agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Beğeni Düzeni15Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 17-02-2009, 15:30   #61
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 16-09-2008
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 26
Merhabalar,
Yaşamımızı temelden ilgilendiren yediğimiz gıdalarla ilgili buraya aktardıklarınızı sabahtan beri tamamını neredeyse içerek okudum. En acil işimiz bu.. GDO'lar ve Transgen tohumlardan üretilen her türlü gıdayı masamızın önünde, tabağımızın içinde bulabiliriz artık..

Bu forumun başka bir konu başlığında (Eko köy yerleşimleri-Buralardan gitmek lazım) paylaşımları aktarırken Sn.Mine Pakkaner'in yaşamsal önemi çok yüksek bi konuyu gündeme getirmesi ve diğer arkadaşklarımızın aktarımları için binlerce teşekkürler..

Öğleden sonra Prof. Tayfun Özkaya'yı telefonla arayıp bilgilerimi güncelledim. Yaklaşık 15 dk. süren konuşmada ivedilikle Anadolu kökenli tüm tohumları saklamak,korumak ve çiftçilerin kendi arazilerinde ekimlerini sağlamak üzerineydi.. Yerel tüm tohumların korunmasına yönelik yöntem üzerine ve çiftçileri bilinçlendirme üzerine yaptığı çalışmaları aktardı..

Duyarlılığını bu platforma taşıyan herkese gönüldolusu esenlikler..
Hakan

zekiabbas beğendi.
sedirtoprağı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-04-2009, 23:30   #62
Yeni Üye
 
yesimcim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 16
Bir nükleer tohum eksikti!

Merhabalar,
Grubumuzda yeniyim ama eski bir PDA'lı ve bir Slow Food/Fikir Sahibi Damaklar conviviyumu üyesi olarak ben de tohum yasası konusunda sizler gibi çok duyarlıyım.Mayısta Antalya'da yapılacak olan tohum toplantısından önce bilgilenmeye çalışıyorum.Konu ile ilgili araştırıyorum ve inanıyorum ki aynı güzelliklere inanan bunca insan,grup,bilgi ve birikimlerini biran önce birleştirirse güzel birşeyler bırakabiliriz ardımızda.

Sorum ise şu:Nükleer tarım teknolojisi ile ilgili bilgilendirme yapabilecek uzmanlar var mı aramızda?Nükleer tohum GERÇEKTEN nedir?

Ülkemizi parsel parsel yabancılara satan,nişasta bazlı şeker kotasını %2 lerden 10'lara,yetmeyince 15'lere çıkaran ve 45'leri planlayan,kendi insanını insülin direnci,metabolik sendrom ve diyaliz makinesine mahkum eden,verim alacaksınız diye kandırılıp,cehaletine ve açgözlülüğüne yenilen üreticimize GDO'lu kansorejen veya Kilitli F1 tohumları satıp,uzun vadede su kaynaklarımızı,verimli ovalarımızı,evladiyelik tohumlarımızı sistematik şekilde yokedenlerin ''Türkiye'nin geleceğinin güvence altına alınması için üç önemli vazgeçilmez unsuru; enerji, su ve tohum olarak'' diye pişkince sıralaması beni çok rahatsız etti!Farkındalık kolay değil ve ne yazıkki anlatabileceklerimiz karşımızdakinin anlayabileceği kadar!Lütfen birileri bu konuda bizleri aydınlatsın.Aşağıda 9 Nisan tarihli Sabah Gazetesinden bir alıntı ekledim.
Bu arada Kenan Demirkol hocamızın dünkü şeker ve beslenme konulu seminer özetini blogum PEMBE SÜRGÜN'de
bugün yayınladım.Merak edenlere duyurulur.
Sevgiyle kalın.
Yeşim Güriş
Nükleer yöntemle üretilen milli tohum heyecanlandırıyor

ANKARA 09.04.2009

Enerji Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'nin nükleer tarım teknolojisiyle milli tohumları üreten birkaç ülkeden biri durumuna gelmesinin kendilerini heyecanlandırdığını söyledi. Güler, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'na (TAEK) bağlı Ankara'daki Sarayköy Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi'nde incelemelerde bulundu. Güler, TAEK denildiği zaman son dönemlerde nükleer enerjinin gündeme geldiğini; ancak, bu merkezde tıp, tarım ve mühendislik alanlarında da çalışmalar yapıldığını anlattı.

ÜÇ VAZGEÇİLMEZ
Türkiye'nin geleceğinin güvence altına alınması için üç önemli vazgeçilmez unsuru; enerji, su ve tohum olarak sıralayan Bakan Güler, yerli ve milli tohumlar geliştirmek istediklerini belirterek, "Burada genetikle oynanmıyor. Sadece nükleer teknolojiden yararlanılarak ürünler geliştiriliyor. Bu açıdan yan etki gibi bir durum söz konusu değil. Buradaki çalışmalarla gelecekte gıdada dışa bağımlı olmamayı hedefliyoruz. Nükleer tarım teknolojisinde milli tohumlarımızı üreten birkaç ülkeden biri durumuna gelmek beni çok heyecanlandırıyor" dedi.

yesimcim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 17-04-2009, 13:43   #63
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Az önce elektronik posta yolu ile bir haber geldi.

Almanya, GDO'lu mısır tohumu ekimini yasaklamış.

Yasaklanan tohum Monsanto'nun 810 no'lu tohumuymuş.

İnşallah, bize de örnek olur da, Yerli tohumlarımızı tehdit eden kötü niyetli kişilerin tohumları artık toprağımızı tehdit edemez.

Yasaklansa bile, Dünya tohum tekelini ellerinde bulunduran çokuluslu tröstlerin bizim gibi ülkeleri kontrol altında tutmak için yeni bir şeyler bulacağı muhakkak. Bu nedenle şüphelendiğimiz tohum ve maddelerin testini yapabilecek Laboratuvarları kursak iyi olur diye düşünüyorum.

Saygılar.

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-05-2009, 07:51   #64
Yeni Üye
 
yesimcim's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 16
TOHUMCULUK HAKKINDA PDA GÖRÜŞÜ

Bizler "Pembe Domates Ağı" (PDA) üyeleri olarak;
Başta; Anadolu'nun en değerli ve en has ürünlerinden olan, yok olmasını önlemek ve daha önceleri olduğu gibi, günümüzde de kuşaktan kuşağa aktarılan "doğal döngüsünü sürdürmek" amacıyla "Evladiyelik ('Heirloom') Pembe Domates"in 4 yıldır yeniden üretilmesine çalışmaktayız. Bizler profesyonel tarım uzmanları, tarıma dayalı ticaret erbabı ya da çiftçi değiliz. Bizler, geniş bahçeleri olmasa da balkonlarda ve saksılarda "kentte tarım" yapılabileceğini gören ve bunu deneyerek başarmış, İnternet üzerinden iletişim kurarak bir toplumsal ağ kurmuş, duyarlı kentlileriz. İçimizde az sayıda olsa da Pembe Domatesi bahçe ve tarlasında yetiştirenler de var. Bir rastlantı sonucu fark ettiğimiz ve balkonda yetiştirdiğimiz ilk doğal pembe domateslerin tohumlarını da kendi aramızda ve "karşılıksız paylaşarak aynı yöntemlerle sürdürülmesi koşuluyla" neredeyse tüm Türkiye'ye yaymış bulunuyoruz.

Amerika Birleşik Devletleri, İtalya, İsveç, Bulgaristan, Rusya ve daha birçok ülkede lezzeti ve bozulmamış niteliği nedeniyle yüksek değere sahip olan Pembe Domates, tohum paylaşımı sayesinde, kendi yeniden topraklarında değer kazanmış önemli bir tarım ürünüdür. Özellikle "Heirloom" yani genetiği ile oynanmamış, doğal tarımla üretilen ve kuşaktan kuşağa aktarılan tohumlar, endüstriyel tohumlara nazaran kat be kat değerlidir.

Ülkemizde tıpkı Pembe Domates gibi çeşitliliği ve değeri çok yüksek olan 3 bin'den fazla “endemik”; “kendine has”, tarımsal bitki türü ya yok olmuş, ya da yok olmağa mahkûm durumdadır.
Yüzyıllardan bugüne, hiçbir bozulmaya uğramadan çiftçilerin çabalarıyla tarımda "üretilebilirliğini" sürdürmüş bitkilerimizin yok olma fermanı sayılan "TOHUMCULUK YASASI"nın 2011'den itibaren yürürlüğe sokacağı 5. Maddesi ancak 'kayıt altına alınmış tohumların' ekimine olanak tanıyacak. Tohumuna patent alamayan çiftçiler ise, tekel durumundaki uluslararası şirketlerin insafına terk edilecek. 2011'den itibaren kayıt altına alınmamış tohumluklarını satan köylüler, ağır para cezasına çarptırılacak ve el konulan ürünler imha edilecek. Böylece Anadolu'nun zengin türleri doğallığını yitirecek.
Bu gidişe “dur” demek gelecek kuşaklara karşı en büyük sorumluluğumuzdur.

Ayrıca, şu sıralar tartışılmakta olan ve yürürlükteki 31/10/2006 tarih ve 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu'na dayanılarak çıkarılması planlanan "Bitki Genetik Kaynaklarının Kayıt Altına Alınması Hakkında Yönetmelik" taslağında yer alan, "Tohumların Kayıt Altına Alınması" koşulu, bu ülkenin tarımına vurulabilecek büyük bir darbe niteliğindedir. Çünkü tohumunu kayıt altına aldırmayan çiftçinin kaderi, "ıslah yetkisi"ni elinde bulundurarak, tohumculuk alanında faaliyet gösteren, çoğunluğu yabancılara ait şirketlere terk edilmektedir. Yönetmelik, doğal türler üzerinde bireysel hak sahipliği mekanizmasının önünü açmaktadır. Oysa yerel ve doğal türler, binlerce yıl kuşaktan kuşağa devredilen "geleneksel ıslah çalışmaları" sonucu ortaya çıkmış, küçük çiftçilerin ortak emeğinin sonucu gelişmiş tohumlardır.

Bu topraklarda yüzyıllardır, insan emeğiyle tamamen doğal ortamında oluşan evladiyelik tohum ve çeşitliliğini, "kayıt" ve "patent" zorunluluklarıyla yok edecek bu yasa tasarısının ve keza mevcut kanuna bağlı olarak çıkarılacak "Bitki Genetik Kaynaklarının Kayıt Altına Alınması Hakkında Yönetmelik"in yeniden, uzman kurullar tarafından ve tüm kamuoyu önünde açıkça tartışmaya açılmasını istiyoruz.


Düzenleyen yesimcim : 01-06-2009 saat 22:52 Neden: metin degisikligi PDA tarafindan
yesimcim Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 02-09-2009, 11:04   #65
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Tohumculuğumuzun yok edilmek istendiği şu günlerde, hem kanunu yorumlamaktan aciz köylümüzün ürettiği ürününü korumalı ve karşı bazı önlemler alarak belli Anadolunun belli başlı tadlarını kaybetmemeliyiz.

Bu konuda elektronik posta ile gelen bir mektubu ekliyorum.



Alıntı:
Bir de bu yandan baksak! / Nurdan ÇAKIR TEZGİN

Etik olarak birşeyler doğru gibi dursa da alt yapıyı kurcaladığımızda işler bambaşka olabiliyor!

Tağşişi, hileyi, haksız kazanç elde edeni engelemek tamam, kanunlarla kontrolü de tamam. Buna herkes (çoğunluk) katılıyor sanırım. Peki, küçük üreticiyi nasıl hayatta bırakacağız? Örgütlenip kooperatifleşme bütün yanlarıyla oturuyor mu sisteme. Her köylü, her küçük çaplı üretici bu topluluk ruhundan nasiplenebiliyor mu? Karnını doyurabilecek örgütlenmeye ulaşabiliyor mu?

Bir ineği olan Hatice Teyze, iki koyunu keçisi olan Hüseyin dede, 30 ağaç zeytini olan Hasan'a, 5 ağaç dutu **** eriği olan ve ağaçların pekmezini etiketsiz satmaya anca gücü yeten Ayşe Bacıya denetimdeki kuralları nasıl anlatacağız? Ektiği domatesten, biberden salça çıkaran, tarhana, erişte kurutan ve bunu köylü pazarında satıp iaşesini karşılamaya çalışan bu toprakların köylüsüne bunu nasıl izah edeceğiz!?

İlaç alıp toprağına atmaya gücü yetmediği için atadan dededen gördüğü gibi doğal tarım yapıp bunu da pazarda satmaya çalışan Anadolu insanını yok etmek mi istiyoruz gerçekten? İstediğimiz bu mudur?

Üstelik de köylünün elindeki eski tohumu bu kadar önemserken, pembe domatesi, yerli beyaz diş mısırı, buğdayı, nohutu, fasulyeyi GDO Frenkeştayn'ına karşı korumak üzere şehirli kolluk kuvvetleri oluşturuyorken, herşeyin doğalı, tohumun yerlisi, gübrenin hormonsuzu ilaçsızı diye bas bas bağırılan bir döneme girilmişken...

Organik (!) ürün pazarlarının, adı üzerinde "Köylü Pazarları"nın, doğal ürünlerin, Slow Food'ların, Slow City'lerin, Sefertası hareketlerinin, yerli tohumun bunca öne çıktığı, eski değerlerimize sahip çıkma çalışmalarının dünyaca hız kazandığı bir dönemde, köylüye ürettiğini böyle satamazsın demenin sorumluluğunu kim üstlenebilir!?

Bu nasıl bir tezattır? Kendi içimizde çelişmenin açık bir göstergesi değil midir?

Bunu diyebilmek için, köylüye nasıl satabileceğinin alt yapısını eğiterek göstermek, fon ayırmak, kapı kapı dolaşıp köylüye gitmek gerek ki bu zaman alacak bir çalışmadır, çok kapsamlı bir projedir emek ister. Bunun ucu, üniversitelerin akademik birimlerinin köylüyle elele vermesine kadar uzanır. Kanunlar çıkarmak ve kontrol - zabıta faslı, gelinecek en nihai noktadır. Oraya kadar çok işimiz var.


Zeytinyağını, çöplüklerden toplanan pis plastik şişelere koyup satan ve sattıranlarla farklı bir mücadele uygulanması taraftarıyım. Etiketsiz, şişe, açıkta satılan gıda deyip kurunun yanında yaşı da dumanlamanın alemi yok. Köylünün ürünü ve emeğine sahip çıkmak zamanı çoktan geldi geçiyor.

Zeytinyağı kurmayları bu problemi daha farklı yöntemlerle çözmeli. Köylüye sopa göstermekle olmaz, ıslak odunları ayıklayacak mekanizma gerekli. Ne dersiniz?

Zeytinyağını iştahla bandığımız ekmeğimizin o burcu burcu kokan tadının, GDO'lu tohumlarla kirlenmemesi dileğiyle... Belki asıl mücadeleyi o tarafa kaydırmak gerekli, kim bilir!

www.ascifok.com
www.focafoca.com
Nasıl? sizce de Sn. Nurdan ÇAKIR TEZGİN, köylümüzün karşı karşıya bulunduğu problemi ve çözümünü çok güzel dile getirmemiş mi?.

Saygılar.

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-05-2010, 12:04   #66
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Galeri: 181
Merhaba.

Elektronik posta yolu ile gelen önemli saptamalar yapan bir mektup

Alıntı:
Veteriner Hekim
Güliz ÇELİK

Bu ihanetin bedelini çocuklarımız ödeyecek, ama nasıl…
Tarım ve Köy işleri Bakanlığı'nda
115 bin kişi çalışıyor.
70 tane üniversitemiz,
30 tane ziraat fakültemiz,
50 tane tarım araştırma enstitümüz,
10 bin işsiz ziraat mühendisimiz var.

Buna rağmen Türkiye tohumda tamamen dışa bağımlı. Tek kelimeyle tohumun patronu ise İsrail.

İsrailli araştırmacıların, genleriyle oynayarak, gül ile limon kokulu domates
yetiştirdiğini Şalom Gazetesi'nin internet sayfasından biraz araştırıp
okuyabilirsiniz. İstediğiniz şekle sahip domatesleri bile bulabilirsiniz;
çekirdeksiz, kalp şeklinde, salatalık şeklinde, dilimli...

Yani genlerle oynama meselesi yüzde yüz doğru.

Gelelim başka doğrulara.

Bu tohumların bir ekimlik olduğunu bilmeyen yok.

Yani İsrail'den bir defa tohum almakla kurtulamıyorsunuz.

Bir gram tohumun fiyatı her dönemde bir gram altına denk oldu.

Üstelik İsrail tohumunu toprağa bir ektin mi artık isteseniz de yerli tohuma
dönemiyorsunuz.

Genetik tohum o toprağ a da zarar veriyor. Artık hep bu genetik tohumu kullanmak zorundasınız. 50-70 yıl sonra ise toprak kanserojen maddelerle dolduğu için artık tamamen kullanılmaz hale geliyor.

Buna en güzel örnek Türkiye'nin patates deposu olan Niğde ve Nevşehir bölgelerinde yetiştirilen patateslerde kanserojen maddeye rastlandığı için artık patates ekimine izin verilmemesidir.

Yani İsrail tohumu tek başına satmıyor. Tohum alana hastalığı bedava....

Tohumların içine hastalık yerleştiren İsrail bu sayede zirai ilaç satımını da
garanti altına almış oluyor.

Bütün bu acı tabloya rağmen Türkiye'de yabancıların menfaatine çalışan bir patent sistemi işletiliyor.

Ne korkunç.

Köylü kendi bahçesinde tohum bırakamayacak.

Yoksa uluslararası mahkemede yargılanacak!

Şu anda dünyada İsrail tohumu kullanma yasası çıkartan ilk ülke işgal altındaki Irak'tır.

İkincisi de biz olacağız.

EY VATANDAŞ AKLINI BAŞINA DEVŞİR !!!

SOR SORUŞTUR, BOŞ DURMA...

Bu yazıyı okudunsa ister paylaş ister paylaşma umrumda değil ama bilip de susmak ortak olmaktır bunu bari hatırla...

Güliz ÇELİK
Veteriner Hekim
Pendik Veteriner Kontrol ve Araştırma Enstitüsü Müdürlü'ğü
Farmakoloji Bölümü
Pendik/İSTANBUL
34890

Bir daha düşünmeliyiz.

Saygılar

pria beğendi.
Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 01-10-2010, 10:23   #67
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Okurken gözlerim yaşardı

Alıntı:
YÖK Başkanı Özcan, ABD ve İsrail'in domatese yerleştirilecek bir genle Türk milletini 20 yıl içinde yok edebileceğini söyledi

Prof.Dr. Özcan, Türkiye’de yetiştirilen domates ve buğday tohumlarının büyük bir bölümünün ABD ve İsrail’den getirildiğini, bir Türk aydını olarak bazen kendisini çok küçük hissettiğini anlattı.

Prof.Dr. Özcan, “İhtiyacımız olan domates tohumunu bu ülkede üretemez miyiz? Evvelden atalarımız bu tohumları üretip, yıllarca bu üretimin devamını sağlamışlar. Biz niye yapmıyoruz?

Tohumculukla ilgili araştırma enstitümüz olsa, buna birkaç üniversitemiz öncülük etse fena mı olur?

Sonunun ne olacağı da belli değil. Bu domates tohumunu alıyorsunuz, artık genetik programlama diye birşey var, içine bir genetik mekanizma yerleştirirler. Hiç bilmediğimiz hastalıklara kapılabiliriz. Böyle şeylerle zamanla bir milleti yok edebilirsiniz. Öyle bir şeyler yerleştirirler ki, 20 yıl içerisinde o tohumdan yiyen insanlar ölür. Öyle tehlikeler de var. Sadece ‘Aman paramız dışarı gidiyor’ endişesiyle söylemiyorum.

Üniversitelerimizin bu konularda bize yardım etmesini istiyoruz” diye devam etti.
Kaynak

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-01-2011, 17:42   #68
Ağaç Dostu
 
betito's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-09-2005
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 756
Galeri: 29
Türk Tohumu Tükeniyor

Dünyanın sayılı tarım üreticisi ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alan Türkiye, tarımsal teknolojide yeterince gelişememenin bedelini son 8 yılda 860 milyon dolarlık tohum ithal ederek ödüyor.

nkara Ticaret Odası’nın (ATO) ”Tarımsal Üretim ve Tohumculuk” konusunda yaptığı araştırmaya göre, Türkiye, karpuz tohumunu Amerika’dan, domates tohumunu Fransa, ABD ve Hollanda’dan, lahana tohumunu Almanya ve Hollanda’dan, turşuluk hıyar tohumunu ABD’den satın alıyor.

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tohumculuk Daire Başkanlığı’nca hazırlanan Ülkesel Tohumluk Tedarik Dağıtım ve Üretim Programı’nda yer alan verilere göre, Türkiye’de 2009 yılında 385 bin ton tohumluk üretimi gerçekleştirildi. Bu miktar, 2008 yılında 290 bin ton, 2007 yılında da 324 bin ton olarak gerçekleşmişti.

Türkiye’de en fazla üretimi yapılan tohumluk, 227,8 bin ton ile buğday tohumluğu oldu. Yıllık 600 bin ton buğday tohumluğu ihtiyacı olan Türkiye’de üretilen sertifikalı tohumluk, toplam tohumluk ihtiyacının yaklaşık yüzde 40′ını karşılıyor. Kalan bölümü ise, çiftçinin mahsulden ayırarak ertesi yıl kullandığı tohumluk oluşturuyor.

Türkiye’de 2009 yılında, 36 bin ton arpa, 28,9 bin ton hibrit mısır, 58,8 bin ton patates, 10,8 bin ton pamuk, 9,3 bin ton hibrit ayçiçeği, 5 bin ton çeltik, 2,7 bin ton sebze tohumluğu üretildi.

Türkiye’de tohumluk pazarı, 2009 yılında 158 milyon doları ithal olmak üzere yaklaşık 600-650 milyon dolarlık büyüklüğe ulaştı.

8 YILDA 860 MİLYON DOLARLIK İTHALAT

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Tohumculuk Daire Başkanlığı verilerine göre, Türkiye 2002-2009 yıllarını kapsayan dönemde toplam 860 milyon dolarlık tohumluk ithalatı yaparken, aynı süre içerisinde 339 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi.

Türkiye, 2009 yılında, 158 milyon dolarlık tohumluk ithalatı, 70,7 milyon dolarlık da ihracat yaptı. Endüstri bitkileri, tarla bitkileri, sebze ve yem bitkileri olmak üzere toplam 30 bin ton tohumluk ithal edilirken, Türkiye’de üretilerek yurt dışına satılan tohumluk miktarı da 21,8 bin ton oldu.

Türkiye 2009 yılında, 4 bin 860 tonluk buğday, arpa, hibrit mısır ve çeltikten oluşan tarla bitkileri tohumluğu ithalatına 17 milyon 117 bin dolar ödedi. İthalat içinde en büyük payı 97 milyon 995 bin dolar ile, 2 bin 498 tonluk sebze bitkileri tohumluğu oluşturdu.

Pamuk, ayçiçeği, kanola, patates ve şeker pancarı tohumunun da içinde yer aldığı toplam 11 bin 155 tonluk endüstri bitkileri tohumluğu için de 29 milyon 705 bin dolar ödedi.

EBEVEYN TOHUMLUK İTHAL ETTİ, SERTİFİKALI TOHUM ÜRETİP SATTI

Özellikle hibrit tohumlukta ithalatı fazla olan Türkiye, son 20 yıla kadar sıfır noktasında olan tohumluk ihracatını 70 milyon 766 bin dolar seviyesine çıkardı.

Türkiye’nin tohumluk ihracatı içerisinde en önemli iki kalemi hibrit mısır ve hibrit ayçiçeği tohumluğu oluşturuyor. Türkiye ihracını gerçekleştirdiği bu hibrit tohumların ”ebeveyn tohumlukları” ise ithal ediyor. Önce, ebeveyn tohumluklar, ekilip yetiştiriliyor, bunlardan da hibrit yani sertifikalı tohumluk üretiliyor. Üretilen hibrit tohumlukların bir bölümü yurt içi tarımsal üretim için kullanılırken, kalan bölüm de ihraç ediliyor. 2009 yılında 70 milyon 766 bin dolara ulaşan ihracatın yüzde 71′ini, yani 50 milyon 148 bin dolarlık bölümünü 10 bin 921 ton hibrit mısır ve 4 bin 719 ton hibrit ayçiçeği tohumluğu oluşturdu. Türkiye aynı yıl, sonraki yıllarda ihraç etmek ve kendi ihtiyacını karşılamak amacıyla 529 ton hibrit ayçiçeği 4 bin 18 tonda hibrit mısır tohumluğu ithalatı yaptı.

Anavatanı Amerika olan patates için de mısır ve ayçiçeğinde olduğu gibi ”ebeveyn tohumluğu” ithal ediliyor. 2009 yılında 56 bin ton patatesin üretildiği Türkiye’de, sonraki yıllarda sertifikalı tohumluk üretimlerini gerçekleştirebilmek için 9 bin 590 ton patates tohumluğu ithal edildi.

AYAŞ DOMATESİNİN TOHUMLUĞU FRANSA’DAN

ATO’nun araştırmasına göre, Türkiye’de toplam sebze üretimi içerisinde yüzde 40′lık payı olan domates, üretiminde hibrit tohumluğu tercih edilen sebzelerin de başında yer alıyor. 2009 yılında 10 milyon 745 bin ton domates üretimi yapılan Türkiye’de, 22 bin 970 kilogramı hibrit olmak üzere toplam 47 bin 15 kilogram domates tohumluğu ithal edildi.
Name:  Hakiki-Türk-Domatesi.jpg
Views: 7658
Size:  21.2 KB
Son yıllarda sıkça duyulan ”domatesin neden eskisi gibi kokmadığı” sorusunun cevabı da kullanılan tohumluklarda. Hibrit domates tohumluğundan elde edilen verimin yüksek, ürünün raf ömrünün uzun olması, uzun yol nakliyesine imkan vermesi ve mevsiminin dışında üretilebilir olması, çiftçinin hibrit tohumluk tercih etmesine neden oldu. Tüketicilerin ucuz, buzdolabında uzun süre bozulmadan kalan domates istemesi de çiftçilerin tercihini destekledi. Beklentiler ve tercihler değişince, Türkiye’de domates üreticilerinin bir bölümü yerli çeşitlerin yerine ABD, Fransa ve Hollanda’dan ithal tohumluklar kullanmaya başladı. Örneğin Ankara’nın Ayaş ilçesinde üretilen ünlü ”Ayaş domatesi” tarihe karıştı. Pazarlarda Ayaş domatesi olarak satılan domatesin tohumluğu Fransa’dan ithal ediliyor.
Name:  Dışı-Hoş-İçi-Boş-Gavur-Tohumu-Domates.jpg
Views: 8589
Size:  53.5 KB
Öte yandan, domates tarım ürünleri ihracatı arasına domatesi de koyan Türkiye, 2009 yılında bin 470 kilogramı hibrit olmak üzere 22 bin 858 kilogramda domates tohumluğu üretti.

Türkiye’nin 2009 yılında elde ettiği hibrit tohumluk içinde ithalat oranı yüzde 94 olarak gerçekleşti.

TURŞULUK HIYAR ABD’DEN

Araştırmaya göre, Türkiye’nin en fazla hibrit tohumluk kullandığı ikinci sebze hıyar oldu. Türkiye, 2009 yılında 1 milyon 734 bin ton hıyar, 5 bin 692 kilogramı hibrit olmak üzere 8 bin 980 kilogram da hıyar tohumluğu üretti.

Türkiye’nin aynı yıl 29 bin 353 kilogramı hibrit olmak üzere toplam 37 bin 244 kilogram hıyar tohumluğu ithal etti. Türkiye’de hasadı yapılan turşuluk hıyarların hibrit tohumu ABD’den ithal edildi. İthal edilen hibrit tohumluğun toplam hibrit tohumluk içindeki oranı yüzde 84 oldu.

Türkiye’de ithal tohum kullanılan sebzelerin ilk sıralarında kabak da yer alıyor. 2009 yılında 328 bin ton kabak üretilen Türkiye’de, 14 kilosu hibrit olmak üzere 4 bin 856 kilo kabak tohumluğu üretildi. Türkiye aynı yıl, 23 bin 604 kilogramı hibrit olmak üzere 24 bin 404 kilogram kabak tohumunu yurt dışından satın aldı. 2009 yılında kayda giren hibrit kabak tohumluklarının yüzde 99′u ithal edildi.

DİYARBAKIR KARPUZU AMERİKAN TOHUMLUĞUNA YENİLDİ

ATO’nun araştırmasına göre, çiftçilerin, uzun yola dayanıklı ve kısa sürede meyve veren tohumları tercih etmesi, Diyarbakır karpuzunun ABD’den ithal tohumluğa yenilmesine yol açtı. Üretici ve tüketici tercihlerindeki değişiklik karpuzda da yaşanınca Diyarbakır karpuzu, sadece Dicle nehri kıyısındaki Erimli, Sivritepe, Güzel, Develi gibi birkaç yüz dönümlük kısıtlı alanda yetişir oldu.
Name:  Diyarbakır-Karpuzu.jpg
Views: 7225
Size:  62.4 KB
TÜİK verilerine göre, Türkiye’de 2009 yılında 3 milyon 810 bin ton karpuz üretildi. Türkiye’nin 2009 yılı karpuz tohumluğu üretimi ise bin 83 kilogramı hibrit olmak üzere 5 bin 43 kilogram oldu. Aynı yıl yapılan tohumluk ithalatı da 11 bin 898 kilogramı hibrit olmak üzere 58 bin 827 kilogram olarak gerçekleşti. Bu verilere göre, 2009 yılında temin edilen tohumluğun yüzde 92′si ithal edildi.

HİBRİT HAVUÇ VE LAHANA TOHUMUNUN TAMAMI YABANCI

2009 yılında Türkiye’de 593 bin ton havuç üretilirken, aynı yıl ithalatla 26 bin 111 kilogramı hibrit, 8 bin 108 kilogramı standart yani hibrit olmayan olmak üzere toplam 34 bin 219 kilogram havuç tohumluğu satın alındı. Aynı yıl 889 kilo standart havuz tohumluğu da Türkiye’de üretildi. Bu verilere göre, Türkiye’de hibrit tohumla üretilen havuçların tamamının tohumluğu ithal edildi.

TÜİK verilerine göre, 2009 yılında 207 bin ton beyaz lahana üretilen Türkiye’de, üretim için gereken tohumluğun tamamı dışarıdan satın alındı. 64 kilosu hibrit olmak üzere 483 kilo lahana tohumluğu ithal edildi. Lahana tohumlukları Almanya ve Hollanda’dan ithal edildi.

Aynı şekilde, Türkiye’de üretilen lahanagiller ailesinin diğer sebzeleri olan karnabahar ve brokolinin de tohumlukları yurt dışından ithal edildi.

ISPANAK TOHUMU DA YABANCI

009 yılında 225 bin ton ıspanak üretilen Türkiye’de kullanılan 625 bin 88 kilo tohumluğun yüzde 80′ini oluşturan 500 bin 218 kilo tohum Avrupa, Amerika ve Güney Batı Asya’dan ithal edildi. İthal tohumların yüzde 75′ini oluşturan 191 bin 713 kiloluk bölümünü hibrit tohumlar oluşturdu.

Marul, patlıcan, soğan ve turp üretiminde de hibrit tohumlar ağırlıklı olarak yurt dışından satın alındı.

KAVUNDA YERLİ TOHUM GÖZDE

ATO’nun araştırmasına göre, Türkiye, kavun üretiminin önemli bölümünün yüzde 85′i kendi geliştirdiği çeşitlerden ürettiği tohumlarla karşılıyor. 2009 yılında 1 milyon 679 bin ton kavunun üretildiği Türkiye’de 49,4 bin kilosu standart, 838 kilosu hibrit olmak üzere 50,2 bin kilo kavun tohumluğu üretildi. Aynı yıl, 2,3 bin kilosu hibrit olmak üzere toplam 8 bin 500 kilo kavun tohumluğu ithal edildi.
Name:  Yerli-Kıraç-Kavun.jpg
Views: 5756
Size:  50.6 KB
BİBER TOHUMUNUN YÜZDE 80′İ YERLİ

Türkiye’de tohumculuk şirketlerinin, pek çoğunun yeni kurulduğu ve sınırlı sermayeye sahip oldukları için, AR-GE faaliyetlerine yeterince kaynak ayıramadığı belirtilen ATO’nun araştırmasına göre, Türkiye çeşit geliştirme ve hibrit tohum üretiminde henüz emekleme aşamasında olmasına rağmen, çeşit geliştirme çalışmalarında başarılı olan şirketler ve geliştirdikleri yerli ürünler de var. Bu ürünlerin başında çarliston biber geliyor. Ülkesel Tohumluk Tedarik, Dağıtım ve Üretim Programı’nda yer alan verilere göre, Türkiye, biber üretiminin yüzde 80′ini yerli tohumdan gerçekleştiriyor. 2009 yılında 1 milyon 837 bin tonu standart, bin 283 kilosu hibrit olmak üzere toplam 53 bin 586 kilo biber tohumluğu üretildi. Aynı yıl, 4 bin 140 kilosu hibrit olmak üzere toplam 11 bin 834 kilo biber tohumluğu ithal edildi.

NENEHATUN BUĞDAY TOHUMLUĞU, AYDAN HANIM ARPA TOHUMLUĞU

Yabancı ya da yerli de olsa Türkiye’de üretilen tohumların Tarım Bakanlığına bağlı Tohumluk Tescil ve Sertifikasyon Merkezi Müdürlüğü tarafından tescillenmesi yani kayıt altına alınarak Türkiye’de yetiştirilmelerine onay verilmesi gerekiyor. Halihazırda, tüm tarla bitkisi türlerinde bin 763 çeşit tescilli ve tüm sebzelerde 3 bin 175 çeşit olmak üzere 4 bin 938 çeşit kayıt altına alınmış durumda. Tescillenen çeşitlerin 3 bin kadarı da Türkiye’de üretiliyor.

Tescillenen buğday tohumlarından bazıları Ahmet Ağa, Ali bey, Basri bey, Nenehatun isimlerini taşırken, arpa tohumları arasında da Aydan Hanım, Süleyman bey ve Vamık hoca isimliler yer alıyor.

HİBRİT TOHUM NEDİR?

Hibrit tohum, aynı türe ait bitkinin genetik bakımdan kendisiyle yakın akraba olmayan bir başka bitki ile tozlanmasıyla yani melezlenmesiyle elde ediliyor. Yani aynı bitki türünün farklı ailelerden gelen ana ve baba bitkiler birleştirilerek F1 denilen melez tohum elde ediliyor. Elde edilen tohum, hastalık ve zararlılara, sıcağa ya da soğuğa karşı dayanıklılığı, raf ömrünün uzunluğu ve yüksek verim sağlaması gibi nedenlerle üretimde tercih edilirken, eskiden beri yetiştirilen yerel çeşitler piyasadan çekiliyor, hatta bunlar gen bankaları tarafından muhafaza edilmedikçe yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor.

F1 denilen hibrit tohumdan üretilen ikinci ve daha sonraki nesiller ilk melezlemede elde edilen olumlu özellikleri taşımadığı için F1 tohum ancak bir yıl başarılı şekilde tarımsal üretim için kullanılabiliyor. Aynı yüksek verimi, bitki performansını veya istenilen kalite özelliklerini elde edebilmek için hibrit tohumluğun her yıl satın alınması gerekiyor.

TARIMDA YETERLİLİK TEKNOLOJİYE BAĞLI

ATO Başkanı Sinan Aygün, Türk tohumculuğunun kendi çeşitlerini geliştirmesi ve gelişmiş ülkelerle rekabet edebilmesi için, üreticisinden ihracatçısına kadar tüm kesimlerin bir araya gelerek tohumculuğu desteklemesi gerektiğini söyledi. Dünyada verimli üretim arayışlarının tohumdan başladığına dikkat çeken Aygün, ”Tarımda yeterlilik artık toprağa değil, teknolojiye bağlı. Tarımda, tohumculuktan başlayarak AR-GE çalışmalarını desteklemek, tohumluğa para saymak yerine teknolojiye yatırım yapmak gerekiyor” dedi.

Türkiye’de AR-GE çalışmalarının özel sektör eliyle yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Aygün, şunları kaydetti:

”Biz yerli çeşitlerimizin tohumlarını üretmek istiyorsak başka vergi desteğiyle, yapısal düzenlemelerle, kredilerle, bilimsel danışman, uzman ve ekipman desteğiyle tohumculukta araştırma-geliştirme çalışmaları yürüten firmaları desteklemek zorundayız. Hibrit tohumların her yıl satın alınması gerekiyor. Elden gelen öğün olmaz. Bu nedenle tarım politikası önce AR-GE üzerine kurulmalı.”

http://www.arastiralim.com/turk-tohumu-tukeniyor.html

pria beğendi.
betito Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-01-2011, 20:48   #69
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
BU KANUNLA BEŞİKTEN MEZARA O ŞİRKETLERİN MÜŞTERİLERİ OLUYORUZ


http://www.odatv.com/n.php?n=bu-kanu...ruz-1901111200

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-11-2012, 20:47   #70
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 12-10-2010
Şehir: İskenderun
Mesajlar: 23
İlginçtir ( en azından benim için) Norveç’te milyonlarca tarım ürününü 1000 yıl iklim değişikliği, savaşlar ve doğal felaketlerden korumak için tohum deposu kuruluyor ve Gates Vakfı 30 mlr usd ile hissedar oluyor. "

The Location - regjeringen.no " , " Forests.org Internet Search Results: Norway plant biodiversity seed vault "

Modern robinson mu desem, modern nuhun gemisi mi yoksa biyolojik savaş aracı olarak GDO mu kullanılacak desem?
Sadece ürünlerin genetiği ile mi oynanıyor, ülkelerin tarımsal genetiği ile oynanmıyor mu?

Bill Gates ile Rockefeller Vakfı’nın Svalbard projesinde Pirinç, mısır, buğday ve soya fasülyesi benzeri yem bitkileri gibi dünyanın en önemli geçimlik ürünleri için geliştirilen patentlenmiş tohumlar varken; bunlar nihayetinde korkunç bir biyolojik savaş aracı olarak kullanılabilir mi?
" GDO devleri bilmediğimiz şeyleri mi biliyor "

Satın aldığımız tarımsal ürünlerin üretim sürecinde, finansmanından tohumuna, gübresinden zirai ilacına kadar her şey yabancıların elinde. Çevremize baktığımızda pardon bakmasak ta görüyoruz zaten. Tigem' in 2011 raporuna göre sadece tohumda dünya ticari hacmi 45 mlr usd, türkiye ticari tohum hacmi 400 mln usd. ( hoş bu kurumda özelleştirme programında ya )" http://www.tigem.gov.tr/Sektrel%20De...R%20RAPORU.pdf ".

Mali boyutundan ziyade sosyal boyutu daha da önemli iken sen pazarı açar yasal zemini hazırlar yerli üreticiyi korumazsan sonuç kaçınılmaz.
Tigem' i de babalar gibi satarsın, şeker fabrikalarını da. Çiftçi de anasını alır ya bayere gider ya da pioneera , Tohum için bu kadar ağır mevzuat, bu kadar harç uygula, gümrüklere bir tane GDO labarotuvarı koyma.

" Forbes dergisinde yayınlanan “Sam Amca Neden Genetiği Değiştirilmiş Gıda Maddelerini Destekliyor” (6 Kasım 2011) başlıklı yazı tarım endüstrisinin nasıl ABD’nin pozitif ticaret dengesine sahip olduğunu gösteriyor. Monsanto’ya ödenen telifler borca, çiftçilerin intiharına ve dünya genelinde biyo-çeşitliliğin yok oluşuna dayanmasına rağmen GDO’ların reklamı ABD’ye telif ücreti getiriyor.
" Why Uncle Sam Supports Frankenfood - Forbes ",
" Monsanto ~ Our Commitments "

Ne kadar çok soru sordum ya.
Şimdi bunları okuyunca ister istemez kafam karıştı, aklıma bazı sorular geldi:
1-Ağaçlar.net datası acaba kaç yerde yedekleniyor, bunu kimler biliyor ? (doğaseverlerin onca emeği ve tecrübesi neme lazım geç bulduk çabuk kaybetmeyelim)
2-Mine Hanım' ın gaz maskesi varmı? ( biber gazına karşı ) ( tamam biraz arap sabunu kokuyoruz ama zirai ilaç lobisi ister falan )
3-Amatör hobici Engin Bey' in gazmaskesi varmı, tohumlardan dolayı koruma talep etmiş mi ?

Sonra birisi çıkar " tohum saklayıp ilaç yapıyorlar bu kişileri milletimin huzurunda kınıyorum. bu konuda ilgilileri uyarmamıza rağmen yargının da gereken kararı vermesini bekliyoruz." diye beyanat verir falan...

Saygılarımla

atax Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-02-2013, 16:20   #71
Ağaçsever
 
Mustapha_66's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-02-2013
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 55
Galeri: 1
Doğal tohum neredeyse hayal olmaya başladı. Annem ve babam senenin 7-8 ayı memleketteler, her sene söylemesi ayıp kurusundan yaşına kadar birçok şeyi organik yeme imkanı sağlıyorlar bize sağ olsunlar.
Annem geldiğinde bez parçaları içinde çeşit çeşit tohumları da yanında getiriyor, seneye tekrar ekmek için. Bu çabayı çiftçimizin de göstermesi gerekiyor bence. Tabii biz sadece yemelik ektiğimiz için sorun yok, ama çok üretim için ekildiğinde tohum ayırması herhalde insanlarımızın zoruna gidiyor. Bu forumu takip ettiğim günden beri organik tohum işine iyice merak salmaya başladım. Kim bilir belki ileride bu işi bile yaparız...

Mustapha_66 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-03-2013, 09:52   #72
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-05-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 182
Yerli tohumlarımıza sahip çıkabilsek keşke...
Geçenlerde kızımın iştahsızlığı için havuç tohumu çayı önerdiler. Kuzenimin eşi Beypazarlı. (havucu ile ünlüdür) hemen onlardan istedim. Nerde artık yerli tohum dedi. Ya fransız ya da israil tohumu var artık heryerde. Nekadar üzüldüm. Toprağımız, Tohumumuz kayboluyor.. Çocuklarım, Torunlarım ne yiyecek .....

cemre_77 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 16-03-2013, 14:38   #73
Ağaçsever
 
Mustapha_66's Avatar
 
Giriş Tarihi: 27-02-2013
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 55
Galeri: 1
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi cemre_77 Mesajı Göster
Yerli tohumlarımıza sahip çıkabilsek keşke...
Geçenlerde kızımın iştahsızlığı için havuç tohumu çayı önerdiler. Kuzenimin eşi Beypazarlı. (havucu ile ünlüdür) hemen onlardan istedim. Nerde artık yerli tohum dedi. Ya fransız **** israil tohumu var artık heryerde. Nekadar üzüldüm. Toprağımız, Tohumumuz kayboluyor.. Çocuklarım, Torunlarım ne yiyecek .....
Merhaba,

Sorunda bu zaten, yerli tohumumuzun yok olmaya yüz tutması. Daha öncede bahsetmiştim. Annem ve babam senenin büyük bir kısmını memlekette geçiriyorlar. Haliyle orada yetiştirebildikleri her şeyi yetiştirmeye çalışıyorlar. Sene sonunda da çıkarabildikleri bütün tohumları seneye tekrar ekebilmek için ayırıyorlar. Gerçi köylerde bu iş daha kolay oluyor. En azından yerli tohum sirkülasyonu olabiliyor. Bizim temin ettiğimiz tohumlarda ise bu durum çok az. Bu sene geçti belki ama, anneme söyledim. Seneye ayırdığı tohumlardan gelirken getirecek. İnşallah seneye onları deneyip, bende tohum ayırmak istiyorum. Hatta forumdaki arkadaşlar lada paylaşmayı düşünüyorum kısmet olursa. Belki biz görmeyiz ama, ilerleyen yıllarda tohumda dışarıya bağlı kalmamamız için bu konu çok önemli. Hep bahsederler ektiğim ürünün tohumunu ayırıp tekrar ektiğimde çimlenme bile olmuyor diye. Özellikle Tarım bakanlığımızın ve çiftçilerimizin bu konuda daha duyarlı olmaları gerekiyor.

Mustapha_66 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-05-2013, 12:41   #74
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Acil durum!!!!

BUGÜN (6 Mayıs) Avrupa Birliği Komisyonunda tartışılacak tohum yasası AB içerisinde tohum alışverişinin her türlüsünü yasaklayarak atalık tohumları tehlikeye atıyor, besinimizi, dolayısıyla özgürlüğümüzü şirketlere teslim ediyor. Bunu kabul edemeyiz diyen dilekçeyi siz de imzalayın ve paylaşın...

We don't accept this. Let us keep our seeds EU!

pria beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-05-2013, 12:05   #75
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Yerli tohum satan üreticiye hapis şoku

Yusuf YAVUZ

Yerli tohum satan üreticiye hapis şoku

pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-07-2014, 10:50   #76
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 10-04-2012
Şehir: ist
Mesajlar: 25
Herkese iyi günler diliyorum ne olur elinizde bulunan nadir ve köklü (geçmişten gelen) tohumları paylaşırken çok dikkatli olmamız lazım. Nacizane fikrimdir kolay gelsin.

dag11 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-07-2014, 11:00   #77
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 10-04-2012
Şehir: ist
Mesajlar: 25
Türkiye Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı İlhami Özcan Aygun, Türkiye’ den izinsiz bir şekilde toplanarak yurt dışına çıkarılmak istenilen endemik bitki türleri hakkında bir basın açıklaması yaptı.

“Birkaç gün önce ülke gündemine oturan tohum hırsızlığı ile büyük bir şok yaşadık. Bu tohum hırsızlığı basit bir hırsızlık olayı olmaktan daha ötede geleceğimizin, çocuklarımızın, ülke insanımızın yiyeceği ekmeği aşı bu güzel vatanı bizlere emanet edenlerin mahremi Yüce Rabbimizin emanetidir. Vatan toprak anasız, toprakta tohumsuz düşünülemez. Ülkenin toprakları bir sarraf dükkanı olarak kabul edilirse; tohum da sarraf dükkanının altını, bileziği, yüzüğü ve küpesidir. Hırsızın gözünün kuyumcuda olmasında şaşılacak bir durum yoktur. Fakat sarrafın çocuklarının rızkını temin ettiği dükkanında uyuklaması hem şaşılacak hem de düşünülecek bir durumdur. Sarraf uykusundan ne kadar çabuk uyanırsa elindeki altınların kıymetini bilip bunları korursa güçlü olacak ailesini en iyi şekilde geçindirecektir. Misalden netice tohum; milli servetimizdir. Bu servet şehit kanları ile sulanmış vatan toprağında bu ülke insanına emanet edilmiştir.

Türkiye’den izinsiz şekilde topladıkları çok sayıda endemik bitki türüne ait binlerce tohum, fide, çelik, soğan ve yumruyu yurt dışına kaçırmak isteyen iki Hollanda vatandaşının Kapıkule Sınır Kapısı'nda durdurulması ve araçlarındaki tohumlara el konulması olayı ülkemizin önemli bir sorununu tekrar gündeme getirmiştir. Bilindiği gibi bundan bir süre önce de benzer şekilde bir İtalyan vatandaşı Türkiye’de izinsiz olarak topladığı bitki çoğaltım materyallerini yurt dışına çıkarmak isterken Jandarma tarafından engellenmiştir.

Son zamanlarda, Gümrük Muhafaza Teşkilatı ve Jandarma görevlileri tarafından suçüstü yapılan bu tür biyo-hırsızlık girişimlerinin önlenmesinde, resmi görevliler kadar ilgili kamu kuruluşlarına ihbarda bulunan bilinçli ve sorumlu yurttaşlarımızın da rolü büyüktür. Huzurda konuya gerekli duyarlılığı gösteren tüm kuruluş ve ülke insanımıza ve konu üzerine hassasiyetle eğilen Basın Mensuplarına takdir ve tebriklerimizi arz ediyoruz.

Yukarıda gelişmeler, ulusal bitki gen kaynaklarımızın korunması bakımından memnuniyet vericidir. Ancak mevcut kaçakçılık ve genetik kaynakların korunması mevzuatları ile Türkiye’nin bitki gen kaynaklarının izinsiz şekilde yurt dışına çıkarılmasını engellemek mümkün değildir. Nitekim her iki bio-hırsızlık olayının failleri de hemen serbest bırakılmış, yalnızca yurt dışına kaçırmak istedikleri bitki çoğaltım materyallerine el konulmuştur. İlgili tüm mevzuatın bir an önce tamamlanması veya değiştirilmesi gerekir. Ayrıca Tarım Bakanlığına bağlı gen bankalarının geliştirilmesi ve güçlendirilmesi gerekir.

Türkiye sahip olduğu bitki genetik materyallerini her zaman dünya araştırmacılarının kullanımına sunmuş ve bunları insanlık adına paylaşmıştır. Bununla beraber bu paylaşımın Türkiye’nin de tarafı olduğu Gıda ve Tarım Amaçlı Bitki Genetik Kaynakları Uluslar arası Anlaşmasına uygun şekilde yapılması sağlanmalıdır. Anlaşma’ya göre, bir ülkeden diğerine genetik materyal transferi yapılabilmesi için hak sahibi ülkeden izin alınması ve iki ülkenin araştırma kuruluşları arasında uluslar arası geçerliliği olan bir sözleşme imzalanması gerekir. Ayrıca genetik materyalin kullanımından doğacak yararların – hak sahibi hükümran ülkenin röyalti ve patent hakları saklı kalmak üzere- iki taraf arasında adil ve eşit şekilde paylaşımı öngörülmektedir.

Buna rağmen, aynı uluslar arası anlaşmanın altına imza atmış olan ülke vatandaşları Türkiye’de kolaylıkla biyohırsızlık yapabilmekte –muhtemelen yurt içinden bazı kimseler de- onlara yardım edebilmektedir. Türkiye bu hususta iki koldan harekete geçmelidir. Bunlardan birincisi bitki gen kaynaklarımıza bilimsel anlamda sahip çıkma diğeri ise müeyyideler uygulanmasıdır.

Nasıl “Gidemediğin yer senin değildir” diyebilmek mümkünse “ Üstüne kayıt edemediğin ve bilimsel olarak tanımını yapamadığın bitki genetik kaynağı da senin değildir” diyebilmek mümkündür. 5553 Sayılı Tohumculuk Kanunu’nun 2. maddesi “Bitki genetik kaynaklarının kayıt altına alınmasını” öngörmekte olmasına rağmen bu güne kadar bu konuda bir yönetmelik ya da başka mevzuat çıkarılmamıştır. Belli başlı iki gen bankamızın alt yapı, insan gücü, bütçe ve tahsisat imkanları kısıtlıdır. Türkiye gibi binlerce değerli bitki gen kaynağı bulunan bir ülke için yeterli değildir.

Diğer yandan 5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nu ile biyohırsızlık suçlarına getirilen müeyyideler yeterli değildir. Bu kanuna göre bitki genetik materyalleri gibi “ihracı, lisansa, şarta, izne, kısıntıya veya belli kuruluşların vereceği uygunluk veya yeterlilik belgesine tâbi olan eşyayı aldatıcı işlem ve davranışlarla yurt dışına çıkaran kişiye, eşyanın gümrüklenmiş değerinin yarısı kadar idarî para cezası” verilmesi öngörülmektedir. Bu kanunda değişiklik yapılarak bitki ve hayvan gen kaynaklarını biyo hırsızlık yoluyla yurt dışına kaçıranlara ve yurt içinde bunlara yardımcı olanlara hürriyeti kısıtlayıcı cezalar verilebilmelidir.

Bu gibi olaylarda beklentiler ve çözüm sadece devlete bırakılmaktadır. Haliyle bir türlü vatandaş lehine sonuç elde edilememektedir. Ters lale olayının sonuna kadar takibinde vatandaş ve kamu görevlilerinin iş birliği ile endemik tohumlarımızı kaçırmaya çalışan hırsızlar yakalanmıştır. Aynı gümrük kapısından ilk defa geçen tohum hırsızı ilk bunlar mıdır? Vicdanlarınıza bırakıyoruz.

Türkiye başta Tarım Bakanlığı, Üniversiteler, güvenlik ve gümrük görevlileri ve bilinçli paydaş ve yurttaşlarımızın yapacakları ortak çalışmalar ile ülkemizden yapılan bitki gen kaçakçılığı ve biyolojik hırsızlığın önünü kesmelidir. Bu uğurda alınacak idari tedbirler kadar, önemli bitki genetik kaynaklarının tam bir envanterinin çıkarılması, bitkisel özelliklerinin tanımlanması, kayıt altına alınması, muhafazası ve idamesinin sağlanması şarttır. Bu bağlamda bitki gen bankalarının ödeneklerinin artırılması, alt yapı ve insan gücü kaynaklarının geliştirilmesi ve özellikle bitki genetik kaynakları konusunda mastır ve doktora programlarının sayısının artırılması gereklidir. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) olarak ulusal bitki gen kaynaklarımızın korunması hususunda Gen Bankalarımız ve ilgili Araştırma kuruluşlarımızla iş birliği ve dayanışma içerisinde olmak istiyoruz. Bitki gen kaynakları ve genetik materyal yeni ve üstün bitki çeşitleri elde etmede en değerli kaynaktır.

Diğer önemli bir husus ise yabancı araştırma kuruluşları ya da araştırmacılarla ortak çalışma yapan TC vatandaşı araştırıcıların dikkatli davranmalarıdır. Bilindiği gibi bilimsel amaçlı araştırmalar için kullanılacak bitki genetik kaynaklarının yurt dışına çıkarılması için Tarım Bakanlığının mutlaka önceden haberdar edilmesi ve izin alınması gerekir. Hangi ülkeden gelirse gelsin, istismarcı ve kötü niyetli sözde araştırıcılarla, yetkili mercilerden izin ve onay alınmaksızın, ortak materyal toplama ve yurt dışına gönderme hususunda iş birliğine girmeye hiç kimsenin hakkı yoktur.

Devamında basın bildirimiz hazırlanırken İstanbul Belediye Başkanımızın ters laleler konusundaki duyarlılığı ile ilgili sözleri ve derhal Erzurum’a bir ekip yollamış olması camiamızda dalgalanarak bizleri son derece duygulandırdı sevindirdi. Kadir Topbaş beyefendiye ve çalışan kardeşlerimize takdir ve teşekkürlerimizi ifade ediyoruz. Bu bağlamda milli tohumculuğumuzu baltalamak için maalesef milli ve dini motiflerimizi süslü sözlere serpiştirerek halkı aldatan medya maymunları bir yandan; dışarıdan gelen hırsızlar bir yandan eğer uyanabilirsek ve rehavetimizi bırakabilirsek hala pek çok şey için geç değil. İstiklal Marşını kaleme alan Mehmet Akif Ersoy’un dizeleri duygularımıza tercüman olmaktadır:

Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.

Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...

Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:

Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.

Türk Tohumu sabote edilerek ebter benzetmeleri yapılmaktadır. Bu yakışıksız benzetme Peygamber efendimize yapılmıştı. Tohuma hükmeden geleceğe hükmedecektir. Silah sanayicilerinin sektörlerinde oluşturdukları örnekte görüldüğü gibi, tohumun değerini bizden önce tespit eden ve dünyayı parmaklarında oynatan tohum sanayicileri de tohum sektörünün kartellerini oluşturmuşlardır. Yaptığımız araştırmalar yurt dışı güdümlü bazı ekran maymunları Türk tohum firmalarının piyasa değerini düşürüp bu alanda milli tohum sanayinin önünü devrim arabası misali kesip yok pahasına alıp boğazımızdan geçecek her lokmayı istediği fiyattan satacak ya da hiç vermeyeceklerdir. Ülke tohumculuğunu bitirip ödemelerini aldıkları büyük uluslu şirketlere peşkeş çekilmesinin düğmesine basan ekran fareleri sanırım ülkemizin gemisini artık terk edeceklerdir.

Sayın basın mensupları son hırsızlık olayında siz değerli basın mensuplarını düşmana ilk kurşunu sıkan Şehit Gazeteci Hasan Tahsin’e benzetiyoruz. Onun düşmana sıktığı kurşun Çanakkale’de atılan kurşunun aynısı idi. Ve aynı kurşun bu gün sizlerin kalem ve objektiflerinde mana bulmuştur. Sizlerin yapmış olduğu bu özverili çalışmaları, bu acı haberin ülke lehine çevrilmesi için bir fırsat olarak değerlendirmekteyiz. Sizlere hassaten milletimiz adına şükranlarımızı sunuyoruz. Tarih: 22-Haziran-2011 Buğday Derneği (yazısından alıntı)


Düzenleyen dag11 : 27-07-2014 saat 11:05 Neden: alıntı olduğunu belirtmek için
dag11 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-07-2014, 12:53   #78
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Açıklamayı dağlardan köküyle sökülerek götürülmek istenen endemik ve genellikle soğanlı bitkiler için yazıyor gibi başlamışlar, sonra misyonlarına ve tüzüklerindeki birinci maddeye dönerek tohumlara gelmişler. Köküyle, soğanıyla sökülen bitkinin, nesil tükenmesine sebep olacağı, dağıtılan tohumun ise aksine paylaşılan bilgi gibi çoğalmaya sebep olacağını istiklal marşından alıntılar yaparak örtmeye çalışmışlar.

  • Bu alt birlik ve üstündeki birlik yurt dışındaki tohum tekelleriyle ilişkisiz olsaydı,
  • üyelerinin hepsi %100 Türk sermayeli olsaydı ve içlerinde GDO şirketleri olmasaydı,
  • ihracat dahil hiç bir şekilde türlü sebeplerle yurt dışına tohum çıkartmıyor olsalardı,
  • tohum satabilmek için memlelet memleket gezmiyor olsalardı,
  • yurt dışından gelme hibridlerle memleketi doldurup Anadolu ırklarını yok edecek bir politikanın parçası olmamış olsalardı,
  • ülkedeki tüm tohum çeşitlerini tekellerine alıp sedece kendilerinin bu tohumlara hakim ve söz hakkı sahibi olduğu yönünde fiil içinde olmamış olsalardı
bu yaptıkları açıklama belki kendi içinde tutarlı olabilirdi.

Oysa, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-07-2014, 19:29   #79
Ağaç Dostu
 
birnefestoprak's Avatar
 
Giriş Tarihi: 14-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
Bu mesajda 2006'da hukumetimizin cikardigi tohumculuk kanunuyla ilgili bir ifadeye rastladiniz mi? Ben goremedim, kacirmis olabilirim (endemik bitkilerin kendi ekolojik sistemlerindeki populasyonlarina zarar verecegi bilinerek yerinden sokulup goturulmesine ben de karsiyim ama yukardaki yazinin konusu bu degil ki; oyle baslayip bir iki satirda ticari tohum konusuna evrilmis).

Bir de TSUAB, Turkiye'deki amator islahcilik hakkinda ne dusunuyor acaba? Yani biz simdi burda bir araya gelip yeni cesitler hibritledikten sonra onlari stabilize edip herkesin talebine ucretsiz olarak acsak kizarlar mi?

Bir de ek yapayim: Turkiye'de teknik dokumanla hazirlamakla siyasi parti bildirgesine benzer dokuman hazirlamanin ayni sey sanildigi tek durum bu degil. Kurumun yonetim kadrosundaki kisiyle ilgili baska bir haber gordum. Turk tohumculugunu dunyaya tanitmak icin Polat Alemdarli reklam yapmak istediklerini belirtmis. Kedilerin fosforlu gozleri yollarini aydinlatsin


Düzenleyen birnefestoprak : 27-07-2014 saat 20:38
birnefestoprak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-07-2014, 08:11   #80
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 10-04-2012
Şehir: ist
Mesajlar: 25
Ne olur elinizde bulunan nadir ve köklü (geçmişten gelen) tohumları paylaşırken çok dikkatli olmamız lazım. Nacizane fikrimdir kolay gelsin.

dag11 Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-07-2014, 08:23   #81
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi dag11 Mesajı Göster
Ne olur elinizde bulunan nadir ve köklü (geçmişten gelen) tohumları paylaşırken çok dikkatli olmamız lazım. Nacizane fikrimdir kolay gelsin.
Bunu başka başlıkta yazmıştınız zaten, diğer mesajınız ile birlikte buraya taşımıştım. Naçizane fikrinizi biraz daha açarsanız yazışma imkanımız olur belki.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 28-07-2014, 08:39   #82
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi dag11 Mesajı Göster
Ne olur elinizde bulunan nadir ve köklü (geçmişten gelen) tohumları paylaşırken çok dikkatli olmamız lazım. Nacizane fikrimdir kolay gelsin.
Bu birlikler ilk kez Seferhisar'da tohum takas etkinliği yapılırken de tohumculuk kanununu bahane ederek Kaymakamlık ve emniyet vasıtasıyla etkinliği engellemeye çalışmışlardı.

TRAKLI beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 31-07-2014, 18:58   #83
Ağaç Dostu.
 
pria's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
Kazdağları'nda 'hibrit' e karşı yerli!

İsrail’in hibrit tohum egemenliğine karşı, Kaz Dağları'nda yerli tohum üretme çabası meyvelerini vermeye başladı.


Türk bilim adamlarıyla birlikte bir süredir yerli tohum üretimi konusunda çalışmalar yapan Balıkesir’in Edremit ilçesindeki bir ar-ge firması, hibrit tohumlara olan bağımlılığı yok edecek düzeye geldi ve yerli tohum üretimine başladı. Kaz Dağları’nda, akademisyenlerin denetimiyle sürdürülen yerli tohum üretimi sayesinde, toprak altı seralarda tıbbi aromatik ve endemik bitkiler ile birlikte sebze tohumları da üretilebiliyor.

PROF. DR. GÜLENDAM TÜMEN DE PROJEYE DESTEK VERİYOR

Projeye akademik destek veren Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gülendam Tümen, günümüzde Türkiye’de yerel tohumların korunması için büyük bir çaba gösterildiğini söyleyerek, “Günümüzde, özellikle tarım alanında yerel biyolojik çeşitliliklerin korunması için büyük bir faaliyet sürdürülmektedir. Bu faaliyet, tüm dünyada ve özellikle az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler üzerinde yoğunlaşmıştır. Çünkü günümüzde biyoteknolojik olarak üretilmiş hibrit türlerin yoğun olarak ekildiğini de düşünürsek, bu yerel türlerin ve ırkların yaşatılması gerekiyor. Dünyada da bununla ilgili, Dünya Bankası’ndan destekli büyük projeler başladı. Şu anda, Edremit’te Faruk Durukan’ın çiftliğinde bu yerel ırkların tohumları toplanılarak, yeniden ekilmekte. Çok miktarda tohum üretilerek, tekrar çiftçiye bunların verilmesi planlanmaktadır. Bütün amaç, yerel ırkların ortaya çıkartılması ve tekrar yaşaması için mücadele vermektir. Örneğin, bu bölgede aynı dalın üzerinde 5 tane başak taşıyan buğdaylar bulunmaktadır. Bu buğdaylar bölgeye ekilecek ve çok miktarda tohum elde edildikten sonra çiftçiye verilecek ve daha verimli, doğal, organik ürünler elde edilmeye çalışılacaktır” dedi.

Kazdağları'nda 'hibrit' e karşı yerli!

bahcedenn beğendi.
pria Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-12-2016, 22:53   #85
Ağaç Dostu
 
Muda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2013
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 3,802
Galeri: 8
http://www.tarim.gov.tr/BUGEM/Belgel...tohumculuk.pdf


6.1. YENİ MEVZUAT
2015 yılında yapılan çalışmalar neticesinde ilk defa yayımlanmış olan mevzuat aşağıda listelenmiştir.
• Yem Bitkileri ve Yemeklik Tane Baklagil Tohumluğu Yönetmeliği
Resmi Gazete Tarihi: 05.06.2015 – 29377
• Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik
Resmi Gazete: 30.04.2015 – 29342
• Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (2015/21)
Resmi Gazete: 27.05.2015 – 29368
• Doğal Çiçek Soğanlarının Üretimi, Doğadan Toplanması ve İhracatına İlişkin Uygulama Talimatı
(2015/2)
Yayımlanma Tarihi: 27.02.2015
• Tohumculuk Hizmetleri Uygulama Talimatı (2015/5)
Yayımlanma Tarihi: 13.04.2015
• Süs Bitkileri ve çoğaltım materyellerinin Üretimi ve Pazarlanmasına İlişkin Uygulama Talimat
Yayımlanma Tarihi: 25.01.2016
6.2. YÜRÜRLÜKTE OLAN MEVZUAT
01.03.2016 tarihi itibari ile hâlihazırda yürürlükte olan tohumculuk ile direk veya dolaylı biçimde ilgili
olan mevzuat aşağıda listelenmiştir.
6.2.1. ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER
• Yeni Bitki Çeşitlerinin Korunması Uluslararası Sözleşmesi (UPOV)
Kanun No – Tarih: 5601 – 13.03.2007
Resmi Gazete: 17.03.2007 – 26465
• Uluslararası Bitki Koruma Sözleşmesi (IPPC)
Kanun No – Tarih: 6397 – 15.01.2013
Resmi Gazete: 30.01.2013 – 28544
Ülkemiz ilk olarak 1988’de sözleşmeye taraf olmuştur.
Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşme
(CITES)
• Bakanlar Kurulu Karar No – Tarih: 96/8125 – 27.04.1996
Resmi Gazete: 20.06.1996 – 22672
TOHUMCULUK 2015
68
6.2.2. KANUNLAR
• Tohumculuk Kanunu
Kanun No – Tarih: 5553 – 31.10.2006
Resmi Gazete: 08.11.2006 – 26340
• Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun
Kanun No – Tarih: 5042 – 08.01.2004
Resmi Gazete: 15.01.2004 – 25347
• Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu
Kanun No – Tarih: 5996 – 11.06.2010
Resmi Gazete: 13.06.2010 – 27610
• Biyogüvenlik Kanunu
Kanun No – Tarih: 2977 – 18.03.2010
Resmi Gazete: 26.03.2010 – 27533
• Tarım Kanunu
Kanun No – Tarih: 5488 – 18.04.2006
Resmi Gazete: 25.04.2006 – 26148
6.2.3. YÖNETMELİKLER
• Bitki Çeşitlerinin Kayıt Altına Alınması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 13.01.2008 – 26755
• Tohumluk Kontrolör Yönetmeliği
Resmi Gazete: 08.08.2010 – 27666
• Tohumculuk Hizmetlerinde Yetki Devri Yönetmeliği
Resmi Gazete: 13.01.2008 – 26755
• Tohumculuk Sektöründe Yetkilendirme ve Denetleme Yönetmeliği
• Resmi Gazete: 15.05.2009 – 27229
• Pancar Tohumluğu Sertifikasyonu ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 17.01.2008 – 26759
• Sebze Fidesi Üretim ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 17.01.2008 – 26759
TOHUMCULUK 2015
69
• Sebze Tohum Sertifikasyonu ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 18.01.2008 – 26760
• Tahıl Tohumu Sertifikasyonu ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 17.01.2008 – 26759
• Tohumluk Patates Sertifikasyonu ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 10.04.2011 – 27901
• Yağlı, Lifli, Tıbbi ve Aromatik Bitki Tohumu Sertifikasyonu ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 17.01.2008 – 26759
• Yem Bitkileri ve Yemeklik Tane Baklagil Tohumluğu Yönetmeliği
Resmi Gazete Tarihi: 05.06.2015 – 29377
• Tohumlukların Yetiştirileceği Özel Üretim Alanlarının Özellikleri ve Bu Alanlarda Uyulması Gereken
Kuralların Belirlenmesine Dair Yönetmelik
Resmi Gazete: 13.05.2008 – 26875
• Bitki Karantinası Yönetmeliği
Resmi Gazete: 03.12.2011 – 28131
• Bitki Pasaportu Sistemi ve Operatörlerin Kayıt Altına Alınması Hakkında Yönetmelik
Resmi Gazete: 12.01.2011 – 27813
• Çilek Fidesi Üretimi, Sertifikasyonu ve Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 08.07.2010 – 27635
• Asma Fidanı ve Üretim Materyali Sertifikasyonu İle Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 03.07.2009 – 27277
• Meyve Fidanı ve Üretim Materyali Sertifikasyonu İle Pazarlaması Yönetmeliği
Resmi Gazete: 03.07.2009 – 27277
• Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına Dair Yönetmelik
Resmi Gazete: 12.08.2004 – 25551
• Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Görevlilerin Islahçı Hakkından Yararlanmasına İlişkin Yö-
netmelik
Resmi Gazete: 30.04.2005 – 25801
• Çiftçi İstisnası Uygulama Esasları Yönetmeliği
Resmi Gazete: 12.08.2004 – 25551
TOHUMCULUK 2015
70
• Doğal Çiçek Soğanlarının Üretimi, Doğadan Toplanması ve İhracatına İlişkin Yönetmelik
Resmi Gazete: 19.07.2012 – 28358
• Nesli Tehlikede Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmenin
(CITES SÖZLEŞMESİ) Uygulanmasına Dair Yönetmelik
Resmi Gazete: 27.12.2001 – 24623
• Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlanmasına Dair Yönetmelik
Resmi Gazete: 30.04.2015 – 29342
6.2.4. TEBLİĞLER
• Bitkisel Üretime Destekleme Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (2015/21)
Resmi Gazete: 27.05.2015 – 29368
• Doku Kültürü Yöntemleri İle Üretilen Meyve/Asma Fidanı/Üretim Materyali ve Çilek Fidesi Üretimi,
Sertifikasyonu İle Pazarlaması Tebliği (2010/47)
Resmi Gazete: 02.10.2010 – 27771
• Doğal Çiçek Soğanlarının 2016 Yılı İhracat Listesi Hakkında Tebliğ (2015/47)
Resmi Gazete: 17.01.2016 – 29596
6.2.5. GENELGELER
• Tohumluk İthalatı Uygulama Genelgesi (2016/1)
• Fidan, Üretim Materyali ve Fide İthalat Uygulama Genelgesi (2016/2)
• Süs Bitkileri İthalat Uygulama Genelgesi (2016/3)
• Tohumluk İhracat Uygulama Genelgesi (2016/4)
Yayımlanma Tarihleri: 12.02.2016
• Tohumluk Patates Sertifikasyonu Uygulama Genelgesi (2011/6)
Yayımlanma Tarihi: 12.08.2011
6.2.6. TALİMATLAR
• Tohumculuk Hizmetleri Uygulama Talimatı (2015/5)
Yayımlanma Tarihi: 13.04.2015
• Süs Bitkileri ve Çoğaltım Materyallerinin Üretimi ve Pazarlanmasına İlişkin Uygulama Talimatı
(2016/1)
Yayımlanma Tarihi: 25.01.2016
• Doğal Çiçek Soğanlarının Üretimi, Doğadan Toplanması ve İhracatına İlişkin Uygulama Talimatı
(2015/2)
Yayımlanma Tarihi: 27.02.2015
TO

Muda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-12-2016, 22:58   #86
Ağaç Dostu
 
Muda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2013
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 3,802
Galeri: 8
T.C. Resm Gazete

8 Kasım 2006 ÇARŞAMBA
Resmî Gazete
Sayı : 26340

KANUN

TOHUMCULUK KANUNU

Kanun No. 5553 Kabul Tarihi : 31/10/2006

BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE 1 – Bu Kanunun amacı; bitkisel üretimde verim ve kaliteyi yükseltmek, tohumluklara kalite güvencesi sağlamak, tohumluk üretim ve ticareti ile ilgili düzenlemeleri yapmak ve tohumculuk sektörünün yeniden yapılandırılması ve geliştirilmesi için gerekli olan düzenlemeleri gerçekleştirmektir.
Kapsam
MADDE 2 – Bu Kanun; tarla bitkileri, bağ-bahçe bitkileri, orman bitki türleri ve diğer bitki türleri çoğaltım materyaline ait çeşitlerin ve genetik kaynakların kayıt altına alınması, tohumlukların üretimi, sertifikasyonu, ticareti, piyasa denetimi ve kurumsal yapılanmalar ile ilgili düzenlemeleri kapsar.
Tanımlar
MADDE 3 – Bu Kanunda geçen;
a) Alt birlik: Faaliyet konularına göre bitki ıslahçıları, tohum sanayicileri ve üreticileri, fide üreticileri, fidan üreticileri, tohum yetiştiricileri, tohum dağıtıcıları, süs bitkileri üreticileri ve tohumculukla ilgili konularda iştigal eden gerçek veya tüzel kişiler tarafından oluşturulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşunu,
b) Araştırma kuruluşu: Bitki çeşitlerinin ıslahı veya bulunması ve geliştirilmesi ile ilgili faaliyet gösteren, nitelikleri ve çalışma usul ve esasları Bakanlıkça belirlenen kamu kurum ve kuruluşlarını veya özel kuruluşları,
c) Bakanlık: Tarım ve Köyişleri Bakanlığını,
d) Birlik: Türkiye Tohumcular Birliğini,
e) Çeşit: Bir veya birden fazla genotipin birleşmesinden ortaya çıkan ve kendine has özelliklerle tanımlanan, sözü edilen özelliklerden en az biriyle diğer herhangi bir bitki grubundan ayrılan, değişmeksizin çoğaltılmaya uygunluğu bakımından bir bütün olan, botanik taksonomi içinde yer alan genetik yapıyı,
f) Çeşit listesi: Kayıt altına alınan ve ticareti yapılan çeşitlerin yayımlandığı listeyi,
g) Durulmuşluk: Çeşidin, tekrarlanan üretimlerden sonra veya belirli çoğaltım dönemleri sonunda ilgili özellikleri değişmeksizin aynı kalmasını,
h) Farklılık: Bir çeşidin, müracaatının yapıldığı tarihte herkesçe bilinen çeşitlerden, tescile esas özelliklerden, en az bir tanesi bakımından farklılık göstermesini,
ı) Genetik kaynak: Bitki ıslahçıları ve bilim adamlarının ihtiyacı olan genlerin sağlandığı, bitki yapılarında genetik farklılık ve farklı özellikler içeren potansiyel populasyon, bir ülkede veya bir bölgede doğal olarak bulunan bitkilerin yabanî türleri ve bunların geçiş formları, yerel çeşitler, özel amaçlarla geliştirilmiş çeşitler ve bazı önemli karakterlere sahip ıslah materyallerini,
i) Islah: Elde bulunan çeşitlerin korunmasını ve devamlılığını sağlama, bunların üzerinde çalışarak özelliklerini daha da iyileştirme, genetik kaynak ve stoklardan yararlanarak çeşit veya çeşitler elde etme amacıyla yapılan çalışmaları,
j) Islahçı: Bir çeşidi ıslah eden ya da bulan ve geliştiren gerçek veya tüzel kişileri,
k) Kütük: Bu Kanun kapsamında kayıt altına alınan çeşitlerin ve genetik kaynaklar kapsamına giren materyallerin kayıtlı olduğu sicilleri,
l) Özel üretim alanları: Tohumluk üretimi yapılması amacıyla, sınırları Bakanlık tarafından belirlenen alanları,
m) Standart tohumluk: Kayıt altına alınan çeşitlere ait ve Bakanlık tarafından belirlenen bitki türlerinde, sadece laboratuvar kontrolleriyle ticarete arz edilen tohum veya çoğaltım materyalini,
n) Tavsiye listesi: Kayıt altına alınan çeşitlerin, yetiştirilmelerinin uygun olduğu bölgelerin belirlendiği listeyi,
o) Tescil: Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen bitki çeşitlerinin farklı, yeknesak ve durulmuş olduğunun ve/veya biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık ve zararlılara dayanıklılığının ve tarımsal değerlerinin tespit edilerek kütüğe kaydedilmesini,
p) Tohumculuk sektörü: Bitki çeşitlerini ıslah eden, tohumlukları üreten, yetiştiren, işleyen, satan, dağıtan, satışa veya dağıtıma arz eden, ithal veya ihraç eden ya da tohumculuk ile ilgili diğer faaliyetlerde bulunan kamu kurum ve kuruluşları veya özel kuruluşlar ile bu kuruluşların oluşturduğu birlik veya derneklerden müteşekkil yapıyı,
r) Tohumluk: Bitkilerin çoğaltımı için kullanılan tohum, yumru, fide, fidan, çelik gibi generatif ve vegetatif bitki kısımlarını,
s) Tohumluk kontrolörü: Tohumluk sertifikasyonuna ilişkin kontrolleri yapan, numune alan ve piyasa denetimlerini yaparak bu konularda belge düzenleyen kamu görevlilerini veya özel kişileri,
t) Tohumluk kontrolü: Fiziksel ve biyolojik durumları tespit edilen tohumlukların, standartlara uygunluğunun kontrol edilmesini,
u) Tohumluk sertifikasyonu: Tohumlukların tarla ve laboratuvar kontrolleri sonucunda genetik, fiziksel, biyolojik ve sağlıkla ilgili değerlerinin standartlara uygunluğunun tespit edilmesi ve bunun belgelendirilmesi işlemini,
ü) Tohumluk sınıfı: Tohumlukların üretilmesinde takip edilen döl sırası veya generasyonunu,
v) Tohumluk standardı: Tohumluğun fiziksel ve biyolojik niteliklerini belirleyen kalite ölçülerini,
y) Üretim izni: Yurt içinde veya yurt dışında ıslah edilen veya bulunan ve geliştirilen bitki çeşitlerinin biyolojik ve teknolojik özellikleri ile hastalık ve zararlılara dayanıklılığının ve tarımsal özelliklerinin tespit edilerek, çeşit tescil edilinceye kadar verilen süreli izni,
z) Yeknesaklık: Çeşidin çoğaltımı esnasında, çoğaltma metoduna bağlı olarak beklenen varyasyonun dışındaki diğer özellikler yönünden bir örneklik göstermesini veya yeterince homojen olmasını,
ifade eder.

İKİNCİ BÖLÜM
Tohumlukların Kaydı, Üretimi, Sertifikasyonu, Ticareti ve Piyasa Denetimi
Kayıt altına alma
MADDE 4 – Bitki çeşitlerinin tescili, üretim izni ve standart tohumluk çeşit kaydı ile genetik kaynakların kütüğe kaydedilmesi Bakanlık tarafından yapılır.
Islah edilmiş çeşitler farklılık, yeknesaklık ve durulmuşluk ve/veya biyolojik, teknolojik özellikleri ile tarımsal değerleri belirlenmek suretiyle; genetik kaynaklar ise morfolojik ve/veya moleküler karakterizasyonu yapılarak kayıt altına alınır. Süs bitkileri ile çiçek tohumlarında kayıt şartı aranmaz.
Tarımsal bitki türlerine ait çeşitlerin; kayıt altına alınması, kütükte kalış süresi, kayıt altına almanın yenilenmesi, kütükten silinmesi, devamlılığın sağlanması, katalog oluşturulması ile ilgili hususlar yönetmelikle belirlenir.
Ayrıca tescil, üretim izni ve standart tohumluk çeşit kaydı ile ilgili usul ve esaslar bitki gruplarına göre yönetmelikle düzenlenir.
Tohumluk üretimi
MADDE 5 – Bakanlık tarafından, bitkisel ve tarımsal özellikleri belirlenerek sadece kayıt altına alınan çeşitlere ait tohumlukların üretimine izin verilir.
Tohumlukların yetiştirileceği özel üretim alanlarının özellikleri ile sınırları içerisinde tohumluk üretimi yapan ve bitkisel ürün yetiştiren gerçek veya tüzel kişilerin uyması gereken hususlar yönetmelikle belirlenir.
Özel üretim alanlarının sınırları içerisinde, Bakanlıkça izin verilmeyen tohumluk veya bitkisel ürün yetiştirilemez.
Tohumculuk sektörü, yurt içinde yatırım yapmak kaydıyla, Avrupa Birliği standartlarında ve uluslararası rekabete uygun bir şekilde gelişmesi amacıyla Bakanlıkça belirlenecek teşvik ve desteklerden yararlandırılır. Destekleme usul ve esasları, Bakanlık tarafından çıkarılacak tebliğ ile düzenlenir.
Tohumluk sertifikasyonu
MADDE 6 – Yurt içinde üretilen, 4 üncü maddeye göre tescil edilen veya üretim izni verilen çeşitlerden, tohumluk sınıflarına göre yetiştirilen ve üretilen tohumluklar, sertifikasyon işlemine tâbi tutulur.
Tarla ve laboratuvar kontrolleri yapılarak, tohumluk standartlarına uygun olarak sertifikalandırılan tohumluklar, usulüne göre ambalajlanarak etiketlenir.
Tohumluk sertifikasyon esasları ile ambalajlama ve etiketlemede uyulacak hususlar, bitki gruplarına göre yönetmelikle belirlenir.
Tohumluk ticareti
MADDE 7 – Yurt içinde sadece kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukların ticaretine izin verilir.
Bu tohumluklar, Bakanlık tarafından belirlenmiş nitelik ve standartlara uygun, sertifikalı veya kütüğe kaydedilmek üzere kabul edilmiş veya standart tohumluk olarak ambalajlı ve etiketli olarak ticarete arz edilir.
Tohumlukların ithal edilmesi ve ihracı Bakanlığın iznine tâbidir. İthal edilecek tohumluklarda yurt içi standartlara uygun olma şartı aranır. Tohumluk ithalatı ve ihracatına ilişkin usul ve esaslar, ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça belirlenir.
Piyasa denetimi
MADDE 8 – Tohumlukları yetiştiren, işleyen ve satışa hazırlayan, dağıtan ve satan gerçek veya tüzel kişiler, Bakanlık tarafından yetkilendirilir ve denetlenir. Yetkilendirme ve denetim ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
Ticarete arz edilen tohumlukların standartlara uygunluğu ile etiket ve ambalaj bilgilerinin doğruluğu Bakanlıkça denetlenir.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Ücret, İlân, Tazminat ve Ceza Hükümleri
Ücret
MADDE 9 – Sunulan hizmetler ile onaylanan ve düzenlenen belgeler karşılığında, aşağıda belirtilen ücretler alınır:
a) Başvuru inceleme ücreti.
b) Tescil ücreti.
c) Üretim izni ücreti.
d) Standart tohumluk kayıt ücreti.
e) Genetik kaynaklar kayıt ücreti.
f) Sertifikasyon hizmetleri ücreti:
1. Tarla kontrolleri ücreti.
2. Laboratuvar kontrolleri ücreti.
3. Belgelendirme ücreti.
4. Etiket ücreti.
g) Yayın ücretleri.
h) Diğer ücretler.
Bu ücretler, her yıl ocak ayında Bakanlık tarafından belirlenerek ilân edilir. Ücretler ile ilgili usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir.
İlân
MADDE 10 – 4 üncü madde hükümlerine göre kayıt altına alınan çeşitler ile tavsiye listesinde yer alan çeşitler, Bakanlıkça süreli olarak çıkarılacak bültende ilân edilir.
Bültende; kütükten silinen veya tavsiye listesinden çıkarılan çeşitler ile tohumculukla ilgili düzenlemeler hakkındaki bilgiler yayımlanır. Bültende ayrıca yer alacak hususlar, Bakanlık tarafından belirlenir.
Tazminat
MADDE 11 – Fiillerinin ayrıca suç sayılma hâli saklı kalmak üzere, zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler, meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür. Bunlar zararı, kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler.
Dava, zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren altı ay içinde, her hâlde zararın meydana gelmesinden itibaren iki yıl içinde açılabilir.
Ceza hükümleri
MADDE 12 – 4 üncü madde gereğince kayıt altına alınan çeşitlere ait tohumlukları;
a) Sertifikasyon işlemine tâbi tutulmadan ve standart tohumluk şartlarına uygun olarak kontrol edilip tohumluk analiz raporu alınmadan,
b) Bakanlıkça belirlenmiş asgarî tohumluk standardının altına düşürülmüş olarak veya tağşiş edilerek,
c) Yönetmeliğe uygun şekilde ambalajlamadan veya etiketlemeden ya da taklit ambalajlar veya taklit etiketlerle isim ve marka taklidi yaparak veya isim ve marka dışında da olsa iltibasa mahal verecek şekilde ibareler kullanarak,
d) Yönetmeliğine uygun hazırlandığı ve ilaçlandığı bilindiği halde, amacı dışında yemlik veya yemeklik olarak,
e) Sertifika işlemine tâbi tutulmadığı veya kontrol edilmediği hâlde, sertifikalandırılmış veya kontrol edilmiş gibi göstererek,
f) Çeşidin kayıt altına alınmasında belirlenen niteliklere uygun olmayacak şekilde yanıltıcı tanıtım ve reklam yaparak,
Satanlar, dağıtanlar, satışa ve dağıtıma arz edenler veya şahsî ihtiyacından fazlasını ticarete konu olacak kadar elinde bulunduranlara onbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Fiilin tekrarı halinde beş yıl süreyle faaliyetten men edilir. Bu tohumluklara Bakanlık tarafından el konulur ve bu tohumlukların müsaderesine sulh ceza mahkemesince karar verilir. Müsadere edilen tohumlukların imha edilmesine karar verildiği takdirde, imha işlemi masrafları bu fiilleri işleyenlere ait olmak üzere, Bakanlık tarafından gerçekleştirilir.
Bakanlıktan yetki almadan tohumluk yetiştiren, işleyen, satışa hazırlayan, dağıtan veya satan kişi veya kuruluşlara, onbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Fiilin tekrarı halinde para cezası iki kat olarak uygulanır. Bu tohumluklara Bakanlık tarafından el konulur ve bu tohumlukların müsaderesine sulh ceza mahkemesince karar verilir. Müsadere edilen tohumlukların imha edilmesine karar verildiği takdirde, imha işlemi masrafları bu fiilleri işleyenlere ait olmak üzere, Bakanlık tarafından gerçekleştirilir.
Bakanlıkça gerekli izni verilmeyen ve kontrolleri yapılmayan tohumlukları, ithal ve ihraç edenler ile ithal ve ihraç işlemlerinde gerçeğe aykırı bilgi ve belge verenler veya belgeler üzerinde tahrifat yaptıkları tespit edilenlere, yirmibeşbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Fiilin tekrarı halinde beş yıl süreyle faaliyetten men edilir. Bu tohumluklara Bakanlık tarafından el konulur ve bu tohumlukların müsaderesine sulh ceza mahkemesince karar verilir. Müsadere edilen tohumlukların imha edilmesine karar verildiği takdirde, imha işlemi masrafları bu fiilleri işleyenlere ait olmak üzere, Bakanlık tarafından gerçekleştirilir.
Bakanlıkça belirlenen tohumluk özel üretim alanları sınırları içerisinde kurallara uymadan tohumluk veya bitkisel ürün yetiştiren kişilere üçbin Yeni Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu ekilişler, masrafları üretimi yapanlara ait olmak üzere, Bakanlıkça söktürülür ve gerektiğinde imha edilir.
Bu maddede belirtilen idarî para cezaları, o yerin en büyük mülkî amiri tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hâllerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idarî para cezaları, 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Hükmün ilânı
MADDE 13 – Tohumlukların müsaderesine ilişkin dava sonucunda haklı çıkan tarafın menfaatinin veya haklı bir sebebin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilân edilmesini talep etme hakkı vardır. İlânın şekli ve kapsamı ile ceza veya tazminat bedeli ile orantılı olarak tayin edilecek ilân bedeli kararda belirlenir.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
İstisna ve Yetki Devri
İstisna
MADDE 14 – İhracat amacıyla ithal edilip üretilen bitkisel ürün veya tohumluklarda kayıt altına alınma şartı aranmaz. Bu madde kapsamındaki bitkisel ürünlerin ticareti Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre düzenlenir. Ayrıca, ticarete konu olmamak ve şahsî ihtiyaç miktarı ile sınırlı kalmak kaydıyla, çiftçiler arasında yapılacak tohumluk mübadeleleri ile deneme ve denetim amacıyla kullanılan ve miktarları Bakanlıkça belirlenen tohumluklar, bu Kanun hükümlerinden müstesnadır.
Yetki devri
MADDE 15 – Bakanlık, gerekli gördüğü hâllerde, 5 inci, 6 ncı, 7 nci ve 8 inci maddelerde belirtilen yetkilerini, kısmen veya tamamen Birliğe, kamu kurum ve kuruluşlarına, özel hukuk tüzel kişilerine veya üniversitelere; şartları belirlenmek kaydıyla, süreli veya süresiz olarak devredebilir.
Yetkiyi alanın, belirlenen şartlara uymaması hâlinde, devredilen yetkiler Bakanlıkça geri alınır. Yetki devredilen kişilerin, kastî olarak resmî kontrollerdeki kuralları ihlâl ettiği belirlendiğinde, ilgili tohumlukların belirlenen standartları karşıladığı durumlar haricinde, bunların düzenledikleri sertifikalar hükümsüz kılınır.
Belirli bir süreyle devredilen yetkiler süre bitiminde Bakanlıkça geri alınabilir veya belirlenen şartlarla yeniden devredilebilir.
Yetki devrinin şartları, yetki devredilecek Birlik, kamu kurum ve kuruluşları, özel hukuk tüzel kişileri ve üniversitelerle ilgili teknik ve fizikî şartlara ilişkin usul ve esaslar ile yetki devrinin geri alınmasında uygulanacak hususlar yönetmelikle belirlenir.

BEŞİNCİ BÖLÜM
Alt Birlikler ve Türkiye Tohumcular Birliği
Alt birliklerin kuruluşu
MADDE 16 – Alt birlikler, tohumculuk sektörünün geliştirilmesi ile sektörde faaliyet gösteren gerçek veya tüzel kişiler arasında meslekî dayanışma sağlayarak meslekî faaliyetleri kolaylaştırmak, tohumculuk faaliyetinde bulunanların ekonomik ve sosyal haklarının korunmasını sağlamak ve mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek amacıyla bitki ıslahçıları, tohum sanayicileri ve üreticileri, fide üreticileri, fidan üreticileri, tohum yetiştiricileri, tohum dağıtıcıları, süs bitkileri üreticileri ve tohumculukla ilgili diğer konularla iştigal eden en az yedi gerçek veya tüzel kişi tarafından faaliyet konularına göre kurulan, tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
Alt birlik, kuruluş ve çalışma esaslarını belirleyen tüzük ile Bakanlığa başvurur. Tüzükte ve kurucuların hukukî durumlarında mevzuata aykırılık ve noksanlık yoksa, alt birliğin kuruluşu Bakanlıkça onaylanır ve durum alt birliğe en geç onbeş gün içinde bildirilir. Alt birlik tüzüğü, alt birliğe yapılan yazılı bildirimden sonra onbeş gün içinde yerel bir gazetede ilân edilir. Alt birlik, tüzüğünün ilân edildiği günü izleyen üç ay içerisinde, ilk genel kurulunu toplamak ve organlarını oluşturmak zorundadır. Tüzük değişikliği kuruluş işlemlerine tâbidir.
Kuruluş bildirisinde, birlik tüzüğünde ve kurucuların hukukî durumlarında mevzuata aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde, bunların giderilmesi geçici yönetim kurulundan yazı ile istenir. Bu yazının tebliğinden itibaren otuz gün içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanmaz veya mevzuata aykırılık giderilmez ise Bakanlığın ihbarı üzerine Cumhuriyet Savcılığı, birliğin feshi için yetkili mahkemeye başvurur. Cumhuriyet Savcılığı birliğin faaliyetlerinin durdurulmasını da isteyebilir.
Aynı konuda faaliyet gösteren birden fazla alt birlik kurulamaz. Tohumculukla iştigal eden gerçek veya tüzel kişiler faaliyet konularına göre birden fazla alt birliğe üye olabilirler; ancak, aynı anda birden fazla yönetim kurulunda görev alamazlar. Alt birliklerin faaliyet konuları ile ilgili çalışma merkezleri Bakanlıkça tespit edilir.
Üyelik
MADDE 17 – Tohumculukla ilgili faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişiler, faaliyet konuları ile ilgili alt birliğe üye olmak zorundadır. Üyelik ile ilgili usul ve esaslar alt birliğin tüzüğünde belirlenir.
Gerçek veya tüzel kişi alt birlik üyeleri, alt birliğe giriş sırasında giriş aidatı ve her yıl için yıllık aidat ödemekle yükümlüdür. Giriş aidatı ile yıllık aidat, onaltı yaşından büyükler için uygulanan aylık asgarî ücretin brüt tutarının yüzde onundan az, dört katından fazla olamaz. Giriş aidatının alındığı yıl için ayrıca yıllık aidat alınmaz. Süresinde ödenmeyen aidatlar alt birlikçe kanunî faizi ile tahsil edilir.
Alt birliğin görevleri
MADDE 18 – Alt birliğin görevleri şunlardır:
a) Üyeleri arasında iletişim ve dayanışma sağlamak.
b) Üyelerinin ve tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren kişilerin, meslekî bilgi ve görgülerini geliştirmek üzere konferans, panel, kurs, seminer ve benzeri eğitim faaliyetlerinde bulunmak, kitap ve süreli yayınlar hazırlamak veya hazırlatmak.
c) Faaliyet gösterdikleri tohumculuk alt sektörünün geliştirilmesi için konuları ile ilgili yatırım yapmak, inceleme ve araştırma yapmak veya yaptırmak ve raporlar düzenlemek.
d) Tohumculuk sektörüyle ilgili kararların oluşmasına yardım etmek üzere öneriler ve raporlar hazırlamak ve bunları Birliğe sunmak.
e) Birliğe üye olarak ülke tohumculuğunun gelişmesine katkı sağlamak.
f) Mevzuatla verilecek görevleri yerine getirmek.
Alt birlik organları
MADDE 19 – Alt birliğin organları; genel kurul, yönetim kurulu, denetim kurulu ve disiplin kurulundan oluşur.
Alt birlik genel kurulu
MADDE 20 – Alt birlik genel kurulu, alt birlik üyelerinden oluşur. Yılda bir defadan az olmamak üzere ve yönetim kurulunun çağrısı üzerine üye tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır. Yönetim kurulunun veya denetim kurulunun kararı yahut genel kurul üyelerinin beşte birinin yazılı istemi üzerine olağanüstü toplantıya çağrılır. İlk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, ikinci toplantıya katılan üye sayısı; yönetim, denetim ve disiplin kurulları asıl üyelerinin toplamının iki katından az olamaz. Bu toplantıda da gerekli çoğunluk sağlanamazsa alt birlik feshedilmiş sayılır. Toplantılarda kararlar, hazır bulunanların salt çoğunluğu ile alınır.
Alt birlikler, iki yıllık bir dönem için Birlik genel kurul toplantılarına katılmak üzere, on asıl ve on yedek temsilci seçer. Genel kurulun toplantıya çağrılması, toplanma ve Birlik genel kurulu temsilcilerinin belirlenmesi ile ilgili usul ve esaslar alt birliğin tüzüğünde belirlenir.
Alt birlik genel kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Alt birlik organlarını seçmek.
b) Üyelik şartları, üyelikten çıkma ve çıkarılma konusunda karar vermek.
c) Giriş aidatı ve yıllık aidatı belirlemek.
d) Meslekleri ile ilgili tohumculuk alt sektörünün geliştirilmesi için temel ilkeleri belirlemek.
e) Yönetim kurulu ve denetim kurulu raporlarını görüşmek ve ibra edilip edilmemesine karar vermek.
f) Yönetim kurulunca hazırlanan bütçeyi görüşmek ve onaylamak.
g) Alt birliğin çalışmaları ve yönetilmesi ile ilgili genel ilkeleri belirlemek.
h) Alt birlik adına taşınır ve taşınmaz mal almak, satmak, ipotek etmek ve bunlar üzerinde her türlü aynî hak tesis etmek konusunda yönetim kuruluna yetki vermek.
ı) Birlik genel kurulu ve hakem kuruluna temsilci seçmek.
i) Tohumculuk faaliyetleri ile ilgili tesis, laboratuvar, işletme, eğitim merkezi kurulması ve bu yerlerin alet, ekipman ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda yönetim kuruluna yetki vermek.
j) Genel kurul toplantı kararlarının birer suretini Birliğe göndermek.
k) Tohumculuk sektörünün güncel konularını görüşmek.
Alt birlik yönetim kurulu
MADDE 21 – Alt birlik yönetim kurulu iki yıllık bir dönem için genel kurul üyeleri arasından seçilen en az beş asıl ve aynı sayıda yedek üyeden oluşur. Yönetim kurulu asıl üyeleri, ilk toplantılarında yönetim kurulunun vereceği görevleri yürütmek üzere gizli oyla, kendi aralarından bir başkan, bir başkan yardımcısı ve bir sayman üye seçerler. Yönetim kurulunun vereceği görevler ile alt birliğin işlerini yürütmek üzere bir genel sekreter tayin edilir. Genel sekreterin nitelikleri ile görevleri, alt birlik tüzüğünde belirlenir.
Yönetim kurulu başkanı; yönetim kuruluna başkanlık ve alt birliği temsil eder. Alt birliğin malî işlerinden ve bu konu ile ilgili defter ve kayıtların tutulmasından sayman üye ile birlikte, diğer defterler ve yazışmalarla ilgili olarak da genel sekreterle birlikte sorumludur. Başkanın yokluğunda kendisine başkan yardımcısı vekalet eder. Üst üste iki dönem başkanlık yapanlar aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.
Yönetim kurulu ayda bir defadan az olmamak üzere başkanın çağrısı ile salt çoğunlukla toplanır. Katılanların salt çoğunluğu ile karar alınır; eşitlik halinde kararı, başkanın oyu belirler.
Yönetim kurulu toplantılarına ilişkin usul ve esaslar, alt birlik tüzüğü ile belirlenir.
Yönetim kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Genel kurul gündemini hazırlamak ve genel kurulu toplantıya çağırmak.
b) Alt birliğin dönem bilançosunu, faaliyet raporunu ve tahmini bütçesini hazırlayıp genel kurula sunmak.
c) Genel kurul kararlarını uygulamak.
d) Üyeler arasında iletişim ve dayanışmayı sağlamak.
e) Üyelerin ve tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren kişilerin meslekî bilgi ve görgülerinin artırılması ve geliştirilmesi için konferans, seminer, kurs, sempozyum ve benzeri eğitim işlerini düzenlemek.
f) Tohumculuk sektörünün geliştirilmesi için gerekli çalışmaları yapmak, sektörle ilgili inceleme ve araştırma yapmak veya yaptırmak.
g) Üyeler hakkında disiplin cezasını gerektiren veya suç teşkil eden fiillerin varlığı hâlinde, disiplin kurulunu göreve çağırmak.
h) Alt birlik adına taşınır ve taşınmaz mal almak, satmak, ipotek etmek ve bunlar üzerinde her türlü aynî hak tesis etmek.
ı) Genel kurulca verilecek diğer görevleri yapmak.
Alt birlik denetim kurulu
MADDE 22 – Denetim kurulu, genel kurul tarafından iki yıllık bir dönem için alt birlik üyeleri arasından seçilen üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. Denetim kurulu yılda en az iki defa toplanır ve üyeler ilk toplantılarında kendi aralarından gizli oyla bir başkan seçerler.
Denetim kurulunun toplanma usul ve esasları alt birlik tüzüğü ile belirlenir.
Denetim kurulunun görevleri şunlardır:
a) Alt birliğin tüm hesap ve işlemlerini incelemek.
b) Hesap ve işlemlerde gördüğü aksaklıkları en geç onbeş gün içinde yönetim kuruluna sunmak.
c) İki yıllık denetim sonuçlarını bir rapor hâlinde genel kurula sunmak.
d) Gerektiğinde genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak.
Alt birlik disiplin kurulu
MADDE 23 – Disiplin kurulu, genel kurulca iki yıllık bir dönem için alt birlik üyeleri arasından seçilen üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. Disiplin kurulu, yönetim kurulunun çağrısıyla toplanır. Disiplin kurulu üyeleri ilk toplantılarında gizli oyla kendi aralarından bir başkan ve bir de raportör seçerler.
Toplanma ve disiplinle ilgili usul ve esaslar alt birlik tüzüğü ile belirlenir.
Disiplin kurulunun görevleri şunlardır:
a) Yönetim kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına dair kararı üzerine inceleme yaparak disiplinle ilgili kararları uygulamak ve cezaları vermek.
b) Yönetim kurulunun vereceği diğer görevleri yapmak.
Alt birlik gelir ve giderleri
MADDE 24 – Alt birliklerin gelirleri şunlardır:
a) Giriş aidatı ve yıllık aidat.
b) Üyelerin tohumculukla ilgili ürün, mal ve hizmet satışlarından binde üç oranında kesilecek komisyon.
c) Yatırım, ortaklık ve işletme gelirleri ile laboratuvar ve benzeri tesis gelirleri.
d) Fuar, organizasyon, reklam, tanıtım ve yayıncılık gelirleri.
e) İsim hakkı, logo, tohumluk etiketi, sözleşme ücretleri, hakemlik, arabuluculuk, danışmanlık, eğitim ve toplantı gelirleri.
f) Taşınır ve taşınmaz mallardan elde edilen gelirler.
g) Alt birlik yetkisinde bulunan işlemlerle ilgili izin, yetki belgesi ve tasdik ücretleri.
h) Faaliyet konuları ile ilgili diğer gelirler.
Alt birliğin giderleri, bu Kanun kapsamında verilen görevler ile kuruluş amaçları çerçevesinde yürütülen görevlerin ifasına yönelik faaliyetlerle ilgili giderlerdir.
Fesih
MADDE 25 – Alt birlik genel kurulu, genel kurula katılma hakkına sahip tüm üyelerin üçte iki çoğunluğu ile fesih kararı alabilir. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamaması hâlinde ikinci toplantıda yönetim, denetim ve disiplin kurulu üye sayısının iki katından az olmamak üzere katılan üyelerle toplantı yapılabilir. Bu durumda fesih kararı, toplantıya katılanların üçte iki çoğunluğuyla alınır. Fesihle ilgili usul ve esaslar alt birlik tüzüğü ile belirlenir.
Türkiye Tohumcular Birliği
MADDE 26 – Türkiye Tohumcular Birliği; alt birlikler arasındaki işbirliği ve dayanışmayı temin etmek, tohumculuk sektörünün geliştirilmesi ile sektörde faaliyet gösterenler arasında meslekî dayanışma sağlamak ve mevzuatla verilen görevleri yerine getirmek amacıyla alt birliklerce kurulan, tüzel kişiliğe sahip, kamu kurumu niteliğinde meslek üst kuruluşudur. Birliğin kuruluşundan sonra alt birlikler, Birliğe üye olmak zorundadır.
Birliğin görevleri
MADDE 27 – Birlik, ülkenin tohumculuk sektörünün geliştirilmesini sağlamak amacıyla aşağıda belirlenen görevleri yapar:
a) Tohumculuk sektörünün geliştirilmesi ve tohumculuk politikalarının oluşturulmasına yardımcı olmak için Bakanlığa önerilerde bulunmak.
b) Ülkede ticareti yapılan tohumlukların kalite güvencesinin sağlanması için sistem oluşturmak.
c) Tohumculuk konusunda hazırlanan düzenlemelere ilişkin görüş bildirmek.
d) Üyeleriyle, kamu kurum ve kuruluşları ve diğer meslekî kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon sağlamak.
e) Üyeleri arasında çıkacak uyuşmazlıklarda, tarafların talebi üzerine arabuluculuk yapmak.
f) Ulusal ve uluslararası meslek örgütleri ile teknik işbirliği yapmak ve gerektiğinde bu örgütlere üye olmak.
g) Tohumculuk sektöründe araştırıcı ve ıslahçılara burs, hibe ve destek sağlayarak teknik kadroların oluşmasını sağlamak.
h) Üyelerinin ve tohumculuk sektöründe faaliyet gösterenlerin uymaları gereken meslekî etik kurallarını belirlemek.
ı) Tohumluk üretim sözleşmeleri düzenlemek ve uygulanmasını izlemek.
i) Tohumculuk sektörü ile ilgili yatırım yapmak, menkul ve gayrimenkul almak, satmak, rehnetmek, ödünç para almak, kuruluş amaçları doğrultusunda sosyal yardımlarda bulunmak.
j) Bakanlıkça bu Kanun kapsamında verilecek diğer iş ve işlemleri yapmak.
k) Mevzuatla verilecek diğer iş ve işlemleri yapmak.
Birliğin organları
MADDE 28 – Birliğin organları; Genel Kurul, Yönetim Kurulu, Denetim Kurulu, Disiplin Kurulu ve Hakem Kuruludur.
Birlik Genel Kurulu ve görevleri
MADDE 29 – Birlik Genel Kurulu, alt birliklerin kendi üyeleri arasından iki yıl için seçecekleri temsilcilerden oluşur. Temsilcilerin alt birliklerden çıkması, çıkarılması, ölümü, istifası hâllerinde yerlerine yedek temsilciler Genel Kurula katılırlar. Temsilcilerin Genel Kurula katılma masrafları, temsil ettikleri alt birlik tarafından karşılanır.
Genel Kurul, yılda bir defadan az olmamak üzere yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplanır. Yönetim kurulunun veya denetim kurulunun kararı yahut genel kurul üyelerinin beşte birinin yazılı istemi üzerine olağanüstü toplantıya çağrılır. İlk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamazsa ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, ikinci toplantıya katılan temsilci sayısı; yönetim, denetim ve disiplin kurulları asıl üyelerinin toplamının iki katından az olamaz. Genel Kurul, temsilci tam sayısının salt çoğunluğu ile toplanır ve toplantılarda kararlar, hazır bulunanların salt çoğunluğu ile alınır.
Genel Kurulun toplantıya çağrılması ve toplantılarla ilgili usul ve esaslar Birlik Tüzüğünde belirlenir.
Genel Kurulun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Alt birlikler arasında işbirliği kurmak ve bunların gelişimi için gerekli tedbir ve kararları almak.
b) Tohumculuk alt sektörünün geliştirilmesi için temel ilkeleri belirlemek.
c) Birlik organlarını seçmek.
d) Birliğin çalışmaları ve yönetilmesi ile ilgili genel ilkeleri belirlemek.
e) Yönetim Kurulunca hazırlanan bütçeyi görüşmek ve onaylamak.
f) Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu raporlarını görüşmek ve ibra edilip edilmemesine karar vermek.
g) Alt birliklerce hazırlanan genel düzenlemeleri onaylamak.
h) Gerekli gördüğü hâllerde komisyonlar kurmak.
ı) Birlik adına taşınır ve taşınmaz mal almak, satmak, ipotek etmek ve bunlar üzerinde her türlü aynî hak tesis etmek konusunda Yönetim Kuruluna yetki vermek.
i) Tohumculuk faaliyetleri ile ilgili tesis, laboratuvar, işletme, eğitim merkezi kurulması ve bu yerlerin alet, ekipman ve diğer ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda Yönetim Kuruluna yetki vermek.
j) Tohumculuk sektörünün güncel konularını görüşmek.
k) Alt birliğin gelirlerinden Birlik için ayrılacak katkı payını belirlemek.
l) Mevzuatla verilen diğer görevleri yerine getirmek.
Birlik Yönetim Kurulu ve görevleri
MADDE 30 – Birlik Yönetim Kurulu, iki yıllık bir dönem için temsilciler arasından Birlik Genel Kurulunca her alt birlikten en az bir temsilci olmak üzere seçilen asgarî beş asıl ve aynı sayıda yedek üyeden oluşur. Asıl üyeler ilk toplantılarında, Yönetim Kurulunun vereceği görevleri yürütmek üzere gizli oyla, kendi aralarından bir Başkan, bir BaşkanYardımcısı ve bir Sayman seçerler. Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Birliğin de başkanıdır. Yönetim Kurulunun vereceği görevler ile Birliğin işlerini yürütmek üzere bir Genel Sekreter tayin edilir. Genel Sekreterin nitelikleri ile görevleri, Birlik Tüzüğünde belirlenir.
Yönetim Kurulu Başkanı; Yönetim Kuruluna başkanlık ve Birliği temsil eder. Birliğin malî işlerinden ve bu konu ile ilgili defter ve kayıtların tutulmasından Sayman üye ile birlikte; diğer defterler ve yazışmalarla ilgili olarak da Genel Sekreterle birlikte sorumludur. Başkanın yokluğunda kendisine Başkan Yardımcısı vekalet eder. Üst üste iki dönem Başkanlık yapanlar aradan iki seçim dönemi geçmedikçe aynı göreve yeniden seçilemezler.
Yönetim Kurulu ayda bir defadan az olmamak üzere Başkanın çağrısı üzerine salt çoğunlukla toplanır ve katılanların salt çoğunluğu ile karar alır. Eşitlik halinde kararı, Başkanın oyu belirler.
Yönetim Kurulu toplantılarına ilişkin usul ve esaslar Birlik Tüzüğü ile belirlenir.
Yönetim Kurulunun görev ve yetkileri şunlardır:
a) Genel Kurul gündemini hazırlamak ve toplantıya çağırmak.
b) Birliğin dönem bilançosunu, faaliyet raporunu ve tahminî bütçesini hazırlayıp Genel Kurula sunmak.
c) Genel Kurul kararlarını uygulamak.
d) Alt birlikler arasında iletişim ve dayanışmayı sağlamak.
e) Üyelerin ve tohumculuk sektöründe faaliyet gösteren kişilerin meslekî bilgi ve görgülerinin artırılması ve geliştirilmesi için konferans, seminer, kurs, sempozyum ve benzeri eğitim işlerini düzenlemek.
f) Tohumculuk sektörünün geliştirilmesi için gerekli çalışmaları yapmak, sektörle ilgili inceleme ve araştırma yapmak veya yaptırmak.
g) Üyeler hakkında disiplin cezasını gerektiren veya suç teşkil eden fiillerin varlığı hâlinde, Disiplin Kurulunu göreve çağırmak
h) Birlik adına taşınır ve taşınmaz mal almak, satmak, ipotek etmek ve bunlar üzerinde her türlü aynî hak tesis etmek.
ı) Alt birliklerin aidatlarını süresi içinde yatırmalarını sağlamak ve bu konuda gerekli denetimleri yapmak.
i) Genel kurulca verilecek diğer görevleri yapmak.
Birlik Denetim Kurulu ve görevleri
MADDE 31 – Birlik Denetim Kurulu, Birlik Genel Kurulunca iki yıllık bir dönem için temsilciler arasından seçilen iki asıl ve iki yedek üye ile Bakanlık tarafından belirlenen bir asıl ve bir yedek üyeden oluşur. Denetim Kurulu yılda en az iki defa toplanır, üyeler ilk toplantılarında, kendi aralarından gizli oyla bir başkan seçerler.
Denetim Kurulunun toplanma usul ve esasları Birlik Tüzüğü ile belirlenir.
Denetim Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Birliğin tüm hesap ve işlemlerini incelemek.
b) Hesap ve işlemlerde gördüğü aksaklıkları, en geç onbeş gün içinde Yönetim Kuruluna sunmak.
c) İki yıllık denetim sonuçlarını, bir rapor hâlinde Genel Kurula sunmak.
d) Gerektiğinde Genel Kurulu olağanüstü toplantıya çağırmak.
Birlik Disiplin Kurulu ve görevleri
MADDE 32 – Birlik Disiplin Kurulu, Genel Kurul tarafından iki yıllık bir dönem için temsilciler arasından seçilen üç asıl ve üç yedek üyeden oluşur. Disiplin Kurulu, Yönetim Kurulunun çağrısı üzerine toplanır. İlk toplantılarında gizli oyla kendi aralarından bir başkan ve bir de raportör seçerler.
Toplanma ve disiplinle ilgili usul ve esaslar Birlik Tüzüğü ile belirlenir.
Disiplin Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Yönetim Kurulunun disiplin kovuşturması açılmasına dair kararı üzerine inceleme yaparak disiplinle ilgili kararları uygulamak ve cezaları vermek.
b) Yönetim Kurulunun vereceği diğer görevleri yapmak.
Birlik Hakem Kurulu ve görevleri
MADDE 33 – Birlik Hakem Kurulu, alt birliklerin kendi üyeleri arasından iki yıl için seçecekleri, konu uzmanı en az ikişer temsilciden oluşur. Seçilen temsilci sayısı kadar da yedek temsilci seçilir. Temsilcilerin birliklerden çıkması, çıkarılması, ölümü, istifası hâllerinde yerlerine yedek temsilciler Hakem Kuruluna katılır. Hakem Kurulu asıl üyeliğine seçilen temsilciler, Birlik ve alt birlik organlarında görev alamazlar.
Hakem Kurulunun görevleri şunlardır:
a) Birlik ve alt birlikler, alt birlikler ve üyeleri ile alt birlik üyeleri ve üçüncü kişiler arasında ortaya çıkacak ihtilafları uzlaşma, arabuluculuk ve hakemlik yoluyla çözmek.
b) Birliğin uluslararası uzlaşma, arabuluculuk ve hakemlikle ilgili yükümlülükleri çerçevesindeki görevlerini yürütmek.
c) Çalışma raporlarını Genel Kurula sunmak.
Birliğin gelir ve giderleri
MADDE 34 – Birliğinin gelirleri şunlardır:
a) Genel Kurul tarafından 17 nci maddedeki sınırlar çerçevesinde belirlenecek giriş aidatı ve yıllık aidatlar ile alt birliklerin her yıl brüt gelirlerinden ayıracakları en az yüzde onu oranında ödeyecekleri katılım payı.
b) Yatırım, ortaklık ve işletme gelirleri ile laboratuvar ve benzeri tesis gelirleri.
c) Fuar, organizasyon, reklam, tanıtım ve yayın gelirleri.
d) İsim hakkı, logo, tohumluk etiketi, sözleşme ücretleri, hakemlik, arabuluculuk, danışmanlık, eğitim ve toplantı gelirleri.
e) Taşınır ve taşınmaz mallardan elde edilen gelirler.
f) Yetkisinde bulunan işlemlerle ilgili izin, yetki belgesi ve tasdik ücretleri.
g) Faaliyet konuları ile ilgili diğer gelirler.
(a) bendi hükmü uyarınca; Birlik Genel Kurulu tarafından belirlenen en az yüzde on oranındaki katılım payı, Birlik Yönetim Kurulunun belirleyeceği bankalardan birine Birlik adına, alt birlik tarafından yatırılır. Katılım payları, bir önceki yıl brüt gelirleri üzerinden hesap edilerek izleyen yılın mart, haziran, eylül ve aralık aylarında eşit dört taksitte ödenir. Zamanında ödenmeyen katılım payları kanunî faizi ile birlikte tahsil edilir.
Birliğin giderleri, bu Kanun kapsamında verilen görevler ile kuruluş amaçları çerçevesinde yürütülen görevlerin ifasına yönelik faaliyetlerle ilgili giderlerdir.
Alt birlik ve Birlik organları seçimlerine katılma nitelikleri
MADDE 35 – Alt birlik ve Birliğe kayıtlı, onsekiz yaşını bitirmiş gerçek kişilerle, tüzel kişilerin tescilli ana sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen gerçek kişi temsilcileri, bu Kanun hükümlerine göre alt birlik ve Birlik organlarının seçimlerinde oy kullanabilirler.
Alt birlik ve Birlik organlarına seçilebilmek için;
a) Türk vatandaşı olmak,
b) En az iki yıldır alt birliğe kayıtlı olmak,
c) Seçim tarihinde yirmibeş yaşını doldurmuş olmak,
d) İflas etmemiş ya da iflas etmiş olsa bile itibarını yeniden kazanmış olmak,
e) Taksirli suçlar hariç olmak üzere ağır hapis veya iki yıldan fazla hapis cezasıyla cezalandırılmamış olmak yahut affa uğramış veya tecil edilmiş olsalar bile basit ve nitelikli zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, evrakta sahtekarlık, inancı kötüye kullanma, yalan yere tanıklık, kaçakçılık, hileli iflas, görevi kötüye kullanma, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, kara para aklama, Devlet sırlarını açığa vurma, terör, vergi kaçakçılığına iştirak suçlarından dolayı hüküm giymemiş olmak,
f) Ticaret ve sanat icrasından hükmen yasaklanmamış olmak,
g) Ticarî, ziraî ve sınaî kazanç dolayısıyla gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olmak,
h) Okur, yazar olmak,
şartları aranır.
Yerli ve yabancı tüzel kişilerin, tescilli ana sözleşmelerinde temsil ve bağlayıcı işlemler yapma yetkisi verilen ve yukarıdaki özellikleri taşıyan gerçek kişi temsilcileri, bu Kanun hükümlerine göre alt birlik ve Birlik organlarına seçilebilirler. Seçilme yeterliliğini kaybedenlerin alt birlik ve Birlikteki görevleri sona erer. Organların seçimlerine katılma niteliklerine ilişkin diğer hususlar Birlik Tüzüğünde belirlenir.
Alt birlik ve Birlik üyelerinin haklarının kullanılabilmesi için tüzel kişilerin; sahibi, ortağı, yönetim kurulu üyesi, genel müdürü, murahhas azası seviyesinde üst düzey yöneticisi ve şirketi temsile, ahzu kabza yetkili olması ve bu hâlinin seçimden en az altı ay öncesini kapsaması şarttır.
Üye tüzel kişinin münfesih olması hâlinde, üyeliği ile birlikte seçilmiş olduğu alt birlik ve Birlik organlarındaki görevi sona erer.
Alt birlik ve Birlik organlarının seçim esasları
MADDE 36 – Alt birlik ve Birliğin organlarının bu Kanunda belirtilen seçimleri, yargı gözetimi altında, gizli oy ve açık tasnif esasına göre aşağıdaki fıkralarda belirtilen şekilde gerçekleştirilir.
Seçim yapılacak genel kurul toplantılarından en az onbeş gün önce seçime katılacak üye veya temsilcileri belirleyen listeler iki nüsha olarak o yer ilçe seçim kurulu başkanı olan hâkime tevdi edilir. Ayrıca, toplantıların gündemi, yeri, günü, saati ile çoğunluk olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin hususlar da belirtilir. Toplantı tarihlerinin, gündemde yer alan konular da göz önünde bulundurularak görüşmelerin bir cumartesi günü akşamına kadar sonuçlanması ve müteakip pazar gününün dokuz-onyedi saatleri arasında seçimlerin yapılmasını sağlayacak şekilde düzenlenmesi zorunludur. Birden fazla ilçe seçim kurulu bulunan yerlerde görevli hâkim il seçim kurulunca belirlenir.
Hâkim, gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip incelemek suretiyle varsa noksanları tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak üye veya temsilcileri belirleyen liste ile yukarıda belirtilen diğer hususları onaylar. Onaylanan liste ile toplantıya ilişkin diğer hususlar görevli ilçe seçim kurulu binası ile ilgili alt birlik veya Birliğin ilân yerinde asılmak suretiyle üç gün süre ile ilân edilir. İlân süresi içinde listeye yapılacak itirazlar hâkim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde kesin karara bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler ile toplantıya ilişkin diğer hususlar ilgili alt birlik veya Birliğe gönderilir.
Hâkim, kamu görevlileri veya aday olmayan üyeler arasından bir başkan ve iki üyeden oluşan bir seçim sandık kurulu atar. Aynı şekilde ayrıca üç yedek üye de belirler. Seçim sandık kurulu başkanının yokluğunda kurula en yaşlı üye başkanlık eder. Seçim sandık kurulu, seçimlerin Kanunun öngördüğü esaslara göre yürütülmesi, yönetimi ve oyların tasnifi ile görevli olup bu görevleri seçim ve tasnif işlemleri bitinceye kadar aralıksız devam eder.
Dörtyüz kişiden fazla üyesi bulunan alt birlik veya Birlikte her dörtyüz kişi için bir oy sandığı bulunur ve her seçim sandığı için ayrı bir kurul oluşturulur. Yüze kadar olan üye fazlalığı sandık sayısında nazara alınmaz. Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim kurulundan sağlanır ve sandıkların konacağı yerler hâkim tarafından belirlenir.
Genel kurullarda yapılacak seçimlerde toplantıya katılma hakkı olanlar imzalı yazı ile aday olabilir veya gösterilebilir. Seçimlerde aday olanların listeleri organlara göre ayrı ayrı olmak üzere tek liste hâlinde veya her organ için ayrı listeler hâlinde genel kurul başkanlık divanınca adayların soyadı alfabetik sırasına göre sıralanıp yeteri kadar çoğaltılarak o seçimde görevli hâkime mühürlenmek üzere verilir. Listedeki isimlerin yanına herhangi bir unvan veya işaret konulmaz. Genel kurul toplantılarına katılma hakkı olanları gösteren listede adı bulunmayan üye oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin alt birlik, Birlik veya resmî kuruluşlarca verilmiş kimlik kartı ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin karşısındaki yerin imzalanmasından sonra, oy verme sırasında sandık seçim kurulu başkanı tarafından verilen ilçe seçim kurulu mührünü taşıyan ve adayları gösterir listedeki isimlerin karşısına seçilecek organın asıl üyeleri kadarı işaretlenip ilçe seçim kurulu mührünü taşıyan zarflara konularak kullanılır. Bunların dışındaki kâğıtlara yazılan veya seçilecek organı oluşturan üye sayısından fazla adayın işaretlendiği oy pusulaları ile mühürsüz zarflardan çıkan pusulalar geçersiz sayılır.
Sayım ve döküm sırasında en fazla oy alanlar asıl üyeliklere diğerleri de aldıkları oy sırasına göre yedek üyeliklere seçilir. Oylarda eşitlik hâlinde kura çekilir. Seçim süresinin sonunda seçim sonuçları tutanakla tespit edilip seçim sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanır. Tutanakların bir örneği seçim yerinde asılmak suretiyle geçici seçim sonuçları ilân edilir. Kullanılan oylar ve diğer belgeler, tutanağın bir örneği ile birlikte üç ay süre ile saklanmak üzere ilçe seçim kurulu başkanlığına tevdi edilir.
Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tutanakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar, hâkim tarafından aynı gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. İtiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara bağlanmasından hemen sonra hâkim, yukarıdaki hükümlere göre kesin sonuçları ilân eder ve ilgili alt birlik veya Birliğe bildirir. Hâkim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde usulsüzlük veya Kanuna aykırı uygulama nedeniyle seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, bir aydan az ve iki aydan fazla bir süre içinde olmamak üzere seçimin yenileneceği pazar gününü tespit ederek ilgili alt birlik veya Birliğe bildirir. Belirlenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere göre yürütülür.
Görevli hâkim ve seçim sandık kurulu başkanı ile üyelerine 26/4/1961 tarihli ve 298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunda belirtilen esaslara göre ödenecek ücret ve diğer seçim giderleri ilgili alt birlik veya Birlik bütçesinden karşılanır. Seçimler sırasında seçim sandık kurulu başkanı ve üyelerine karşı işlenen suçlar Devlet memurlarına karşı işlenmiş gibi cezalandırılır.
Cezaî takibat
MADDE 37 – Alt birlikler ve Birliğin paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve sair malları aleyhine suç işleyen ve bilanço, zabıtname, rapor ve diğer her çeşit kâğıt ve defterler üzerinde suç mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları kasten yok eden organlara dahil üyeler ile personel hakkında Devlet memurları hakkındaki cezalar uygulanır.

Muda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-12-2016, 22:59   #87
Ağaç Dostu
 
Muda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-02-2013
Şehir: Afyonkarahisar
Mesajlar: 3,802
Galeri: 8
Muafiyet
MADDE 38 – Alt birlikler ve Birlik, 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununa göre kurulan kooperatiflere sağlanan her türlü vergi ve harç muafiyetinden aynı koşullarla yararlanırlar.
Denetim
MADDE 39 – Bakanlık, alt birlikler ve Birliğin organları üzerinde idarî ve malî yönden gözetim ve denetim hakkına sahiptir.
Amaçları dışında faaliyet gösteren alt birlik ve Birliğin sorumlu organlarının görevlerine son verilmesine ve yerlerine yenilerinin seçilmesine, Bakanlığın veya bulundukları yer Cumhuriyet Başsavcılığının istemi üzerine o yerdeki asliye hukuk mahkemesince basit usule göre yargılama yapılarak karar verilir ve dava en geç üç ay içinde sonuçlandırılır.
Ancak, millî güvenliğin, kamu düzeninin, suç işlenmesini veya suçun devamını önlemenin yahut yakalamanın gerektirdiği hâllerde gecikmede sakınca varsa, alt birlik ile Birlik, vali tarafından faaliyetten men edilebilir. Faaliyetten men kararı, yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını kırksekiz saat içinde açıklar, aksi hâlde, bu idarî karar kendiliğinden yürürlükten kalkar.

ALTINCI BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Orman bitki türlerine ilişkin hükümler
MADDE 40 – Bu Kanun hükümleri çerçevesinde orman bitki türlerine ilişkin olarak genetik kaynakların kaydı, tohumlukların üretilmesi, sertifikasyonu, ticareti ve piyasa denetimi iş ve işlemleri bir protokol çerçevesinde Çevre ve Orman Bakanlığına devredilir.
Yürürlükten kaldırılan hükümler
MADDE 41 – 21/8/1963 tarihli ve 308 sayılı Tohumlukların Tescil, Kontrol ve Sertifikasyonu Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer mevzuatla 308 sayılı Kanuna yapılan atıflar bu Kanuna yapılmış sayılır.
GEÇİCİ MADDE 1 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 308 sayılı Kanun ile ilgili mevzuat hükümlerine göre tescil edilen, üretim izni verilen ve ticarî sebze çeşit kayıt listesine alınan çeşitler, bu Kanun kapsamında kayıt altına alınmış sayılır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, 308 sayılı Kanun ile ilgili mevzuat hükümlerine göre özel sektör tarımsal araştırma kuruluşu olarak tescil edilen kuruluşların, araştırma ve ıslah yetkileri devam eder.
5 inci maddenin birinci fıkrası hükmü ile 7 nci maddenin birinci fıkrası hükmü, kayıtlı çeşidi bulunmayan bitki türleri ile kayıtlı çeşidi bulunmakla beraber Bakanlığın gerekli göreceği tohumluk çeşitleri hakkında bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl süre ile uygulanmaz.
Bu Kanunun uygulanması ile ilgili yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde, Bakanlıkça hazırlanarak yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe konuluncaya kadar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte 308 sayılı Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
GEÇİCİ MADDE 2 – Bu Kanuna göre seçilmeye engel bir hâli olmayan gerçek ve tüzel kişiler, alt birlik kurucusu olmak istedikleri takdirde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde Bakanlığa başvurarak birer kuruculuk belgesi alırlar. Başvuru tarihinden itibaren bir ay içinde kurucu üyeler, Bakanlığın tespit edeceği merkezlerde beş üyeden oluşan birer geçici yönetim kurulu seçerler. Başvurularda Bakanlık, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte faaliyet gösteren dernek ve meslek kuruluşlarına öncelik tanır.
Bakanlıkça belirlenen merkezlerdeki geçici yönetim kurulları, geçici yönetim kuruluna seçildikleri tarihi takip eden bir ay içinde üye kayıt işlemlerini tamamlayarak 20 nci maddeye uygun olarak ilk genel kurullarını toplantıya çağırarak, organlarının seçimini gerçekleştirirler. 35 inci maddenin ikinci fıkrasının (b) bendi, organların ilk seçimlerinde uygulanmaz. Bu madde kapsamındaki alt birlikler, seçim sonuçlarını Bakanlığa bildirmekle tüzel kişilik kazanırlar.
En az üç alt birlik tüzel kişilik kazandıktan sonra Bakanlık, alt birliklerce seçilen Birlik Genel Kurulu temsilcilerini, Birlik organlarını seçmek üzere Ankara’da toplantıya çağırır. Birlik, organ seçimlerinin kesinleşmesiyle tüzel kişilik kazanır.
Bu madde kapsamına giren alt birlikler tüzel kişilik kazanıncaya kadar, alt birlik kurmak için gerekli olan ve bu Kanunda öngörülen hazırlık çalışmalarında ve temaslarda bulunabilir.
GEÇİCİ MADDE 3 – 233 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında olup, kayıt altına alınmış çeşitlere ait tohumlukları üreten kamu kuruluşunun memur ve sözleşmeli personeline; bir yıllık tutarı onaltı yaşını doldurmuş işçiler için geçerli olan bir aylık brüt asgarî ücret tutarının üç katını geçmemek kaydıyla üretimi teşvik primi ödenebilir. Bu ödeme, kuruluşun tohumluk üretimine devam ettiği sürece ödenir ve damga vergisi hariç herhangi kesintiye tâbi tutulmaz. Bu şekilde ödenecek üretimi teşvik priminin ödeme dönemiyle bu ödemeden yararlanmaya ilişkin usul ve esaslar; personelin unvanı, görev mahalli ve elde edilen tohumluk satış hasılatına katkısı dikkate alınarak Yüksek Planlama Kurulu tarafından belirlenir.
Yürürlük
MADDE 42 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 43 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
7/11/2006

Muda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 20-12-2016, 23:43   #88
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
MADDE 14 – İhracat amacıyla ithal edilip üretilen bitkisel ürün veya tohumluklarda kayıt altına alınma şartı aranmaz. Bu madde kapsamındaki bitkisel ürünlerin ticareti Bakanlıkça belirlenen usul ve esaslara göre düzenlenir. Ayrıca, ticarete konu olmamak ve şahsî ihtiyaç miktarı ile sınırlı kalmak kaydıyla, çiftçiler arasında yapılacak tohumluk mübadeleleri ile deneme ve denetim amacıyla kullanılan ve miktarları Bakanlıkça belirlenen tohumluklar, bu Kanun hükümlerinden müstesnadır.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 14:44.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024