![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Sizlerin profesyonelce tartıştığınız bu konuya bazı gözlemlerimi aktarmak istiyorum;Ailem mübadelede Akhisara yerleştirilmiş.Çocukluğumda oradaki zeytinliklerimizden gelen yağların tadını hala unutamadım.Zeytinyağından mayonez bile yapardık.(unutamadığım birde tava balı var,hala yapılıyormu aceba)sonra oraları satıldı,biz Gemliğin eski bucağı,şimdi Yalovanın ilçesi Armutluda senenin altı ayı yaşamaya başladık.hatta bahçemdeki sekiz tane zeytin ağacının her türlü bakımını yapıp,ürünü sofralık zetin olarak kullanıyorum.Ama konu yağa gelince;bir türlü alışamadım tadı bana makina yağı gibi geliyor,kokusuda çok ağır.VE her sene üreticinin Akhisardan Armutluya tonlarca zeytinyağı getirip kendi yağlarıyla karıştırarak sertliğini düşürdüğünü biliyorum.Bu durumda egede gemlik zeytini yetiştirilmesini hiç anlayamadım. Bildiğim kadarıyla zeytin çeşitlerinin yöredeki isimlendirmeleri şöyle: en makbul cins:selvi(Çekirdeği sivri) daha küçük olanları kıvırcık,yağı az olan cins:karamursal(çekirdeği yuvarlak)ve göde(kalamata) Ayrıca;Sayın Mehmetaliozkara09'un mesajındaki zeytin bakmayana ceza kesilen ilk tarım bitkisi ibaresi hala geçerlimi? benim gördüğüm en çok katledilen ağaç zeytin! |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sadece ekmek, yağ, tuz nefis bir kahvaltıya dönüşebiliyor. Kayınvalidem pirinç pilavını bile zeytinyağı ile yapar. Önceleri yadırgardım yeşilimsi bir pilav olduğu için, ama şimdi alıştım. Baklava ve diğer tatlıları da zeytinyağı ile yapar. Ona bakarak şimdilerde ben kek ve kurabiyelerde de zeytinyağı kullanıyorum. Bir evde zeytinyağı olması yeter, her şey için... Yaralara, berelere, kesiklere de zeytinyağına batırılmış bezle kompres yapılıyor. Akan kan anında duruyor, yaralar hızla iyileşiyor Tecrübe ile de sabit... |
|
|
|
|
![]() |
| Etiketler |
| ağaç, gübre, zeytin, zeytin gübreleme |
|
|