Teşekkür ederim sevgili sonkez, ne iyi ettiniz de geldiniz bahçeme, beğenmeniz beni memnun etti yine beklerim, sağlıcakla kalın.

Eskilerdennn...


Hava yağmurlu ve soğuk, dışarı çıkamayınca oturdum eski fotoğrafları karıştırdım,
aralarında bu fotoğrafa rastladım, bahçemin sekiz sene önceki halini fotoğraflamışım,
Gözüme çok şirin gözüktü, anılarımı tazelemiş oldu bu fotoğraf,
sizlerle de paylaşmak istedim.Ah o eski günler, eski dostlar, keşke geri dönebilsek.

Eklenti 445834

Ben de o eski günlere geri dönmeyi çok isterdim, sevgili akçabardak. Mümkün olmadığını bile bile.:)

Bahçenizin eski hali de çok güzelmiş, iyi ki o zamanlar fotoğraflamışsınız.:)

Pisicik de ne güzel uzanıvermiş sere serpe... Eskilere dönmek keşke bir fotoğrafa bakmak kadar kolay olabilse...:(

Keşke hiç keşke demesek keşke. :dilli:

Teşekkür ederim sevgili SDurul,
O günkü bahçeyle bu günkü bahçeyi kıyaslıyorum da arada ne kadar fark olduğunu görüyorum, o zamanki bahçem çok daha sade imiş, şimdi ise
ondan da olsun bundan da osun derken karman çorman bir bahçe olmuş çıkmış.

Bundan sonra bahçeye bu kadar yüklenmemeye gayret göstermeye çalışacağım,
tabi kendimi frenleyebilirsem :D

Sevgili loveforlife,
Evet bu pisicik çok güzel bir pisicikti ama maalesef sonunu getiremedi, arkasında daha gözleri bile açılmamış 11 günlük iki tane yavrusunu bırakarak sırra kadem bastı, sabah bir gitti bir daha hiç dönmedi, iki yavru öylece kalakaldı.
Yavrular iki gün hiç bir şey yemediler, çay tabağına süt koyuyorum içmesini bilemediler.
Sonra aklımıza biberon geldi, hemen eczaneden biberon aldık, ama biberonun onların ağzına büyük geldi, çok ta açlar zar zor azar azar emdiler, çok çabuk alıştılar biberona ve ben onları bu şekilde ölmekten kurtardım.

Hazır eski fotoğraflardan bahsetmişken onların fotoğraflarını da yükleyeyim dedim. Sene 2005


Gizmo ve Tırmık, nedense yatak olarak hep oğlumun ayakkabılarını seçerlerdi :)
Eklenti 445875


Şebek yüzlü Gizmo, ben ona hep öyle derdim, bana poz vermiş, tırmık çok hareketli bir bebekti ve çok uyanıktı, her şeye hep önce atılırdı.
Eklenti 445876


Bebekler uykuda, yataklarından çok memnulardı.
Eklenti 445877

Merhaba Sayın h-doğan,

Hoş geldiniz, sizi görmek ne güzel, nerelerdeydiniz özledik valla sizi, uzun zamandır hiç uğramadınız bahçeme, umarım bir sıkıntı yoktur inşallah.
Keşkelere gelince, evet haklısınız, keşke hiç keşke demesek ama geriye dönüp bakınca, eskilere gidince keşke demeden geçemiyoruz.

Yine bahçemin eski fotoğraflardan. Sene 2003

Bir gün oğlumla beraber pazara gittik, pazarda dolaşırken bir yerde ördek yavruları gördük.
Oğlum büyük olmasına rağmen, küçük çocuklar gibi tutturdu
anne ben bu ördeklerden istiyorum diye,
dayanamadık (sanki bakacak yerimiz varmış gibi evde de tadilat var) bir siyah bir de sarı olanından aldık.
Oğlum onlara birde isim taktı siyah olan Zeytin, sarı olan Limon, gel zaman git zaman bunlar büyüdüler, e yer yok nerede bakılacaklar, suyu da seven bir hayvan, yıkanacaklar...:D
Ne yapalım derken çarşıya gittik 8-10 metre kafes teli ve en büyüklrinden bir leğen aldık geldik.
Bahçenin tam ortasına kafes teli ile onlara üçgen şekilde bir yer hazırladık, leğene de su doldurduk oh ne ala :D lakin leğenin boyu biraz yüksek olduğundan yavrucaklar zıplayıp bir türlü suya giremiyorlar :D (fıkra gibi oldu biraz)
Düşündük bu sefer leğene göre çukur açalım dedik ve açtık, leğeni bir güzel yerleştirdik, suyla doldurduk ve onlara havuz yaptık, nasıl mutlu oldular,
dünyalar sanki onların oldu.
Artık iyice büyüdüler, siyah olan rengarenk oldu, doymak bilmiyorlar şaşırdık,
ne bulurlarsa yiyorlardı, siyahı çok arsızdı, buzdolabın kapısını açtığımı anlardı ve dışardan vaak diye bir ses. Bir yandan da komşular rahatzı olacak diye de çekiniyorum, bu böyle olmayacak sizden kurtulmam lazım dedim :(

Eklenti 445910

Bu gün eski anılarımı tazeleme günüm oldu. Sene 1982


Mersin Erdemli, ilk defa iş yerimden görevli olarak Mersin'e gitmiştim.
Görevimi tamamladıktan sonra, şöyle çevreyi bir dolaşalım dedim eşime Ankara'ya dönmemiz için bir kaç saatimiz vardı, sahile doğru yürüyorduk bir yerlerden misler gibi kokular geliyordu burnuma, o kokuyu takip ederek yürüdük ve gide gide bir portakal limon bahçesine gittik.
Mart ayı idi portakallar çiçek açmışlar ama nasıl etraf mis gibi kokuyor tarif edemem, ilk defa portakal ağacı gördüğüme mi sevineyim, çiçekleri bem beyaz mis gibi onlara mı sevineyim bilemedi.

Daha sonra oradan ayrıldık ve biraz ileride başka bir bahçelerin yanından
yürüyoruz fakat benim gözlerim sağa sola bakmaktan şaşı olacaktı.

Bir bahçenin önünde bir amca bey bankta oturuyordu, bizi görünce kalktı bize doğru yürüdü, yanımıza geldi ve nerden geldiniz nereye gidersiniz diye bize sordu, anlattık durumu, ayak üstü sohbet ederken gözüme kocaman dev gibi bir kauçuk ağacı ilişti ve ben ozaman çok şaşırdım ama bir yandan da o kauçuktan bir dal nasıl alabilirim diye kafamda kuruyorum.

Amca tabi benim bakışlarımdan sürekli ağaca baktığımı anlamış, bir ara sohbet sırasında artık dayanamadım sordum, bu kaçuk ağacının sahibini tanıyormusunuz acaba bir dal istesek verir mi diye, amca gülümseyerek vaktiniz var mı dedi bir iki saatimiz var dedik, hele gelin benimle deyip bizi o kağuçulu eve götürdü, meğer sem o ev de kauçuk ta onunmuş, avludan içeriye girdik aman allahım hayatımda ilk defa muz ağacı ve limon hemde üzerinde limonlarıyla birlikte, benim gözüm başka bir şey görmüyor, bir tarafta bahçenin bir kenarında bir kaç kadın ve çocuklar vardı, kadınlar bahçede biri hamur karıyor, diğeri oklavayla açıyor bir diğeri de açılan yufkaların hazırladıkları içten koyup katlayıp pişiriyorlar yan tarafta da bir de çay demlemişler, ama benim gözlerim hala o hiç görmediğim ağaçlardaydı şaşkınlıka etrafa bakıyorum ama aklım da hep kağuçuktaydı.

Bize müsade biz gidelim artık dedğimizde hele bir durun bir çayımızı için, katlamalarımızın tadına bakın dediler neyse çayımızı içtik yedik kalktık, amca sizi geçireyim dediği kapıya geldiğimizde damadı ikinci katın balkonundaymış ve damadına seslendi testereyle şu kağuçun dallarında kes bakalım deyince dünyalar benim olmuştu, bir kucak yarım metreden fazla büyüklükte dallar kesti çok sevinmiştim.

Ankara'ya döndükten sonra kimisini suya koydum kimisini direk toprağa diktim ozamanki cahilliğimle sadece bir tane tutturabildim, şu anda kağuçuğum hala ayakta ama yaşlandıkça hep tazeledim. Tabii benim kağuçum ağaç değil de garibim saksıda hiç bir zaman annesi kadar olamayacak :(

Fotoğraflar
Hikayemi yazdım ama fotoğrafları yüklemeyi unuttum
Şaşkınlığımdan olsa gerek :D

Sevgili akçabardak Gizmo ve Tırmık sanırım anne sıcaklığını oğlunuzun ayakkabılarında bulmuşlar ve çok şirinmiş ikisi de. Bahçenizi kıyaslamış daha sadeymiş demişsiniz. Bana göre bitkilerinizin fide hallerini fotoğraflamışsınız onun için sade görünüyor. Zira aynı dertten ben de muzdaripim sade olsun sade olsun ek fideleri oh ne güzel sade ama onlar büyüdükçe gidiyor hepsi birbirine, sadelik falan kalmıyor yine karman çorman oluveriyorlar. Olsun ne yapalım seviyoruz, bahçeniz o zaman da güzelmiş, şimdi de çok güzel. Zevkle takip ediyorum bahçenizi. Ellerinize, gönlünüze sağlık...

Hoşbulduk, teşekkür ederim. Bu aralar sadece bakıyorum yazmadığım için görünmüyor gibi geliyor ama izliyorum. :)

Sevgili YeniGine, çok teşekkür ederim, çok haklısınız Gizmo ve Tırmık gariplerim çok miniklerdi, belki de üşüyorlardı çünki onlar sonbaharda doğmuşlardı, belkide sizin de dediğiniz gibi anne sıcaklığını o ayakkabılarda bulmuşlardı.

Bahçe kıyaslamasında evet bir an sanki çok sadeymiş gibi geldi ama sizin yorumunuzu dikkate alırsak gerçekten de fideler daha çok küçüklermiş,
dediğiniz gibi büyüp gelişince bahçe çok kalabalık görünüyor.

Her geçen gün bir de yeni güzellikleri görünce dayanamayıp, o da olsun bu da olsun merakımız varya, işte o merak o istek bizi çok hırslandırıyor, yenik düşüyoruz adeta, bir yerde durmasını bilmiyoruz, her ne kadar artık tamam desek te seviyoruz işte, doğa aşığıyız biz böyle mutlu oluyorsak, bırakalım karman çorman olsun. Hoşça kalın sağlıkla kalın, Sevgiler.

Çok haklısınız sevgili akçabardak sevince o da olsun, bu da olsun diye diye sonradan bunu nereye eksem, bunu nereye diksem? Ama işte ben kendi bahçem olmadığı için yine de az biraz frenlemeye çalışıyorum kendimi. Sizin bahçeniz çok güzel ben zevkle takip ediyorum bitkilerinizi. Ellerinize, gönlünüze sağlık...

Teşekkür ederim sevgili YeniGineciğim,
çok sağolun sizinde ellerinize yüreğinize sağlık,hoşça kalın.

Size bu gülü hediye ediyorum.

Sevgili akçabardak ne kadar güzel bir gül çok teşekkür ediyorum yüreğinize sağlık, sağoluun.

Arkadaşlar yarından itibaren bir ay boyunca yokum, Yurt dışına çıkıyorum.
Gitmeden önce sayfamı biraz renklendireyim istedim :) Görüşmek üzere şimdilik
hoşça kalın.

...

Latin çiçeği ve yaprağı

güz çiğdemi

Makro çekim
Eklenti 447068


Daha evvel bahsetmiştim, bu çiğdemlerin soğanlarını biraz geç diktim ve
sadece iki tenesi çiçek açtı.
Eklenti 447069

Sevgili akçabardak, iyi yolculuklar, güle güle gidin, güle güle gelin inşallah...

Hayırlı yolculuklar....Güzelliklerle sıhhat içinde dönün inşallah...

Geldim geldim ayağımın tozu ile gelir gelmez hemen foruma girdim, İyi dilekleriniz için çok teşekkürler YeniGineciğim.
Sizleri çok merak ettim, neler kaçırdım acaba her şeyi çok özlemişim.

Sevgili sonkez, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

Sevgili akçabardak; sevindim... Hoşgelmişsiniz.

Teşekkür ederim sevgili YeniGine, hoşbuldum, gelirken de boş gelmedim bir sürü çelikler getirdim ama daha onlara hiç bakmadım, daha sonra görüntülerim.
Hoşça kalın

Bir ay boyunca yokluğumda her şey ne kadar değişmiş, geri döndüğümde bahçeme son baharın çoktan geldiğini gördüm, yapraklar sararıp dökülüp yerlere serilmişler, ayakta kalanlar ise bir kaç yerlere yatmış kasımpatılar.
Gelir gelmez hemen biraz fotoğraf çektim, pek iç açıcı değil ama artık idare edeceğiz.

Bahçeden genel görüntü.
Eklenti 453871

Bakımsız kalan kasımpatılar, zora ki açmaya çalışmışlar.
Boşuna dememişler bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur diye :(

kediler çok şirin kedileri severim yaprakları toplamak için bayağı uğraşacaksınız kolay gelsin :D