![]() |
|
|
|
|
|
#1 |
|
Moderatör
|
Sevgili rhepsag67, ben mümkün olduğunca bahçemde güzellikleri paylaştığım gibi yaptığım hataları da anlatırım ki sizler yapmayasınız. Börtü böcekler de öyle, tanımak lâzım, bilmek lâzım ki ona göre tedbir alalım. Bunları bahçemde anlatıyorum ama notumu da alıyorum, en kısa zamanda ilgili başlıklara da kopyalayacağım. En nihayet bu gün sardunya saksılarımın işi bitti. Ama güzel oldular. İlk gülüm açmış, sizler için fotoğraflayayım dedim. Bahçede gülleri dolaşırken içim acıdı. Bit ilâcı yapalı daha bir hafta bile olmamıştı ama güllerin yapraklarının adeta dantel gibi delik deşik olduğunu görünce çok sıkıldım. İncelediğimde siyah siyah minik tırtılları gördüm. Bunlar daha ziyade salkım söğüdün tarafında olan güllerde vardı. Köyümüz iki tepe arasındaki vadiye kurulmuş. Her iki tepe de yemyeşil orman. Daha ziyade meşe ağaçları var. Geçen sene bu meşelere tırtıllar musallat olmuştu, belli ki bu sene de larvaları canlandı, onlar faaliyete başladı. Köy içindeki pek çok meşe ağacında, benim de salkım söğüdümde bu tırtıllardan var. Boy boy maşallah. 2 cm. i de var 5 cm. i de. Geçen sene söğüt ve Amerikan sarmaşığında çoktu, hemen ilaç yapmıştık. Yarın da mutlaka ilaçlama yapmamız gerekiyor. İnşallah yağmur yağmaz da bir an evvel ilaç yaparız. Bu tırtılları da tanıyın istedim. Gül yapraklarına verdiği hasarı görmeniz için bir kaç tane de yaprak ekliyorum. İlk gül açtı. ![]() |
|
|
|
|
|
#3 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bigada kurduğumuz bahçede ormana yakın olduğu için orada da çok var, |
|
|
|
|
|
|
#5 |
|
Moderatör
|
Ha bugün ha yarın dedikçe yağmur yağdı ve biz çimleri bir türlü biçemedik. Boyları da 10 cm. den de daha uzayan çimleri 2 tertipte kesmek durumunda kaldık. Hatamızı görün istedim. Siz, siz olun çimlerinizin boylarını uzun tutmayın. Kök kısımları güneş almayan çimlerde sararmalar oluyor. Gerçi zamanla toparlıyor ama bu görüntü hiç de hoş olmuyor. Bunu da görün istedim. (Köşeler ve duvar dipleri el makası ile rötuşlanacak) ![]() |
|
|
|
|
|
#6 |
|
Ağaç Dostu
|
Güler Abla, duvar diplerini elle kesme işi sana da çok zor gelmiyor mu? Bahçeyi biçmek bir saat ise, elle düzeltmeler 2 saatimi alıyordu. Bir sonraki bahçemde bunun önüne geçmek için çim alanın bitimine 20cm kadar eninde, çimle hemzemin ama çim olayan bir sınır koymak istiyorum. Böylece makineyle o bölgenin üzerinden geçerek çimin tamamı biçilebilir. Taş, ahşap, çakıl, vs. hem uygun fiyalı hem sürdürülebilir ne olur tam bilemiyorum ama bir şey şart. Özellikle bahçe büyüdükçe bu tür işlere vakit ayırmak daha da zorlaşıyordur... |
|
|
|
|
|
#8 |
|
Moderatör
|
Sayın hk50, kullandığımız makineden çok memnunuz. Çimim hep böyle değil. Ben burada arkadaşlara yapılmaması gereken olayı anlatmak için bu fotoğrafı bastım. Çimi biçerken 1/3 oranını tatbik ederim. İkinci kesim de böyle olur. Çim boyunu uzun tutmayın demek istedim arkadaşlarımıza. 10-15 güne kalmaz, benim çimim yemyeşil olur. Elimde yedek tohum hep bulunur ama bu durumda benim tohuma değil de bir aeratör çekmeye ihtiyacım var. Arkasından da M.A.P 'a. ![]() |
|
|
|
|
|
#9 |
|
Moderatör
|
Gördüm, gördüm; koca koca meşelerde yaprak hiç kalmamış, dallar çıplaktı. O yüzden salkım söğüdü yarın ilaçlayacağız. Sevgili gilan, çimin ortasında eskiden kalma bir armut ağacı vardı, ben de etrafına mini bir duvar ördürtmüştüm. O kısmın kenarlarını elle düzeltiyorum ama bütün alanın kıyı kısımları misinalı makine ile kesiliyor. |
|
|
|
|
|
#11 |
|
Ağaç Dostu
|
Sevgili Güler hanım, insanın içini ferahlatan bir görünüm olmuş. Ellerinize sağlık.. Sarkan petunyaları nasıl yetiştiriyorsunuz merak ettim. Tohumdan mı? Fide alıp mı yoksa yetişmiş olanlardan mı alıyorsunuz acaba? Ben tohumdan petunya yetiştirmeyi beceremedim. Oysa geçen sene kendiliğinden düşen tohumlardan bu sene bir kaç tane çıkmış çok şaşırdım.. Olmadı tohum yaptıkları zaman sarkan petunya tohumu alıp saksılara atıp unutacağım. ![]() Kolaylıklar diliyorum elleriniz dert görmesin.. |
|
|
|
|
|
#12 |
|
Moderatör
|
Katmerli şebboylar mis gibi kokuyor. Geçen sene hem yalın katlılardan hem de katmerlilerden tohum niyetine bir yığın şey toplamıştım. Daha doğrusu çiçeklerinin iyice kurumasını beklemiş kesmemiştim. İyice kuruduktan sonra olduğu gibi bir gazete kâğıdına sararak kaldırmıştım. Daha sonra bunları un gibi elenmiş kumu bol bir yere bocaladım ve sulamaya devam ettim. Bu arada sulama suyuna elimdeki vadesi geçmiş olan Atonik sıvı gübreden de ilâve edip durdum. Nisan başı gibi filizlenmeler başladı, hemen limonluktaki toprağa geçirdim, orası oldukça sıcak. Toprağın en uç kısmına da hortumu çok kısık olarak açık bırakıp İstanbul'a döndük. Ya Allah ya Kerim misali. Geldiğimde boylanmış ve saksılara alınmayı bekler haldeydiler. ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#13 |
|
Moderatör
|
Atlas saksını değiştirmek zorunda kaldım. Bir arkadaşımızın tavsiye ettiği gibi askıya alınca rahatladım. Artık saksı pat-küt devrilmeyecek. Bitki çiçekliyken saksı değişimi yapılmaz ama mecbur oldum çünkü benim atlas'ın maşallahı var hep çiçekte. (İnşallah bozulmaz) Bu arada değişim esnasında epeyce dal kırıldı. 5 adet çelik daha çıktı anlayacağınız, 2 arkadaşa sözüm vardı. Şimdi 3 kişiye daha göndertebilirim. Atlas saksılarım ikileşti. ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
|
|
#15 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Bitkilerimi sulama ayarını tutturamıyorum. Son aldığım nergis, ters lale, çiğdem, pembe zıpçıktıların soğanlarını da çürüttüm. ![]() Yine her şey harika, Allah içinize sindirsin. Sevgiler... |
|
|
|
|
|
|
#18 |
|
Moderatör
|
Sevgili Hakkı Şen, yalın kat ve kokulu petunyalardan tohumdan yetiştirdiklerim de oldu ama inanın bana da zor geliyor. Genelde Albayrak fidanlığından daha onlar şaşırtma yapma aşamalarındayken çok ucuza alıyorum, yani daha viyollerdeyken. Şu an balkonumda gördüklerinizi, İstanbul'dan Manyas'a gelirken mutlak durağım olan Akdoğa Serasından hazır aldım. Her defasında Serap Hanım'a uğrar biraz sohbet eder, serayı dolaşırım. Bauhaus için getirdikleri bitkileri incelerim. Bu sene kendileri de sarkan petunya ürettiler, benim de bu ve bir adet calibrocha hoşuma gitti, benim sardunyalar sarkana kadar bunları asarım düşüncesiyle aldım. |
|
|
|
|
|
#19 |
|
Moderatör
|
Sevgili S.Durul, Clivia güneş yerleri de sevmez fazla suyu da. Acaba burada mı hata yapıyorsunun? Biraz beklersen çiçeklenme sonunda yine saksı dibindeki 3 yavruyu ayıracağım, birinin sahibi var ama diğerini sana gönderebilirim. |
|
|
|
|
|
#20 |
|
Ağaç Dostu
|
Clivia içeride, tül arkasından güneş görüyordu. Bilemiyorum, son yaprağı gidinceye kadar atmadım, belki canlanır diye. Böyle hatıra olan bitkilerin gidişi daha çok üzüyor beni. Beklerim tabii ki, bu sefer fazla sulama yok. ![]() |
|
|
|
|
|
#21 |
|
Moderatör
|
Lütfen bir iki ay sonra bana hatırlat, ben notumu aldım ama yine de ne olur olmaz. |
|
|
|
|
|
#22 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 13-05-2008
Şehir: Mersin
Mesajlar: 307
|
Güler Hanım yine gözlerimize bayram yaptırmaya başladınız.Sizi hayranlıkla izliyorum.En tanıdık bildik çiçekler bile sizin eliniz deyince bambaşka oluyor.Bunun sırrı ne diyeceğim ama sizi takip ettiğim kadarıyla bu sırrın emek ve gönül güzelliği olduğunu söyleyebilirim. |
|
|
|
|
|
#23 |
|
Moderatör
|
Sevgili s.serdar, bahçemizdeki meyve ağaçları yarı bodur ve bodur ağaçlardır. Aldığımız meyve fidanlarının aşılı kısmını güneye çevirerek dikeriz, ve herekleriz. İlk sene köke gitmesini, toprağa iyice tutunmasına özen gösteririz. İkinci sene dallarını yana açarak toprağa çaktığımız kazıklara bağlarız, bir veya iki sene böyle kalır. Daha sonra bu ipleri keseriz ve dalların formu artık bu şekilde kalır. Budama yaparken de bu formu korumaya dikkat ederiz. Sebebine gelince, ağaçlardaki meyvelerin toplanması kolay olduğu gibi, meyve her yönden güneş aldığı için daha da lezzetli ve güzel oluyor. Bir de eşim mutlaka meyve seyrekleştirmesi yapar. Ağaçtaki meyvelerin yarısından çoğunu ve çok sık olanlarını kopartır, bu durumda ağaç kalan meyveleri daha rahat besleyeceği için meyvelerimiz de iri iri olur. http://www.agaclar.net/forum/953013-post5584.htm |
|
|
|
|
|
#25 | |
|
Moderatör
|
Alıntı:
Silivri'deki yazlığımızın bahçesinde güzel bir salkım söğüt var, altında oturup çay içmek hem bizim hem de komşularımızın çok hoşuna gider. Vaktimizin çoğunu burada geçirirdik. Manyas'da bahçe yapmaya karar verdiğimizde onun bir dalını kesip tenekeye doldurduğum bir toprağa dikmiştim, 4-5 ay sonra da getirip Manyas'a diktik. O zaman nereye dikmem gerekir diye hiç düşünmeden bir yere daldırmıştım. Bahçe başlığımdaki 3. sayfada 73 numaralı mesaja bakabilirsen sol taraftaki mini yeşil fidanın o olduğunu göreceksin. Daha sonra ağaç hastalandı bu yüzden sert bir budama yaptık. Ben, belki de kurur diye üzülmüştüm. Ama yeni yeni sürgünler verdi kocaman oldular. Şimdi de şu etraftaki bütün ormanı saran tırtıllarla başımız dertte, söğüde ilaç yaptık ama yine de tırtıl var. Ağacın yaprak rengi bile değişmeye başladı. Belki sezon sonu yine sert bir budamaya ihtiyacımız olacak. Bugün Kaymakamlığa gidip, havadan ilaçlama isteyeceğim ama ona da bazı köyler rıza göstermiyorlarmış, ekili alanlara zarar verir diyorlar. Bu durumda bize gölgelik yapan güllü kameriyede oturmak biraz zor gibi görünüyor. Hele altındaki clematisler ne olur bilemiyorum. Hayırlısı Allahdan demekten başka çare de yok gibi. |
|
|
|
|
|
|
#26 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Sayın Güler hanım. Bildiğim kadarı zeytin hariç tüm havadan ilaçlamalar 5-6 yıldan bu yana Bakanlıkça yasaklanmış durumda. Benim bildiğim ve fırsat oldukça iniş kalkışlarını izlediğim Manavgat, Serik, Tarsus, Ceyhan gibi yerlerde ilaçlama uçakları için oluşturulmuş iniş kalkış pistleri epeydir kapalı durumda. Bu amaçlı pek çok uçak da artık hurdaya ayrılmış durumda. Eğer kaymakamlıktan izin koparabilirseniz bu büyük bir başarı olacaktır. Sonucu bende çok merak ediyorum. Saygılarımla. |
|
|
|
|
|
|
#27 | |
|
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Hani doğal denge diyorduk, doğal üretim diyorduk, Uçaklarla zehir atarak doğal üretim olabilir mi? İşte doğallık derken bir yerde sıkışıp kalıyoruz, Neden, Çünkü doğal denge sözle konuşarak olmuyor, ya da bir kaç kişinin mücadelesiyle çabasıyla olacak bir şey değil, top yekün hatta siyasi kararlar alınarak ülke çapında hatta komşu ülkelerle birlikte hareket ederek faydalı böcekleri üretip zehir kullanmama kararları alınması gerekir. Bir arkadaşa sormuştum, sitede çok doğal üretim yaptığınla övünüyordu, (ismi bende saklı kalsın) x zararlısıyla nasıl mücadele ediyorsun. - Eee o benim bahçede yok demişti, Sadece güldüm. Başka yerde uzayda yaşadığını düşündüm. |
|
|
|
|
|
|
#28 | |
|
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 28-07-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5
|
Alıntı:
Ağızına yüreğine sağlık, ne güzel değinmişsin.Örnek alabilmek ve bu konuda daha hassasiyetli olabilmemiz temennisi ile; hayırlı çalışmalar.. |
|
|
|
|
|
|
#29 |
|
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 24-01-2011
Şehir: istanbul
Mesajlar: 5,909
|
Sevgili Güler,bahçenize güzel sıfatı ,çok az gelir...Bir ömre bedel diyorum..Her haliyle.... ![]() Daha uzun uzun gezilecek sahifeler var...Öyle bir iki saatlik bir gezi yetmez..Bende inşaallah öyle yapacağım..Yukarıdaki mesajınızda tırtıllardan bahis ediyorsunuz..Bizim İst. daki bahçelerdeki şimşirlerde aynı olay başgösterdi..Yan komşu,ismini bilmediğimbir ilacı iki defa yaptırdığı halde devam ediyor...Korkarım bana da geçecek... Sizin bu konuda bilginizin olduğunu tahmin ediyorum...Bu tırtıllar için ne yapmalıyız..Yeni dikilen Şimşirlerim için kaygılıyım..Selam ve sevgiler,size ve Manyas a...... ![]() |
|
|
|
|
|
#30 |
|
Moderatör
|
Sevgili berrinb, Allah kolaylık versin, bu tırtıllardan iki senedir çekiyoruz. Bir an önce ilaçlama yapılsa da yumurtamaları önlense, yoksa seneye daha da kötü olacak. Salkım söğüde iki defa ilaçlama yaptık, ama bir on gün içinde tekrarlayacağız. Ziraata danıştım, Çevre İl Müdürlüğünden bana tavsiye edilen Demond EC2.5 üzerinde kullanılma miktarı yazıyor. Ben 16 lt. lik otomatik pompa için 10cc kullandım. İçine biraz da yapıştırıcı koyuyorum ki ilaç hemen uçmasın. Siz nasılsa dolaşmayı-gezmeyi seviyorsunuz, buyrun bize de uğrayın. Madem bahçemde dolaşmak istiyorsunuz beraberce hem dolaşır hem de sohbet ederiz. Çok da mutlu oluruz. Bu arada bahçemdeki katmerli mor beyaz haseki küpeleri açmaya başladı. Bu çeşidini ben çok beğeniyorum. Haksız mıyım? ![]() ![]() ![]() |
|
|
|
![]() |
| Konu Araçları | |
| Mod Seç | |
|
|