Clematisler
 

Clematislerim beni şaşırttı, bu kadar erken açmalarını beklemiyordum, henüz tomurcuktalar ama ne kadar sürer açması bilmiyorum, ilk defa clematis çiçeğini yakından göreceğim.

İri nergisim ve badem ağacım açmış, bahçemin her tarafı kendiliğinden çıkan hazeranlarla dolmuş.
Bir kaç sene önce ekmiştim hazeranları, bir daha ekmedim, her yıl kendini tekrarlıyor.

Adalet Hanım, clematisleriniz şimdiden çok iyi gözüküyorlar. Çeşit olarak da benim en beğendiklerimden seçmişsiniz. Çiçekleri de harika olacak eminim.
Birgün ben de ulaşmayı umuyorum bu güzele.. bakalım hayırlısı..
Size kolaylıklar diliyorum.Bahçenizin meraklı takipçilerindenim.

Teşekkürler, Hüsnüyusuf.
İnşallah sizin de renk renk clematisleriniz olur, olmazsa da dert etmeyin, tohum, çelik ne varsa paylaşırız, hele bir büyüyüp serpilsinler şöyle.

Sevgili Cemo, bu sene başlangıç oluyor bahçelerimiz için, seneye her şey yerine oturmuş olacağı için daha güzel olacak inşaallah.

Sevgili Ülker, bu sitede olduğunuza göre sizin de bir çok bitkiniz vardır, hepsi de bir birinden güzeller, düşünüyorum da birini diğerine tercih etmek çok zor, böyle olduğu için her şeyden de olsun istiyoruzya.
Siz de fotoğraflarınızı paylaşın lütfen, değişik bitkiler görmek çok hoş.

Adalet Hanım, bitkiler kardeştir zaten, seçim yapmak gerçekten zor.
Biraz daha zamanım olunca, balkonlarımdaki ve içerideki yetiştirdiğim bitkilerimin resimlerini çekip bir başlıkta toplamayı düşünüyorum,
kıştan çıktıkları için bitkilerim kuş gibi kaldılar yazık.

Yeni başlığı hazırlayın o zaman 'Ulker'in balkonu' hiç küçümsemeyin, balkonun pek çok avantajı var, bahçe sürekli oturulan yerde değilse, bakımı bir problem olabiliyor.
Balkon öylemi ama, elimiz sürekli üzerinde.

Çok haklısınız Adalet Hanım, kesinlikle balkon, bahçeden daha kolay oluyor.
Nefes almak için çıktığımda bile yapraklarını temizleyip, topraklarını kontrol edebiliyorum, hava yüzünü ekşittiğinde içeriye taşıyıp koruyabiliyorum,
Ya bahçeler öyle mi? don olacak diye içiniz titrer, bir gidebilsem diye uykusuz kalırsınız, bakımı ise gerçekten meşakkatli,
Ama herşeye rağmen ben de bahçe istiyorum.:rolleyes:

Bir düşünün. 200-300 m2 lik bir balkon. Üstü istediğiniz zaman açılıp kapanabiliyor. İçeri dışarı saksı taşıma derdi yok. Tavanlar cam. Yağmur sesi dinliyorsunuz. Böylesi her halde daha güzel olur. Ne dersi niz?

Sevgili Ulker, Cumhur bey yine kuyuya bir taş attı, haydi çıkar çıkarabilirsen.
85m2 lik eve sığdımda 200-300 m2 lik balkonu hayal edeceğim şimdi :o
Aslında harika olurdu de'mi :dilli:

Cumhur Bey, aşkolsun, yapmışsınız yapacağınızı yine.
Ben öyle bir balkonu küçük yaşlardan beri hayal eder dururum, balkonda kokulu çiçeklerin arasında uzanıp cam tavana bakarak yıldızları seyretmek...
Kötü tarafı İzmir'de yıldızları görmek çok zor.
Adalet Hanım, ne yapacağız şimdi? Cumhur Bey yine uykularımızı kaçıracak bir şey bulmuş bize.
Güler Hanım, başlık "hayalimizdeki balkon" mu olacak? ben hemen hayallerimi genişletmeye başlayayım.:rolleyes:

Sevgili Güler, ben bunu yıllardır düşünüp duruyorum zaten :o Konu şu ki; Bazıları düşünür bazıları yapar.

Siz başlığı açın, da, biz hayalimizdeki balkonu nasıl fizikselleştireceğiz, foto shop da bilmem ki.

Sevgili Günebakan, Clematisten hiç korkmayın, gerçekten de gözümle gördüm, atılacak kadar ölü gibi görünen dallar eksi derecelere rağmen filizlendiler.

Sevgili Ulker, iş başına, hayaller para ile değil nasılsa, dünyanın en nadide, en pahalı çiçeklerini alıyoruz, 300 m2 lik balkonumuzu süslemeye başlıyoruz.
Ha, cam çatıyı da Cumhur bey hediye eder artık bize, ne olsa fikir ondan çıktı:D

Bi de ortaya küçük bir şadırvan. Yağmur yağmasa bile su sesini oradan dinleriz. Bir kaç çeşit bodur meyve ağacı. Nasıl olsa iklim müsait olacak haliyle. İçeriye bir-iki bülbül koyabiliriz. Su sesi, tepede yıldızlar, bülbül sesi.
Etraf rengarenk çiçekler. Taşıma derdi yok. Yer sorunu yok. Yabancı otların istila sorunu yok. Sadece mantari hastalıklara karşı biraz dikkat edilecek.

Çam çatı benden.

Ne kadar zengin bir yüreğiniz var Cumhur bey, rica etsem bir kaç tane de tavus kuşu getirebilirmisiniz, nazlı nazlı dolaşsın çiçeklerimin arasında.

Bu gidişle ihtar alacağız haberiniz olsun, kahvehaneye döndü burası :dilli:

Muhteşem balkonumuzda kelebeklerimiz de olsun mu? tırtılken pek cazip görünmeyeceklerdir fakat kozadan çıktıklarında seyrine doyamayız.
Cumhur Bey' de cam çatı işini üstlendiğine göre.
Mantari hastalıklara gelince, hiç problem değil bir de mantar yetiştiriveririz, yer müsait nasıl olsa.:o
Adalet Hanım, hakikaten uyarı alabiliriz, sizin bahçe oldu lüx balkon,
Bahçe neyimize yetmedi değil mi?

Fakat Adalet Hanım. Bitkiler, böçekler ve kuşlar birbirlerini bütünler. Örneğin ormanda toprağın havalanmasını en iyi sağlayan domuz'dur. Kuşlar bir çok böceği yiyerek bitkilerimizi korur. Ben onları süs olsun diye yazmıyorum. Hepsinin bir görevi var. Neyse. Benim yüzümden ihtar almayın.
<sağlıcakla kalın.

Darılmayın Cumhur bey, bize verdiğiniz bilgilerden gerçekten faydalanıyoruz, domuzların orman toprağını havalandırdığını ilk defa duyuyorum.

Cumhur bey, rica ederim, cik kadar aklım kaldı zaten, bu gidişle onu da sundavilleye kaptıracağım.
Nereden geliyor Allahaşkına aklınıza, iki gün öncede sevgili Güler, "sundavillem dipten bir sürü sürgün vermiş, üzerinde de bir sürü tomurcuk var, ayırabilirsem...." dediğinde bütün gece uyuyamamıştım.

Valla ben kendimi durduramıyorum artık, tedavilik sınıra geldim.
Tamamdır, dediğim halde, Pazar günü iki gül, iki de sardunya aldım yine.
Oooffff....offff...

Verceği zarara razıysanız neden olmasın, ben kendi bahçeme bir tane bile sokmam.
Tarla olsaydı belki, her metrekaresinde kıymetli çiçeklerimin olduğu bir bahçeye domuzları nasıl koyarım.

Amanın Cumhur Bey, bırakın domuzları ormanda kalsınlar, hiç bulaşmayalım.;)
Adalet Hanım, ilerde daha geniş bahçeniz bile olsa, domuzlarla paylaşmayın sakın, çiftçilerin kabusudur bizim memlekette, oradan buradan dağınık beslenip bitkileri mahfettikleri yetmezmiş gibi, bir de üstlerinde yuvarlanır sürünürler ki, bir daha aşkolsun bitki yetiştirebilene...

Ya ben bu Cumhur beyin iyi niyetinden şüphelenmeye başladım laf aramızda :p
Sanırım bahçemizi sabote etmeye çalışıyor, hadi minik kedicikler olsa ne alâ, hadi köpekler de gelsin, ama domuz bu ya...

Cumhur bey, en iyisi sizin tavuklar gelsin, bence daha iyi olur, onlar daha iyi eşeler toprağımı :o

Ülker'ciğim, Cumhur bey bahçemin iki ay sonraki halini görse eminim kendisi bile bakmaya kıyamaz, her tarafı clematisler, yaseminler, deniz lavantaları, ortancalar sarsın da o zaman görsün.

Adalet Hanım, bence Cumhur Bey akla zarar şeyleri beynimize sokarak uykumuzu kaçırmaya çalışıyor.
Şöyle bir yaz gelsin de, cennet bahçenizin fotoğraflarını gördükçe kıyamayacaktır,
gerçi onun gönlü öyle büyük ki, börtüye böceğe de, domuza da kıyamaz.:rolleyes:
İnşallah fırsatımız olur da, alın teriniz ve göz nurunuz bahçenizi yakından görürüz.

adalet hanım yukarıdaki sözüm ****** bir espiri cumhur bey domuzlar ormanların havalanmasını sağlıyor diyor ya doğru ama tam değil domuz ağız yanında bulunan iki adet dişi bilemek içinmi yoksa kızgınlıktanmı eşeler bilinmez zaman zaman bende yıllar önce ava gittiğimde bu şekilde enderde olsa görüyordum.

Sevgili Adalet hanım ve ULKER.
Ben zaten sizin bahçeleriniz için demiyorum. Büyük ormanlarda biliyorsunuz ki yaprak, dal vs. alta döküldükce bir tabaka meydana geliyor. Domuzlarda yem aramak için burunları ile bu örtüyü karıştırıyor. Toprak meydana çıkıyor. Hatta toprağıda karıştırıyor. İşte ormanlardaki toprağın hava almasını sağlayan en yararlı canlı domuz'dur.
En zararlı bildiğmiz hayvanların bile doğaya ne kadar faydalı olduğunu görün.

Zaten birkaç kez yazdım. Hiç uğraşmayın. Bu sitedeki hiç bir kimse benim bahçemle boy ölçücemez. Zira cevremdeki tün ormanlar, dereler, kırlar benim bahçem. Ben onlarla mutluyum.
Her ikinize de en içten selam ve sevgilerimle saygılarımı sunuyorum.

Ah, evet, Sevgili Güler bahsetmişti, ama kıyamam ben ona ya, kendi çiçeğini ayırabilirse ayıracaktı.
Yazık ama biraz bana biraz sana sonra diğer isteyenlere, yok yok kıyamam, dur bakalım bir çaresine bakacağız, aklımıza düştü bir kere, Cumhur beyin suçu.

Sevgili Günebakan, yollar yürümekle, kapı çalınmakla aşınmaz değilmi :D

Pazar günü bahçemde öyle çok iş vardı ki, evdeki bütün sardunya çeliklerimi götürdüm, C.tesi den telefon edip toprak istemiştim köyün yerlisi olan birinden.

Neyse 1/4 traktör toprak geldi, içine daha önce alıp hazırladığım 120 Litre torf, dört kg. perlit, beş kg. vermikülit ve toplamın 1/5 i kadar da yanmış çiftlik gübresi ilave ettim.
Baktım bahçe toprağı fazla görünüyor, yarısını ilave ederek güzel bir harç hazırladım.
Aldığım uzun saksılara toprağı doldurup her birine dörder tane sardunya diktim.
Her şey iyi güzelde, birde onlar terasa taşımak var, zaten toprağı karıştırırken canım çıktı, neyse ki eşim yardım etti.

Clematislerimi korumaya aldım, hem rüzgârdan hem de yaban ellerden :dilli:

Kızlarım nasıl? Ellerindeki sepetlere alişyum ve nemesia ektim.

Bahçem hareketlenmiş, geçen yıldan kalan bu çin karanfili coşmuş, bu sarı güller açan ağaççığın ismini bilmiyorum, beş yıllık bir bitki, yaz boyu açıyor.
Geldiğinde minicik bir şeydi.

Sevgili Günebekan, yapılacak öyle çok iş var ki, hangisinden başlasam bilemiyorum.
Eşim bıktı artık yoprak almaktan saksı almaktan, birde üstüne yardım et deyince söyleniyor :o

Bu güzel bodur gülü saksıya dikeceğim, bir yılsonra yerine dikerim, şu andaki saksısı çok küçük.