![]() |
5 Eklenti(ler)
Kış Hanımelisi (Lonicera Fragrantissima) çiçeklenme dönemini bitirdi. Şimdi tohum kapsülleri oluşturuyor.
Eklenti 489974 Eklenti 489975 Leptospermumlarım (Manuka-Çay ağacı-Okyanus Mersini) çiçeklenmeye devam ediyor. Eklenti 489976 Eklenti 489978 Eklenti 489977 |
5 Eklenti(ler)
Sarı papatyalar ve kırmızı şakayık açtı. Diğer şakayıklar hala tomurcuktalar.
Hanımeli balkonumu gün boyu kokusuyla bayıyor. Eklenti 489979 Eklenti 489980 Eklenti 489981 Eklenti 489982 Eklenti 489983 |
5 Eklenti(ler)
Efe püskülleri hala güzel.
Oranj ve şeker pembe sardunyalar yeni açıyor. Tek bir ceylan var. O da açtı. Kırmızı çiçekli minik paskalya tomurcuklanmış. Eklenti 489990 Eklenti 489991 Eklenti 489995 Eklenti 489996 Eklenti 489997 |
5 Eklenti(ler)
Çok sayıda Cestrum Elegance-Kırmızı çiçekli melisa- çeliklemiştim. Biri tuttu ve çiçek tomurcukları verdi.:)
Acem halısını yeniden deniyorum. Kanada Erguvanı çiçeklerini döktü. Clematis Piilu açmaya başladı. Clematisler bu duvarı kapatacak. Eklenti 490003 Eklenti 490004 Eklenti 490005 Eklenti 490006 Eklenti 490007 |
Öncelikle Clematislerinize maşallah Orhan bey; hepsi çiçeklenmişler ve güzellikleriyle birbirleriyle yarışıyorlar.
Bahçenizde baharın coşkusu bariz şekilde gözlemleniyor, Vangelyalarınızında maşallahı var, farklı renklerdeki çiçekleri ve estetik görünümleriyle bahçenize ayrı bir güzellik katmışlar, efe püsküllerinin renkleri için FB mi desem TS mi desem, renklerdeki nüansa hayran kaldım, ixia gelin soğanı kapı girişindeki renkle ne kadar uyuşmuş, hasekiler ve diğer bitkiler, seranız hepsi çok güzel, kırmızı güllerin olduğu fotoğrafın sağ üst bölümündeki çitle ablukaya aldığınız ağaçlar ayrı bir bölüm gibi duruyor. Bahçenizin herzamanki göz yormayan insana ferahlık hissettiren düzenli görünümüyle gezinti yapmak müthiş keyifli oluyor, verdiğiniz emeklerinize sağlık Orhan bey, sağlık ve huzur içinde aileniz ve sevdiklerinizle tadını çıkartmanız dileğiyle. Saygılarımla... |
Beğen beğen bitmiyor Orhan hocam. Hepsi muhteşem. Siz geldiniz bahçe çiçek açmaya başladı. Kırmızı çiçekli melisa olduğunu yeni öğrendim. Kokusu varmıdır. Sizin birde limon melisa vardı. Rica etsem yakından foto yükleyebilirmisiniz. Tıpbi melisa olarakda biliniyor. Bir tür adaçayı var. Kimileri bu adaçayına limon melisa olarak söylüyorlar. İkileme düştüm. Yaprağından çay yapılıp içilen melisa edinmek istiyorum. Ne alacağımı bilemedim. Aydınlatırsanız sevinirim. Saygılarımla.
|
5 Eklenti(ler)
Alıntı:
Ziyaretleriniz,beğenileriniz ve güzel sözlerinizden tabiiki mutluluk duyuyorum. Ben artık internete çok zaman ayıramıyorum. Bu nedenle birçok arkadaşımızın bahçe veya balkonuna uğrayamıyor, uğradıklarıma da mesaj yazamayıp, ''Beğen'' ip geçiyorum. Bu biraz yaşla, birazda fazla iş ve ona dayalı gerek bedensel, gerek zihinsel olarak,çabuk yorulma diyebilirim. Bende Cestrum elegance'yi saymazsak, 3 değişik melisa var. Birincisi;Cestrum nocturnum (Parfüm Çalısı, Kolonya çiçeği) Çalısı Eklenti 490289 Eklenti 490290 İkincisi; Aloysia Trphylla (Yalancı Melisa, Limon otu) Çalısı. Yaprakları 80 derece limon kolonyası gibi kokar. Bahçeye gelen konuklarıma kolonya yerine, onunu yaprağından ikram ediyorum.:D Eklenti 490293 Eklenti 490292 Üçüncüsü; Melisa Officinalis (Oğul otu) Çok yıllık otsu bitki. Asıl çayı içilen bu. Bununda yapraklarının limonumsu bir kokusu vardır. Eklenti 490291 Umarım yardımcı olmuşumdur. Selam ve sevgilerimle. |
Hocam daha uzun yıllar buradan sizi izlemek istıyoruz. Yorulmak yok Hocam. Hocam aklım karışmıştı. Sizin sayenizde artık netleşti. Birinci bende var özenle balkonda bakıyorum. İkincisi ben de yok sizde var. Üçüncüsü de bizimburada fındık bahçelerinde dolu. Çok çok teşekkür ederim. Saygılarmla...
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Bir önceki mesajımda, ( gülsu'ya yazdığım mesaj ) artık zihinsel olarakta yorulduğumu vurgulamıştım. İşte bunun en güzel kanıtı. Siz, O'ndan önce yazmışsınız. Ama ben, o zaman farkedemedim. Üstelik ben sizin sayfanıza kırk yılda bir uğrarken, siz sürekli geliyor ve güzel yorumlarınızla, sayfama renk katıyorsunuz. Çok özür dilerim.:( ''Çitle ablukaya aldığınız ağaçlar'' diye doğru bir tesbit yapmışsınız. Onlar Alacalı Leylandi. Bir yılda 1-1,5 metre büyürler. Burası bir köy. O ağaçları, komşumun sınırından bir metre kadar içeriye diktim ki; Her iki taraftan budayıp bir duvar görüntüsü verebileyim. Zira, o ağaçların arkasında bir ahır ve doğal olarak, gübreliği var. Leylandiler, hem o görüntüyü kapattılar, hemde güzel, yeşil bir duvar oluşturdular. Senede bir kaç kez buduyorum. Önüne, o çiti oluşturmamdaki amaç, kışın burada güney yönlü çok kuvvetli fırtınalar oluyor. Toprak ıslak ve yumuşak olunca, kökü ile birlikte bahçeme doğru yatıyorlardı. Böylece önünü alabildim. Gerçi gövdeler kalınlaşıp, kök yapısı güçlendikçe buna ihtiyaç kalmayacak. Büyük olasılıkla bu kış ta böyle kalı, 2015 te çiti sökerim. Sayın milaca; Ziyaretiniz ve beğeni dolu sözleriniz için teşekkür ediyor, dalgınlığım için tekrar özür diliyorum. Selam ve sevgilerimle. |
Alıntı:
Ben hancı, sen yolcu olduğun ve benimde ömrüm olduğu sürece, Sen, buralara illaki geleceksin.;) O zaman bırak yaprağını, o çalı senin, sevgili eşinin ve güzel yavrunuzun kucaklarında en güzel kokularını size verecek. Gözlerinizden öpüyorum. |
Alıntı:
|
Orhan bey çiçekleriniz her zaman ki gibi çok güzeller. Görmediğim çiçekleri görüyorum. Ellerinize gözlerinize sağlık.
|
Sizin sayfalarınızda bahçenizdeki gelişmeler ve çalışmalarınızı takip ederek bizede çalışma isteği geliyor, ayrıca büyük bir zevkle takip ediyor sizin rehberliğinizde bilgileniyoruz Orhan bey.
Dikkat dağınıklığı genelde hepimizde var, özür ne demek dikkate alıp okumanız bile yeterlidir sn. hocam, yormayın kendinizi. Bizde aynı amaçla bahçe çevresini mazı denen çamlarla çevreledik bir süre sonra büyüdüklerinde meraklı gözlerden uzak bahçemizde daha rahat edeceğiz:) Sağlıkla ve esen kalınız... |
Alıntı:
Bir de bendeki pembe beyaz, kırmızılısı da çok güzelmiş çok... Bana kırmızılısından mümkün olur mu acaba? :o |
Sayın 06dilek;
Hanımellerini çok seviyorum. Aslında o öbekte iki değişik tür var. Birisi pembe-sarı çiçekli.(Daha gösterişli, yediveren ama daha hafif kokulu.) Diğeri beyaz-sarı çiçeki.(Herkesin bildiği, sadece bu mevsimde çiçeklenen ama çok yoğun kokulu olanı.) Anlayacağınız, hanımellerini şöleni hiç bitmesin istedim.;) Bahçemdeki birçok güzel bitki de,sevgili dostum Zafer İnandıklı'nın imzası var. Bilbergia Nutans(Efe Püskülü) bunlardan sadece biri. Bu vesileyle O'na selam ve sevgilerimi iletiyorum. Saygılarımla. Her şey gönlünüzce olsun. |
Fikret'ciğim;
Bende senin bahçende bir çok bitkiyi ilk kez gördüm. Çeşit ve güzellik olarak hep ön sıralardasın. Seninde ellerineve gözlerine sağlık. |
Sayın milaca;
Çok incesiniz. Teşekkür ederim. Doğaldır ki hepimiz, edindiğimiz bitkileri bir yerlerde görüp beğenip, aldık. Bahçelerimizde hangi koşullarda, ne gibi bakım süreçlerinden geçtiğini paylaşıyoruz. Sizde, öyle. Bu da, ilgilenip okuyanlara yaralı oluyor sanıyorum. Hatta ben bu amaçla, birçok bitkim ile ilgili bu deneyimlerimi, ilgili konu başlıklarında da paylaşmaya özen gösteriyorum. Mazı, güzel bir tercih. Çok hızlı büyümez ve yükselmez. Ama daha dolgun ve güçlü bir ağaç.En fazla 2-3 metre yükseklik için ideal. Benimkileri 3,5 metreden kestim ve buduyorum. Ama bugünkü aklım olsaydı, yeşil leylandi alıp dikerdim. Zira o alacalı leylandiye göre daha gür ve daha hızlı büyüyor. Sizin mazılar gibi. Güle güle büyüsünler. Her şey gönlünüzce olsun. |
2 Eklenti(ler)
Alıntı:
Vangelyalarımı bende çok seviyorum. İlk çiçeklenmeleri bittikten sonra,(Mayıs sonlarında) hep budadım ve bolca suladım. Sonbaharda isteyin, çelik göndereyim. Selamlar. Not: Diğer iki tanesi, çok minik olduklarından dolayı, hafif budandıkları için fotoğraflamamıştım. Eklenti 490568 Eklenti 490569 |
Tam bahçeyi gezip bitirdim, uzunca bir de yorum yazdım, göndermeye kalmadan elektrik kesildi.
Kısa süre sonra tekrar geldi ben tekrar yazdım, pat gene gitti. Benimle oyun oynuyor gibi :) Bahçe tüm ihtişamıyla sezona hazırlanmış, biliyorum siz de çok yoruluyorsunuz Orhan bey. Bahçe daimi evinizden uzaksa çok zor, yine de her şey çok bakımlı, ellerinize sağlık. Kırmızı yapraklı Acer'i söylemeden geçemeyeceğim, bayıldım, fidan olarak da form olarak da çok iyi gelişmiş. Seralara her gittiğimde sorayım diyorum ama ne hikmetse hep unutuyorum, tüm bahçelere yakışır bence. Geçen yıl sevgili gilan bize birkaç türünü tanıtmıştı gittiği seralardan, o zamandan beri aklıma takılıp duruyor. Nereye dikeceğim de ayrı bir konu, yer yok çünkü, ama Acer'i bulayım ben ona yer de yaratırım :) Bir de uzmanlık sorum var; Geçen yıl Vangeliaları budadığınız için üzülmüştüm, benim fidanım da tek dalda 8-10 çiçek açabilmiş, diğer dallar tomurcuksuz. Şimdi ben sadece çiçek veren dalı mı budamalıyım yoksa tüm bitkiyi mi? Güllü Clematisli balkon duvarının son fotoğraflarını merak ediyorum. Bu arada, Multi Blue çok sağlıklı bir şekilde gelişmeye devam ediyor ;) Bauhaus'dan aldığımız Piilu çıktı, Akdoğa fidancılık buna bir çözüm bulmalı artık. Tüm çalışmalarınızda kolaylıklar dileyerek sevgili Fermunde hanıma ve size selâm ve sevgilerimi gönderiyorum. |
1 Eklenti(ler)
Adalet Hanım;
Eğer, o elektrik kesintileri benim başıma gelseydi, vay halime! Zira klavye de çok ama çok ağırım. Bahçenin eve uzaklığı gerçekten büyük sıkıntı. Örneğin, birkaç gün sonra iki komşumuzun, 23 mayısta da, bir akrabamızın çocukları evleniyor. Burada portatif seramda onlarca sebze ve çiçek tohumu henüz çimlendiler, çimlenecekler. Kime bırakayım. Güneşli günlerde pencerelerini, yetmezse kapılarını açmak ve sık sık ama dozunda sulamak gerekir. Her gün uğrayıp bunları yapabilecek biri yok! Bu nedenle, ilk iki düğünü pas geçiyorum. Ayın 20 sine kadar epeyce yol katedilmiş olur inşallah. O günlerde gidecek ve düğün sonrası haftada bu kez eşimle birlikte döneceğim. O ikimiz adına ilk iki düğüne iştirak edecek, sağolsun. Acer'imin sertifikasında 2006 da dikildiği belirtilmiş. Ben 2009 da diktim. Ama o zamanlar, Acer'in kısmi gölge ağacı olduğunu bilmiyordum. İlk diktiğim yer tam güneş alan bir yerdi. Yazın yaprakları kavruluverdi.:( Şimdi nisbeten daha az güneş alan bir yerde. ama onun asıl isteği, ağaç dalları arasından süzme güneş ışığı almak. Her yıl kasım sonunda, kuvvetli dallar arasındaki zayıf dalları dibinden budadım. Tacın altında, bel ve dip kısımlarda sürgünlere izin vermeyip, görür görmez kopardım. O nedenle gerçekten güzel bir forma kavuştu. Vangelyanızın, çiçeklenmeyen dallarına dokunmayın. Belki yılın diğer aylarında açabilir. Çiçeklenen dalın yerden yüksekliğinin 1/3 kadarını kesin. Diğerleri çiçek açarsa onlarında, çiçeklenmelerinden sonra üçte birini kesin. Ama çiçeklenmezse yine dokunmayın. Clematisler konusunda aynı sorunları bende yaşıyorum. Üstelik siz yine şanslısınız. Benim bitki yaprak yapısı beliginleşmeden alıp, dikimek üzere buraya gönderdiklerimden ikisi Montana çıktı. Yani biz İstanbul'da iken çiçeklenecek. :( Bugünlerde sürekli kapalı ve serin bir hava var. Bu yüzden clematisler, bir kaç yaşlı tür hariç, balkonu henüz kaplayamadılar. Sanırım yaz ortalarında daha güzel bir görüntü ile fotoğraflıyabileceğim. Şimdilik böyle.:) Selam ve sevgilerimle. Eşimede selamlarınızı ileteceğim. Eklenti 490698 |
5 Eklenti(ler)
Bu arada Glayölleri, bu yıl, palmiyenin çevresine dairesel olarak bir sıra diktim.
Eklenti 490701 Eklenti 490702 Eklenti 490703 Eklenti 490705 Eklenti 490704 |
Güllerin yeri çok güzel, çok da iyi çiçeklenmişler, Clematislerle karıştığında daha da güzel görünüyorlar, fotoğraf için teşekkürler Orhan bey.
Güllerin ana dallarına hiç dokunmuyorunuz anlaşılan, duvara yapışıp kalması işinizi kolaylaştırır, yoksa sarkan her dalı bağlamak için uğraşır durudunuz. Kış soğuğuna dayanamayan Solanum ve bu soğuğa aldırmayan Palmiye şaşırttı beni. Etrafı güzel olmuş, Glayöller sürekli bağlanmak istiyorlar bu yüzden pek yaklaşmıyorum onlara, olanlarla yetiniyorum, onlar da doğru dürüst çiçeklenmiyorlar bir türlü. Benim toprağım çok yumuşak belki de toprağı beğenmiyorlar. Acer tüyoları için sağolun, alırken sertifikası sorulacak, çimin ortasına yaptığım göbeği(geçen yaz sizin zinnialar olan)ona tahsis edebilirim, tam istediği gibi bir yer. Vangeliaya dokunmuyoruz, sadece çiçeklenen dalını 1/3 buduyoruz, anlaşılmıştır efendim teşekkürler :cool: |
çok bakımlı bahçeniz var...emeğinize sağlık...
|
1 Eklenti(ler)
Adalet Hanım;
Bir çok bitkiyi sizinle tanıdım. Bana her konuda çok yardımcı oldunuz. Bende bilvesile, deneyimlerimi size aktarırken çok mutlu oldum. Ne de olsa, ''Hocam'' sayılıyordunuz çünkü. Evet gülün ana dallarına dokunmuyorum. Kasım ayında böyle budamıştım. Eklenti 490843 O palmiye türü, orta şiddette soğuklara dayanabilen tek tür. Çin Yelpaze Palmiyesi. Tüylü Palmiye'de diyorlar. Buralarda yaşlılarıda var. Glayöllerde bende aynı sıkıntıyı çekiyorum. Ama ne yapalım? Glayölü seven, devrilmesine katlanır.:D İşin şakası 50 civarında soğanı, talaş içinde saklıyorum. Atsan atılmıyor yani... Siz becerirsiniz. Size güveniyorum Hocam. Kolay gelsin. |
Alıntı:
Çok teşekkür ederim. |
Alıntı:
Bilseniz nasıl da mutlu oldum, çocukluğumda hep öğretmen olmak isterdim, kısmet değilmiş. Şimdi siz hocam falan deyince yeni üyeler sahi zannedecek, bakın sonra mahcup olursam sizin yüzünüzden :) Bahçemdeki beş yıllık clematisimin adını bile hatırlayamadım iki gündür :rolleyes: |
Adalet Hanım,
Bu yıl belki benim site bahçe sayfasına gözatmışsınızdır..Siz yaşlarda dünyalar tatlısı bir hanımefendi yöneticimiz var..Adana'lı..Tam bir ''Hanım Ağa''..Mert, dobra dobra, riyasız, dolansız, cömert bir insan.. Onu çok sevip saydığım için bu yıl sitenin peyzaj işlerini fiilen ben de çalışarak 3 bahçevanla yürütmeğe çabalıyoruz.. Ben ona ''hocam'' derim; yöneticilikte ve insani ilişkilerde ''usta'' olduğu için.. O da şimdilik benden daha ''usta'' bitkilerin dilinden anlayan birini bulamadığı için bana ''hocam'' der.. Doğru insanlar için kullanılan güzel bir kelime yani.. Nice diplomalı cahillerin olduğu ülkemizde, illa ki diplomalı hoca olmak şart değil ki.. Önemli olan karşınızdaki insanın sizi nasıl gördüğü değil mi ? |
Alıntı:
Sayın pria, o kadar mükemmel bir ilişkilendirmeyle sizi yanıtlamış ki... Bana sadece, ''Fazla söze ne hacet?'' demek kaldı. Eline, beynine ve diline sağlık. |
Sayın pria, Orhan bey;
Sağolun, varolun. Böylesine güzel ifadelerinizle beni yüreklendiriyorsunuz. Yaşamdan algılayabilip biriktirebildiklerimizi yansıtabiliyorsak ne mutlu bizlere. Bakın aklıma bir fıkra geldi; Ölen papağanının yerine yenisini almak isteyen biri, papağan satan dükkana girer. Gözüne kestirdiği en gösterişli kuşun fiyatını sorar, kuşçu, "5.000 dolar" der, adam şaşırır, "nesi var bunun bu kadar pahalı" diye sorar. "Efendim, beş dilde şarkı söyler, her gün sahibinin hatırını sorar vs." der kuşçu. Fiyatı pahalı bulan adam daha gösterişsiz bir kuşu sorar, kuşçu ona da "4.000 dolar" der. Adamın canı sıkılır, "e bunun ne marifeti var ki" diye sorar, kuşçu, "o da üç dilde şarkı söyler, misafirlere hoş geldiniz der vs." diye cevap verir. Adam ille de bir papağan alacaktır ama fiyatı bir türlü tutturamaz. Sonunda kıyıda köşede kalmış gösterişsiz uyuklayan yaşlı bir papağan görür, "hah işte bu olabilir" diye düşünüp onun fiyatını sorar. Kuşçu "onun fiyatı 10.000 dolardır" der gururla. Adam şaşırır, "bu miskin yaşlı kuşun nesi var ki bu kadar pahalı" diye biraz da bozularak sorar. Kuşçu boynunu büker, "valla biz de bilmiyoruz ama buradaki bütün kuşlar ona "Hocam" diye hitabediyor" der :D Sevgi ve muhabbetle... |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 07:27. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025