![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Ağaç Dostu
|
Sevgili kelebek çalısı, benim için endişe duymanız beni duygulandırdı. Ancak her yıl kanser tarama ve 3 ayda bir de biyokimyasal tetkiklerimi yaptırıyorum "Tarikat" lafı da iyi de, çevremde gittiğim bir yer veya mensup olduğum bir grup insan da yok. Dediğim gibi de annemi kanserden kaybettim, babam da kanserle mücadele ediyor. Böyle bir genetiğe sahibim. Çift yönlü risk taşıyorum. Mide bağısak sistemi kanserlerinin riskleri belli, sadece onların çerçevesinde hareket ediyorum. Dr. Canan Karatay maalesef ki iyi bir rehber değil. Bunu zaman içinde kendiniz de anlayacaksınız. Size evelden beri sempatim var. Bu yazınız beni üzdü. Mutlak bir doğru yoktur dedim. Sizin doğrunuz, benimki ile veya birnefestoprak veya mister73 adındaki arkadaş ile örtüşmeyebilir. Sizin için doğru olan benim için olmayabilir, biz farklı insanlarız. Genlerimiz ve yaşadığımız çevre farklı, sevinçlerimiz ve üzüntülerimiz farklı. 1988 yılından itibaren edindiğim tecrube ve gözlemi de hafife mi alıyorsunuz ![]() Status Quo latince bir terimdir ve anlamı "mevcut durum" dur. Türkçe telafuzu ile statüko. Mevcut durumu beslenme konusunda her şeyden ölçülü bir şekilde yemektir. Ölçünün ölçüsü maalesef ki yoktur. Herkesin ölçüsü farklıdır. Veganlar da obez olabilir de damar sertliği sebebi ile kalp krizi geçirebilirler. Hep anlatılagelen bir örnek , bir vegan obezite sebebi ile kalp sektesinden kaybedildi. Sadece Coca cola ve kızarmış patates kızartması ile beslenmiş. Tamamen vegan ve tamamen sağlıksız. Aslolan bilinçli olmak. Çok renkli salataya gelince. ![]() Çok renkli olması içinde farklı vitamin ve mineral barındırıyor olmasından dolayı önemli. ![]() Kendi açımdan en az 5 renk olmasına dikkat ediyorum. ![]() Bu da en sık yaptığım salata. Resimler netten alıntıdır. ![]() Kurubaklagillerin de çeşitli olmasına dikkat ediyorum. Gluten allerjim var, almamak için çaba sarf ediyorum. Hani bunlar benim doğrularım. Bilim bir okyanus, bu okyanusu ne kadar araştırırsanız araştırın bir kafa tasına sığdıramazsınız. Araştırıyorum, yanılıyorum ve tekrar araştırıyorum. Bitkilerle ilgili keşfettiklerimi özet olarak hep paylaştım. Veganlık , çiğ beslenme, kısmi oruç gibi konuları da şu an araştırıyorum. Bu başlık inaktif duruyordu. Bulduklarımı burada peyder pey yazıyordum. Derdim tartışmak ve üstünlük taslamak değil. Bizden gizlenen gerçekler var. Onları okudukca paylaşacaktım. Ama konu "vurun abalıya" ya döndü. ![]() Susturmak istiyorsanız susabilirim, ama gerçeklerin er geç su yüzüne çıkmak gibi kötü bir huyu vardır ![]() |
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Canan Karatay, araştırma yapmıyor. Kendi görüşlerinin temeli, Batı'da yazılan kitaplar, yapılan araştırmalar ama bunu kendi hastaları üzerinde yaptığı gözlemlerle harmanlıyor. Bence de genel olarak tavsiyeleri yerinde ama unutulmaması gereken konu, beslenme konusunda nihai karara varmamızı sağlayacak netlikte bir mutabakat olmaması. 1970'lerde, şeker lobisinin bastırmasıyla ve kimi uzmanların buna alet olmasıyla, şeker, zararlı gıda olmaktan ziyade faydalı gibi tanıtılıyordu. Şekerin ne kadar zararlı olabileceği 40 yıl sonra artık çokça dillendiriliyor. Arada geçen yıllarda, yağın çok zararlı olduğu görüşü pompalandı ve diyet ürünler piyasaya sürüldü. Yağı ürünlerin içinden çıkardılar ama lezzet boşluğunu doldurmak için o ürünlerin içine şeker bastılar. Kolesterol ilacı kullandığım zamanlarda yıllık tetkiklerimin değerlendirmesi için gittiğim bir doktor kesinlikle zeytinyağı ve avokado (elime tutuşturduğu listede bunlarla birlikte başka gıdalar da bulunuyordu) tüketmememi söylemişti. Genç nesil bir doktor olmasına karşın, bu ilacın işe yaradığına inanan bir ekolden geliyordu. Kısa bir süre sonra kolesterol ilacını, yarattığı kas ağrıları nedeniyle bıraktım. Statin ilaçları karaciğerle ilgili de kalıcı sorunlara yol açabiliyor. Şimdi yediğime, içtiğime ve yaşam tarzıma dikkat ediyorum. Bol miktarda sebze ve az miktarda et tüketiyorum. Vitamin hapı dahil hiçbir ilaç kullanmıyorum. Kendimi gayet iyi hissediyorum. Herhangi bir tetkikte sorunlu bir değerle karşılaşırsam ya da vücudumda birşeylerin doğru gitmediğini farkedersem yine beslenme şeklimi değiştiririm. Eti az tüketiyorum ama yeterli değilse daha da az tüketirim, bu konuyla da inatlaşıyor filan değilim. Doktorluk, diğer uzmanlık alanları gibi bir meslek ama Türkiye'de neden olduğunu anlamadığım bir şekilde sürekli yüceltiliyor. Her meslekte olduğu gibi doktorların da gözlem gücü daha yüksek olanı var olmayanı var, araştırmaya yeteneği olanı var olmayanı var. Kayınpederim Amerika'nın saygın nörologlarından biridir. Bu ülkede doktorluk mesleğini yürütenler için "ezberi iyi olan ve ortalama bir zeka seviyesini tutturan herkes doktor olabilir" diyor (doğal olarak bu gruba kendisini de katmış oluyor). Ben mühendislik eğitim aldım, kendim dahil her mühendis için de benzer düşüncelerim var. Şimdi çiftçilik yapıyorum, tecrübeli çiftçilere saygım var çünkü benden daha az hata yapıyorlar ama onlar da her mevsim yeni birşey öğreniyorlar. Tecrübe, gözlem gücü ve ölçüsü tutturulmuş tevazu, her meslek grubuna değer katıyor. Karatay'ın da her söylediği doğru olmadığı gibi, netameli konularda farklı kaynaklara ve uzmanlara danışmak her zaman faydalıdır. Size Sally Fallon'ın Nourishing Traditions kitabını şiddetle tavsiye ederim. Hem içinde çok faydalı bilgiler hem bitki temelli beslenmeyle ilgili pratik birçok tarif ve hem de yaygın kullanılan ama genelde sağlıksız beslenme şekillerinin alternatifini oluşturacak sağlıklı tüketim tavsiyeleri var. Alıntı:
Düzenleyen birnefestoprak : 19-07-2017 saat 19:59 Neden: Alıntı |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
|
Sn. Jezebel, yazdıklarınız, verdiğiniz örnekler beni böyle düşünmeye itti ve sizin mesleğiniz itibarıyla da yine çok değerli bir meslektaşınız olan ve 6 senedir biz Türk insanını bilinçlendirme ve yaşamında yaptığı bir çok yanlıştan dönme imkanı ile rehberlik eden bir doktora bu bakış açınıza da ben üzüldüm. Ama ilk siz değilsiniz eleştiren. Gebeliğimde Karatay' ı referans göstermemden rahatsız olan kadın doğumcumu değiştirmiştim zira bana ısrarla OGTT yaptır diyordu kendisi. Ben hayatımın hiç bir döneminde şekeri yüksek çıkmamış biri olarak, Hba1c testini düzenli yaptıran biri olarak bu saçmalığı kabul etmediğim için ve gebelikte şeker yükletip bebeğime bu kötülüğü yapmadıysam sebebi bu bilince eriştiren Karatay' dır. Neyse ben neden kendisini beğenmem gerektiğini aynen sizin gibi okuyarak ve okuduklarımı zihnimde süzerek değerlendiriyorum. Size seçiminizden dolayı tüm kalbimle sağlık dilerim ama benim de şahsi fikrim sizin bir süre sonra bu kararın yanlış olduğunu anlayacağınız yönünde. Paylaştığınız fotoğraflardaki yiyecekler benim de et tüketmeyi tercih etmediğim zamanlarda kendime hazırladığım tabaklardan. Çok faydalı, lezzetli ve beslenme için doğru tercihler. Ama sonuçta sadece bu beslenme yetersiz.Gluten alerjisi zor gerçekten. Bağırsak sistemi geçirgen hale geldiğinde bunun en iyi tedavisi için ilikli kemik suyu öneriliyor biliyorsunuz. Ben gluteni hayatımdan alerjim olmadığı halde çıkarmaya çalışıyorum. Sizi de tercihinizden ötürü desteklemek isterdim ama sağlıklı olmadığına inandığım için ki bu da benim doğrum, üzülüyorum. Ben de veganlık iyi bir seçim olsa hemen seçeyim de sağlık için yumurta, et, yoğurt, balık gibi besinleri hayatımdan çıkartsam eminim şu an sahip olduğum kan değerlerim negatif yönde değişecektir. Sonuçta gerçek beslenme varken neden takviyelerle suni bir yola başvurayım. Demokrasiye ve doğal olarak çok sesliliğe aynı zamanda mesnetli olan her şeye olan inancımdan dolayı da asla faşist bir kafada değilim, neden susturmak isteyeyim sizi?? Sadece kişileri etkilemek bazen çok kolay. Bazen de çok zor. Kimseye yanlış yol göstermek gibi olmasın konuştuklarımız, herkes sonuçta okumuyor, araştırmıyor, düşünmüyor. Körü körüne her şeye inanan insanlar yüzünden bugün bu haldeyiz ya... |
|
|
|
|
|
#4 | |
|
Ağaç Dostu
|
Burası veganlıkla ilgili bir başlık, burada yazmam gayet doğal. Farklı görüşte olan arkadaşlar etoburluk ve hepçillikle ile ilgili bir başlık açsın, yemin ederim oraya bir satır dahi yazmam. Belki biz burada vegan vegana yemek tarifleri ve gidilecek vegan mekanlar önereceğiz birbirimize ![]() Kızarmış ve haşlanmış etler ve kebap kokularının ortasında mutlu değiliz belki ![]() Alıntı:
![]() Canım benim, 52 yaşındayım, Karatayı da okudum dinledim de. Katılmıyorum, ikna olmadım, et ve hayvansal hiç birşey tüketemem. SağlıkBakanlığı önerdiğinde domuz gribi aşısı bile olmadım, savunmama da "gerekliliği konusunda ikna olmadım" yazdım. Vücudumla ilgili tüm kararlarımızda hürüz. Hürüm ben ![]() Çok uzun yazmıyacağım, veganlık bir çok insanın yaşam tarzı olmuş bile. Pişman olduğum bir şey varsa o da daha önce hayvansal gıdaları terk etmemiş olmak. Sağlığım konusunda örnek ve tavsiye alacağım çok insan var. Bu konuda tavsiye vermek sizin boyunuzu aşar. Sizin kişisel görüş ve önyargılarınız sadece sizi bağlar. Kedileri ve köpekleri seviyor ve kendimizi hayvansever addediyorsak aynı şekilde diğer hayvanlara muamele etmemiz gerekmez mi? Bununki cansa diğerininki ne acaba?! Biftekler maalesef ki ağaçlarda yetişmiyor. Sadece B12 alacağım diye birileri canından olsun istemem. Kim ne yemek istiyorsa yer, kim ne görüşü varsa paylaşır, kimseden icazet almak zorunda değil. Yılanın başı ufakken ezilir diyebilirsiniz, bu sitede veganlıkla ilgili 2-3 satır var ama dışarıda öyle değil. Bilim adamları doktorlar, ömrünü buna adamış insanlar... Adı "Merhamet"olan bir değer var. Merhamete davet ediyorum. Sadece kendinize değil yaşayan tüm canlılara. Sağlıkla ve sevgiyle kalın. |
|
|
|
|
|
|
#5 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sizin sinirleriniz mi bozuk kuzum? (Canım benim demenize atfen!) Ama ben sizi hoşgörüyorum neyse ki. Veganlık tercihiniz hiçbirimizi ilgilendirmiyor. Sadece dilerim ki kimse düşünmeden bundan etkilenmez ve yaşamını riske atmaz. Yaş baş konularını beni tanıyanlar bilir, cümlenin başına bunu koyarak başlayanlar için hep aynı kanıya sahip olurum. Akıl yaşta değil başta diye güzel bir sözümüz bile var. Aynen katılıyorum, ne güzel dediniz. Kim, kimden, ne için ve neden icazet alsın ki? Ben hayvansal gıda ile beslenin kampanyası da yapmıyorum. Herkesin aklı var ve aklı kendine yetiyorsa ne mutlu. Canan hoca siz ve sizin gibi bir çok insana rağmen geçmişte onu eleştiren bir ordu insanın da bugün onun söylemlerini kabul eder hale gelişiyle çizgisinde sağlam bir tıp insanıdır benim için. Büyük dağın dumanı da bol olurmuş hem beğenmeyen örnek almasın, kulağını tıkasın. Merhamet konusunda da sizin şu sadece kendini merhametli gören tavrınızla zaten oturup iki laf edemeyeceğimiz belli oldu. Aslında ilk yazdığım mesajımdaki fikrim daha da sağlam bir zemine oturdu. Sizin için çok üzülüyorum. Neyse ki sizin gibi her insan hür ve kendi doktorlarını seçme ve değiştirme hakları var. Doktorlar da çeşit çeşit, kimi referans alacağına insan dikkat etmeli. Bu arada size göre yine boyumu aşacağım ama bu veganlık tek başına yetmez sağlığınız için huzur şart, o halde sizin gibi vegan olmayanlarla da barışık yaşamanız dileğiyle. |
|
|
|
|
|
|
#6 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bilgi var, bilgiçlik taslamak var. İnsan olmak var, insansı olmak var. Sevmek var, seviyormuş gibi yapmak var. Sadece yarım yamalak, kulaktan dolma bilgilerle demagoji yapan ev hanımlarını artık muhattap almayacağım. Hekimleri, doktorları, bu toplumda gözümüzde çok büyütmemize gelince : https://www.medikalakademi.com.tr/si...CpyJ0.facebook Kadın hastadan, kadın doktora şiddet Aile sağlığı merkezinde doktora sözlü şiddet Hasta yakınlarından kadın doktora şiddet - Memurlar.Net Antibiyotik yazmayan doktor darp edildi - Şanlıurfa Haberleri İstifa ettiren rezalet... Doktoru saçından sürüklediler - Son Dakika Güncel Haberler Doktora şiddet kamerada (Video) https://www.medikalakademi.com.tr/sa...ica-nedenleri/ Bu linklerde gördükleriniz sadece şiddet vakalarının bazıları. Öldürülen arkadaşlarımızı hiç saymıyorum. Hekimler türk toplumunda baş tacı değil, hiç olmadılar. Dedim ya bilgi bir okyanus, o okyanustan bir damla alan kişi hemen kendini tıp otoritesi sanıyor. Keşke. Vegan olmayıp bu başlığa yazan şahıslara artık yanıt vermeyeceğim. Çünkü bu sadece vakit kaybıdır. Biricik ömrümün değerli dakikalarını bu insanları doğru yola getirmek için uğraşamam. Sağlık kendilerinin, bozdurup , bozdurup, istedikleri gibi harcayabilirler. "Gıdanız ilacınız, ilacınız gıdanız olsun." Hipokrat Sağlıkla ve sevgiyle kalın. |
|
|
|
|
|
|
#7 |
|
Ağaç Dostu
|
Sevgili vegan arkadaşlar, Türkiye'deki veganların neden, nasıl, ne zaman vegan olduklarına, hangi tür hayvan özgürlüğü aktivizminin daha ikna edici olduğuna dair veri toplamak amacıyla linkteki anketi hazırladım. Kendi ülkemizdeki İnsanlara nasıl ulaşabileceğimiz konusu aklıselimden ziyade veri gerektiriyor. Hazırlarken benzer uluslararası anketleri inceledim ve fikrine değer verdiğim birkaç arkadaşıma danıştım. Hazırlamak ayrı ama bu tür verinin toplandığı anketlerin değerlendirmesini yapmak herkesin işi değil. Bu değerlendirmeyi de farklı konularda birçok önemli çalışma yapan Sosyal Politika uzmanı İpek Göçmen yapacak. Sonuçları tüm ayrıntılarıyla paylaşacağız ve bir özetini yayınlayacağız. Zaman ayırıp düşünerek cevaplamanızı ve diğer veganlarla paylaşmanızı Türkiye'nin ve dünyanın güzel hayvanları için rica ediyorum. https://www.esurveycreator.com/s/9b385a1 |
|
|
|
|
|
#8 | ||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Alıntı:
Alıntı:
Nihayet beslenmenizle ilgili birşeyler söylemişsiniz ama yine de neyi ne zaman hangi sıklıkta yediğiniz net değil. Farklı mineral ve vitaminleri kazanmak için farklı renklerde sebzeleri tükettiğinizi belirtmişsiniz. Örneğin farklı renkte olmasına rağmen kırmızı domates de mavi patates de mor havuç da antosiyanin içerir. Antosiyaninin kötü kolesterolü düşüren, tümör büyümesini durduran, hafızayı güçlendiren olumlu etkilerinin olabileceği biliniyor fakat olası olumsuz etkileri hakkında yeterli çalışma bulunmuyor (en azından ben bilmiyorum). Günlük antosiyanin dozunun üst sınırı hakkında bildiğim bir araştırma yok. Daha önce de bahsettiğim gibi, hardal/lahana ailesi bitkilerinin çiğ olarak gereğinden fazla (günlük üst doz gr olarak nedir?) tüketilmesinin tiroid bezinin işlevi üstünde olumsuz rol oynadığı biliniyor. Bence en önemli konu B12. Bu vitamin, insan yaşamı için hayati öneme sahip ve balıkta, ette, yumurtada ve süt ürünlerinde bulunuyor. Bunu sebzelerden alamıyoruz. Spirulinadan (kabaca yosun diyelim) temin edilebilir. Bunun yanında içine çeşitli başka minerallerin de haricen eklendiği hindistan cevizi sütü gibi ürünlerdenden de B12 temin edilebilir. Özellikle hamile ve çocuk emziren kadınların B12 konusunda çok dikkatli olması gerek. Bebeklerde de bu vitaminin eksikliğinin ölümlere ve zeka geriliğine yol açabileceği biliniyor. İşin bir de maddi boyutu var. Hindistan sütü cevizinin burda bile, yaygın olmasına karşın, toz halinin (organik) 500 gr'ı yaklaşık 5 Amerikan Doları, 1 lt'si (içine harici olarak eklenen vitaminlerin çeşidine göre) 3-4 Amerikan Doları arasında değişiyor (yarım kg kıymanın fiyatı yaklaşık 5 Amerikan Doları). Türkiye'de ne kadarmış diye bakayım dedim. Migros'ta 1 lt'si 17.50 TL'ymiş: https://www.sanalmarket.com.tr/kweb/...evizi-sutu-1-l. Bunun yanında 1 lt Pınar Süt'ün fiyatı: https://www.sanalmarket.com.tr/kweb/...-pinar-sut-1-l. Türkiye şartlarında, vücudu için gereken B12 vitaminini hindistan cevizi sütünden temin etmek isteyecek veganların gelir grubu asgari ücretliler olmasa gerek. Bir de işin dolandırıcılık tarafı var. Hayvansal sütün dahi içinde türlü türlü katkı maddesi bulunuyor ve kutu sütün içeriğinin ne kadarı hakiki süt, ondan bile emin değilim. Ben olsam, Türkiye'deki egzotik besin gıdalarını da, doğruluğundan emin olmadan kullanmazdım. Sonuç olarak, bir tıp doktorunun, insanlar için faydalı olduğunu düşündüğü bir beslenme şeklini özendirirken, et yiyenler için fanatik Nazi benzetmeleri yapmak ve B12 ihtiyacını nasıl karşıladığını belirtmediği bir hastasının veganlığını sırf cildi pasparlak olduğu için övmek yerine "ben vegan oldum ama şu şu konularda henüz çözülememiş beslenme sorunları var, şu rahatsızlıkları bulunan insanlar hayvansal süt tüketmeye devam etmeli ya da şu şu besinlerle vücudum için gerekli olan vitaminleri alabiliyorum, şu sebzelerde protein var tavsiye ederim" benzeri önerilerde bulunmasını beklerim. Sıradan bir forum üyesi sıfatıyla yazıyorsanız ayrı bir mesele. Ortaya karışık, müstehzi bir üslupla yazınca veganlığa özendirme konusunda (eğer niyetiniz oysa) pek bir sonuç almanız mümkün değil. Düzenleyen birnefestoprak : 19-07-2017 saat 19:59 Neden: "çiğ olarak" eklendi |
||
|
|
|
|
|
#9 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Sn Jezebel, Veganlık konusuna dönecek olursak, B12 ihtiyacınızı nasıl karşılıyorsunuz? |
|
|
|
|
|
#11 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
B12 eksikliğindan muzdarip hastalar dışında, kas içi enjeksiyonu bir doğal beslenme yönetimi olarak herkese tavsiye eder misiniz? Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#12 |
|
Ağaç Dostu
|
Tabi ki B12 enjeksyon yapılmasını önermem. Günlük olarak alınabilecek tablet formunda takviyeler de var. İlginç olan vegan beslenmeyen kişilerde de yaygın bir B12 düşüklüğü var. Kırmızı eti keseli uzun zaman oldu, ağır metal korkusuyla büyük balıkları de kesmiştim. B12 düşüklüğü ağır nörolojik semptomlara yol açıyor. Fermente gıdalarda da B12 bulunabileceği yazsa da henüz güvenilebilecek veri bulamadım. Ancak mutlaka olmalı, vegan olan memeli hayvanların da B12 vitaminine ihtiyaçları var. Fillerin ve pandaların B12 eksikliği çektiklerini duymadım ![]() Bulamamış olmam yeterince araştırmamış olmamdandır. |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Ağaç Dostu
|
Veganlık ile ilgili bilgi almak isteyenler bu kitapta doğru bilgi bulabilir. ![]() Kendisi kardiyolog olup vegan beslenmenin koroner arterlerde yol açtığı değişiklikleri de anjiografik olarak kanıtlamıştır. Sn. Kınıkoğlunun YouTube kanalına bu linkten ulaşabilmek mümkün. https://m.youtube.com/channel/UCXmVhZMjMDgRDSvcTxuEysg |
|
|
|
|
|
#14 |
|
Ağaç Dostu
|
Çocuklar istediği diye bir mıktar mısır almıştım. Görüntüleri çok taze biraz tombul şimdiye kadar görmediğim bir mısırdı. Közledikten sonra yediğimde sanki şeker yiyorum diye düşündüm. GDO'lu mısır olduğu çok açık. Şeker şurubu yaptıkları tür şu anda evlerimize kadar girmiş durumda. Bu yıl çoğu şey ile birlikte mısır da ekemedim. Gelecek yıl mutlaka ekip en azından kendi yerli çeşitlerimizden yetiştirmeye çalışacağım. Hayvan yedikten sonra insanın bundan etkilenmemesi mümkün değil. Bizim ektiklerimiz dahi tozlaşma ile etkilenecekler. |
|
|
|
|
|
#15 |
|
Ağaç Dostu
|
|
|
|
|
|
|
#16 | ||
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Alıntı:
Alıntı:
Bir de, veganlığa geçiş yapmak isteyenler için, hap ve iğne dışında B12 kaynağı olarak önerebileceğiniz doğal besin kaynakları (kutulanmış ürün de olur) yok yani, öyle mi? |
||
|
|
|
|
|
#17 |
|
Ağaç Dostu
|
Sn. birnefestoprak, bu agresif tutumun sebebi ne acaba ![]() Karnivor olmak mı ![]() Vegan olmak isteyen olur, istemeyen de kendine bahaneler bulur ![]() Yumurtanın sigara ile kıyaslacak kadar zararlı olduğunu vurgulamak istedim. Sıkıcı uzun yazıları kimse okumuyor ama buyurun görsel. Bilimsel makale demişsiniz buyurun makale http://www.sciencedirect.com/science...21915012005047. B12 vitamini almamızın tek yolu kutudan bir tablet alıp yutmak veya ayda bir bir ampül Vitamin B12 kas içine yaptırmak. Ben biraz tembel olduğum için kas içine kendi kendime yapıyorum. Alıntı yapmanın kuralları varsa da ben onları bilmiyorum. Zaten kuralları çok takan biri de değilim. Bilimsel makale veya tez yazmıyorum. Hiç tanımadığım insanların uydurduğu kendi kurallarını bana dayatmalarına da aldıracak değilim. Biraz önce Cowspiracy: The Sustainability Secret (2014) adındaki filmi izledim. Türkçe altyazılı olarak farklı sitelerden izlemek mümkün. Çok faydalı buldum. Brezilyada büyükbaş hayvan üreticilerinin çevreci bir rahibe olan Sister Dorothy Mae Stang'i ve binlerce çevre aktivistini vurdurduklarını öğrendim. Bilimin sponsorluğunu büyük para babaları yaparken veganlığı ve çevreyi savunmak ufak tefek cılız sesli kadınlara kaldı demek ki. Susturamayınca sıkıyorlar kafalarına. Eski yöntem, fikirlere pranga vurulamadığı için onları üreten beyinleri yok etmek. Amazon ormanların %80 'i et sevenleri mutlu etmek için büyükbaş hayvan üreticileri tarafından yok edildi. Onlarda en çok parayı seviyor malüm. Varsın çevre yokolsun, varsın temiz su kaynakları azalsın, varsın oksijen rezervi azalsın, versın metan gazı salınımı artsın, varsın karbon ayak izimiz devasa olsun. Önemli olan Vitamin B12 ![]() Düzenleyen Jezebel : 15-08-2017 saat 00:31 |
|
|
|
|
|
#18 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Yukardaki afişte yumurta-kanser ilişkisi bakımından atıfta bulunulan, International Journal of Cancer dergisinde yayınlanmış ve sizin de okuduğunuzu söylediğiniz makalenin yayın yılı, sayı no, sayfa no, yazar isimleri gibi bilgileri ya da makalenin özüne (abstract) ait linki yazabilirseniz okumak istiyorum. Siz bir makale linki göndermişsiniz ama açılmıyor. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Ağaç Dostu
|
Sn.birnefestoprak, yarın çalışıyorum, siz kendiniz de şöyle bir arama yapabilir ve bu konuda ne kadar çok çalışma var görürsünüz. the relation of egg consumption to colon and rectal cancer rates Her okuduğumu bir yere not almıyorum, vaktim az. İngilizceniz benimkinden iyidir, sanmam zorlanacağınızı. |
|
|
|
|
|
#20 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Buraya neden yarım yamalak, kopyala/yapıştır bilgi bırakıp gidiyorsunuz? Filmi izlemişsiniz, afiş filme ait olduğuna göre, makalenin yazarlarını da filmde konuşturmuşlardır. Yazarların isimlerini not ettikten sonra internette taratıp makalenin en azından özünü okumamışsınız, buraya gelip üçüncü kişilere bilimsel makale üstünden sağlıkla ilgili tavsiye veriyorsunuz. Pes! Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#21 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bakın beyefendi yapmadım evet, buyurun siz yapın. Burada bulunan insanlar bilim adamı mı ki ben onlara bilimsel makaleler ve kanıtlar sunayım. ![]() Burada bulunan insanların anlayacağı dil sevgili hocamız Dr.Murat KINIKOĞLU'nun dili , videolarını sundum. Okuyup bilimsel özetler sunmak zorunluluğum yok. Bu agresyon ve ajitasyonla siz benim sunacağım herşeye muhalefet edeceksiniz nasılsa, neden kendimi sizin için yorayım, siz bir zahmet sağlığınızı korumak için araştırın. Çiğnenmiş hazır lokma beklemeyin, bilim parmağınızın ucunda, ulaşın. Ben çalışan bir insanım-8 saat, 1 saat ulaşım etti 9 saat. Geri kalan zamanımda sizi veganlığa ikna etmek için uğraşmıyacağım. Olmayın siz zaten vegan Böyle iyisiniz.Ben ışık tuttum, aydınlanmak isteyen aydınlanmanın yolunu bulur, istemeyen de ışığı söndürmek için uğraşır durur. Dünyanın tüm rezervleri tükendiğinde zaten herkes mecburiyetten vegan olacak. İneklerle bir damla su ve bir soluk temiz hava için yarıştığınızda " keşke bu kadar inek" olmasaydı dersiniz. O güne kadar kibrinize doymayın. |
|
|
|
|
|
|
#22 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-07-2012
Şehir: Ankara/Morgantown
Mesajlar: 2,797
|
Burası chat odası değil. Hakemli dergide yayınlanmış akademik makaleden alıntı yapıyorsanız, sorulduğunda makale özetini de sunmanız beklenir. Ancak makaleyi kendiniz de okumadığınız için ne katalog bilgilerini verebiliyorsunuz ne de sorsam özetini çıkarabilirsiniz. Sağlıkla ilgili bir başlık altına kopyala/yapıştırlı, cafcaflı sözlerle bezeli magazinsel paylaşım yapmak kime ne yarar sağlıyor? Ancak sorduktan sonra, o da kenarından dolanarak birtakım kaynaklar göstermişsiniz. - Konferans bildirileri - Popüler bir doktorun hazırladığı youtube videoları - İnternet makaleleri - Blog yazıları - Gazete haberleri - Hakemli olmayan dergilerde yayınlanmış bilimsel makaleler ve benzerlerinin bilimsel hiçbir geçerliliği yoktur. Yukarda alıntıladığınız International Journal of Cancer gibi hakemli dergilerde yayınlanan makaleler dikkate alınması gereken önemli bilimsel çalışmalardır ama bunlar da kanıt değildir. Aynı deneyi yapan doktorlar bir süre sonra başka bir deneyle bir önceki söylediklerinin yanlışlığını gösterebilir. Bilimsel çalışmanın devinimi bu. Murat Kınıkoğlu'ndan tekrar bahsetmişsiniz. Anlaşılan bu doktorumuz, Youtube'u seviyor. İyi bir doktor da olabilir ama bu videolar neyi kanıtlıyor? Bakın şurda bir "EN SAĞLIKLI KALP TSİMANE YERLİLERİNDE" başlığıyla bir klip yayınlamış: Klibin içerik açıklamasını da aşağıya aynen aktarıyorum: Bitkisel beslenmeyle kalp krizi riski ortadan kaldırabilirsiniz. Hayvansal besin tüketimi son derece sınırlı olan Tsimane yerlileri kalp krizi geçirmiyorlar. Yani diyor ki, Tsimane yerlileri çok az olsa da hayvansal besin tüketiyor. Niye? Acaba eczanede satılan haplardan, iğnelerden kullanmayıp B12 ihtiyaçlarını hayvansal besinlerden karşılıyor olabilirler mi?Şimdi siz konuyu getirdiniz yumurtaya kilitlediniz. Benim sorduğum soru yumurtayla ilgili değil ki. Sorduğum soru açık: Burda doğal beslenmeyle ilgili mesajlar yazıyorsunuz ama B12 takviyesiyle ilgili önerdiğiniz hiçbir ürün doğal değil. Hap ve iğne kullanmayacaksak, B12 ihtiyacımızı hangi doğal kaynaklardan karşılayacağız? Yumurta kanser yapıyor diye yemeyelim, tamam. Örneğin süt kanser yapıyor mu? Alıntı:
|
|
|
|
|
|
|
#23 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 14-03-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 158
|
Turk damak tadina uygun vegan tarifler bilen ve paylasabilecek olan var mi acaba? |
|
|
|
|
|
#24 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
![]() |
|
|
|
|
|
|
#25 |
|
Ağaç Dostu
|
Dünyadaki vegan , veletaryen beslenen kişi dağılımı şöyle Avustralya: Nüfus 20,7 milyon, Vejetaryen –Vegan %5 Avusturya: Nüfus 8,2 milyon, Vejetaryen – Vegan %3 Belçika: Nüfus 10,5 milyon, Vejetaryen – Vegan %2 Brezilya: Nüfus 189 milyon, Vejetaryen – Vegan: %8 Kanada: Nüfus 32,6 milyon, Vejetaryen – Vegan: %4 Çin: Nüfus 1,3 milyar, Vejetaryen – Vegan %4 Fransa: Nüfus 61,2 milyon, Vejetaryen – Vegan %2 Almanya: Nüfus 82,3 milyon, Vejetaryen – Vegan %8-9 Hindistan: Nüfus 1,1 milyar, Vejetaryen – Vegan %40, %80 Gujarat’da İsrail: Nüfus: 7 milyon, Vejetaryen – Vegan %8,5 İtalya: Nüfus 58,9, Vejetaryen – Vegan %6,7 Yeni Zelanda: Nüfus 4,2 milyon, Vejetaryen – Vegan %1-2 Norveç: Nüfus 4,7 milyon, Vejetaryen – Vegan %4 İspanya: Nüfus 44,1 milyon, Vejetaryen – Vegan %2 İsveç: Nüfus 9 milyon, Vejetaryen – Vegan %4 İsviçre: Nüfus 7,5 milyon, Vejetaryen – Vegan %5 Tayvan: Nüfus 22,8 milyon, Vejetaryen – Vegan %10 Hollanda: Nüfus 16.3 milyon, Vejetaryen – Vegan %4,5 İngiltere: Nüfus 62,3 milyon, Vejetaryen – Vegan yetişkinlerin %3’ü Amerika Birleşik Devletleri: Nüfus 299,3 milyon Vejetaryen – Vegan %4, Türkiye’de Türkiye Vegan ve Vejetaryenler Derneği tarafından Ocak 2014’de çalışma başlatılmıştır. Alıntı : https://gaiadergi.com/vejetaryenligi...epidemiyoloji/ |
|
|
|
|
|
#26 |
|
Ağaç Dostu
|
Veganlığın islamiyetle bağdaşmadığını düşünenler bu yazıya göz atabilirler. Vegan evliya: Dişi aslan Râbia’tül Adeviyye |
|
|
|
|
|
#27 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-09-2017
Şehir: Milky Way
Mesajlar: 620
|
Alıntı:
Anasayfa | Vegan Diyetisyen |
|
|
|
|
|
|
#28 |
|
Ağaç Dostu
|
Etkilendiğim bir yazı: Hayvanlar: kölelerimiz Therese Krintzinger Bir çok insan ahlâki seçimlerin her zaman net seçimler olduğunu sanır; ama tarihe bir anlığına bakınca bile durumun böyle olmadığını anlayabiliriz. Köle sahipleri normal insanlardı. Bunu anlamakta zorlanıyoruz; çünkü bizim böyle bir ahlâksızlığı yapabilecek canlılar olabileceğimize inanmak istemiyoruz. Köle sahiplerinin kalpsiz, ahlâksız canavarlar olduğuna inanmayı tercih ediyoruz. Doğar doğmaz belirli görüşlere sahip olmak için programlanırız. Bu görüşler tamamen ahlâki olup olmadığına bakmaksızın doğru olduğunu kabul ettiğimiz etik duruşları da kapsar. Hayvanların biz onları kullanalım diye var olduğuna inanmak da böyle bir görüştür. Bir çok insan insanların hayvanları dilediği gibi kullanabileceği türden doğal bir düzenin var olduğuna dair a priori bir varsayımla vejetaryenliği saf dışı bırakmaya çalışır. İçlerine kök salmış inançlarına uydurmak için akıllarını bükme çabasıyla felsefe jimnastiği yapmış olurlar böylece. Hiç bir hayvan hayatta kalmak dışında bir sebeple yaratılmamıştır. İnsanlar diğer insanları ve türleri köleleştirme konusunda dehşet verecek kadar becerikliler. Diğer insanları köle haline getirebiliyoruz, bunu ahlâksızlık yapan ne? Köleliği ahlâksızlık haline getiren şey, diğer canlıların çıkarlarının görmezden gelinmesidir. Bunu reddetseniz bile, çoğumuz kendimize yapılmasını istemediğimiz şeyleri başkalarına da yapmamak gerektiğine inanırız. Bir insanın özgürlüğünü elinden almak büyük bir adaletsizliktir mesela. Bir tavuğun çektiği acıyı önemsemenin sebepleri de bir köpeğin, bir bebeğin, ya da farklı ırklardan insanların veya başka bir insanın acılarını önemseme sebebimizle aynı. Acı çekmenin, acı yaşamanın ne demek olduğunu bilirsiniz ve acı çekmemenin sizin için ne gibi faydaları olduğunu evrenselleştirerek diğer canlıların da acı çekmek istemediği sonucuna varabilirsiniz. Başkalarının istekleri ve ihtiyaçlarına saygı duyuyoruz; çünkü çıkarlarımız var. Bir tavuğa köle diyebilirsiniz ve o tavuk aradaki farkı bir insan gibi bilemez. Ama içgüdüsü gereği toz banyosu yapmak için tüyleri dökülmüş göğsünü kafesine sürttüğünde, ayakları kafes tellerine sıkı sıkıya tutunduğunda, kafeste az da olsa yeri olsun diye çabalamaktan vazgeçip kafesteki diğer tavukların kendisini ezmesine izin verdiğinde, yumurtalarını biraz olsun mahrem bir alan içerisinde bırakmak için yırtındığında, aç olmasına rağmen gagası kopartıldığından neredeyse hiç bir şey yiyemediğinde o tavuğun büyük bir acı çektiğinden emin olabilirsiniz. Tavuklar insanlar zalim olduğu için bu koşullarda yaşamıyor. Tavuklar zalim bir esaret içindeler; çünkü insanlar yumuta fabrikaları icat ettiler, bunu yapmadan önce de tavukların mahrem hayatları olan bireyler olup olmadığını düşünmediler, ya da bu tür kalabalık kafeslerde tutulduklarında refah durumlarının ne kadar kötü bir hal alabileceğini düşünmediler. Tarım ticareti sıçramalar halinde büyüdü, daha çok çıkar sağlamak için daha çok ölüm gerektiğinden, insanlar ölüm oranlarına değil ne kadar para kazanıldığına bakıyordu. Herşey tavukların, domuzların ve ineklerin kölemiz olduğu prensibiyle başlıyor. Onlara köle demek filan gerekmiyordu, hayvan dememiz yeterliydi. Bir hayvana nasıl istersek öyle davranabileceğimize inanınca, bir hayvanın bir yemek olduğuna, gıda üretmeye yarayan bir alet olduğuna, bir hayvanın bir üretim ünitesi olduğuna, bir ticari yem olduğuna inanınca, o hayvan bizim için bir birey olma özelliğini yitirmiş demektir. Bu yüzden, öldürülmeme ya da acı çekmeme hakkımızı hayvanlara da vermek için, onları sömürmeye son vermek zorundayız. Biz onlara kendilerine ait bir yaşamı olan özerk bireyler olarak saygı duymadıkça milyarlarca hayvan bu sömürüden kurtulamayacak. Çev.:Cem |
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
|
Vegan Boksör Arık: "Hiçbir Canlı Öldürülmek İçin Dünyaya Gelmedi" Almanya’da yaşayan geçtiğimiz haftalarda vegan olduğunu duyuran boksör Ünsal Arık, hayvan eziyetine artık göz yumamazdım, araştırıp, okudum ve vegan oldum diyor. Vegan Türkiye ‘e verdiği röportajda uzun süredir vejetaryen olduğunu, sporcuların vegan beslenmesinin zorluğuna dair önyargıların olduğunu ve sporcuların fikirlerini değiştirebileceklerine inanıyor. ![]() ![]() ![]() Tanımayanlar için, işte bu adam. |
|
|
|
|
|
#30 |
|
Ağaç Dostu
|
90. mesajdaki düşünceler birebir benimkiyle aynı et yememe sebebim. Yumurta, süt gibi ürünleri de köyden ya da serbest gezen tavuklardan, rahatı yerinde ineklerden temin etmeye çalışmamın gerekçesi de fabrikasyon ürünleri elde etmek için bu garibanlara uygulanan vahşet. Ben aman bu işe karşı bilinçli olalım böyle vahşice uygulamalar yapan yerleri protesto edelim, oralardan almayalım, hayvanın işini daha temiz, daha hızlı bitiren yerlere yönelelim, onları destekleyelim yanlısı da değilim. Masum kasaplarımızın da işleri yetiştiremeyince aynı yönteme başvurmayacağının garantisi yok, insanız sonuçta. İnsanoğluna güvenmiyorum ve sevmiyorum. Bugünün mazlumlarının elinde güç olsaydı acaba çark tersinden ama aynı şekilde işlemez miydi ondan da emin değilim??? Yolun başı "içsel yolculuk"tan geçiyor ve kabirde son buluyor. Hiçbir şeyin garantisi yok "iyi olma çabamızdan ve saygı duymayı öğrenmek"ten başka. Ben nasılsam başkası da öyle. Allah bana tüm insanlık için ne dilediğimi sorsaydı "mağara devri"ne geri dönmemizi isterdim. Her şeyin en basit, en yalın haline. Yıkamak zorunda olmadığımız binlerce tabak, tencere yok, hangisini takayım, hangisini giyeyim, aman bu topuklu beni perişan etti, çanta şalıma uymadı, çocuklarımı şu okula mı göndersem taş çatlasın 80 yıllık ömrünün 50 yılını para içinde yüzerek geçirir, bu okula mı göndersen? Eti külbastı mı yapsam, hünkar beğendi mi ? Çok seviyorsan eti, pişir yalın ateşte tuzsuz ye, geç git, tabii önce eşit şartlarda savaşman ve avını ele geçirmen lazım ... E tabi bana sormuyor ve asla sormayacak (belki sorar O'nun adına söz söylemek haddim değil) sorun değil. Nefsimden sorumluyum ve et yemeyi reddediyorum. Binlerce cancağızın eşitsiz şartlarda yakılan ateşine taşıyabileceğim su bu kadar! |
|
|
|
![]() |
|
|