agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Doğaya ve Yaşamınıza Sahip Çıkın > Doğa, Çevre, Ekoloji, Gıda Hukuk ve Politikaları
(https)




Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 26-06-2006, 23:34   #1
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Golf Sahaları / Belek

WWF-Türkiye’nin Görüşü

Golfün Doğal Kaynaklar Üzerindeki Etkisi

Golf turizmi son yıllarda özellikle ülkemizin Akdeniz kıyılarında giderek yaygınlaşmaktadır. Ülkemizde şu an altısı Antalya, Belek’te olmak üzere toplam dokuz golf sahası bulunmaktadır. Yatırımcılar tarafından ülkemizin golf turizmi açısından bakir bir ülke olduğu iddia edilmekte ve önümüzdeki dört yıl içinde 100 golf sahasının daha yapılması planlanmaktadır.

Golf sporu için çok büyük çimenlik ve açık alan, çimenlerin uygun koşullarda tutulabilmesi için de çok fazla su gerekmektedir. Bu yüzden golf sporu İngiltere gibi bol yağışlı ülkelerde doğmuş ve daha sonra yine aynı yağış şartlarına sahip kuzey ülkelerinde yer bulmuştur. Uygun iklim şartlarında yapılabilen golf sahalarının, Türkiye gibi suyu zaten kısıtlı olan ülkelerde yapılması, doğaya olumsuz etkileri de beraberinde getirmektedir.

Su kaynaklarının bu denli kısıtlı olduğu ülkemizde golf yatırımları planlanırken, doğaya verdikleri zarar ve bunun maliyeti göz önüne alınmalıdır. Golf sahaları yeraltı sularının tükenmesi ve kirlenmesi konusunda büyük tehdit oluşturmaktadır.

Golf sahalarının çok fazla su gereksiniminin yanı sıra, çimenlerin yıl boyunca golf oynanabilecek durumda tutulabilmesi için çok fazla miktarda kimyasal gübre ve ilaçlar kullanılmaktadır. Bir golf sahasının yıllık kimyasal gübre ve ilaç kullanımı, tarımda kullanılan miktarın altı katı daha fazladır. Bu kimyasal maddeler,daha sonra yeraltına sızarak yeraltı su kaynaklarını ya da çevredeki yüzey su kaynaklarının kirlenmesine sebep olmaktadır. Bu durum uzun vadede zaten çok sınırlı olan su kaynaklarımızın tükenmesine, kirlenmesine ve hatta içme suyu temini ve tarımsal sulamada ciddi sorunlar yaşamamıza neden olacaktır.

Bir golf sahası için yılda hektar başına ortalama 10.000 ile 15.000 m3 su gerekmektedir. 100 hektarlık bir golf sahasının bir yılda tüketeceği su miktarı yaklaşık 1 milyon m3 olacaktır. Bu da 12.000 nüfuslu bir yerleşimin ortalama yıllık su tüketimine eşittir.

Birleşmiş Milletler’in verilerine göre tüm dünyada 1,5 milyardan fazla insan, sağlıklı içme suyuna ulaşamamaktadır Golf sahaları için bir günde tüketilen 660.000 tonu aşkın su, 4,7 milyar insanın günlük asgari su gereksinimine eşittir.

Türkiye’nin yıllık kullanılabilir su miktarı 112 milyar m3’tür. Bu suyun % 70’i tarımsal sulama amaçlı, % 10’u içme-kullanma suyu olarak, % 20’si ise sanayi sektöründe kullanılmaktadır.

Türkiye kişi başına ortalama 1500 m3’lük yıllık kullanılabilir su miktarı ile su fakiri bir ülkedir. 2030 yılında nüfusu 80 milyona ulaşacak olan Türkiye, kişi başına düşen 1100 m3 kullanılabilir su miktarıyla, su sıkıntısı çeken bir ülke durumuna gelecektir. ABD gibi kişi başına yıllık kullanılabilir su miktarının 16.000 m3 olduğu ülkelerde bile golf sahalarının su kaynakları ve doğa üzerindeki olumsuz etkileri tartışılırken, Türkiye’nin bu konuda daha dikkatli olması gerekmektedir.

Golf sahaları ve tesisleri doğru planlandığında ekonomiye katkıları açısından önemlidir. Ancak WWF-Türkiye’ye göre; su kaynakları ve ormanlar gibi doğal kaynaklar üzerindeki etkileri değerlendirilmeden planlanan golf sahaları ve tesisleri doğaya zarar vermekte, su kaynaklarını miktar ve kalite açısından olumsuz etkilemekte ve işletim aşamasında önemli çevre sorunlarına neden olmaktadır. Dolayısıyla, golf yatırımları yalnızca bir turistik ve ticari yatırım konusu olarak düşünülmemeli; doğal kaynaklarımızın sürdürülebilir kullanımı açısından da değerlendirilmelidir. WWF-Türkiye, golf sahalarının yer seçiminde özellikle su kaynaklarının durumu, bölgenin ekolojik yapısı ve tarımsal potansiyelinin büyük önem taşıdığını belirtmektedir.


Ayrıntılı bilgi için:
Deniz Şilliler Tapan, İletişim Müdürü
Tel: 0212 528 20 30,
e-mail: dtapan@wwf.org.tr

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-06-2006, 23:58   #2
agaclar.net
 
Mine Pakkaner's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-01-2006
Şehir: İzmir
Mesajlar: 10,707
Galeri: 99
Bu çok ciddi bir konu. Özellikle Akdeniz sahili, yakın gelecekte hızla yükselen golf trendinin getirdiği yoğun su kaynağı kullanımı ve çevre kirliliği gibi risklerle karşılaşacak.

Kısa dönemde herkes her zaman olduğu gibi golf turizminin getirisine bakacak. Bu yazıyı da sadece bizler içi cız ederek okumuş olacağız.

Mine Pakkaner Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-06-2006, 09:57   #3
Ağaç Dostu
 
eskimo's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-06-2005
Şehir: Didim
Mesajlar: 741
Galeri: 24
Yukarıda yazılan sebeplerden dolayı olsa gerek Avrupa ve ABD golf turizimini kendi ülkelerinden uzaklaştırıp bizim gibi gelişmekte olan ülkelere yönlendiriyormuş....
Sorgun Ormanları'na yapılması planlanan golf sahalarını İngiliz bir şirket almış...
daha önce Alman bir şirketle görüşülmüş,ancak doğa güzelliğini görüp ormana kıyamadıkları için teklifi red etmişler.
Diye bir yerlerde okumuştum.

Klassis Golf Kulüp ilçemizin köyü Seymen'de kurulu.
Turgut Özal'ın zamanında Hamoğlu Holding ormanı 49 yıllığına kiraladı.(peşkeş çekildi)
Silivriye ve köye getirisi ne?
Bir kaç kişi orada çalışıyor,bir iki kız koca buldu (çalışanlardan),ve bir kaç çocuk zenginler ile oynasınlar diye golfçu olarak yetiştirildi.
Götürüsünü yazmama gerek yok sanırım,konu başlığı altında hepsi yazıyor.
Kendi adıma sinirimi bozan ise bundan sonra Seymen Ormanı'na çok zengin olup kulüpe üye olursam girebileceğim ihtimali...
Ben dahil gelecek hiç bir kuşak Seymen Ormanları'nı bir daha gezemeyecek.
Bizim çocukluğumuzda yaptığımız gibi domuz izi süremeyecek.
Ama yapılacak hiç bir şey yok....
(


Düzenleyen eskimo : 20-11-2007 saat 13:42
eskimo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 09-07-2006, 12:37   #4
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Ağaoğlu: Ciddiye aldığımız tek kuruluş TEMA

A.A.

Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, Türkiye'de çevre konusuyla alakalı ciddiye aldıkları tek kuruluşun TEMA Vakfı olduğunu belirterek, golf sahalarına karşı çıkanların Türkiye'nin rakiplerinin gönüllü turizm elçiliğini yaptığını ileri sürdü.

Son günlerde çevreci örgütlerin golf sahalarıyla ilgili iddialarına, Golf Dünyası Dergisi'nde yanıt veren Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu, "Bazı insanlar golfün reytinginden yararlanma peşindeler. Türkiye'de çevre konusuyla alakalı ciddiye aldığımız, halen görüşmelerimizi sürdürdüğümüz ve ortak çalışmalar yaptığımız tek kuruluş TEMA Vakfı'dır. TEMA Vakfı haricinde hiçbir kurumun ya da sivil toplum örgütünün mesnetsiz iddialarını ciddiye alarak zamanımızı harcamak istemiyoruz. Golfle ilgili çevre endişesi olan kişi ve kuruluşlar bu endişelerini TEMA Vakfı vasıtasıyla bizlere ulaştırdıkları takdirde gereken inceleme ve araştırmalar yapılarak yine TEMA Vakfı vasıtasıyla kendilerine cevap verilecektir." şeklinde konuştu.

Hürriyet

Türkiye'de golf sahalarına karşı çıkan isimlerin Portekiz ve İspanya'nın ekmeğine yağ sürdüğünü savunan Ağaoğlu, "Konuyu bilmeden, uzaktan da olsa bir kez bile golf sahasını görmeden eleştiri yapanlar Türkiye'nin rakiplerinin gönüllü turizm elçiliğini yapıyorlar." dedi.

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2006, 14:07   #5
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
BELEK VE SON DURUM

Belek olarak adlandırılan yöreyi Antalya’nın 40 km. doğusunda birbirini tamamlayan iki bölüm olarak ele almak gerekir.

1.Bölüm: Aksu Deresi ile başlayan ve yaklaşık 25 km. uzunluğundaki kumsal boyunca uzanarak doğuda Acısu Deresi'yle son bulan bir yöredir. Yaklaşık 4475 hektar genişliğindeki bu alan güneyinde Akdeniz, kuzeyinde Kumköy, Kadriye ve Belek beldelerinin yerleştiği verimli Serik Ovası ile çevrilidir. Kumulları, bu kumullar üzerindeki yaygın fıstık çamı ormanı, Belek’e özgü (endemik) çok zengin bitki örtüsü ve birçok canlının barınağı olan kıyısı caretta caretta kaplumbağalarının da üreme alanıdır.

Bu bölgede doğal değerlerle ilgili gerekli araştırmalar yapılmadan, doğal değerler hiçbir şekilde hesaba katılmadan 1990 yılından itibaren “Belek Turizm Yatırımı Alanı” kapsamında turizm gelişmesine açılmış olup Turizm Bakanlığı'nca "Turizm Bölgesi" ilan edilmiştir.

Teknik açıdan bölgeyi incelediğimiz zaman, 1983 baskısı havadan fotogrametrik yöntemle elde edilen haritasında bu alanın ormanla kaplı olduğu görülür.

Alana 18 Eylül 1998 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nca onanan 1/ 25000 ölçekli "Revizyon Çevre Düzeni Palanı"nda turizm alanları ve iki adet golf alanı konulmuş; daha sonra tekrar 25 Kasım 2002'de revizyon görerek dört adet golf alanı olmuş; en son tekrar 29.1.2004'de onanmış "Doğu Antalya Çevre Düzeni Planı"yla da yedi adet golf alanına çevrilmiştir.

Dikkat edilirse mülkiyeti, topografyası orman olan bu alanlarda "Çevre Düzeni Planı"nda kısa süreli tadilatlar yapılması, "Çevre Düzeni Planı"nın plan yapımındaki “planlamanın uzun süreli olma ilke”sine ve ileriye doğru kullanım unsuruna, planlama esaslarına, şehircilik ve kamu yararına aykırıdır.

Bu plan tadilatlarının orada bulunan firmaların golf sahası yapma taleplerini karşılamak amacıyla yapıldığı da açıktır.

Bu alanlarda verilen tahsisler sonucunda, golf alanı adı altında orman alanlarında ağaç kesimi de devam etmektedir.

Bilindiği üzere golf alanları çok su isteyen alanlardır. Bunun sonucunda aşırı ve kontrolsüz yeraltı suyu kullanımı tablosu çıkmakta, ayrıca golf alanında çimlere kullanılan ilaçlar nedeniyle akarsular, yeraltı suyu ve dolayısıyla deniz suyunda kirlenme meydana gelmektedir.

"Çevre Düzeni Planı"nda yapılan plan tadilatları ve bunun sonucunda oluşan turizm, golf alanı tahsisleri, anayasanın sosyal hukuk devleti ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.

Diğer taraftan bölgenin kıyısı, "Çevre Düzeni Planı"nda “Deniz Kaplumbağası Üreme Bölgesi” olarak belirlenmesine rağmen kıyının doğal yapısının değiştirilerek kıyıda kazı ve kum alımı yapıldığı ve kum yağıldığı görülmektedir. Bu uygulamalar 3621/3830 sayılı Kıyı Kanunu'nun 5. ve 6. maddelerine aykırı uygulamalardır. Bu konuyla ilgili kamu ve tüzel kişilik olan belediyeler kamu ifadesini bir tarafa bırakmışlar; tüzel kişilik gibi hareket etmeyerek konuyla ilgili gerekli hassasiyeti göstermemektedirler.

Bilindiği gibi ormanlar devletin hüküm ve tasarrufu altında kamu malıdır.

Anayasanın 169. maddesinin özünde ormanların zaman aşımı ile mülk edinilemeyeceği ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olunamayacağı, ormanlara zarar verilecek hiçbir faaliyet ve eyleme müsaade edilemeyeceği açık açık belirlendiğinden, yapılan tahsisler kamu yararı taşımadığından Anayasanın bu maddesine aykırıdır.

2. Bölüm: Sarısu Derenisi'nin doğusundan, Karadayı yerleşmesinin kuzeybatısında Yassı Yusuflar Tepesi'nden başlayarak Evrenseki Belediyesi'nin sınırları doğusundaki Ilıca Deresi'ne kadar uzanan alandır. Denize paralel 25 km. uzunluğunda, 5 km. genişliğinde 135 km2'lik bir yer kaplar.

Denize paralel 25 km. uzunluğundaki 25 km’lik kumsalın yaklaşık 4,5 km’si "Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi" dışında bırakılmıştır.

Bölge, sahip olduğu doğal, ekolojik, kültürel ve tarihi değerlerin çevre kirlenmesine ve bozulmasına karşı korunması, doğal ve tarihsel değerlerin gelecek nesillere aktarılması, güvence altına alınması ve bir yerde koruyarak kullanmak amacıyla 2872 sayılı Çevre Kanunun 9. maddesine istinaden 383 sayılı Kanun Hükmünde Kararname hükümlerinin uygulandığı 22.10 1990 tarih ve 90/1117 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla “Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi” ilan edilmiştir.

"Belek Özel Çevre Koruma Bölgesi"nin bir bölümü Serik’te, bir bölümü de Manavgat ilçe sınırları içinde 5 belediye, 1 mücavir alan (Taşağıl Mücavir Sahası) ve 6 köyü kapsamaktadır.

Bölgede 12. 8. 1993 tarihinde Özel Çevre Koruma Başkanlığı tarafından 1/ 25000 ölçekli "Çevre Düzeni Planı" onanmıştır.

Bu plan hazırlanırken o günkü şartlara göre yeterli teknik çalışma yapılmadığından tam bir akademik yönetim planı hazırlanmadığı belirgindir. Bazı köylerin de sonradan belediye olması nedeniyle, köy yerleşim alanları paftalara tam net olarak yansıtılmamış; ayrıca ideal arazi kullanım şekilleri belirlenememiştir. Ancak "Özel Çevre Koruma Başkanlığı"nca bugünlerde akademik yönetim planı hazırlatılarak yeni revizyon çalışmaları sürmektedir.

Bölgenin sorunlarını kısaca özetleyecek olursak:

1- "Çevre Düzeni Planı"nda koruma alanı olarak belirlenen kontrollü hassas zon alanları yeni yönetim planı çalışmaları sonucuna göre tekrar incelenmeli ve güncelleşmelidir.

2-Ormanlık alanlar, kadastro sınırlarının sayılaştırma sonucuna göre belirlenmelidir.

3-Makilik- fundalık alanları ve hassas zon sınırları yeniden belinlenmelidir.

4-"Özel Çevre Koruma Bölgesi" belirlenirken deniz kıyısında Taşağıl mücavir alanında kalan ve arkası kaplumbağa üreme alanı olan bir kısım ile Parakente Köyü'nün kıyısında hemen hassas zon sınırının bittiği bir kısım ve yine Çolaklı Belediyesi'nin kıyısında iki tane ayrı kısım "Özel Çevre Koruma Alanı" dışına çıkartılmıştır. Bu kısımlar tekrar "Özel Çevre Bölgesi" içine alınmalıdır.

5-Boğazkent tarafında Kocagöl Kuş Cenneti sınırları, A.Ü.’sinin Belek ÖÇKB Yönetim Planı çalışmaları sonucuna göre belirlenmeli ve ayrıca sulak alanlar yönetmeliği kapsamında değerlendirilmelidir.

6-Kocagöl civarında imar planında çok katlı turizm yatırımlarına yer verilmiştir. Daha doğrusu sanki kamunun ortak malı olan bu alan turizm şirketine bırakılmış bir görünümdedir.

7-Başta Köprüçay olmak üzere Acısu, Sarısu, Karaöz, Şarlavuk Deresi, Ilıca Deresi su rejimi akademik olarak incelenmeli ve taşkın konusu değerlendirilmelidir.

8-Kıyının çok büyük bir kısmı kaplumbağa üreme alanıdır. Ancak kıyıdaki oteller kendi mülkiyet sınırlarını taşarak kıyıda, Kıyı Kanunu'na ve uygulama yönetmeliğine aykırı olarak uygulamalar yapmaktadırlar. ÖÇK Başkanlığı gerekli uyarıyı yapıyor olmasına karşılık ilgili belediyeler de gerekli hassasiyeti göstermemektedirler.

383 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ilgili maddeleri gereğince ÖÇK Bölgelerinde kurumca onaylı plan kararlarına aykırı ve kaçak uygulamaların takibinden, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ilgili belediye başkanlıkları, bu sınırlar dışında kalan yerlerde valilikler ve il bayındırlık müdürlükleri sorumlu olduğundan kıyılar gelecek kuşaklara bırakılacak doğal bir mirasdır. Bu nedenle kıyı mevzuatına göre uygulama ve denetlemeler güçlendirilmelidir.

10.05.2006

Kazım Ergendedeoğlu

Antalya ÖÇK’dan Emekli Harita Mühendisi
TTKD Ant.Şb Üyesi

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-07-2006, 17:54   #6
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-06-2006
Mesajlar: 68
Maalesef Türkiye'de imar planı belediye başkanlarının iki dudağı arasında sadece turizm bölgeleri söz konusu olduğunda basında yer buluyor.Akşam yatıp sabah kalktıklarında arsaları yeşil alan o kadar çok kimse var ki neye göre yapılıyor anlamak mümkün değil bir de yerel yönetimlere özerklikten bahsediliyor.Ankara'da yanlış aprigasyon sonucu kendi arazilerine değilde Atatürk Orman Çiftliği üzerine ev yapanlara belediye af getirecekmiş.Ankara gibi her karışı kadastro görmüş bir şehirde insanlar nasıl yanlışlıkla devlet arazisine ev yaparlar anlaşılması çok güç.
bu insan kalitesi değişmediği sürece Belek'te gider,Orman Çiftliği'de gider ,mogan gölü'de kokar.Tıpkı boğazın katledildiği gibi...
Gerçi kavak ağalarını tartışmak bunları tartışmaktan daha önemli.))

vifer Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-08-2006, 08:30   #7
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orman yangınlarının önünü kesmek için ’golf sahası yapalım’ formülü


Yangınlar nedeniyle her yıl binlerce hektarlık orman alanı zarar görürken, alınacak önlemlerin başında golf tesislerinin artırılması gösteriliyor. TYD Başkanı Oktay Varlıer, golf tesislerinin yangına karşı ormanların sigortası olduğunu belirtirken, "Doğayı korumak istiyorsak bu tür tesislerin yapılmasını desteklemeliyiz" dedi.

YAZ mevsiminde artan orman yangınları, alınması gereken önlemleri gündeme taşırken golf yatırımlarını da ön plana çıkardı. Golf tarihi boyunca hiçbir golf sahasında ve çevresinde yangın yaşanmadığına dikkat çeken turizmciler ve golfçüler, bu tesislerin ormanları talan ettiği görüşüne karşılık, "aksine ormanların koruyucusudur" tezini savunuyor. Golf tesislerinin yapılmasının ülkeye sağladığı pekçok avantaj bulunduğunü dikkat çeken Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Oktay Varlıer, "Hem turizmi çeşitlendirmek hem de doğayı korumak istiyorsak bunun en güzel yolu golf turizmini desteklemektir. Orman yangınları bu tesislerin ne kadar önemli olduğunu gösterdi" dedi.

İDEAL KORUMA YÖNTEMİ:

Golf tesislerinin ormanlık bölgeler için "ideal koruma yöntemi" olduğunu savunan Varlıer, "Çünkü bu yatırımlar yangın çıkma olasılığını azaltıyor. Sulama yapılması, göletler oluşturulması yangına karşı etkin bir önlem oluşturuyor. Göletler olası bir yangına çok daha çabuk müdahale edilmesini sağlıyor" diye konuştu. Orman yangınları arttıkça golf yatırımlarının öneminin ortaya çıktığını dile getiren Varlıer, şöyle konuştu: "Biz de her şey yasaklayarak korunmaya çalışılıyor ama bu yöntemin başarılı olmadığı ortada. Ormanlara yasak getiriliyor, ormanlarımız yanıyor. Tarihi eserlere yasak getiriliyor, onlar kaçırılıyor. Oysa kullanarak koruma diye bir yöntem var. Belli koşulları sağlamak suretiyle sahip olduğumuz değerleri sonraki nesillere bırakabiliriz. Golf alanlarını da böyle düşünmük lazım. "

İKİ KATI AĞAÇ:

Golf tesislerine "ormanları talan ediyor" şeklinde getirilen eleştirilere, Belek’i örnek gösteren Varlıer, "Belek’te de bu tesislere karşı çıktılar. Orada 7-8 tane golf tesisi var ve her taraf pırıl pırıl, termemiz, kullanıma açılan alanlarda yatırımcı bir ağaç kesiyorsa yerine iki ağaç dikiyor" diye konuştu. Golf tesislerine karşı çıkanların orman yangınlarını dikkate alması gerektiğini vurgulayan Varıler, "Birçok ülke bu tesislerin yapımını hız veriyor, bugün turizmdeki en önemli rakibimiz İspanya’da 200’ün üzürinde golf tesisi mevcut. Biz de turizmi eşitlendirmek, sezano uzatmak ve doğayı korumak istiyorsak golf yatırımlarına ağırlık vermeliyiz" dedi.

Federasyon: Golfçüler gönüllü yangın gözcüsü

GOLF
Federasyonu’nu da golfün ormanların koruyucusu olduğu görüşünde. "Golf tarihi boyunca hiçbir golf sahasında ve çevresinde yangın yaşanmamış olması asla bir tesadüf değildir" diyen federasyonun, bu konudaki görüşleri şöyle: "Golf sahaları, çevrelerindeki orman yangınlarına karşı aynı zamanda bir sigortadır. Çünkü Orman Genel Müdürlüğümüzün orman yangınlarıyla mücadele politikasının temel unsurlarını oluşturan ’yangın riski yüksek ormanlık bölgelerde emniyet alanları açmak; yangınların çıkış ve yayılışını önlemek için yanma ısısı yüksek kısa boylu ağaççıklar ve çalılarla perdeleme bölgeleri oluşturmak,’ aynı zamanda golf sahaları düzenlemesinde de geçerlidir. Ayrıca çevre bilinci yüksek bir kesim olan golfçüler ve golf sahası çalışanları "gönüllü yangın gözcüleri"dir."

Turizmciden bakanlığa havuz kampanyalı destek

ORMANLARI koruyabilmek için, yangın söndürme havuzları yapacak olan Çevre ve Orman Bakanlığı’na turizmciler destek verecek. TYD Başkanı Oktay Varlıer, bu konuda hem bakanlık hem de Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut ile görüştüklerini ve bir kampanya başlatmaya karar verdiklerini belirterek şunları söyledi: "Orman yangınlarından ülke, turizm ve ekonomi büyük zarar görüyor, o açıdan yangınla mücadele çok önemli. Orman yangınlarına müdahalenin hızlı ve başarılı olabilmesi için bu havuzların yapılması gerekli. Bakanlık Muğla, Denizli, İzmir gibi yerlerde su kaynağına uzak ormanların kenarına yangın söndürme havuzları yapmayı planlıyor. Bu havuzların yapılmasıyla yangınlara müdahale daha etkin olacak. Bir havuzun ortalama maliyeti 25 bin YTL. Biz de turizmciler olarak bir kampanya başlatarak, bu konuda Bakanlığa maddi destek olalım dedik. TYD olarak biz bu işe öncülük yapacağız. TÜROFED de destekleyecek. Diğer kuruluşların da destek vereceğine inanıyorum. 15-20 havuz yaptırma imkanımız olursa yangınlara karşı etkili olacaktır. Bu işten hepimiz zarar görüyoruz, bugün zarar görmeyenin yarın görme ihtimali var.Bu işten ülke de, turizmci de, ekonomi de zarar görüyor."
Nilgün KARATAŞ / Hürriyet

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2006, 18:25   #8
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 10-09-2005
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 9
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi malina
Golf tesislerine "ormanları talan ediyor" şeklinde getirilen eleştirilere, Belek’i örnek gösteren Varlıer, "Belek’te de bu tesislere karşı çıktılar. Orada 7-8 tane golf tesisi var ve her taraf pırıl pırıl, termemiz, kullanıma açılan alanlarda yatırımcı bir ağaç kesiyorsa yerine iki ağaç dikiyor" diye konuştu.
Ağaç dikmekle orman olmadığını, ağaçlık bir alanın orman olabilmesi için yüzlerce yıl geçmesi gerektiğini bilmiyorlar malesef.

zuppes Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 27-08-2006, 21:21   #9
Ağaç Dostu
 
Onur G. HİTİT's Avatar
 
Giriş Tarihi: 19-07-2006
Şehir: İlkadım/SAMSUN
Mesajlar: 365
Galeri: 10
Aslında golf sporu, yeşili olmayan yerleri yeşillendirmek için de bir bahane olmakta yurt dışında. Ama birçok şeyi ters tarafından anlayan bazı vatandaşlarımız, bunu da öyle anlıyor ve yeşil düşmanlığı yaparak ormanları kesiyorlar.

Saygılarımla...

Onur G. HİTİT Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 30-08-2006, 23:12   #10
Ağaç Dostu
 
eskimo's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-06-2005
Şehir: Didim
Mesajlar: 741
Galeri: 24
Örneğin Konya Ovası,Trakya'nın verimli toprakları.
Fabrika kuracaklarına golf sahası yapsınlar,
hem diktikleri ağaçlar üç beş yılda büyür.


Düzenleyen eskimo : 20-11-2007 saat 13:44
eskimo Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 19:36   #11
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
İşte Belek'in son hali

Hafta sonu Belek'teki golf sahalarının üzerinde uçacağımı, gerçekten söylendiği gibi bölgede bir ağaç katliamı yaşanıp yaşanmadığını kendi gözlerimle göreceğimi söylemiştim, bu uçuşu gerçekleştirdim.

Belek'in havadan çekilmiş fotoğrafları bir süre önce gazetelerde yayınlandı.

2005 ve 2007'de çekilen iki fotoğraf arasındaki fark dehşet vericiydi.

Türkiye Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu'nun, "Bu fotoğraflar photoshop'lu" açıklamasını bu köşede yayınlayınca tartışma da başladı.

Name:  belek1.jpg
Views: 1971
Size:  4.3 KB

Ormanları çıplak gözle görmek için pazar günü Belek üzerinde 1 saat 15 dakika uçtum.

Önce 3, sonra 5, son olarak 6 bin feet'e yükselerek, boydan boya tam 3 tur attım Belek üzerinde...

Gördüğüm manzara şu;

Name:  belek2.jpg
Views: 2114
Size:  15.0 KB
  • Belek'te hem oteller hem de golf sahaları için ağaç kesilmiş. Ancak böyle bir bölge turizme açılıyorsa ağaç kesilmemesi imkansız.
  • İlk yayınlanan fotoğraflardaki gibi çorak bir alan yok golf sahalarında. Tek çorak alan ortada bir bölgede var, orada da son golf sahasının inşaatı sürüyor.
  • Deniz tarafından bakıldığında en çok ağacın kesildiği yer sol taraftaki bölge olarak gözüküyor. Ancak buranın eskiden bataklık olduğunu Antalyalıların yerlisi söylüyor.
  • Bölgede 43 tane beş yıldızlı otel, 8 tane golf sahası bulunuyor. Oteller için kesilen ağaç sayısı, golf sahaları için kesilen ağaçtan fazla gözüküyor. Bölgede 43 değil, 23 otele izin verilmiş olsa belki de bugün golf sahaları için ağaç kesiliyor tartışması yapmayacaktık.
  • Ağaçların kesildiği alanlar tamamen çimlendirilmiş ve yeşillendirilmiş durumda.
  • Uçaktan sonra golf sahalarını arabayla da gezdim; buradaki her ağacın üzerinde plaka var, hepsi tek tek numalandırılmış durumda. Bundan sonra tek bir ağacın kesilmesi mümkün değil. Bırakın kesilmesini fırtınadan yıkılan ağacı bile kaldıramıyorsunuz, Orman Bakanlığı'ndan ekip gelip kaldırıyor.
  • Bölgede golf sahalarından daha tehlikeli bir şey var, onu kimse tartışmıyor; seralar. Ben bölgede bu kadar çok sera olduğunu bilmiyordum, gözlerime inanamadım. Ormanı tehdit eden seraları yarın yazacağım.
  • Son olarak 13 milyon ağacın olduğu, bunun 2 milyonunun kesildiği iddia edildi. Bana çok abartılı geldi bu rakam, Amazon mu burası?..
  • Orman Bölge Müdürlüğü'nün resmi rakamlarına göre Belek'te golf tahsisine açılan arazilerdeki toplam ağaç sayısı 263.033 olup, bunlardan 111.400 tanesi kesilmiş.
  • Oteller ve golf sahaları için bölgeye yapılan yatırım 3 milyar dolar civarında. 80 binin üzerinde kişi çalışıyor, bölge her sene turizme 1,5 milyar doların üzerinde para kazandırıyor.
  • 2007'de ocak ayından bu yana Belek'e golf oynamaya gelen turist sayısı 68 bin... Her yıl 900 civarından yabancı futbol takımı bölgede kış kampı yapıyor.
  • Ve bir son dakika haberi; Belek'teki golf sahaları IAGTO (Dünya Golf Tur Operatörleri Birliği) tarafından 2007 yılı için "Destination of The Year" (Yılın Golf Merkezi) seçildi. Ödül 6 Aralık'ta Meksika'nın Cancun şehrinde yapılacak bir törenle verilecek.
  • Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay bölgeyle özel olarak ilgileniyor. Bölgedeki otel sahipleri de Günay'dan çok memnun; "Atilla Koç'tan sonra ilaç gibi geldi Ertuğrul Günay bize" diyorlar...
Son söz;

Bırakın artık şu ağaç kavgasını!

Belek, Türk turizminin göz bebeği, dünya golfünün de yükselen değeri.

Bundan sonra bölgede tek bir otele dahi izin verilmemeli, aynı şekilde golf sahasına da...

Hem çevreciler, hem golfçüler hem de otelciler bölgeyi daha nasıl güzelleştiriz diye düşünmeli.

Herhalde kimse oradaki golf sahalarını yıkıp yerine ağaç dikmeyi düşünmüyor.

Özel Not

Uçak biletimi kendim alıp gittim, kendi paramı harcadım Antalya'da... "Golfçüler ağırladı, bu yüzden bu yazıyı yazdın" diyeceklere önceden söyleyeyim...

Yukarıdaki fotoğraf Gözde Yılmaz tarafından çekildi, 15 karenin birleştirilmesiyle elde edildi. Uçak penceresi açık olduğu için parmakları donma tehlikesi geçiren Gözde Yılmaz'da bölgenin her karesinin resmi var, isteyene gönderilir...

15 Kasım 2007

Cengiz SEMERCİOĞLU

Hürriyet

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 19:41   #12
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Ne gereksiz tantanalar yapmışız

"Ağaçların kesildiği alanlar tamamen çimlendirilmiş ve yeşillendirilmiş durumda"ymış. 263.033 ağaçtan sadece 111.400 tanesi kesilmiş. Yarısı bile değil!

Üstüne bir de madalya alacakmışız
Daha ne isteriz?

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 20:20   #13
Ağaç Dostu
 
Arzu Kasapoğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-07-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,813
Galeri: 256
Ağaoğlu: Ciddiye aldığımız tek kuruluş TEMA

TEMA bu konu da ne açıklama yaptı, duyan var mı?

Arzu Kasapoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 20:41   #14
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
29 Ağustos 2005
Alıntı:

Sayın Hayrettin KARACA, Sayın Cengiz SEMERCİOĞLU’nun Hürriyet Gazetisi Kelebek Ekinde Sorgun’la İlgili Çıkan Yazısı için Cevap Veriyor.

Cengiz Semercioğlu’nun Kelebek’te 10 Ağustos 2005 Çarşamba günü çıkan yazısı, Pelin Batu ve Harun Tekin'in Sorgun ormanlarını kurtarmak için 200.000 imza toplayıp Cumhurbaşkanı'na iletmesi ile ilgiliydi. Semercioğlu yazısında, golf turizminin ülkeye sağlayacağı ekonomik faydaları ve golf alanlarının aslında çevreyi koruduğunu ve kısaca ‘golf sahasına gelene kadar protesto edilecek o kadar çok çevre katliamı yaşıyoruz ki...’ tespitiyle, bir de öneri getirmiş. ‘Golf Federasyonu Başkanı Ahmet Ağaoğlu’ndan tek tek kesilecek ağaçları, yerine dikilecekleri öğrenelim.’

Dayanamadım, kendisine aşağıda yayınladığım mektubu yazdım. Bunu sizlerle de paylaşmak istedim ki, toplum bilgilensin, bu mesnetsiz bildirilere dayanarak yanılmasın.

Sayın Cengiz SEMERCİOĞLU,

Antalya Sorgun ormanlarına yapılacak olan golf sahaları ile ilgili fikrinizi arz ettiğiniz yazınızı üzülerek ve dahası hayretle okudum. Üzüldüm, çünkü olay konusunda çok eksik bilginiz olduğu anlaşılıyor. Hayret ettim, çünkü sizler gibi medya mensubu eli kalem tutan kimselerin halkı bilgilendirmesi gerekirken, tam tersi konuyu etraflıca araştırmadan çok öznel hareket edebiliyorsunuz.

Öncelikle belirtmek isterim ki, Sorgun meselesini salt ağaç kesme meselesi olarak algılamak, oldukça kısır bir yaklaşımdır. Sorgun'daki çevre katliamı çok farklı bir boyutta cereyan etmektedir. Konu, biyolojik çeşitliliğin ve beraberinde doğal gen kaynaklarının, kısaca koca bir eko-sistemin yok olmasıdır ki, bu da doğada bir domino etkisi yaratır. Sonuçları burada aktarılamayacak kadar etraflıdır.

Ancak, medeniyetlerin bu zihniyetle yok olduğunu belirtmek isterim. Neticede olay 300-500 bin adet yüzyıllık ağacın kesilmesi değildir. Bu mesele buz dağının görünen yüzüdür. Kaldı ki, bu bile kendi başına kesilme sebepleri göz önüne alınırsa, bir faciadır. Ayrıca belirtmek isterim ki, Japonlar kendi doğal ormanlarından tek yaprak bile kopartılmasına müsaade etmezken, Malezya ormanlarını tüketmişlerdir. Anlayacağınız Japonlar doğal eko-sistemin önemini çok iyi kavramış ve en azından kendilerine ait olanı titizlikle korumaktadır.

Konu hakkında fikir yürüttüğünüze göre ilgilendiğinizi farz ederek, size en azından öncelikle Sn. Prof. Dr. Kani IŞIK'ın 'Biyolojik Çeşitlilik ve Orman Gen Kaynaklarımız' isimli kitabını okumanızı tavsiye ederim. Fevkalade bilgileneceğinizi ve bundan böyle mesleğiniz itibariyle, toplumsal sorumluluğunuza yaraşır bir şekilde, halkımızı da layıkıyla bilgilendirebilecek liyakate varacağınızı umarım. Önce bilgi, sonra ilgi, en sonunda da tepki oluşacaktır. Umarım bu vesileyle, siz de 200.001'inci imzayı atacak ve daha nicelerinin de atılmasına katkıda bulunacaksınız.

Gelecek sizlerindir ve bu gelecek sizlerin ellerinde yoğrularak şekillenecektir.

Saygılarımla,

Hayrettin KARACA
tema.org.tr



Hayrettin Karaca bile anlatamamış...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 20:42   #15
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Arzu Kasapoğlu Mesajı Göster
Ağaoğlu: Ciddiye aldığımız tek kuruluş TEMA

TEMA bu konu da ne açıklama yaptı, duyan var mı?
Google'da "tema vakfı golf" diye aratırsanız birşeyler bulursunuz...

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 20:49   #16
Ağaç Dostu
 
Arzu Kasapoğlu's Avatar
 
Giriş Tarihi: 11-07-2007
Şehir: Trabzon
Mesajlar: 1,813
Galeri: 256
Teşekkür ederim Malina.

Arzu Kasapoğlu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 19-11-2007, 21:30   #17
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 30-07-2007
Şehir: yalova
Mesajlar: 479
Hayrettin Karaca bile pes etmiş, Abbas Güçlü'nün dediği gibi; Tema'yı kurtarmak için yeni bir Tema lazım.

Mucip Gürbüz Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 22-11-2007, 09:50   #18
Ağaç Dostu
 
Metin Y.'s Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-05-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,374
Galeri: 66
Golf Sahaları Çevrecileri İsyan Ettirdi !

Bir golf sahası, 55 insanın yıllık su ihtiyacını bir günde harcıyor.

Türkiye'de son dönemde gittikçe ağırlık kazanan golf turizmi, hararetli çevre tartışmalarını da beraberinde getiriyor. Bu konudaki bazı rakamsal verilere bakmak, bu tartışmaların nedenini ortaya koyuyor. Bir golf sahası, 55 insanın yıllık su ihtiyacını bir günde harcıyor. Türkiye tarım ilacı kullanımının yedi katı golf sahalarında kullanılıyor.

Tek bir golf sahası 125 bin kızılçamın dikilebileceği büyüklükte bir alanı kaplıyor. Golf sahalarındaki çimlerin bakımı için kullanılan tarım ilaçlarına oranla tarımda kullanılan ilaçların miktarı yedi kat daha az. Golf sahaları için hektar başına kullanılan yıllık ortalama pestisit (tarımsal ilaç) miktarı 14.5 kilogram civarındayken, tarımda hektar başına yıllık kullanılan ortalama pestisit miktarı 2.1 kilogram kadar. Şu anda yapımına devam edilen üç golf sahasının ikisi Belek'te, diğeri ise Side'de. 2007 yılında toplam 65 bin golf turistinin Türkiye'de golf sahalarına bıraktıkları kazanç ise 1 milyon 750 bin Euro. Bu rakamın içinde konaklama gibi kalemler ise bulunmuyor. Sadece saha kirası ile elde edilen bu rakam, Türkiye'nin yıllık turizm gelirinin 10 binde birinden daha az bir miktara denk geliyor.

GELİR 10 BİNDE BİRİ...

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yürütme ve Planlama Daire Başkanlığı'nın verdiği bilgiye göre, şu anki turizm trendlerinde golf turizmi elit bir turist kesimine hitap ediyor ve bu nedenle de yatırımcılar tarafından tercih ediliyor. Turizm kentlerinde büyük ölçekli planlar hazırlandığı için bölge planlamaları kabul edildikten sonra yatırımcı üstlendiği projenin içine ister golf sahası ister otel isterse her ikisini birden yapabiliyor. Yatırımcıya tanınan projeye bağlı olarak belirlenen sürelerde, turizm trendlerinin değişmesi halinde yatırımcı da planlarında değişiklik yapabiliyor. Bu nedenle yapılması planlanan saha sayısı 90 ile 110 arasında değişecek gibi görünüyor.

20 BİN FUTBOL SAHASI

Türkiye'de şu an faaliyet gösteren 13 golf sahası var. Son dönemlerde önemli bir yatırım alanı olarak görülmeye başlayan golf sahaları için önerilen yeni yatırım bölgeleri arasına Şanlıurfa, Harran ve Gaziantep de girdi. Önerilen toplam 110 saha yaklaşık 20 bin futbol sahası yani 8 bin 250 hektarlık bir alanı kapsıyor.
Sabah Gazetesinin Haberi

Eklenen Resimler
   
Metin Y. Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 04-01-2008, 13:46   #19
agaclar.net
 
malina's Avatar
 
Giriş Tarihi: 03-04-2004
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 37,246
Galeri: 88
Belek'in yüzde 93'ü turizme tahsis edildi

Çevre ve Orman Bakanı Eroğlu, bir soru önergesine verdiği yanıtta, Belek Ormanı'nın yüzde 93'ünün turizm tesislerine tahsis için Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredildiğini açıkladı

Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün soru önergesine verdiği yazılı yanıtta, Belek Ormanı ile ilgili gerçeği açıkça dile getirdi. Eroğlu, 17 milyon 600 bin metrekare büyüklüğündeki Belek Ormanı'nın 16 bin 372 bin metrekarelik bölümünü Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devrettiklerini ve 350 bin metrekarelik alanda da bakanlığı tarafından bir turizm tesisine inşaat izni verildiğini açıkladı.

Eroğlu, "17 milyon 600 bin metrekare büyüklüğündeki Belek Ormanı'nın 16 milyon 372 bin metrekarelik kısmının tasarruf hakkı, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun 8. maddesi uyarınca Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devredilmiştir" dedi.

Golf için 10 ayrı izin

Eroğlu, böylece yüzde 93'ü turizme tahsis edilen Belek Ormanı'nın, 8 milyon 876 bin metrekarelik kısmında golf ve konaklama tesisleri için 10 ayrı izin verildiğini belirterek şöyle devam etti:

"Bunlardan 6'sı tamamen bitirilerek işletmeye açıldı, 4'ünde golf tesisleri tamamlandı ancak konaklama tesisleri inşaatı devam ediyor. Turizme tahsis edilen alanın 7 milyon 846 bin metrekarelik kısmında ise otel, konaklama ve günübirlik tesislerin yapılması için 47 adet izin verildiği ve izne konu tesislerin hemen hemen tamamının yapıldığı tespit edilmiş olup Belek ormanlarının 350 bin metrekarelik kısmında da bakanlığımızca bir adet turistik tesis izni verilmiştir."

Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen bölgedeki yapılaşmanın sürdüğünü kaydeden Eroğlu, yargı kararları geriye dönük işlemediği için 5 Aralık 2006'ya kadar yapılmış olan bütün tahsislerin hukuken geçerli olduğunu anlattı.

Name:  belek.jpg
Views: 2697
Size:  66.1 KB


'500 bin ağaç doğrulandı'

CHP'li Çöllü, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verdiği rakamlara göre, 11 bin 400 ağacın kesildiğini, ancak Eroğlu'nun verdiği bilgilerle Belek'te 500 bin ağacın kesildiğine ilişkin iddiaların doğrulandığını söyledi. Çöllü, "Sayın Bakan, 'yargı kararları geriye yürümez' diyerek, 'devam eden inşaatlar konusunda bir şey yapamayız' diyor. Bir de 'Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı açıklanmadı' diyor. Sayın Bakan yanlış biliyor. Gerekçeli kararı 24 Aralık 2007'de Resmi Gazete'de yayımlandı" dedi.

ANKARA ANKA

Milliyet

malina Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 24-01-2008, 08:49   #20
Ağaç Dostu
 
Mehmet Ali Aşık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-09-2006
Şehir: Metropolis
Mesajlar: 161
Galeri: 19
Golf sahalarina kesinlikle karsi çikiyorum hem çevreye ve dogaya olan çok buyuk zararlarindan dolayi hemde rantciligin somurgeciligin bir gostergesi oldugundan. Gerçektende durum çok vahim memlekette talan edilmeyen yer kalmayacak bu gidisle. Bir arastirin uzun zaman avrupa ulkelerinin somurgesi olmus simdide geliri turizme dayanan ulkeleri. Bu ulkelerde golf sahalari çoktur. Batili gelir tatilini yapar golfunu oynar o ulkenin yerlisi ise golfcunun çantasini tasiyacak bir is bulursa ne ala!
Turkiyeye biçilen kilifta budur simdi o sahalarda bizim ahmedler mehmetlermi golf oynayacak? Hayir ! Yeni turizm gelirimi istiyorsun yayla turizmi yap! esi bezeri bulunmayan yaylarimiz var. Golf oynak isteyen gitsin ister bermuda adalarinda ister ispanyada oynasin. O golf sahasindaki cimlere tonlarca kimyasal dok sonra o zehirler derelere denizlere aksin! Boylemi ekomomiye faydasi olucak bu sahalarin?
Senin ulken tarih,kultur,yeme içme,mistizm,doga vs konusunda baska ulkelerde olmayan bazi ozelliklere sahip bu nimetlerin farkina varip kullanacaksin tabii ama baska ulkeler golf turizmi yapiyor bende yapicam hemde golf turzimin yukselen degeri olucam dersen saçmalamis olursun.

Mehmet Ali Aşık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 26-03-2010, 00:26   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
Bu konu iki yıl önce donmuş. Benimde söylemek istediğim bir kaç şey var. Golf sahalarına ve turizmine karşı çıkmak tamamen Kaz Dağlarına maden izni verilmesin mantığı ile aynı şekilde işleyen bir kendini kandırmacadır.

Belek de yapılanlar golf sahası değil, taklittir. Dünya çapında golf sahaları 9, 18, 36 delik içeren, kulüp ve hizmet binaları, villaları ile bir resort niteliğinde dir.

36 delikli standart bir golf sahası 750 dekar alanı kaplar. Bu büyüklükteki alana dünya da ki güzel örnekleri ile yaklaşırsak, 10% imar hakkı verilir. Yani 75.000 m2 kapalı alan yapılabilir. Buda ortalama 200 m2 büyüklükte, maksimum 2 katlı, 350 villa ve 5000 m2 lik işletme tesisine denk gelir.

En az imar verilen beldelerden olan Alaçatı da bile imar en az 30% dir. Golf sahaları ülkemizde ki bilinen yanlış uygulamalarının aksine, orman keserek değil, ağaçsız alanlara yetişmiş ağaç ve yeni ağaç ve bitki popülasyonu adapte etmek şartı ile yapılır.

750 dekar arazide 10% inşaatlara, 10% gölet ve sulak alanlara, 10% büyük ağaçlara, 5% kum alanlara, 10% çalı formlu bitkilere, 55%lik alan da çime ayrılır. Bu rakamlar optimum ve ideal oranlardır. Dubai de ise özel kum çimleri ile tesis edilen golf sahasında 65% oranında saha kumdur.

Golf sahalarına en çok karşı olunan ağaç kesmek, su tüketimi, kimyasal gübre ve ilaç kullanımı konularıdır.

Ağaç keserek golf sahası elde etmek tamamen yanlış ve işin kısa yoldan saha elde edilmesine yönelik ahlaksız yöntemdir. 750 dekar golf resort ortalama 6-7 milyon Euro ya malolur. İnşaatlar ile birlikte bu rakam toplam da 35 milyon Euro maliyete ulaşır. Ağaç keserek yapılan saha ise yaklaşık 3,5 milyon Euro ya malolur.

Dolayısı ile ağaç kesmeyi yasaklayarak golf sahası düzenlemesine yönelik yaptırım uygulanabilir.

Su kullanımının çok fazla oldu yönünde eleştiriye gelirsek. Kullanılan su sulama suyu olup, hiç bir şekilde sanayi atığına dönüşmeyen, kirletilmeyen, ziyan olmayan bir sudur. Buharlaşma ve bitki çevirimi dolayısı ile tamamen doğa da kullanılır.

En önemli sıkıntı olan kimyasal kullanımına gelirsek, ağaç kesme yoluyla golf sahası yapmak gibi, aşırı kimyasal kullanarak golf sahası yapmak da işin kolayına kaçmaktır.

Modern golf sahaları eski yöntem ile 750 dekar arazi için yılda 72 milyon litre suya, 150-200 bin kg kimyasal gübre ve ilaca ihtiyaç duyarken, modern golf sahaları gelişen teknolojiler ışığında bu oranın 1/6 sı kadar su ve kimyasal olmayan organik gübre ve ilaçlara ihtiyaç duyarlar.

Kaldı ki bir hesap yaparsak, yazlık iki katlı evler Ege ve Akdeniz de ortalama 500 m2 arsaların içerisinde dir. Bu tip araziler de yine ortalama 250 m2 çim bulunur. M2 ye 20 litre su 8 ay boyunca sulamada kullanılır. Yılda iki kez olmak üzere 50 kg kimyasal gübre ve ilaç tüketilir.

Belek bölgesinde 12 golf sahası var. Bunlar resort de olmadığından her biri ortalama 350 dekar büyüklükte. 12 X 350.000 m2 = 4.200.000 m2 dir. Bu rakamı evlerde ki çim alanına oranlarsak 4.200.000 m2 / 250 m2 =16.800 villa ya denk gelir. Belek bölgesinde bildiğim kadarıyla 20.000 den fazla villa ve bahçesi var.

aynı şekilde Bodrum da 30 binden fazla villa ve bahçesi, Alaçatı-Çeşme Bölgesinde bir o kadar bahçe vardır. Türkiye genelinde villa sayısı ve toplam bahçe sayısını varın siz hesaplayın.

Tabi bir de en kötü ihtimal ile 3-4 yılda bir evlerimizin bahçesinde ki tüm çim yabanileşir ve altındaki 30-35 cm derinlikli toprağı ile birlikte sökülerek gizlice sağa sola dökülür. Yeniden güzel toprak ve çim ekilir.

Bunu böyle yapmayan insanlar yokmudur? Vardır. Ama yüzdesi çok düşüktür. Peki bu zehirli kalıntı içeren ölmüş toprak nerelere dökülür? Gelişi güzel her yer olabilir. Muhtemelen yeraltı suları ya da yağmur drenaj kanallarına da bulaşarak her yere dağılır.

Golf sahası ve turizmi ülkeye kötülük getirmez. Ülkeye kötülük getiren her iş dalında olduğu gibi ahlaksız kazanç peşinde koşmaktır.

30 yıl önce sanayi kuruluşlarının sayısı hızla artarken bir kısım Devrim Arabaları karşıtı eski zihniyet hotlamış ve verimli topraklarımız elden gidiyor yaygarası başlatmıştı. Bu ahlaksız çıkışın altında batılı güçlerin her zaman ki oyunu vardı.

Google eart elinizin altında Manisa, Kocaeli, Tekirdağ gibi sanayi merkezlerine bir bakın. Bu bölgelerde toplam sanayi varlığımızın 30% si bi arada. Ve kapladıkları alan toplam arazi varlığının 3% si dir.

Diyeceksiniz ki peki atıkları, çevreye verdikleri zararlar ne olacak? sonuna kadar haklısınız. Bende buna karşıyım. Ama yasal düzenlemeni adam gibi yaparsan buna mani olursun. Hata sadece vurdum duymaz zihniyette dir.

Kaz dağlarında maden arayışına engel olunması da aynı yaklaşımdır. Bir tabiat harikasının, hele ki orman varlığının katledilmesi, bir ucundan bozulmaya başlanması asla kabul edilemez. Ancak kanuni düzenlemeleri ile doğru dürüst işletmelere izinler verilmeli ve madenler çıkarılmalıdır.

Toplam tahrip edilecek alan 3% yi geçmez, ne çıkarılacağı ve ne kazandıracağı hesap edilerek değer/eder/kayıp töleresi hesapları yapılmalıdır.

Neyse golf den girdim diğer konulara da sıçradım.

İçinizden çok kişi bu yazdıklarıma karşı çıkacaktır. İnanın bu şekilde düşünen çok insandan daha duyarlıyım. Ancak ben teori de çevrecilik değil de saha da ve bizzat içinde çevrecilik yapıyorum.

Yoksa hergün elinize ulaşan, yok osmiyum madenlerimiz peşkeş çekiliyor, yok iridyum heba ediliyor gibi oturduğu yerden o mailleri okuyup bir de viruslerine bakmaksızın, hiç bir araştırma yapmadan tüm mail grubuna yollayanlardan olmak çok kolay.

Ama gerçek şu ki ülkemizde ne osmiyum ne de iridyum madeni toplam da 100 gr bile yok.

balbay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 25-12-2010, 15:11   #22
Ağaçsever
 
verda's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-04-2009
Şehir: muğla-bodrum
Mesajlar: 79
Bodrum Belediyesi Çamlık'ta ikinci golf sahasına evet oyu verdi. Maviyol girişimi platformu ve Muğla barosu yargıya taşımayı düşünüyor.

verda Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 09:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024