![]() |
|
|
|
|
|
#1 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
Alıntı:
Evde de yapılabilr havanda, ama dışarıdan pis satıcıdan alınan daha lezzetli olurdu Ayrıca küçük çocuk olmak gerek onu sevmek için, hiç yememiş insana garip gelebilir. Ayrıca pipetle deneme bence, boğazına kaçar. Gerçi o minik poşetleri kafamıza da diktiğimiz olurdu. Bir de lacivert kova gibi bir şey de sözde dondurma satan bir adam vardı, külaha beyaz top gibi bir şey koyardı kaşıkla ama ondan hiç yemedim sanırım. Sen şimdi o lacivert kovalı adamı da biliyorum deme bana!![]() Dip not: leblebi tozuna aynı zamanda kavut deniyordu galiba. Dibin dibi not: Fatih, dışarıda artık satıldığını sanmıyorum, bulamazsınız. Evde havanda iyice toz haline gelecek şekilde, un gibi dövüp toz şeker ekleyip biraz daha dövün. Belki seversiniz. |
|
|
|
|
|
|
#2 | |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 04-03-2012
Şehir: Sakarya-Denizli
Mesajlar: 2,979
|
Alıntı:
Hatta biz çok eski nesiliz parayla değil yumurtayla alırdık dondurmayı İkindi oldu mu kümesten yumurtayı kapan dondurmacıyı beklerdi 2 yumurta verip bi külah dondurma alıyoduk ozamanlar. Dondurmada ne dondurmaydı ha adam koyardı külaha, sokaktan eve gelene kadar su oluyodu dondurma sonra evde kafamıza dikerdik külahı yalama nerde içiyoduk anca ![]() Leblebi tozuna kavut dendiğini ilk defa duyuyorum bizde patlamış mısıra kavuk denir onu duyan var mı ki? ![]() |
|
|
|
|
|
|
#3 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-03-2012
Şehir: Eskişehir
Mesajlar: 1,403
|
İlla laf yetiştireceksin değil mi bana? Biz senden daha eski nesiliz, hatırlatayım. Patlamış mısırı duymamıştım. Ama benim dediğimde, örneğin alafranga takılacaksan kavut, alaturka ise gavut deniyordu galiba. Bir de gene böyle pembe ve beyaz renkli simit şeklinde (şekerli olduğunu düşündüğüm) bir zamazingo daha satılırdı, ondan ömrümce hiç yemedim biliyor musunuz? Hep çok merak ettim, ama her seferinde ya tadı kötüdür ya da ne bileyim pistir filan diye mi artık almadım. Ama elleri pis satıcının sattığı pamuk şekerine kimse hayır diyemez, o yinir yani Ama işte o pembe-beyaz simit halen bak aklımda kalmış. Sora işte kantin denen olgu gelişti, ardından fast food. Tömürcek sen ağaçtan akan reçineye benzer bir şey vardı ondan yedin mi çocuğum? Ben yedim ve de seni geçtim işte, heheyt. Ama tadı tuzu yoktu, adını da unuttum. Neyse, konuyu çok dağıttım, herkes affetsin. |
|
|
|
![]() |
|
|