Menengiş
 

Bu ağaç menengiş bitkisinin ağacı.Fakat hiç meyvesini görmedik daha.
Antep fıstığına aşılanırmış genelde. Sıra gelirse deneyeceğiz. Ama bu ağacın benim için bir önemi daha var. Köpeğim onun altında uyuyor. Ebedii..

Makinam yakın çekimlerde netlik kaybediyor. Maalesef en güzel çiçekleri bile yakınlaştırınca bulanık yapıyor.

Her digital fotoğraf makinesine makro çekim (yakın çekim) özelliği olması gerekir. Makinenizin ayar düğmesi üzerinde laleye benzer çiçek ikonu olup olmadığını kontrol etmenizde yarar var.

O kadarını da biliyorum artık. Makro çekim ayarı ile sanki daha bozuluyor. Ama makinanın çözünürlüğü düşük. 2.0 mega pixels .Bu nedenden olabilir.

Sayın Asmalıtepe, menengiç ağacınız muhtemelen erkek. O yüzden meyvesini göremiyorsunuzdur. Civarda başka menengiçler de var mı?

Makro çekim ayarına getirdiğiniz zaman ekrandaki kare içine netleştirmek istediğiniz yeri getirin ve deklanşöre yarım basın. Ancak o zaman görüntü netleşecek, sonra çekim yapabilirsiniz. Çözünürlük düşük de olsa önceki yakın çekimlerinizde bu yarım basmayı yapmadığınız için arka planlar hep daha net çıkmış, asıl çekmek istediğiniz ise flu.

sevgili asmalıtepe, çok geçmişler olsun. canım hastalığın daha başındasın.bunun sancıları krizleri var:mad:.en kötüsü aşırmaları var:o gittiğin yerden çiçek, saksı eli boş dönmüyorsun fren desen tutmuyor. kimse seni durduramıyor.sen kendine söz geçiremiyorsun. artık sen bir çiçekkolik oluyorsun.sadece paralarını çiçeklere harcamak istiyorsun.:dilli:


biliyorsundur bu yıl muğla büyük şehir oldu. şuan öyle bir söylenti var ki beni çok üzüyor.suyun tonajı 6tl olacak diye 30 martan buyana hiç su sayaçları okunmadı. eğer bu söylenenler doğrulanırsa çiçeklerim kurur ölür gider.buna insanın bütçesi dayanırmı? şimdi bile tonajı 3 tl ye zorlanırken artık eşime ben yemek su istemem yeterki çiçeklerim susuzluktan kurumasın diyorum. eşim bana gülüyor.inşallah söylenenler doğru değildir.neyse sardunyan çok güzelmiş.sanki rengi turuncu ile kırmızı arası çok hoş. ceylanında öyle,asmalarınlın maşallah ama ben elmanın tadını merak ettim.sanki yeşil yaz elmesı gibi, hani biraz mayhoş ekşimsi biraz tatlı fakat yerken mavrumsu bir tadı var gibi geldi. inşallah seneye daha bereketli ürün alırsınız.sevgilerimle

Sn. Taşlıbahçe; Sınır komşularım kardeşlerimdir. Onlarda yok menengiç ağacı, uzak larda olup olmadığını bilmiyoruz. Ama aldığımızdan beri komşulardan gelen işciler hep fıstığa aşılayın dediler.Demekki başka kimsede yok gibi.. bir de yeri alt sınırda olduğundan ilgisiz kaldı biraz.

Yardımınıza teşekkürler. Denerim.

Sevgili Münevver48; Sen çok yaşa.Çok güldüm ve aynen diyorum.
Evet canım bu hastalıkta her bişey var: doymazlık var, hesapsızlık var, günahkarlık var( yerinden masum çiçeği köküyle hunharca çekip almak) e doğruya doğru bugün mesajınızı okumadan 15 dak. önce apartmana girerken hergün öünden geçtiğim çiçeklikte bir sardunya gözüme çarptı. Ah yaprakları sürmeli sürmeli dayanamadım minik bir kol aldım. Tabii etraf boş. O zaman elbette aşırma oldu balgibi. Allahım affetsin. Gerçi çocukluğumdan kadınlar arasında çalınan çiçeklerin çok iyi geliştiğini konuştuklarını da hiç unutmam. Bakalım deneyeceğiz. :)
Savrukluk hesapsızlık sınırları zorluyor tabii ki: Bugünlerde çiçekçilere fidecilere finanse ediyoruz elde avuçtakini. Haydi ziyanı yok bu güzellikler de değer de; Yarın birgün kar kış gelirse ne olacak bunlar.
Bu gün tam gün asmalıdaydım dün gibi, ve bir ben bir de çiçeklerim fidelerim, asmalarım, ağaçlarım ve kuşlarım... Sarı bülbüllerim, Arap Bülbüllerim, bizim oraların kadrolu Atmacalarım, serçelerim kırlangıçlarım..börtülerim böceklerim...Hele dün bir böceğin kendisinin 5-6 katı büyüklüğünde bir kedi dışkısını yuvarlaya yuvarlaya taşıyışını ilk kez şaşkınlıkla izledim. Rahat beş dakika taşıdı, yer beğenemedi en sonunda bir minik taşı yerinden itekleyip o taşın yerine koydu hazinesini. Olamaz böyle bir şey! Bu kadar küçük bir böcek(1 cm falan) neredyse bir pinpon topu kadar yükü arka ayaklarıyla ittire ittire çok ta süratli taşıdı. Yani ben oralarda bazan hayretlerimi yenemiyorum.
Bülbüller ayrı bir hayrete şayan. Birkaç kişi oturmuş muhabbet ediyorsunuz, sanki sohbete katılırcasına ötüşüyorlar..ama tv sesini sevmiyorlar.
İşte böyle canım biz doğayı boş bakarak sevmiyoruz değil mi..Ağaçsever, çiçeksever,hayvansever doğayı doğaçlama severiz...
Elma dediniz de bizim elmalar çok tatlı ortaboy, sarı yaz elmasıdır. Geçen yıl dağıtabildiğimizi dağıttık birazını da sirke yapmıştım. Bugün onları da yokladım,hiç ekşimiyor sirkesi bile tatlı gibi. Amin Allah bereket versin şükrolsun.

Sevgili Münevver48; Su faturaları diyordunuz merak ettim eviniz müstakil ve daimi eviniz se kuyu seçeneğini hiç düşünmez misiniz? Yoksa su çıkması mı zor. Tabii ki haklısınız su faturaları iki katına çıkarsa hepimiz için zor. Biz de suyu kuyusu olan ve tüm mıntıkaya satan birinden şehir suyu fiyatına alıyoruz. İlk alırken de depozito 5-6 bin verdik.

sevgili asmalıtepe,kuyu kazdırmayı düşündük.fakat önünüze bir yığın güçlük çıkarıyorlar.birde bizim buralarda her kazdığın yerde su çıkmayabiliyor. yeraltı su kaynakları yeterli değil.sizin anlayacağınız şebeke suyuna mecburuz.hani önceki gibi olsa yaz aylarında biraz fatura kabarık geliyor ama o güzelliğe değdiğini düşünüyorsun.şu an bir sürünceme içindeyiz.neyse bekleyip göreceğiz.sizin hastalık fene,hızlı ilerleyen türden baksanıza aşırmaya çoktan başlamışsınız:o:.allahım tüm çiçek aşıranları af etsin:(:.allah insanın yüzüne yüz karasını vurmazmış.ama işte çiçekler tutarak bizim yüzümüze karaları vuruyor:o.bence çiçek aşırmanın bir günahı yoktur. biz onların nesillerini sürdürmelerine çoğalmalarına vesile oluyoruz.bakıyoruz seviyoruz. değer veriyoruz.sevgilerimle saygılar:):)

Civar bölgede yoksa tozlaşma olmadığından çiçeklerini döküyor, meyve yapmıyor olabilir, yani ağacınız bu durumda dişi de olabilir.

Çiçeklerinin (bildiğimiz çiçeklerden farklı, gösterişsiz, yeşil, kızıl, kahve renklerde olurlar) fotoğrafını gönderirseniz ve merak ediyorsanız erkek mi dişi mi söyleyebilirim. Gerçi zamanı geçti şimdi; seneye artık.

Aşı için anaç ağacın erkek veya dişi oluşu fark etmez ama yalnızca dişi kalem değil, erkek kalem de aşılamalısınız veya erkek ağacı ayrı bir fidan olarak dikmelisiniz. Önerim ayrı fidan olarak dikmenizdir çünkü tozlaşma rüzgarla olduğundan erkek ağaçtan dişi ağaca polenlerin dağılımı ve her yanına ulaşması daha kolay olur. Ayrıca miktar olarak ta tek bir dalın açtığı çiçekle bir ağacınki kıyaslanamaz.

Dikkat edilecek bir nokta da arazinizin ağacın çiçek açtığı sırada belirgin bir rüzgar yönü var mı? Eğer varsa bunu da dikkate alarak erkek ağacınızı dişiye göre konumlandırmanız iyi olur.

Son bir nokta. Ağacınız gerçekten menengiç mi? birbirine benzeyen farklı türler var. Yakın bir yaprak fotoğrafı gönderirseniz bakarım. Bunu öğrenmek istememin nedeni farklı türlerin farklı çiçeklenme zamanlarının olması. Bu da erkek fidanınızın anacını seçmede belirleyici olabilir.

Kolaygelsin, hoşçakalın :)

Sn. Taşlıbahçe zavallı menengiç ağacını bir defa budamadık bile. Dediğiniz gibi; Bu sene budamanın da aşılamanın da, tozlaşmasının da vakti geçti. Yaprağını çekeceğim yakında. Yardım ve önerilerinizi alarak gelecek yıl el uzatalım o ağaca.
Yeni dikmek kadar dikilene bakmak ta önemlidir tabii ki.
Bizim ağaçların hepsi budama konusunda bakımsızlar. Henüz birbilene budatmadık, eşim boyunun uzandığı kadar keser tabiri caizse. Ben de kestirmemek için mücadele ederim:) Ama bu sonbaharda bir profesyonel budakçıya budatacağım. Allah izin verir se..
Teşekkürler..size de kolay gelsin.

Çiçeklere devam
 

Dağılan kurum bahçesinden köklü aldıklarımı dün diktim ama ne olduklarını bilmiyorum tanıyanlar isimlerini bana da söyler se sevinirim.

Zambak mı?
 

Biraz zambak yapraklarına benzettim. Soğanlı bir bitki.

Yine Çiçekçiden
 

Fesleğen'i de oldum olası çok severim. Geçen yıl da almıştım, güneşi sevmezmiş suyu çok istermiş bilemedim kurumuştu.
Yenilen güreşe doymazmış gene aldım iki saksı. Biri tohumlu gibi,diğeri genç.

sevgili asmalıtepe torununuz dünyaya gelmiş. hoş gelmiş.sağlıklı uzun ömürlü olur inşallah.allah analı babalı babaanneli annaaneli dedelı büyütsün. vatana millete hayırlı olur.sevgilerimle

Sayın Asmalıtepe, torununuz dünyaya hoş gelmiş... Allah uzun ömürler versin, inşallah size çeker, sizin gibi taşı toprağı seven, değerini bilen bir insan olur...

Menengiç ağacınız ise bence zavallı değil, hatta hiç budanmadığı için şanslı sayarım :)

Tohumdan yetişen, budanmaya alışmayan ağaçların bence budanmaya ihtiyaçları da yok; onlar dalını, yaprağını gayet bilerek, güzelce uzatıyorlar, her hareketlerini tam olması gerektiği gibi yapıyorlar.

Meyve toplamak için boyunu kısa tutmaya çalışmak ise ayrı konu; tabii ki böyle bir amaç için amaca uygun budamalar yapılabilir ancak budamaya harcanacak zaman ile boydan dolayı hasatta uzayacak süreyi de bir karşılaştırmak belki yararlı olur düşüncesindeyim...

Hoşçakalın, sevgiler, saygılar...

Sevgili Münevver48; Çok teşekkür ederim bütün dualarınız size de dönsün. Siz de göresiniz o güzelliği ve lütfu inşaAllah.

Sevgili Taşlıbahçe çok sağolun,teşekkür ederim şimdilik çok uzak ta olsa bu mutluluğu, torun sahibi olmayı sizler de yaşarsınız inşaAllah.
Ağaçların budanma zorunluluğu olmamasına çok sevindim. Çünki bu bende müthiş rahatsızlık yaratıyordu..Zor zar büyümüşler,gözlerime dolan o güzel yeşil enerjiyi kes kes at. Çok üzülüyordum. Özür dileyerek soracağım: Kuzum siz ziraat mühendisi misiniz?
Gerçi nice mühendisler var ağaçtan daldan anlamayan ya. Doğrusu mesleğinizi de merak ettim.
Yani şimdi ağaçlarımı budamam şart değil mi? Meyvelenmek için budanma ihtiyaçları yok öyle mi. Allah sizden razı olsun annenize, yavrunuza,eşinize bağışlasın. Birgün gelsin torunlarınız olsun. Kalın sağlıcakla..

Hayırlı uğurlu olsun. Allah analı babalı, nineli dedeli büyütmeyi nasip etsin.

Yerli yazlık elmalar da sanırım amasya elması gibi bir yıl verip ikinci yıl vermiyorlar. Geçen yıl bende elma olanlarda bu yıl hiç yok. Çok güzel sürgün veriyorlar. Geçen yıl olmayanlarda ise bir kısım var. Tabi bu işte elma, armut çiçeklerini yiyen bakla zınıların katkı payı var mı bilemiyorum. İki yıldır oldukça fazla zarar veriyorlar.

Bu yıl en iyi olan asmalar. Eğer üzümleri de salkımları kadar olursa çok güzel bir yıl olacak.

Benim aldığım yer uzun yıllar boyunca budanmamış. Aşılı olanların altından bir kısım aşısızlar çıkmış. Tabi belirli bir süre sonra aşılı kısmı kurutuyor. Bademe aşılanan erik altından ondan daha güçlü bir şekilde badem çıkmış. Bir kısım bademler çok kötü durumda. Tabi çoğunluk ağaçların hepsi için geçerli gibi. Geçen yıl öncelikli olarak asmaları budattırdım. Gençleştirme budatması yaptırdım. Bir kısım ağaçları kendim budadım. Budadığım ağaçlar ve asmalar biraz gübre ve su ile çok daha güzel oldular. Geçen yılki formlarının çok ötesindeler. Hala daha budanacak ağaçlar var. Benim öncelikle yaptığım kuru ve görebildiğim fazlalıkları alıyorum. Belki bir profesyonel kadar değil. Biraz fazla uzun sürüyor. Ancak ağaç daha canlı oluyor. Geçtiğimiz yıl meyve vermeyen ağaçlarda meyve var. Budananlar budanmayan ağaçlara göre çok fazla fark var.
Geçtiğimiz yıl yerel elmaların dip sürgünlerini biraz temizleyip budamıştık. Bu yıl yerlerini değiştiremeyince onlar çok sağlıklı oldular. En kalın ve yeri müsait olanı bırakıp diğerlerinin yerlerini değiştirmem gerekecek.

Sn.Muda; Hayır dilekleriniz için çok çok teşekkür ederim. Olmayanlara da nasibetsin.

Elmalar hakikaten bir yıl güçlü bir yıl zayıf ve ya hiç olmadı bu seneki gibi. Ben don yakmasına bağlıyordum ya belki bu yıl yok yılıdır.Ama diğer meyveler de de ürün yok. Bir diğer konu aldığımızda çok yoğun dal yaprak salan bütün ağaçlarım zayıfladı. ben bilinçsiz budama ile ilgili olduğunu sanıyorum. Hatta önüne çilek diktiğim küçük elma ağacım kurumaya gidiyor. Kurumaya giden ağaçları döndürebilmek mümkünmü dür acaba.
Toprak analizi yaptırmayı da düşünüyorum artık sağolsun Ağaçlar.net.

Tabii ki araları çalı gibi birbirine karışırsa yer yer seyreltilir.
Üzümlerde bu sene ürün güzel. Sürücülerin sürekli ''tek dala bırakın daha güçlü olur,,tavsiyelerinin altında işlerini kolaylaştırma çabaları olduğunu sanırdım. Bu sene kesin öyle olduğunu anladım. İki üç gözlü 1-2 kol daha bıraktırdık. Üzümler iyi eğer besleye de bilirse. Tabii ki asmalarda budama şart ama biz sulama ve gübreleme yapmadık hiç. Kardeşim bundan 4-5 yıl önce gübreletmişti bağını ot baskını oluyor, üzümü de neredeyse olmuyor... anlamak mümkün değil. Hepimize kolay gelsin.

Gözünüz aydın. Sağlık, sıhhat içinde analı babalı büyüsün. :)

Teşekkür ederim. Allah razı olsun herkesten..

Yukarıda yazdığım "Tohumdan yetişen, budanmaya alışmayan ağaçların bence budanmaya ihtiyaçları da yok; onlar dalını, yaprağını gayet bilerek, güzelce uzatıyorlar, her hareketlerini tam olması gerektiği gibi yapıyorlar." bu bilgi tohumdan yetişen ve budanmaya alıştırılmayan her ağaç için geçerli.

Nihayetinde ağaçlar insanlardan önce de, budanmadan meyve veriyor ve tüm dünyayı kaplıyorlardı. Gerek kolay meyve toplamak için bodurlaştırmak, gerek meyve verimini arttırmak, gerek ışık almasını, havalanmasını sağlamak için yapılan budamalar amaca hizmet ederler ama burada asıl amacın ne olduğu önemli.

Benim kendi amacım uzun ömürlü, mümkün olduğunca verimli, sağlıklı ve mutlu ağaçlarla birlikte yaşamak. Biraz edebiyat gibi görünse de gözlemlerim ve araştırmalarım bunun gayet mümkün olduğunu gösteriyor.

Diğer taraftan ağaçların yapıları budama veya aşılama nedeniyle bir kez bozuldu mu budanma ihtiyaçları ortaya çıkıyor. Bu durumda da o ağacın kendine özgü dallanma yapısını bilerek, yabani formlarını inceleyerek ona özgü olan yapıya yönelik budamalarla bu işi azaltmak en uygunu.

Hastalıklı, kuru dallar gibi durumlarda veya çoğunlukla budamalardan kaynaklanan ve dengesiz gelişip üst üste binen veya gereğinden fazla yoğunlaşmış dallarda bir doktorun müdahalesi gibi o problemlere yönelik budamalar ise ayrı konu. Yapılmaları yararlı.

Aslında burada birkaç cümleyle özetlemeye çalıştığım bu konu derin derya bir konu. Bir ara bu konuyla ilgili bir yazı kaleme alırım. Geçmiş deneyimlerle birlikte Taşlıbahçe'den örnekler de bir çoğalsın ilk fırsatta...

Bu arada ziraat mühendisi değilim; 2 hafta daha görsel sanatlar öğretmeniyim; bazı iş kolları için "alaylı" kavramı varsa da mühendislik için duymadım; bir deneme olarak "alaylı ziraat mühendisi" olmaya adayım desem belki doğru olur :)

Sn.Taşlıbahçe; Budama konusunda sizin deneyimlerinizle savunduklarınız, benim bir bayanın anca bilceği kadar ve kendi görüşlerim zaten örtüşüyor:
Ben bunu sadece ağaçlar üzerinde savunmuyorum; Her konuda, insan sağlığında, insan ilişkilerinde, sosyal yaşamda, aile hayatında çiçekte, böcekte herşeyde; Doğallık bozulur sa denge bozulur.
Bugün modern tıbbın bile sağlıkta birçok yanılgıları var veya yapacağım derken yıkıntıları olmuyor mu.. Güya tedavi eden antibiyotiklerin en basit örnekle barsak florasını bozduğunu ve bu arızayı en doğal gıda Kefirin onardığını hepimiz biliyoruz.
Ben size katılıyorum,ağaçları aşılarken, budarken hele de ilaçlarken nasıl doğal gücünü yok ettiğimiz aşikar. Tabii ki gereği kadar,asgari uygulamalar kaçınılmaz.
Evet bence de siz bir ziraat uzmanı olma yolundasınız. Görsel Sanatlar derken bizim mesleki günümüzün Resim-iş öğretmenliğimi dir? Hele karakalem desen çalışmalarınızdan biraz tahmin etmiştim. Hayırlısı olsun seçtiğiniz yeni meslek ve uğraşı daha da kutsala hizmettir.'' Elinizde bir fidan var sa onu toprağa dikiniz,, diyen bir peygamberin ümmetiyiz....hayırlarla kalınız.

Teşekkürler Sayın Asmalıtepe, yazdıklarınıza katılıyorum.

Yeni bir çağa girdik, giriyoruz. Bildiklerimizi bir kez daha değiştirmek zorunda kalacağız gibi görünüyor; bildiklerimiz değiştiğinde de insan yaşamına, kültürüne, tekniğine dair ne varsa, büyük, küçük, aşağıda, yukarıda ne varsa değişiyor. Hayırlısı...

Gözünü para hırsı, koltuk hırsı ve ne türlü hırs varsa o hırsın bürüdüğü insanların doğayı talanları da bitmek ve değişmek zorunda; yaraları sarmak lazım.

Bunların yanında iyi niyetimizle, sırf öyle söylendiği için öyle yaptığımız doğrularımız da değişiyor. Doğanın muazzam dengesi en iyi öğretmenimiz.

Kültürümüz, inançlarımız çok zengin. Yolundan gideceğimiz, bize feyz verecek ve doğaya, aslında kendi doğamıza yaklaştıracak nice güzel öğreti, söylenmiş güzel sözler, örnek davranışlar var; şanslıyız.

Tüm bu değerleri ve zenginlikleri hırslar ve modern mantık yürütmeler ve türlü "öyle gerekiyor"lar yüzünden görmezden gelmek, görsek de lafta bırakmak ne acı.

Siz, biz, bizim gibi kendi kabuğunda, karınca kararınca bunları fark eden, etme yolunda olanlar sanıyorum çok şanslıyız, çok mutluyuz ve bir o kadar da acılıyız. En azından ben kendi adıma bu duygu ve hislerin bir karması olarak yaşıyorum.

Daldan dala atladım biraz, kusura bakmayın, sevgiler, saygılar...





Bu arada, mesleğe başladığımızda Resim-iş idi, sonrasında, belki 6, 7 sene oldu kapsamı değişerek Görsel Sanatlar oldu.

Merhaba Çok değerli asmalıtepe; bugün yine senin sayfalarında gezdim dikkkatlice adım, adım gezerkende dikkatli davrandım hiç bir bitkiye,ağaca, çiçeğe zarar vermeyim diye.

Asma aşıların çok hoşuma gitti ne güzelde gelişmişler bende bu yıl 1 tana ince kabuk badem, 1 tande yaz armudu aşısı yaptırdım şimdilik tutmuş gözüküyorlar inaşşalh meyve verdikleri günüde görrüz.

Ayrıca yeni dünyaya gelmiş olan torununuzuda güle, güle sağlık, huzur ve mutluluk içinde büyütün.

Allah anasına, babasına bağışlasın bahtı açık olsun.

Müsadeniz olursa buda benden dünya tatlısı torununuza dünya hoş geldin hediyesi.