24-05-2017, 01:15 | #391 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 30-11-2010
Şehir: Alanya
Mesajlar: 56
|
acaba geçen bir kaç yılda şehirden kaçıp istediği yaşama erişen oldumu bu topicte |
24-05-2017, 09:39 | #392 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 21-08-2015
Şehir: İstanbul-Çanakkale
Mesajlar: 71
|
açıkçası bende sizin gibi merak ediyorum aslında benim merak ettiğim gitmekten ziyade, gidenlerin geçimini nasıl sağladığı öğrenmek ama onuda ne yazık ki göremedim hiç bir başlıkta. Aslında gidenler ya emekliler, ya da hali vakti yerinde maddi olarak bir doygunluk içerisinde olanlardan(çalışmadan geliri olanlardan) oluşuyor. Yani maddi olarak bir geliri olmayan, gelirini tamamiyle köy yaşantısından elde edecek yaşı genç kişi veya ailelerin gittiğini henüz görmedim... Düzenleyen bahçe heveslisi : 25-05-2017 saat 10:27 Neden: imla kuralı |
09-11-2018, 14:01 | #393 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-04-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 34
|
Bu konu başlığı ilk açıldığı günden bu yana 10 yıldan daha uzun bir süre geçmiş, bu arada yeni gidenler oldu, geri dönenler oldu hatta hayatını kaybedenler oldu. Çok az yazdım ama gidip de geri dönenlerden biri de benim. Aslında tam olarak döndüm denilemez zira Yalova'nın bir köyünden Marmaris'in bir köyüne transfer olduk denilebilir. Yani biraz daha fazla insanın, biraz daha fazla sosyal hayatın içerisine. Oğlum 5 yaşında iken satın aldığım arazi içerisine kurduğumuz hayat oğlumuzun 15 yaşına gelip, artık buralara gelmek istememesi daha çok insanlarla birlikte vakit geçirmek istemesi neticesinde böyle bir karar vermek zorunda kaldık maalesef. Ve anladık ki, böyle bir hayat kurmak, yani " Büyükşehirden kaçıp gitmek" ya evlenmeden ve çocuk sahibi olmadan önce veya emekli olup, çoluk çocuğu yerlerine yerleştirdikten sonra vereceğiniz bir karar olmalıymış. Yaklaşık 10 yıl doğanın içerisinde yaşamının büyük bir kısmını geçirmiş biri olarak diyorum ki; Doğadan uzaklaşabilirsiniz ama kopamazsınız. |
09-11-2018, 15:18 | #394 |
Ağaç Dostu
|
Ortamınızı bilmem ama en azından coğrafya ve iklim koşullarını göz önüne alarak daha iyi bir yere taşınmıssınız diyebilirim. En azından iklim yaz aylarında çok sıcak olsa da, kış aylarında Yalova'ya göre çok çok daha ılık kışlar yaşamanız ve biraz daha uzun süre bahçelerde vakit geçirmeniz için avantajlı diyebiliriz. (Tabii, yüksek bir yaylada değilde, aşağılarda bir köye yerleştiğinizi varsayarak yazıyorum). Marmaris iklim yönünden çok daha ılımandır. Hayırlı uğurlu olsun. |
09-11-2018, 20:25 | #395 | |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 03-03-2013
Şehir: Kirsehir
Mesajlar: 4
|
Alıntı:
|
|
09-11-2018, 20:33 | #396 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 7,824
|
Zahmet olmazsa biraz detaylı yazarsanız memnun olacağız Teşekkürler |
10-11-2018, 22:46 | #397 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 16-10-2011
Şehir: KOCAELİ
Mesajlar: 37
|
Alıntı:
Bence sizde anlatmalısınız. |
|
12-11-2018, 12:00 | #398 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2013
Şehir: GB
Mesajlar: 622
|
Alıntı:
Merhabalar herkese. Geçen Şubat ayından beri %90 köyde, %10 İstanbul'daydım. Son 2,5 aydır hep köyümdeyim. Sizin aradığınız vasıfları taşıyan biri değilim, "çalışmadan geliri olan" gruba dahilim. Emekliyim. Ama konu hakkında bir şeyler söyleyesim var. Sıradan bir köylü kalkıp şehre gelse, bir bankada gişeye oturtsak, bir şirkette muhasebe veya insan kaynakları birimine yerleştirsek, mahalle bakkalını veya bir lokantayı işletmesini istesek ne kadar başarılı olursa, bir şehir insanı da köyde o denli başarılı olur. Gerçek bir köylüde yılların birikimi bilgi var. Hatta kendisine miras kalan bilgiler de var. Bu bilgilerin modası geçmiş olabilir, bazıları yanlış da olabilir, ama kesinlikle onları kuşaklardır hayatta tutan bir bilgi dağarcıkları vardır. Bir diğer konu alet-edevat, makina-ekipman birikimi. Sakın küçümsemeyin. İki senedir alıyorum bir türlü bitiremedim. Bir şey alıyorsunuz, kısa süre sonra bir büyüğüne, sonra daha küçüğüne ihtiyaç oluyor. Bakıyorum komşularımda hepsi babadan kalma var. Sadece arada yeniliyor veya bakım yapıyorlar. Tarım makinalarına hiç girmiyorum. Meyva üretimi uzun vadeli bir şey. Otuz civarı ağaç diktim, bir adet vişne, üç adet dut yemek nasip oldu . Mevcut ağaçlardan bir kısmını da soğuk vurdu. Bu sene buralarda baldan verim alan görmedim. Arıcılık tecrübem var teknik bilgim de iyi. Kimse bal alamazken ben bir kovandan 25 kg kadar bal aldım. Ama bölgedeki sarıca arıların bu kadar yoğun olacağını bilmediğimden geç tedbir alınca, iki kovanla bu sene tekrar başladığım arıcılıkta, kışa boş kovanlarla giriyorum. Köyümdekilerin farklı alanlardan elde ettikleri gelirleri var. Hayvancılık, arıcılık, meyvacılık, dağdan toplanan şeyler (kızılcık, kuşburnu, mantar vs.) Biri kötü gitse diğeri telafi ediyor. Bir diğer konu, şehirden sıkılıp, bunalsanız, tabiat aşığı olsanız da sonuçta bazı yaşama alışkanlıklarınız ve tüketim alışkanlıklarınızla şehirlisiniz. Bu alışkanlıkların bir kısmını da köye taşımanız kaçınılmaz oluyor. Bu bazen şehirdekinden daha maliyetli olabiliyor. Elinden her iş gelen biri olduğunuzu düşünseniz bile (bencileyin) köy hayatında yetersiz kaldığınız durumlar oluyor. Adeta güreş tutarak kestiğimiz köy ekmeğini komşu teyze salatalık doğrarcasına dilimleyiverince; beraber oduna gittiğimiz yaşlıca bir amca baltayı ustalıkla kullanırken; saman balyasını kaldırıp götüren bir hanım kızımızı gördüğümüzde; iki bastonla yürüyen ihtiyarın dik yamaçlara çıktığını izlediğimizde vücudumuzu tamamen farklı kullandığımızı anladık. Bu zamanla edinilecek bir şey. Gariptir, en çok ayaklarım ve ayak bileklerim beni zorladı. Çünkü hemen tüm hayatım düz zeminlerde geçerken, şimdi bastığım her yer eğri büğrü. Buna bile alışmak bir zaman alıyor. Bir de iş gücü meselesi var. Ailece geliyorsanız herkes işin ucundan tutmalı. Burada çok iyi kazanan insanlar tanıdım. Hepsi iş gücünü aile içinden temin ediyor. Her birey kendince bir konuya odaklanmış çalışıyor. Hem de çok çalışıyordu. Ve bu tür ailelerin, şehirde maaşlı olarak kazanmaları mümkün olmayan gelirleri var. Sadede gelirsek, tüm giderlerinizi köyde yaptığınız bir işle karşılamak kısa vadede mümkün değil. Ama iyi hesaplanmış bir sermeye ile en az 3-4 yıl kazancım olmayacak diyerek köye gelinirse ve hayat standardınızı düşürmeye razıysanız başarılabilir diye düşünüyorum. |
|
12-11-2018, 14:54 | #399 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-01-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 3,861
|
@ Asoo, bana göre mükemmel kaleminiz var. Tebrik etmek haddim değil ama en azından teşekkür etmek isterim. Bu özelliğiniz gibi, bazı şeyler Allah vergisi. Ağzıyla kuş tutsa adam sizin gibi yazamaz, ben 40 fırın ekmek yesem halam gibi hamur yoğuramam (bırakın ekmeğini yapmayı), siz ne yaparsanız yapın okey taşlarını arkasından benim gibi hızlı okuyamazsınız. Çok basit gibi görünen işleri dahi şöyle böyle öğrenmek için en az altı ay gerekir. Ustalaşmak ise uzuuun yıllar gerektirir. 20 m.kare yeri kürekle altını üstüne getirmek ne kadar zor olabilir ki? Öyle değil işte, seçtiğiniz kürek dahi önemli. Kayınpederim ben kürekle işlenirken baktı baktı da 'ne yapıyorsun öyle' diyerek aldı küreği elimden, sol ayağıyla küreğe bastı ve benim kollarımdan güç alarak yaptığım hareketi o sağa ayağından destek alarak yaptı. Geçen fasulye için çalı tipi fidancılık yapan bir abimizin bahçesinden kargı kesiyorum. Kargıları kestim kalınca iple bir arada tutmak ve eğrilip bükülmelerini engellemek için üç yerinden bağlıycam. Adam aldı ipi öyle güzel, kolay ve hızlı düğüm attı ki, aynı harekete altı kez yapmasına rağmen gram anlamadım. Bu işler böyle; içeride aşk var ise az veya çok her iş gelir insanın elinden. Ama şu gerçeği de akılda tutup kasılmamak lazım, 'her horoz çöplüğünde öter'. Mevlanaya sormuşlar 'ne bilirsin?' diye, 'haddimi bilirim' demiş. |
13-11-2018, 09:00 | #400 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 08-04-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 34
|
Aslında bu siteye girip, yazıp çizerek paylaşanlar kadar, sadece okuyarak, hayal ederek veya küçük de olsa adımlar atarak, kaçmak gitmek isteyen o kadar çok insan var ki... Sn. Todor'un bu konu başlığı altında ilk mesajını paylaştığı 2006 yılından, 2017 yılının mayıs ayına kadar yüzlerce mesajın ardından uykuya geçen mesajlar, 1.5 yıl sonra yeniden, sanki hiç bir şey kaybetmemiş gibi aynı hızla, eski popülaritesini sağlamaya başladı. Bu da gösteriyor ki, kaçıp gidip devam edenler, geri dönenler kadar, hala kaçmak için can atan, gün sayan dostlarımız var. |
13-11-2018, 09:31 | #401 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-05-2015
Şehir: ANKARA
Mesajlar: 184
|
Köy de var. Ev de var. Ancak tek bildiğim 50 yıllık fındıklıkta dalından fındık koparmak. Ağaçlar.net e katılmadan önce aklıma gelmeyi bırakın söylendiğinde asla dediğim köye yerleşmek konusu artık bir heves halini aldı. Emekli olsak da gitsek.Evin dibine küçük bir sebze bahçesi yapsak. Tavuklarımız olsa gibi hayaller var şimdi hep aklımda. |
Etiketler |
arazi, çiftliklik arazi, satılık, satılık arsa, satılıktarla |
|
|