25-02-2017, 19:42 | #541 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
26-02-2017, 15:07 | #542 |
Ağaç Dostu
|
Kalonşoları bu yıl doğu balkonda tuttuğumdan geç çiçeklendi. Önce içlerinde en azmanları olan turuncular, geçen sene saksılarındaki diğer renkleri boğduğunu gördüğüm için saksıları ayırmıştım. Bu sene de yanıltmadılar ve en önce onlar açtılar. Kırmızı kalonşo üstten çekim, azıcık da yandan. |
26-02-2017, 15:13 | #543 |
Ağaç Dostu
|
Bu da pek mini ve şirin beyaz çiçekli bir ot, iki yıldır ful saksısında kendiliğinden bitiyor. Fule verdiğim limon tuzlu sudan şikayetçi değil. Isırganla birlikte saksı tabanını süslüyorlar. Köyde kapı kapı dolaşıp arayıp bulduğum ve arsızca el koyduğum ters lâle soğanım, Allah'tan gençlerimiz saygılı da, "Bu lâle artık benim Fatihcim" dediğimde "canın sağolsun abla, şu saksıda sümbüller de var onları da istersen alabilirsin" diyecek kadar da engin gönüllü köylülerim var. |
26-02-2017, 15:17 | #544 |
Ağaç Dostu
|
Bu güzel, geçen yılın kahramanlarından hem kavurucu yaz sıcaklarını hem de kuru kış soğuklarını atlattı ve çiçek açtı. Zengarden'dan aldığım amaryllis soğanlarını sonbaharda dikmiştim, erken baharda çiçeklerini açacak gibi. |
13-03-2017, 22:08 | #546 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili Suzi Dilara maşallah; kalonçlarına bayıldım iyi donmamışlar, amarallisin de pek bir güzel. Emeklerine sağlık. |
16-03-2017, 07:48 | #547 |
Ağaç Dostu
|
YeniGinecim çok teşekkür ederim. Kalonşolar burada bütün kışı balkonda geçirdiler. İklim müsait olunca aşırı hassaslar hariç hepsi balkonda kışlıyorlar. Gelelim mevsim güzellerinin en güzeline ve en güzel kokanına: Frezyalara. Hikâyelerini geçmiş sayfalarda anlatmıştım. Sayın Dumlupınar, sayın kgursan'dan gelen ve benim geçen yıllardan kalan soğan ve tohumları diktim, ektim. Tohumlar bir acaib şekilde çimlenip çimlenip kurudular, çok azı hayatta kaldı. Özellikle sayın Dumlupınar'ın gönderdiği tohumlara gözüm gibi bakmıştım, şimdi hayatta kalanları hazirana çıkarıp soğandan çoğaltma telaşındayım. 60 adet gönderdiği soğanların durumları iyi, çiçekleniyorlar, yalnız hangi saksıdalar unuttuğum için "şu saksı" diyemiyorum ama iri soğanları diktiğim üç saksının da durumu şu an gayet iyi. Geçen yıl frezyalarımı kızartıp sonra da kurutan hastalık olmadı bu yıl -bir iki soğan dışında-. İşte birer birer açmaya başlayan frezyalarımdan şimdilik iki kare Bunlar da zengarden'dan aldığım lâlelerden ilki. Bunlar da yine zengarden'da Türkistan lâlesi diye satılan ve isminin hürmetine almadan edemeyeceğim botanik lâleler. Bir tanesi açmış ben yokken, solmuşuna yetiştim, diğerleri açarsa onların fotoğrafını eklerim. Bu da yine bizim oralarda yetişen ve bende dağdan sökülmüş orjinali de bulunan ters lalecikler. |
19-03-2017, 16:28 | #548 |
Ağaç Dostu
|
En son ters lâlede kalmışım, yine ondan devam edelim. Bu minik hercai geçen yıl dökülen tohumlardan, kendi kendine çimlenmiş, ben de alıp nergislerin arasına taşıdım, çiçek de açtı bebek surat Bunun gibi üç tane daha var. |
19-03-2017, 16:44 | #549 |
Ağaç Dostu
|
Ülkemizde yetişen nadide soğanlılardan "Leucojum aestivum" göl soğanı, yaz kardeleni. Anavatanı Türkiye. Soyu tükenmekle karşı karşıya yazdığı için hemen sipariş verdim. Amacım uygun bir ortam ayarlayıp yetiştirmek, çoğaltmak. "...bugün Dünya pazarında yıllık değeri 19 milyar dolar olup, üretimi ülkemizden yasa dışı yollarla yolladığımız Bulgaristan'da yapılmaktadır. (Bkz. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/24833647 )" Niye hiç sahip çıkmayız maddî-manevî servetlerimize, niye bu kadar paragözüz Niye bu kadar kolay satılığa çıkarıyoruz sahip olduklarımızı... Aslında biliyorum da neyse... Şimdilik saksıya diktiğim göl soğanlarımdan bir tanesi çiçek açtı. Amaryllislerimden ikincisi de çiçeğini açtı. Balkon demirine astığım kalonşolar. Bizim köyde adları "kaymakam kaşığı" imiş. |
20-03-2017, 17:36 | #550 |
Ağaç Dostu
|
Bugün tohum ektim, kendimi biraz geç kalmış hissediyorum, bu işleri şubat ortasında hallederdim geçen yıllarda. Neler ektim; Önce mercan ağacı tohumları, sonbaharda burada bir seraya gitmiştim, bitkileri almış, çıkışta çiçekli zamanından beri gözüme kestirdiğim mercan ağacının tohumlarını kontrol etmek için durmuştum. Tohumlar yeşildi ama yerleri kontrol edince geçen yıldan düşenleri, kabuklarının içinde muhafaza edili şekilde bulunca çok da sevinmiştim. Onları topladım, her zamanki gibi seradan birine söyleyip iznimi de aldım. İyi ki toplamışım, zavallı, saksılı minik ağaç donmuş, seranın içinde hem de. Onu da budamışlar, taze tohumlar da gitmiş çöpe. Sonra, titanopsis, kaktüs ve sukulent tohumları ektim, sevgili A_Nomad, "uzun sürer büyümeleri" dedi bir telefon konuşmamızda ama n'apayım, izlemeyi de seviyorum, tohumların büyümesini. Bir de yabanî bergamot ektim, büyük bir iştahla Unutmadan üç adet shu mei (bu isme bayıldım), su yasemini tohumunu da ektim minik kaplara. Daha ekilecekler çoookk, peygamber çiçekleri (pembe, beyaz, kırmızı, mavi), köyden getirdiğim papatya tohumları, kudret narı, etobur tohumları (yağmur yağmasını bekliyorum, yağmur suyuyla sulanıyormuş ya, dolaba biraz su stoklamam lâzım). Bir de fotoğraf ekleyeyim, renksiz olmasın mesaj. |
20-03-2017, 18:00 | #551 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,471
|
Diğer arkadaşlara da oluyor mudur bilmem ama ben senin yazdıklarını okurken her cümlede farklı bir manzaraya bakarken buluyorum kendimi, dolayısıyla herhangi bir mesajının renksiz olması ihtimal dahilinde değil Sana sevimsiz bir haberim var: Hani bendeki ylang ylang tohumları vardı ya, artık yok. Toprağı epey eşeledim, sonra saksı toprağını komple boşaltıp ince ince tohum arayışına girdim ama yok olmuşlar |
20-03-2017, 19:43 | #552 |
Ağaç Dostu
|
Çok teşekkür ederim arkadaşım, kalp kalbe karşıdır. Ben senin sayfana bakarken senin evinde elimizde çayımız, birer birer çiçeklerinin başında geziyormuş gibi hissediyorum Sıcak anlatımın, düzgün Türkçen ve kullandığın noktalamalarla süslediğin bitkilerinin hikâyeleri ve güzel bitkilerin. Mor menekşeye yıllar sonra yeniden sen heves ettirdin, milii'ni görünce bir kırmızı da bana aldırttın, minik bahçen (o saksı kaç litrelik? Her gün yeni bir bitkinin adını söylüyorsun içinde kaç çeşit bitki var? Mübarek botanik bahçesine dönmüş iyi ki de dönmüş ) Ylang ylang tohumlarına şaşırmadım, üzerlerine eğilip bir avuç toprağın içinde az aramadım. Bazılarını buldum bazılarını bulamayıp diğer saksılara döktüm. Baş ağrısı ve göz ağrısı yanıma kâr kaldı Sana sıkıntı vermedilerse sorun yok. Deneyim oldu senin için |
20-03-2017, 20:15 | #553 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,471
|
Alıntı:
Minik bahçemin litre ölçüsünü hatırlamıyorum ama muhtemelen sadece 20-25 litre kadardır. Daha -donlardan nasibini aldığı halde hala hayatta olduğunu fark ettiğim ama henüz bunu netleştirecek bir filiz sürmemiş olan- melisam da var orada Annem 'bilmemkimin dağarcığı gibi, teptikçe alıyor mübarek' der böyle durumlar için, benimki de o hesap Ylang ylanglar için, ne yalan söyleyeyim epey üzüldüm ama o ukalalığın bir bedeli de olmalıydı elbette, bu da bana ders olsun |
|
20-03-2017, 20:18 | #554 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 06-02-2013
Şehir: muğla bodrum
Mesajlar: 2,020
|
Sevgili Sûz-i Dilârâ bu gün bende orkide ağacı ve su yasemini tohumlarını ektim.iki gün nemli pamuk içinde şişmesini beklettim. tabi buna mercan ağacı tohumunu da dahildi.fakat hiç bir şişkinlik göremeyince, hafif bir çentik atıp bu geceyi suda bekletip yarın ekeceğim. iki tanede selluka tohumum var. inşallah çimlendirmeyi başarırız. ayrca bahçe vanilyası tomurcuklarını göstermeye başladı bir ara fotoğrafını paylaşırım. diğer çalı adını sordum cevap veren olmadı. sizce pembe çiçekli prenses çiçeği olabilir mi? sevgiler....... |
22-03-2017, 09:33 | #555 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
İnanın o bitkinin ismi hakkında hiçbir fikrim yok. Tek hatırladığım sevgili gilan'ın bahçe sayfasında rastladığım, orada da isim verilmiyordu sanırım Balkonumdan devam edelim. Sayın alys'in hediye nergislerinden açmayan kalmadı, bir kısmı da ben yokken açmış. Bunlar en sona kalan ve kokulu olanlar. Bir ay olmadı, zambak saksılarını boşaltıp yavruları ayırmıştım. Anaçları ayrı saksıya yavruları ayrı saksıya. Yavrular da anaçlar da geliyorlar bakalım anaçlar çiçek verecekler mi bu sene. Frezya mevsimi, biraz da onlardan ekleyelim. Keşke mis kokularını duyabilseniz. |
|
22-03-2017, 09:48 | #556 |
Ağaç Dostu
|
Buraya notunu almış olalım. Eşim çocukları alıp dışarı çıkınca ben de fırsattan istifade bir leğene yanmış gübre doldurup bitki diplerine birer kaşık verdim, arkasından da suladım. Her yer yine saksılardan taşan sularla doldu. Bir ara temizlerim. |
24-03-2017, 12:26 | #557 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 11-07-2015
Şehir: Kahramanmaraş
Mesajlar: 2,492
|
Maşallah arkadaşım,balkonunuza bayılıyorum.Bu kadar güzel çiçekler,bir de çocuklar,sizi tebrik ediyorum.En aktif,en başarılı balkonlardan biri görüyorum sizin balkonu.Sevgiler. |
26-03-2017, 10:06 | #558 |
Ağaç Dostu
|
Çok teşekkür ederim sevgihocam Sizin balkonunuzun ve çiçeklerinizin bakımlı, temiz görüntüsü ve cicili bicili aksesuarlarınız da benim favorilerimden. Orman sümbüllerimiz de yavaş yavaş açmaya başladılar, pembe-mor karışımı renkleri bana çok güzel göründü. Bu da sayın alys'ten gelen farklı bir nergis, ortasındaki kırmızı halka çok hoş. |
28-03-2017, 18:50 | #559 |
Ağaç Dostu
|
Bugünlerde balkonumdan çıkmak istemiyorum. Bitkilerin en güzel zamanları, esneye esneye acele etmeden uyananlar, çoktan uyanıp çiçek açanlar, tomurcuğa duranlar, filiz sürenler... Mis kokulu frezyalarım açmaya devam ediyorlar, rengarenk, sarı, beyaz, pembe, kırmızı... En çok mutlu olduğumsa, önceki sene tohumdan elde edip bu sene yavru olarak ektiğim soğanların anaç haline gelmesi ve çiçek açmaları. Daha bir sevimli bakıyorlar bana sanki saksılarından "anne anne" diye çağırıyorlar ... Göl soğanlarımın tamamı açtı neredeyse, içinden aniden bir kurbağa "vırakk" deyip çıkıverecek gibi Adı "göl"lü ya, göl kenarlarındaki yosunlu, sazlık alanlarda bol bulunurlar... Çağrışım yapıyor çocukluğumdaki minik, durgun suların içinden ya da arkın kenarındaki otların arasından gelen kurbağa korosunun beste ve güfteleri... Nergisler ayrı bir alem, açmaya devam ediyorlar, aynı yapraklı bitkilerden farklı farklı çiçekleriyle ayrı birer mucizeler, üstelik bazıları mis gibi kokulu... Orman sümbüllerim, hem zarif hem fantastik, ismindeki "orman" kelimesinden mi nedir, kuytu, yosunlu, ıslak ve yeşil bir atmosfere götürüyor zihnimi, onlara bakarken huzur dolduğumu hissediyorum. Muscarilerim Türk çayırlarının sevimli afacanları ... İçinden bir pericik çıkıverecek gibi sürprizli, gizemli bakışlar atıveren neşeli yaramazlar... Ya lâlelere ne demeli, asil, naif, aristokrat... Ona söze ne lâzım, koca devre ismini vermiş, kelli felli devlet adamları işi gücü bırakıp onun ardınca koşmuş, aşılamış, yarışmalar düzenlemiş, tek bitkiye insan gibi adlar konulmuş. Daha yazayım dedim ama benim obur kızım geldi ve "öpücük verirsem çay-bal* verir misin? dedi. Bu soru nezaketen "hayır" deyin de sonucunu görün Otoritemi sarsmamak adına "elbette kızım" diyorum. *Çay-bal; pekmez ve su karışımından oluşan şerbete bizimkilerin verdiği isim... Son not: Bu seferlik bitkilerimi fotoğraflarla değil de kelimelerle anlatmak istedim. |
28-04-2017, 08:20 | #560 |
Ağaç Dostu
|
Bir tohum çimlendirme macerası ... Bir gün evde oturmuş bir tv programını izlerken (TRT1-İyi Fikir) orada avokadonun muzdan bilmem kaç kat fazla potasyum içerdiğini duydum. Ben Anadolu çocuğuyum elma, üzüm, şeftali bilirim, ananas (o da geçenlerde köklendirme denemesi için aldıklarım dışında) avokado, mango neyim bilmem; hayatım boyunca yemişliğim olmadığı gibi nasıl yeneceğini de internete bakıp öğrendim Allah biliyor ya "kaç katı potasyum" lafını duyunca aklıma ilk enzim geldi, öyle alayım tadına bakayım diye düşünmedim. Ben zaten bu ithal meyve (genel olarak bütün ithaller) işlerine de karşıyım, suyu mu çıktı Anamur'un muzunun, İzmir'in üzümünün, Amasya'nın elmasının... Neyse bu defalık dedim ya enzim düşüncem baskın geldi, manavdan bir tane aldım (tanesi 5 tl) merak edip tadına baktım, hiç de beğenmedim. Çekirdeği dışındaki kısımları muz kabuklarıyla karıştırıp enzim yaptım. Biliyorsunuz biz ağaçlar.net'çilerin tohum, çekirdek zaafımız vardır. Elimize geçen en bildik tohumları bile saksı diplerine sokuşturmaktan kendimizi alamayız. Tohuma durmuş bir ağaca, çiçeğe rast gelsek bir peçete arasına bir miktar tohum almadan duramayız. Neyse avokadonun çekirdeğiyle baş başa kalınca zihnim geriye gitti. Van'da bahçıvan olması gerekirken akademisyen olmuş olan hocamın odasındaki avokado çekirdekleri aklıma geldi. Kürdan mıydı, çöp şiş miydi bir şeylere saplayıp plastik bardaklarda çimlendirmeye çalışıyordu Ben o kadar uğraşamam deyip saksılardan birine çekirdeği gömdüm, çimlenmezsen çürür gübre olursun deyip oradan savuştum. Geçenlerde o saksıdaki çimlenmiş tohumları başka saksıya şaşırttım ve hiç bir çimlenme belirtisi göstermeyen avokado tohumunu tutup çektim. Çatırt diye sesler duyunca içim cız etti. Bizim çekirdek meğer çimlenmiş, altta kök yapmış. Hiç uzatmadan toprağı bastırıp tekrar suladım ve bir daha dokunmadım. Gitti diye üzülürken bizimki dirençli çıktı ve çimlendi. Kendisi aşağıda; Not: Ananas köklendirme maceram hüsranla sonuçlandı. Hem mantar ilacına bulanmış hem de bulanmamış şekliyle iki kere suya koyduğum ananas sapları çürüdü. |
30-04-2017, 21:33 | #562 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 15-08-2014
Şehir: İzmir
Mesajlar: 1,916
|
Sn.Sûzi Dilârâ yarın ilk işim avakado alıp tohumunu toprakla buluşturmak... Sardunyalar coşmuş ki hem ne coşmak... |
30-04-2017, 22:59 | #563 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-05-2012
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 9,354
|
Sevgili Sûz-i Dilârâ sardunyalarına, kalonçlarına maşallah maşallah!.. Bugün sardunyalarımı sularken 'Siz büyüyeceksiniz de, çiçek açacaksınız; ben de göreceğim inşallah' dedim. Bu sene pek yeni sardunya almadım geçen seneden kışın donup kökleri sağlam kalanlar var elimde. Paylaşımlarında bitkilerine verdiğin gübrelerden hiç bahsettin mi? Biliyorsun ben forumda görsel üyeyim. |
01-05-2017, 05:24 | #564 |
Ağaç Dostu
|
Avokado'yu sonbaharda almıştım, üzerinden rahat 7 ay geçmiştir. Siz de ekin, çimlenmezse bendekini size yollarım Tadını da beğenmedim zaten |
01-05-2017, 05:29 | #565 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Ölenler oldu, bunlar kalan sağlar. Ceylan sardunyalar ikinci yılında daha iri ve daha çok çiçekleniyor. Komşuma verdiğim çelikler, onun umursamaz bakımı altında 3. yılına çıktılar, görsen kötü toprakta, yarı gölgede üzeri çiçekten görünmüyor. Doğru dürüst sulamıyor bile |
|
07-05-2017, 11:19 | #567 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-03-2012
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 5,784
|
Bunlar çok güzelllll bayıldım ben bunlara, bunların adı nedir ki... laleye benziyor ama çiçekler aşağı doğru bakıyor. |
07-05-2017, 13:03 | #569 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 21-03-2012
Şehir: Balıkesir
Mesajlar: 5,784
|
Teşekkür ederi, şimdi orada olmak vardı... |
07-05-2017, 15:34 | #570 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 09-12-2013
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,471
|
Bu sayfaya gagalı bir fotoğraf yüklenecekti, her güncellemede heyecanla açıyorum ama hala gaga göremedim Sarı ters lalelere bayıldım ve ciddi ciddi memleketini kıskandım, değişelim mi memleketleri, ne dersin? |
Etiketler |
kokulu bitkiler, sardunya, sardunya bakımı, siklamen, soğanlı bitkiler |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|