![]() |
Sevgili A-NOMAD'ım maşallah maşallah; gerçekten senin anlatımınla birlikte gelin muhteşem imiş. Gönlüne-emeklerine sağlık...
|
Teşekkürler sevgili YeniGine ;)
Az evvel karşı komşularımızı 'maaile' kendi balkon demirlerine yaslanmış, bizim çiçeği daha yakından görmeye çalışırken yakaladım :D |
:D Tamam baksınlar fakat maşallah da desinler lütfen. Söyleee...
|
2 Eklenti(ler)
Rüzgar kesilmişken, yani sonunda çiçek sabit durabiliyorken (diğer tüm fotoğraflar rüzgarın savurmaları arasında çekildiği için) dayanamadım ve çiçeğimiz kapanmaya başlamadan önce 2 fotoğraf daha çektim ;)
Eklenti 619074 Eklenti 619075 |
Ne kadar guzel bir cicek. O kadar emekten sonra cok daha uzun sure çiçekli kalmalıydı. Ben kolay çiçekleri seviyorum sanırım. Boyle güzelliklere de uzaktan bakiyor, sizlerin fotoğraflarıyla avunuyorum.
|
Okurken heyecandan kalbim çıkacak gibi oldum Sayın A_NOMAD.Maşaallah gerçekten insanı heyecanlandıracak kadar var.Benim de sahip olmak istediğim bir çiçek.Buralarda birinde bulsam hemen çelik istiyeceğim.Nazar değmesin aman iyi bakın.
|
3 Eklenti(ler)
Sitedeki sorun yüzünden fotoğraf yüklenemiyordu bugün, neyse ki düzeldi artık...
Dün, bir gecelik gelinin sahneye çıkışını adım adım paylaştım ama sahneden inişini de paylaşmak istiyorum. Sabaha karşı saat 04.30-05.00 arası çiçeğini yavaş yavaş kapatmaya başladı (geçen sene gece 02.00-02.30 civarında kapanışa geçmişti, ilk çiçek acemiliği olsa gerek :D), kapanırken bile zarifti ama ilk fotoğrafta gördüğünüz hali bana, bebeklere 'çirkin ol bakiim' dendiğinde verdikleri pozu anımsattı :D (Çok şeker bir görüntü olduğu için fotoğraf flu olmasına rağmen paylaşmak istedim) Tatlı su canavarı seni :D :D Eklenti 619129 Gelinliğinin eteklerini toplarken: Eklenti 619130 Ve gösteri bitti. Gelin hanım, gelinliğini çıkarıp askısına astı ve gitti... Eklenti 619131 |
:( Hay Allah hikâyenin sonu hüzünlendirdi beni. Seneye inşallah tekrarı nasip olsun sevgili A-NOMAD'ım...
|
İnşallah böyle bir geceyi tekrar yaşayabilmek için önümüzdeki seneyi beklemek zorunda kalmayız sevgili YeniGine ;)
|
Alıntı:
|
Alıntı:
|
MAŞALLAH ALLAH Nazarlardan korusun. Çiçeklerinizdeki endam, o havalar o en güzel benim edaları sizden kaynaklanıyor belli. Öyle el üzerinde tutuyorsunuz öyle güzel ilgileniyorsunuz ki onlarda doğal olarak edalı edalı şov yapıyorlar. emeğinize sağlık. Bol çiçekli günler dilerim.
|
Ben Birgecelik Gelini hep merak etmiştim. Sayenizde onu da gördüm. Müthiş güzel bir çiçek. Bir de anlatım harika olunca, ortaya şahane bir tablo çıkmış. Ellerinize, emeklerinize sağlık Sn. A_NOMAD.
|
3 Eklenti(ler)
Güzel yorumlarınız için çok teşekkürler arkadaşlar ;)
Az önce sinirlerimi zıplatan bir şey yaşadım, 'ailecek ellerine geçirdikleri her saçma şeyi pencereden ya da balkondan aşağı atıvermeyi bir hayat tarzına dönüştürmüş olan' üst kattaki iğrenç komşularımızın yine aşağı attıkları pisliklerden biri ne yazık ki mavi kelebeklerimden birinin (hani tomurcuklanmıştı da sonradan vazgeçmişti, işte o çelik) tam üstüne düştü! :mad: Tazecik filizi maalesef kırıldı :( Kırılmadan önce yaklaşık olarak böyleydi: Eklenti 619347 Şu an böyle kaldı: Eklenti 619348 Onları pencerenin dışına yerleştirmiştim (aşağı düşme ihtimallerine karşı önlem alarak elbette) çünkü oradan sabah ve akşam güneşini daha iyi görüyorlar ve böylece açık havada yaşamış oluyorlar ama üst kattaki/katlardaki iğrenç yaratıklar yüzünden yeni önlemler almak zorunda kaldım. :mad: 2 saksıyı, 4 şişin uçlarına bağladığım tül parçasından elde ettiğim mini çardak ile ve açıkta kalan saksıyı da gelişigüzel daldırdığım dal parçalarıyla kendimce korumaya aldım. Eklenti 619349 En azından yeniden bir şeyler attıklarında direkt bitkilerimin üstüne düşmesini önleyebilirim umuduyla... Laftan anlayan yaratıklar olsalar şimdiye kadarki 5845 ikazım bir işe yarardı ama maalesef insanlıkla alakaları yok, bana da onların iğrençlikleri için tedbir almaktan başka çare kalmadı. |
Allah kolaylıklar versin çirkef insanlarla uğraşmak çok zordur. Siz kaçsanızda onlar bulaşır
|
Alıntı:
|
5 Eklenti(ler)
E.milii hızla güzelleşiyor ;)
Eklenti 619430 Dendrobium yeniden bir şeyler çıkartmaya girişti, ne çıkarsa bahtımıza :rolleyes: Eklenti 619431 Menekşenin tomurcuklar artık gün sayıyor, aç da rengini göster artık :D Eklenti 619432 Echinopsislerin yanık yaraları epey iyileşti, oxygona bu sene çiçek göstermedi ama ters tarafta olduğu için fotoğrafta görünmese de beyaz çiçekli echinopsis tekrardan tomurcuklanıyor... Eklenti 619433 C.silvestrii şimdiden saksıyı doldurdu, o da geçen sene yanık atlattı ve bu sene çiçeklenmedi, kendini çoğalmaya adadı :) Eklenti 619434 Kaktüslerimin yanık halleri böyleydi, kıyaslama açısından iyi olur diye ekledim. |
Maşallah sevgili A-NOMAD'ım silvestrine maşallah, ne kadar güzel ve yoğun yavrular vermiş. Bu kış şöyle üşüyerek güzelce bir uyur ise seneye inşallah bol bol çiçek...
|
Alıntı:
Echinopsis oxygona'da ise çiçekten geçtim, yavru bile yok. Üşüdükçe bana sinir olmuş gibi, kılını kıpırdatmadan (hakkını yemeyeyim, yaralarını epeyce iyileştirdi) öylece duruyor karşımda :p Ama ben bu arkadaşları çiçeksiz de çok seviyorum ;) |
Sevgili A_NOMAD,
Kaktüslerinizin yanıkları nasıl da düzelmiş, aradaki fark çok net :) E.Milii annenizin hediyesiydi değil mi? Öyle kalmış aklımda :) Pek güzel açmış maşallah :) |
Alıntı:
Evet, E.milii annemin emrivakisi... Pardon, hediyesiydi :D Hevesli çıktı sağ olsun, hiç çiçeksiz bırakmıyor, yapraklarının görüntüsü de güzel... Bu son çiçekleri epey küçük-küçük açtı, önceki çiçekler daha büyüktü ama bu arkadaşın karakteri biraz tuhaf, o yüzden ses etmiyorum :D |
1 Eklenti(ler)
|
1 Eklenti(ler)
|
Alıntı:
Umarım koruyabilirsiniz çiçeklerinizi bu medeniyetsiz tiplerden. Bu arada balkonunuzda gezdim, menekşelerinizi sevdim. Geçen yaz yanan kaktüslerinize önce üzüldüm ama ardından bu sene toparlandıklarını görünce sevindim. C.silvestrii'nin minik yavrularına bayıldım, Epiphyllum oxpetalum'a hayran oldum. Bu türü ben de açtırmayı başaramayanlardanım ama ümitliyim. Hatta bu sene bir tomurcuk vardı üzerinde, gözüm gibi bakıyordum ama sakınan göze çöp batar misali tomurcuk düştü. Sizin şiir gibi sözlerinizi ve ifadenizi aynı duygularla okudum. Biz bitki severlerin hislerine tercüman olmuşsunuz. Herşey çok güzel, ellerinize ve emeğinize sağlık. |
5 Eklenti(ler)
Alıntı:
Aşağıdaki alıntıda gördüğünüz senecio rowleyanus, o kadar korumalı alandan üst komşunun üstün çabaları sonucunda aşağıya çakıldı! Alıntı:
Hemen anlatayım: Şiddetli fırtınaya aldırmadan aşağıdaki bakkala sarkıttığı sepet -saksılarım düşmesin diye hazırladığım- tel örgüme takıldı, ben daha 'dur' bile diyemeden asıla asıla sapasağlam düzeneğimi yerinden oynatmayı başardı ve kenardaki beyaz saksı (benim Ayşem, yani senecio rowleyanus) gözümün önünde aşağı düştü. Koşarak hemen aşağı indim ama saksı parçalanmış, bitkim parçalanmış, topraklar saçılmış... Sinirden nefesim kesilerek alel-acele kırık saksının içine doldurdum ne kaldıysa ve eve çıkıp sağlam bir beyaz saksıya, kurtarabildiğim birkaç parçayı ağlaya ağlaya diktim... Fotoğrafta Ayşeden geriye kalanları görebilirsiniz: Eklenti 619980 Böyle komşuları Allah düşmanıma bile vermesin! Bir de pişkin pişkin diyor ki 'rüzgardan düştü' off hatırladıkça ellerim titriyor hala, Allah'ın rüzgarını suçlamak kolay, gözümün önünde yediği haltı bile kabul etmekten aciz yaratık! Neyse bu olaydan sonra mavi kelebeklerimi (clerodendrum ugandense) de mecburen içeri aldım, çok narinler ve biz bayram tatilindeyken kim bilir üstlerine neler atacaklardır diye... Eklenti 619981 Ama Yıldızı (stapelia grandiflora) üç farklı bölgesinden deli bağlar gibi bağlayıp pencere önünde bıraktım. Gövdesi diğerlerine nazaran darbelere daha dayanıklı ve istediği miktarda güneşi en iyi alabileceği nokta orası. O pencere önünü rahat kullanamamak işimi epey zorlaştırdı ama yapacak bir şey yok, böyle iğrenç komşularım varken... Eklenti 619982 Bağlarımız aşağıdaki fotoğrafta daha anlaşılır halde: Eklenti 619983 Prensesimi (epiphyllum oxypetalum) size boydan da göstereyim dedim, kadraja tam sığmadı ama ayıptır söylemesi hemen hemen aynı boydayız :) Maalesef bizde de şimdilik başka tomurcuk kalmadı, umarım bu sezonu da tek çiçekle kapatmayız... (Balkondaki kızlarımı az önce sulamıştım ve mesajınızı görünce hemen fotoğraflamak istedim, saksı altlarından akan çamurlu su nedeniyle oluşan görüntü kirliliği için özür diliyorum) Eklenti 619985 (Bu arada Prensesin arkasında görülen Güler atlasım o yoğun çiçeklenmeden sonra kağıt gibi inceldi, hala kendine gelmesini bekliyorum, çok yorulmuş garibim. Güler atlas ile aynı saksıdakilerden biri de sizin isminizi taşıyan, sarı çiçekler açan Selen atlas olur, sarı oklarla işaretledim ;)) Bir dokunup bin ah işitmiş oldunuz ama bu konudan çok dertliyim, istemeden uzattıkça uzattım işte... Beğenileriniz ve desteğiniz için teşekkür ederim ;) |
Diyeceksin ki "sen de ne dertliymişsin mübarek" ama aynıları benim de başıma geldi.
Van'da otururken üst kat komşumun az pisliğini temizlemedim. Konuşmaktan ümidi kesip işi kızmaya, tepki vermeye vardırdım yok yok... En son kocası imdadıma yetişip balkonu kapattırdı da kurtuldum sayılır. Yukarıdan tepemize zeytin, karpuz çekirdekleri, yumurta kabukları, peçeteler, gofret, çikolata ambalajları aklına ne gelirse işte en iğrendiğim de saç telleriydi. :mad: Pencere silerken karpuz çekirdeği kazırdım:D (sinirimden gülüyorum). Sen balkonda hava almaya çıkmışsın hoop yukarıdan bir yolluk içi toz, pis dolu güm güm çırpıyor titiz ya ... Çiçeklerimin üzerinden kıl, kılçık temizlemekten yemek yiyemez olmuştum bir ara. Eşim bir kere balkonda elinde bir bardak çay içerken tepesinden sarkıtılan yolluğa sinirlenip kızdığında çirkef insan "sizin çocuğunuz yok nereden bileceksiniz" diye yüksek sesle cevap verince disipliniyle ün salmış öğretmen eşim " yaparken bana mı sordun kadın" diye bağırıp güya namuslu hanımefendiyi rencide etmiş:cool: Ev değiştirmeyi bile düşündük sonra baktık ki her yer aynı, kaldık. O binanın pencere altlarına denk gelen yerlere "it bağlasan durmaz" derler bizde pislikten. İte kurban olsunlar. Bunlar insan işte, uyarsan da aynı uyarmasan da. İflah olmaz bir cehalet, umursamazlık, iğrençlik... Bu cehaletin kökeni nerede bilmiyorum, sinirlendiğimizle, üzüldüğümüzle kalıyoruz. Çiçeklerini içeri almakla iyi yapmışsın. Koruma perdesi çektiğinde söyleyecektim ama belki işe yarar diye sesimi çıkarmamıştım. :( |
Allah size kolaylıklar versin. Cidden çok üzüldüm bir zamanlar benimde deli bir komşum vardı ki Allah onu iyilere çattırmasın diye dua ederim
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Sevgili Sûz-i Dilârâ, mesajından alıntı yapmaya niyetlendim ama baktım ki kırpacak yeri yok, alıntılamaya çalışmaktan vazgeçtim :D Keşke saksılar konusunda uyarsaydın, ben fazla saf davranmışım meğer... Benim kadar sıkıntı yaşamış olmana üzüldüm açıkçası, bizim uyuzların da eminim ki evlerinin içi tertemizdir zira evde hiç çöp tutmuyorlar, ne varsa hopp balkondan-pencereden salla dışarı :mad: Burada açık açık yazmayayım ama kullanılmış latex malzemelerini bile (eldivenden bahsetmiyorum elbette ama ne maksatla kullandıkları belli olmayan latex eldivenlerini de bol bol atıyorlar) balkonumdan topluyorum, yemek artıklarına razı olacak hale geldim yani... Bu nasıl bir ruh hastalığıdır ya da fantazidir, tövbe tövbe! Nasıl tiksinmeyeyim :mad: Hatta bazen pislikleri açık olan-sineklik takılı olmayan pencerelerden içeriye de giriyor, insanı zorla psikopat yapacaklar! Bir şekilde hepsine katlanıyordum ama kızlarıma zarar vermeleri bende bardağı taşırdı artık, karar verdim geceleri operasyon yapıp kapılarının önüne en iğrenç çöplerimi dökeceğim, biraz da onlar rahatsız olsun :D |
Bu gibi durumlarda kızmaktan, tepki vermekten başka daha ne yapılır. İnsan olsa ilk uyarmada utanır, kızarır, tövbe eder. Kapıya getirdiğine üzülür, kendisinin kendisine yaptığı bir saygısızlık addeder.
Aklıma benim yaptığım bir çirkeflik geldi. Baktığım sokak köpeklerinden bir tanesi bizim yan binanın kapısının önüne yatmış, hayvancağız sıcaktan korunmak için. Kapıcı denilen yaratık elindeki kürek sapıyla hayvancığıza öyle bir vurmuş ki ciyaklaması bizim evden duyuldu. Koşa koşa çıktım. Elinde hala kürek sapı olan kapıcıya epey kızdım. Bakma kapıcı dediğime itibarları ev sahiplerinden fazla:D parmaklarında oynatıyorlar milleti. Lütfedip çalışırlardı. Neyse o hayvancağıza yaptığından sonra öyle sinirlendim öyle sinirlendim ki o zamana kadar dikkat eden ben elime geçen bütün sulu çöpleri çöp poşetine doldurdum. Bağladım poşeti altına da birkaç bıçak darbesiyle delikler açtım. Çöp saatinden çok önce de çöpü çıkarıp koydum kapının önüne. O sular akmış akmış, sarı sarı, kurumuş kahverengi olmuş. Sabah kapıcı bir surat kapıya geldi. Ben mutfaktayım eşim kapıyı açtı. Derdini ona anlattı eşim bana seslendi, ben avazım çıktığı kadar "işi ne temizlesin, biz o parayı boşuna mı ödüyoruz. Yan gelip yatacağına işe yarasın biraz" Eşim o durumda bana arka çıkmak durumunda kaldı. Adam sesini çıkaramadı, kös kös gitti yöneticiye şikayet etmiş, yönetici de kızmış senin işin bu ben mi temizleyeceğim diye. Bu olaydan sonra da abartmamak kaydıyla rahatlığına çomak sokup durdum, kapıcıların şikayet ettikleri her şeyi yaptım.:D Hiç pişman değilim beter olsun. |
Alıntı:
Ben de hiç pişman olmayacağım, eminim :D :D |
Yazık olmuş rowlayanus'a üzüldüm hakikaten. Ama görüyorum ki bu gibi dengesiz tiplerle apartmanda yaşadığımız sürece muhatap olmak durumundayız. Ne diyeyim bilemiyorum.
Üste çıkma ve rüzgardan diye yalan atması da ayrıca sinir edici hakikaten. Sarı Atlası Selen diye isimlendirmeniz de beni ayrıca mutlu etti, duygulandırdı. Teşekkür ederim. Kolaylıklar diliyorum, bu arada Stapelia'yı bağlamakla iyi etmişsiniz. Paramparça olmasından iyidir. |
Şu insanları anlamakta güçlük çekiyorum. Bir insan kendi işine yaramayan, ki atıyor, çöp olduğunu düşündüğü bir malzemeyi, neden başkasını rahatsız edecek şekilde sağa sola atar ki? Hele bu attıkları rahatsız etmekten öte bir de zarar veriyorsa? Gerçekten anlayamıyorum.
En çok rahatsızlık duyduklarımdan birini şöyle anlatayım. Yer, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Noroşirürji Kiliniği bahçesi. Her sabah, öğle, akşam, stres atmak için kliniğin önünde adını yazamıyacağım zararlı maddeden arta kalanı yerlere atan insanlar. Ki orada en az 3-4 tane kocaman küllükler vardı. Bir görevli 24 saat yerleri süpürüyor ve insanlar göz göre göre yerlere atmaya devam ediyorlar. Orada kaldığımız üç hafta boyunca bunu gözlemledim, hangi birini uyaracaksın ki? Çok sinir bozucu bir durum. Bu anlattığım sadece oraya has değil, herkes bilir ki her yer böyle insanlarla dolup taşıyor. Başkalarının özgürlüğünün başladığı yerde bizim ki biter. Neden bu pislik, vurdum duymazlık, rahatsız etme, hasta ruh halleri? Normal bir düşünce yapısına sahip insanların bunu yapmayacağını düşünüyorum.:mad: Dışardaysak, bisküvi tarzı bişeyler yediysek, ya da o zehirli maddeyi kullanmışsak, yakınlarda çöp kutusu da yoksa atalım çantamıza. Evde çöpe atarız nasıl olsa. Ya da A_NOMAD'ın başından aşağı.:mad: Eğitimsizlik diz bu boyu, ayrıca bunu yapmak için eğitim şart da değil. Ayşe'nin kuş kadar kalmasına çok üzüldüm. Gözlerine bakıyoruz ya, Allah böyleleriyle kabir komşusu bile olmayı nasip etmesin. Sabır ya sabır. |
Alıntı:
Aslında çocuklukta aileden alınan eğitimden başkası bu davranışları dizginleyemez diye düşünüyorum. Yani temel eğitim yoksa ya da çürükse sonradan ne kadar eğitmeye çalışırsak çalışalım en fazla 'birileri bakıyorken' çöp atmalarına engel olabiliriz, kimse görmüyorsa çekinmeden yine atacaklardır. Aynen öyle, sabır... Desteğiniz için çok teşekkür ederim. :rolleyes: |
Dünden bu yana bu sayfada ki mesajları okudukça ( Ankarada iken aynen benim başıma da geldiği için) sinirden hop oturuyorum hop kalkıyorum:mad: konu uzamasın diye yazmak istemedim ama..... o güzelim senecioyu o halde görünce, canımdan can koptu sandım, nasıl bir insanlık bu, nasıl bir vijdansızlıkmış.
Çok üzülerek ve istemeyerek geçmiş olsun diyorum sevgili A_NOMAD. Bunu yapan kişiler bana göre ya kıskançtır, ya da mutsuz birisidir diye düşünüyorum ben, eğitimsizlik konusunda ise sevgili SDurul' aynen katılıyorum, o en başta zaten. Ankara'da birinci katta oturuyordum, hemen balkonumun önünde bana ait mini bir bahçem vardı, 2. katta ise kiracı vardı ve ellerine ne geçerse bahçeme atarlardı, sigara fasları, kulak çubuklarını, pamuklar daha neler neler. Kendisini uyardık olmadı, eşim iyice sinirlenmeye başladı ve kendisine kül tablanız yoksa eğer, ben size bir çöp kovasıyla kül tablası alayım dedi, biz atmıyoruz da falan da filan da başladı kendisini savunmaya (4 katlı bir apartmandayız) eşim ben bu işin peşini bırakmayıp takip edeceğim dedi ve bir gün çöpleri atarken yakaladı, tamam artık yapmam dese de, sinsi sini yine yapacağını yapıyordu, huylu huyundan vaz geçer mi? Bir gün eşim attıkları bütün pislikleri topladı ve gecenin bir vaktinde kapısının önüne döktü ama bu sefer daha çok fazlasını yapmaya başladı yoğurt kapları, plastik şişeler, aklına ne gelirse, halbu ki hiç takışıklığımız da yoktu, sadece uyadık ve biz kötü olduk. Kendisi mutsuz du, kocası eve gelmezdi 3 ayda bir gelir kadının 3 aylık parasını alır, kadına da bir ton sopa, biraz ufak tefek bir kadındı adam kaldırıp kaldırıp evin ortasına güm diye atardı kadını, ödüm kopuyordu avizeyle birlikte bir gün üzerimize düşecekler diye, o derece dövüp parasını da alıp at yarışları oynamaya gidermiş. Başa çıkamadık, evimizi kiraya verdik ve oradan taşındık, çöplerinden de kavgalarından da kurtulduk, bizden sonra komşular şikayetçi olup zabıta çağırmışlar ve zabıta ceza kesmiş, şikayetler devam ederse sizi bu evden yaka paça çıkartırız deyip gitmişler. O yüzden ben sizi çok iyi anlıyorum sevgili A_NOMAD böyleleriyle uğraşmak gerçekten çok zor. |
Sevgili akçabardak çok teşekkür ederim. Ne kötü şeyler yaşamışsınız, sonunda evinizi bırakıp gitmek zorunda kalmanız ise elimde olmadan içimi burktu. :(
Biz kiracıyız burada sonuçta ve inşallah bir an evvel (mümkünse güzel bir sebep ile) kurtuluruz bu evden, bu kötü insanlardan... Şimdi hatırlıyorum da kışın balkonuma derme çatma kurduğum seranın rüzgarda çıkardığı hışırtıdan bile rahatsız oluyorlardı utanmadan ama artık benim yüzüme bile bakabileceklerini sanmıyorum. Çünkü bende bardak taştı, o sessiz-sakin-sabırlı insan gitti o gün, bundan sonra lafımı esirgemem ve ne haltlar ettiklerini bildiğimi bildikleri için o kadarını göze alamazlar-yani akılları varsa almamalılar. Önceden eşim de 'boşver' diyordu, 'kendi ayıpları, sen muhatap olma onlarla' ama Ayşenin başına gelenler belli ki onu da çok üzmüş çünkü artık aşağıdaki bakkaldan (o iğrenç yaratıklardan birinin, o gün seneciomu parçalayan kadının kocası olur kendisi) kendi isteğiyle alışverişi hatta selamlaşmayı bile bir anda kesti, bu benim halim-selim eşim için çok büyük bir tepkidir. O bile tavır koyduysa artık ayaklarını denk almalılar. Bu durumda kapılarına çöp dökmek de ters tepebilir diyorsunuz yani... Başka çözüm bulmak lazım onları rahatsız etmek için, bunun üstünde biraz düşüneyim ben. :) |
Alıntı:
Rahmetli kayınvalidemin söylediği bir sözü vardır, ''kötüyle dalaşacağına çalıyı dolaş da gel'' derdi de ben bir anlam veremezdim, gülerdim. Yine de sessiz kalmamak gerekir bence haddini bildirilmeli, şimdiki aklım olsaydı hiç evimden çıkar mıydım :mad: |
3 Eklenti(ler)
Bayram tatilinden bu akşam döndük, dün Balıkesir'de çok keyifli bir agaclar.net buluşması da gerçekleştirdik ki tadı damağımda kaldı ;)
Döndüğümde menekşemin çok güzel çiçeklendiğini görmek yüzümü güldürdü: Eklenti 621279 Eklenti 621280 Beyaz çiçekli echinopsisim biz yokken çiçek açmış da kapatmış bile, mavi kelebeklerim ise bir haftada gözüme çok büyümüş göründü, onları artık yarın fotoğraflayıp paylaşırım ama annemlerin bahçede bu sabah açıveren zıpçıktının fotoğrafını paylaşmadan edemeyeceğim ;) Eklenti 621281 |
Sevgili A NOMAD, kötü komşu hikayenizi okuyunca hem üzüldüm hem de güldüm.
Ben reçellerimi fazla kaynatmam, birkaç taşım kaynadıktan sonra güneşe çıkarırım, orada rengini kokusunu ve tadını kaybetmeden birkaç gün kalır ve tam kıvama gelince yerine kaldırırım. Yine bir tarihte yaptığım koca bir tencere kayısı reçelini kıvama gelmesi için balkona çıkarmıştım. Aslında tam kıvamındaydı ama hadi bu gün de kalsın dedimdi. Üst kattaki komşumun kocaman yolluğunu bütün tozlarıyla üzerine çırpacağını bilemezdim tabii :) Çırptı... Ve o reçelin yenecek durumu kalmadı, çöpe gitti. Malesef toplumumuzda başkalarının hakkına saygı göstermek gibi bir kavram yerleşmemiş. Söz söylemek de kâr etmiyor, sözüm ona temiz insanlar. Mavi kelebeğiniz için ben de üzüldüm, kırılan yer uç alma gibi olmuş, şimdi yanlardan yeni dallar çıkaracak daha keyifli büyüyecektir inşallah. |
Alıntı:
Kelebeğim -dediğiniz gibi- dallanıyor çok şükür. Ben yokken kocaman olmuşlar zaten, görünce çok sevindim, kısmetse yarın fotoğraflayacağım ;) |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 10:35. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025