Çok haklısınız, geçen yıl ektiğim tohumlar telef olmuştu. :(
Şaşırtmayı beceremedim, boyları acayip uzadı, gerçek yaprakları çıkmadı vs vs..

Çimlendirme torfu edindim bu yıl. Yeterli gelmezse önerinize göre uygulayacağım, teşekkür ederim Adalet hanım, iyi ki varsınız, cesaret veriyorsunuz inanın.. ;)

Viyollerim geçen yıldan kalma, toz ve mikroplarından arındırmak amaçlı dezenfekte ettim, atık malzemelerimde var çimlendirme amaçlı kullanmayı tasarladığım, sıcaklık, nem ve ışık olaylarını da ayarlayabilirsem olacak inşallah bu yıl..

Not: Siz ikna edemediyseniz hayatta razı edemem Cymbelina hanımefendiyi, tanışmışlığımız bile yok henüz, bir biskrem versem ikna edebilirmiyim ki.. :p :D

Sevgili Sudenur;

Ankara'nın baharı geç gelir, siz tohumlarınızı Nisan başında ekin bence.
İç ortamda çimlendirmeye aldığınız tohum kaplarını, çimlendikten hemen sonra yavaş yavaş dış ortama alıştırıp, fidelerin viyollere aktarılacak kadar büyümelerini dış ortamda sağlayın.
Gerçek 2-3 yaprak çıkaran fideyi viyole alabilirsiniz artık.

İç ortamda büyütülen fidecikler ışığın yetersizliğinden dolayı çelimsiz kalırlar ve viyollere aktaramazsınız, bunu başarsanız bile fideyi yaşatamazsınız.
Sizin tarif ettiğiniz gibi, boyları uzar gider, zayıflar ve bir süre sonra da devrilip ölürler.

Sn Adalet Hanım,çok teşekkürler verdiğiniz bilgiler için ama çimlendikten sonra demişsiniz ya yavaş yavaş dış ortama alıştırıp viyollere geçirin diye.Bu süre zarfında Ankara da Nisan Mayıs soğuk donarmı ki ?Acaba ne dersiniz.

Evet sağolsun kırlangıcım Adaletciğim geçen yıl davet etmişti, daha doğrusu ben zorla kendimi davet ettittirdim:dilli: Aslında beni nüfusuna alsın diye bekliyorum ama almiii:)

Çoklu alıntıla yapamıyorum henüz idare ediniz. 3 günde bitiririz işi demişsiniz de ben öyle geldim mi 3 günlüğüne gelmem ama, geldim mi kalırım artık postu sererim:dilli: Bohçamı, çıkımı alır da gelirim, müştemilatta kalırım demiştim, siz bana yıldızlı bir oda vermeyi bile teklif ettiniz, tekrar teşekkür ederim, Kalbiniz kocaman:)

Bakalım anlamış mıyım? Gidince önce o bordo bulamacı denen şeyi yapacaksınız. Bu arada o her ne ise hep okuyorum burada da, adı bulamaç ya böyle mide bulandırıcı birşey hissi uyandıryor bende:) O yüzden pek bilmek istemiyorum onu. Neyse, o lapa/ bulamaç neyse ondan çalacağız;) her yere. Sonra toprağı çapalayacağız. Sonra duracağız.

Ama ben çapayı pek beceremiyorum, geçen bahar apartmanın önünde az bir yeri yapayım dedim, imanım gevredi:D Üstelik 2 adım yer. Rüzgar öyle çoktu ki gözüme artı kulağıma kum doldu.

Mart gelince tohum ekilecek. Sonra onlar saksılara ya da toprağa geçirilecek.

Aynı sorunu ben de yaşadım Sudenur hanım, o aşamayı bir türlü beceremiyorum. Bazen de aksilikler oluyor, evde torf ya da toprak bitiyor, hemen temin edemeyince de öyle minik kaplarda torfta sıkışıp kalıyorlar. Geçen bahar heves edip tohum aldım bir sürü , çok azını devam ettirebildim. Neyse nasip bakalım.

Biskrem pek sevmiyorum, pasta ya da dondurma olur:D Daha da güzeli tohum, çelik vb olur, onları verirseniz hemen kanarım:))) Şaka şaka. Sizin gibi dostlarla böyle sevdiğim ve bağlandığım bir kırlangıcı ziyarete gitmek çok güzel olurdu. Bir gün olur inşallah:)


Ayrıca Sudenur'dan başkasını da yardıma çağırmayın, kıskanabilirim- gerçekten

Sayın gülenyüz;

Tohumların çimlenebilmeleri için belli bir ısıya ihtiyaçları vardır.
Bu yüzden çimlenmeyi iç ortamda başlatıyoruz.
Ben Mersin'de dış ortamda yapabiliyorum, bizim iklimimiz müsait oluyor.
Gündüzleri dışarıda, geceleri içeride kalıyor tohum kaplarım.

"Yavaş yavaş dış ortama alıştırmak" da aynı şekilde olur.
Gündüzleri dışarıda, geceleri de ısıtılmayan bir iç ortamda kalırsa, fidecikler sarsılmadan büyürler.

Nisan Mayıs aylarında Ankara ne kadar soğuk olur hiç bir fikrim yok, zaten geceleri içeri alacaksınız, gündüz de don olmaz.

Canım sen gelmeye karar ver, ben sana bulamaç filan yaptırmam, bahçe de belletmem.
Bu işleri zaten başkalarına yaptırıyorum.
Sizler sadece yemek, çay, kahve servisi yapın yeter bana ;)

Gelirsen şu "nüfus" işini de konuşuruz :D

Yani tabi okuyunca yaptıklarımı, ben böyle beceriksizi bahçeme sokturmam, çapa yapayım derken mahveder her yanı, bitkilerimi filan diye düşündünüz sanırım:dilli:;) Şaka şaka, yapabilirim birşeyler - öğrenirim de. Ama böcek, tırtıl, solucan türü heyvanatlarla muhattap olmayayım yeter:D Bir de inek/koyun kakası gibi doğal gübreyle;)

Tamam, şartlarda anlaştık, nüfus kağıdımı ve de çıkımı alıp geliyorum:D

Bir de şunu sorsam: sizde değişik sarılıcı türler de vardı sanırım, sarmaşıkları her yıl söküp ertesi yıl yeniden tohumdan mı yetiştiriyorsunuz? Yoksa hani o da iklime göre değişir mi? Çapa yaparken mesela geçen bahardan tohumdan yetiştirdiğimiz sarmaşığı kökünden sökmemiz gerekir mi? Başka sorum yok Sayın Yargıç - tabi ki şimdilik:D

Onlar ben de rahat olun. :D Kızım solucanlarla kanka nasılsa, ana kız hallederiz çabucak.. ;)

Not: Elimi çabuk tutmuşum da koparmışım iyi ki izni. :)) Sevgili Cymbelina ambargo koyacakmış az daha.. :p

Sevgili Adalet hanım, Kına çiçeği, Potentilla, Yıldız çadırı ve Akşam sefası tohumlarınız nasip olmuştu bana Ankara toplantısında. Akşam sefalarını ve Yıldız çadırını direkt yerlerine gömmeyi düşünüyorum, siz ne dersiniz? Başarılı olur mu? ;)

Hatırladığım kadarıyla Cemo hanım, Müjgan Hanım, Sudenur Hanım...evet başkasına izin çıkmaz benden:dilli::D Biliyorum, o çok seviliyor ve sevmekte haklılar da, ama herkesin hocası kendine, sonra bize kalmıyor:))) Herkes kendine başka hoca bulsun;) Bu hoca benim, ben gelince buldum, ilk ben gördüm onu:D Elinizi çabuk tutsaydınız:)

Sudenur'cuğum, tohum ekmek için acele etmeyin, Ankara için erken daha.
Akşam sefasını nerede çıkmasını istiyorsanız oraya ekebilirsiniz, şaşırtmaya gerek yok.

Kına çiçeği, potentilla, yıldız çadırı için Nisanı bekleyin derim.
Kına çiçeğini ben vermedim bu arada, acaba kara gözlü suzan mı bahsettiğiniz?

Hocalık kim ben kim Cymbelina :(
Ama senin yerin çok özel, kanunî işlemleri başlattım haberin olsun ;)
Bu sene gelmezsen tüm şansını kaybedeceksin ona göre :)

Üzerinde Kına çiçeği yazıyor, şeffaf kilitli poşette. Karıştırıyor olabilirim Adalet hanım, sayın tturt'un hediyesi de olabilir. :o

Geçen ilkbahar ve koca bir yazı düzenlemeler yaparak tükettiğim için heyecan yapıyorum bu sene. :o Sabırsız davranıyorum, haklısınız.. ;) :D

Noliii burada? Siz fazla samimi olmayın bakiim:dilli:;) Soruları ben alayım, kendisine iletirim ben mühim olanları:dilli::D Özel kalemiyim ben, size geri döneriz:)

Cevabı ben vereyim hatta, kına çiçeğinizi istediğiniz gibi ekin, farketmez, kafanıza göre takılın,:dilli: çimlenmezse de denemeye devam edin.

Şaka şaka:) Kına çiçeği ben de deneyeceğim inşallah, geçen bahar gene benden kaynaklanan şeylerden dolayı pek olmadı. Burada görmüştüm resimlerini güzele benziyor, hatta cam güzelini andırıyor veya onun akrabası gibi birşeydi, gibi ama sadece. Hocamız doğrusunu aktarır zaten. Güzel seçimler olmuş tür açısından (bak benim de laflara bak, pek bilirim ya )

Sevgili Adalet Hanım; hatırlarsanız sizde aldığım tohum paketini görmüştünüz 'Ömürsüz Çiçek'
Araştırıyorum ne zamandır fakat tam olarak bir fikir edinemedim ki aklıma siz geldiniz tanıyor idiniz bitkiyi. Merak ettiğim boylanıyor muydu, bodur mu kalırdı, fazla güneş, az güneş ne severdi. Çünkü bordür taşlar kenarındaki boşlukları ömürsüz çiçek ile doldurabilir miyim yani. Yardımcı olursanız sevineceğim. Şimdiden teşekkürler.

23 Nisan ve 19 Mayıs da kar yağdığını hatırlıyorum.

Sevgili YeniGine;
Ben ömürsüz çiçek yetişitirmedim hiç.

Gölge alanlara Yeni Gine dikebilirsin :) çok vefalı biliyorsun.
Yaz başından Kasıma kadar açmaya devam ediyor.

Petunyalar da çok gösterişli durur, eğer hastalanmazlarsa seni çok mutlu ederler.
Dikim yapacağın yer ortak alan, çocuklar ve meraklılar koparılabilecek türden olan çiçeklere rahat vermeyebilirler, üzülme sonra.

Çok özledik. Dön artık Mersin'e.:(

Teşekkür ediyorum Sevgili Adalet Hanım.
Ben sizi ağaçlar.nette bildim, İstanbul'da hemen yanıbaşımda tanıdım. Sanki Mersin diye bir şey yokmuş gibi geldiydi bana. Gidince de inanın çok üzüleceğim. Hani baharda, yazda yine görüşeceğiz, gezeceğiz diye düşünüyormuşum demek ki.
Minicik Adalet Hanım tabi ki öncelik sağlık, tekrar görüşür, gezeriz inşallah. Sizinle tanıştığım, canlı canlı gördüğüm için mutluyum.

Az kaldı sevgili Almira, yakında hasret bitecek :)

Sevgili YeniGine;
Seni tanıdığım için ben de çok mutluyum.
Sonbaharda yine görüşeceğiz inşallah.
Ama ondan önce seni Mersin'e beklerim.

Günaydınlar Sn Adalet YAĞCI,Usta Nasılsınız.Mersin emi dönüyorsunuz?Saygılar...

:D

Sevgili gülenyüz;
Geç oldu ama size de günaydın :) ya da iyi geceler.

Akdenizimden "Bahar geldi" muştusu aldım, nasıl dururum buralarda artık.
Bahçemde işler beni bekler.

Sevgiler.

Abla merhaba
o güzel bahçeden resim ve bilgileri sabırsızlıkla bekliyorum
Saygılar

Sevgili tekomusti, bir kavuşabilsem hayırlısı ile, hemen fotoğraf çekmeye başlayacağım.

Obrizyalar açmıştır şimdi, bademler de bu gün yarın gelinliklerini giyerler.
Ağaç şakayık tomurcuklanmıştır.
Kardelenleri ve nergisleri kaçırmış ola bilirim :(

Günaydınlar Usta,güle güle gidin.Nasıl heyecanlısınızdır şimdi.Ne güzel.Bol fotoğraf bekliyoruz.Saygılar..

Adalet Hanım;
Sanıyorum kavuşma anları yaklaştı. ;)
''Nereden anladınız?'' derseniz, 9. kuruluş yıldönümü toplantısında adınızı göremedim. Belki benim gibi, ''ne olur ne olmaz!'' diye yazmayı geciktiriyorda olabilir misiniz? Bilmem.:p

Mesajlarınızdada, buram buram hasret kokuyor zaten.
Nasıl kokmasın ki? Bunca bitki delisinin arasında koca bir kış, sadece ottan, çöpten başka birşeyden sözedilmiyor ki!:D İnsanın resmen beyni yıkanıyor. Artık hiç başka birşey düşünemez oluyor. Değl mi?:p

Şimdi sizin ''dervişin zikri neyse, fikride odur'' dediğinizi duyar gibiyim.;)

Sağlık olsun. Allah hepimize sağlıklı ve uzun bir ömür versinde, bu duyguları daha çok yaşayalım. Bazen özlemekte güzel deyip, duygularımızı bastıralım.:p

Her şey gönlünüzce olsun.

Haklısınız Orhan bey, köyümü ve bahçemi özledim çok.
Uzaktan budama ilaçlama ve sair işleri halletmeye çalışıyorum ama ne kadar ne yapıldı gidince görebileceğim.

9. agaclar.net toplantısına muhtemelen gelemeyeceğim, Şubat ortalarında dönmeye karar vermiştim ama olmadı, ayrılamadım buralardan.
Bahçemde düşündüğüm tadilatı bile kaçırmış ola bilirim, bir çok bitkinin yerleri değişecekti.
Bu sene bahçedeki otları atmayıp kompost yapacağım bakalım, becerebilirsem.

Dediğiniz gibi sağlık olsun, elimden geleni yapacağım.
Güzellikleri kaçırdığıma üzülüyorum sadece :(

Hepimiz için kolaylıklar diliyorum ben de, işimiz rast gelsin :)

Bu mudur?;) İsmi çok ilginç geldi:)

http://www.agaclar.net/forum/bahce-s...leri/30796.htm

Evet budur.
Bir kaç kez tohumdan çimlendirmeyi denedim, olmayınca vaz geçtim :(

Bende birçok çeşidin aldım.Geçen sene bende başaramadım.Bu duruma göre son kez şansımı
deneyeceğim demektir. Hocalarımız beceremediyse biz hiç beceremiyeceğiz demektir.

Ablacım günaydın dogum gününüz kutlu olsun nice huzurlu mutlu yıllar*
Esen kalın

Çok güzel bir bahçe daha gezdim gerçekten güzel ve emeklerin eseri.Sizi kutluyorum işleriniz de kolaylıklar diliyorum.

Sevgili gtatas, beğendiğinize sevindim, her yıl bu aylarda macera başlıyor, elimizden ne geliyorsa artık :)

Sevgili Adalet Hanım merhaba; nasılsınız, neler yapıyorsunuz?
:( Cumartesi günü, doğum günü toplantısında yokluğunuzu hissettim açıkçası. Ama ne yapalım bahçe de önemli, sizi bekleyenler çok idi oralarda. Gönüller bir olsun, Allah'ım sağlık, sıhhat, güç kuvvet versin. Tahmin edebiliyorum çok işleriniz var çok; kolaylıklar diliyorum, rastgele inşallah Sevgili Adalet Hanım...
Görüşmek üzere inşallah...

Yeni Gine'ciğim, toplantı fotoğraflarını gördükten sonra ben de hayıflandım, cismimle olmasa da aklım sizlerde kaldı, 10. yıl toplantısını birlikte kutlarız inşallah.

Cumartesi Pazar bahçedeydim, gerçekten çok iş var, öyle böyle değil.
Yapabileceğim işlerin adı belli, gücümü aşan işler için yardımcıya ihtiyacım var, köyde yaşayanlar süs bitkilerinden anlamıyorlar.
Hatta, bahçede elma, armut vs. varsa süs bitkilerine ne gerek var diye düşünüyor çoğunluğu.

Böyle olunca, bitkileri tanımıyorlar, ot zannedip bir çok değerli bitkimi söküp atıyorlar.
Kazarken dikkat etmiyorlar, dün meselâ üzeri tomurcuk dolu kocaman bir clematis dalını koparıp attılar, içim gitti, çok üzüldüm.

Yapabildiklerimi yapmaya çalıştım ama çok yoruldum, fotoğraf çekmeyi unutmadım bu sefer, bu gün küçültüp yüklemeye çalışacağım.
Sevgiler.

Geciken bahçe açılışını yapalım artık ;)

Cumartesi günü bahçeye gittim, içler acısı bir durumdaydı.
Her tarafı otlar basmış, temizlenecek, bellenecek, gübrelenecek, saksıdaki bitkiler toprağa geçirilecek, bazılarının yerleri değişecek, yeni aldıklarım dikilecek ve daha bir sürü şey :(

Bahçenin süs bitkileri bölümüne kimseyi sokmuyorum, tüm otlar tek tek elimden geçti.
Öyle çok iş var ki, öyle üç günde beş günde bitecek gibi değil, ne var ki, Pazar akşamı dönmem gerekiyordu.
Elimden geldiğince iki gün uğraştım, geri kalanları da haftaya bıraktım.

Bu mevsimde bahçeyi şenlendiren bir kaç güzel bitkiyi de fotoğraflayabilidim nihayet.
Buyrun efendim, sevgili Başbahcivan'ın dört yıl önce hediye ettiği medar-ı iftiharım, sevgili ağaç şakayığım her yıl olduğu gibi bu yıl da çok güzel çiçeklenmiş.
Geçtiğimiz yıllarda fazla dikkatimi çekmemişti ama neredeyse 'yoğun' denebilecek güzel kokusu var.

Eklenti 387069

Eklenti 387070

Eklenti 387071

Gelen geçen herkes hayranlıkla baktı, bir kaç kişi de "fiyatı ne olursa olsun bana da al" diye tembihte bulundu.

Geçen yazdan kalanlar.

Eklenti 387072

Yalnızca iki kök kalan sevgili obrizyalarım.
Yeniden ektim, gölge alanları obrizya ile kaplayacağım.

Eklenti 387073

Eklenti 387074

Haseki küpesini çok seviyorum, mor ve pembe karışmış durumda.
Bunlar katmerli cins, tek kat olanlardan daha küçük çiçekleri.

Eklenti 387075

Eklenti 387076

Şakayık da şakayık ama gerçekten de çok gösterişli ve güzel. Elinize sağlık, görsel şölen başlıyor demek ki. ;)

Geçen yıl tohumdan yetiştirdiğim, çiçeklerinin güzelliğine doyamadığım Rudbeckialar kışı atlatmış, bu yaz daha erken görebileceğim çiçeklerini.

Eklenti 387080

Vangelia çalısı da kışı atlatanlardan.

Eklenti 387081

Yaz sonu Monardayı dipten buduyorum, yayıldıkça yayıldı maşallah :)

Eklenti 387082