14-12-2011, 21:17 | #91 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 25-05-2010
Şehir: dalaman
Mesajlar: 66
|
Selamlar, ben de bir süredir doğal sabun yapımını araştırıyorum. Cildim alerjik olduğu için zeytinyağlı sabundan başka sabun kullanamıyorum. Anne tarafından Hataylı olduğum için sağ olsun teyzem sabun yapıp gönderiyor bana. Teyzemler atadan gördükleri usulle yaptığı sabunlarda kostik kullanıyorlar. Hatta birkaç kez ben de sabun yaparken onlara yardım etmiştim. Gerekirse tam bir tarif de alabilirim. Ama ben kül suyu ile sabun yapmak istiyorum. Bu konuyu araştırırken Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesinin sabun yapımı için atölye çalışması yaptığını gördüm. Ben Cumartesi günü çalıştığım için gidemeyeceğim ama ilgilenenler olabilir diye sayfanın linkini göndereyim dedim. Gidenler olursa ve bilgilerini paylaşırsa çok faydalı olur diye düşünüyorum. Atölye Çalışmaları / Eğitim |
02-01-2012, 00:45 | #92 |
Ağaç Dostu
|
Doğal yöntemler ile sabun yapmak için dört şeye ihtiyacınız var: Kaliteli bir zeytinyağı, meşe odununun külü, kil ve kaya tuzu. Kalaylanmış bakır kazanlarda kaynatılan zeytinyağına ayrı bir yerde kaynatılmış ve dinlendirilmiş kül ile kil suyu karışımı ilave edilir. Sabunlaşma görüldükten sonra kıvamının iyice yoğunlaşması beklenir ve içine kaya tuzu atılır. Kazanın üzerine çıkan sabunlar alınarak tavalara dökülür. Yaklaşık bir ay kadar kurutulduktan sonra kesilir. Kesilmiş sabunları serin ve ışık görmeyen bir yerde üç dört ay daha kurutursunuz. Sonunda şekli bir şeye benzemeyen, birinin gramı diğerini tutmayan sabunlarınız olur. Bu tarifi bir kenara not edin. Çünkü Anadolu’da yüzyıllarca uygulanmış ama artık neredeyse unutulmak üzere olan bu tarifin yerini sıvı kostikli tarifler aldı çoktan. Annelerden biri ile yazışıyordum geçenlerde. Bebeğinin kirpiklerindeki alerjik bir durumdan bahsediyordu. Bir firmadan epey de uçuk bir fiyatla defne sabunu alıyormuş, bunu kullanıyormuş uzun zamandır. “Sabunun kostiksiz olduğuna emin olun” gibi bir şey önerdim. Firmanın yetkilisine sormuş o da. Tuhaf bir yanıt almış: Sabunu kostik ile imal ettiklerini, ancak kostiği kendilerine has bir yöntemle ”uçurduklarını söylemiş firma yetkilisi! Ben kimyager değilim ama “kostiği kendimize has bir yöntemle uçuruyoruz” açıklamasında tuhaflık olduğunu görmek de zor değil. Biraz araştırdım, sonra iyice emin olmak için müşterilerimden birine sordum; ülkenin en büyük ve en başarılı kimya firmalarından birinin yöneticisine… Gelen yanıt beklediğim gibi elbette. Kostiği uçurmak, yıkamak, asimile etmek, zararlarını bertaraf etmek falan asla mümkün değil. Kostik, bazik bir madde; en az kezzap, tuzruhu kadar tahriş edici bir madde. Ne olur dikkat edin sabun alırken, kullanırken… DOĞAL SABUN TARİFİ « Kuraldışı Dergi |
02-01-2012, 07:36 | #93 |
Moderatör
|
Sevgili denizakvaryumu, yazınızı okuyunca bir anım canlandı zihnimde. Büyük anneannem 1o9 yaşında ölmüş. Annemden duymuştum, büyük anneanne İkizce'de dağ, bayıra çıkar çeşitli otlar toplarmış. Bir tencerede gül yapraklarını hafifçe kaynatır, diğer otları da ayrı ayrı kaynatırmış. Köy yeri yumurta bol tabii. Annemlere, yumurtanın üzerinden açtığı ufak bir delikle bu yumurtaları içirttikten sonra kabuklarını kalıp gibi kullanır, bunların içine hazırladığı renk renk ve kokulu sabunları dökermiş. Annem diyordu ki: Bu yumurtaları taş duvararın üzerine dizer, zaman zaman da üzerlerini yapraklarla kapatırdı. İyice kuruduktan sonra da kabukları kırarak çıkartır, bize renk renk ve defne kokulu-gül kokulu-lavanta kokulu sabunlar verirdi. |
23-01-2012, 15:38 | #94 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
Giriş Tarihi: 22-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 186
|
Sevgili denizakvaryumu, şu el yapımı doğal sabun yapımı konusuna takmış durumdayım ) Tüm malzemeleri inşallah bir gün biraraya getirip yapmaya başlayacağım. Yaptığımda da sizlerle paylaşacağım elbette. Saygılarımla |
23-01-2012, 21:32 | #95 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 07-01-2010
Şehir: Mersin
Mesajlar: 217
|
Arkadaşlar, doğallık konusunda bir daha düşünelim derim. Ben, ne doğal sabun, ne de doğal tarım olabileceği kanaatinde değilim. Doğrudan doğada bulduğumuz, topladığımız nesnelere doğal diyebiliriz. Ama, insan elinden geçmiş bir şeye doğal dememiz bence yanlış olur. Bunları yazmamın nedeni, konuların biraz daha berraklaşması. Çünkü doğal sözü o kadar çok kullanılır oldu ki, birçoğu kafa karıştırma amacı güdüyor. Ne de olsa "Kurt bulanığı sever". Selamlar. |
26-01-2012, 12:43 | #96 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-02-2010
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 47
|
Pratik Sıvı sabun yapımı Ben sabunu koyduğunuz kapta biriken kirli sabunlu sudan ve herkesin aynı sabunla ellerini yıkaması fikrinden hoşlanmıyorum, ancak marketteki sıvı sabunları da kullanmak istemiyorum. İçine aloe vera da katılsa, yosun özlü de olsa sonuçta hepsinin içinde Sodyum Lorent Sulfat gibi tahriş edici temizleyici kimyasallar var. Ben kendi kendime şöyle bir çözüm yolu buldum; normal sabundan sıvı sabun yapıyorum ve bunu üstten basmalı olan normal sıvı sabun kaplarına koyuyorum. Basarak kullandığınız için sabun gibi sulanma derdi yok, bana göre daha temiz oluyor, ayrıca elinizi sabunla yıkamış oluyorsunuz, sıvı sabun gibi kaygan kalmıyor, ha bir de daha ekonomik. Yapılışı gayet basit, bir kalıp normal sabunu (200gr) alıp rende ile veya bıçakla çenterek ufak parçalara ayırıp 3-4litre sıcak suyun içine atıyorsunuz. Sabun parçalarının erimesi için ısıtıyor ve arada karıştırıyorsunuz, (kaynatmaya gerek yok 60-70 derecede eriyor, ama kaynatırsanız da problem yok ), biraz soğumasını bekleyip, uygun bir kaba dolduruyorsunuz. Ben 5lt'lik yumuşatıcı kaplarını kullanıyorum, kapağına da bir delip açtım, sabunlukları doldururken kolaylık oluyor. Başlangıçtaki kıvama aldanmayın, soğuyup 1 gün bekleyince oldukça kıvamlı oluyor, eğer fazla katılaşır, donarsa pompayı tıkayabilir, o durumda bir miktar ılık su ekleyip şişeyi çalkalayın. Kullanımda sıvı sabundan biraz daha fazla kullanın. Bunu doğal sabunlarla yapmadım ama olacağına eminim. Kolay gelsin. Düzenleyen webgezer : 26-01-2012 saat 12:47 Neden: türkçe |
15-02-2012, 12:44 | #97 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: İSTANBUL-TEKİRDAĞ
Mesajlar: 503
|
Bu başlığı daha önce fark etmemişim. Yaklaşık 1,5 saat önce Sevgili Güler Abla ile tanışma fırsatım oldu. Kendisinin dünya tatlısı bir insan olduğunu söylememe zaten gerek yok. Benim için zahmet edip, yana yakıla istediğim maviş çiçeğinin fidesini elden tesim alabilmem için sıcak evinden çıkıp geldi, minnettarım. Tabi ben çiçek yetiştiriciliğinde çok yeni olduğum için ve bende olup onda olmayan bir bitki ya da tohuma sahip olmadığım için elim boş gitmemek adına ona hobi maksatlı olarak döktüğüm sabunlarımdan götürdüm. Başlıktan da bu sayede haberdar oldum. Ben de yaklaşık 1 yıl kadar önce bu işe merak salıp, bir sürü araştırmanın ardından en iyisinin sabunu profesyonel üreticilerden eriyebilir baz halinde alıp şekillendirmek olduğuna karar verdim. Bu nedenle Datça'daki bir firmadan baz edinmeyi tercih ettim. Ben bu bazlara sadece gıda boyası ve esans ve istersem faydalı yağlar ekleyerek sabunlar yapıyorum, pek eğlenceli İşte size benim üretimim olan sabunlardan bir kaç örnek |
15-02-2012, 12:50 | #98 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: İSTANBUL-TEKİRDAĞ
Mesajlar: 503
|
devam... |
15-02-2012, 12:51 | #99 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: İSTANBUL-TEKİRDAĞ
Mesajlar: 503
|
bunlar hayvanlar aleminden |
15-02-2012, 12:53 | #100 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: İSTANBUL-TEKİRDAĞ
Mesajlar: 503
|
diğerlerinden örnekler ... |
15-02-2012, 17:22 | #101 |
Moderatör
|
Harika şeyler, ellerinize sağlık. Arkadaşlar, Andora bana da tam 4 tane getirmiş. Şekilleri mutlaka görmelisiniz o kadar güzel ki buna bir de mis gibi kokuları ekleyin. Kimi okyanus, kimi iğde, zambak, Acıbadem. Valla kullanmaya kıyamaz insan. Ellerine sağlık, çok çok hoşuma gitti, sağol. |
16-02-2012, 07:18 | #102 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-02-2011
Şehir: İSTANBUL-TEKİRDAĞ
Mesajlar: 503
|
İyi günlerde kullan Güler Ablacığım, ama kıyamayıp kullanmamazlık etme, ustası Bağdat'da değil ya, bitince haber verirsin ben senin için yine yaparım |
18-02-2012, 11:36 | #104 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
Giriş Tarihi: 22-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 186
|
Sevgili denizakvaryumu yakın bir zamanda kale naturel in yeni sabununu öğrendim. Kale Naturel, Balıkesir Edremitte bitkisel ekstratlar üreten bir firma.Yeşil renkli, kokusuz olan sabunların içinde kostik olup olmadığını merak ederek firma yetkilileri ile iletişim kurdum ve bana "sabunlarımızda kostik kullanmadık" diye mail de gönderdiler.Aldım kullanıyorum. Tabi içeriğini tahlil yapıp incelemem mümkün değil. Sadece güven sözkonusu. Sadece paylaşmak istedim. |
20-02-2012, 14:35 | #105 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-02-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 3
|
***, Ben aranıza yeni katıldım. Doğal olan herşeyi severim. Şimdiki amacım kül suyundan doğal sabun üretebilmek. Sizin paylaşımlarınıza ve yayınlanmış olan olan diğer tüm bilgiler ışığında bir kaç sabun denemem oldu ama başarısızlıkla sonuçlandı. Denemelerimde ısıl işleme tabi olan yağ ve kül suyu biraz renk değiştiriyor, beyazlaşıyor, bir süre sonra yine yağ haline geliyor. Bu işte başarılı olan arkadaşlar benimle püf noktalarını paylaşabilirler mi? Herkese kolay gelsin. |
23-02-2012, 16:08 | #106 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-10-2008
Şehir: Ankara/Gölbaşı
Mesajlar: 45
|
Aynen dediğiniz gibi bir süre sonra yağ ve potasyum hidroksit ayrışıyor. Bu nedenle ayrışmadan beyaz halde iken bırakmak lazım. Eğer ayrışmışsa su ekleyip mikserden geçirerek tekrar beyaz krem haline gelince kalıba dökmek lazım. Ben de olmadı diye tencerede bırakmıştım. Çünkü lezzet testini geçmiyordu (tadına bakınca ıstırıyordu). 2 gün sonra katılaşmaya başladığını ve artık ısırmadığını görünce kalıba döktüm. Tabii sodyum hidroksitle yapılan kadar sertleşmiyor ama zannederim uzun bir süre sonunda sertleşecek gibi. |
24-02-2012, 13:40 | #107 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 20-02-2012
Şehir: Bursa
Mesajlar: 3
|
Teşekkürler lunatic, ben de artık yapamıyorum diye vazgeçmek üzereydim. Bir de dediğiniz gibi denemeliyim. |
13-04-2012, 14:20 | #108 |
Ağaç Dostu
|
Odun külü bir atık,bunu sabun yapımında kullanarak değerlendirmek bence güzel. Organikten ziyade tarımda,ilaçta ve sabunda hatta dokumada (giyside olabilir) geleneksel yöntemlerimizi yaşatmalı mümkün mertebe kullanmalıyız. Ben bir kimyagerim. Sanayi tipi üründen ziyade geleneksel ürünü her zaman tercih ederim. |
02-05-2012, 00:44 | #109 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 02-05-2012
Şehir: aydın
Mesajlar: 1
|
arkadaşlar yeni katıldım aranıza biz bu gün evin önünde kazanı yaktık ve kostik kullanarak zeytin yağlı sabun yaptık arkadaşla beraber arkadaşın babasına dedesi öğretmiş ve arkadaşda babasından öğrenmiş... saat 17:00 itibariyle sabunu kalıba döktük bende meraktan gittim baktım saat 01:00 itibariyle sabunun donmuş vaziyetteydi üzerine assam çökmücek gibi görünüyor fotosunuda çektim. sabah saat 8:00 gibi kesicez biz dökerken rengi hafif sarımsı kahverengi gibi bişidi ama arkadaş kuruyunca bembeyaz olacağını söyledi.. |
02-05-2012, 01:29 | #110 |
Ağaç Dostu
|
Evet de, işte içine kostik katıldığında doğal olmuyor bu sabun. Sorun orada. Piyasada doğal adı altında satılan sabunlara nasıl izin veriliyor? Ya da doğal kelimesinin anlamı mı değişti? Kostik kullanmadan, esans, renklendirici katmadan üretilen bir sabunu yapan var ise, lütfen bir şekilde videosunu eklesin bu sayfaya, hepimiz sabunumuzu kendimiz yapalım, en doğalından! Diğer türlüsünü yapmak için neden uğraşalım, piyasada her türlü görsellik ve esans içeren sabunu bulabiliyoruz. |
02-05-2012, 11:45 | #111 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
Giriş Tarihi: 22-02-2010
Şehir: Ankara
Mesajlar: 186
|
evet sayın kelebek çalısı size aynen katılıyorum.bana kostik kullanmadan sabun yapabilen ve nasıl yaptığını detaylı anlatabilen varmı? bunu soruyorum ve yanıtını bekliyorum. saygılar |
02-05-2012, 15:00 | #112 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-04-2012
Şehir: Konya
Mesajlar: 103
|
merhaba arkadaşlar ben bir kimya öğretmeniyim. söz ettiğiniz kostik sodyum hidroksittir. odun külünde ise potasyum hidroksit vardır. sodyum ve potasyum aynı grup elementleridir. yani kimyasal özellikleri birbirine yakındır. bazen sodyum bileşiği olmadığı zaman yerine potasyum bileşiği kullanılmaktadır. ph'ı (bazikliği) neredeyse aynıdır. bu yüzden oluşan ürünlerin özellikleri birbirine yakındır. önemli olan oluşan sabunun ph değeridir. varsa bi ph kağıdı ile ölçmek kafanızın rahatlamasını sağlar.fazla kostik kullanımından kaçınmak iyidir. |
02-05-2012, 15:01 | #113 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-04-2012
Şehir: Konya
Mesajlar: 103
|
ama kostiği ayarlayamadınız yapmanız gereken kullandığınız yağdan bir miktar daha eklemek. hem fazla bazillikten kurtulursunuz hemde kafanız rahatlar. |
15-05-2012, 16:54 | #115 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 13-05-2012
Şehir: KAYSERİ
Mesajlar: 1
|
....
Alıntı:
|
|
28-05-2012, 19:40 | #116 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Merak edenlere:
|
28-05-2012, 20:12 | #117 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
01-06-2012, 07:14 | #118 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-04-2011
Şehir: Adana
Mesajlar: 42
|
kostik endüstriyel kağıt kullanımında da kullanılan bir ürün, eski çalıştığım şirkette kullanılırdı teknik olarak detayını çok bilmesem de insan sağlığına ciddi zararlar verdiğini biliyorum. |
24-06-2012, 17:26 | #119 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 24-06-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 3
|
Alıntı:
Eskilerin kül suyu kullanarak yumuşatıcı ya da sabun yapmış olmaları onların da kimyaya başvurmuş olduklarının bir göstergesi sadece. Eskiler yaptığı için doğal bir yöntemdir diye düşünemeyiz. Hem o zamanlar -başka bir arkadaşın da belirttiği gibi, şimdi nickini unuttum- odun külü artık maddeydi. Dolayısıyla odun külünden bu şekilde faydalanılması gerçekten geri dönüşüm adına güzel bir yöntem. Yine bazı arkadaşlarımız odun fırınlarının çokluğundan ve dolayısıyla bu küllerden yararlanabileceğimizi savunmuş, ben de geridönüşüm adına bunun çok güzel bir adım olacağı kanısındayım. Hem kullanılan kimyasalların sayısını bire indirmiş oluruz, hem de kendi emeğimizle anında geri dönüşüme katkımız olur. güzel bir düşünce. Fakat hatırlatmak istediğim başka bir mesele ise fikirci arkadaşımızın da belirttiği gibi bu trendi moda haline getirmeye kalkıp da ekstradan ağaç kesimine yönelme eğilimine girip, bu işi ticarete dökmenin getireceği zararlar. Her zaman olduğu gibi gözü açık kişiler yeni trendleri kullanıp ondan kendilerine fazla pay çıkarmaya çalışır. Bez çanta örneğinde de bunu gördük. Poşet çantaların zararlarından yararlanarak şimdi de doğada çözündüğünü iddia ettikleri Tela(nonwoven) çanta ticareti başlattılar. Bu son konu aslında buraya ait değil, farklı bir başlıkta onu da tartışabiliriz. |
|
03-12-2012, 19:17 | #120 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-02-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 32
|
Konu biraz hortlamış olacak ama, ben de fikrimi belirtmek istiyorum. ister odun külü ister kostik soda ikisi de kimyasal, birinde sodyum tuzları diğerinde potasyum tuzları var. Birisini ağacı yakarak elde ediyoruz, diğerini hazır alıyoruz. Kendimizin elde ettiğine doğal, diğerine ise kimyasal diyoruz. Değişen fazla birşey yok. Çünkü sabun yapabilmek için asidi çözerek tuz (sabun) yapacak bazik bir madde lazım. ister sodyum ister potasyum farketmez ikisi de ph 14 e yakın (tam bilmiyorum, tahminen) malzemeler. Üstelik sodyum insana daha yakın bir madde malum tuzda var. Ama ne yalan söyleleyim. odun külünden sabun yapmak bana da daha doğal geliyor. Teknik açıdan ise fark yok. Hatta kül içerisinde yandığı için bozunan ve kansorejen olan maddeler de olabilir. Benim yaptığı sabun ölçüleri ise şöyle 691 gr. zeytinyağı 191 gr. su 89 gr. kostik soda toplamda 1 kg gibi oluyor. gramı gramına ölçerek yapıyorum. Soğuk yöntemle yapıyorum. Harika oluyor. Ayrıca sıcak sistem sabunda yağ ısıl işlem gördüğünden, soğuk yapıma göre dezavantajlı gibi. Eleştiriye açığım, sonuçta amacımız en iyisini ulmak |
|
|