bunlarda poşetlediğim kocayemişler.

Davulgalar/Kocayemişler (Arbutus unedo) neden açmıyor?
 

Merhabalar,
Bursa Karacabey'de amatör arıcılıkla uğraşıyorum. Arılarımın bulunduğu yerin hemen arkasında yaklaşık 1200 dönümlük bozuk baltalık bir alanda davulga-koca yemiş (Arbutus unedo) var. Normalde arılar, kış beslemesi haricinde, bu aylarda davulgadan müthiş polen ve nektar toplarlar. Dun arılarıma ziyarete gittiğimde trafiğin çok az olduğunu gördüm. Merak edip araziye doğru yürüdüğümde davulgaların çiçek açmadığını, açmayı geçtim üzerlerinde tomurcuk bile olmadığının ve çok az meyve tuttuklarını, olan meyvelerin kararmış olduğunu gördüm. Oysa benim arılığımın bulunduğu yerden yaklaşık 15 - 20 km ötede benzer bir arazi kesitinde arıları bulunan başka bir arkadaşım, oradaki davulgaların açtığını, hem meyve hemde çiçek bakımından coştuğunu söylüyor.

Sorum şu; benim bulunduğum bölgedeki davulgalar neden açmamış olabilir? Davulga bir yıl çok açıp ertesi yıl az açan bir bitki midir? Her iki bölge de iklim olarak bir birinin aynısı, aynı yağışı aldılar, bu durumda açmamanın sebebi ne olabilir? Davulgalar ilerleyen haftalarda açabilir mi?

Belki bir fikir verir diye cep telimle çektiğim bir resmi ekte yolluyorum Konu hakkında bilgisi olan arkadaşlar biraz yorum yaparsa, sevinirim.

Saygılar

Bunlarda yenmeyi bekleyen Kocayemiş Meyveleri,

Afiyet olsun..
Biz, Buyukadadakileri bitirdik..........Sarhosta olmadik :)
Seneye bekleriz.

Cengiz bey, çok kötüsün...Bu kadar da kıskandırılmaz ki...

demek ki, İzmir'in dağlarından toplama vakti geldi. =)

merhaba bu fidelerden bana nereden temin edebileceğimi bilen varmı.

Sayın athena -asena; Orta sağdaki kocayemişlerin yanındaki dikenli kırmızı meyveleri olan yenecek cinsmi ?

Sayın serdar1 ; Evet tavşan memesinin yenen türüdür.

Genellikle dikkatli bakılmadığında görünmez, ağaç diplerinde çalı şeklinde orman derinliklerinde bulunur,
Çelikle üretim yapılamaz, sadece tohum ile çoğaltılır.
Olgunlaşmamış olanları yendiğinde aşırı susatma özelliği var
Genelde kıyı kentlerin yüksek rakımlı ormanlık alanlarında bulunur
Çalı formunda olur, özel budama ve bakımla ağaç formuna getirilebilir.
4 mevsim yaprakları yeşil olur
Yurdun iç kısımlarında yetiştirilse de kıyı kentlerinde olduğu gibi aynı miktarda meyve vermez hatta hiç meyve vermediği de olur

Afiyet olsun sağlıklar versin inşallah.Kıskandır bakalım beni.İnsan bir avuç adadan getirmez mi vefasız arkadaş.
Evvelki sene İst.-Yakacık sırtlarından Aydost ormanlarından köklü söküp diktim maalesef hepsi kurudu.
Geçen sene de İstanbul fidancılıktan getirttim.İki adet fidan satınalmıştım ikisi de kurudu.
Bu kez yine iki adet saksılı,çiçekleri üzerinde ithal arbutus satınaldım.
Satanlar mart 15 den sonra saksıları toprakla buluşturmamı önerdi.Haydi hayırlısı , bakalım şu Sinan kardeşimi kıskandırabilme şansını artık yakalayabilecekmiyim... :D;):cool::eek::p:p

kocayemişin faydaları:

Koca yemiş (Arbutus unedo), fundagiller (Ericaceae) familyasından meyveleri yenen bir çalı türü.

5-10 metre boylarında olmasına karşın nadirende olsa 15 metreye ulaşan türlerine rastlanmaktadır. Aynı zamanda Çilek Ağacı adıyla da bilinmektedir. Çin koca yemişine benzeyen meyvelere sahiptir.

Gençken tüylü olan kızılımsı kahverengi dallar üzerindeki yapraklar tüysüz, üst yüzü parlak yeşil, alt yüzü daha açık yeşil, kenarları testere dişli, uçları sivri ve derimsi bir ayaya sahiptir. Çiçekler beyaz renkli, uç kısımları yeşilimsi, salkım durumları halinde toplanmışlardır. Meyveleri küre biçiminde, 1-2 cm çapında, yüzeyi pürtüklü, önceleri yeşilimsi, olgunlukta ateş kırmızısı veya portakal rengindedir. 4-5 tohumlu etli bir meyvesi vardır. Meyveleri etli,ama çekirdekli bulunmaktadır,likör ve çeşitli içeceklerin yapımındada kullanılabilmektedir. Meyveleri toplanmazsa 1 sene boyunca bitki yeni meyveler verene kadar dalında kalabilmektedir.Bu özelliği ile kamkat ağacına benzemektedir.

Türkiye'de Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz bölgesindeki makilerle birlikte bulunur.

kaynak

Arkadaşlar dağçileğini kuşadasında yazlığa ekmeyi düşünüyorum sabah ogleye kadar güneş gören yere mi ekmeli yoksa öğlen ve öğleden sonra güneşi gören bir yere mi ekmeli

En sevdiğim doğal yemişlerdendir..Çanakkale yöresindeki adı davulga'dır..
Çanakkale'ye her olgunlaşma mevsiminde gidişimde bu güzel nimetten bol bol yararlanırım..
Ama nedense köylülerimiz bu güzelim yemişin kıymetini bilmezler..
Bilmemeleri kuşlar açısından iyi..
Halk bunun lezzetini ve kıymetini bir anlasa kuşlar gıdasız kalır..

Ben geçen yıl İstanbul'da belki bulamam diye, sayın Romantik'ten bir fidan alıp çok büyük bir saksıya ektim..

Bu arada, İstanbul'da bunun bol miktarda doğal olarak yetiştiği bir muhit keşfettim..Aynı yerde doğal olarak yetişen rezene'leri de farkettim tabi..salatalar için bitirim..
Pek kimseye de bahsetmiyorum bundan..
Geçen yıl sık sık gidip topladım ve keyfini çıkardım..

Sayın bluemercan..bu yemiş bol güneşli, nemli yerleri sever..

Yani 35 40 derecedeki sıcaklık yakmaz değil mi ağacı buralar sıcak oluyor biliyorsunuz.. Bir de ağaç şeklinde mi bu çalı şeklinde mi farklı resimler gördüm

Kocayemişin 4-5 metre boylanabilmesi için bir 20-25 sene geçmesi lazım..
Bunlar yavaş ve çalımsı gelişirler..
Dere içlerinde, humuslu, güzel, nemli bir toprak parçası bulurlarsa daha hızlı gelişirler..
Güneşten, sıcaktan korkmazlar..kuraklığa da dayanıklıdırlar ama nemli bir toprakta daha iyi gelişirler..

1990'lı yıllarda Kayseri-Niğde ve Aksaray'daki odun depolarına 130 kamyon kadar yakacak odun sattım..
Odun sattığım depo sahiplerini o zamanın PTT rehberlerinden buldum ve 1-2 saat postanede sıra bekliyerek telefonda tanıştım..Nerdeee o zamanlar böyle internet..cep telefonları..

Ondan sonra, yüzyüze hiç görmediğim bu odun deposu sahiplerine Çanakkale ve Keşan/Edirne'den 25 kamyon kadar mal gönderdikten sonra hesap görmeye gittim..

Özellikle Kayseri'de odun gönderdiğim kişiler buna hayret ederler ve bana her gelişimde ''abi, bizi hiç görmeden, tanımadan nasıl bu kadar kamyon odunu güvenip te bize gönderdin'' diye takılırlardı..

Önsezim kuvvetli demek ki, ne Kayseri ne Niğde ne de Aksaray'lı odun deposu sahiplerinin en ufak bir yamuğunu görmedim..ahbap olduk zamanla..evlerinde misafir oldum..
Tatlı anılar bunlar..

Gelelim sadede..
Kayseri yöresi kömür yaktığı için tutuşturmalık çam ve ardıç odununu çok severler..özellikle ardıç çıra gibidir..
Antalya Orman İşletmelerinden Kayseri'ye satmak için çook ardıç odunu aradım, ama alıp satmak nasip olmadı..

Yalnız bu Davulga (Kocayemiş) odununu çok sevdirdim Kayseri lahmacun pide salonlarına..
Meşeden daha çok sevdiler Davulga odununu..

Davulga odunlarını o zamanlar yangin çıkan ve kesilen Eceabat-Gelibolu/Çanakkale yörelerindeki Orman İşletmelerinden ihaleyle alıyordum..

Davulga odunu kırmızıdır..alevli..parlak alevli yanar..güzel köz yapar..fazla kül bırakmaz..issiz yanar..bu yüzden çok sevdi Kayseri esnafı bu odunu..''kırmızı odun'' adını taktılar bu odunlara..

Fakat benim açımdan bir sorun vardı..davulga odununu kamyona güzel sardırmazsanız, 1100 kilometrelik Kayseri yolunda başınıza dert olabilir..çünkü istifte pek durmaz..yağ gibi kayarlar..benim için en zor olan husus buydu..

Çok güzel anılarım oldu o yörelerle ilgili..

Özellikle bir keresinde Antalya'ya ardıç odunu ihalelerine girmek için gittiğimde eski garajda tam otobüsten indim..karşıma pat diye bir kazı-kazancı çıktı..ver bir tane dedim..kazıdım..o zamanın 1000 lirası çıktı..pazar günüydü..piyangocuya ver bana 950, 50 de senin olsun dedim..
O parayla indim liman içine..güzel bir ziyafet çektim kendime..
Az para değildi..
Herhalde bugünün birkaç milyarına bedeldi o zamanın bin lirası..İhalelerden ardıç odunu almak nasip olmadı ama bu kazı-kazan parası çok iyi geldi..

İşte böyle..
Hayatımdan davulgalı, kocayemişli renkler, anılar bunlar..

Merhaba,

üç yaşında ilk defa meyve bağlayan kocayemiş bu sene beni mutlu etti. Sürekli çiçeklendiği halde bir türlü meyve tutmuyordu. Bakalım tadına bakabileceğim kadar sağlıkla büyüyecekler mi, yoksa dökülecekler mi? Biraz seyrek ve az sayıda meyve tuttu. Ama bu bile umut verdi :)

Bir kaç gövdeyi alttan budadım bu kış, fazla gövdeli olmasını istemediğimden. Budanan gövdenin içindeki halkalardan yaşı da sayılıyordu. İnceleme fırsatını bulmuş oldum böylece. Sanırım seneye biraz daha budayacağım. Yayılacak pek bir yeri yok zira.

Sevgili Erhan Bey'den gelen fidanım kışın donmuştu, topraküstü aksamından ne dal ne yaprak kalmamıştı ve sonuç olarak baharda uyanmamıştı. Bugün hoş bir sürpriz yaptı ve dipten sürgün verdi. Tekrar umutlandım..

Sayın yarenimex bu seneki soğuklardan etkilenmeyen ender bitkilerden . Sizdeki yeni sürgün vermezse sonbaharda hatırlatın söker yollarım.

Çok teşekkür ederim sayın Athena-Asena..Bugün gördüm dipten gelen sürgünü. Geçen yıldan toprağa iyi yapıştığını sanıyorum,umarım hızlı büyür ve gelen kışa daha güçlü girer. Sürgün biraz palazlansın fotoğrafını yüklerim, ona göre değerlendiririz ondan ağaç olup olmayacağını..

Sağolsun Erhan Bey'den ben de 1 adet kocayemiş fidanı aldım.. Ayrıca dün bahçesini de gezme fırsatım oldu. Çok beğendim. Doğa aşığı bir arkadaşla güzel bir gün geçirdim. Kendisinden aldğım kocayemiş,hünnap,töngel(muşmula) fidanları, dağ çilekleri, kuşburnu tohumları, gündüz sefaları için sonsuz teşekkürler...

Bahçemdeki Kocayemiş te kırılmıştı ama dipten gelen sürgünler inanılmaz hızlı büyüyorlar. Buralarda Kocayemiş sadece benim bahçede var ve çok ağır bir kışı atlattı. Demek ki bu çalı kara kışa oldukça dayanıklı, geçen sene oluşturmaya başladığım bahçemde yaşamını devam ettirebilmesi çok sevindirici. Meyve tuttuğunda artık kuşlarla paylaşırız meyvelerini, sanıyorum burdaki kuşlarda bu meyveyi seveceklerdir ;)

2 sene boyunca Ankara merkez dışında bulunan bahçede kışa dayanan 2 metrelik kocayemiş ve karayemişler bu sert kışı atlatamadı...

Ben son tahlilde kocayemişin ve karayemişin Ankara'ya uygun olmadığını belirtiyim.

Ancak her iki bitki Ankara merkez için uygundur.

Ankara içi sıcaklık farkı, merkezdeki bitkilerin yetişkin olması, toprağa dikili olmaları büyük etken... Benim merkezde olmasına rağmen kocayemiş ver karayemiş saksıda olduğu için dondular. Aynı şekilde fejioada saksıda olduğu için dondu. Yerde dikili olduğu halde kuru üzüm ağacı dondu. Maquiler dondu fakat kökten sürdüler. Defne dondu. Gördüğü soğuk -12 -15 arası oldu. Bazı tropikallerde beklendiğinden daha dayanıklı çıktı. Starfruit ve passiflora türleri çatı katında ısıtmasız ortamdaydılar. Starfruit gövde dondu. Passiflora alata ve muz passion zararsız atlatta. Bu sene tam bir tecrübe yılı oldu.

Anıttepede 2 yıllık kocayemiş fidanı bahçeye aldım, geçen kış donmuştu..Kocayemiş deniz havası istiyor bence.

Karayemiş sorunsuz büyüyor.

http://www.hizliupload.com/di-ZZNQ2OPK.jpg
Kırıldıktan sonra dipten sürgün vererek toparlanan Kocayemişin 1,5 ay önce çekilmiş fotoğrafı. Ağaçlara ve çalılara baharın başlarında Toz Hümik asit+Solucan gübresi+ Yanmış Keçi Gübresi+ Muz ve Ananas kabuklarını da ekleyerek kendimce bir karışım yaptım, şu anda işe yaramış görünüyor.

Poşetlenmeyi bekleyen kocayemişler

dikilen kocayemişler. Daha önce de 2 adet dikmiştim biri kurudu diğeri de daha kararsız .

Ben Trabzonlu olmama ve hayatımın hemen tamamını buralarda geçirmeme rağmen kocayemiş hiç görmedim.İlk defa İzmir'e gittiğimde görüp almıştım. Sonra fidanını bulup diktim.4-5 yıl oldu ,2 m kadar uzadı.Şimdiye kadar çiçek de açmadı, meyve de vermedi.Acaba diktiğim yerde bir yanlışlık mı var?
1m solunda dut, 1 m sağında da nar var:-).Söküp başka yere diksem acaba tutar mı?