Güler hanım merhabalar.

Geçtiğimiz sonbahar da, yan komşumuz ile ilk defa üzüm ve elmadan pekmez yaptık.

Bunca yıl mahsüllerimizi hiç bu şekilde dönüştürme ve muhafaza etmeyi nedense düşünmemiştik.

Elmaları önce keser ile parçaladık, ön kaynatma yapıp süzdük, içine Isparta'dan temin ettiğimiz pekmez toprağı katıp tekrar kaynatıp kıvama gelecek kadar kaynatıp bolca pekmez ürettik. Ye ye bitiremiyoruz. :p

Eklenti 716426
Eklenti 716427
Eklenti 716428
Eklenti 716429

Fakat çok meşekkatli, zor ve zaman alıcı bir işlemmiş bu pekmez yapımı. Bir daha denermisiniz derseniz, şimdilik kalsın derim. :D

Karımız fazlası ile temiz. Tavsiyenizi ilk fırsatta deneyeceğim.

Sağlıcakla kalınız.

Merhabalar. Bahçenize imrendim doğrusu :). ben de sebze bahçesini hayata geçirdikten sonra böyle güzel bir çim alanı oluşturma niyetindeyim. Ancak bir tereddütüm var muhtelif yerlerde okuduğum kadarıyla çim alanı içerisine ağaç veya gül olması halinde sprinklerle yapılan üstten sulamadan dolayı külleme, mantar vb. gibi hastalıkların meydana geldiği. Siz böyle birşeyle karşılaştınız mı?

Sade pekmez yemek insanı çabuk bıktırır.
Biz pekmezi ,Yogurtla,Tahinle ,Turşu ile,Pekmez dolazı yaparak.Erik çorbasına katarak.Ası çorbasına Katarak tüketiriz. Tavsiye ederim.

Birkaç senedir biz de bahçedeki üzümlerden üzüm pekmezi yapıyoruz.
Önceleri eşim Oğuz'la beraber yapıyorduk ama sonra ben yan çizmeye başlayınca işi Oğuz tek başına yüklense de olmasına yakın Gülerrrr, gel de bak bakalım olmuş mu? demesi alışkanlık haline geldi.
Hakikaten çok meşakkatli bir iş. Topla, yıka, çuvallara al, suyu çıksın diye ez, birkaç sefer süz, kaynat süz dinlendir tekrar kaynat ve nihayetinde 30-35 kg üzüm suyundan ancak 2-3 litre kadar pekmez elde et.
Üzüm çok olduğundan hepsini tüketmek mümkün olmadığından bu yola baş vuruyor Oğuz, pek de şikayetçi değil, çocuklara ve torunlara gidiyor neticede.

Hayal ettiğiniz dünyayı bulunca niçin onu geldiğiniz yere benzetmeye çalışıyorsunuz? Oysa o mazılar doğal haliyle ne kadar içaçıcı duruyor.
Üslubum sertse özür.

Eğer gerekli budamayı yapmaz iseniz, mazıların iç taraflarında oluşan ancak dışardan bakıldığında görülmeyen o sarama ve kurumaları ortadan kaldırmazsanız ve de bitkinin ana gövde çevresinin hava almasını sağlayamazsanız, mazının ömrü az olur, İlkbahar-Sonbahar arası yemyeşil duvar görüntüsünü sağlayamazsınız.

Dolayısı ile doğallığı sağlamak ve devam ettirmek için bir sürede olsa sevimsiz görünümüne rağmen budama son derece gerekli.

Çim alanlarda sadece küçük bir Uludağ göknar, bir Ankara armutu bir de golden elma var. Çiçek ekili alanlarI tamamiyle çimlerin dışında tutuyorum.

Eklenti 716495

Eklenti 716496

Sprinklerden gelen su meyve ağaçlarının dal ve yapraklarını kesinlikle düşmüyor. Şimdilik sprink suyu alan çam da bir sıkıntımız mevcut değil.

Değindiğiniz gibi üzerine sprink suyu düşen başta gül olmak üzere bazı çiçeklerde küllenme ve mantar sık karşılaşılan bir durumdur. Ben de değil ama çim içine bu tür çiçek dikmiş tüm komşularım bu sorunu sürekli yaşıyorlar.

Kişisel deneyim ve tecrübeme dayanarak çim alanlara kesinlikle çiçek dikilmemeli derim.

Bazı nedenler ile epeyce süredir paylaşımı kestim. Umarım bilgi ve tecrümemi paylaşmayı devam edebilirim.

Serdar bey yaz arifesinde yeniliklerinizi duymayı heyecanla bekliyoruz.

Daha önce okumuş olmama rağmen bahçenizin kurulum serüvenini yeniden okudum. Kendi bahçemde ben de sizin gibi ilk önce ağaç diktim şimdi de çim yapmayı planladigim alanın ortasında kaldıkları için ne yapsam diye kara kara düşünüyorum:) keşke bahçenizi ilk okuduğumda tavsiyelerinizi not alsaydım.
İnşallah paylaşım yapmanıza mani durumlar çözülür ve bilgi/tecrübelerinizden istifade etmeye devam edebiliriz.

Annesi öldüğü ya da bakmadığından çiftlikte biberonla beslendiğini gördüğümüz bu kuzucuğu hemen alıp 10 gün bahçemizde misafir ettik. Çimler hariç tüm çiçeklerin sebzelerin tadına baktı. :D Çime nedense hiç yüz vermedi.

Bu yıl bahçe mevsimini Nisan ortalarına doğru açmış ve şehirdeki evimizin gaz, su elektrik vana ve sigortalarını kapayarak bahçemize merhaba demiştik.

Yaklaşık 2,5 aydır kesintisiz bahçemizde yaşamaya başlamıştık. İlk torunumuzun bizlere merhaba demesine dayalı olarak, ona olan destek ve bakım hizmetlerine katkı sağlayabilmek amacıyla geçmiş yıllara göre oldukça geç olarak bahçe sezonunu ancak 15 Nisan'da açabilmiştik.

Geçen sonbaharda da eşimin birden ortaya çıkan tansiyon yüksekliği rahatsızlığı nedeniyle bahçemizi hazırlıksız ve apar topar kapatmış ve kışa hazırlık işlemlerini yapamamıştık. 2022 Sonbaharı ile 2023 İlkbahar'ı yöremizde çok kurak geçmişti. Bu yıl yaz aylarında yaşamayı umduğumuz su sıkıntısı nedeniyle, yeraltından çektiğimiz su ile sürdürmeye çalıştığımız hobi niteliğindeki tarımsal faaliyetlerimizi bir miktar askıya almak, buna dayalı olarak da, çim alanlarımızın miktarını azaltmak düşüncesindeydim.

Sezonu açmaya hazırlanırken temin ettiğimiz sebze ve mevsimlik çiçek fidelerimizi, toprak sıcaklığını düşük olması, geceleri hava sıcaklığının 5 derecelere yaklaşması nedeniyle bir kaç hafta toprak ile buluşturamadık. 14 Mayıs sabahı oyumuzu erkenden kullanıp, bahçemize dönüp fide ve çiçeklerimizi ekmeye başladık. Ancak 16 Mayıs'tan, 10 Haziran'a kadar, her gün 3,5 defa, her seferinde yarım saat bir saat yağmur yağışı yaşadık. Bu yüzden sebze fidelerimizin pek çoğu ilk ekildikleri gün gibi hiç bir gelişim ve büyüme göstermeden durdular. Güneş batmaya yaklaşınca hırkasız, kabansız montsuz durmak mümkün değildi.

Çevremizdeki genelde buğday ekilen arazilerin hepsi nadasta, nadasta olamayan ve başak tutmuş tüm tarlalarda çok ciddi şekilde küf ve mantar sorunu yaşanıyordu. Her gün defalarca yağan yağmur nedeniyle meyve ağaçlarına bir gram bile mantar, böcek ve parazit ilacı atamadık. Artık meyve ağaçlar bitledi, yapraklar büzüşüp sarardı veya karardı. Şimdilik sadece çimlerimiz ve evin verandasında saksılar içinde ekili olan bir miktar mevsimlik çiçeklerimiz ve de çit duvarı olarak ekip büyüttüğümüz mazılar ve geçen sonbaharda budamasını ihmal ettiğimiz için boyu yaklaşık 2 metreyi bulan güllerimiz baş başayız.

Dün öğle saatlerinde yakın aile dostumuzun çocuğunun nikah ve düğün törenine katılmak için şehre döndük.Gece 00.30 Şehirdeki evimize döndük. Ev çok sıcak ve aylardır kapalı olduğu için ikişer Türk kahvesi içip biraz kendimize geldiğimizde, saat 03.30 bahçe evimize kaçmayı uygun bulduk.. Saat 04.30 civarına Bahçemize gelip bahçe aydınlatmalarını açıp bir miktar fotoğraf çekip sizlerle paylaşmak istedim.

[attach][attach][attach][attach]Eklenti 728614[/attach][/attach][/attach][/attach]

Kara merhaba dedik.

Eklenti 730960

Eklenti 730961