28-11-2007, 01:46 | #63 |
Ağaç Dostu
|
İ.Ü. bahçeköy kampüste tam dekanlığın önünde mükemmel bir örneği mevcut.. Peyzajda kullanımında ağacın erkek cinstekini kullanmanızı öneririm çünkü dişisi sonbaharda tohum verirken gerçekten çirkin kokmakta.. Fiyatı ise geçen sene bahçeköy fidanlığında (orman fakültesinin içinde bulunan) 20 ytl idi. İç mekanda **** teraslarda 30-40 litrelik saksılarda gayet sağlıklı bir şekilde büyüme gösterebilmekte. Bakımı çok kolay ve inaçtı bir bitki öyle hemen kurumuyor. Ama suyu pek sevdiğini de eklmeleyim efendim.. Dediğim gibi peyzajda kullanımı olağanüstü güzel hele sonbaharda altın sarısı rengiyle mükemmel bir görüntü kazanır.. Ancak tekrar uyarayım dişisinden uzak durun.. Düzenleyen Emre Albayrak : 28-11-2007 saat 09:13 |
05-12-2007, 20:05 | #64 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-12-2007
Şehir: Dersaadet
Mesajlar: 5
|
Bilginiz varsa sebebini de açıklayabilir misiniz acaba? |
06-12-2007, 12:36 | #66 |
Kaybettik...
|
Her organik kütlenin, yani canlı cansız yaşamış veya ölmüş organik kütlelerin, maddelerin hydrophil (idrofil, yani suda çözünen) ve lipophyl (lipofil yağda çözünen) bileşenleri vardır. Bu bilgiler ışığında mabet ağacının yapraklarından su ile yapacağınız bir çay bu yaprakların sadece idrofil komponentleri çözümlüyeceğinden, vede bu maddelerin vücuda zararlı alkalodiler v.s. olacağından tıbbi literatürde uyarılar içermektedir. Mabet ağacının yaprakları sadece susuz kuru aseton ile ekstraksyonu ile elde edilen ginkobalidlerin beynin cerebral sistemine faydalo olabilecek maddeleri standardize edilmek sureti ile beşeri ilaç haline getirilir. Yani bir tür haşhaş latexinden ağrı kesici etkisi en iyi bilinen, ve tanımlanmış morphinin isole edilmesi gibi bir şey. Sonuç olarak mabet ağacının sulu demlenmesi istenenin aksine kanıtlanmış bir dizi zaralı organik bileşenler içermektedir. Not.: Hydro veya hidro su demek phil yani fili sevmekden gelir lipo ise malumunuz yağ anlamında lipofil demek yağı seven idrofil demek ise suyu seven anlamından türetilmiş kelimelerdir. |
06-12-2007, 16:06 | #67 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-12-2007
Şehir: Dersaadet
Mesajlar: 5
|
Alıntı:
Peki etil alkol vs. gibi çözücülerle yapılan ekstraksyon prosedürlere uygun bir şekilde yapılırsa zararlı değil midir? |
|
06-12-2007, 16:27 | #68 | |
Kaybettik...
|
Alıntı:
Abs. ethanol ile de düzgün bir extraksyon mümkün olamamaktadır. ginkobalidlerin azot içermiyen oksijen bazlı halkalar içerdiğinden... kısacası ne uygun yöntem bugüne dek bilinen aceton.... saygılar |
|
06-12-2007, 17:14 | #69 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-12-2007
Şehir: Dersaadet
Mesajlar: 5
|
Alıntı:
|
|
08-12-2007, 11:00 | #70 |
Yeni Üye
|
yapraklarını kendiniz çay yapıp içmek yerine özel firmaların gingko çayları satılmakta hatta bazı eczanelerde de bu çaylardan bulma imkanınız var hatta ve hatta ilaç abdi ibrahim in ürettiği tebokan isimli ilaç gingko kaynaklı ve unutkanlığın önlenmesi için kullanıyor. |
11-01-2008, 13:04 | #71 |
Ağaç Dostu
|
Ginkgo biloba “Ginkgoaceae” Kışın yapraklarını döken, önceleri primidal, ileri yaşlarda dağanık tepeli bir ağaçtır, 30-40 metre boylanabilir. Yaşayan tohumlu bitkilerin en eskisi ve en ilkelidir. Bu nedenle bazı botanikçilerce ‘Canlı Fosil’ olarak adlandırılmaktadır. Vatanı Çin olarak kabul edilmektedir. Doğu Asya’da pek çok ülkede kutsal olarak nitelendirilmekte, özellikle tapınaklarda yetiştirilmektedir. Dekoratif görünümü sayesinde pek çok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de birçok şehirdeki park ve bahçelerde çok güzel ve gelişmiş örneklerini görmek mümkündür. Açık tohumlu olmasına karşın geniş yapraklıdır. 5-8 cm uzunluğunda, ince bir sapın ucundaki yelpaze biçiminde, mat yeşil renkli yapraklar 5-7 cm uzunlukta ve 5-10 cm genişliktedir. Yelpazenin iki kenarı düz, yuvarlak karşı kenarı oyuntuludur. Çoğunlukla karşı kenardan sapa doğru bir **** birkaç yarık vardır. Orta ve yan damarlar yoktur. Bunnu yerine saptan çıkıp karşı kenara doğru ışınsal yayılan 50-80, bazan 100’ün üzerinde damar yer alır. Yapraklar demetler halinde bir arada bulunur. Alt yüzleri daha soluktur. Sonbaharda dökülmeden önce mat sarı renk alırlar. Yapraklardan, günümüzde özellikle yaşlılardaki unutkanlığa karşı kullanılan, kılcal damar açıcı özelliği bulunan bir ilaç elde edilir. Erkek ve dişi çiçekler ayrı ayrı ağaçlar üzerinde bulunurlar (bir cinsli iki evcikli). Sarı yeşil renkli erkek çiçekler kısa sürgünler üzerindeki yaprakların diplerinde küçük salkımlar halinde yer alırlar. Olgunlaştığında 1,5-2 cm çapında, erik görünümündeki etli meyve önceleri sarı yeşil, olgunlukta açık kahverengi, turuncu renktedir. İçinde bir adet yohum yer alır. Tohumun iç kısmı odunlaşmıştır. Olgun tohumlar bes,nce zengin olup yenebilir. Meyve pek güzel olmayan bir kokuya sahiptir. Açık yeşil renkli dişi çiçekler uzun bir sapın ucunda tekli veya ikili, bazen de üçlü olarak birkaçı birarada bulunurlar. |
15-01-2008, 21:59 | #72 |
Ağaç Dostu
|
Dün Atatürk bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünde çalışmış bir Ziraat Mühendisi arkadaş enstitüde bulunan gingo ağaçlarının yapraklarını toplayıp gölgede kuruttuklarını ve bunu kavanoza koyup günde bir çay kaşığı kadar bir miktarı kuru olarak tükettiklerini söyledi. Bu başlıktaki tartışmalardan sonra yaprakların toplanıp tüketilmesi konusuna soğuk bakıyordum. Geçen günde elime bir ilaç firmasının ginko çayı geçti hem içimi hoş hemde özellikle hafıza yenileme özelliği nedeniyle devamlı kullanmayı düşünüyorum zira fazla bilgisayar kullanımından ve bakımlar sırasında sık pc değiştirmemden anlık hafıza kayıpları ve dalgınlık oluşuyor bende bu nedenle artık ginko çayı içmeyi düşünüyorum. Ayrıca önümüzdeki yaz o kullanan arkadşaın tavsiyesi ve kendi kullandığı formül doğrultusunda çay olarak kullanmayı da düşünüyorum. Tek sorun 3 ay devamlı kullanımdan sonra vücudu dinlendirmek için 15 gün kullanmayı kesmek ve sonrasında devam etmek gerektiğini söyledi arkadaşım. Nedeni ise içerisinde bulunan glikozitlerin vucuda yüklenmesi ve bu 15 günlük sürede vucudu dinlendirmek. |
01-03-2008, 22:20 | #73 |
Ağaç Dostu
|
Ginko Biloba(Mabet Ağacı)
Arkadaşlar merhaba, Geçenlerde bir belgeselde izledim mabet ağacının dört mevsimlik hallerini, ve bildiğimden de daha güzel bir ağaç olduğuna kanaat ettim.Sizlerin de görüş ve bilgilerinizi bekliyorum. |
10-05-2008, 12:15 | #74 |
Ağaç Dostu
|
Benim kafam epey karıştı doğrusu... Zihinsel faaliyetleri olumlu yönde artırdığını pek çok yerde okudum, bir fidanım oldu ama "28"nolu Praecox imzalı mesajı okuduktan sonra bu asetonla elde edilen extreyi ev ortamında nasıl elde edebiliriz?, bir yolu var mıdır?, diye kara kara düşünmeye başladım. Bu konuda bilgisi olan var mı? Sayın PRAECOX şöyle bir açıklamada bulunmuş: Gingo'nun yaprakları haziran başı ortası gibi toplanmalı vede su ile değil asetonla susuz extresi elde edilen vede sonradan bir dizi glycosidlerinden ve/veya flavonoidlerinden paröçalama prosedürleri sonucu etkili bi madde elde edilir diğer yaprak çayı gibi kullanılabilecek bir drog değildir hatta o hali ile zararlıdır da... dikkat edin derim. |
10-05-2008, 13:55 | #75 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 25-04-2007
Şehir: İzmir - Saraykent 6
Mesajlar: 141
|
Gingo biluba'nın çayı hazır halde satılıyor. Bundan günde en fazla 2 - 3 bardak içilmesi önerilmekte. Fazlası gereğinden fazla fiziksel aktiviteye sebep olduğu için yerli yersiz duvar tırmanışlarına sebep olabiliyor Ara ara ben de içiyorum. Gerçekten de 1 bardak çay içtikten sonra bile hemen etkisi farkediliyor. Fiziksel ve zihinsel aktivitede ufak çaplı bir çılgınlığa sebep oluyor. Açıkçası ağaçtan toplanan yaprakların nasıl hazırlandığını çok iyi öğrenmek gerekiyor. Ben de bu konuyu çin'deki tanıdıklara bir sorayım. Belki bir fikirleri vardır. Fakat marketlerde gayet rahat bulabilirsiniz hazır sallama şeklinde hazırlanmış çaylarını. |
22-07-2008, 23:17 | #78 |
Ağaç Dostu
|
Tütün, fasulye, turunçgiller, patates, marul, bezelye, soğan türü bitkiler, klor toksisitesine karşı duyarlı bitkilerdir. Bu bitkilerin makro elementlerlerle gübrelenmelerinde, klor içermeyen gübrelerin seçilmesi tercih edilmelidir. Klor toksisitesi belirtisi, yaprak uçlarındaki yanmalar şeklindedir. Saksı toprağını değiştirmenizi tavsiye ediyorum. |
24-07-2008, 11:02 | #80 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 13-03-2008
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 30
|
Gerçekten çok dekoratif, hoş yaprakları olan bir bitki. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü arkasında, hemen binanın yakınında bir örneğini görmeniz mümkün, Ankaralılara duyrulur. |
31-08-2008, 21:41 | #81 |
Ağaç Dostu
|
Aynı sorunum devam ediyor, yani 77 no'lu mesajımdaki, hatta sararma tüm yapraklarda var. Saksı değişimi yaptım, kaliteli bir torfa geçirdim, memba suyuyla suluyorum, çok sıcak kuru havalarda yapraklara fısfıs yapıyorum ama sorunu hala aşamadım. Fidanım bahardan bu yana benimle ve hiç bir ilerleme yok, çok üzülüyorum, ne yapabilirim? |
21-01-2009, 00:56 | #82 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 21-01-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 3
|
merhaba, elmde 5-10 tane ginkgo tohumu var.ankara milli egemenlik parkındaki ağaçtan alınmış meyvelerin temizlenmiş hali.araştırma yaptım ama nasıl dikileceğini bulamadım. tohumlamayı nasıl yapmalıyım ?ne tür toprak kullanmalıyım? bir de ankarada ginkgo fidanı bulabileceğim bir yer var mı ? |
21-01-2009, 10:51 | #84 | |
Kaybettik...
|
Alıntı:
Taxonda iğne yapraklı sınıfında. |
|
21-01-2009, 11:44 | #85 |
Ağaç Dostu
|
İlginç. Benim bu konuda ilmi bilgim yok, kulaktan dolma bilgiler. İğne yapraklı deyince, çam ve benzerlerini anlıyorum hem de yaprak dökmezler diye biliyorum. Bunun yaprağı (bana göre) hem yelpaze gibi hem de kışın dökülüyor. Bir şey daha öğrenmiş olduk, teşekkürler. |
12-05-2009, 00:37 | #88 |
Ağaç Dostu
|
Yaşayan fosil türlerinin en iyi örneklerinden kabul edilen, hiç bir yakın türü olmayan, tamamen kendine öz bir ağaç olan mabet ağacı budizm ve konfiçyus öğretisinin de bir simgesi olmuş... Hava kirliliğine karşı Cennet Ağacı (nam-ı diğer Osuruk ağacı) kadar dayanıklı olduğu söyleniyor. Bence Cennet ağacından da daha dayanıklı olduğu acımasızca kendiliğinden test edilmiş, kanıtlanmış... Hiroşima'ya atılan atom bombasının patladığı yere 1-2 kilometre uzaklıkta bulunan dört mabet ağacından başka canlı kalabilen başka bir canlı varlık olmamış... Yani her haliyle kendisine gösterilen ilgiyi hakeden bir ağaç bu... Elime iki adet tohumu geçmişti... Şu anda fotoğrafta görüldüğü kadar oldular... Bu iki fidenin günü gelince 40-50 metre olacağı inanılır gibi değil... |
20-05-2009, 14:52 | #90 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 03-10-2007
Şehir: Toronto-Ankara
Mesajlar: 1,567
|
Gingko ağacının ibreliler sınıfına giriyor, garip ama gerçek. Yaprağını kışın döker. Sonbahar renklenmesi nefistir. Yeşil yapraklar parlak sarıya dönüşür ve yapraklar kısa sürede birden dökülür. Kışa dayanıklıdır. Dişileri pis kokulu meyveler üretirler. Bu nedenle erkekleri makbuldur. Erkek bitkilerin dalları yukarı doğru ve gövdeye daha açılı bir şekilde durur. Zehirli bir bitkidir. Yaprakları hafızayı güçlendirir. Ama tabii ki ilaç formuna getirilmiş halinde.. |
|
|