agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Ağaçlar > Meyve Ağaçları (Özel) > Zeytin
(https)




Beğeni Düzeni254Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 10-03-2010, 08:01   #271
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Bunun bir zararlının zararı olması ihtimali düşük görünüyor. Fiziki olarak zararlıyı gördünüz mü?

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 12:16   #272
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Zeytin fidesi tırtılı zararlısı ile hangi aylarda karşılaştınız?

Zeytin güvesi zararlısı ilk zararını haziran 15 ve ya 30 zunda başlar. iki ve ya üç nasil verebilir.
En son nesli sonbaharda havaların ılık sıcak giden dönemlerde zarar yapabiliyor.

pria beğendi.
Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 12:32   #273
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Bunun bir zararlının zararı olması ihtimali düşük görünüyor. Fiziki olarak zararlıyı gördünüz mü?
Zararliyi fiziki olarak gormedim. Zaten bu yuzden don zarari mi fide ucu zararlisi mi emin olamadim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 12:41   #274
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium Mesajı Göster
Zeytin güvesi zararlısı ilk zararını haziran 15 ve ya 30 zunda başlar. iki ve ya üç nasil verebilir.
En son nesli sonbaharda havaların ılık sıcak giden dönemlerde zarar yapabiliyor.
Sn. Lilium,
Ilk kez Kasim ayi ortalarinda karsilastik. Sadece 3-4 agacta vardi. Ancak cok belirgin degildi. Gecen hafta sonu uclardaki zararin fotograftaki gibi ilerledigini farkettim.Ayrica etkilenen agac sayisida artmisti.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 13:11   #275
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Kasım ayında da havalar sıcak giderse son nesil zarar verebilir,

Pek güve zararına benzemiyor ama yine de şüphelenmedim desem yalan olur, fotoğraflarda işaretlediğim filizler biraz şüphe çekiçi, bu türyaprakları birbirine yapışmış filiz uçlarını kontrol ediniz varsa zararlı içindedir.

Name:  HPIM2702_1.jpg
Views: 2904
Size:  41.3 KB

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 13:13   #276
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Resim çok yakın değil ama ben yenmiş uç göremiyorum. Sanki kış şartlarından oluşan bir şey gibi.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 13:22   #277
Ağaç Dostu
 
Lilium's Avatar
 
Giriş Tarihi: 01-05-2008
Şehir: Balıkesir Gönen
Mesajlar: 7,546
Galeri: 106
Ben de tam olarak yenmiş bir şey göremedim,
Sevgili meyveli tepe, ilk yumurtadan çıkanlar önçe uç filiz içinde bu şekilde biraz kendilerini besledikten sonra daha büyüdüklerinde filizlerde ki zarar görülür oda mücadeleye çok geç kalınmıştır demek, ben ilk zararlıyı bu şekilde takip ediyorum gözlerim hep uc filizlerde bizde genelde haziran başından sonra görülebiliyor.

Lilium Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 13:41   #278
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Meyvelitepe ve Sn. Lilium ilginize teşekkür ederim.
Akşama bir kaç resim daha eklerim. Belki yeni bir şeyler yakalarız.


Düzenleyen acemi_caylak : 10-03-2010 saat 16:38
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 21:00   #279
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Bulabildiğim en net resimleri ekliyorum. Dikkat ederseniz dördüncü resimdeki ağaçlarda hiç bir problem yok. Hatta kış boyunca bile sürgün verdiler.

Name:  HPIM2703_1.jpg
Views: 2677
Size:  51.9 KB

Name:  HPIM2704_1.jpg
Views: 2465
Size:  49.4 KB

Name:  HPIM2705_1.jpg
Views: 2065
Size:  47.3 KB

Name:  HPIM2681_1.jpg
Views: 2033
Size:  69.7 KB

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 10-03-2010, 23:11   #280
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
sn acemi caylak selamlar

-Sorun zeytinlerinizin kisinda surgun vermesinde,**** henuz surgundeyken gec sonbahar donlarinda agaclar korumasiz yakalaniyor,mevsimler normal gecse bu donemde surgunde degil uykuda olmasi gerekirdi.

-Butun zararlari agaclarinda yasamis bir kisi olarak gorusum agaclarin surgundeyken don dan etkilenmis (****** en dogru karari yetkili kurulus verecektir-bornova zeytin arastirmaya kargoyla gonderebilirsiniz)

-Don dan ne kadar etkilendiklerini henuz tam olarak anlayamassiniz,tam surgune gecmelerini beklemeniz lazim,nisan ortalari gibi.

-Zarar,yaprak ve dallarla sinirliysa sanslisiniz,govde de catlak ve yarilmalar varsa durum daha ciddi, zeytin solgunlugu/kanser yagislarin yogun oldugu bu yil agaclarinizi korumaniz gereken hastaliklar

-Bu gibi durumlarda acilen onerilen (hic kullanmak istemesemde)bakirli ilaclar,sistemik olanlari daha etkili

saygilarimla

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2010, 12:13   #281
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ayhandukel Mesajı Göster
-Bu gibi durumlarda acilen onerilen (hic kullanmak istemesemde)bakirli ilaclar,sistemik olanlari daha etkili
Ayhan Bey,

Sizinde dediğiniz gibi havalar bu yıl havalar çok sert geçmedi. Bizim orada Ocak ayı ortalarına kadar don görülmedi. Bu yüzden zeytinler sürgün vermeyi sürdürdüler.
Maalesef bu durum bazı ağaçları etkilemiş gözüküyor. Çünkü uçlar çok tazeydi.
Bakırlı ilaçları kullanmak istemiyorum ama 10-15 gün içerisinde toparlanma olmazsa sanırım %2 veya %3 lük Bordo Bulamacı uygulamak zorunda kalacağız.
Dün 1/500 lik EM5+EM FPE karışımını (1 lt EM5 ve 1 lt EM FPE 1 ton su ile karıştırıldı) yapraktan uyguladık.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2010, 12:25   #282
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Ayhan Bey,

Sizinde dediğiniz gibi havalar bu yıl havalar çok sert geçmedi. Bizim orada Ocak ayı ortalarına kadar don görülmedi. Bu yüzden zeytinler sürgün vermeyi sürdürdüler.
Maalesef bu durum bazı ağaçları etkilemiş gözüküyor. Çünkü uçlar çok tazeydi.
Bakırlı ilaçları kullanmak istemiyorum ama 10-15 gün içerisinde toparlanma olmazsa sanırım %2 veya %3 lük Bordo Bulamacı uygulamak zorunda kalacağız.
Dün 1/500 lik EM5+EM FPE karışımını (1 lt EM5 ve 1 lt EM FPE 1 ton su ile karıştırıldı) yapraktan uyguladık.
Aynı ağaca;
Bordo bulamacı ve em uygulama tartışılıyordu!!!!

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2010, 13:48   #283
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster
Aynı ağaca;
Bordo bulamacı ve em uygulama tartışılıyordu!!!!
Halil Bey,

Eğer toparlanma olmazsa mecburen Bordo Bulamacı uygulayacağız ve EM'nin etkisinden vazgeçmiş olacağız. Gerçekten zor bir seçim.
Aslında 20 şer gün aralıklarla uygulayıp test etmek gerekir ama ağaçları kurtarmak öncelikli olduğu için EM' nin etkisini azaltmayı veya yoketmeyi göze alıyoruz mecburen.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2010, 14:52   #284
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak Mesajı Göster
Halil Bey,

Eğer toparlanma olmazsa mecburen Bordo Bulamacı uygulayacağız ve EM'nin etkisinden vazgeçmiş olacağız. Gerçekten zor bir seçim.
Aslında 20 şer gün aralıklarla uygulayıp test etmek gerekir ama ağaçları kurtarmak öncelikli olduğu için EM' nin etkisini azaltmayı veya yoketmeyi göze alıyoruz mecburen.
Sn Acemi,

Kuşku duyuyorsanız bordo bulamacı uygulayın. Ama 10-15 gün sonra EM'yi de uygulayın. Dünyada Bakır bileşikleriyle EM'yi birlikte uygulayanlar var. Bakır bileşikleri kolay kolay EM'nin yararlı etkisini yok etmiyor. Merak etmeyin. Kolay gelsin.

Zeyno waffle beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2010, 15:02   #285
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Pest Management with EM5 and FPE
.- Black sigatoka in bananas is controlled.
.- Eriophyd mite in coconuts is controlled.
.- Rhinoceros beetle in coconuts is controlled.
.- Tea mosquito bugs, nut borers, leaf miners, webber, leaf folders and flower thrips in cashews
are controlled.
.- Caterpillars and bugs in vegetables are controlled.
.- With cow urine included the fungus attack in guavas is eliminated.
.- With a preparation of fish meal and EM, fungus in mangoes is controlled
.- In tomatoes and brinjal, bacteria wilt is controlled.
.- In orchids, virus-bacteria and fungus are controlled.
.- The Matrimandir gardens are visited every day by thousands of people. The rose gardens
are under a special program of mulching, ash, EM and FPE.
.- The most dramatic results were in citrus species affected by Gummosis (Diplodia
natalensis);used together with copper sulfate, all of them recovered from very bad damage.
.- Fruit trees affected by Phytophthora nicotianae and Anthracnose (Colletotrichum
gloeosporioides), (two of the most virulant pathogens) are controlled.
.- During monsoon, fungus attack on human feet is eradicated.

Kaynak: http://www.auroville.org/environment/EM_impact.pdf

Bakır bileşiği ile iilgili kırmızı yazılmış maddenin çevirisi:

.- En çarpıcı sonuçlar sitrus türlerinde elde edildi. Bu ağaçlar Gummosis (Diplodia
natalensis) (Türkçesi Zamklanma Hastalığı) hastalığından etkilenmişti; EM, Bakır Sülfat ile birlikte kullanıldı, hepsi çok kötü hasardan kurtuldu.

Zeyno waffle beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 11-03-2010, 15:20   #286
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Sn Acemi,

Kuşku duyuyorsanız bordo bulamacı uygulayın. Ama 10-15 gün sonra EM'yi de uygulayın. Dünyada Bakır bileşikleriyle EM'yi birlikte uygulayanlar var. Bakır bileşikleri kolay kolay EM'nin yararlı etkisini yok etmiyor. Merak etmeyin. Kolay gelsin.
Sn. Dogasever,

EM' yi zaten kullandık. Kuşku duysam önceliği EM' ye vermezdim. Durumu izleyeceğim. Hastalık veya zararlıda ilerleme yoksa yine EM uygulayacağım. Ancak ilerleme varsa Bordo Bulamacı uygulayacağım.
Ayrıca sizin son mesajınızda ikisini birlikte kullanabileceğimi de görüyorum. Bu durumda 15-20 gün sonra Bordo Bulamacı ve daha sonra yine EM5 + EM FPE kullanabilirim.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-03-2010, 08:01   #287
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sn. Dogasever'in yaptığı alıntıya istinaden, problem olmayacağını düşünerek dün ağaçlara %2' lik bordo bulamacı da uyguladık. Gelişmeleri buradan aktarırım.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 09:09   #288
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Sn. acemi çaylak ,
Merhaba . Aynı durum benim de 2 yaşındaki fidanlarımda vardı. Zararlı zeytin fidan tırtılı. Kış döneminde pek zararı olmuyor. Daha çok ilk bahar ve sonbaharda etkili oluyor. Ben çaresini Methidathion etkili maddeli Supracide uygulamakta buldum. Sırt tulumbasına 10-15 gr. koymak yeterli oluyor. Selamlar. .

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 09:58   #289
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Sn. acemi çaylak ,
Merhaba . Aynı durum benim de 2 yaşındaki fidanlarımda vardı. Zararlı zeytin fidan tırtılı. Kış döneminde pek zararı olmuyor. Daha çok ilk bahar ve sonbaharda etkili oluyor. Ben çaresini Methidathion etkili maddeli Supracide uygulamakta buldum. Sırt tulumbasına 10-15 gr. koymak yeterli oluyor. Selamlar. .
Sn. Syıldıran,

İlginiz için çok teşekkür ederim. Meyvelitepe' nin dediği gibi zararlıya rastlamadık. Bu yüzden önceliği kış zararı olabilir diye EM ve bordo bulamacına verdik. Eğer zeytin fidan tırtılı ile karşılaşırsam Delfin WG 'yi de hazır tutuyorum. Delfin WG'yi tercih etmemin nedeni organik olması.
Selamlar.

acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 10:34   #290
Ağaç Dostu
 
Zeytinlibahçe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 17-07-2009
Şehir: İzmir Zeytinlibahce/Aliaga
Mesajlar: 809
selamlar

-sürgünler görülmeye başladı,bordo bulamacında 1-1.5% gecmemekte fayda var.

-Bizimde nisan başından itibaren kullanacagımız Ema+delfın wg

-arkadaşlar methidathion gibi toxic ilacları lütfen bu bölümde bahsetmeyelim

saygılarımla

Zeytinlibahçe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 10:39   #291
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Sn. acemi çaylak ,
Merhaba . Aynı durum benim de 2 yaşındaki fidanlarımda vardı. Zararlı zeytin fidan tırtılı. Kış döneminde pek zararı olmuyor. Daha çok ilk bahar ve sonbaharda etkili oluyor. Ben çaresini Methidathion etkili maddeli Supracide uygulamakta buldum. Sırt tulumbasına 10-15 gr. koymak yeterli oluyor. Selamlar. .
Supracide tavsiye etmek için yanlış başlık )

Bu başlıkta işin kolayına kaçmayıp, doğaya ve çevreye uyumlu, zehir içermeyen teknikleri bulup değerlendirmeye çalışıyoruz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 13:32   #292
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Arkadaşlar bulunduğunuz bahçeye zeytin zararlıları için 1-2 kolonilik yarasa yuvası yapmayı düşündünüz mü?

http://www.eparks.org/wildlife_prote.../bat_house.asp

----------------------------------------------

Yarasaların ölümü, zeytinciliğin de sonu olacak !

Yarasa deyip geçmeyin! ”


Bu sözler Prof. Dr. İsmail Duman’a ait. İ.T.Ü Kimya Metalurji Fakültesi öğretim üyesi Duman, yapımı tamamlanarak su tutması için son hazırlıkların yapıldığı Havran Barajı’nın 72 metreyi bulan gövde yüksekliğinden 10 binlerce yarasanın yuvası olan mağaralara bakarak söylüyor bu sözleri.




Hayat Televizyonu Çepeçevre Yaşam programının “Havran Barajının, yarasalar ve zeytinlere etkileri. Bu baraj kimin için?” konulu çekimlerine katılan Prof. Dr. İsmail Duman kadar zeytincilerin, köylülerin, yerel yöneticilerin ve bilimcileri de ortak kanısı bu yönde. Baraj yarasaların sonu olursa, bölgenin dünyaca ünlü zeytinciliği de tarih olur!..

ZEYTİN İÇİN YAŞAMSAL ÖNEMDE
DSİ’nin resmi internet sitesinde “sulama ve taşkın” amacıyla yazıldığı bilgisi yer alan Havran Barajı’ın yapımına 1995 yılında başlanmış. Birkaç sene önce baraj inşaatı tamamlanmış ama su tutma aşamasına gelen barajla ilgili önemli bir gelişme kamuoyunda tartışılmaya başlanmış. Barajın sus tutması sonrası gölet altında kalacak olan 3.15 km2’lik alan içerisinde bulunan mağaralarda yaşayan yarasalar yapılan tüm hesapları altüst etmiş.
Göl suları altında kalacak olan bu mağaralarda sayıları 30-40 bini bulan Türkiye’nin ikinci büyük yarasa popülasyonunun yaşadığının öğrenilmesi barajın su tutması işlemini daha başlamadan durdurmuş.
Peki bu yarasaları 72 milyon TL’ye mal olduğu söylenen bir barajın sus tutmasına engel olacak kadar önemli kılan özellik ne? Zeytin ve Zeytinyağı sektörünün önemli kurumlarından Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi (UZZK) Yönetim Kurul üyesi Murat Narin bu yarasaların zeytincilik için yaşamsal önemde olduğunun altını çizdi. Yarasaların zeytin bitkisinin en önemli zararlısı olan zeytin sineği ile beslendiğini aktaran Narin, tıpkı Prof. Dr. İsmail Duman gibi bu yarasaların yok olması durumunda bölge zeytinciliğinin de sonunun geleceği görüşünde. Bu binlerce yıllık mağaraların Havran Barajının daha ÇED aşamasında gündeme gelmesi ve yarasaların korunması için önlem alınması gerektiğini söyleyen Narin, baraj gövdesinin şimdiki yerinden 50 metre geriye, vadinin daha dar olan yerine çekilmesi durumunda bu sorunun ortaya çıkmayacağı gerçeğine dikkat çekerken, bunun yapılmamasının bugünkü içinden çıkılmaz duruma neden olduğunu belirtti.

YASALARLA KORUMA ALTINDA AMA…
Türkiye’nin ikinci büyük yarasa popülasyonunu yaşadığı bölgedeki yarasalarla ilgili bilgiler, burada yapılan işin ne kadar da yanlış olduğunu ortaya koyuyor. Bölgede sayıları 30-40 bin arasında olduğu tahmin edilen yarasaların 16 ayrı türü olduğu ve bunların içinde iki tanesinin de (Kirpikli Yarasa ve Uzunayaklı Yarasa) endemik (Yeryüzünde sadece o bölgede yaşayan) türler arasına girdiği biliniyor. Üstelik bu yarasalar ulusal ve uluslararası birçok yasa tarafından da korunmakta. Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından 1 Haziran 2009 tarihinde yayınlanan resmi gazetedeki “Merkez Av Komisyonu Raporu”nda, koruma altına alınan hayvanlar listesinde Havran’daki yarasalar türleri de bulunmakta. Raporun 5. Maddesinde “…koruma altına alınan hayvanların avlanması, ölü ya da canlı bulundurulması ve nakledilmesi yasaktır” denilmekte. Yani bu yarasa türleri, altında Türkiye’nin de imzasının bulunduğu AB Fauna Flora Yönetmeliğinde de koruma altında bulunmakta. Henüz Türkiye’nin imzasının olmadığı bir diğer uluslararası anlaşma olan “Eurobats, Avrupa Yarasaları Koruma üzerine yapılan Anlaşma” da da koruma altında bu yarasa türleri. Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa’nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarının Korunması (Bern Sözleşmesi) de yarasalarla ilgili konuda Türkiye’yi bağlamakta.

TOKİ MAĞARASI!
Gerek bölgedeki yarasalarla ilgili bu ulusal ve uluslararası sözleşmelerin bağlayıcılığı, gerekse yarasaların bölge zeytinciliği açısından önemi barajın su tutmasının önüne geçerken, DSİ ve ilgili diğer kurumlar bu sorunun çözümü için çareler aramaya başladılar. İlgili kurumların soruna çözüm için ürettikleri en önemli proje ise yarasaların başka bir yere taşınması düşüncesi oldu. Yarasaların suyla dolacak mağaralarından suni olarak yapılan başka bir mağaraya taşınması düşüncesi birçok kesimden eleştiri ve tepki alsa da proje için çalışmalara hemen başlandı.
Baraj gövdesinin hemen yukarısında kalan tepenin üzerine dinamit patlatılarak ve iş makineleri ile 350 metre uzunluğunda yapay bir mağara yapıldı. 3 milyon TL’ye yapılan ve halk arasında TOKİ Mağarası esprisi ile adlandırılan bu projede de önemli bir sorun ortaya çıktı. Yarasalar binlerce yıldır oluşturdukları doğal ortamlarını terk ederek, kendilerine yapılan bu TOKİ mağarasına taşınmaya hiç de istekli değillerdi! Yarasaların evlerinden göçmemekteki bu kararlılığı sonrasında ne yapacaklarını şaşıran yetkililer bir taraftan da özellikle başını AKP’lilerin çektiği, Ziraat Odası gibi yerel örgütlerin de “Bir an önce baraj su tutsun” baskısı altında kalırlar.

GÜRÜLTÜLÜ ÇÖZÜM!
Bu ikilem içinde yarasaların yeni mağaralarına taşınması için bulunan yöntem ise hiç de insani değildir! Kış uykusuna yatmadan önce yarasaları bu mağaralardan çıkarmak isteyen yetkililer yarasaların çıkmamak için direndikleri mağaraları büyük ses ve ışık sistemleri yerleştirerek onları kaçırmak gibi “vahşi” olarak nitelenen bir yöntemi uygulayamaya sokarlar. DSİ yetkililerinin basına bu yöntemle ilgili yakında uygulayacağız açıklamalarını yaptıkları sıralarda, bunu zaten yaşama geçirdikleri, yani yarasaları yuvalarından kovmak için mağaraların içine ses ve ışık sistemleri yerleştirdikleri Çepeçevre Yaşam Ekibi’nin barajla ilgili çekimleri sırasında ortaya serildi.

İŞKENCE YAPILIYOR
Geçtiğimiz günlerde AKP Balıkesir İl Genel Meclisi üyesi İbrahim Yılmaz Duman’ın yarasaların yeni mağaraya naklinin gerçekleştirildiği ve sorunun çözüldüğü yönünde açıklamaları basına yansıdı. Yarasalar konusunda uzman olan bilimcilerden birisi olan Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Emrah Çoraman ise bu mağaralara yarasaların yerleşmesinin çok zor olduğu görüşünde. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Çoraman, yarasaların binlerce yıldır yaşadıkları mağaraların ısı, nem, ışık, fiziksel durumları gibi özellikleri nedeniyle yaralarca ev olarak kullanıldığını hatırlatarak, yapılan suni mağaralarda aynı şartların yaratılmasının neredeyse olanaksız olduğunu söyledi. Yine daha önce bölgedeki mağaralarda bilimsel araştırmalar yapan Prof. Dr. Engin Beksaç ise olayın bir başka boyutuna dikkat çekiyor. Prof. Beksaç, bu mağaraların tarih öncesine kadar uzanan buluntular taşıdığı ve bu yönüyle de koruma altına alınması gerektiğini söylüyor. Doğa Der Başkanı Güven Eken mağaralarda yarasaların çıkarılması için yapılan işlemi “İşkence olarak” nitelendiriyor. Karanlıkta yaşayan bir hayvana büyük spotlarla ışıklar verilmesini tüm sözleşmelere ve kamu vicdanına aykırı olduğunu belirten Eken, “Hem de bunun Çevre ve Orman Bakanlığı’nın eliyle yapılıyor olması akıl alır iş değil. Bakan Veysel Eroğlu’na bu katliamı durdurması çağrısında bulunuyorum” dedi. Eken, yarasalara yapılan bu uygulamalarla ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde bürokratik ve hukuki anlamda her türlü girişimi yapacaklarını dile getirdi.

BARAJ ALTINCILAR İÇİN YAPILDI
Yarasalarla ilgili durum böyleyken Havran Barajı konusunda da değişik görüşler tartışılmaya başlandı. Güre Belediye Başkanı Kamil Saka, bölgede altın madencilerinin cirit attığını belirterek, her altın madeni projesinin yanında bu tür barajların da olduğuna dikkat çekti.
Saka, “Bergama Yortanlı, Ulukışla ve Havran barajlarının ortak özelliği, çok su tüketen altın işletmelerine komşu olmasıdır. Bu barajın altın madencilerinin gereksinimi için yapıldığını düşünüyorum” diye konuştu.

YARARDAN ÇOK ZARAR GETİRECEK
UZZK Yönetim Kurulu Üyesi Murat Narin de Saka ile aynı görüşü paylaşanlardan.
Sulama amacıyla yapıldığı söylenen barajın Türkiye’nin en büyük zeytincilik alanlarının bulunduğu yöre için yarardan çok zarar getireceğini belirten Narin, “Barajın iklimi değiştireceği ve daha nemli bir ortam yaratacağı biliniyor. Bu ortam zeytinin en büyük düşmanı olan zeytin sineğinin de çoğalmasına yol açacak. Bunları yiyerek beslenen yarasaları da bu şekilde ortadan kaldırdığınızda, buradaki zeytinciliğin geleceğinin olmadığı ortaya çıkmakta” diye konuştu.

YARASALARIN HİÇ ŞANSI YOK
Prof Dr. İsmail Duman ise barajla ilgili Doç. Dr. Ahmet Karataş ve iki Alman bilimcinin raporlarındaki bir ayrıntıya dikkat çekerek, “Barajda sulama yanında enerji üretimi de yapılacağı yazıyor bu raporda. Eğer böyle ise bu yarasaların hiç şansları yok. Yeni yerlerine taşınsalar bile bu enerji hatları nedeniyle yarasalar bölgede yaşayamaz” dedi.

http://doganin.melektozlari.com/yara...de-sonu-olacak

pria ve Yenisu beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 13:43   #293
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Bizim bahçe bu konuda nasibini alıyor. Yuvaları nerede bilmiyorum, etrafta öyle pek mağara filan yok. Fakat hiç dokunulmayan servi ve diğer ormanlaşmış arazi parçaları var. Oralarda da yuvalanıyor olabilirler. Bahardan itibaren bizim aydınlatma direğinin etrafında 50 metre çapındaki bir hacimde yüzlercesi sabaha kadar herhalde onbinlerce sorti yapıyorlar. Karanlık bölümleri göremediğim için bilmiyorum. Işığa yaklaşan börtü böcek sebebiyle özellikle orada aktif olabilirler.

Gündüz kuşlar, gece yarasalar olmasaydı ne yapardık bilmiyorum

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 13:59   #294
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Özellikle dana burnu için de faydalı...

Topraktan çıktığında gece uçuşu yapıyor bu böcek, böylece kuşlardan korunuyor yarasalar olmasa dana burnu çok daha zararlı olurdu.

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 14:34   #295
Ağaç Dostu
 
syıldıran's Avatar
 
Giriş Tarihi: 12-03-2008
Şehir: Aydın
Mesajlar: 208
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Supracide tavsiye etmek için yanlış başlık )

Bu başlıkta işin kolayına kaçmayıp, doğaya ve çevreye uyumlu, zehir içermeyen teknikleri bulup değerlendirmeye çalışıyoruz.
Merhaba ,
Yaptığım işin kolayına kaçmak değildir. Öncelikle Forumdaki mesajları nedeniyle kendime yakın gördüğüm Sn. acemi çaylak arkadaşımıza yardımcı olmak amacıyla yazmış olduğum bir mesajımdır. Zeytin fidan tırtılı için Zeytincilik Araştırma Enstitüsü dahil bir çok yerde yaptığım araştırma da önerilmiş bir organik veya kimyasal bir insektisit bulamadım. Yaptığım birkaç deneme sonucu sonuç aldığım için Sn. acemi çaylak arkadaşımıza yardımım dokunacağını düşünerek o mesajı yazdım. Kullanılacak olan zeytin fidanları henüz 2 yaşında ürüne yatmamış fidanlardır. Bu nedenle kalıntı problemi de olmıyacaktır. Ürüne yatmış ağaçlarda bile hasata kadar geçmesi gereken süre 30 gündür. Yanlış başlık olduğunu belirtmişsiniz , ama dikkat ettim bu başlıkta tüm mesajlar sadece kaolin kili ve Delfin WG. isimli Bacillus Thuringiensis isimli preparata yönelik. Kaolin kilinin kimyasal yapısı nedir , bu konuda hiçbir bilgi verilmemiş . Eğer içeriğinde kuvars veya türevi var ise insan sağlığı için zararlıdır , ben konunun uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla kuvars üretim tesislerinde çalışan kişilerde ciddi akciğer rahatsızlıkları oluşuyor. Ayrıca bu başlıkta devamlı önerilen Delfin WG. isimli preparat limon güvesi için ruhsatlı olup , zeytin için ruhsatlı değildir. Bu preparatın diğer ilaç firmalarınca da üretilmiş Dipel , Thuricide , Rebound vb. muadilleri vardır , neden sadece Delfin WG. Selamlar . .

syıldıran Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 15:10   #296
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Merhaba ,
Yaptığım işin kolayına kaçmak değildir. Öncelikle Forumdaki mesajları nedeniyle kendime yakın gördüğüm Sn. acemi çaylak arkadaşımıza yardımcı olmak amacıyla yazmış olduğum bir mesajımdır. Zeytin fidan tırtılı için Zeytincilik Araştırma Enstitüsü dahil bir çok yerde yaptığım araştırma da önerilmiş bir organik veya kimyasal bir insektisit bulamadım. Yaptığım birkaç deneme sonucu sonuç aldığım için Sn. acemi çaylak arkadaşımıza yardımım dokunacağını düşünerek o mesajı yazdım. Kullanılacak olan zeytin fidanları henüz 2 yaşında ürüne yatmamış fidanlardır. Bu nedenle kalıntı problemi de olmıyacaktır. Ürüne yatmış ağaçlarda bile hasata kadar geçmesi gereken süre 30 gündür. Yanlış başlık olduğunu belirtmişsiniz , ama dikkat ettim bu başlıkta tüm mesajlar sadece kaolin kili ve Delfin WG. isimli Bacillus Thuringiensis isimli preparata yönelik. Kaolin kilinin kimyasal yapısı nedir , bu konuda hiçbir bilgi verilmemiş . Eğer içeriğinde kuvars veya türevi var ise insan sağlığı için zararlıdır , ben konunun uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla kuvars üretim tesislerinde çalışan kişilerde ciddi akciğer rahatsızlıkları oluşuyor. Ayrıca bu başlıkta devamlı önerilen Delfin WG. isimli preparat limon güvesi için ruhsatlı olup , zeytin için ruhsatlı değildir. Bu preparatın diğer ilaç firmalarınca da üretilmiş Dipel , Thuricide , Rebound vb. muadilleri vardır , neden sadece Delfin WG. Selamlar . .
Sn.Syıldırım,

şimdilerde de EMA' yı denemeye başladık.

En ekonomik ve etkili doğal mücadele yolu arıyoruz.

Bende yeni fidanlarda başlamıştım hani bir alışkanlık olsun diye. Yeter ki zehir kullanma alışkanlıklığımızı bir az olsun bırakalım. (kolay değil ama)

Saygılar

Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 15:24   #297
Ağaç Dostu
 
omer.tuncer's Avatar
 
Giriş Tarihi: 23-03-2008
Şehir: Ankara.bergama,dikili
Mesajlar: 302
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Kaolin kilinin kimyasal yapısı nedir , bu konuda hiçbir bilgi verilmemiş . Eğer içeriğinde kuvars veya türevi var ise insan sağlığı için zararlıdır , ben konunun uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla kuvars üretim tesislerinde çalışan kişilerde ciddi akciğer rahatsızlıkları oluşuyor. . .
Ben de tam bu konuda konuşmak istiyorum. kaolin kili tamam Türkiyede çok ama şu anda kullandığınız kaolin kili ithal Basf firmasının ürünü yani dünyanın en büyük kimyasal zehir tücarının ürünü. eger bu firma bunu sadece seraların örtülemesinde kullanıyorsa, meyvelerin kaplanmasında kullanılması yöntemi yıllardır var ise. Neden litarütüre girmiyor ve hala tescil almıyor üstelik içinde her hangi bir yapıştırıcı koymuyor. Yapıştırıcıyı ayrı satınalıyoruz.

syıldıranın tüm yazdıklarına katılmamala beraber yukarda ki alıntıladığım kısmına katılıyorum.

omer.tuncer Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 15:24   #298
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi syıldıran Mesajı Göster
Merhaba ,
Yaptığım işin kolayına kaçmak değildir. Öncelikle Forumdaki mesajları nedeniyle kendime yakın gördüğüm Sn. acemi çaylak arkadaşımıza yardımcı olmak amacıyla yazmış olduğum bir mesajımdır. Zeytin fidan tırtılı için Zeytincilik Araştırma Enstitüsü dahil bir çok yerde yaptığım araştırma da önerilmiş bir organik veya kimyasal bir insektisit bulamadım. Yaptığım birkaç deneme sonucu sonuç aldığım için Sn. acemi çaylak arkadaşımıza yardımım dokunacağını düşünerek o mesajı yazdım. Kullanılacak olan zeytin fidanları henüz 2 yaşında ürüne yatmamış fidanlardır. Bu nedenle kalıntı problemi de olmıyacaktır. Ürüne yatmış ağaçlarda bile hasata kadar geçmesi gereken süre 30 gündür. Yanlış başlık olduğunu belirtmişsiniz , ama dikkat ettim bu başlıkta tüm mesajlar sadece kaolin kili ve Delfin WG. isimli Bacillus Thuringiensis isimli preparata yönelik. Kaolin kilinin kimyasal yapısı nedir , bu konuda hiçbir bilgi verilmemiş . Eğer içeriğinde kuvars veya türevi var ise insan sağlığı için zararlıdır , ben konunun uzmanı değilim ama bildiğim kadarıyla kuvars üretim tesislerinde çalışan kişilerde ciddi akciğer rahatsızlıkları oluşuyor. Ayrıca bu başlıkta devamlı önerilen Delfin WG. isimli preparat limon güvesi için ruhsatlı olup , zeytin için ruhsatlı değildir. Bu preparatın diğer ilaç firmalarınca da üretilmiş Dipel , Thuricide , Rebound vb. muadilleri vardır , neden sadece Delfin WG. Selamlar . .
Sn.Syıldıran,

Bu başlık "Zeytin Hastalık ve Zararlılarıyla Doğal Mücadele" başlığıdır. Önerdiğiniz ürün bir zehirdir ve doğal mücadele araçlarından değildir. Bu sebeple başlık uygunsuz dedim. Yoksa siz bahçenizde istediğiniz kadar kullanın, biz karışmayız

Bu başlıkta önerilen preperat ve yöntemlerin hiç biri doğaya, toprağa, suya, havaya, hedef zararlı dışında başka hayvanlara, kalıcı veya geçici zarar vermez.

Bu çerçevede katkıda bulunabileceğiniz preperat, yöntem veya başka bir şey varsa buyurun.

cetine beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 15:45   #299
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi omer.tuncer Mesajı Göster
Ben de tam bu konuda konuşmak istiyorum. kaolin kili tamam Türkiyede çok ama şu anda kullandığınız kaolin kili ithal Basf firmasının ürünü yani dünyanın en büyük kimyasal zehir tücarının ürünü. eger bu firma bunu sadece seraların örtülemesinde kullanıyorsa, meyvelerin kaplanmasında kullanılması yöntemi yıllardır var ise. Neden litarütüre girmiyor ve hala tescil almıyor üstelik içinde her hangi bir yapıştırıcı koymuyor. Yapıştırıcıyı ayrı satınalıyoruz.

syıldıranın tüm yazdıklarına katılmamala beraber yukarda ki alıntıladığım kısmına katılıyorum.
Hımm, tescil konusu doğru mudur, neden tescil alamıyor?

denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 15-03-2010, 15:50   #300
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 8,962
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi omer.tuncer Mesajı Göster
Ben de tam bu konuda konuşmak istiyorum. kaolin kili tamam Türkiyede çok ama şu anda kullandığınız kaolin kili ithal Basf firmasının ürünü yani dünyanın en büyük kimyasal zehir tücarının ürünü. eger bu firma bunu sadece seraların örtülemesinde kullanıyorsa, meyvelerin kaplanmasında kullanılması yöntemi yıllardır var ise. Neden litarütüre girmiyor ve hala tescil almıyor üstelik içinde her hangi bir yapıştırıcı koymuyor. Yapıştırıcıyı ayrı satınalıyoruz.

syıldıranın tüm yazdıklarına katılmamala beraber yukarda ki alıntıladığım kısmına katılıyorum.
Kaolin zengini ülkemizde bu madeni %95 saflıkta ve 2 mikron tanecik boyutlu olarak öğütmeyi başarırlarsa neden olmasın?

Tarımda kullanılabilir kaolini tek satan Basf değil. Türkiyede sunguard ismiyle satılan bir ürün de var ve aynı kalitededir.

İşin gerçeği, bu efsafta kaolini ilk üreten Engelhart isimli bir firmadır. Bu firma surround ve sunguard olarak iki ye bölündü. En tanınmışı olan surround'u basf firması parayı bastırıp satın aldı. Basf sitesine bakarsanız bu ürünün zararlı mücadelesinde doğal bir yöntem olarak kullanımından hiç söz etmez. Sunguard'ı satan firma da bunu yüksek sesle söyleyemez. Neden acaba?

Bu konuda epey bir literatür de var. İsteyen biraz zahmet edip araştırır, bulur, okur. Geçen yıl bu zamanlar kendi adıma karıştırmadık literatür bırakmamıştım. O zamanlar kaolin kullanarak meyve sinekleriyle mücade kendi adıma literatüre rağmen bir olasılık iken, bugün çok başarılı bir realitedir. Ancak dediğim gibi sadece kendi adıma konuşabilirim. Ne güzel ki, bu başlıkta bu deneyime sahip başkaları da oldu.

Türkiyede resmi kurumlar bu malzemenin kullanımını hiç ağızlarına almazlar. Onun yerine onlar da supracide veya benzerlerini önerirler. Hatta, ne olur ne olmaz diye uçakla da atarlar bunları. Ben de çok merak ediyorum, neden?

Bu malzemeye yapıştırıcı koymamaları da son derece normal. Neden koysunlar ki? Onlarca çeşit yapıştırıcı var. Hangisini koyacaklar? Bunu ben isteyecek miyim? Kimi sentetik yapıştırıcı kullanır, kimi de doğal reçine.

BT bakterisinin iki temel izolatı var. Biri sivrisinek larvalarına etkili, diğeri kelebek larvalarına. Kelebek larvalarına etkili olan, markadan bağımsız olarak her türlü güve ve kelebek larvasına karşı etkilidir. Başka markalarla ilgili deneyim varsa memnuniyetle dinleriz, başlığa pozitif bir zenginlik katar. Hatta deneriz.

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Etiketler
balsıra, böcek, hastalık, ilaç, zeytin ağacı


Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 07:24.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2024