Vildan abla maşallah yanlışlıkla düşen yapraklar bile yeşeriyor sende.Sihirli olan sensin galba.208.mesajındaki sedumun tam adı ne acaba nerden bulabilirim onu.Taner bey den falan aldıysan hemen bende siparişini vermek istiyorum.
Birde bahçe fuarından aldığın çeliğin ismi sedum spathulifolium.Bilmek istersin diye yazdım.bende aynı aileden olan sedum spathulifolium purpureum un tohumlarını getirticem inşallah İsviçre den tabi bulunursa.Sizde ki yeşil olan, benim aradığımda sürekli mor kalıyor ve çok soğuklara dayanabiliyor.

Vildan hanım siz de eli yeşil olanlardansınız sanırım oki haklı. Tekrar tekrar baktığım sayfalardan biri de bu. Maşallah kaktüsleriniz, sukulentleriniz o kadar güzel büyüyorlar ki bunun bir sırrı olmalı diye düşümüyor insan:)

Sevgili OKİ, 208 deki çiçek bana 2007 de Antalya'dan Caretta arkadaşımızdan geldi. Bak: 7 nolu mesaj en sağdaki. 10 nolu mesaj büyümüş hali ve 207 de de çiçekleri.


Şimdi bir sürü sürgünü var. İstersen bu sefer ekip biraz büyüteyim, sana tuttuktan sonra göndereyim.

Sevim Hanım sağolun. Ektiğim çelik ve fidelerde çoğunlukla sonuç alıyorum. Ama tohumlar konusunda pek başarıl olamıyorum. Sanırım sabırsızlığım onları olumsuz etkiliyor. :(

Aeonium Arboreum "swartzkopf"
Kış boyu içeri aldım, terasa çıkardım, poşetle korudum, ama gerilemenin önüne geçemedim. Yapraklarının çoğu döküldü kalanlar pörsüdü, kıvrıldı, ama şimdilerde kendini toparlamaya başladı.

Taşkıranlarda son durum çok sevindirici doğrusu.

Ahtapot Kaktüsüm alt kollarından birkaçını sararttı ve döktü. Göbek kısmında bir çok yeni kol oluştu.

Eski pembe dost, çiçeğini hiç göstermedi....

Sevgili Vildan, yok yok bu evde. Her açtığımda başka bir güzellikle karşılaşıyorum. Çiçek açmasa bile kendisi çiçek gibi zaten bu pembe eski dost. Eminim senin bekleyişine yakında cevap gelecektir..:))

Sevgili Asuman, terasım küçük sayılmaz. Buna güvenerek işin ucu kaçtı galiba. Artık yeni çiçek almıyacağım diye kendime söz verip, sonra tutamıyorum.

Vildan hanımcığım hiç birimiz o sözü tutamıyoruz aslında tutmakta istemiyoruz galiba:) taşkıranlar harika görünüyor.

Vildan hanım benimki de bütün yapraklarını döktü bir tek gövde kaldı. Kökten sürgün verir diye bekliyorum:( Sürgün vermeyecekse yeniden almam gerekecek:(

En azından sizin teras küçük sayılmaz.. Biz küçücük balkonlarda aynı durumdayız. Daha bugün evde var diye diye kendime engel olmaya çalışırken bir de baktım bir minyatür gül, bir kamelya elimde çıkıyorum çiçekçiden. Saksılar da cabası. :)) Toplantı da arkadaşlarımızdan gelen çelikler ve toplantı dönüşü eminönünden aldığım kamelya ve kaktüsleri de eklemeyi unutmayayım tabi. :o Şimdi asıl mesele bunları Zonguldak'a nasıl götüreceğim. Bu İstanbul'a gelmek bana yaramıyor.. Tutamıyorum kendimi.

Eminim Zonguldak'a daha başka çiçekler de taşıyacaksınız. Ben hala Datça'ya her gidişimde, dönerken marketten aldığım kolilerle çiçek taşıyorum. Hem de otobüsle. Önce muavinin yanına yanaşıyorum, bu kolide çiçek var, şöyle korumalı bir yere koyalım diye. Sağolsunlar yardımcı oluyorlar.

Sevim Hanım'cım kökten sürgün vermiyor bildiğim kadarı ile. Tepedeki birçok yaprağın arasından yeni yavrular veriyor.

swartzkopf son durum: İyice toparlanıp kendine geldi.
Solgun yavrulardan birini koparıp ekmiştim, o da tutmuş görünüyor.

Dört gözle tomurcuk var mı diye bakıyorum. Sadece birinde var. Geçen yılda açmıştı, minik gösterişsiz ve beyaz çiçekler açacak bu sap üzerinde.

Vildan Hanım maşallah Aeonium 'Schwarzkopf' ne kadar güzel canlanmış. Kış aylarında ben de içeride muhafaza ettim fakat kaloriferli ortamda son derece mutsuzdu. Hatta bir ara kilere almamakla hata ettim galiba diye hayıflandım. Sizin de evvelki mesajlarınızda bahsettiğiniz gibi hem yaprak döktü, hem de yaprak uçları kıvrıldı kaldı. İstanbul'a bahar erken geldi bizim oralara nazaran. Darısı benimkisinin başına. Bu siyah-bordo-yeşil haline bayılıyorum. Ellerinize sağlık yine canlılık fışkırıyor sukulentlerinizden.

Sevgili Selen bir ara neredeyse sadece tepe kısımlarda cılız açık yeşil birkaç yaprak kaldı, tamam kaybediyorum dedim. Yavaş yavaş düzeldi, yapraklarının koyu bordoya dönüşü de iyileşmenin işareti diye düşünüyorum.
Seninki de düzelecektir, iklim farkı nedeniyle biraz daha bekliyeceksin sadece.

Mart ayında Datça'da Burhan Amcanın bahçesinden aldığım kaktüs ekeli iki aya yakın oldu. Herhalde tuttu.

Burhan Amca'nın bu güzel sukulenti tek bir saksıda.

Ben de iki dal aldım kendime. Yaz gelsin helal et derim ;)

Bu yeni sukulentler Van'dan. Taşlarda, kayalar üzerinde, insanlar gezerken farkına bile varmıyorlar, üzerlerine basıp geçiyorlar.

Sanırım sempervıvum cinsi.

Tıpkı bir yuvarlak bir taş gibi, sımsıkı.

Bu da bir kaya koruğu olmalı.

Vildan Hanım sanırım bu sukulentleri doğal ortamlarından toplamışsınız çok hoş umarım hepsi tutar.

Vildan hanımcığım Burhan amca nerde oturuyor biz de bir ziyaret edelim zira sukulentinin maşallahı var:)
Diğerleri de çok güzel güle güle büyütün:)

Evet Orhan Bey, bazıları basıp geçiyor, bazıları talan ediyor. Ben de sadece bakıp büyütmek için aldım inşallah tutarlar.

Sevgili Günebakan
Burhan Amca'da daha neler var bilseniz, özellikle kaktüs ve sukulentleri çok güzel. Koca göbeği, bembeyaz pos bıyıkları ile Allah sağlık versin kulakları çınlasın.