|
|
Dış Bağlantılar | Konu Araçları | Mod Seç |
10-05-2008, 20:38 | #1621 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 27-05-2007
Şehir: Tire
Mesajlar: 1,489
|
Teşekkür ederim mine hanım. |
10-05-2008, 21:06 | #1622 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 10-05-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 3
|
Defne ağacı
Söke-Didim arasında bir bahçemiz mevcut. Kuzeydoğu yönüne bakan yamaçta yer alıyor.Arazi taşlık ve toprak kırmızı. Toprak analizi henüz yaptırmadık. Burası tam da Didim körfezi ile Bafa gölü arasında yer almakta ancak göl veya denizi dağlar nedeni ile görmüyor. Size sorum buraya defne ağacı ve limon dikilse tutma ihtimali olur mu?Defne hakkında ne kadar sulanması ihtiyacı duyduğu hakkında bilgi edinemedim.Ticari anlamda değil görsel açıdan dikmek istiyoruz. |
10-05-2008, 21:53 | #1623 |
agaclar.net
|
Defne suya çok ihtiyaç duymaz kanaatkar bir bitkidir. Tabiatta sadece yıllık yağışlarla yetinir. Ancak yeni dikilmiş bir fidanın suya ihtiyacı yaz döneminde fazla olur. Siz haftalık sulayacağınızı varsayın. Limon ise daha zor, güney yamaçları sever. Elinizi üzerinde tutmanız gerekir. Düzenleyen Mine Pakkaner : 11-05-2008 saat 20:19 |
14-05-2008, 19:23 | #1624 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 26-04-2008
Şehir: MUĞLA
Mesajlar: 73
|
Mine hanım dana burnu ile mücadeleyi formda bulamadm,konu ile ilgili herhangi bir kaynak mevcutmu formda,teşekkürler.! |
17-05-2008, 21:49 | #1626 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 08-05-2008
Şehir: bilecik
Mesajlar: 3
|
-------------------------------------------------------------------------------- mine hanım, ben yeni bir üyeyim ve bu siteyi bulduğum için çok mutluyum, benim derdim; evde yeşilliği ve çiçeği çok seviyorum ama toprağı haşereleri çeker eve böcek taşır diye korkuyorum, evdeki haşere problemim yüzünden taşınmayı planlıyorum ve taşınırken de tüm çiçekleri toprak eve yeniden böcek çekmesin diye atmayı düşünüyorum, ama kıyamıyorum.......... topraklarını aldığım bi tarım ialcıyla ialçladım, bi kere birinin dibinde kırk ayak gördükten sonra hepsini ialçladım ve bende korkunç bir faranjit ve ses kısıklığı yaşadım bu ilaç yüzünden ama ya gene çıkarsa..... bir kere oldu ama bir kere daha olmasına dayanamam. hiç değilse yeniden eve çiçek alırsam bunları atsam bile en başından bunu önlemenin kesin bir yolu yok mu??? |
19-05-2008, 10:40 | #1627 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba Mine Hanım, Benim sorunum bahçemizdeki 15 gülden sadece bir tanesinin yaprağının yeşil renk değilde sarı olması. Daha önceki yıllarda oda yeşildi. Fakat bu sene sarı... Fazla gelişmiyor. Cinsi ısparta asma gülü diye biliyorum... Bu böcek sinek için düzenli ilaçlamasınıda yapıyoruz. Yapraklarında böcek vs. de yok.Ana dallar sağlam. Sizce sorun neden kaynaklanabilir... |
19-05-2008, 20:19 | #1628 |
Ağaç Dostu
|
Merhaba Mine Hanım Daha ilk uye oldugum zaman sıkıntılarımı dile getirmiştim.Çok sukur forumdaki bilgiler sayesinde tohumlarım dikim buyuklugune geldi.Bizim Büyük Adada 80-90 m2 sebze ekilecek yerimiz mevcut.Malum yine susuz bir yaz geçirecegimizi tahminle damlama sulama sistemi yapmak istiyorum.Bahcemın eni 5 mt boyu 15-20 mt arası.Kuyum var ama hiç su birikmedi,musluk suyunu kullanacagım.Çok basit nasıl bir sistem yapabilirim?Yoksa karık usulu sulamamı yapsam?Çarsamba gunu fideleri dikecegım.Karık yapıp tepe noktalara fidelerimi dikip kararı sonramı versem?Bilgilerinizi benimle paylasırsanız cok mutlu olacagım |
19-05-2008, 22:12 | #1629 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-09-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 215
|
Merhaba Mine Hanım Benim sorunum malta eriği ağacımla ilgili. Şöyle ki; evimizi aldığımızda ağaç vardı tahminimce 5 yaşlarında 3 senedir beraberiz ama maalesef toplam 5 meyvesini yiyebildik bakımda mı problem var özel birşey mi yapmak gerekiyor bilemiyorum. Ağaç çok çiçek açıyor hemen hemen hepsi meyve çanağı diyeyim oluşturuyor fakat meyveler büyümeden dalında dökülüyor şu anda üzerinde bir tane meyve var. Malta eriği hakkındaki hastalıkları okudum, yaprakları çok sağlıklı, kışın bol keçi gübresi verdim, yapmam gereken birşeyler var fakat ne yapayım hiç bir fikrim yok. Yardımcı olursanız çok sevinirim. |
19-05-2008, 23:29 | #1630 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-11-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 264
|
Sayın Mine Hanım, Haftalardır peşinde koştuğum ağaçları nihayet bir serada bir araya getirebildim. 10-12, 12-14 kutür, 3-3,5m. boylu, üzerleri yeni sürgünlerle dolu, neşeli görünümlü ağaçlardılar. Ancak tam alırken içlerinden bazılarının yani : koelreuteria (güvey kandili), gülibrişim, gleditchia 'sunbrust', lagerstroemia indica ve rhus typina'nın yeteri kadar saksıda beklemediğini söylediler. "Bu durumdayken saksıdan çıkarıp kökleri oynatmayın. Böyle saksıları ile gömün şimdilik. Sonra Ekim ya da Mart ayında topraktan çıkarıp saksısından dikkatle çıkarıp tekrar dikersiniz. Böylece bizde saksıda bekleyeceğine, o dönemi sizin bahçenizde geçirmiş olurlar" dediler. "Aslında şimdi dikseniz de olur ama böylesi daha garanti" diye eklediler. Geçen hafta yine bu bölümde 1609 nolu mesajda yeni söküm tesbih ağacı (Melia azedarach) sormuştum size... Cevabınızdan yüreklenerek onu da almaya gittim. Saksılamışlar. Hepsini birden aldırmaya bir kapalı kasa kamyon gönderdim. Yakın seralardaydılar zaten ve sera mühendislerinin nezaretinde yüklenmişler fakat ağaçlar yüksek boylu olduğu için yatırarak yüklemişler. Ağaçlar İstanbul'dan Silivri'ye geldiklerinde, diğer ağaçlar sapasağlam gelirken, yukarıda saydığım tüm ağaçların topraklarının % 10-20 kadarı dökülerek ve saksının içinde kökleri sallanarak, yamulup yumularak gelmiş olduklarını gördük. Site bahçevanımızın önerisiyle (internet hattımız henüz olmadığından size ulaşamadım) toprakları geri doldurup üzerlerine basa basa toprağı sıkılaştırmaya çalıştık ve saksıları ağzına kadar suyla doldurup üç gün boyunca sürekli bastırdık, suladık. Biz ağaçları yine önerildiği gibi saksılarıyla gömelim diyoruz. Bahçevanımız "İki işe ne gerek var. Saksının bir yerlerinden toprağa kök verip, ekim ayında yine söküm yapılmış gibi olur. Yazık ağaçlara... Biz bunları önümüzdeki pazar günü güzelce dikelim, herekleriz, sularız, zaten gerekli yosunu falan serada saksıya koymuşlardır. Bir şey olmaz" diyor ama hemen ardından ekliyor; "Ama bunlar buraların ağaçları değil. Kışı geçirebilirler mi bilmem. Fazla ümitlenmeyin. Sonra da bana kızmayın" İstanbul'a döner dönmez size yazıyorum. Ağaçlar orada... Hergün sulanacaklar ama sizin akıbetleri ile ilgili vereceğiniz kararı bekliyorlar. Ben bir tek Tesbih ağacım için riske girmeye razıydım ama şimdi neredeyse benzer durumda (ve üzerleri körpe sürgünlerle dolu)bir sürü ağacım oldu ve tek başıma hepsinin altından kalkamayacağımdan korkuyorum. Hatta Sumak şimdiden sanki biraz küskün gibi geldi gözüme. Sizi çok sık meşgul ettiğimin farkındayım ama sanki ben titizlendikçe, heveslendikçe bütün gariplikler benim başıma geliyor ve çaresiz kalakalıyorum. Böyle garipliklerle bir daha zamanınızı almak zorunda kalmayacağımı umarım. Bana bir kez daha yardımcı olursanız çok sevinirim. Saygılar. |
20-05-2008, 11:41 | #1631 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Saksılı bir bitkinin toprağında çıkabilecek zararlı böcekler için ilaçlamadan başka çareniz yok. Eğer siz sıfırdan yetiştiricilik yapacaksanız vaya saksı değiştirecekseniz bu konuda dergide yazdığım evde bitkileriniz için hijyen başlıklı bir makale vardı, onu okumanızı öneririm, çok faydalanacaksınız. |
|
20-05-2008, 11:47 | #1632 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
20-05-2008, 11:53 | #1633 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
|
|
20-05-2008, 12:00 | #1634 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Fidanınızı aşılı mı acaba yoksa çekirdekten yetişme mi? Aşılı fidanlar aşıdan 2-3 yıl sonra meyve vermeye başlar. Aşısız olanlar ise kendine kısır çıkabilir. yani çok güzel yemyeşil yetişir ama meyve vermez. Bunun hastalık ve bakımla ilgisi yoktur. Tamamen çeşit özelliğidir. Bu konuya dikkat etmelisiniz. T göz aşısı, yama aşısı veya yonga aşısı güzel sonuç verir. |
|
20-05-2008, 12:10 | #1635 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Eğer kökler saksıyı sarmamışsa dağılmaları sizin için büyük sorun. Bu durumda saksıdan bitki çıkarken dağılabilir. Fidan çukurunu açtırın. Saksının sadece dibini çıkarttırın. Yanlarını da birkaç yerden kestirin ama açtırmayın (izah edebildim umarım.), bu şekilde bitkiyi saksıyla dikin. Sonbahar sökmenize bile gerek kalmayabilir. Kolay gelsin. Bu arada zamanımı almıyorsunuz, gelişmeleri bana bildirirseniz sevinirim. Düzenleyen Mine Pakkaner : 20-05-2008 saat 14:42 |
|
20-05-2008, 13:53 | #1636 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 20-11-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 264
|
Çok teşekkürler Mine Hanım, hafta sonu ağaçları anlattığınız gibi dikeceğiz. Gelişmeleri memnuniyetle bildireceğim. Hatta sonbahara doğru resimlerini de koyarım. Söküp sökmeyeceğimize de siz karar verirseniz sevinirim. Tekrar teşekkürler. Saygılar. |
20-05-2008, 21:11 | #1639 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-09-2007
Şehir: kocaeli
Mesajlar: 215
|
Mine hanım çok teşekkür ederim. Ben çiçeklenip, meyveyi büyütme safhasında döküldüğü için kısır olabileceğini düşünmemiştim. Vakti geldiğinde aşı yaptıracağım. Çok teşekkürler.. |
23-05-2008, 14:43 | #1640 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Hemen bitkiyi sertçe budarım (gülü bu mevsimde budamanızda sakınca yok endişelenmeyin), sonra bir kök hastalığı ihtimali için varsa fungusitle yoksa forumda daha önce tarifini verdiğim aspirinli su uygulamasını yaparım, 3-4 gün sonra oksijenli su veriririm, güzel bir dip çapası ile birlite mikroelementler de içeren azotça zengin bir kimyasal gübre veriririm ve gelişmeleri izlerim. |
|
23-05-2008, 17:42 | #1641 |
Moderatör
|
Sayın Mine hanım, bahçede çit bitkisi olarak lükstürüm kullandım. Dış kısmında da 30cm lik duvar ve üzerinde tel var. Zaman zaman budama da yaptım. Şimdilerde bazı dallarındaki kurumalar dikkatimi çekti. Boyları da hayli uzadı. Niyetim yerden 30 cm kadar bırakarak iyice budamak. Hem boylarınını da bu kadar uzun yapmak istemiyorum, çitten ziyade ağaç görünümüne girdiler gibi. Sonbaharı beklemem gerekir mi bu aylarda budasam ne olur? |
23-05-2008, 18:00 | #1642 |
agaclar.net
|
Güler Hanım, hiç çekinmeden çitinizi budayınız. Bu bitki sert budamaya dayanıklıdır. budadıktan sonra güzel bir gübreleme ve bol sulama yapınız. Siz zaten tecrübelerinizle ve yeşil parmağınızla bu sürgün verme olayını hızlandırırsınız ben çok eminim. Bu arada ben daha önce forumda formal çitlerin budanması ile ilgili bir yazı hazırlamıştım. Onu tekrar gözden geçiriseniz yeni çitinizin şekillendirilmesi ile ilgili size faydası olabilir. Formal Çitlerin Budanması |
25-05-2008, 19:04 | #1645 |
Moderatör
|
Sayın Mine hanım, teşekkür ederim. Sizin evvelce verdiğiniz budama formlarından çok faydalandım ve taflanları o şekilde budamıştım. Lükstürümler bayağı yaşlı ve ağaç görünümdeler. Şimdi onları dediğiniz gibi yapacağım, tekrar teşekkür ederim. 400 adet lükstürüm sadece bir taraftaki çiti teşkil ediyor, önce oradan başlamalıyım. Dibinde damlalıklı sulama var, bütün gece de açık kalırsa iyice sulanır, önce kısaca budayım sonra gübreler ve sularım. Yardımlarınız bize yol gösteriyor, sağolun. |
25-05-2008, 22:42 | #1649 |
-
Giriş Tarihi: 23-04-2008
Şehir: izmir
Mesajlar: 88
|
mine hanım, peyzajcı olduğunuzu duydum.emekli misiniz değil misiniz bilmiyorum ama neden caddelerde, sokaklarda, parklarda daha farklı palmiye türleri göremiyoruz? |
26-05-2008, 21:07 | #1650 |
agaclar.net
|
Çünkü her palmiye her yerde yetişmez, herbirinin yaşam koşulları farklıdır, parklar ve bahçelerde iklim koşullarına uygun, hastalık ve zararlılara dayanıklı, hava kirliliği etkilerine dayanıklı, minimum bakım gerektiren, besin ihtiyacı az olan bitkiler seçilir. Ülkemizde aslında doğal olarak yetişen sadece 2 tür var. Bunların dışındakiler adapte olmuş. Üstelik plamiye çok ucuz da değil, cadde sokak ve parklarda kıymetli olanları görmenize imkan yok. Gördükleriniz ehven fiyatla tedarik edilip, yetişme koşularına uygun olarak seçilip dikilenlerdir. Bu arada düzgün dil kullanımınız için kutlarım, son zamanlarda değil sizin gibi 13 yaşında olanlar, 23 yaşındaki öğrenciler bile dilimizi kurallarına uygun kullanmıyorlar. Bir de büyük küçük harf kullanımına dikkat etseydiniz, fevkalade olacaktı. |
|
|