09-10-2010, 21:07 | #121 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Ahmet Usta'nın yeğeni moral bozuyor. İkide bir, 'buradan su çıkmaz' diyor. Ben derdini biliyorum. Böyle durumlarda en azından bir horoz kesilir.Adettendir. 'Ben kan akıtılmasına karşıyım' diyorum. 'Sen nasıl avcısın' diyor. Bu çocuğa laf yetişmiyor. Bir suya yetişsek ben ona yapacağımı biliyorum. Su gücü ile matkabın yerine 5 inç lik plastik borular takılıyor. Yani 6 inç lik demir borunun içine ... Peki suyu bulduğumuzu nasıl anlıyacağız? 9 mt.ye geldiğimizde, Ahmet Usta yukarıdan basılan ve tekrar dışarı çıkan suyu avcuna alıyor, kontrol ediyor. 9 mt. ye kadar kum gelmişti. Şimdi iri kum parçaları gelmeye başladı. 'Bu bizim malzeme' dedi. 'Su burada'... 'Daha ineceğiz'... 4 mt. daha aşağıya boru salındı. Çıkan kum parçaları çoğaldı. Artık sadece iri dişli kum çıkıyor. Kum da değil, mercimek büyüklüne yakın çakıl taşları. Yassı ve yuvarlak çakıl parçaları... Bunun anlamı, bu mesafede bir su akıntıntısın olduğumuş. Dere içindeki _yuvarlanmış, şekillenmiş_ küçücük taşların aynısı. 1 mt. daha aşağıya kazıldı. Taşlar irileşti ve mil parçaları çıkmaya başladı. Artık daha altta su yok. Balçık başlıyormuş. Yani 14 mt. kaldık. 4 mt. kalınlıkta bir su tabakası var ve 13mt. den su alacağız. |
09-10-2010, 21:17 | #122 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Bir ödünç dalgıc pompası bulduk. 13 mt. saldık... Ve mutlu son... Hayatın başlangıcını sağlayan, yaşamın kaynağı... (hemen hemen her karede yer alan Amcamın da keyfi yerinde) |
09-10-2010, 22:01 | #123 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
|
Halil bey gözünüz aydın olsun. |
09-10-2010, 23:35 | #124 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Halil Bey hayırlı olsun. Ben sizin kadar şanslı değilim. 90 metreden sigara kalınlığında bir su çıktı. Güle güle kullanın. |
10-10-2010, 00:44 | #125 |
Ağaç Dostu
|
Suyunuz hayırlı, bereketli olsun. Amcanızı ve sizi anladığımı sanıyorum, suya ulaşmayı yaşadım, bilirim. Sözcüklerin duyguları anlatmaya yetmediği anlardandır. gece bozon gibi suya hasret herkesin suya kavuşmalarını dileyen forum kişisi |
10-10-2010, 01:05 | #126 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
|
Halil Bey, Bir ara Ensar'la uğrayabilecek olursak, giderken arkamızdan bu sudan dökersiniz. Gidenin ardından su dökülmesi eski çağlardan kalma pagan geleneği. Bak burada su var yine gel demek. Bilirsiniz su kutsaldır. Su verenlerin bol olsun, su gibi aziz ol lafları bu geleneklerden kalma. Harran tanrılarının yıkandığı havuzlar, İbrahim peygamberi yakacak ateşin suya dönüşmesi, hıristiyanların vaftizi, ortodoksların ayazmaları ve Anadoluda bulunan fakat şimdi kuruyan kutsal kaynaklar, eski insanların H2O ya ruhsallık eklemelerinden. Neolitik dönemlerin ilk tarımcıları ormanları yok edip erezyona neden olup ve orta doğuyu kurutunca suyun önemi daha da da artmış. Su ararken değnek kullanma da çok eski bir büyücü teknolojisi. Suyunuz kurumasın ve Halil İbrahim bereketi dileklerimle |
10-10-2010, 06:58 | #127 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 18-09-2005
Şehir: İzmir-Bergama-Karşıyaka
Mesajlar: 24
|
Bol sulu günler. Darısı başımıza Kaan Uğurlu |
10-10-2010, 15:37 | #128 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Halil Bey, Şu demir çubuk hikayesi gerçekten de ilginç. Hepsi farklı noktada ve farklı derinlikte buluyor. Meymun'un dediği gibi eski büyücülükten gelme, ki en ünlüleri işin içine bilimi de katan mısır büyücüleri. (Mumyalar onların sayesinde bin yıllardır bozulmadan kalmış.) Su çıkarsa bahtına hesabı. Çıkmazsa 3 vakte kadar suyla dolar mı desek ne? Suyunuz fazla derinde değilmiş (bizim bağda 120 metreden söz ediyorlar.) güle güle kullanın. |
10-10-2010, 18:47 | #129 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
|
Halil bey suyun bol olsun kutluyalım |
10-10-2010, 19:00 | #130 |
Ağaç Dostu
|
halil bey gözünüz aydın çok kısa mesafeden suyu çıkarmışsınız. ben kendi bahçemde deneyecektim sondaj işi yapanla da görüştüğüm de bana suyun en az 40 mt derinlikten çıkacağını 40 mt altındaki suyun yeterli olmıyacağını ve suyun kaybolma riski olduğunu söylemişti inşallah sizde öyle bir durum olmaz. saygılar... |
11-10-2010, 19:58 | #131 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
|
Hayırlı, uğurlu olsun. Güle güle kullanın. Darısı ihtiyacı olanların başına. İçme kalitesi nasıl, soğuk mu. Anason enzimini ağartmaya yarar mı? |
11-10-2010, 20:11 | #132 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-05-2009
Şehir: EDİRNE
Mesajlar: 1,576
|
Halil bey suyunuz bol olsun ,çok sevindim...su demek hayat demek solcan gübresini hiç olmazsa ötelemeyin kırmızı kaloforniya solcanı bulmalıyım !!!!ama nasıl;? |
11-10-2010, 22:12 | #133 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Halilciğim, Su gibi kısmetleriniz aksın. Sevgiyle kalın |
11-10-2010, 23:06 | #134 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 252
|
Halil Bey suyun hayırlı, bereketi bol olsun. |
11-10-2010, 23:20 | #135 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Yazı diline yansıyan olumlu iç konuşmalarınız için teşekkürler; dostlar. Yerinde saymak, aslında gerilemek demektir. Şimdi İlçe tarımdan kuyu izni alacağım. (Kimseye haber vermeden kuyuya sifon salıp suyu çeker ve damlama sistemi döşeyebilirim.) Herkesin ortak malı olanı kullanacaksam _yeraltı suyu_ bedelini de ödemeliyim. Herşey kurallarına uygun olmalı. Menemen ilçe tarıma başvurdum. Elime şu kırtasiyeleri tutuşturdular ve doldur dediler. Evrak 1: İyi bunu doldurayım... Evrak 2: İyi bunu da doldurayım... Evrak 3: İyi hadi bunu da doldurayım... Evrak 4: Eskiden bağ dı... Kazıldı. Şimdi 10 dan fazla ceviz ve zeytin var. Diğer tarafı boş. Güncelliğini yitirmiş bir belge. Onu da doldurmalıyım. |
12-10-2010, 00:31 | #136 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
İlçe Tarımın çiftci eğitimlerine katılmayı kafama koydum. Amacım 'çiftci belgesi' almak. Aslında damlama sulama sistemi yapmak için kuyu belgesi gerekli ama 'çiftci belgesi' almak zorunlu. Evrak 5: İnadım inat, bunu da dolduracağım. (%50 yörük damarım kabardı) Evrak 6; Bundan kaçış yoook.. Elim mahkum. Evrak 7; Sabır taşı yaktın beni, her derde attın beni... Belge 8; Vatandaşlık no: sunun yazıldığı belge... Onlara bu kadar güveniyorum. İlçe tarım müdürüne çıkıyorum... 'Hani kırtasiye azaltılmıştı' diyorum. 'Hangi çiftci tüm günün doduran işlerine rağmen bu belgelerle uğraşır'... Daha bitmedi diyor... Belgelerin eksik. 'Kuyu izni istiyorum, alın kafa kağıdımı, orada vatandaşlık no;su yazılı tüm bilgiler orada'... Gelge 9: Tapuya gideceksin, yer senin mi değil mi onaylatacaksın.. Bitmedi... Tüm bu belgeleri alıp Zıraat odalarına kaydını yaptıracaksın. Zıraat odaları gönüllü kuruluş değil mi.? O eskiden mişş... 'Çiftci belgesi' için Zıraat odaları, İlçe tarıma mahkemeye vermiş ve kazanmış. Artık 'çiftci belgesi' için zıraat odalarına kaydolmak şartmış... Zaten çiftci belgesini de onlar veriyor. Tüm belgeleri alıp Z. Odalarına gidiyorum. Dosyayı veriyorum. Eyvah evraklar eksik. 'Seni üye yapamayız. Tamamla gel.' Belge 10; Nüfus cüdanının sureti gerekli. (o kalay fotokopiciler sağolsun) ' O niye isteniyor ki; işte eliniz de kafa kağıdım.' Belge 11; Fotoğrafın gerekli. ( Yanımda yok. Bu sakallı halimle kabul de etmezler ki; 25 km. Aliağa'ya gitmem gerek. En iyisi bir berber bulup sakal traşı olmak. Hem daha gür çıkar.) Belge 11; ' Seni bağkura öye yapacağız.' 'Ama ben SGK lıyım' 'O zaman onu getir.' ' İye de yeni emekli oldum. Çiçeğim burnumda.' 'Tamam işte, emekli olduğuna dair yazı getir' ' Daha gelmedi.. Emeklilik kağıdım'. Hay allah... Ne istisnai bir durum. Alt tarafı kuyu belgesi alaçaktım. Oda başkanını buluyorum. Yönetimden biri de aynı köyden arkadaşım. 'Kuyu belgesi alaçaktım, benim burada işim ne? Alın nüfüs çüzdanımı, üzerinde vatandaşlık No: su da yazılı, girin intenete, tüm bilgiler orada... 'Beni Z.O ya üye yapın. Ben içi dolu, tabela olmaktan öte örgütlülüğe inana hatta tapan biriyim. Benim eşeği yokuşa sürmeyim.' Belge 12: 'İkmetgah da getir meyi unutma'... 'İyide ben Aliağa' da oturuyorum. Yerim Menemen Belen köyünde; Kars da da oturuyor olabilidim, ya da Alamanya'da... O niye isteniyor ki'?... Elim mahkum getireceğim. Peki bütün bunlara rağmen çiftciler Z. Odalarına üye olamak için koşuyorlar mı? 'Peki hala hantal yapısı ile çiftcinin eline ayağına dolaşan Z. O' larına üye olma zorunluluğu ona ne gibi faydası oluyor'. 'Ben bilmiyorum siz biliyor musunuz'?. |
12-10-2010, 02:38 | #137 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Daha çok çekeğiniz var Halil Bey. İnşallah elektrik gerekmez. |
13-10-2010, 00:26 | #138 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-05-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 200
|
halil bey kardeşim zemzem suyu arabistandan daha çabuk ve kolay gelir ne dersin koy bidona ver uçak kargosuna(kendime ait eşya dersin)üç saat sonra evinde.Ama sen daha çok sulu (su istersen )başka selamlar kıdemli müdür |
13-10-2010, 03:17 | #139 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-09-2010
Şehir: çanakkale
Mesajlar: 339
|
buna gülünmelimi ağlanmalımı. |
13-10-2010, 09:52 | #140 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-02-2010
Şehir: TARSUS
Mesajlar: 174
|
sa.halil bey ALLAH sabır versin ne diyelim Türkiye de prosedür böyle işte devlet dairesine bir işin düştüyse parça parça isterler evrakları şu getir onu götürürsün şu nu neden yaptırmadın gibi saçma sapan şeyler yani .... hayılı günler dileğiyle hoşça kalın aeo. |
23-10-2010, 23:34 | #141 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-10-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 5
|
Örgütçülük
Halil kesin haklısında bu böylemi yürümeli,oaralarda örgütlenerek oraları hantallıktan cıkrtacak kişiler sen ben biz olmazsak ,kim olacak d,değiştirmek için içine girip mücadele ile hantallıktan kurtulamazmı?evet zor ve çok zor ama ,bu azim bizlerde olması gerekmezmi,bu odaları asıl görevlerinin ne olduğunu hepimiz biliyoruz ama maalesef 2 zengin toprak ağasına teslim etmemeliyiz.yani var olan tüzüğünü harekete geçirmek lazım.o da örgütlenerek çiftçileri uyandırmak gerekir diye düşnüyorum.Başarı herzaman kolay gelmeyebilir ama muhakkak denenmeli ,bu birikim de sende fazlası ile var..saygılar.. Alıntı:
|
|
02-11-2010, 19:01 | #142 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-12-2008
Şehir: İzmir/Kaynarpınar
Mesajlar: 1,151
|
Üstadım, Seninkilerin onda birine razıyım. Yeterki kahvaltıda eşe dosta işte budur diyeceğim Ayvalık/Edremit sele olsun. Topu topu 3-5 fidan. Aşı yapılalı 10 yılı geçti. Tamam iyi bakılmıyor, toprağı sürülmekten başka... |
07-12-2010, 00:05 | #143 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-11-2009
Şehir: Manisa
Mesajlar: 10
|
Başarılarının devamını diliyorum. Kısa zamanda bayağı bir yol aldın abi kutluyorum seni. |
09-12-2010, 23:02 | #144 |
Ağaç Dostu
|
Ah ah bu ziraat odalarına bu sene yazın bende gittim. -Sizler çiftçiler için neler yapıyorsunuz, çiftçi eğitiminiz var mı, kaliteli tohum ürettiniz mi ,köylere toprak analizi yaptınız mı,( Bunu ilçe tarım müdürlüğünede sordum) hangi köyde neler yetiştirilirse daha başarılı olunur, köylüye yönelik aydınlatıcı, yol gösterici neler yaptınız? Soruları uzatmayayım köylünün yararına neler yapıyorsunuz neler yaptınız ? Aydınlatırsanız sevinirim. Cevap, -Taş toplama makinası aldık. Çok şükür birşeyler yapmışlardı. -Peki dönümünü kaça topluyorsunuz? -Makinayı aldık falaca köyden birine verdik. O topluyor ortak yapıyoruz bu işi. Fiyatı ondan öğrenmemiz lazım. Dedi offf ülkem offffffff Bunların bütün yaptığı iş şundan ibaret. Daha önce dedemden para almışlardı. O Ölünce babamdan almaya başladılar. Babam öldükten sonrada benden alıyorlar. Ben öldükten sonrada oğlumdan almaya devam edecekler. Dedeme, babama, bana bir fayda sağlamadılar. Oğlumada sağlamayacaklar. Ama hep para almaya devam edecekler. Bizde offf ülkem offf. Demeye devam edeceğiz galiba ? |
16-12-2010, 20:55 | #145 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 16-12-2010
Şehir: iZMİR
Mesajlar: 80
|
sn.halil bey Belen köyündeki evi bitirde görüşelim.Enzimler nasıl gidiyor. |
25-01-2011, 22:17 | #146 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Sayın Halil Önen; Bu bahar patlıcan ekeceğim. Kimyasal gübre ve ilaç kullanmama fikrindeyim. Bir yakınınızla patlıcan konusunda deneyim yaşamışsınız. Gerçekten, kimyasal ilaç ve gübre kullanmadan patlıcan yetiştirebilir miyiz? 4000 kök fide ekeceğim. Bu işin altında kalmak da var. Deneyimlerinizden yararlanabilir miyim? Selamlar. |
26-01-2011, 21:58 | #147 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
|
Alıntı:
kimyasal gübre ve kimyasal _ sentetik_ tarım ilacı kullanmadan patlıcan yetiştirebilirsiniz. Ve iyi verim de alırsınız. Hastalığa da yakalanmazlar. Gübre için: İyi yanmış ahır gübresi _ biz keçi gübresi kullandık_ 2 yılda bir kullanmak gerekiyor. Son dönemde, fermante tavuk gübresi _ organik_ denedik daha iyiydi. Bir arkadaşım yosun gübresi kullandı, iyi sonuç aldı. (Damlama ile) Bir arkadaşım Sim Derma kullandı, memnun kaldı. (Damlama ile) Yanmış Ahır gübresini ya da fermante tavuk gübresini toprak düzenleyiciler ile kullanmak çok önemli. Örneğin; yukarıdaki gübrelere , ahır gübresine 1/3, tavuk gübresine 1/4 oranında leonardit _ toprak düzenleyici_ kullanmak; ya da, leonardit yerine damlamadan 100 lt. suya 1 kg. Humas (hümik asit) uygulamak. Ahır veya kanatlı gübre kullanımından sonra... Bu gübrelerin etkisi _sebzede_ geç olacağından, 1 ya da 2 ay gibi erken toprağa karıştırılmalı ve iki yılda bir tekrarlanmalı. Toprak düzenleyiciler olarak; leonardit, humas, klinoptilolit, ema ve enzimleri, ahır gübresi ile fermente tavuk gübresine karıştırak kullanmak hep iyi sonuç verdi. Yine bir küçük yerde toprak düzenleyicilerle birlikte yarasa gübresi kullanıldı, sonuş çok iyiydi. Humas+ ema (100 lt. suya 1kg. humas+ 250 gr. ema denendi.) ya da Humas+ enzim ( çeşitli meyve ve atıklarından yapılan enzimlerden kokteyl denendi.) Buradaki hereflerden bir de, kimyasallarda olduğu gibi sebzede hızlı etki beklentisiydi. Bu aşıldı. Roka ve tere de iyi sonuç alınamadı. Üre _ şeker gübresi kullandılar. Kısaca, iyi yanmış ahır gübresi, fermante tavuk gübresi, yarasa gübresi ve bunlara toprak düzenleyiçiler olarak _ leonardit, klioptilolit, humas, ema, enzim_ beraber kullanmak; gerektiğinde Simderma ya başvurmak en iyisi. Roa da etkili mikrobiyal gübre olarak. Hasatalıklar için ise; kırmızı örümcek için, toz kükürt; akarlar için, nimiks; zaralı nematotlar için ema; kullanıp başarılı olduğumuz _ bulduğumuz_ ürünler. ( Şimdilik. ) Aklıma gelenler bunlar, her zaman yardıma hazırız. Kolay gelsin |
|
26-01-2011, 22:25 | #148 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-03-2010
Şehir: Kırklareli
Mesajlar: 627
|
Selam... İstanbul tarım fuarına katıldığımda Türkiye kömür işletmelerinin standına gittiğimde satıcı bana artık sıvı humik asit i sadece biz yapıp satıcaz artık kimseye vermeyecğiz dedi....5 lt lik yoğun sıvı 10 tl bile değildi çıkışta alırım dedim malum taşımayayım dedim sonra almayı unuttum başka yerdede bulamıyorum ...ah kafam ah... Halil abi...sizin bahsettiğiniz fermente edilmiş tavuk gübresini burda tarkyada bi firma yapıyor hemde çuvallı hafta sonu alma fırsatım var... yanlız anlamadığım şimdi ben bu tavuk gübresini bitkilerin toprağına karıştırdım ...arkasında hemen sıvı humik asit ile sulamalımıyım ...beraber kullanım derken bunu kasteddiniz herhalde değilmii....soru garip olabilir..cahilliğime verin yeni öğreniyorum... |
26-01-2011, 22:53 | #149 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Teşekkür ederim Halil Bey; Artık kimyasal madde kullanma olasılığı ortadan kalkmış oldu. Bir de fide dikimi ile ilgili sorum var. Dikim sırasında fideleri "sim derma"lı suya batırarak dikmek var. Bir de sulandırılmış EM aktif ile can suyu vermek var. Veya, Sayın Doğasever'in tarif ettiği EM'li sıvı gübreyle can suyu vermek var. Bunlardan herhangi birinden zarar görme olasığım var mı? Yoksa, maliyeti uygun olanı tercih edeceğim. Selamlar. |
27-01-2011, 06:00 | #150 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
|
Sn. Bozon, İyi bir toprak biyologu olan Elaine Ingham, topraklarınızdaki zararlılara karşı "metil bromür yerine kompost kullanınız" diye öneriyor. Kimyasal kullanmakla topraklardaki zararlılarla birlikte yararlı mikroorganizmaları da öldürüyorsunuz. Doğal tarımda zararlılar kendi doğal düşmanları tarafından kolaylıkla baskı altına alınıyorlar. Ancak ille de özel preparatlar kullanmak isterseniz Bacillus subtilis, Bacillus cereus, Trichoderma spp. ve Pseudomonas fluorescens içeren ürünler size çok yardımcı olacaktır. Özellikle fide dikimi sırasında Tirchoderma harzianum (Sim Derma) ile kökleri aşılayarak dikmeniz çok yararlı olacaktır. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|