Ben de aynı görüntüyü çok beğeniyorum. Dönüp dönüp bakmaktan kendimi alamıyorum.

Sevgili Limon, çiçeklenme süresini yazabilir misiniz?

1 Ay kadar bol çiçekli sonra yaz sonuna kadar tek tük açmaya devam ediyor. Bol çiçekten sonra tek tük çiçeği fark etmiyorsunuz bile. :)

Yalnız o kadar çok çiçek kuruyup dökülmeye başladığında 2 hafta kadar pisliği bitmiyor diye de eklemem gerek. Ve yerine alıştıktan sonra o kadar hızlı sürgünler verip uzuyor ki bir hafta budamasanız kafasına göre her yana sarılıyor.

Sevgili Limon, biliyordum sadece ben değilim yaseminlerinin tutkunu.
Benimki saksıda adam olmaya çalışıyor, bu yıl ikinci yılımızdı, o tek tük çiçekli halini göremedim. Yine de çiçekli olduğu zamanki güzelliği için beklemeye değer. Dilerim bahçede yasemin eken bütün arkadaşların böyle güzel olurlar.

Sevgili Limon,
#1007# deki ortancalara verdiğiniz gübreyi merak ettim. Acaba özel bir gübre mi kullandınız?
Bahçeniz, çiçekleriniz insana huzur verecek güzellikte. Emeğinize sağlık.

Sevgili Limon, ben yaseminimi fidanistanbuldan istemiştim, kargo ile geldi, seçme şansım yoktu yani, ayrıca bol dallı olması gerektiğini bilmiyordum.

Son iki haftadır, üzerinde 25-30 sürgün verdi, yeni çıkan sürgünlerin yaprak aralarından tomurcuklar yapıyor.

Sanırım seneye daha dolgun bir yaseminim olacak, kivi ile karşılıklı konumdalar, ikisi de aynı talvarı kullanıyorlar.

Kivi çok çabuk uzayıp her yeri sarıyor ama ben yaseminimin yerini kapmasın diye ha bire kiviyi buduyorum :)

Zeynep Hanım, Ortancaya özel bir gübre değildi. Yıllardır uğraşıp 2-3 haftadan fazla yaşatamadığım Küpe Çiçeği için almıştım bu gübreyi. Potasyum ve Fosfor ağırlıklı, konsantre, aynı B vitamini gibi kötü kokan bir gübre. Geçen gün paketi ıslandığı için gübreyi kavanozlara alıp kağıdını attığımdan adını yazamıyorum. 15 günde bir tüm saksı çiçeklerimde kullandım. Ortancalara sadece 1-2 kere verdim, çiçeklendikten sonra bir daha vermedim. Yalnız Ortancalarıma gübre versem de vermesem de keyifleri aynı sadece bu sene rengini mavileştirdi.

Orta boyda alınan Ortancaları saksıdan daimi yerledine diktikten sonra bu forma gelmeleri için en az 3 yıla ihtiyaç var. Ve özellikle yaz başından itibaren her gün bolca sulanmaları gerekiyor. Şubat ayında henüz yaprak sürgünleri patlamadan derin bir budama çok işe yarıyor. (Tecrübeyle sabittir :) )

Sevgili Limon,
Ortanca ile ilgili vermiş olduğunuz bilgiler için teşekkür ederim. Ortanca hayranı biri olarak sık sık bahçenizi ziyaret edeceğimden hiç şüphem yok. Bu arada deneyimlerinizden oldukça faydalanacağımı düşünüyorum. Sevgiyle kalın.

Sevgili limon;
Aslında benim için çok önemli olan, Oya ağacı ile ilgili deneyiminizi aktardığınız yukarıdaki mesajınızı, nasıl olmuşsa atlamışım. İyiki çok vakit geçmeden okudum.:mad:
Yarın, hemen telefon edip, yüksek tac oluşturmamalarını isteyeceğim. Ve de; mümkünse çalı formlu olarak bırakmalarını, eğer budadılarsa bana başka birini ayırmalarını isteyeceğim.

Uyarınız için, tekrar teşekkürederim.:)

güzelliklere çok ara vermiyormusunuz Sayın limon benim gibi bir tembel bile sizden hızlı.:)

Bu sıra biraz yeni bitki arayışlarına girdim.

Bir de sevgili Denizakvaryumun hepimize tanıttığı Fukuoka Masanobu'uın dediklerini deneyeyim dedim. :)

bahçenizin hayranıyım sn limon , o bahçeye çok nadide bir hediyem olucak

Şahin Bey, çok teşekkür ederim.

Sayın Limon çicekleriniz çok harika çok güzeller.Bu arada emanetinize iyi bakamadım.çok özür dilerim.sakısıda güzel duruyordu diasatrus. Saksıdan yere diktim o sırada çok yağmurlar yağdı ondan mı bilmiyorum ama yok oldu.Bende sizin bahçede seyrederim.

Sağlık olsun Fikret Bey. Daha nice güzel çeşitlere diyelim... :)

sn orhan özblgiç dediğiniz yerde aksa tarımda alacalı su sediri buldum aldım 5 tane *** . sn limon bahçenize hediyemde su sediri olacak , birde sn orhan bey su sedirinizin son fotoğrafını koyabilirmisiniz ***......

Elbette..
2009 kasımında diktiğimde 65 cm idi. Şimdi boyu bir metreye yaklaştı.

Eklenti 173521

orhan bey bu tulumbanın yanındaki sedir değil :) bende aldım 5 tane onlarda sizinkiler gibi çift çataklı birini kessem tekemi düşürsem acaba :?

ayrıca resme teşekkür orhan bey

Sn.Atax, ne kadar moral verici bir yazı yazmışsınız, pek bir keyiflendim, sağolun. Umarım ve dilerim daha güzelleri sizlerin olsun...

Sevgili Limon,bugün yine bahçenizdeydim.Çok huzur verici gerçekten de..
Manolyanız da çok güzel. Manolyanıza herhangi bir sonbahar bakımı(gübreleme,malçlama vs) yapıyor musunuz? (Benim de bahçemde tüm sevgimle büyütmeye ve çiçek açtırmaya çalıştığım bir manolyam var, ama henüz çiçeğini göremedim) Murat Plevneli'nin sayfasında asitli sonbahar gübresi vermekten söz ediliyor ama ben bundan bir anlam çıkaramadım doğrusu.

Sevgili Jel, bana da sadece ilkhabarda 1 ay arayla 2 kez gübrelemem gerektiğini söylemişlerdi fidanlıktan, gübrenin içeriğini hiç sormuyordum yarım kg. alıp Mart başında ve Nisan başında veriyordum. Ancak bu bahar ağaçların diplerini çapalatıp gübrelettiğim arkadaş Manolyaya da koyun gübresinden vermişti. Gübrelemesem ne olurdu bilemiyorum ama bu yıl en uzun çiçekli dönemini yaşadı. Bir günde açan çiçek sayısı en fazla 3 oldu ama yazın ortalarına kadar çiçeklenmeye devam etti.

Ağacı bahçeye dikeli 5 yıl oldu ama aldığımızda da tam olarak yaşını bilemesem de epeyce büyüktü. "Kısaca, gübre ne işe yaradı?" tam olarak emin değilim. Ancak bu sene hiç gübrelemezsem durumuna bakarak cevap verebileceğim sanıyorum. :)

Manolya'nın çiçek açması sanırım yaşına bağlıymış. Yaprak arkaları kahverengi olduğu zaman çiçek açacak olgunluğa geldi demekmiş diye okumuştum bir yerlerden.

Bilgi için teşekkürler sevgili Limon :) Ben de manolyayı büyük diktim. Ama bahçemde henüz bir yılı doldurdu. Asit seviyor diye baharda Rhododendronlar için hazır satılan gübrelerden ( ortancalara da veriyorum ve işe yaradığını düşünüyorum) ve çözünebilir kükürt verdim. Baharda nerdeyse bütün yapraklarını döktü ve yenilendi şimdi yaprakları sık ve çok güzel (altları da kahverengi) ama henüz çiçeğini göremedim ne yazık ki. Bu bahar için çok ümitlenmiştim ama olmadı. Umarım beni çok bekletmez...

Ne zamandır fotoğraf yüklememişim. Bugün bir iki güzel renk görünce paylaşmak istedim.

Hiç bir yıl 1 aydan fazla yaşatamadığım Küpe Çiçekleri, bu yıl nemli ve sıcak geçen yaz mevsimini gölgede gayet keyifli geçirdiler. Tüm yaz dönem dönem bol çiçeklendiler. Bu sıralar yine çok keyiflendiler. Sevgili Farezya'nın İzmir'den gönderdiği Küpe fideleri artık kocaman saksıyı dolduruyor. Dallanmasını ve yapraklanmasını teşvik etmek amacıyla fazla irileşen yaprakları koparıyorum. Hemen dibinden yoğun sürgün veriyor. Diğerlerine göre fazla uzayan dalları da kısaltıyorum. Tepe budaması yapıp, gübrelediğimde bir haftaya kalmadan yeni tomurcuklar veriyor. Gübre, potasyum ve fosfor ağırlıklı suni gübre. Sulama kabına bir çay kaşığı ekleyip, 2 haftada bir saksı çiçeklerime veriyorum. Bu sene küpelerimin keyifli olmalarının sebebini buna bağlıyorum.
Eklenti 176142

"Sarı Kantaron"u sadece baharda açar sanırdım. Tüm yaz dönem dönem açtı, dün de sürpriz yaptı bana. Daha açacak bol tomurcuk var üzerinde.
Eklenti 176143

Eskiden Ortancalar yazın açıp çiçekleri renklerini kaybetmeye başlayınca hemen budardım. 2-3 yıldır Sn.Plevleni'nin sitesinde okuduktan sonra, kesmemeye başladım. Şubat ayında budayana kadar bırakıyorum. Yazın canlı renklerde açıp solduktan sonra bu aylarda çiçek yeniden renkleniyor. Bu gül kurusu rengini de çok seviyorum. Şimdilik yapraklarını dökmedi ama yakında döker.
Eklenti 176144

"Bodur Begonvil"i geçen yıl yapı marketten deneme amaçlı alıp saksıya dikmiştim. İlk donlarda tamamen donmuştu. Saksısından çıkarmadan yanına başka mevsimlikler dikmiştim. Yaz ortalarında hiç farketmeden kocaman sürgün vermiş olduğunu gördüm. Ağustos sonunda ise çiçeklenmeye başladı. Sadece 2 dalı var, fazla büyük değil ama saksıda bile kışı atlattığına göre bu yıl toprakta daha kolay atlatır diye düşünüp, yere geçirdim. Bakalım seneye ne olacak?
Eklenti 176145

"Lisianthus"ların 3 rengi aynı zamanda çiçeklendi. Sn.Kgursan, çok teşekkür ederim.
Eklenti 176148

Sevgili limon maşallah hepiside sağlıklı küpeye dayanamıyorum begonvilin rengi harika.
Ben başaramadım lisiler öltü malesef.
Emeklerine salık.

Yine cok güzel resimler sevgili Limon...

Limon, ben çok begonvil dondurduğum için artık cesaret edemiyorum. Ama bir keresinde öldü sandığım kök, temmuzda sürgün vermişti. Lisilerin geç-güç ama güzel olmuş. Küpeler şimdi keyifli gerçekten, her şey gönlünce olsun.

Üç ayrı renk lisianthus. Üçü yanyana çok güzel. Ama benim favorim, mor olanı. Galiba, iri çiçek açan bitkiler içinde tek mor çiçekli bitki.
Sizde, mavi tonları sevdiğinizi bir ara yazmıştınız.
Baharda, bir Begonvil de biz götürecek, büyük bir saksıya dikip toprağa gömeceğiz. Kışın çıkarıp, alt katta odunlukta aydınlık bir yere koyacağız. Nisanda tekrar bahçeye...
Sellukayı öyle yapıyorum. Yoksa donarlar sanırım. Bakalım bir deneme olacak bizimki.:)
Esenlikler..

Sayın Limon,

Uzun zamandır bahçeleri gezemiyordum, nihayet fırsatım oldu bahçeleri gezmeye başladım. Bahçeniz her zamanki gibi çok keyifli fotoğraflar harika, sohbetler çok güzel. Ellerinize sağlık.
Çeşit konusu maalesef ortak sorunumuz önce her şey olsun diyoruz sonra işin içinden çıkmakta zorlanıyoruz. Böyle oluncada özellikle bizim bahçede peyzaj diye bir şey olmuyor. Önümüzdeki sene peyzaj konusunu eşime devrediyorum ben bu konuda pek başarılı olamadım. Ama çeşidi artık azaltmanın zamanı geldi. Sağlıkla, keyifle güzel günlerde bahçenizin tadını çıkarmanızı temenni ederiz.

Sevim Hanım, sizin "Küpe Çiçeği"ni çok sevdiğinizi biliyorum. Aslında benim bu bitkiye özel bir ilgim yok sadece kendisiyle aramızda bir inatlaşmadır gidiyordu. Bu yıl zafer kazanmanın mutluluğunu yaşıyorum. :)

Sevgili Çiçeksever, teşekkür ederim.

Kiraz, bodur türler soğuğa daha dayanıklı demişlerdi bu yüzden onu almıştım. Aslında sarmaşık türleri çok daha güzel. Kuytu ve güneye bakan bir köşe yerin varsa gayet mutlu yaşar bence.

Orhan Bey, benim de favorim koyu mor çiçeklisi. Koyu mor tonlardaki çiçekleri çok seviyorum. Clematiste de koyu mor favorimdir. :)

Sn.tturt, ben bu yazı oldukça tembel geçirdim. Kesin kararım, ayrılan bir bölümde, aynı bitkiyi yoğun kullanmak. Ve kademeli dikim yapmak. Zevk için yetiştireceğim mevsimlikleri de genelde saksılarda tutmak. İşin bir de maddi külfeti var, amacım en ekonomik yolla çözüme ulaşmak bunun için de kalıcı bitkiler en doğru yol gibi. Almanın sonu yok... :)

Sevgli Limon,
Yetiştirdiğin her çiçek ile verdiğin ayrıntılı bilgi, gözlem ve deneyim sonuçlarını bizlere aktarman inan ki çok yararlı oluyor.Teşekkür ederim.

Mesela, sarı kantaron. Ben onu sadece haziran ayında açıyor sanıyordum. çok sevdiğim bir çiçektir. Rengi, hacmi kışın yapraklarını yeşil kalması beni kendine çekiyor.

Hemen doğadan bir kök alıp yetiştireceğim.

Çeşit azaltıp, çokyıllıklarda yoğunluk fikrine katılıyorum. Bodrumdaki bahçemin genel yapısı senin düşündüğün gibi ama, ben de bu konuda sana bir öneride bulunayım.

çok yıllıklar zahmetsiz ve görsellik içeriyor,ne var ki yıllarca aynı yerde aynı çiçeği görmekten sıkılabiliyorsunuz. Çok yoğun oldukları için söküp atamıyorsunuz,çıkarildiğı yerde büyük bir alan boş kalıyor.

Acaba iki üç yıllıklarla bu düzenlemeyi denemek daha mı iyi olur?

Bu konuda sana aktaracağım çok gözlem ve deneyimlerim var,bir gün fırsat yaratıp bir araya gelelim,fotoğraflarla bu konuya katkım olur sanıyorum.

Bodur begonvil, büyüdükçe dalları uzayıp, bir hayli alan kaplıyor yerini biraz geniş tut. Diğer begonvil gibi sık budanmaya elverişli değil, çiçeklenmeyi azaltıyor.

Her şey için teşekkürler, bizi güzellik ve bilgilerinden mahrum etme.

Sevgilerimle.