18-02-2013, 15:58 | #331 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-06-2009
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 124
|
Selamlar herkese, Epeydir foruma uğramıyordum,uğradım yine kaçış duygularım depreşti.Ben dişhekimiyim,hep içimdeki şeytan git Urla' da klinik aç,köyünde de yaşarsın diyor,diyor diyor diyor işte!!!Sizin için olduğundan benim için daha kolay sanki ama bir çok arkadaşımızın dediği gibi '' o karar'' ı verebilmek mesele!!!Gidenleri,gidebilenleri kıskanıyorum...O kadar cesur değilim sanırım |
18-02-2013, 16:07 | #332 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
İki inek bir maaş demişti bir dostum . Bir arkadaş itiraz etmiş. ''DOĞRU OLSAYDI KÖYLÜ ZENGİN OLURDU'' Demiş. Kendi bakış açısından haklı olabilir. Benim gençlik yıllarımda , köyden şehre giden gurbetçi çalışır çabalar para artırır , köydeki anne babasına para gönderirdi. Şimdi aynı köydeki anne -baba gurbetteki çocuğuna ev daire alması için para gönderiyor. Değişim ve denge çok farklılaştı. |
19-02-2013, 16:42 | #333 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
sevgili dostlar... modern dünyanın bizdeki izlerine dikkatli bakarmısınız... ben 38 yaşındayım iyi kötü mürekkep yaladık... konuşabilirim,anlaşabilirim,vede çalışmayı severim ama bir şey var ki beni ve bizleri göbekten bağlamış. birşeylerden korkuyoruz birşeyleri göze alamıyoruz ne ugruna yaşadığımız ve ne ugruna çabaladıgımız konusunda kafamız net degil... her kes gibi alışılagelmişin dışına çıkamıyoruz birileri bizleri toplamış ,istif etmiş. daha da vahimi beyminize ipotek koymuş... işin enteresan yani bu şartlara rağmen özgür olduğumuza inandırılmışız tüm ruhumuz teslim olmuş ama neye onu bilemiyoruz..... sadece aç kalmaktan mı korkuyoruz..? yoksa sadece var olduğunu sandığımız sanal kariyerimizi mi bırakamıyoruz. asıl olanı kaybedip sanal olan ile mi kandırıldık.. ve tüm hayatımız elma şekeri yemekle mi geçiyor.... sorular çok.... benim acizane kanaatim o ki; sadece ve sadece konfor diye tanımladıgımız kafeslerimizden çıkamayacak kadar korkuyoruz.... işin özü bence bu..... |
19-02-2013, 17:30 | #334 |
Ağaç Dostu
|
- Bir gün mutlu olmak istiyorsan İçki iç. - Bir hafta mutlu olmak istiyorsan Tatile çık. - Bir ay mutlu olmak istiyorsan Evlen. - Bir ömür boyu mutlu olmak istiyorsan TOPRAKLA UĞRAŞ. - Bir ömür boyu mutsuz olmak istiyorsan İnsanlar ile uğraş. Çin atasözü. Bugün, bunu bir arkadaşım sosyal medya'da paylaşmıştı. Sn. Safranlı'nın dediklerinin bir kısa özeti şu cümlelerde gizli aslında. Ben özgürüm: Donuma kadar beni soyan Bankayı, Beynime ihtiyacımı azaltan Tv. ve kanallarını, Beni zehirleyecek Besin maddelerini, Beni Kaz gibi yolacak telefon şirketini, Bana yalnış bilgi veren tv kanalını, Her seferinde beni hayal kırıklığına uğratan partiyi, seçebilirim. Ben özgürüm. İşte, ha bire kendimizi kandırdığımız bu kısır döngü zincirini bir türlü kıramıyoruz. Böylece, sistemin efendileri'nin bize dayattığı ve üzerine bir de, kolayımıza geldiği için bu zinciri ne kadar kırmak istiyoruz? orası önemli. Gitmek isteyen ama bir türlü gidemeyenler kendilerini kandırıp duran kişiler'dir. Gidebilenlere ne mutlu. |
20-02-2013, 08:45 | #335 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Böylece, sistemin efendileri'nin bize dayattığı ve üzerine bir de, kolayımıza geldiği için bu zinciri ne kadar kırmak istiyoruz? orası önemli. Gitmek isteyen ama bir türlü gidemeyenler kendilerini kandırıp duran kişiler'dir. Gidebilenlere ne mutlu.[/QUOTE] ne güzel buyurdunuz...... ağzınıza sağlık |
23-02-2013, 11:16 | #336 |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Dün gece Haberturk'te ''İlaç sektörü, hastalıklar'' konulu bir program vardı.. Doktor Mutluhan İzmir '' Doğada olmayan tavuk tavuk değildir, şehirde yaşayan insan insan değildir'' diye ilginç bir cümle kurdu.. |
23-02-2013, 15:01 | #337 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Dogru söylemiş |
23-02-2013, 15:59 | #338 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
Alıntı:
Proğramı ben de izledim. Ve doğal yaşamın ne kadar öneminin anlaşıldığının galip geldiği bir söyleşi olduğunu gördüm . İçimden biz de tam bundan bahsediyoruz dedim . Biz bunun farkındayız da nasıl yapacağımızı oralarda nasıl düzen tutturacağımızı bilmemekten veya başka nedenlerle bir türlü bunu başaramadığımızı arıyoruz. Ama hedefimiz doğrudur. Mutlaka başaracağız. |
|
23-02-2013, 20:36 | #339 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-09-2009
Şehir: marmara
Mesajlar: 302
|
Şehirde yaşayan insan doğal olmayan bir ortamda yaşıyor diyemeyiz sonuçta şehir yaşamının bileşenleri fezadan değil ben böyle inanıyorum onlara kalsa mağarada kemik iliği ile beslenmeye devam ediyor olurduk |
28-02-2013, 20:17 | #340 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 22-11-2006
Şehir: Istanbul,Buyukcekmece
Mesajlar: 41
|
Herkese selamlar , Başlık altındaki tüm mesajları sırayla okudum. Gitme hevesim iyiden iyiye arttı. Bende istanbulda doğmuş büyümüş ama kendisin buraya aitmiş gibi hissetmeyenlerdenim. Eşimle 2yıl önce 2 dönüm bir arsa aldık Datça dan . Bu yıl ağaçlandırma yapmak istiyordum ancak şimdi acaba 2 kişi için fazlamı bu arazi demeye başladım. İçine 100 m2 bir ev yapsak kalanı 5,10 tavuk , 1 keçi , kedisi köpeği , sebze meyve ağaçları vs derken 2 dönüm idealim kalır yoksa 1 dönüm yeterlimidir karar veremedik. Çocuk fikrinide bitirdik artık. Çocuksuz olunca kaçmak daha kolay. Eşimde üniversite hocası olmak için uğraşıyor ,36 yaşındayız bakalım en geç 45 yaşında gitmeliyiz diyoruz kısmet erken olsa daha iyi tabi erken hocalık erken göç tersine göç çoğalmalı diyorum. Herkese kaçışlarında bol şans diliyorum! |
28-02-2013, 20:25 | #341 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
Alıntı:
Şimdiden bahçenizin planlamasını yapıp , ağaçlandırmaya başlayın .Siz oraya gidene kadar ağaçlar büyüsün.Gittiğinizde meyvalar hazır olsun |
|
01-03-2013, 12:54 | #342 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Alıntı:
kaçıp gitmek için çocuk fikrinide bitirdiğinizi yazmışsınız dünyanın en büyük olayı çoçuk sahibi olmaktır dünyanın hayından huyundan kaçmak belkide sadece çocukla olabilir her şey insana zevk verebilir ancak hiç bir şey sizi kapıda bacacıııım diye karşılayamaz hiç bir varlık sizleri kucaklayamaz.... modern dünya en çok ta bu konuda insanı yönlendiriyor hayatın temeli çoçuk sahibi olmakken kariyer para vb. adına yanlızlığa mahkum ediliyoruz bence sizlerde kaçıp gidin... beraberinde de güzelim bahçenizde çoçuklarınızın cıvıltısıyla mutlu bir hayat sürün..... benim bir kızım var ve gündüz kızımı özlüyorum henüz dört yaşında ve benim için dünyaya bedeldir |
|
02-03-2013, 14:09 | #343 | |
Ağaç Dostu.
Giriş Tarihi: 06-08-2009
Şehir: Çanakkale
Mesajlar: 6,526
|
Alıntı:
tv arşivi |
|
02-03-2013, 16:15 | #344 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sayın İsmail Karagülle Konuyu tam olarak bilmiyorum fakat o cümleden benim anladığım şu. Belki de o niyetle söylemiştir. Şehirde yaşayan insanlar bir çok şeyden mahrum kalıyor. Kuş sesi duymaz, rüzgarın esintisin, yaprakların hışırtısını bilmez. Yağmur yağdığı zaman topraktan gelen güzel kokuyu hissedemez. Kırlarda açan çiçekleri göremez. Yani insan olarak bir çok güzelliği hak ettiği halde bunlardan mahrumdur. Yani kişilik olarak değilde, eksik kaldığı güzellikler olduğu için insan olamaz demiştir. Saygılar, sevgiler. Şu an ben bahçeye çıktığımda kediler, köpekler hemen yanıma gelecek, başlarını okşayacağım. Toğrağın kokusunu hissedeceğim. 100 metre ileriye gidersem deredeki su sesini dinleyebileceğim |
|
04-03-2013, 00:16 | #345 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-03-2009
Şehir: istanbul-Bolu
Mesajlar: 1,154
|
Alıntı:
Siz bu konuda meseleyi halledebilmiş , sadece düşüncede ve hayalde kalmasına müsaade etmemiş nadir insanlar sınıfındasınız . Ne mutlu bu tarz doğru hayatı yaşayabilenlere. |
|
04-03-2013, 12:08 | #346 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 10-09-2012
Şehir: istanbul
Mesajlar: 12
|
Alıntı:
Sn. Kazım Polat, çok sevindim sizin adınıza.. Evinize emeklerinize ilişkin yazdıklarınızı hep okumuştum... Şimdi bu paylaşım daha da anlamlı yaptı bu güzel evi... Esas dikkatimi çeken husus, mesleğiniz. Önce evi yaptınız sonra atandınız öyle mi? Biz İstanbuldayız, Kocaelini düşündük, dün de gittik gezdik, içimize sinen bir yer bulamadık henüz, üzüldük, eşimle ikimizin de ailelerimiz İstanbulda, onlardan çok uzaklaşmayalım derken ayaklarımızı biraz geri geri tutuyoruz. ama biz önce atanıp gitmeyi düşünüyorduk, dünkü geziden sonra biraz kafam karıştı, ya arsa bulamazsak diye! Siz bilinçli mi bu sıralamayı yaptınız yoksa öyle mi gerekti merak ettim doğrusu... |
|
05-03-2013, 01:13 | #347 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 01-12-2005
Şehir: ankara
Mesajlar: 23
|
Asker dönüşü Muğla ya gidip kitapçı dükkanı açtım. Kimseyi tanımam, tek bildiğim her yaz Muğla ilçelerine yaz tatiline giderdik ve tüm yıl boyunca benim için zevk aldığım günlerde yaz tatili günleri idi, ama bar disco kızlar nedeniyle değil, çamlarınn kokusu, ormanda yürüyebilmek, denizde kaslarımı hissedebilmek sanırım tüm insani ihtiyaçlarımı karşılayabildiğim anlardı. O yüzden Muğla hep hayalimdi ve ancak 30 yaşına kadar bekledim gidebilmek için, gittim Muğla merkeze yerleştim, neden merkez? çünkü merkezi sevdim, küçük sakin, deniz zaten çok yakın, orman desen 10 dakika sonra istediğin yere git. Fakat evdeki hesap çarşıya uymuyor, ev kirası, dükkan kirası, benim masraflarım derken 8 ay boyunca ailemden yardım almak zorunda kaldım, sonunda ailem dükkanı kapatıp Ankara'ya gelmeye zorladı haklı olarak. Gerçi Muğla'da yine şehirdeydim Ankara gibi ama en azından büyük şehirin gürültüsü keşmekeşi yok, deniz yakın, doğa yakın küçük şehirler biraz olsun kaldırılabilir yani. İlk adımdı aslında Muğla'da yaşamak, iş büyüyüp geliştikçe, doğanın daha da içerisine kucağına doğru gitmeyi planlıyordum ama olmadı malesef döndük Ankara'ya bir iş denemesi yine devretmek zorunda kalmakla bitti, bu sefer kar ettim ama devretme zorunluluğu vardı, neyse işi de pek sevmedim, şu an boşum ve bekarım yaş 37, annemde İzmir taraflarına yerleşmek istiyor artık, şehirden kaçıp özlediği köy yaşamını daha modernize versiyonunu yaşamak hayallerinde, babam şimdilik isteksiz ama biz gidip bahçeyi yeşillendirdikten sonra gelince alışacağına eminim. İzmir Zeytinalan köyü civarlarında bir koop. ten ev aldık kendimize ve kuzenim de aldı, 30 ev var sadece, 1 dönüm içerisinde her ev. Tek endişem sürekli yaşayan bizden başka tek kuzenim ve bekçi olacak, diğer sakinleri çalıştıkları için haftasonları gelecek, bu acaba sıkıntı yaratır mı? özellikle güneş battıktan sonraki sessizlik insansızlık... Denemeden bilemeyiz, en kötüsü tavuktu, kazdı, meyveydi yetiştirip satmayı beceremezsek, yazlık amaçlı kullanırız yazın 3 ay. Sığacık 13 km, ormanın içinde yürüyüşler, belki avcılık, tekne ile balığa çıkmak filan. Bu sefer kaçıyorum galiba, doğdum büyüdüm okudum ama sevmedim şehri. Ruhumu hiç bir zaman ait hissetmedim, neyseki hayatımın bir döneminde hapishane dışında bir hayatın olduğunu deneyimlemişim ki o hala umut veriyor, planlar yaptırıyor, heyecanımı koruyor. Umarım başarılı olurum, yetiştirdiklerimi satabilip kendi ayaklarım üzerinde kalırım ve tekrar dönmek zorunda kalmam. Neden bu doğaya özlem? şehirlere neden yabancıyız? Doğanın basitliği, mütevaziliği bize kendimizi geliştirme kendimiz olabilme fırsatını verdiği için mi? Şehirlere adapte olabilmiş, kesinlikle dışında yaşamak istemeyenlere ne demeli, başka tür insan grubu mu bunlar? Her insan hükmedebilmek ister, kendisinden daha alçakgönüllü, merhametli olana muhtaçtır var olabilmek için, insanlar arasında en mütavazi merhametli olanlar bunu ancak doğada bulabiliyor, insanlara hükmedemiyor, hakkı yeniyor, arsızca varolma çabasında başarılı olamıyor. İnsanlara hükmedebilenin sanırım doğaya ihtiyacı yok, onlar vampir gibi insanlardan besleniyor... |
10-03-2013, 19:36 | #348 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-10-2010
Şehir: Konya
Mesajlar: 194
|
Merhabalar. Sayın bukalemune; hiç endişe etmeyin. Benim bahçem sözün tam anlamıyla dağ başında. Hafta sonları 45 km. yol giderim akşama dönerim. Yazın cumartesi akşamı işten döner dönmez, arabayı yükler doğru yayladaki bahçemize. Geceyi orada geçirir pazar akşamı geri döneriz. Çevremdekiler ve çok çok yakınımdaki insanlar için çekilmez bir şey bu. Gel bana sor derim ama. Bu dağ başında alet edevatlarım bahçede düzensiz ve özensiz bir şekilde saçılıdır. Hiç umurumda bile olmaz. Bir iğne bile insan eliyle yer değiştirmez. Kimse benim bahçemde neler dönüyor diye gelmez, umursamaz. Ufak tefek tedbirler alarak, güvenli bir yaşam ortamı hazırlar orada mutlu mesut yaşarsınız. Tavsiyem endişe etmemeniz yönünde. Zaman zaman ava çıkarım. Silahım var. Zaman zaman da atış talimi yaparım bahçemde. Komşumun köpekleri bazı geceler bana yoldaşlık ederler. Komşum dediğim 200 metre ötemde en yakını, ikinci ve sonuncu komşumla 2 km var aramda. Orman arazisi 300-500 metre. Kurt domuz gırla. Yolum berbat olur bazen ama bütün olumsuzluklarını saymakla bitiremesem, yine de dünyadaki cennet bana göre. Allah herkese böylesi sevgi versin. |
11-03-2013, 10:56 | #349 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 16-01-2011
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 94
|
Hayallerim lotoya, milli piyangoya kaldı. Kısacası yıldırıma çarpılma olasılığım daha yüksek... |
11-03-2013, 14:22 | #350 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-01-2010
Şehir: YALOVA
Mesajlar: 1,281
|
Alıntı:
bu sayfalardaki kaçıp gitmek hayali bir çogumuz için çok zor meseleye birazda felsefi olarak bakabiliriz kaçıp gitmeyi zihinsel olarak yapabiliriz daha az koşturmamız gerektiğini dünyaya sadece bir kez geleceğimizi bilerek dingin bir hayatı ya da sufii bir bakış açısını deneyebiliriz. evimizdeki eşyaların altında ezilmeden gerçek hayatı anlamaya çalışabiliriz mutluluk insanın içindedir biz ise kolayı seçip mutluluğu dışarıda arıyoruz sihirli bir deynek bekliyoruz böyle bir şey yok kendi iç dünyamızı biraz daha geniş açılardan bakarak şekillendirebiliriz ne için dünyaya geldim ne için yaşıyorum sorularını güzelce çevaplamalıyız işin uygulamasına gelince çok yollar var sitemizdeki dostlar gibi balkon sebzeciliği vb. Türlü yolları aramalıyız Düzenleyen Safranlı : 11-03-2013 saat 16:18 |
|
11-03-2013, 14:43 | #351 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-07-2010
Şehir: SİNOP
Mesajlar: 73
|
Tüm bu kötülüklerin anası kapitalizm,çünkü gölgesini satamadığı ağacı kesmek doğasında var. Bende 11 yıldır istanbuldan ayrı yaşıyorum son 4 yıldır ziyaret bile etmedim. 30 bin nüfuslu bir sahil kentinde yaşıyorum, büyük bir arsam olmasada evin etrafı ve çalıştığım yerin bahçesi yetiyor. doğada birşeyler filizlendirdikçe insanın içi gençleşiyor buna inanıyorum. Düzenleyen salvadore-tr : 11-03-2013 saat 15:58 |
14-03-2013, 02:16 | #352 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 14-03-2013
Şehir: izmir
Mesajlar: 2
|
Selam arkadaşlar. sırf şu konuya erişebilmek için üye oldum uzun zamandır araştırdığım bir konu var. yaklaşık bir senedir de "olur mu ya acaba" sorusunu bastıramamaya başladım. eşimde yakın zamandır bunu sık sık dile getirmekte. ve bir süredir earthship konusunu kurcalıyorum yine. belki bir çoğumuz bunu duymuştur ama kısaca özetlemek gerekirse : tüm enerji gereksinimlerini kendi bünyesinde yapıp bunu yanında size 12 ay kullanabileceğiniz geniş bir sera sunan ve tamamı atık malzemelerden yapılan bir ev fikri. hatta fikir olmaktan çıkıp 40 senelik gelişim süreci sonunda 1000 lerce örneğin yapıldığı ve yaşatıldığı altarnetif bir yaşam biçimi. info : Garbage Warrior [Türkçe Altyazılı] - YouTube size sorum şu olucak.. bu konu hakkında fikri olan varmı acaba.. çünki sadece sehirde yaşamak değil içimdeki sıkıntı , mümkün olduğu kadar faturalardan ve fatura ödeten kredi kartlarıyla ömrümüzü çalan sistemden de uzak olmalıyım.. bunun için de en az bağımlılık istiyorum... dünyanın öbür ucunda bu şekilde şehirlerden ayrılıp şu an ikinci nesillerini büyüttükleri farklı yaşayan , doğal yaşayan insanlar var. *** ediyorum.. tekrar merhaba.. |
14-03-2013, 06:06 | #353 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-02-2013
Şehir: hammalistan
Mesajlar: 56
|
yapilabilir ilk once bedava eski araba lastiklerini nerden temin edebiliriz onu ogrenmek lazim,araba lastikleriyle duvarlari insa edebilirsiniz,iclerini toprakla doldurarak..bu yontemlerle nasil ev yapildigi youtube de var. |
14-03-2013, 15:04 | #354 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-04-2008
Şehir: İzmir / Balıkesir Gömeç
Mesajlar: 376
|
earthship konusu ilginç geldi, biraz araştırdım. her iklimde çalışan model çok fazla iddialı. Avrupa'da adaptasyon konunusunda ciddi sorunlar yaşanmış. Biz biraz daha şanslıyız. İzmir gibi kışları ılık geçen bir yer uygun olabilir. 3 odalı evin tasarım planlarını 8000 $a satıyorlar. Ayrıca danışmanlık almadan ya da seminerlere gitmeden yapmak çok kolay değil gibi geldi bana. Şuna bir göz atın derim: Performance |
17-03-2013, 02:18 | #355 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 14-03-2013
Şehir: izmir
Mesajlar: 2
|
evet haklısınız. eğitim almadan bu işe girişmek sanırım tam anlamıyla macera olucaktır. bununla ilgili biraz araştırdım ve permakültür ile ilgili bazı seminer ve eğitim kamplarıyla ilgili bilgilere ulaştım. ana konu earthship olmasada , sürdürülebilir yaşamla ilgili pek çok konu ve yöntemi içeriyor. ayrıca sadece yöntem değil alternatif ve kesinlikle doğa ile özdeş bir yaşam tarzını biçimliyor. performanslar ile ilgili yazılara göz gezdirdim. aklıma bir kaçı ile ilgili soru işaretleri bu konuyu araştırırkende gelmişti. hatta toprak altı ortalama ısı değerlerine bile tam anlamıyla güvenilebilirmi diye düşünmüştüm. neden derseniz , bu planı gerçekleştireceğiniz toprağın yapısınında bu konuda belirleyici olacağını düşünüyorum. toprak var toprak var.. örneğin ben bu planı kafamda oluştururken çeşme - ıldır köyü bölgesinde düşünmüştüm hep. toprak olarak her ne kadar verimli görünsede çevrede yapılan sitelerin inşaatlarında yerin biraz altında tam bir kireçli toprak görünüyor. hiç bir bilgim yok ama belkide bu haliyle daha normal bir toprağa nazaran daha soğuk bir iç ısıya sahip olabilir diye düşünüyorum. Araştırmaya devam. ayrıca dediğiniz gibi ayrıntılı bir plan olmadan bu işe girelecek gibi değil. evin dış yapısıyla ilgili bir çok detay ortalıkta bolca mevcut. ancak evin altında çalışan sistemlerle ilgili kaba taslak bir kaç bilgi var.. ve eminim bu farklı inşaat methodunun kendine has birsürü tekniği olduğunada eminim.... |
20-03-2013, 08:41 | #356 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 01-03-2013
Şehir: yalova
Mesajlar: 37
|
sanırım ben şanslı gruptanım..evimiz yaşadığımız işimizin gücümüzün olduğu yerde ve bahçesi var.buraya merkezden 4 ay kadar önce taşındık merkeze 3-4 km uzaklıkta.site içinde villa tipi evimizin ön bahçesi düzenlenmiş arka bahçesi çok büyük olmasada çeşitli ağaç fidanları ve sebze ekecek kadar..taşınıca ilave olarak 2 kiraz 1 bodur nar 1 limon ve hurma diktik..sebze ekeceğimiz yeri şimdilik belleyip gübreledik..bir yandan çiçek dikiyorum güllerim var..kısacası baharda verandada çayımı içerken yeşillik görüp mutlu olacağım inşallah..herkese mutlu sağlıklı yeşillik dolu günler dilerim.. |
20-03-2013, 08:59 | #357 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 12-07-2010
Şehir: SİNOP
Mesajlar: 73
|
Bence soruna yanlış yerden bakıyorsunuz. Kaçmayıp mücadele edelim. Mesela bağlı olduğumuz belediyeye hergün telefon edelim çevre düzenlemesi isteyelim kaldırımlara esnafların malları yeri çiçek platformları, inanın elektirik direklerine bile çiçeklik konuyor, Sinop belediyesinde var, bu şekilde çevremize ve sevdiklerimize birazda göz zevki ve toprak hissi verebiliriz. başka türlüsü hem macera **** geniş imkan gerektiriyor. herkes villa alacak durumda değil ve yaşadığı yere bir şekilde bağımlı kapitalizm içinde ancak bunu yapabiliriz daha fazla hak talep etmeliyiz. |
11-04-2013, 07:56 | #359 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 23-04-2008
Şehir: İzmir / Balıkesir Gömeç
Mesajlar: 376
|
Bu sabah tesadüfen denk geldiğim, sovyet rusya'sında yaşanmış, hüzünlü bir kaçış hikayesi (ingilizce) For 40 Years, This Russian Family Was Cut Off From All Human Contact, Unaware of WWII | History & Archaeology | Smithsonian Magazine |
06-11-2013, 11:07 | #360 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-11-2013
Şehir: ADAPAZARI
Mesajlar: 1
|
YKY nin çıkardığı Sanat Dünyamız dergisinde yıllar önce okuduğum, yıllar sonra bile benim için önemini hiç kaybetmeyen bir cümle var ''çekip gitmek alışkanlığa karşı kendi sürecini başlatmaktır''.Birey olarak kendi varoluşumuzu sorguladığımız da ve düşünsel olarak bir yerlere geldiğimizde batıda sık olan bu kaçmalar bizde de çoğalacaktır. |
Etiketler |
arazi, çiftliklik arazi, satılık, satılık arsa, satılıktarla |
|
|