yiyebilirsiniz. Mide şikayeti olmayan hastaların salatayı çiğ yemesinde sakınca yok. Sebzeler yenmeden önce 4-5 kaşık elma sirkesi konulmuş suda bekletilmeli. Pişirme sırasında da soğan ve sarımsak çok iyi kıyılmalı.

Uz. Dr. Betül Öztürk

Kanser ile ilgili yanlışlar - Gerçek Gündem

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-05-2012, 15:04   #11
Ağaç Dostu
 
attar's Avatar
 
Giriş Tarihi: 16-04-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 761
Galeri: 7
bir aktar olarak çörekotunu şifalı bir tohum olarak tavsiye ederim,öğüterek veya çiğneyerek yerseniz bir sürü rahatsızlığa iyi gelir, mesela şeker düşürücüdür, öksürük için iyidir, bağışıklık sistemi için gayet iyidir, allerjik öksürüklerde keçiboynuzu pekmeziyle beraber iyidir, zayıflamada keten tohumu ile yardımcı bitkidir, vs.vs...

attar Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-05-2012, 16:46   #12
Ağaç Dostu
 
hberbul's Avatar
 
Giriş Tarihi: 21-11-2011
Şehir: Kırıkkale
Mesajlar: 731
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi attar Mesajı Göster
bir aktar olarak çörekotunu şifalı bir tohum olarak tavsiye ederim,öğüterek veya çiğneyerek yerseniz bir sürü rahatsızlığa iyi gelir, mesela şeker düşürücüdür, öksürük için iyidir, bağışıklık sistemi için gayet iyidir, allerjik öksürüklerde keçiboynuzu pekmeziyle beraber iyidir, zayıflamada keten tohumu ile yardımcı bitkidir, vs.vs...
Sözün özü ölümden gayri her derde devadır.

attar beğendi.
hberbul Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 12-05-2012, 16:44   #13
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
ÇÖREK OTU VE KANTARONDA 3'TE 2 ORANINDA BAŞARI SAĞLANDI

Saraoğlu da ardıç, kantaron ve çörek otu yağlarının meme kanseri hücresi üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Laboratuvarı'nda deneyler yaptıklarını anlattı.

Deneylerde, farelerden alınan Albino Mouse 4T1 meme kanseri hücrelerle ardıç, kantaron ve çörek otu yağlarını kullandıklarını ifade eden Saraoğlu, şöyle konuştu:

“4 ayrı petri kabına, biri kontrol olmak üzere sırasıyla ardıç, çörek otu ve kantaron yağlarını ekledik ve 21 saat sonunda incelemeler yaptık. Yağların kanser hücreleri üzerinde etkili olup olmadığını, etkiliyse hangi oranda etkili olduğu kaydettik.

Elde ettiğimiz sonuçlara göre, kontrol grubundaki hücrelere oranla ardıç yağı eklenen petri kabında canlı hücreye rastlamadık. Yani ardıç yağı eklenen hücre grubunda artış meydana gelmediği gibi, tüm canlı hücreleri de öldürdü. Çörek otu yağı ve kantaron yağı eklenen petri kabındaki hücrelerin ise 3'te 2'sinin yok olduğunu gözlemledik.”

Saraoğlu, fare meme kanseri hücrelerinin fizyolojik ve anatomik özellikleri bakımından insan meme kanseriyle büyük benzerlikler gösterdiğine dikkati çekerek, hücreler laboratuvar ortamında hızla çoğaldığı için kolaylıkla inceleyebildiklerini kaydetti.

Bu çalışmayla özellikle ardıç yağının onkolojik tedavi edici özelliği olduğunu kanıtladıklarını söyleyen Saraoğlu, klinik çalışmaların ayrı bir proje olarak sürdürülebileceğini sözlerine ekledi.

Akyol ise çok pahalı olan kanser tedavisinin bu yöntemle gelecekte ucuzlayabileceğini dile getirdi.

Kanser hücrelerini yok etti - Gerçek Gündem

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 07-07-2014, 22:16   #14
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 07-07-2014
Şehir: izmir
Mesajlar: 5
aşırı abartılarla dolu şeyler yazılıyor, kansere çözüm falan filan ama bunlar bu bitki için çok abartı şeyler, tüketilmesi durumunda bir takım faydaları olabilir her bitki gibi ama modern tıbbın önne geçirmeye çalışanlara, sanki içince hastalık düzelteceğini iddia edenlere itibar etmeyin. hakkında şöyle şeyler yazılmış


"Çörek otu tansiyonu dengeleyen bir bitkidir, düzenli çörek otu tüketimi sonucu tansiyon dengelenmektedir. Özellikle sabah peynirin üzerine serptiğiniz bir çay kaşığı çörek otu bu noktada oldukça faydalı olacaktır.

Grip, nezle gibi durumlarda sabah ve akşam kullanılacak çörek otu oldukça faydalıdır. sabah kahvaltıdan sonra çiğneyeceğiniz bir çay kaşığı çörek otu size zindelik verir. Akşam yatmadan önce bir çay kaşığı çörek otunu havanda dövdükten sonra bir limonun suyunu sıkın ve karıştırın, içerisine bir tatlı kaşığı bal ilave ederek tüketin.

Miğde rahatsızlıklarına iyi gelen çörek otunu meyan kökü ve elma sirkesi ile karıştırarak yemeklerden sonra bir tatlı kaşığı için.

Akşam yatmadan önce havanda dövdüğünüz bir çay kaşığı çörek otunu bir tatlı kaşığı çarkıfelek (pasiflora) otunu ve bir çay kaşığı şerbetçi otunu bir fincan sıcak suya atın ve için, sizi rahat bir uyku bekliyor. Ayrıca yatak odanıza bir kaç damla lavanta yağı ilave etmeyi unutmayın.

Şeker hastalığı yani diyabet gibi durumlarda çörek otu oldukça yararlı bir bitkidir. Bir çay kaşığı çörek otu ve çay kaşığı çubuk tarçını havanda dövüp sabah ve akşam yemekleriyle birlikte tüketmeniz faydalıdır.

Böbrek rahatsızlıkları için çörek otu kullanımı oldukça önemlidir. Çörek otunu sabah öğle ve akşam yemeklerinden sonra yarım çay kaşığı olarak çiğnenmesi böbrek rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.

Ayrıca şu durumlarda çörek otundan faydalanılmaktadır;
Kanserlerde ilerlemeyi durdurucu ve oluşumu engelleyici olarak çörek otundan yararlanılmaktadır
Bağışıklık sistemini düzenlemede çörek otu yağından yararlanılmaktadır.
Yoğun alerjili bünyeler için günlük tüketilecek çörek otu faydalıdır.
Kolesterol üzerinde düşürücü bir etkisi olan çörek otu sabah ve akşam tüketilmelidir."

kaynak: Çörek Otu Yağı: Çörek Otunun Faydaları

ozcanimu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 18-05-2018, 11:16   #15
Ağaçsever
 
safran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 24-05-2012
Şehir: karabük
Mesajlar: 38
Galeri: 1
Tıbbı bitkiler üzere merakım babamın kanser hastası olması ile başladı .Çörek otu ile yaptıgım kürü yine karabük civarında hangi dogal bitki hangi bölgede yetiştigini bilen mustafa amca tavsiye etmişti.Babam mide kanseri oldugunu ögrendik ,midesini almak için ameliyet oldugunda yapacak bişey yok, mide duvarlarına hastalık sarmış dendi.mideyi almadan kapamışlardı.tavsiye üzere ;Çörek otu ile ısırgan togumunu, un gibi çekip hakiki bal ile mancun yaptım.Babam 6 ay boyunca sabah akşam yarım kaşık yedi.Bu arada ankarada tedavi kesip , istanbula tedaviye gittik ve kemoterapi ilaçlarına devam ettik.kemoterapi ilaçlarının yan etkileri kesinlikle kendini göstermedi .(saç dökülmesi vs)6. ayın sonunda doktor hastalıgın geriledigini ameliyat için bir bir şansının oldugunu söyledi, akabinde ameliyatla mide alındı sonraları yaptıgımız kür dahil yemek yiyemedi.bıçak altına yatması hastalıgı hızlandırdı ve babam vefat etti .takdiri ilahi.Ancak çörek otunun; ölümden başka her türlü hastalıga şifadır diyen peygamberin hadisine canı gönülden inanıyorum. 1400 sene evvel çörek otunun mucizesini bize bildirmiş.Daha kimbilir hangi hastalıga derman bu bitki...


Düzenleyen safran : 18-05-2018 saat 13:10 Neden: konuya devam
safran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 03:13.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024