25-05-2009, 19:43 | #91 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 343
|
İyice kafam karıştı. Bazı yerli ve yabancı siteler "yenilebilir" diyor ve faydalarından bahsediyor. Bazıları ise tam aksini söylüyor. Kendi üzerimde bir deneme yapmadan öğrenmenin bir yolu yok mu? Bunun meyvesi yeniyor mu yenmiyor mu? |
26-05-2009, 01:37 | #92 |
Ağaç Dostu
|
Meyvesi yeniyor mu yenmiyor mu bilemem ama. Kokusunu duysanız yanına bile yaklaşmazsınız. Tohum elde etme amacı ile yaklaşık 600 adet meyveyi temizlemeye kalkıştım aman Allah'ım burnu koku almayan annem evden kaçtı ellerimi kızarttı. Başladığım işi bitirmeme adına azm ettim ama bir hafta da zor kendime geldim. |
26-05-2009, 08:58 | #93 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 24-05-2007
Şehir: Manisa
Mesajlar: 60
|
Bende arıyorıyorum ama biraz büyük olsun istiyorum. Yolum düşerse alıcam inşallah. http://urun.gittigidiyor.com/GINKGO-...42372#aciklama |
25-07-2009, 20:22 | #94 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-06-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 526
|
muradiye orman fidanlıgında var. ben oradan aldım. 4 yaşında yaklaşık 1-1,5 metre boyunda |
03-08-2009, 13:08 | #95 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-08-2009
Şehir: ankara
Mesajlar: 1
|
merhaba arkadaşlar benim ginkgom son zamanlardan hafiften yeşilliğini yitirip sararmaya başladı gibi. henüz pek bişey yok ama yinede korkutuyo beni. ankara ikliminden adana iklimine geldi acaba o yüzden mi? akdeniz ikliminde yaşar mı? -sert koşullarda hayatta kaldığını biliyorum ama akdeniz iklimi daha farklıdır- henüz çok küçük 4 tane yaprağı var. |
23-08-2009, 22:14 | #96 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 23-08-2009
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 8
|
ginko biloba tohumu satılıyor. Bilgilerinize sunarım www.tarimsalmarket.tr.gg |
17-10-2009, 20:21 | #97 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: izmir
Mesajlar: 252
|
yıllardır arayıp bulamadığım ginko ağacını, Sn;egetropical'e gojiler için uğradığımda buldum. Ayrıca gösterdiği ilgi ve yakınlıklıktan dolayı kendisine teşekkür ederim.İzmir bölgesinde oturanların uğramasını tavsiye ederim. |
19-10-2009, 12:41 | #98 |
/
Giriş Tarihi: 27-09-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 4
|
güzel ağaç |
22-10-2009, 09:00 | #101 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
|
çünkü iğne yapraklılara dahil olan bir bitki. bitki taksonomisini çok iyi bilmiyorum. bilen açıklamasını yapar herhalde. |
10-12-2009, 11:43 | #103 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 199
|
benim bi sorum olacak. küçük boy bir fidanın dişi mi erkek mi olduğunu anlamak mümkün mü mümkünse nedir yöntemi?? |
28-04-2010, 15:45 | #104 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-04-2010
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5
|
Ginkgo Biloba (Mabet ağacı)
Mabet ağacı (Ginkgo biloba) (Çince ve Japonca 銀杏), günümüzde varlığını sürdüren hiçbir yakın türü veya benzeri bulunmayan, tamamıyla kendine özgü bir ağaçtır. Botanikçilerce, bitkiler (Plantea) alemi içindeki ayrı bir bölümde (Ginkgophyta) değerlendirilir. Bu bölümün içinde tek bir sınıf (Ginkgoopsida), sınıfın içinde tek bir takım (Ginkgoales), takımın içinde tek bir familya (Ginkgoaceae), familyanın içinde de tek bir cins olarak Ginkgo ve bu cinste de tek tür olarak Ginkgo biloba bulunmaktadır. Geçmişte Spermatophyta veya Pinophyta bölümlerine yerleştirilmişse de bugün yukarıda belirtilen tanımların daha uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Bilinen yaşayan fosil türlerinin en iyi örneklerinden biridir. Ginkgo biloba, açık tohumlular (gymnospermae) olarak anılan, başka bir deyişle tohumları bir meyve tarafından koruma altında olmayan bir ağaç türüdür (açık tohumluların tersi: kapalı tohumlular (angiospermae)). Uzun süre, yabani ginkgo soyunun tükenmiş olduğu düşünülmüşse de, bugün Doğu Çin'deki Zhejiang eyaletindeki Tian Mu Shan milli parkında en az iki küçük alanda yabani ortamda da yetişmekte olduğu anlaşılmıştır. Ancak bu bölgenin bin yılı aşkın süredir insanlarca iskan edilmiş olduğu göz önüne alındığında, buralardaki ginkgoların ne derece yabani, ve ne derece bölge halkınca terbiye edilmiş türler olduğu tartışmaya açıktır. Ginkgolar 20-35 metre aradında yüksekliğe varan (Çin'deki bazı ginkgoların boyu 50 metreyi aşabilmektedir) orta ile geniş arası boyutlarda yaprakdöken ağaçlardır. Zirveleri çoğu kez köşeli, yaprakları uzun ve dağınıktır. Kökleri genelde derine iner ve rüzgar ve karın sebebiyet verebileceği hasarlara karşı dayanıklıdırlar. Genç ginkgolar ekseriyetle ince bedenli olup, uzunlamasına büyümüşlerdir. Daha seyrek yapraklıdırlar. Ağaç yaşlandıkça tepe kısmı genişler. Sonbaharda yapraklar parlak sarı renge döner ve hemen sonra (1-15 gün arasında) dökülürler. Genel olarak bitki hastalıklarına karşı olağanüstü dirençli olmaları, gövdelerinin bitki haşeratına çok iyi karşı koyabilmesi, yüzeyde ilave kökler ve tomurcuklar oluşturabilmeleri ginkgoların çok uzun ömürlü olmalarına imkân vermekte, bazı ağaçların yaşı 2500 yıla varabilmektedir. Bazı yaşlı ginkgolarda gelişen yüzey kökleri (chichi) (Japonca'da "meme") geniş dalların alt kısmında belirir ve aşağıya doğru büyürler. Chichilerin büyümesi son derece yavaş olup, yüzlerce yıl sürebilir. Bu kalın ilave kökler toprağa eriştiklerinde çoğu kez filizlenirler ve bu, yaşlı ağaçların bünyesinin istikrara kavuşturulması veya genç bitki hücrelerinin oluşturularak ağaç bünyesine katkı sağlanması işlevi görüyor olmalıdır. Ginkgo Çin'de uzun zamandır yetiştirilen bir ağaçtır. Bazı tapınaklara dikilmiş ginkgoların 1500 yaşını geçkin oldukları tahmin edilmektedir. Budizm ve Konfiçyüs öğretisi açısından arzettikleri sembolik önem nedeniyle Çin'in yanısıra Japonya ve Kore'de de geniş ölçekte ginkgo dikilmiş, bu arada ginkgo neslinin bir nebze ehilleştirilmesi veya doğal ormanlarda diğer ağaç türlerinin komşuluğunda melezleşmesi sözkonusu olmuştur. Avrupa kaynaklarında ginkgoya ilk atıf 1690'da Japon tapınaklarında bu ağaçla karşılaşan (Hollandalılarla gelmiş) Alman botanikçi Engelbert Kaempfer eliyledir. Ginkgo tohumları meyve etini ve kabuğu çıkardıktan ve pişirildikten sonra yenebilmektedir. Genelde kalabalık bir topluluk için hazırlanmış bir yemeğe sadece birkaç tohum atılmaktadır. Gingko meyvesi yan ürün olarak hidrojen siyanid salgıladığından yemeklerde fazla miktarlarda kullanılması zehirlenmelere yol açabilir. On kadar çiğ ginkgo meyvesinin bir çocuğun ölümüne yol açabilecek derecede zehir bulundurduğu iddia edilmişse de, bunu kanıtlayacak bir vakaya rastlanmamıştır. Bazı kimselerin ginkgo sarkotesta sındaki kimyasal maddelere karşı hassasiyeti bulunabilir. Bu hassasiyet cilt düzeyinde de geçerli olabildiğinden bu kimseler günkgo muamele ederken eldiven giymelidirler. Hassasiyetin semptomları, deri üzerinde zehirli sarmaşık ile de görülebilenlere benzer türden kızıl lekeler veya kabarcıklardır. Bazı bölgelerde, ve özellikle ABD'de dikilmiş ginkgoların ekseriyeti doğal tohumlar üzerine aşılanmış erkek kültivarlarıdır. Zira erkek ağaçlar kötü kokulu meyveler vermemektedir. Dişi ağaçların verdiği kötü kokulu meyve içindeki çekirdeklerin son derece lezzetli olduğunu ve Asya ülkelerinde hayli rağbette olduğunu da vurgulamak gerekir. En sık kullanılan kültivar olan 'Autumn Gold' (Sonbahar Altını) erkek ağacın bir klonudur. Ginkgo meyvesi içindeki cevizimsi çekirdekler Asya ülkelerinde ve Asya dışı ülkelerin gurmelerince gayet beğenilmektedir ve geleneksel bir Çin düğün yemeğinin (konjii) ana malzemelerindendir. Sağlığa iyi geldiği ve afrodizyak özellikleri olduğu düşünülmektedir. Japonlar ginkgoyu chawammushi gibi yemeklerde kullanırlar ve pişmiş tohumları pek çok kez diğer yemekler yanında bir çerez olarak servis ederler. Ginkgonun ilginç bir özelliği kentsel ortama (başka bir deyişle hava kirliliğine) en dayanıklı ağaçlardan biri olması, başka ağaçların yaşayamayacağı şartlarda dahi büyüyebilmesidir. Bu özelliği ile, kentsel ortama dayanıklılıkta dünyada sadece Cennet ağacı na eşdeğerdir. Ginkgolar, kentsel ortamda bulundukları haller dahil, ağaç hastalıklarından çok nadiren etkilenmektediler ve pek az haşeratın saldırısına uğramaktadırlar. Bu nedenlerden ve estetik özelliklerinden dolayı, ginkgolar büyük şehir parklarında ve cadde boylarında tercih edilen bir ağaç haline gelmiştir. Ekilen tohumlar kolay bir bakım süreci içinde büyüyebilmektedirler. Ginkgolar penjing veya bonsai tarzı ağaç yetiştirmeye de müsaittirler. Yapay yöntemlerle boyutları küçük tutulabilmekte ve gerekirse yüzyıllarca muhafaza edilebilmektedirler. Ginkgoların dayanıklılık derecesinin uç örnekleri Hiroşima'da görülmüştür. Atom bombasının patladığı noktaya 1-2 kilometre mesafede yer alan dört ginkgo ağacı, bu alanda patlamadan sağ çıkan ve hayatiyetini bugün de sürdüren yegane canlı varlıklardı. İstanbul'da mabet ağacı örneklerine rastlamak mümkündür. Ihlamur Kasrı girişinde bulunan mabet ağacı 1855 yılında dikilmiştir. Baltalimanı'nda, İstanbul Üniversitesi Sosyal Tesisleri'nin bulunduğu bahçede geniş bir çapa ve boya ulaşmış mabet ağaçları bulunur. Ayrıca İstanbul Üniversitesi Botanik Bahçesi'nde iyi gelişmiş ve mükemmel formda dört adet örneği de mevcuttur. Buradaki ağaçlardan verimli tohumlar alınıp kısıtlı miktarda da olsa üretim de yapılmaktadır. Kanlıca'da Sabancı yalısının bahçesinde ve Büyükdere'de Rus elçiliği korusunda mabet ağacı bulunmaktadır. İstanbul'da bu ağacın görülebileceği yerler arasında Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi'de vardır. Trabzon'da ise K.T.U Orman Fakültesi önünde bulunmaktadır. Ankara'da Kore Bahçesi'nde oldukça erişkin bir örneği görülebileceği gibi; Meclis yanındaki Egemenlik Parkı'nda da bir erkek ve bir dişi mabet ağacı bulunmaktadır. Ayrıca Ege Üniversitesi'nin botanik bahçesinde de mabet ağacı bulunmaktadır. Manisa uluparta bir erkek bir dişi ağaç bulunmaktadır. İzmir Bornova Büyük parkın karşısında 7-8 tane bulunmaktadır. Balıkesir de şehir içinde Savaştepe yol ayrımından önce refuj bitkisi olarak oldukca çok sıra halinde dikilmiş olarakta vardır. Ayrıca Yalova Çiftlik köyde tıbbi bitki üretim amaçlı kurulumuş küçük bir bahçede mevcuttur. Ginkgo Biloba; Dünyanın yaşayan en eski ağaçlarından olan ve 200 milyon yıldan beri varlığını sürdüren Ginkgo Biloba'nın kan dolaşımı ve merkezi sinir sistemi üzerinde olumlu etkileri vardır. Ginkgo Bilobanın güçlü bir antioksidan olduğu bilinmektedir. Antioksidan etki, Ginkgo'nun yapısında bulunan Flavon Glikozitleri‘nden, bellek üzerindeki olumlu etkilerinin iseTerpen Laktonları‘ndan kaynaklanmaktadır. Ginkgo biloba’nın esas belkemiğini oluşturan flavonoidler quersetin, kamferol ve isoramnetin adını alan flavonoidlerdir. Ginkgo Biloba’da kullanılan standardize ekstre (GBE) ekimi ve elde etme yöntemleri dikkatli kontroller içeren yeşil yapraklardan elde edilmiş %24 flavonoid glikozitleri içerir. Vücudun tükettiği oksijen ve enerjinin önemli bir kısmı beyin tarafından kullanılır. Sağlıksız beslenme, düzensiz uyku, aşırı yorgunluk beynin fonksiyonlarını yerine getirmesini engeller ve bellek problemlerinin ortaya çıkmasına neden olur. Yapılan araştırmalarda Ginkgo Biloba'nın beyine giden kan dolaşımını arttırarak beyin hücrelerine glukoz ve oksijen iletimini desteklediği ortaya konulmuştur. Ginkgo Biloba, özellikle yaşlılıkla ortaya çıkan hafıza problemlerinde, dikkat dağınıklığı ve konsantrasyon sorunlarında, dolaşım bozukluğundan kaynaklanan kardiyovasküler rahatsızlıkların ortaya çıkma sürecinin geciktirilmesinde destekleyici olarak kullanılabilir. Ayrıca Ginkgo Biloba Alzheimer hastalığının başlangıcında, hastalığın ilerlemesini yavaşlatır. Antioksidan etkisi nedeniyle göz retinasını, serbest radikal hasarlardan korur. GBE’nin bir diğer dikkat çekici flavonoid bileşeni de güçlü antioksidan özellikleriyle bilinen. proantosianidinlerdir. GBE’nin ana terpen molekülleri, ekstrede %6 yer alır, ginkgolitler ve bilobalidlerdir. Bu maddeler ginkgoya özeldir ve diğer bitkilerde bulunmaz. Bu özellik GBE’yi diğer tüm tıbbi bitkilerden ayırır ve günümüzde bitkiye verilen değerin ana nedenlerindendir. |
04-05-2010, 21:53 | #105 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 24-11-2009
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 22
|
Buda benim mabet ağacım. 2009 kasımda tüplü olarak almıştım. Mart ayında bahçeye diktim. 25 /04/2010 günü çekilen fotoğrafı. 141556 |
28-09-2010, 19:46 | #106 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-09-2010
Şehir: BURSA
Mesajlar: 5
|
Bursada botonik parkta varmı bu ağaç veya satan biryer varmı. |
10-10-2010, 13:41 | #107 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-05-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 80
|
İlk oluşan tohumlu bitki şimdi soyu kurumuş bir eğrelti türü. Evet sporlu değil tohumlu eğrelti. İlk gingkoların permiyen döneminin 280 milyon yıl öncesine dayanan tohumlu eğreltilerden evrimleşmiş geçmişi var. Ginkgo bugün hala sporlular gibi iri yumurtası yere düşmüşse toprak yüzeyinde döllenip yaşamına devam eden tohum üretebiliyor. Tohumlu bitki olamasına rağmen sadece ağacın üzerinde döllenmesi şart değil. Yumurtanın üzerine polen düştüğünde jel oluşturup döllenmeyi sağlıyor. Atalarının bulunan ilk örnekleri dinazorlar döneminden kalma. Şimdi Çinde bulunan ağacın atalarının fosilleri eski dönemlerde dünyanın çoğu bölgesinde bulunuyor. Doğanın soyunu kuruttuğu bölgelere de insan tarafından taşınıp durdu. |
08-02-2011, 08:58 | #108 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-07-2008
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 12
|
mabet ağacı çeliği nasıl köklendirilir.Lütfen yardım |
23-08-2011, 12:11 | #109 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-06-2010
Şehir: Bulgaristan/Istanbul
Mesajlar: 225
|
markette soguk cay formunda 1,5litre sisede satiliyor. tadi sekersiz limonataya benziyor. bu gun 2 adet kucuk fidan aldim, tohumdan yetistirilmis, Düzenleyen kazanlik : 30-08-2011 saat 21:57 |
08-10-2011, 00:15 | #110 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-04-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 535
|
Arkadaşlar bu ağacın tohumunu ,fidanını veya başka birşeyini bulup benle paralı paylaşmak istiyen özel mesaj atsın . |
14-10-2011, 09:37 | #111 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 12-10-2011
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 3
|
Ankara'da oturan arkadaşlar Altınpark'ta bu ağacı görebilirsiniz. |
20-11-2011, 17:42 | #112 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-04-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 535
|
Elinde Mağbet ağacı (Ginkgo Biloba) Tohumu bulunan arkadaşlara duyurulur adete Talibim |
21-11-2011, 20:46 | #113 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: Edirne
Mesajlar: 211
|
Ankara soğuğunda yetişebildiğine göre soğukla bir problemi yok demektir. Buna sevindim |
16-02-2012, 21:14 | #114 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 26-06-2010
Şehir: İzmir
Mesajlar: 27
|
Merhaba Acaba hala Muradiye orman fidanlığında bulunuyor mu? Bir de Manisa Ulupark'ın içinde bir dişi bir de erkek olanı varmış... Doğru mudur? Bu yapraklarını toplayıp, içme konusunda bir gelişme var mıdır? Teşekkürler |
16-02-2012, 23:42 | #115 |
Ağaç Dostu
|
Sn spy1983, 3 sene önce sahip olduğum fidanın yapraklarından çay yapmaya bir türlü cesaret edemedim. Okuduklarımdan sonra denemedim bile.. Amacım taze yapraklardan yararlanmaktı ama güvenilir bir açıklama bulamadım. Aktarlarda satılması, poşet çayının olması yeterli gelmedi. Bitkinin yaprakları yelpaze gibi, seyretmesi keyifli.. Şimdilik saksıda büyümesini izliyoruz.. |
16-03-2012, 09:30 | #116 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-04-2006
Şehir: Antalya
Mesajlar: 316
|
Kasım 2011'de ektiğim tohumlardan çıkan fidanlar... İkisi de oldukça sağlıklı olmalarına rağmen, birinin yaprakları ve gövdesi nedense daha gelişkin oldu. Küçük olan, bir hafta civarında geç de çimlenmişti. Düzenleyen Selçuk Boz : 23-03-2012 saat 21:34 |
24-03-2012, 11:17 | #117 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-11-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 497
|
Mutlaka tohumdan yetiştireceğim demiyorsanız, atatürk havalimanı kavşağına yakın çobançeşme fidanlığında 20 cm-3 lira sanırım. |
15-10-2012, 15:34 | #118 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-01-2011
Şehir: Tunceli
Mesajlar: 195
|
Şuna faydalı buna faydalı derken, yapraklarından çay yapar içeriz diye düşünmüştüm ama kimi yerde zehirli, kimi yerde yapraklarını toplayıp kurutarak demleyip içebilirsiniz deniyor. Hatta limon ve bal takviyesi yapabilirsiniz vs. En sevmediğim durum bişeyi yapmak istiyorken, içine kurt düşürmeyle engellenme. İşin tuhafı birilerine iç iç çok faydalı derken adamı tahtalı köye hava almaya yollama riski var. |
15-10-2012, 15:47 | #119 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
NGBB Şifalı Orman Bitkileri ve Ağaçları Kursu - 17 Mart 2012 |
|
01-11-2012, 12:21 | #120 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 29-05-2009
Şehir: MANİSA
Mesajlar: 1
|
manisamızda merkezde uluparkta bir dişi bir erkek olmak üzere 2 tane bulunmaktadır |
|
|