agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları (Özel) > Ceviz
(https)




Beğeni Düzeni1013Beğeniler

Sadece okunabilir konu
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 07-06-2014, 01:29   #31
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Sonra ikinci aşamaya geçildi. Bir önceki yıldan tarla kenarına yığmış olduğum kum ve ahır gübresi, oluşturacağım sırtlarda killi toprağın ıslahı için yeterli değildi. Komşu köy sınırlarındaki dere yatağından daha fazla kum çekmem gerekiyordu. Hafriyatçı, bunun için muhtardan izin almamız gerektiğini söyledi. Köy camiinin kışlık kömür ihtiyacı için bir miktar bağışta bulunarak izni aldım. Tarlaya 40 kamyon kum ve 40 kamyon beklemiş ahır gübresi daha çektirdim. Klasik bilgi, fidan dikim çukurlarında 1/3 kum, 1/3 toprak ve 1/3 yanmış ahır gübresi karışımından oluşturulan ‘dikim harcı’nın kullanılmasının köklenmeyi belirgin şekilde arttıracağı yönündeydi. Benim yapmağa çalışacağım şey ise her fidanın yakın çevresindeki sırt toprağında organik madde ve kum oranını olabildiğince arttırmak, kil oranını düşürmekti. Toplam 100 kamyon kum ve gübre tarlanın kenarına yığıldığında yaklaşık 100 metre uzunluğunda, 2-3 metre yüksekliğinde küçük bir sıradağ oluşmuştu. Harcın 3. Unsuru olan toprağı, yığına yakın 3-4 dönümlük toprağın 0-30 cm katmanından sıyırarak sağladım. Bu toprak da yığına eklendiğinde sıradağ iyice büyümüştü. 2 kepçe bütün gün bunları karıştırdı, harmanladı, olabildiğince homojen hale getirdi. Daha sonra bu karışım kamyonlara yüklenerek sıra kenarlarına dağıtıldı. Sonra tekrar kepçelerle önceden doldurulmuş her çukurun üzerine 1 büyük kepçe malzeme bırakılarak bir öbek oluşturuldu. Sıradağı erittiğimizde hesaplarıma göre her fidan çukurunun üzerine 1200-1300 kg harç konulmuştu. Hafriyatçı ile anlaşmam buraya kadardı. Sırtları oluştururken ağır makinelerin sıra aralarında dolaşarak toprağı daha fazla sertleştirmemeleri için o işlemi lastik tekerlekli küçük bir kepçeye yaptıracaktım.

Name:  004.JPG
Views: 8719
Size:  57.5 KB

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 01:57   #32
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Tarladaki taşların toplatılıp toplatılmaması da karar verilmesi gereken bir meseleydi. Bazı ceviz kitaplarında taşların ya toplatılması, ya taş kırma makineleriyle ufalanması öneriliyordu. Benim tarlanın taşlarını kırmakla başa çıkmak imkansızdı. Toplatıp tarla dışına çıkartmak ise beni kille mücadelede en önemli silahtan mahrum bırakacaktı. Çünkü taşlı topraklar suyu en iyi geçiren, en iyi havalanan, drenajı en iyi topraklardı. “Ceviz taşlı toprağı sever!”di. Taş oranı arttıkça havalanma ve drenaj artıyordu. Taş, kum ve ahır gübresi kile karşı en önemli üç doğal malzemeydi. Arazimde taşlar yüzeydeki 0-30 cm katmanında yoğunlaşmıştı ve bu kısımda taşlılık %40 civarındaydı. Daha aşağı katmanlarda taş giderek azalıyordu. Sıra üzerlerindeki killi toprağı ıslah ediyordum ama sıra aralarında en azından şimdilik bir uygulama yapmamıştım. Toprak işlemeyi zorlaştırabilecek büyüklükteki taşları daha önce saha dışına çıkartmıştım. Kalan taşları olduğu gibi muhafaza etmeğe karar verdim.

Sıra 3. Aşamadaydı. Lastik tekerlekli küçük kepçe geldi ve sıra aralarındaki yüzey toprağını sıyırarak sıralara doğru yığdı. Daha önce oluşturulan ve üzerlerine çukur merkezlerinin kaybolmaması için herek dikilen harç öbeklerinin araları dolduruldu, üzerleri kapandı. Tüm sıralarda 2 metre genişlik ve 1 metre yükseklikte, en verimli toprak ve bolca taş içeren bir yığıntı oluşmuştu. Bu işlemden sonra çukur yerlerini belirleyen herekler sökülerek aynı noktaları gösterecek şekilde sıra aralarına yatırıldı. Kepçe her sıra için arazinin üst kısmında bu yığıntının üzerine çıkıp aşağı doğru ilerleyerek yığıntıyı yerden sabit bir yükseklikte düzleştirdi. Toprak yanlara yayılmış, 3 metre genişlik ve 50 cm yükseklikte sırtlar oluşmuştu. Harç malzemem de sırtlarda iyice yayılmış, diğer toprakla karışmıştı, ama asıl yoğunluk hala fidan çevrelerindeydi.

Name:  046.JPG
Views: 8046
Size:  67.3 KB

Name:  048.JPG
Views: 8209
Size:  67.6 KB

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 02:16   #33
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
4. Aşamada kepçe tekrar sırtların üzerine çıkarak yaklaşık 50-60 cm derinlikte dikim çukurlarını açtı, toprağını çukurların alt kenarına yığdı. Bu işlemden amacım dikime kadar çukurlardaki toprağın yağmurla, karla, güneşle iyice tavlanması ve havalanmasıydı.

Name:  045.JPG
Views: 8695
Size:  67.6 KB

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 02:21   #34
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Artık her fidanın altında 2 metre (1.5 m çukur + 0.5 m sırt) derinliğinde kaliteli toprak mevcuttu. Sırt dikimi sayesinde her fidana 6 metreküp (4m x 3m x 0.5m) ilave kök alanı oluşmuştu. Çukurun 4 metreküplük hacmiyle beraber fidan başına 10 metreküplük gevşetilmiş toprak hacmi sağlanmış, kist tabakasından 2 metre yukarıda dikilecek fidanlarımın “akciğer yetmezliği” riski artık benim için bir tehdit olmaktan çıkmıştı.

Killi topraklardaki en büyük tehlike, aşırı yağışlarda kök bölgesinde birikebilecek fazla suyun kökleri oksijensiz bırakarak kök boğulmasına neden olmasıydı. Kök yayılımının en yoğun olacağı sırtlardan fazla suyun rahatlıkla drene olabileceği sırt dikimi sayesinde, bu risk de asgariye indirilmişti.

Değişik sıralardan ve arazinin değişik bölgelerinden rastgele seçilmiş 30 kadar çukurdan eşit miktarda toprak numunesi alarak karıştırdım ve analize gönderdim. Sonuçlar tatminkardı. Topraktaki saturasyon yüzdesi 99’dan 60’a düşmüş, toprak sınıfı “ killi toprak”tan “killi-tınlı” toprağa dönüşmüş, organik madde yüzdesi 2,5 kat artmıştı. Kil de artık uykularımı kaçıramayacaktı.

Dipnot: Saturasyon Yüzdesine Göre Toprak Sınıfları: %30 ve altı kumlu, %30-50 tınlı, %50-70 killi-tınlı, %70-110 killi, %110 üzeri ağır killi toprak.

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 02:31   #35
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Name:  IMG_0494.JPG
Views: 8339
Size:  65.8 KB

Name:  IMG_0490.JPG
Views: 7865
Size:  66.0 KB

Name:  IMG_0487.JPG
Views: 8579
Size:  69.6 KB

Name:  IMG_0496.jpg
Views: 7732
Size:  21.5 KB

Name:  IMG_0498.jpg
Views: 7655
Size:  22.8 KB

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 02:35   #36
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Eminim oradaki köylüler bu doktor deli diyorlardır.

Lilium Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 06:58   #37
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-12-2011
Şehir: kırşehir
Mesajlar: 708
doktor bey merhabalar

sırt uygulamanız güzel, tüm hazırlıklarınız gerçekten harika, önceden dersinize çalışmanın meyvelerini topluyorsunuz.

dikim işiniz bittimi? hazırlıklar devammı ediyor??

ncp1963 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 10:21   #38
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Bitirdim, yavaş yavaş anlatıyorum, ama bugün bahçeye gideceğim, yazamayabilirim.

ncp1963 beğendi.
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 15:59   #39
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 07-12-2011
Şehir: kırşehir
Mesajlar: 708
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi jinekolog1959 Mesajı Göster
Bitirdim, yavaş yavaş anlatıyorum, ama bugün bahçeye gideceğim, yazamayabilirim.
damlama borularını inşaallah gömmüşünüzdür. benim en büyük pişmanlığım damlalamarın tamamını gömmemiş olmak. şimdi bahçeyi işleyebilmek için damlamaları topla ser yapmak zorunda kalıyorum.

hdoğan, ermana ve cnrtkt beğendi.
ncp1963 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 18:13   #40
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ncp1963 Mesajı Göster
damlama borularını inşaallah gömmüşünüzdür. benim en büyük pişmanlığım damlalamarın tamamını gömmemiş olmak. şimdi bahçeyi işleyebilmek için damlamaları topla ser yapmak zorunda kalıyorum.
Şimdi o noktaya geliyorum.

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 18:26   #41
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Damlama Sulama Projesini de bu işte yeterince tecrübeli olduğunu düşündüğüm bir firmaya yaptırttım. Kredi kullanabilmek için işi Ziraat Bankası ile anlaşması olan bir firmaya vermek gerekiyordu. Önce arazinin en üst noktasına sulama havuzu yapmayı ve buraya basacağım suyu sisteme vererek cazibe ile sulamayı planlamıştım. Ama projeyi yapan mühendis arkadaş havuzun hiç gerekli olmadığını, yazın havuzda bekleyecek suda buharlaşma ile önemli su kaybı olacağını, havuzda yosunlaşmanın damlatıcılarda tıkanma riskini arttırabileceğini, havuz seviyesindeki tarla bölümlerinde yeterli cazibe olamayacağından ilave bir pompa çalıştırmak gerekeceğini, oysa suyun direk olarak sisteme verilmesinin mümkün olduğunu söyledi. Arazi 4 eşit parsele bölünecek ve gerekirse her parselin ayrı ayrı sulanabilmesi sağlanacak, ana boru hatları yeraltına gömülecek, birkaç yıl sonra gerekli olacak 2. hatlar için çıkışlar hazır edilecek, her fidana basınç ayarlı 2 adet ve saatte 2 lt debili Netafim damlatıcılar kullanılacaktı. Sırtlarda toprak işlemesi yapılmayacağından laterallerin gömülmesine gerek yoktu. Ekip geldi ve hatlar döşendi, bağlantılar yapıldı. Bu arada Murat’a kuyu çevresine 3x4 m ebatlarında bir kulübe yaptırtmıştım. Jeneratör ve filtre-gübreleme sistemi de kulübeye yerleştirildi. Deneme çalıştırmasını yaptık. Ama iki yıldır kuyuda çalıştırılmadan yatmakta olan dalgıç pompa, içinde partiküllerin birikmesi sonucu arıza veriyordu. Kuyudan çıkartıp bakıma gönderip yeniden kuyuya indirdik. Gene iki yıl önce almış olduğum benzinli 2. El jeneratör de sorun çıkarttı. Üstelik ummadığım kadar çok yakıt tüketiyordu. Onu da verip yeni ve daha güçlü dizel bir jeneratör aldım. Artık sorunsuz çalışan bir damlama sulama sistemim de olmuştu.

Sıra kuzey sınırımda bir rüzgar perdesi oluşturmaya gelmişti. Kuzeyde oluşturulacak bir perde arazinin güney cepheli olması nedeniyle ağaçlarımın güneşlenmesine hiçbir şekilde engel olmayacaktı. Açık arazide, esintinin bazen istenenden fazla olabileceği bir dağ zirvesindeydim. Her ne kadar çevrede meşelikler varsa da boyları kısa bir cinstiler ve beklediğim yararı gösteremeyebilirlerdi. Kuzeyli rüzgarların şiddetinin azaltılması, aşırı soğuk ve fırtınalı kış günlerinde ağaçlarda hasarlanma, dal kırılması gibi riskleri azaltabilir, döllenme mevsiminde de aşırı rüzgarlar nedeniyle oluşabilecek döllenememe problemlerine önlem olabilirdi. Kullanacağım bitkinin kışın iyi bir perdeleme yapabilmesi için yaprak dökmeyen bir tür olmasını istiyordum. İbreliler içinde mavi selvi İç Anadolu’nun soğuklarına en iyi adapte olabilen, en hızlı büyüyerek 10-15 metreye kadar boylanabilen, tepesi kesilse de yaşamaya ve büyümeye devam edebildiği için boyu istenilen yükseklikte ayarlanabilen bir çit bitkisi olarak öne çıkıyordu. Kızılcahamam Orman Fidanlığı’ndan 250 adet ortalama 70 cm boyunda tüplü fidan alarak kuzey sınırı boyunca 2’şer metre aralıklarla diktirdim ve hereklerini bağlattım. Damla sulamadan onlara da hat çektirdim. Cevizlerim verim vermeye başlayana kadar bir yandan da rüzgar perdesinin oluşacağını umuyordum.

Name:  056.JPG
Views: 7965
Size:  68.0 KB

(Devam edecek)


Düzenleyen jinekolog1959 : 13-06-2014 saat 23:01
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 07-06-2014, 21:32   #42
Ağaç Dostu
 
gökhan07's Avatar
 
Giriş Tarihi: 29-05-2010
Şehir: TOKAT
Mesajlar: 606
Galeri: 11
Sayın jinekolog,
Selvilerinizin bakımlarını ihmal etmeyin, en az ceviz kadar ilgi ve budama isteyecek.
Mutlaka mantara karşı da ilaçlamalarını yapın.

Hastalıklarını tespit etmekte çok zor daha doğrusu, Türkiye de teşhis koyacak insan çok az. Hastalıkları cevize benzemiyor ve hastalık geldikten sonra tedavi etmek çok zor.
( Yaklaşık 7-8 yıldır ibreli türleri aşılayıp, yetiştiriyorum )

Muda beğendi.
gökhan07 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 01:13   #43
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Artık o konuda destek ve danışmanlığı sizden isterim. Mantar ilacından kastınız bordo bulamacı mıdır? Cevizlere uygularken onlara da uygulayabilirim.

gökhan07 beğendi.
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 01:33   #44
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Tüplü fidanlarımı sonbaharda dikmeği planlamıştım. Ama Sn.Ramazan Ekiz telefonla o yıl yazın aşırı sıcak gitmesi nedeniyle seralardaki tüplü fernor fidanlarının bekledikleri gelişmeyi gösteremediğini, boy ve gövde çaplarının küçük kaldığını, bana istersem çok iştahlı büyümüş olan açık köklü fidanlarından verebileceğini, bunun bana 1 yıl kazandıracağını söyledi. Denizli’ye gidip fidanları yerinde gördüm. Gerçekten de açık köklülerin boyları 2,5 metre civarında ve gövde çapları tüplülerin 3 katı kadardı. Açık köklü fidanlarda karar kıldım. Ama fidanların yaprak dökmesini beklemek gerekiyordu. Denizli’de vejetasyon süresi uzundu. Ramazan Bey sevkiyatın Aralık ayı içinde yapılabileceğini öngörüyordu.

Beklerken dikim için gereken hazırlıkları yapmağa koyuldum. Fidanlar köye ulaştığında indirilmeleri, köyden bahçeye nakledilmeleri, bekletilmeden en kısa zamanda hendeklenmeleri, dikilecek fidanların kök tuvaletlerinin yapılması, tepelerinin 3-4 göz üzerinden vurulması, kesi yerlerinin aşı macunu ile kapatılması, nogall uygulaması yapılması, açık fidan çukurlarına yarımşar kg toz kükürt verilerek kapatılması, fidanların gerekirse dikim tahtaları kullanılarak aşı yeri 5-10 cm toprak üstünde kalacak şekilde dikilmeleri, hereklerinin çakılması, cansularının verilmesi, sonra da kış soğuklarından korunabilmeleri için kümbetlenmeleri gerekiyordu. Bu işlerin aksamadan yürüyebilmesi için bir zirai danışmanlık firması ile anlaştım. Daha önce çitleme işinde ağzım sütten yandığı için bu sefer yoğurdu üfleyerek yiyecektim. Olmasını istediğim her şeyi madde madde yazarak bir sözleşme imzalattım. Bu arada Ankara’da kış bastırmış, tarla karla kaplanmıştı.

Name:  007.JPG
Views: 7886
Size:  63.2 KB

Dikim sözleşmesi yaptığım firma yetkilisi Ziraat Mühendisi Sn. Tamer Tanrıverdi idi. Kendisiyle ilk tanışmam Ankara Gölbaşı’nda 3500 dönümlük Aydeniz Çiftliği’nin sorumluluğunu yaptığı dönemde olmuştu. Bu meşhur çiftliğin içinde bir baraj göleti oluşturulmuş, dağ taş teraslanmış, onbinlerce ağaç dikilmiş ve damlama sulama sistemleriyle donatılmıştı. Tamer Bey bu çiftliğin sorumlu mühendisliğini yıllarca yaptıktan sonra ayrılıp iki mühendis arkadaşıyla bu zirai danışmanlık firmasını kurmuştu. Tamer Bey ‘bitki koruma’ uzmanı, 2. Ortak önemli bir Ziraat Fakültesi’nin ‘bitki besleme’ bölümü başkanı idi.

Fidanlar Aralık ayının ilk haftası sonunda kapalı kasalı bir araçla yola çıktı. Hava dona çekmişti. Kamyon şöförü kar ve tipi nedeniyle yolculuğuna gece devam edememiş ve mola vermişti. Telefonla görüşerek arabayı sürekli rölantide çalıştırmasını söyledim. Titreşim ve egzoz ısısı fidanları donmaktan koruyabilirdi. Nitekim ertesi gün köye gelen kamyonun kasası açıldığında içindeki plastik pet şişelerdeki suların donmamış olduğunu görerek rahatladık. Fidanları Murat’ın ağıla indirdik, kökleri biraz nemlendirdik, üzerlerine branda çektik, elektrikli bir ısıtıcıyı çalıştırarak o geceyi sabaha erdirdik. Ertesi gün fidanlar sahaya nakledildi ve önceden hazırlanmış olan çukurlarda hendeklendiler. Kökler ve gövdelerin alt 40 cm’lik bölümleri tamamen toprağa gömüldü, üzerlerine 30 cm kadar toprak yığıldı. Toprak donmuştu ve dikim için uygun hava koşullarını beklemekten başka seçeneğimiz yoktu. Fidanların 2 metre kadar kısmı açıkta olduğundan hafta hafta Murat’tan bilgi alarak soğuk hasarı olup olmadığını izledim. Kış boyunca birkaç fidanda uçların kararması dışında ciddi bir soğuk hasarı oluşmadı. Bir yandan sürekli meteorolojik tahminleri izleyerek dikim için uygun bir zaman kolluyordum.

Şubat 2014’de havalar son derecede güzel gidiyordu. Toprakta don çözülmüş ve tava gelmişti. Hemen harekete geçtik. Önce Murat’la tozlayıcıları belirten herekleri çukurlara dağıttık. Fernette, Ronde de Montignac ve Meylannaise’lerin hereklerini farklı renkli sprey boyayla işaretledik ve piketaj planımdaki yerlerine yerleştirdik. Tozlayıcı oranım toplam %6 idi. 2 sıra sırf fernor, sonraki sıra 5 fernor 1 tozlayıcı şeklinde gidiyor ve bu düzen hep tekrar ediyordu. Bu şekilde her tozlayıcılı sıra sol ve sağında yer alan birer fernor sırasını tozlayacaktı. Bu düzenin hasat sırasında türlerin karışıp standardizasyonun bozulmaması için de kolaylık sağlayacağını umuyordum.

Daha sonra Tamer bey 3 adamıyla geldi ve hazırlıklar başladı. Bütün dikim çukurlarına 0.5 kg toz kükürt atıldı. Fidanlar hendeklerinden çıkarıldı, 3-4 göz üzerinden tepe vurumları yapıldı. 2,5 metrelik fidanlar ortalama 40-50 cm boya indirildi. Kesi yerleri özenle aşı macunu ile kapatıldı, kök tuvaletleri yapıldı. Gruplar halinde tekrar dikime kadar kalacakları hendeklere konuldu, kökleri toprakla örtülerek sulandı.

Dikim çukurlarının tek tek kürekle kapatılması çok fazla işgücü gerektireceğinden, o sırada başka bir nedenle köyde bulunan bir greyderi kiralamaya karar verdik. Greyder sırtların üzerinde bıçağını 50 cm yükseklikte tutarak aşağıdan yukarıya birer kere gitti ve çukur alt kenarlarında yığılı tüm öbekleri tekrar çukurlara doldurarak 2-3 saatte sırtları eski haline getirdi. Bu işlemden önce çukur yerlerinin kaybolmaması için herekler tekrar sıra aralarına aynı hizada yatırılmıştı. Artık dikime hazırdık.

22 Şubat’ta çavuşlarının yönetiminde 15 kadar Güneydoğulu işçi geldi. Hava yaz günlerini aratmayacak sıcaklıktaydı. Çoğu kadın ve kız, bir kısmı hiç Türkçe bilmeyen Suriye’li göçmen olan bu işçilere önce toplu olarak dikimlerin nasıl yapılacağını uygulamalı olarak gösterdik, sonra 5 ekip oluşturduk. Taban gübrelemesine ihtiyaç yoktu. Tamer Bey, onun 3 adamı ve ben birer ekibe nezaret edecek şekilde işbölümü yaptık. Murat da köklerin açıkta ve rüzgarda uzun süre beklememesi için hendeklendikleri yerden partiler halinde fidanları getiriyor, ekipler ilerledikçe römorku hareket ettiriyordu. Römorkun üzerine yüklenmiş 2 varilin biri su, diğeri nano-cop çözeltisi içeriyordu. Tamer Bey nano teknoloji ile imal edilmiş bu bakır çözeltisinin bitkinin içlerine nüfuz ederek mantar ve bakterilerden koruduğunu söylüyordu. Fidanlar önce su dolu varile daldırılıp kökleri topraktan temizleniyor, sonra ilaçlı su içeren varilde bir süre tutulup dikim için çukurlara dağıtılıyordu. Zaten defalarca gevşetilmiş toprakta birkaç kürek darbesiyle 30 cm kadar birer çukur açılıyor, fidanlar aşı yerleri güneye bakacak şekilde, aşılı sürgün hakim rüzgar yönüne bakacak şekilde çukurlara oturtuluyor, çukur içinde varsa iri taşlar çıkarılıyor, toprak doldurulurken en az iki kez çiğneniyor, aşı boynu en az 5 cm dışarıda bırakılarak dikim tamamlanıyor, herekler kuzeydoğu yönünde fidana 20 cm mesafeye çakılıyordu. 1 aylık meteorolojik tahminleri incelemiş ve artık aşırı bir soğuk olmayacağını öğrenmiştim. Bahar çok yaklaştığından kümbetlemeden vazgeçtim. İlk gün fidanların yarısı dikilmiş, herekleri çakılmıştı. 2. Gün yeni ve erkek ağırlıklı başka bir ekip geldi ve dikimler tamamlandı. Sonraki birkaç gün Murat tankerle tek tek fidanlara 30’ar litre cansuyunu verdi. Fidanlarım toprakla sonunda buluşmuştu. Başvuru dilekçemin üzerinden 3 yıl geçmiş, yaşım 54 olmuştu ama çok mutluydum. Artık ben de “bir ceviz bahçem var” diyebilecektim.

(Devam edecek)


Düzenleyen jinekolog1959 : 10-06-2014 saat 17:34 Neden: yazım hatası
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 02:01   #45
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 01-03-2014
Şehir: NEVSEHIR/ALMANYA
Mesajlar: 21
Öncelikle bahceniz hayirli olsun.
Dikkat ettim calismalarinizi okumadan siteden ayrilamiyorum. Devamini merakla bekliyorum firsatini buldugumdada bahcenizi mutlaka görmeye gelecegim. Izinde Ankarada kaliyorum. Bahcenizde bulamasamda Ankarada Sizinle mutlaka tanismak isterim.

Ürününüz bol, kazanciniz daim olsun

jinekolog1959 beğendi.
akikem Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 10:16   #46
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi akikem Mesajı Göster
Öncelikle bahceniz hayirli olsun.
Dikkat ettim calismalarinizi okumadan siteden ayrilamiyorum. Devamini merakla bekliyorum firsatini buldugumdada bahcenizi mutlaka görmeye gelecegim. Izinde Ankarada kaliyorum. Bahcenizde bulamasamda Ankarada Sizinle mutlaka tanismak isterim.

Ürününüz bol, kazanciniz daim olsun
Çok teşekkür ediyorum, ben de ceviz camiasıyla tanışmaya can atıyorum. Her zaman beklerim. Geleceğiniz zaman özelden cep telefonumu isteyebilirsiniz.

akikem beğendi.
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 19:35   #47
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 27-06-2013
Şehir: izmir
Mesajlar: 15
Hocam ulu yureginizi en içtenlikle kutluyorum.. Azminize hayranım. Bu kadar emeğin boşa gitmeyeceğine eminim. Sağlıcakla kalın.

jinekolog1959 beğendi.
İSOCAN Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 21:02   #48
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi İSOCAN Mesajı Göster
Hocam ulu yureginizi en içtenlikle kutluyorum.. Azminize hayranım. Bu kadar emeğin boşa gitmeyeceğine eminim. Sağlıcakla kalın.
Gönülden teşekkürler.

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 21:34   #49
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 31-05-2014
Şehir: ankara
Mesajlar: 14
çok güzel paylaşımm elinize emeğinize sağlık

jinekolog1959 beğendi.
ceviz_06 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 21:40   #50
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 31-05-2014
Şehir: ankara
Mesajlar: 14
bu kadar değil ama 2-3 dönümlük bir bahçede ben yapmayı düşünüyorum Allahım inşaallah banada nasip eder.

jinekolog1959 beğendi.
ceviz_06 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 08-06-2014, 22:01   #51
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 05-03-2013
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 47
Sayın Jinekolog, sizi tebrik etmek istiyorum.. Nedenmi? Nereden başlasam(^_^) Mükemmel analtım dilinizdenmi ( hergün hikayenin devamını okumayı dört gözle bekliyorum), azminizdenmi.. bilinçli araştırmalarınız, sabırlı çalışmalarınızmı.. herneyse.. Formu renk kattınız.. Eminim bu çabalar başarıyla netilenecek. Umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız , heyecanınızdan birşey kaybetmez ve hep mutlu olursunz.
Devamını bekleriz (^_^)
Selamlar

jinekolog1959 beğendi.
YESHILL Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 00:59   #52
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ceviz_06 Mesajı Göster
bu kadar değil ama 2-3 dönümlük bir bahçede ben yapmayı düşünüyorum Allahım inşaallah banada nasip eder.
İnşallah en kısa zamanda size de nasip olur, teşekkür ediyorum.

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 01:02   #53
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi YESHILL Mesajı Göster
Sayın Jinekolog, sizi tebrik etmek istiyorum.. Nedenmi? Nereden başlasam(^_^) Mükemmel analtım dilinizdenmi ( hergün hikayenin devamını okumayı dört gözle bekliyorum), azminizdenmi.. bilinçli araştırmalarınız, sabırlı çalışmalarınızmı.. herneyse.. Formu renk kattınız.. Eminim bu çabalar başarıyla netilenecek. Umarım emeklerinizin karşılığını alırsınız , heyecanınızdan birşey kaybetmez ve hep mutlu olursunz.
Devamını bekleriz (^_^)
Selamlar
İyi dileklerinize binlerce teşekkürler, size de ben mutluluklar diliyorum.

jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 01:37   #54
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Polatlı’daki yerli cevizle kurulu tüm bahçeler bu yıl da dondan etkilenmişti. Bazı bahçelerde 30 Mart donu sonrası dallarda %40’a varan kurumalar, hatta ağaç kayıpları gözlenmişti. Benim köyün yerli cevizleri Nisan ortasında hareketlendiğinden dondan etkilenmemişlerdi. Heyecanla fidanlarımın tomurcuklanmasını bekliyordum. Forum sayesinde takip edebildiğim Necip Bey’in Kırşehir Mucur’daki bahçesinde yapraklanmanın 28 Nisan’da başladığını okumuştum. Muhtemelen 24-25 Nisan gibi gözler kabarmıştır dedim. Benim bahçenin İlk dikim yılı olması ve biraz rakım farkını da göz önünde tutarak 10 gün daha geç hareketlenebilir diye umuyordum. Murat’a her gün gözlerde kabarma var mı diye soruyor, “Yok hocam, ama fidanlarda kuruma belirtisi de yok” cevabı alıyordum. 5 Mayıs’ta hala bir hareket başlamayınca endişelenmeğe başladım. Daha önce pek denenmemiş bir uygulamayla her fidan başına en az 250 kg eski ahır gübresi kullanmış olduğum için aklıma her türlü ihtimal geliyordu. Neyse ki fidanlarım beni daha fazla bekletmediler. 6-7 Mayıs’ta birkaç fidanda gözler kabarmış, 9 Mayıs’ta ilk 3 fidanda tomurcuklar açmıştı. Gerisi pıtırak gibi geldi, fidanlar gün gün, hafta hafta uyanmağa devam ettiler.

Murat sıra aralarında kazayağı ile sürüm yaparak otları yok etmiş, ama ilk yıl olması ve fidanların hassasiyeti nedeniyle sıra üzerlerinde ilaçlama yapmamıştık. Sırtlardaki yoğun gübreden mi, yoksa sürekli yağmakta olan yağmurlardan mı bilmiyorum, sıra üzerlerinde yoğun bir otlanma vardı. Murat sürekli olarak fidanların diplerinden süren sürgünleri buduyor, damla sulamayla MAP gübrelerini veriyordu. Bu arada bir gün yakındaki bir köyde konaklamakta olan güneydoğulu işçilerden bir grup getirerek tüm fidanların diplerindeki otları 120 cm çaplı bir daire içinde tamamen yoldurmuştu. Sıra üzerindeki otların hardal otu ve ekin otu denilen iki zararsız ot olduğunu, bunların zaten gündönümü (21 Haziran) itibarı ile sararıp solacağını, fidan çevrelerindeki otlar yolunmuş olduğundan fidanların besinine, gübresine ortak olmayacaklarını söylüyor ve kalmalarını öneriyordu. Sırtlardan erozyonla toprak kaybını önlemek, rutubeti muhafaza etmek gibi yararları da göz önünde tutarak önerisini kabul etmiştim.

Name:  004.jpg
Views: 8488
Size:  20.9 KB

Name:  007.JPG
Views: 8049
Size:  69.4 KB



24 Mayıs günü gene araziyi dolaşmış, fidanları ve genel görüntüyü fotoğraflamış, geri Polatlı’ya doğru yola çıkmıştım. Yolda yağmur başlamıştı. Eşime telefon açmış, bahçede fidanların yaklaşık %90’ının açmış olduğunu, birçok sürgünlerin 10-20 cm’ e ulaştığını müjdelemiş, biraz uzunca konuşmuştum. Telefonu kapatır kapatmaz yeniden çaldı. Arayan Murat’tı. “Hocam size ulaşamadım, tarlayı dolu vurdu, gelebilirseniz geri dönün” diyordu. Sesindeki üzüntü ve panik, gizlemeğe çalışsa da hissediliyordu. “Tam yarım saattir fındık büyüklüğünde dolu yağıyor, tarla bembeyaz oldu, herhalde sürgün falan kalmamıştır, ben kendimi kulübeye kadar zor attım. Göz gözü görmüyor, yanımıza yöremize yıldırımlar düşüyor. Gelip fotoğraflayabilirseniz iyi olur, belki sigortaya falan başvurmak gerekebilir” diyordu.” Tamam Murat, telaşlanma, canın sağolsun, olan olmuş zaten, geliyorum” dedim. Hemen geri döndüm. Murat’ın dediğine göre köyde son 15 yılda dolu görülmemişti. Benim fidanlarımın sürgün vermesini beklemiş olmalıydı.

Köye ulaştığımda yağmur şiddetini iyice arttırmıştı ve son hızla çalışan sileceklere rağmen önümü görmekte çok zorlanıyordum. Köyden tarlaya giden yolda yerler doluyla bembeyazdı ve kaya kaya ilerleyebiliyordum.

Name:  015.JPG
Views: 7906
Size:  69.5 KB




Bir süre sonra yolda sular 30-40 santim yükseklikte bir dere halinde üzerime gelmeye başladı. Yağmurun şiddeti anlatılabilir gibi değildi. Sanki gök yarılmıştı ve dev kazanlarla üzerimize sular boşaltılıyordu. Çok zorlanarak da olsa tarlaya ulaştığımda sıra üzerlerinin bembeyaz doluyla kaplı olduğunu gördüm. Sıra aralarının ise hepsinde ayrı bir dere oluşmuş, aşağı doğru hızla akıyordu.

Yağmur aynı hızla devam ediyordu. Herhalde Polatlı’nın bir yıllık yağışı bir günde yağmağa karar vermişti. Arabada Murat’la oturmuş, çılgınca çalışan sileceklerin elverdiği ölçüde karşıdan tarlayı çaresizce seyrediyorduk …

Name:  018.jpg
Views: 8034
Size:  27.2 KB

(Devam edecek)


Düzenleyen jinekolog1959 : 09-06-2014 saat 01:41 Neden: yazım hatası
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 06:41   #55
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 06-04-2013
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 308
Hayatımda bir konuyu bu kadar uzun okuduğumu hatırlamıyorum. Roman tadındaydı. Emeklerinizin karşılığını almanız dileklerimle, elinize sağlık..

jinekolog1959 beğendi.
TRAKLI Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 09:45   #56
Ağaç Dostu
 
ermana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2013
Şehir: kırklareli/lüleburgaz
Mesajlar: 366
dizileride böyle en heyecanlı yerinde keserler ya aynen öyle bir an önce online olup yazınıza devam etmenizi istiyorum.

jinekolog1959 ve cnrtkt beğendi.
ermana Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 11:32   #57
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 08-11-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 241
Hocam bir solukta okudum.
Elinize sağlık her şey yapılması gerektiği gibi yapılmış ama bazı durumlar bizim bilgi beceri ve gücümüzü aşıyor.
Bu sene tarım için maalesef iyi bir yıl olmadı

jinekolog1959 beğendi.
Orhank Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 23:17   #58
Ağaç Dostu
 
ahmettugrul55's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-02-2012
Şehir: samsun
Mesajlar: 150
yazının devamı yayınlanmış mı?diye forum GİRDİMSAAT 00:22

ahmettugrul55 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 09-06-2014, 23:33   #59
Ağaç Dostu
 
jinekolog1959's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: Ankara
Mesajlar: 120
Yağmur şiddetini kesmiyor, sıra aralarımda oluşmuş dereler de suyu büyük bir gayretle tarla dışına drene ediyordu. Arabanın geri dönüşte yola saplanması riski giderek arttığı için daha fazla beklemedik ve köye döndük. Hasar tespitini ertesi gün Murat yapacaktı. Ziraat Bankası'ndan sertifikalı fidan kredisi kullanırken bir sigorta yapmışlardı ama ne sigortası olduğunu sormamıştım. İlgili arkadaşı cepten aradığımda yapılan sigortanın benim hayat sigortam olduğunu, tarım sigortası yapılmadığını söyledi.

Ertesi sabah Murat erkenden çizmelerini kuşanmış, tarlayı dolaşmış, hasar raporu için beni aramıştı. Hiçbir fidanın gövdesinde gözlenebilir en ufak bir hasar yoktu. 60-70 cm boyundaki hardal otları fidanların çevresinde kalkan görevi görmüş, kuzeyden 45 derecelik açıyla gelen doludan kendileri tamamen yatmış, ama fidanların gövdeleri korunmuştu. Yaprakların yaklaşık üçte birinde yırtıklar, delikler, kararmalar oluşmuştu ama bunun bir önemi yoktu. Yenileri hızla çıkmağa devam ediyordu. Murat'ın sırtlardaki otların muhafazası yönündeki ısrarı bu badireden fidanlarımızı korumuştu. Belki de benim Murat'ta gördüğüm o bilgelik, tabiatı tanımanın ona kazandırdığı önsezilerinden kaynaklanıyordu.

Bu arada kendi hakkımı da yemeyeyim. Bir aydır hemen her gün yağan yağmurlarla zaten suya doymuş bu tarla, üzerine 24 Mayıs'ta yağan binlerce ton suyu drene edecek eğime, doğal drenaj kanallarına sahip olmasaydı, fidanlarımın hali ne olacaktı düşünmek bile istemiyorum. İlla eğimli arazi aramanın, sırta dikimin, sırtı yüksek tutmanın, eğim yönünde konumlandırmanın ödülünü şimdiden almaya başlamıştım.

Bu yazının bir yerlerinde 'Arazi dağın zirvesinde konumlandığından, sel baskını riski sıfırdı' diye yazmıştım. Daha yazının mürekkebi kurumadan yalancı çıkmış, zirvede bile seli görmüştüm.Küresel ısınmanın mevsimleri ve meteorolojik olayları giderek "öngörülemez" hale getirdiği günümüz dünyasında; benim cevizcilik yapmak isteyen tüm kardeşlerime naçizane tek bir tavsiyem olabilirdi: Lütfen eşeğinizi önce sağlam kazığa bağlayın, sonra Allah'a emanet edin...


SONSÖZ


Bu bahçe büyük bir sabır ve emekle yaratıldı. Beş yıldır her gün poliklinikte ortalama 70-80 hasta baktıktan sonra hastanede ayda 6-7 gece nöbet tutuyor, sabaha kadar doğum ve ameliyatlarla uğraştıktan sonra nöbet ertesi izin günlerimde bu işle ilgileniyor, bürokratik işleri takip ediyor, Ankara, Polatlı ve köy arasında mekik dokuyordum. İki yıl arazi arama, üç yıl da bulduğum bu araziye sahip olma ve adam etme faaliyetleri ile geçti. Doğruları aramaya ve yapmaya çalıştım, ama muhakkak ki pek çok da yanlış ve eksik işler yaptım. Şu an daha işin başındayım. Ceviz hakkında öğrenebildiklerim, henüz bilmediklerimin yanında solda sıfır.

Şu an itibariyle fidanlarımın keyfi gayet yerinde, çok geç uyanmalarına rağmen pek çok sürgün şimdiden 40 cm’yi bulmuş durumda.

Meslek yaşantımda binlerce çocuk doğurtmuştum. Şimdi de 1860 tane yeni çocuğum olmuş gibi sevinçliyim. Onları büyütürken de deneyimlerimi paylaşacağım.

Bu zorlu süreç boyunca başta maddi manevi her sıkıntımı paylaşan sevgili eşime, arazi seçimi konusunda hiç unutamayacağım katkılar sağlayan Sn. Burhanettin Sütçü’ye, tür seçimi konusunda ısrarla Fernor’u işaret eden Sn. Yaşar Akça’ya, dikimlerimi yapan Etüd Zirai Danışmanlık’tan Sn. Tamer Tanrıverdi’ye, sağlıklı fidanlarımı temin eden Ekiz Fidancılık’tan Sn.Ramazan Ekiz ve Okan beye, köydeki elim ayağım ve gözüm olan Murat kardeşime, pek çok bilgiyi öğrendiğim siz değerli Forum üyesi ceviz dostlarına sonsuz teşekkürler.

Bu paylaşımı okuyan tüm forum üyelerinden ricam, görüş, yorum, öneri, eleştiri, akıllarına ne geliyorsa iki satırla dahi olsa ifade etmeleri. Herşey gönlünüzce olsun.


Düzenleyen jinekolog1959 : 13-09-2014 saat 15:17
jinekolog1959 Çevrimdışı   Başa Dön
Eski 10-06-2014, 07:45   #60
Ağaç Dostu
 
ermana's Avatar
 
Giriş Tarihi: 06-08-2013
Şehir: kırklareli/lüleburgaz
Mesajlar: 366
şuan tek isteğim bir bahçe daha kurmak istemeniz ve bu keyifli yazılarınıza yeni bir hikaye ile devam etmeniz
her bahçenin buna benzer bir hikayesi vardır. bazı bahçelerin gerekli paraları ödenir işçiler tutulur hiç bahçeye gitmeden görmeden bahçeler kurulur. bazı bahçelerde yıllarca süren maceralar ile serüvenler ile emek ile mücadele ile kurulur. bahçenin değeride harcanan emek ile ölçülür. emek ile mücadele ile hazırlanan tüm bahçelerin sahiplerini sevindirmesi benide mutlu eder. inşallah bahçeniz size bazen zorluklar çıkarsa da sonunda hep mutlu olmanız dileğiyle. paylaşımlarınız hiç tükenmez umarım.

ermana Çevrimdışı   Başa Dön
Sadece okunabilir konu


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:02.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024