![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaç Dostu
|
Kaçıp gittik nasıl yaşayacağız?
5 yıldır İstanbul il sınırlarına girmedim. Çekip gitmiş sayılırım biraz. Küçüklüğümden beri hayvanları ve bitkileri çok severim. İnsanlığıda severdim tabii o zamanlar. Çocukluk işte. Sonra büyüdüm ve gördüm ki, insanlar tek teksevilebilse bile insanlık çokda sevilebilecek bir şey değil. Devamlı savaşlar, hergün artan suçlar, şehrin göbeğinde hüküm süren orman kanunları, çıkarı olmadan iş yapmayan memurlar, tüccar mantıklı politikacılar vs vs. (listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz) Ben ne yapabilirim bütün bunlara karşı dedim kendi kendime. Hiç bir şey. (bunları tartışmak değil niyetim, sadece düşünce olarak anlaşılabilmek için belirtiyorum) 30 yaşında askerden bekar olarak döndüğüm zaman önümde iki seçenek vardı, ya eski işime (tv) devam edecektim ve iyi kötü para kazanarak plazma tv, 2048kbps internet, gece 04:00 da bambiden kaşarlı dürüm yeme gibi lükslerim olacak, emekli oluncada (20 sene sonra) bahçeli bir ev alıp, tavuğumu köpeğimi besleyecektim. **** şimdi gidecektim. Eğer 20 sene bahçeli bir evde tavuk beslemek için çalışacaksam plazma tvde DVD seyretsem ne olur, seyretmesem ne olur! Bastım geldim yalovaya. Paramın yettiği bir arsa aldım. O sırada devlet deprem için yapılan prefabrikleri satışa çıkarmıştı, onlardan aldım. İki sene prefabrikte oturup, yavaş yavaş evimi hazırlamaya başladım. Hala da yapıyorum bi yandan. Hiç acelem yok. Elimden geldiğince, yavaş yavaş İnternet 5-6 ay önce bağlandı ama yarım yamalak çalışıyor. Çeşmeden suyum akıyor, düğmeye basınca lamba yanıyor. CNBC-E dizilerini seyredebiliyorum. Hayattaki bütün lüksüm budur şu anda Karşılığında ne mi elde ettim; İstediğim kadar kedi, köpek, kuş bakabiliyorum. İstediğim kadar yüksek sesle müzik dinleyebiliyorum. Domatesimde hiç bir şekilde suni gübre, ilaç yok. Sütümde kesinlikle antibiyotik kalıntısı yok. Sabah beni kuşlar uyandırıyor. Evimde perde yok, çünkü içeriyi görmesini istemediğim kimse yok. Fidanlarım büyüyor (bazıları meyve veriyor artık) Bu listeyide uzatmak mümkün tabii Tuna Kiremitçi'nin bir yayınlamadığı bestesi vardı, sonra şiir kitabına koydumu bilmiyorum. Ama yukarıda anlatmak istediğimi çok güzel özetliyor. İstanbul büyük şehir. Düşlerimse çok küçük. Uzun oldu, baş ağrıttıysam kusuruma bakmayın artık ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-01-2007
Şehir: amsterdam
Mesajlar: 55
|
istanbuldan cekip gidemeyenleri cani gonulden anliyorum zira yillardir gurbetcilerimiz ha donduk ha donecegiz diye yillardir buralardalar.. ferrarisini satip dunya seyahatine cikan adam kadar olamadim ona yaniyorum.. simdi ben golf4 mu satsam Turkiye' me ancak yeter yani ![]() umarim hayalimdeki ciftligime kavusurum.. Anami babami doya doya kendi ellerimle besleme firsati bulurum.. bir daha mi gelecegiz sanki.. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaç Dostu
|
Konuya gönderilen bütün mesajları okuduğumu sanıyorum. Söyleyebileceğim tek bir şey ve anlatacağım bir hatıram var. Söylenecek tek söz: Tartışmasız olarak, sevgili Todor'un bu işi başardığı ve alkışa, her türlü övgüye, kelimelere sığmaz takdire sadece O'nun layık olduğudur. Anlatacağım hatıra ise şu: Bir gün NTV'de yarısında yakaladığım bir program seyrediyordum. İstanbul'dan, büyük ihtimalle Suadiye-Erenköy cıvarından, bir beyefendi ile eşi hanımefendi, İstanbul'u terkedip yerleştikleri bir sahilde, kendileriyle röportaj yapan TV ekibine yaptıklarını ve yaşadıklarını anlatıyorlardı. Bulundukları yerin neresi olduğunu anlayamadım. Anladığım, oraya geldiklerinde, yol, su, elektrik, komşu gibi bir şeyin olmadığıydı. Portatif siyah-beyaz TV ile arabanın aküsünden yararlanarak, TRT-1'de 20.00 haberlerini dinliyorlarmış., Orada bir ev yapmışlar kendilerine, bahçe tanzim etmişler, sahilden topladıkları çakıllarla, bahçeye yollar, mozaikler kondurmuşlar. Yıllar sonra, yemyeşil bir cennete dönmüş mekanları. Orada anlatıyorlardı, İstanbul'dan kaçış öykülerini. Bir ara muhabir, -Biz de çok istiyoruz ama... dedi. Cevap, bir şimşek gibi beynimde çaktı ve oraya yerleşip kaldı. -Çok istemiyorsunuz.Çok isteseydiniz,yapardınız. Biz, bir akşam karar verdik, ertesi sabah iki bavulla arabaya atladığımız gibi bir daha dönmemecesine İstanbul'dan ayrıldık. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 06-02-2007
Şehir: safranbolu
Mesajlar: 3
|
Hepinizi safranboluya beklıyorum.. madem ahşap ew istiyorsunuz tarihi evleriyle meshur korumanın başkentı safranboluda sizleri gömek isterim.. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
şimdilerde oluşan yeni trend ;Tek başına kaçıp gitmek, tek başına oturmak değil..Birbirleriyle anlaşan 4-5 aile ya da arkadaş ya da akraba vs. birlikte bir yer alıp yerleşmek.. Aksi halde hastalık sorunu- güvenlik sorunu - oturup doğru düzgün 2 çift laf edebilecek insan bulamama sorunlarıyla karşı karşıya geliniyor. . |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 28-01-2009
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 98
|
Bir belgeselde köylü kadınların kendilerinin bulduğu bir yöntemi anlatıyorlardı. Fosseptike bir kaç tane patlıcan atıyorlar onlarda kurtlanmaya başlayınca sistem doğal olarak kendiliğinden çalışmaya başlıyor. İlginç bir yöntem. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 12-05-2009
Şehir: kütahya
Mesajlar: 118
|
Benim bildigim kadarıyla foseptige hayvan çigeri atıyorsunuz ciger kurtlanmaya başlayınca dogal döngü başlıyor önemli olan foseptigin içerisinde kurtlanmayı başlatabilmek ciger olur patlıcan olur yeterki kurtlansın |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 22-10-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 152
|
Tam olarak hangi ülke olduğunu hatırlayamıyacağım . Güney amerika da (peru sanırım) farklı WC ler üretmişler. Anladığım kadarıyla katı ve sıvı atıkları ayırıp, katılarını gübre yapımında kullanıyorlarmış. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-08-2009
Şehir: Bursa
Mesajlar: 13
|
Merbaha todor; Abi sana bazı sorularım var. Öncelikle böyle güzel bir konu açtığın için teşekkürler. Acaba satın aldığın ve yaşadığın arazinin toplam dönümü kaç? Evinin metre karesi ve hayvanların için ayırdığın yerlerin metrekaresini yazarmısın? Birde bu araziyi aldığın zaman kaç lira idi ? Aldığımız araziye ev yapmak için imar durumu ne olması lazım? Diyelim imar durumu el vermiyor bunu nasıl değiştirebiliriz ? Saygılarımla... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
Ağaç Dostu
|
Benim yerim 5500 m2. Hayvanlar için özel bir yerim yok. 9 m2 bir kümesim var ama tavuklar açıkta yatıyor. Evimin toplam kullanım alanı 230 m2. İmar durumları nasıl oluyor bilmiyorum. Arsayı 2000 yılında 9 milyara almıştım fakat şimdi buralarda rakkamlar çok yükseldi. Fakat bunlar bir kişi için kıstas olmamalı. Bence ihtiyaçlar belirlenip bir plan/proje çıkartılmalı. Kaç kişi yaşacak, ihtiyaçların ne kadarı bahçeden karşılanacak, inek ve koyun bakılacak mı? bu tip sorular ortaya dökülür ve kaba taslak bir ihtiyaç listesi çıkartılır. Buna göre evin büyüklüğü, ahır ve ağıl yapılacaksa kaç başlık olacak, sera, garaj, kuruluk, ambar, samanlık soğuk hava deposu, vs vs... Bunların hepsini birden ilk başta yapmak mümkün olmayabilir fakat en azından var olup olmayacakları belli olursa ileride yapıalcak binalar için yer aranmak zorunda kalınmaz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-08-2009
Şehir: Bursa
Mesajlar: 13
|
Çok teşekkür ederim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Sami Kardeşim, Belediyelerin mücavir alanlarında ki arazilerde imar durumu belediyelerden. Belediye sınırları dışındaki yerleşim alanları için bağlı oldukları ilin bayındırlık müdürlüklerinden öğrenilebilir. Aman dikkat mutlaka yazılı olarak bilgi almaya çalışın. Sözler istemeden YANLIŞ olabiliyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaç Dostu
|
EM (Etkin Mikroorganizmalar) başlığında detaylı bilgi bulabilirsiniz. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-12-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 53
|
Merhaba, Çok güzel bir başlık olmuş, okumaya doyamadım. İstanbul'a yakın Çatalca, Silivri veya biraz daha uzaklar (Saray hatta belki Saroz'un iç kesimleri) kısacası Trakya tarafı kaçıp gitmek için sizce ne kadar uygun? Buralara kaçabilmiş birileri var mı acaba tecrübelerini bizlere aktarsa? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Kaan 903 Ben yaklaşık 10 yıldır Tekirdağ ın köyleinden birinde hem yaşıyor hem de çalışıyorum. Oğuz Karsan kardeşin foruma yazdıklarına yürekten katılıyorum. Benim zamanında sanayi arsası diye aldığım ve bu arazide Başbakanlık bünyesindeki DPT den tesvik almama rağmen inşaat başladıktan sonr kaçak inşaat yapan insan muamelesi gördüm. Unakıtan affı denilen aslında bana göre Unakıtan haracınıda devlete ödememe rağmen yasaklılık durumum devam ediyor. Minareyi çalmaya niyetli isen sorun yok. Minare yapacağım dersen sorun çok. Arazi bulmak kolay gibi gözüksede çok dikkatli olmak zorundasın. Şehirden geliyor olman yolunacak kaz geliyor diye düşünülmesi içi,n yeterli. Yeni bir şey uygulamaya kalkman her zaman sorun. Kabadayılık yapar asar kesersen sorun yok. Yasal davranmaya kalk, alçak eşşek muamelesi görürsün. Dikkati çekmeyeceksin, en ufak tavizkar bir tavrın olmayacak. Rahat edebilirsin, Bilmem Oğuz kardeş benim le aynı fikirleri paylaşır mı. Sevgiyle kalınız. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 06-12-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 53
|
Sevgili Ensar, Bilgi için teşekkürler. Benim aklımdan geçen daha çok üzerinde hazır evi olan, imar ile sıkıntısı olmayan mülkler. Yaklaşık 5-6 dönüm arazi, bir ev hayvanlar için barınak belki ufak bir sera vs. Amacım hem kendi sebze meyvemi yetiştirmek hem de hayvansal ürünleri doğal yoldan temin etmek (süt, yoğurt, kefir, peynir, v.s). Tabi ki bunları bakıcısız ilk başlarda sadece haftasonları başarabilmek çok zor. İlerleyen yıllarda da belki tamamiyle oraya yerleşmek. Böylece şehir hayatından kopmadan kırsal yaşamı biraz tecrübe etmiş olurum diye düşünüyorum. Benim sorum daha çok yöre insanlarının bakış açısı, ürün kalitesi ile ilgiliydi. Bu bölgede bahçe ile uğraşmak kolay mıdır zor mudur? Yöre halkından destek alınabilir mi? Hayvan seçiminde nelere dikkat etmek gerekir (İklim bakımından). Yani daha çok oraya kaçıp gidenlerin yaşam tecrübesini sormuştum. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 29-02-2008
Şehir: Tekirdağ
Mesajlar: 533
|
Sevgili Kaan 903, Bulunduğum yer İstanbulun 140 Km uzağında. Ne zaman arzu ederseniz, buyrun gelin, Trakya nın bu bölgesini araştırmanıza yardımcı olmaya çalışayım. Hemde tanışmış oluruz. Sevgiyle Kalın |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-08-2009
Şehir: Bursa
Mesajlar: 13
|
Sevgili todor; Gene sorum geldi. Sanırım askerden sonra işe girip çalışmamışsın. Ve şuanda hayvancılıkla geçimini sağlıyorsun. Şimdi sorum şu. Hiç bir işte çalışmadan nasıl oluyorda bir arsan ve evin var. Diğer sorum oralarda sobaylamı ısınıyorsun? sobayla ısınıyorsan kışa girmeden kaç ton yakacak depoluyorsun? bu yakacağı nerden temin ediyorsun? Ve bu yakacağı nerede depoluyorsun? Yeme,içme gibi ihtiyaçların için ayrıca alışveriş yapmadığını düşünürsek, aylık kaç lira masraf yapıyorsun? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Ağaç Dostu
|
Senin gözünde canlandırdığın gibi, ceketimi alıp gelmedim. Önceden birikmişim vardı, onu sermaye yaptım. Arsamıda o birikmişle aldım, evimide onunla yaptım, ineklerimide onunla aldım. Fakat şimdi hayvancılık yapmıyorum. Bitkisel üretime yöneldim. Kasaba hayvan satmak bana göre değilmiş, onu anladım. İlk taşındığım zaman anasını emen kuzuyu tabakta pirzola olarak gören ben, kesime yolladığım kuzunun arkasından yas tutmaya başladım. Hayvancılık güzel para bıraksa da duygusal olarak çok yıpratıcı olmaya başladı. Vazgeçtim. Yakacak olarak odun kullanıyorum. Yenilenebilir (veya sürdürülebilir) bir enerji kaynağı olduğu için, zehirlenme tehlikesi olmadığı için, köyde bol ve ucuz olduğu için, kuzine kullanınca mutfak tüpü masrafı düştüğü için tercih ediyorum. Odun işi şöyle işliyor; İlk olarak Orman Bakanlığı'nın görevlileri gelerek, köyün ormanlarından kesilecek yeri ve ağaçları gösteriyor. Daha sonra muhtar kura ile bunu paylaştırıyor. Senesine göre kişi başına 3-5 ton odun düşüyor. Daha sonra katırcılar geliyor ve ormandan odunu keserek traktöre yüklenecek yere yığıyor. Ordan kantarla (kimsenin hakkı kimseye geçmesin diye tartılıyor) traktörlere yükleniyor. Odun evine önüne boşaltıldıktan sonra motorlu testere ile bunlar sobalık hale getiriliyor. Sonra ben odunluğa istifliyorum. Tüm bu kesim, nakliye ve doğrama işleri yani odunun odunluğa girmesi bu sene için ton başına 100 TL civarında tutuyor. Yani bir yılda ortalama 400 TL ısınma giderim var. Soba yaklaşık 6 ay hiç sönmeden yanıyor. Ev ytong olduğu için ısı yalıtımım da yüksek. Aylık ne kadar masrafın var sorusunun cevabı biraz zor. Elektrik, telefon, internet, benzin yaklaşık 300 TL tutuyor. 250 TL kadar da alışveriş masrafı tutuyor diyebilirim. Sebzemi ve bir kısım meyvemi kendim üretsem bile, sigara, çay, kahve, ekmek, prinç makarna gibi şeyleri dışardan almak zorundayım. Oturup erişte kesecek veya ekmek yoğuracak vaktim yok. 150 TL kadar da 5 adet köpeğimin ve 2 adet kedimin yiyecek masrafı var. Ayrıca her akşam köy kahvesine çıkıyorum, 30 TL de sohbet ve oyun sırasında içtiğim çaylara diyelim. 50 TL tavukların buğdayı mısırı tutuyor ama onlar ayda 300-400 yumurta olarak bana ve köpeklerime geri dönüyor. Üst baş dersen, almıyorum. Birde yıllık masraflar var, odun, hayvanların parazit ilaçları, arabanın sağı solu yaptırılıyor, vs vs. Bunlara da 1,000 TL de. Yaklaşık böyle bir şeyler işte. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 04-08-2009
Şehir: Bursa
Mesajlar: 13
|
Sevgili todor; Cevaplarınız bizler için çok yararlı oluyor teşekkür ederim |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
agaclar.net
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
|
Sanırım önce kafalarımızda basit yaşamaya ve basit yaşamaktan zevk almaya alışmamız lazım ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-06-2009
Şehir: İzmir-Karaburun/Mordoğan
Mesajlar: 110
|
Sn. Tador Zoru başarmışsınız. Dilerim herşey yolunda gider(İlk taşındığım zaman anasını emen kuzuyu tabakta pirzola olarak gören ben, kesime yolladığım kuzunun arkasından yas tutmaya başladım. Hayvancılık güzel para bıraksa da duygusal olarak çok yıpratıcı olmaya başladı. Vazgeçtim.) Ben de olsam sizin gibi yapardım. Her ne kadar kırmızı et seven eşim olsa da ![]() Hayat denilen gemiye herkes bir yerden biner, önemli olan nerden binildiği değildir..asıl olan gideceği yeri bilip bilmemekte... siz bilmişsiniz Sn. Tador.. saygı ve sevgilerimle. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-10-2009
Şehir: İSTANBUL&İZMİR-Mordoğan
Mesajlar: 261
|
Sayın Arıkuşu! Mordoganda havalar nasıl nispeten duzeldimi gidebildinizmi daha dogrusu mordogana saygılar, |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-03-2009
Şehir: ist
Mesajlar: 82
|
sn. todor, ne güzel bir düzen kurmuşsunuz. Sağlıkla yaşayınız. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 04-08-2010
Şehir: Bodrum / Muğla
Mesajlar: 42
|
Zaman çok çabuk geçiyor, biz arsamızı aldığımızda 2006 yılının ocak ayıydı, önümüzdeki Ocak ayında 5 yıl olacak ve gelecek yıl eşim ile benim emeklilik tarihlerimiz gelmiş olacak. Bu konuda yer arayışına başlayışımız ise daha eskiye, 2004 - 2005 yıllarına gidiyor. Emeklilik tarihi yakınsa onu beklemekte fayda var. Az da olsa sabit bir gelir gerekiyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#28 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 31-01-2010
Şehir: Antalya
Mesajlar: 125
|
Bu arada yalovadaki son durumunuz nedir acaba ? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#29 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
|
Gideceğim buralarda er veya geç mutlaka gideceğim ortalama 5-6 dönüm bir yer alıp mtlaka gideceğim |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-10-2010
Şehir: ZONGULDAK
Mesajlar: 1,058
|
Yoruldum artık fiziksel bir yorguluk değil ruhum beynim [ne kadar varsa ]yoruldu kimsenin olmadığı bir yerde köroğlu ayvaz yaşamak istiyorum |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Etiketler |
arazi, çiftliklik arazi, satılık, satılık arsa, satılıktarla |
|
|