agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Üyelerin Bahçeleri (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/)
-   -   s.serdar / Bahçe (https://www.agaclar.net/forum/uyelerin-bahceleri/25537.htm)

hk50 19-09-2012 20:21

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi s.serdar (Mesaj 1020443)
Sayın hk50.

Evcilse ciddi olarak düşünebilirim. Ancak bir kaç mesaj yukarıda sayın smnunal'in yazdıkları biraz ürküttü. Öncelikle bahçede ve kafes içinde deneyebiliriz diye düşünüyorum. Hanım duysa kesin ister ama biraz araştırıp artılarını ve eksilerini düşünmem gerekiyor.

İlginiz için teşekkür ediyorum. Çevrenizden yakalayıp mı göndermeyi düşünüyorsunuz yoksa elinizin altında hazırda var mı?

Saygılarımla.

Sn s.serdar,
Gelinçikler evcil değil,yabani.İsterseniz yakalayıp göndereçeğim.sayın smnunal'ın dedikleri doğru.Göründükleri kadar mahsun değiller.
İlk baharın yavru düşünülebilir.

gilan 19-09-2012 21:57

Bu kadar vahşi ruhlu bir hayvana kafeste bakmak? :(

s.serdar 20-09-2012 00:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hk50 (Mesaj 1020756)
Sn s.serdar,
Gelinçikler evcil değil,yabani.İsterseniz yakalayıp göndereçeğim.sayın smnunal'ın dedikleri doğru.Göründükleri kadar mahsun değiller.
İlk baharın yavru düşünülebilir.



Sayın hk50

Bu gün yani 20 Eylül Perşembe günü mahallemizde bulunan 2 veterinerden ayrı ayrı randevu aldım, gelincik beslemek istediğimiz konusunda. Konunun yetkililerinden alacağım bilgilendirme ve değerlendirmeler sonrası bir karara varmayı düşünüyorum.

Sayın hk50 bu gelincik yakalama işi nasıl oluyor. Kolay mı? Gelinciğin sizi ısırma riski olmuyor mu? Bizim için kendinizi riske atmanızı arzulamıyoruz. Ankara'da bazı pet shoplarda evcil gelincik satıldığı yolunda bilgiler aldım ve araştırıyorum. Evcilliği konusunda güvence alabilirsem Ankara'daki pet-shop'ları tercih edeceğim. Doğadan yakalanan gelincik, sanki bana psikopat eğilimleri ağır basıyormuş gibi gelmeye başladı.Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak istemiyoruz.

Saygılarımla.

nılgun_dogan 20-09-2012 00:20

Gelinciğin görünüşü ne kadar güzelise bir okadar vahşidir annem Hendeğin köyünden köyde kalmışlığım çoktur zaman zaman komşular gelincik ineği boğmuş derlerdi.

s.serdar 20-09-2012 00:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi glcn06 (Mesaj 1020197)
inanın hikayenizi ilk baştan büyük bir heycanla okudum. o tarladan çok güzel bir ve bahçe çıkarmışsınız tebrik ediyorum sizi. ankarada bahçesi olan tüm üyelerin sayfalarını okudum nerdeyse. bizde incek tarafından bahçeli bir ev aldık. evin ince işleri henüz yapılmamış ben onlardan çok bahçesi konusunda heycanlanıyorum. yazılanları okuyorum, resimlere bakıyorum acaba biz ne yapacağız nasıl olacak diye.
Ayrıca sizin sayfanızdan çok şey öğrendim bahçe konusunda teşekkür ediyorum. ellerinize sağlık.


Sayın glcn06.

Gerçekten buğday tarlasından, bilmeden bir aristokrat bahçesi yaratmayı başardık. :D

Bizim bu işe giriştiğimiz 1998 sonu 1999 başında internet ortamından bilgi temin etmek diye bir durum söz konusu değildi. Bazen doğrularımızla genellikle de yanlışlıklarımızla bu güne gelmeyi başarabildik.

Sizler, bizlerden çok şanslısınız. En azından karanlıkta el yordamı ile yürümeye çalışan bizlerin deneyim ve tecrübelerinden faydalanma şans ve imkanına sahipsiniz. İncek rakımı biraz yüksek olmakla birlikte Ankara'nın güzel bir coğrafyasına sahip olan bir yöre. Umarım en güzel bir bahçelerden birinin sahibi olur ve bu güzellikleri de bizlerle paylaşırsınız.

Geçmişe yazdığım mesajlarımda kısmen belirmeye çalıştığım kadarı ile bahçe alt yapınıza önem vermenizi bir kere daha önemle tavsiye ediyorum. Evdeki olası eksiklileri tamamlamak pek sorun olmuyor, ancak bahçede bilinçsiz ve acelece yapılan uygulamaların zaman içinde düzeltilmesi oldukça zor ve külfetli olabiliyor.

Saygılarımla.

s.serdar 20-09-2012 00:49

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nılgun_dogan (Mesaj 1020869)
Gelinciğin görünüşü ne kadar güzelise bir okadar vahşidir annem Hendeğin köyünden köyde kalmışlığım çoktur zaman zaman komşular gelincik ineği boğmuş derlerdi.

Sayın nılgun_doğan.

Yazıklarınız gerçekten korkuttu beni. Benim gördüğüm ve gözleyebildiğim kadarı ile yetişkin bir gelincik yaklaşık 1 kg ağırlığında, bir kedinin 1/3 ya da 1/4 kadarı ile vahşiliği olabilen ya da olan bir yabani hayvan. Bu katagorideki bir yaratığın bir ineği boğabilmesi çok ürkütücü. Bu yazdıklarınız acaba bir efsane olabilir mi?

Saygılarımla.

nılgun_dogan 20-09-2012 00:54

Köy yaşantısını yaşayan arkadaşlarım daha iyi bilir hatta yarın sabah teyzem köyde yaşıyor ona tekrar soracam ama efsane olmadığını biliyorum inşallah yanlış biliyorumdur.

s.serdar 20-09-2012 01:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nılgun_dogan (Mesaj 1020881)
.... teyzem köyde yaşıyor ona tekrar soracam ama efsane olmadığını biliyorum inşallah yanlış biliyorumdur.

Yanlış bilme pek önemli değil. Önemli olan sorgulamak. Ve gerektiğinde yeniden sorgulayıp öğrenmek. Teyzenizin düşüncelerini ve saptamalarını gerçekten merak ettim.

Saygılarımla.

nılgun_dogan 20-09-2012 02:18

Gelincikler - Gelincik ve Özellikleri - Hayvanlar Alemi


Gelincikler çok hızlı hareket eden canlılardır. Hareketleri o kadar atik ve akıcıdır ki, gelinciğin bulunduğu alanı dikkatle gözleyen bir kimse bile gelinciğin hareket ettiğini güçlükle fark edecektir. Gelincik hızla yol kenarındaki çalılara dalar ve yiyecek bir şey olması ihtimaliyle her deliğe, her yarığa kafasını sokarak yolunda ilerler. Bu grubun hepsi yırtıcı hayvanlardır. Öyle ki kendilerinden büyük, tek başına dolaşan hayvanları dahi kolaylıkla öldürebilirler. Gelinciklerin bazı türleri kış ayları için postlarını değiştirirler. Kuzey Amerika'daki Least gelinciğinin ve Kuzey Avrupa'da yaygın olarak bulunan Avrupalı Gelinciğin tüylerinin rengi kışın beyaza döner. Bazı diğer Asya türleri de daha açık renk bir posta bürünürler. Koyu tüyleriyle karda kolay bir av olabilecek gelincikler Allah'ın onlara verdiği bu özellik sayesinde kışın güven içinde hareket ederler. Fare, tavşan, kuş, yılan, kümes hayvanlarını avlar. Yumurtaları çalar.Ömrü 9-10 yıldır.Av etlerini depoladığı kilerleri vardır. Çoğunlukla avlarını beyinlerinden ısırıp, felç ederek canlı olarak kilerlerinde saklar. Güvercin ve tavuk yumurtasını çok sever. Küçük yumurtaları ağzı ile, büyüklerini çene altına kıstırarak taşır ve aşırır. Kabuğunda açtığı ufacık bir delikten yumurtanın bir damlasını bile akıtmadan hepsini emer. Kıstırıldığında insana da saldırır.Türkiye'nin hemen hemen her bölgesinde görülebilen gelinciklerin, sırtları kızıl kahverengi, karın bölgeleri ise beyaza yakın açık renkli tüylere sahiptirler.

küçük bir araştırma yaptım bile.

baglarli 20-09-2012 10:57

bende gölbaşılıyım artık , bahçemi diyeyim tarla mı dıyeyım bilemedim. şuanda içinde yabani otlar bitmiş.boş arazi.

seneye bizde kendi çapımızda böyle şirin, güzel rengarenk bir bahçe yapabilir miyiz bilmiyorum.

elinize emeğinize sağlık serdar bey.

ben size özel msj göndermiştim cevaplarsınız sevinirim.

artık bahçenizin takipçisiyim :)

hanndan 20-09-2012 11:20

.....masum yüzlü gelincik,göründüğü kadar da masum değil ne yazık ki,1 horoz ve 1 tavuk borcu var bize :(

ayazkentli 20-09-2012 13:11

Gelincikler kümes hayvanlarını telef ederler ama inek gibi büyükbaş hayvanlara bir şey yapamazlar. Yalnız, üstlerine çıkıp çok oynarlar.

Küçükken, evimizin yan tarafında olan Bağ'da ki dam'da (Ahır) inek beslemiştik ve dam'ın üst bölümünde (çatı katı), 4-5 üyeli gelincik ailesi yaşıyordu. İnekler ile beraber yıllarca yaşadılar. Sincaplar gibi çok hareketli olduklarından, oraya-buraya koşarlarken ineklerin üzerlerine çıktıklarını da çok görmüşlüğümüz vardır. Bunların adına köylülerimiz "Aslı gelin" derler.

Geçen bayramda, incir toplamak için oraya gittiğimde, yine onları gördüm. Kimbilir kaçıncı kuşak gelincikler'di. Yıllar öncesinin gelinciklerinin torunları, hala aynı yerde yaşamaya devam ediyorlar.

Yalnız, kümes hayvanları için tam bir Terminatörler. Yemeseler bile illa katliam yaparlar. Bunu neden yaparlar anlamak mümkün değil. Yemek niyeti ile yapsalar, 1-2 tanesini öldürüp götürürler (küçük civciv ya da piliçleri). Tavukları taşımaları zaten zor ama kümeste civciv ya da piliç yokken bile, mutlaka tavukları öldürüyorlar.

Eğer, kümeste büyük ve cesur bir horoz var ise, pek o kümese bulaşmıyorlar.

s.serdar 20-09-2012 15:02

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hanndan (Mesaj 1021025)
.....masum yüzlü gelincik,göründüğü kadar da masum değil ne yazık ki,1 horoz ve 1 tavuk borcu var bize :(

Anlayabildiğim kadarı ile gelincikler borçlarına pek sağdık değillermiş. :mad: Başınız sağosun. :(

hk50 20-09-2012 19:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi s.serdar (Mesaj 1020863)
Sayın hk50

Bu gün yani 20 Eylül Perşembe günü mahallemizde bulunan 2 veterinerden ayrı ayrı randevu aldım, gelincik beslemek istediğimiz konusunda. Konunun yetkililerinden alacağım bilgilendirme ve değerlendirmeler sonrası bir karara varmayı düşünüyorum.

Sayın hk50 bu gelincik yakalama işi nasıl oluyor. Kolay mı? Gelinciğin sizi ısırma riski olmuyor mu? Bizim için kendinizi riske atmanızı arzulamıyoruz. Ankara'da bazı pet shoplarda evcil gelincik satıldığı yolunda bilgiler aldım ve araştırıyorum. Evcilliği konusunda güvence alabilirsem Ankara'daki pet-shop'ları tercih edeceğim. Doğadan yakalanan gelincik, sanki bana psikopat eğilimleri ağır basıyormuş gibi gelmeye başladı.Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak istemiyoruz.

Saygılarımla.

Sn s.serdar
Ben yakalamıyaçağım.Bu işin uzmanları var.onlar yakalıyaçak bende kafase koyup size göndereçeğim.Netiçe ne olur bilemem.Dogada yetişen kendi kendini idare eden hiç kimseye boyun bükmeyen,özgürlüğüne düşkün 500 gr gelir gelmez bir yaratık.Abartıldığı gibi rastgele canlılara saldırdığınada şahit olmadığım gibi duymadımda.
Saygılar.

hk50 20-09-2012 19:16

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hanndan (Mesaj 1021025)
.....masum yüzlü gelincik,göründüğü kadar da masum değil ne yazık ki,1 horoz ve 1 tavuk borcu var bize :(


Sn hanndan
Horozu ve tavuğu yiyen gelinçik değil.O yaratıklar çirçihocası ,sansar. kesagen olabilir.Bunlar genelde gece gezerler. Vanpir gibi tavukların kanını emerler.veya keyfi boğar öldürürler.Virane yerlerde yaşarlar.Gelinçik Dağda bayırda ovada toprak altına yuva yaparak yaşar.

hanndan 20-09-2012 20:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hk50 (Mesaj 1021254)
Sn hanndan
Horozu ve tavuğu yiyen gelinçik değil.O yaratıklar çirçihocası ,sansar. kesagen olabilir.Bunlar genelde gece gezerler. Vanpir gibi tavukların kanını emerler.veya keyfi boğar öldürürler.Virane yerlerde yaşarlar.Gelinçik Dağda bayırda ovada toprak altına yuva yaparak yaşar.

Sayın hk50,
gelinciği kümesin önünde bir çok kez gördük.bizim bulunduğumuz yerde gelincik yaşıyor,komşularımızda gördü, onlarında tavukları zarar görmüş.:(

s.serdar 20-09-2012 22:23

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi baglarli (Mesaj 1021017)
bende gölbaşılıyım artık , bahçemi diyeyim tarla mı dıyeyım bilemedim. şuanda içinde yabani otlar bitmiş.boş arazi.

seneye bizde kendi çapımızda böyle şirin, güzel rengarenk bir bahçe yapabilir miyiz bilmiyorum.

elinize emeğinize sağlık serdar bey.

ben size özel msj göndermiştim cevaplarsınız sevinirim.

artık bahçenizin takipçisiyim :)

Sayın baglarli.

Gönderdiğinizi belirttiğiniz mesajınıza rastlayamadım. Mesaj kutumda sizden gelmiş herhangi bir mesaj bulunmuyor. Dilerseniz sulser06@gmail.com mail adresime yazarsanız oradan da takip edebilir ve elimden geldiğince yanıtlamaya gayret ederim.

Başlamak yarı yarıya başarmaktır. Başlayınca gerisi kesinlikle geliyor. Elinizde bu amaca uygun arazi olduğuna göre yolun yarısını şimdiden almış sayılırsınız. Ancak Ankara'nın iklimi öyle bir senede bahçe oluşturmaya yeterince müsait değil. Bir kaç yıl (yıl dediğim de sadece bahar ve yaz ayları) çaba göstermeniz gerekebilir diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

s.serdar 20-09-2012 23:19

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hk50 (Mesaj 1021250)
Sn s.serdar
Ben yakalamıyaçağım.Bu işin uzmanları var.onlar yakalıyaçak bende kafase koyup size göndereçeğim.Netiçe ne olur bilemem.Dogada yetişen kendi kendini idare eden hiç kimseye boyun bükmeyen,özgürlüğüne düşkün 500 gr gelir gelmez bir yaratık.Abartıldığı gibi rastgele canlılara saldırdığınada şahit olmadığım gibi duymadımda.
Saygılar.

Bu gün veterinerlerden birisi ile görüştüm. Diğerinin bir işi çıkmış görüşme olanağı bulamadım.

Gelincik ev içinde ya da ev içinde kafes ortamında beslenebilir mi ? Yavru iken alınsa ehlileşebilir mi? Bu ortama uyum sağlayabilir mi? Veteriner olarak priyodik bakım ve tedavisini yapabilirmisiniz? Ne yer ne içirebiliriz? Gelincik besleyen müşteriniz var mı? vs. vs. soruları yöneltmeye çalıştım.

Veteriner konuya umduğum kadar ilgi göstermedi. Evde hayvan beslemek istiyorsam bana ücretsiz kedi ve köpek temin edebileceğini, Doğadan yakalanmış hiç bir hayvandan evcilleşmesini beklemenin doğru olmadığını, hatta doğadann yakalanmış kuşlarda dahil kendimize yakın hissettiğimiz pek çok hayvanın mikrop ve virüs bulaştırabileceğini, bu güne kadar gelincik besleyen müşterisi olmadığı gibi kendi çevresinde bildiği kişi bulunmadığını, gelincike hekimlik yapamayacağını, ev ortamında beslenebilecek bir gelinciğe ne tür besin ve gıdalar verileceğini bilmediğini ifade etti. Ayrıca gelincik besleme heves ve fikrimin nerden geldiğini sordu. Bende bahçede arası görüyoruz. Hareketli ve meraklı, dolayısıyla sempatik bulduğumuzu bu nedenle düşündüğümü söyleyince, sağa sola yiyecek bırakın, yemeğe gelir gider, sizde bakar seyredersiniz. Evin içine sokmadan sahiplenmiş olursunuz, ayrıca bu tür hayvanların kötü kokular yayabildiklerini de, bilmemiz gerektiğini bana hatırlattı.

Bayağı bozuldum ama yine de belli etmedim. İlgisine teşekkür ettim, bir ücret borcum olup olmadığını sordum. Hiç bir borcumun olmadığını, her zaman gelebileceğimi belirtti ve ayrıldım oradan.

Sanırım gelincik konusu artık benim için kapandı gibi. :(

ayazkentli 20-09-2012 23:37

Kapamakla iyi edersiniz sevgili S.serdar.

Zira evde bakılacak, hele hele doğal yaşamında yavru iken alınıp, eve kapatmak bu hayvanlar için ölüm demektir. Çünkü, küçük bir aile olarak Komün bir yaşamları olmasına rağmen, özgürlüğe aşık hayvanlardır. Çocukluğum da, onları fazlası ile gözlemlemiştim. Veteriner çok doğru söylemiş. Bazı hayvanları Doğal yaşamlarında sevmek daha doğru. Gelincik'ler de bu tür hayvanlardan.

Böylesine özgürlüğe düşkün bir canlıyı, doğal yaşamında sevmek, kendimiz kadar onun açısından daha sağlıklıdır. Her ne kadar vahşi bir hayvan olarak lanse edilse de, onların doğası budur.

Aslında, Mirket'ler gibi sevimli hayvanlar.

s.serdar 21-09-2012 00:22

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ayazkentli (Mesaj 1021347)
Kapamakla iyi edersiniz sevgili S.serdar.

Sayın ayazkentli.

Öncelikle 372 numaralı bilgilendirme, son olarak da yukarıdaki değerlendirme yazılarınız için teşekkür ediyorum.

Konuya olan eğilimim bir ölçüde, şimdi tam olarak anımsayamadığım ancak evine girip çıkan bir gelincik ile arkadaş olmuş onun güvenini kazanmış, onu verdiği yiyeceklerle beslemiş ve oyunlar oynamayı başarmış bir kişinin yaşanmış gerçek hikayesine dayanıyordu. (yani öyle sanıyorum)

Bahçemizde geceleri sıklıkla gördüğümüz ve görmeye alışık olduğumuz gelincik yavrusunun, benim ayaklarımın dibine kadar gelip inip kalkan helikopterleri benimle birlikte merakla izliyor olmasının ve benden kaçıp uzaklamama yolunda gösterdiği davranışın, bende ve eşimde yarattığı sevecenlik ve eşimin bu olay karşısındaki daha önce belirttiğim tutumunun oluşturduğu bir düşünce fırtınası idi.

Saygılarımla.

YeniGine 21-09-2012 00:34

Çok haklısınız Serdar Bey; aynı şeyleri bende yaşasa idim ben de düşünür idim çevremde bir gelincik olsun. Çok da güzel olurdu.

s.serdar 25-09-2012 11:28

Salça Kaynatmak.
 
2 Eklenti(ler)
Biliyorsunuzdur, salça kaynatmak zor ve emek isteyen bir iş. Hele daha lezzetli olsun diye odun ateşini tercih ederseniz, kaynattığınız kazan ve tencerenin isini temizlemek büyük bir külfet oluyor.

Eklenti 334238

Eklenti 334239

Ben bilmiyordum yeni öğrendim ve denedim. Çok rahat ettiğim ve fayda sağladığım bu yöntemi paylaşayım dedim.

Kazan ve tence isini temizlemenin kolay yöntemi şu. Tencere ve kazanı ateşe koymadan önce dışını sıvı bulaşık deterjanı ile (sulandırmadan) sıvamak. Hele zamanınız olur da bu sıvama işlemini ilk kat deterjanın iyice kurumasından sonra bir kere daha sıvı deterjanla sıvayıp ateşe verirseniz, iş bitiminden sonra, kararan kazan ve tencereyi ova ova temizlemek sorunda kalmayacaksınız. Sıvamış olduğunuz ve üzeri islenmiş sıvı deterjan, haşlanmış yumurta kabuğu gibi tencere ve kazan soyulup ayrılıyor. Ve altından pırıl pırıl yüzey çıkıyor. Henüz salça kaynatmamış olanlara tavsiye edilir.

GÜLSEN_ 25-09-2012 11:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi s.serdar (Mesaj 1019492)
Güzel tebit ve temennilerinize içtenlikle katılıyorum. Ama yılgınlık dolu anlar yaşadığımız da olmuyor değil. Mesela bu kadar börtü ve böceğe gerek var mıydı diye. :D

Bu arada Balkonunuzun çok iyi gittiğini görüyor ve sizi kutluyorum.

Saygılarımla..



iyi günler sn.s.serdar o kadar emeğe olucak biraz yılgınlık insanoğluyuz bazen hiç sabrımız kalmıyor sizi çok iyi anlıyorum. Yinede tebrik ederim, kolay olmadı,tırnaklarınızla kazıya kazıya geldiniz bu günlere sesim çıkmasada takip ediyorum sizi sessiz sedasız bir köşecikten:pBalkonum hakkındaki güzel görüşleriniz için çok teşekkür ediyorum..SELAMLAR SİZE VE EŞİNİZE GAZİANTEPTEN...

mrduran 25-09-2012 17:54

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi hanndan (Mesaj 1021025)
.....masum yüzlü gelincik,göründüğü kadar da masum değil ne yazık ki,1 horoz ve 1 tavuk borcu var bize :(


Ömürsünüz efendim:)))).

:))))).
:)))).

s.serdar 25-09-2012 20:31

Çim havalandırma işlemi
 
5 Eklenti(ler)
Ön ve yan bahçede yaklaşık 300 m2 kadar çim alanım var. Şu andaki çimlerin yaşı sanırım 10 seneyi geçti. Çimin cinsi 6 karışımlı Danimarka çimi. Kutusunda m2 ye 40-50 gram ekim yapın yazıyordu. Biz 60 gram kadar kullandık. Belki bu yüzden, belki cinsinden çimlerimiz çok ama çok sık görünüm gösteriyor ve bu nedenle de bahçeye gelenlerin hayranlığını kazanıyordu. Her kez böyle sık ve yeşil çim görmedik, yatıp uzanabilir miyiz? Üzerinde çıplak ayakla dolaşabilir miyiz diyenlerin sayısını unuttuk. (Eğer çimin içerisinde ve arasında yaşayan böceklerden bir kaçını yakından görseler, değil yatıp uzanmak ya da çıplak ayakla dolaşmak, üzerinden helikopter ile bile geçmeyecek olanların sayısının hiç az olmadığını düşünüyorum.) :D

Neyse hikayemize devam edelim… Son 4-5 yıldır çimde yol yol, ya da avuç içi gibi büyüklükte sararmalar oluştu. Araştırdığımda pek çok nedeni olduğunu öğrendim. Ancak öncelikle sararan bölgelerin temizlenmesi ya da sararmaların önüne geçilebilmesi için havalandırma işlemi yapılması gerektiğini öğrendim. Bu amaçla bir havalandırma tırmığı aldım. Kullanmasını da deneme yanılma yöntemi ile öğrenmeye çalıştım. El alışkanlığı gerektiren yorucu bir işlem bu havalandırma tırmığını kullanmak. İşin zorluğu karşısında bir süre sonra kolay olsun diye tekerleklisini aldım ama bunu hiç beceremedim. Etiketi hala üzerinde duruyor.

Her iki tırmığıda tek başına ayrı ayrı fotoğraflamamış olduğum için internetten bulduğum örnekleri aşağıdadır.

Eklenti 334352

Eklenti 334353

Bir iki sene bu el tırmığı ile idare etmeye çalıştıysam da sararmalara pek engel olamadım.

Kimi çökerme var dedi, doğru çıkmadı, kimi mantar dedi doğru çıkmadı. Kimi köpek işiyordur dedi doğru çıkmadı.

Sonunda ne olduğunu keşfettim. Ancak onu sonra yazarım diye düşünüyorum. Kimi de çimin çok sık. Kök havalanmıyor. Uzun kalıp yatan çimler olabilir dedi. Bütün çimi havalandırman gerekir dedi. Kısmen doğru çıktı.

Sayfaya bahar başında resmini eklemiştim. Yüksek kart altında aylarca kalan çimlerle berbat bir vaziyette İlkbaharın ilk aylarına merhaba demiştik.

Eklenti 334354

Eklenti 334359

Yoğun bir tırmıklama, ilaçlama, gübreleme ve havalandırma ile çimler 4-5 haftada yemyeşil hale getirmiştik.

Eklenti 334355


DEVAM EDECEK

s.serdar 25-09-2012 22:37

5 Eklenti(ler)
Sanırım mayıs ayında bir hafta sonu bizim oğlan arkadaşlarını alıp bahçeye getirmişti. Akşam üzeri mangal yakmaya başladık. Havada serinlemeye başlamıştı. Mangalımızı yerken tüm çim alanların da günlük sulamasını yaptırdık.

Mangaldan sonra alınan enerji çok gelmiş olmalı ki, çocuklar yaş çimler üzerinde futbol oynamaya başladılar. Bir süre sonra da yine ıslak çimler üzerinde Latin dans çalışması yapıldı.

Eklenti 334400

Eklenti 334401

Ertesi sabah kalkıp bahçeye indiğimizde çimler tamamen yere yatmış, adata çamur altında kalmış gibiydi. Çimin altındaki toprak, çamur halinde yüzeye çıkmış çimler de bu çamura gömülmüş ve ezilmiş haldeydi. Bundan sonra ne yaptıysak yapalım çimlerin tadı kaçtı, çim alanlarımızın en az yarısı sarardı ve kelleşti.

Gübre, vitamin, hümas, ve metal ve mineral desteği ile de olsa çimlerin tadı yerine gelmedi ve geniş alanlarda ki sarmaları pek kesemedik. Bahçeye her gittiğimde, zamanımın ¾ çimleri tırmıklamakla geçti. Bu iş beni çok yordu. Ve adeta bahçeye gidesim gelmiyordu. Sonra neden bu tırmığın motorlusunu almıyorum ki diye düşündüm. Araştırdığımda benzin motorlu ve markalı bir makinenin 2.000-2.500 TL olduğunu ağırlığının da 50-65 kg geldiğini gördüm. Ağırlığından ötürü makineyi ne bodruma indirebilir ne de evin içine taşıyabilirdik. Mecburen Elektrikliye yönelme gereği hissettik ve iş görebileceğinden çok emin olmamakla birlikte 9 kilo ağırlığındaki aşağıdaki elektrikli makineyi aldım ve birkaç gün önce ilk denemesini yaparak tüm çim alanı havalandırma işlemine tabi tuttum.

Eklenti 334402

Eklenti 334403

Havalandırma işleminden önce çimleri biçtim ve boylarını kısalttım. Tam 70 litrelik battal boy çöp torbası kadar kesilmiş çim çıktı. Ardından bu makine ile havalandırma işlemi yaptım ve tam aynı boyutta 8 çöp torbası çim havalandırma artığı topladım. Makine her 15 metre yol aldığında 50 litrelik sepetini artıklarla doldurdu. El tırmığı ile en az 5-7 gün sürecek yoğun ve yorucu bir çalışmayı, yaklaşık zahmetsizce 3 saat kadar bir sürede gerçekleştirdim.

Makineyi oldukça işlevsel ve yararlı buldum. 150-200 m2’den büyük çim alanlar için şart olan bu makineyi bu güne kadar neden almamış olduğum için kendime çok kızdım.

Üç çim havalandırma tırmığı bir arada.

Eklenti 334404

s.serdar 27-09-2012 01:18

Yarın kısmet olursa yine bahçeye kaçacağım. 1-1,5 gün kaldıktan sonra Ankara'ya dönüp, bavullarımızı alarak kendi otomobilimle yaklaşık 10 gün sürecek bir Gürcistan seyahatine çıkacağım. Batum, Gori, Tiflis, Telavi ve Gurcaani şehirleri seyahat planında yer alıyor. Gurcaani Semkir'de oldukça yakın gibi gözüktüğünden belkide Azarbaycan'dan formumuza katılan sayın Türkan'ın bir kahvesini içebilme imkanım olabir mi bilemiyorum ?

Yollar çok uzun. Kim bilir belki de gidip de dönememekte olabilir. Başta bilmeden ya da istemeden kalplerimi kırmış olduklarım varsa herkezden haklarını helal etmelerini diliyorum.

nılgun_dogan 27-09-2012 01:24

Aaaaaaa öyle şeyler söylemeyin hayırlısıyla gidip gelirsiniz inşallah böyle sözler benim içimi acıtır nedense.

YeniGine 27-09-2012 01:26

Çok güzel; size iyi seyahatler... Türkân ın kahvesini için; bence güzel olacaktır... Güle güle gidin, güle güleee gelin inşallah...

s.serdar 02-10-2012 20:50

2 Eklenti(ler)
Gürcistan'dan nar.

Eklenti 335989

Yine Gürcistan'dan Hurma (Eğer doğru ise?)

Eklenti 335990


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 08:55.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025