TCM / bahçe

[TCM]

Şema güzelmiş...

[halcur]

Sayın TCM,
Sayfanızı şu an itibariyle okumayı bitirdim. Elde ettiğim bilgileri özet halinde sayfamda paylaştım. Yanlış anlamalar ve hatalı bilgiler varsa kusura bakmayın.
Şuraya kısa yolunu da koyuyorum --->>>http://www.agaclar.net/forum/1609804-post100.htm

[Güler]

Merhaba,
Bahçenizdeki çimlerle olan derdinizi yazmışsınız ve " benim kuruyan çimlerin üzerine üçgül yoncası ekesim var, fazla su ve uğraş istemediği için. Peki bunu ekerken önceki çimi kaldırmalı mıyım, az tırmıkla karıştırıp yoncaları eksem olur mu veya tırmığa da gerek yok atayım tohumu üzerine de toprak-torf karışımı serpeyim olun bitsin mi?" demişsiniz.
Üçgül yoncası hakkında pek bilgim olmadığı için araştırıp da size öyle cevap vereyim diye düşündüm. Elimde güzel kitaplar var ama çim yerine geçecek bitkiler içinde pek rastlamadım sadece Alan Titchmarsh'ın bu bitki için serin alan seven tür dediği ufak bir satır gördüm.
Yerinizde olsam bütün eski çimi ben de kaldırmaz derin tırmık çekerek üçgül yonca tohumu atardım üzerine de toprak atıp suladınız mı işi kolaylarsınız. Zaten yonca yaprakları çimden daha geniş olduğundan alttaki bitkilerin üzerini örterek hızla yayılacaktır.

Bizim çim alanın çok ufak bir bölümünde kendiliğinden çıktı ha bu gün ha yarın sökeriz derken baktık ki hızla yayılıyor hemen geniş yapraklı ot öldürücü ilacı atmak zorunda kaldık.
Onun da zaman zaman çim gibi biçilmesi gerekiyor biliyorsunuz değil mi?
Biçildiğinde bir iki gün hoş bir görüntü olmasa da hemen telâfi ediyor. Rahat rahat üzerinde basıp koşabiliyorsunuz, yeşil alan mı yeşil alan her ne kadar kadifemsi yumuşak bir görüntü olmasa da.... dermişim.

[Güler]

Sevgili TCM ne yapmayı planlıyorsanız tam da zamanıdır. Hemen başlayın köklenme yapsın, kışın bitki uyuyacak bahara kadar da kendini toparlar.

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi Güler

Sevgili TCM ne yapmayı planlıyorsanız tam da zamanıdır. Hemen başlayın köklenme yapsın, kışın bitki uyuyacak bahara kadar da kendini toparlar.

Sevgili büyüğüm, ağustos sonunda kuru bölgeyi güzelce tırmıkladım, alanın 20 m.karelik yerini deneme amaçlı Trifolium Repens (Ak Üçgül) ve çim ekmeye karar verdim. Netten üçgülün tarım amaçlı ekiminde dekara 1-2 kg. atılacağı bilgisine ulaşınca çim için de daha fazla olur herhalde diye düşünerek 20 m.kare yere 120 gr. kadar ak üçgül tohumu attım. Ancak daha önce bulamadığım bilgiyi az önce gördüm m.kareye 15-20 gr. atılırmış, yani ben yarısını atmışım olması gerekenin. Neyse üçgülün yanında m.kareye 20 gr. da çim tohumu ekledim. Üzerine cocopeat, kompost, normal toprak, odun talaşı karışımı serptim ve her gün yarım saat suladım.

Alttaki resme bakarsanız; ekim yaptığım yer, üzerine serptiğim karışım nedeniyle koyu görünüyor ve kenarları da (sarı hortumun durduğu bölge) neredeyse tamamen sararmış kurumuş durumda.





Önce çim sonra yabani otlar en son da yoncalar yeşerdi, arada görülen sararmaya yüz tutanlar yabani otlar.



Yakından bakınca yoncalar pek şirin görünüyor. Çime göre daha geç büyüdükleri kesin, su ihtiyacını seneye görürüz artık.



Geriye çekilip uzaktan bakınca ektiğim yerler harici suyun eriştiği yerlerin de oldukça yeşerdiği görülüyor. Demek ki bizim esas sorun sulamadan kaynaklanmış. Az sulamışız. Belki de isabet oldu bunu zaman gösterecek. Önceki sayfalarda çim konusunda ziyaretçilerle yapılan konuşmalarda; çimin su konusundaki arsızlığı, istekleri konusundaki yüzsüzlüğü sebebiyle bizlerin bahçelerine pek yakışmadığını anlamıştım.

[pavel]

Sayın TCM çok güzel paylaşımlarda bulunmuşsunuz.Emeklerinize sağlık,Sayın TCM bir siteden indigo blue beauty tohumu aldım,sizin blue beuty domatesle aynımıdır.

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi pavel

Sayın TCM çok güzel paylaşımlarda bulunmuşsunuz.Emeklerinize sağlık,Sayın TCM bir siteden indigo blue beauty tohumu aldım,sizin blue beuty domatesle aynımıdır.

Yine burada okumuştum, ismi yanlış hatırlamıyorsam ikisi de aynı domates.

[halcur]

Orijinal Mesaj Sahibi TCM

Buraya uğramayalı epey olmuş. Kendi işlerimin yoğunluğu, hayatın anlamlı anlamsız telaşları, yıllardır aynı domates-biberin resimleriyle burayı gereksiz doldurmak istemeyişim, düzgün fotoğraf çekme imkanımın olmaması ziyaretimin geç kalmasının sebepleriydi. Olduğu kadarıyla ve arkadaşlara faydalı olması amacıyla bir kaç değişik taktik paylaşımımla bahçeme gireyim...

Bu sene sırık domatesler için resimdeki yolu izledim. İki demir arasını üç kök domates bırakacak şekilde sıraladım. Yerden birer karış aralıklarla sera ipini kullanarak her kökün önünden ve arkasından geçecek şekilde ikişerli şeritler çektim.

Eklenti 654504

Eklenti 654505

Bu şekilde (her ne kadar sn. İsmai KUZUCU nun intizamı gibi olmasa da) ip gibi gayet düzenli oldu.

Eklenti 654506

Fasulyelerin çoğuna da aynı taktiği uyguladım. Ancak domates gibi fazla ağırlığa maruz kalmayacağı ve dolayısıyla eğilip bükülmeyeceği için tek sıra ip çektim ve bu ipe fasulye barbunya kollarını sardırdım, şimdilik o da fena olmadı...

Eklenti 654507

Sayın TCM,
Mümkünse birkaç sorum var.
Ömürlük olur diye düşündüğüm için ben de demir kullanmayı düşünüyorum. Fakat burası Adana, Türkiye'de Cehenneme en yakın yer.
Aşırı sıcaklarda demirler bitkiye zarar verir mi?
Demirlerin toprağa giren kısmı dahil uzunluğu ne kadardı?
Domateste ve fasulyede demirlerin aralığı, metre olarak, ne kadardı? Tecrübelerinize dayanarak, ideal aralık ne olmalı?
Kaçlık demir kullandınız?
Cevaplayabilirseniz sevinirim. Teşekkürler.

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi halcur

...Fakat burası Adana, Türkiye'de Cehenneme en yakın yer.
Aşırı sıcaklarda demirler bitkiye zarar verir mi?
Demirlerin toprağa giren kısmı dahil uzunluğu ne kadardı?
Domateste ve fasulyede demirlerin aralığı, metre olarak, ne kadardı? Tecrübelerinize dayanarak, ideal aralık ne olmalı?
Kaçlık demir kullandınız?...

@halcur; Adana nın aşırı sıcaklarında zaten ne domates olur ne de bakliyat. Domates sıcakta meyveye durmaz veya çok az verim olur, olanda da çok lezzet beklememek lazım. Özellikle domateste lezzet gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkının biraz fazla olmasından olumlu etkileniyor. Muhtemelen diğer pek çok üründe de öyle. O sebeple yaylada yetişen mahsülün tadı daha güzel oluyor. Ekim dikim zamanlarını aşırı sıcaklara denk gelmeyecek şekilde ayarlamak mantıklı olur. Burada ovaya fide olarak nisan başında dikim yapıyorlar. Geç hasat için de temmuz 15 ten sonra ağustos sıcaklarından önce. Zaten buna dikkat ederseniz demirler aşırı ısıya maruz kalmayacaktır.

Sanırım buradaki gönderiyi kastettiniz. O şekil sık demir arası gerilen iplere bakliyat sarmak randımanlı olmadı. Bakliyatları ağırlığına göre her köke bir veya iki köke bir kargı-bambu yapıyorum. Sıranın başına sonuna ve ortasına da ikilik inşaat demiri (resimde de var alıntıladığım) dikip bunlara ip ile sabitliyorum ki komple yan yatmasınlar.

Domatesler için; iki direk arasına üç kök domates gelecek şekilde ayarlıyorum. Demirler arası paralel iplerin arası ise 25 - 30 cm. civarı. Demiler farklı boyutlarda, 2.5 m. ideal olur. Bakliyat için az gelirse de zaten en tepelerinde birbirine bağlamak için araya gereceğiniz iplere sarılıp devam ederler.

[TCM]

Bu yıl sezon açılışını bir hafta 10 gün daha erteledik. Geçen sene de ertelemiştik. Patlıcan tohumlarını (toplam 35 kök=15 topan+10 ar kök te halep ve Aydın karası) 12 nisan gibi suya koyup üç gün beklettim ve daha sonra havlu kağıt içerisine aldım. İlk çimlenen topan patlıcanları da dün plastik bardaklardaki cocopeat + perlit karışımına aktardım. Biberleri önceki gün suya koydum, bu akşam kağıt arasına alırım. 200 köke yakın dikmeyi düşünüyorum; çarliston-kapya-tatlı sivri-dolmalık-buena mulata-emcelli-büyük jalapeno-birini unuttum... Turşu yap-kurut-direk buzluğa koy derken domatesten sonra en çok tüketilen sebze. Bu yıl olası zirai yokluk ve daha da artması muhtemel enflasyon sebebiyle üretimi arttırmak lazım. Biberleri bardaklara da toprağa da çifterli ekip dikiyordum. Bu yıl 20 şer cm. arayla tekerli ekesim var. 120 kök te domates olacak, haftaya sadece bir gün suya atarım onları da. (Bulgar + Hafize Baliç + blue beauty + maniA + pembe çeri nin yanına bu yıl ilke kez pembe bulgar + berkeley + kırım da denenecek)

Dahliya - yıldız çiçeği soğanlarını geçen sene 23 nisanda ekmişiz, bu yıl ise 9 ve 16 nisanda ekimleri tamamladık. Kaybettiğim tohumlarını da buldum 50 kadar ve dün akşam onları da viyollere ektim.

Ekinezya ektim patlıcanla birlikte yine viyollere 30 kadar, geçen sene güzelim fideleri bugün yarın dikeyim derken yabana götürmüştüm. Bahçede halen altı kök var, herkes pek sevdi ekinezyayı, eş-dost-arılar-yoldan geçenler vs. herkesi tohumlandırdık. Niyeti olan varsa hanım BİM de satıldığını görmüş.

Toprağa azot takviyesi için sezon sonunda bahçenin yarısına bakla ekebilmiştim, aşırı soğuklar ile çıkanlar zarar görmüştü, son bir kaç haftada tekrar toparladılar.

Son bir şey; solucan gübresi yerine (geçen seneden biraz var, onları tohum fidede kullanayım) bu yıl dikim yaparken kök diplerine vermek üzere katı atık işleme tesisinin biyogaz elde ettikten sonra ortaya çıkan atıklarını kullanmayı düşünüyorum. Az miktar temin ettim bakalım nasıl olacak. Ektiğimiz dahliya köklerine de birer avuç attım. Sezon hazırlıkları bu kadar, tüm forumdaşlara sorunsuz, bol ürünlü, sağlıklı en önemlisi mutlu sezonlar dilerim...

[alperfect]

Size de iyi sezonlar, biyogaz atık sonucunu merak ediyorum.
Ben de kıtlık durumundan korkuyorum artık kendi kendine yeten evler olmamız gerekir ama çok zor.

[dobipa]

Orijinal Mesaj Sahibi TCM

-birini unuttum... .

Karaisalı kapyadır o

[TCM]

Çimi düzgün sulayamayınca epey seyrelmesine neden olup, biz buna bakamayacağız bari üç gül yoncası ekelim bir kısmına demiştik. Kıştan yağmurlarla güzel çıkan çim, sıcak geçen hafta sebebiyle tekrar seyreldi. Resmin sağ tarafındaki yoncalı kısım daha iyi. Çime göre sulama ve biçilme isteği gerçekten az.



Bu yıl biberler aşağıdaki sıcak sebebiyle pek güzel gelişemedi. Bahçeye minik fideler olarak aktarmak zorunda kaldık ki daha bir kısmının gelişmesini bekliyoruz aktaramadık. En güzel domatesler, geçen hafta aktarmıştık fire yok. Sıra aralarındaki otlar geçen hafta yoktu. Bir haftada bir aylık domatesleri geçmişler. Sonuç; doğayla boy ölçüşemezsiniz.



Posof elmamız, üzerinde üç dört meyve vardı, tek kalmış. Bakalım tadına bakabilecek miyiz. Bu arada fuji, granny smith gibi popüler elmaların fayda açısından ancak dörtte beşte bir değerde olduğunu okudum.



Kokusunu en sevdiğim çiçek; hanımeli. Forumdan taaaa Antalya lardan gelmişti ama gönderen epeydir görünmüyor aramızda.



Geçen sene tohumdan yetiştirdiğimiz dahliya - dalya - yıldız çiçeklerine bu yıl biraz daha yer açtık. İkinci yılında gerçek güzelliklerine kavuşur demişti teyzeler, bakalım nasıl olacaklar.

[halcur]

Orijinal Mesaj Sahibi TCM

Resimdekiler soldan Hafize Baliç - Maniye ve Big Chef...

Eklenti 712593

Eklenti 712594

Hafize iç ; bol çekirdekli, sert, ekşimtırak..

Eklenti 712595

Maniye iç ; bu arkadaş sanırım bizim eski maniye ile big chefin karışımı olmuş ve ortaya bana göre mükemmel bir tür çıkmış. Bulgar gibi çok tatlı lokum gibi ama çok ta yumuşak değil ve ince kabuklu. Seneye mutlaka fazla miktarda ekmeyi düşünüyorum, inşallah yeni çıkanlar da aynı bu özelliklere sahip olur.

Eklenti 712596

Big chef iç ; yumuşak, tatlı diğerlerinden farklı kabuğu biraz daha kalın, seneye ekmem herhalde.

Eklenti 712597

Sayın TCM,
Maniye domates ile ilgili bu paylaşımı hatırladım. Ne oldu daha sonra ekmeye devam ettiniz mi? Yine aynı güzellikle devam etti mi bu yeni tür?
(Bahsettiyseniz kusura bakmayın. Görmedim)

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi halcur

Sayın TCM,
Maniye domates ile ilgili bu paylaşımı hatırladım. Ne oldu daha sonra ekmeye devam ettiniz mi? Yine aynı güzellikle devam etti mi bu yeni tür?
(Bahsettiyseniz kusura bakmayın. Görmedim)

Geçen yıl ekmiştim ancak aynı tohumu kullandığım için aynı özellikte oldu tabi. Bu yıl geçen senenin tohumlarını kullandım ve burada da tohum paylaşımında bulundum.

Bakalım artık bu yıl ne çıkacak.

[TCM]

Epeydir uğramamışım bahçemin sanal bölümüne. Metaverse üzerinden turlara mı başlasak ne...

Son iki yılda olduğu gibi kiraz ve vişne yine kurtluydu. Millet duyunca şaşırıyor 'vişnede kurt mu olur' diye. Hem de nasıl, beyaz tombiş kurtlar. Karabiber kadarken bir kez ilaç attım, herhalde bir kaç kez daha atılacaktı ancak bir baktım ki kızarmışlar. Sırf daha yukarılara atıyor diye şarjlı ilaçlama makinesi de almıştım halbuki. Bakır olandan vardı, kayınpeder emekliye ayrılınca vermişti ancak şarjlı olan daha kullanışlı; yükseğe ve uzağa atıyor, başlıktan ayarlayınca diğerine göre daha ince atabiliyor ve kolay tıkanmıyor, yormuyor, şarjı epey de gidiyor.

Domateslerde mantar (Phytophthora İnfestans) yine bir kaç kökü sökmeme sebep oldu. Üç yıldır belirtileri görür görmez iki hafta arayla iki kez Quadris Maxx atıyorum, şimdilik iyiler, birkaç kökte bir kaç dalda hafiften kahverengileşme var ancak ilerlemeyecek gibi duruyor. Devam ederse bir kez de Topas atmayı düşünüyorum. Bu arada topas demişken dahliyalarda külleme başladı geçen hafta ve hemen başladım bu ilaca. İlaçları sevmiyoruz ancak lüzum ederse iki ilaç ta el altında bulundurulmalı.

Yenecek bitkilere başka ilaç, fenni gübre atılmadı. Çiçeklere iki kez yapraktan gübreleme yapıldı. Sebzelere büyüme evresinde bir kez, diğeri de (biraz geç kalmakla birlikte) bugün olmak üzere iki kez yapraktan sıvı hümik asit Blackjak (yaklaşık 600 m. kare alan için 30 cc. kadar) ve sıvı solucan gübresi verdim. Fideleri dikip, tohumları ekerken toprağa yukarıda bahsetmiştim katı atık işleme tesisinin biyogaz elde ettikten sonra ortaya çıkan atıklarından, kendi yaptığım komposttan ve küçük-büyükbaş yanmış hayvan gübresinden bir iki avuç attım. Damlama sulamaya geçince damlama deliklerinin üzerine gelecek şekilde de ikişer avuç verdim.

Geçen seneye göre ekim dikim alanlarını mümkün olduğunca değiştirerek ekmeye çalıştık ancak bahçe küçük, çeşit çok olunca çakışmalar oldu tabi. Bu arada bamya ekmeyi unuttuğumuzu fark ettik. Börülce ekemedik, domates ve biber köklerini arttırdık, tigernut-yer bademi de ekmedik; geçen sene büyük boyları topraktan çıkarıp emek vererek eve getirdik ancak bir türlü üzerindeki toprağı temizleyemeyince yiyemedik tabi. O hayal kırıklığı ile küçük boy olanları topraktan dahi çıkarmadım. Böylelikle yer bademi sayfasını kapatmış olduk geçen sene.

Çiçeklerde değişiklik olmadı sayılır. Geçen sene tohumdan çıkardığımız dahliyaları aynı yere, yeri biraz daha büyüterek daha düzenli ve özenli ektik. Resimlerde de göreceğiniz üzere pek güzel oldular. Soğanların bir kısmı ikinci yılında ilginçtir renk değiştirdi ve içlerinden mükemmel daha önce görmediğimiz renkleri alanlar da oldu.

Ekinezyalarımızı çoğalttık ancak bu yıl herhalde açamayacaklar, güccükler daha.. Ortancalar, bu yıl soğuk geçen ve filizlenme dönemine kadar devam eden kış ayları sebebiyle fazla çiçeklenemediler. Geçen yıl da böyle olmuştu. İki yıldır tek tük çiçeklerle idare etmeye çalışıyoruz. Halbuki önceki yıl derin budama sonrası ne hayaller kurmuştuk. Hanımda zambak aşkı başlamıştı bahsetmiştim. Bu yıl dahliyaların yerinden çaldık o sebeple. Ancak zambakların dilini öğrenemedik daha; geçen sene A 101 den aldıklarımızın yarıdan fazlası öldü, ölmeyenlerin bir kısmı (özellikle pembe renk) aynı yıl açtı, kalanlar da (sarı renk çoğunlukta) bu yıl açtı. Bu yıl netten aldıklarımızın da üçte biri açtı kalanların akıbeti belli değil.

Yaylaya geç göçünce çimleri haftada bir sulayabildik, tabi kurumalı olup seyrekleştiler. Çok seyrek olan giriş kısmına ilave yaptım, yan tarafa ise hiç dokunmadım. Plastik - kayrak taş - ahşap - suni çim vs. pek çok seçenek arasında gidip geliyorum.

[TCM]

Gelelim resimlere...

Kayınperi kandırdım yer yok diye, her zaman bahçenin son tarafına kafasına göre üç dört sıra patates ekerdi, bu yıl oraya karpuz (ireniwaki ve bradford) diktim. Gerçi geç kaldık biraz ama, aksilik olmazsa eylülün 15 inden sonra yiyebiliriz. Meyvesini gördükten sonra 40 gün sayacakmışız.

Bahçenin sonunda karpuz, berisinde ise üç sıra oturak kuru fasulye var. Daha doğrusu vardı, gözüme az gelince nasılsa araları 110 cm. deyip birer sıra daha ekledim ve beş sıraya çıktı. Sonradan ekilenler geç kaldığı için kuru olmasa da taze olarak yenebilir.



Bakliyatlar; bu yıl her zamanki gibi direk toprağa ektik. Tam sıcak zamana denk geldi ki toprağın tavını sağlamak için çapa makinesi ile çapalamadan önce sulamak zorunda kalmıştık. Ancak ekimin altıncı gününde yağmur yağdı. Toprak üzeri kaymak tabası oluşturarak sertleştiği için bu sene de çoğu topraktan çıkamaz deyip viyollere 150 kök barbunya fasulye ektim. Ancak havalar ekim zamanı sıcak gittiği için çabuk gelişen tohumlar zamanından önce gelişerek güçlenmiş ve topraktan çıkmayı başarmışlardı. Viyoldekileri de karşı komşuya verdik.

Taze fasulyeleri ikiye bölüp 15 gün arayla ekecektik ki yığılma olmasın. Tabi son üç beş yılda olduğu gibi bu yıl da olmadı, hepsini aynı anda ektik.



Biber ve patlıcanlar..



Bunu hanım ekmiş, poşette bahçıvan kabağı yazıyormuş ama bal kabağına benziyor.



Domatesler toplu..

[TCM]

Momini salzi; bu yıl denediğimiz bir kaç çeşitten biri, bahçede Bulgar domates çeşitleri artıyor. Yürek şeklinde olacakmış ama bizimkiler daha sivri, güccükbaş hayvan kalbi gibi.



Forumda en çok beğenilen çeşitlerden biri olunca bu yıl bahçeye onu da ekledik. Berkeley tie dye, kırmızı - pembe harici domatesleri hanım pek sevmez, muhtemelen bunu da sevmeyecek.



Bizim kızlardan, her zamanki gibi düzgün ve ihtişamlı, Hafize Baliç pembesi.. Siz onu bir de kızarınca görün...



Hem erkenci oluşları hem de şirinlikleri yüzünden her bahçede bir kaç kök çeri olmalı. Biz de çerimizi sonunda önceki sene bulmuştuk. Alinin pembe çerisi miydi neydi adı... Bi de çatlamasalar. Yandaki bradford karpuz geçen sene toprakta kalan tohumlardan.



Al bi şirin daha, buena mulata. 10 kök ekiyorsam yarısı farklı biberlerden esintiler taşıyor. Kimi siyaha kaçıyor, kimi yeşile, kiminde de habanero biberlerin aroması mevcut. Sonunda orijinal biberi bulamaycam diye korkmaya başladım. Orijinalini bir arkadaş paylaşsa da ekip saklasak. Bu da çeriler gibi ilk olan çeşit.

[TCM]

Dahliya - dalya - yıldız çiçekleri; Geçen yıl kıymet bilmezler yüzünden bir iki kişi hariç kimseye soğan vermedik. Fazlalıkları netten, forumdan sattık, en azından toprağın altında, depoda çürümediğini biliyoruz.

[TCM]

Komşu yaylalardan birinin yolundaki kayaları patlatarak parçaları kullanmışlardı önceki yıllarda. Kayınpeder ile kalan taşların bir kısmını da biz alarak yürüyüş yolu yaptık. Aralara girsin diye üzerine kürekle toprak atmış bizimki, onları süpürüp tekrar resmini çekeyim, fena olmadı sanki.



Hanımın zambakları, ilk önce pembe açıyor, sonra sarı, tek tük beyazın eline kaldık şimdi. Çiçeği geçenler saplarını tepeye dikmiş bize bakıyorlar boş boş... Oysa dahliyalar neredeyse tüm yaz boyunca rengarenk... Yapcak bi şey yok.



Zahmetsiz ama bu yıl da az çiçekli ortancalar. Yaylada uzun süre çiçekli kalabilen (ovada çiçeği daha az ve kısa süreli açıyor, tıpkı dalyalar gibi) ortancaların üzerine seneye de kış soğuk geçerse elyaf örtmeli.



Şunların güzelliklerine bakın bi kere...Zambakmış...Pehh..



Bu arada yiğidin hakkını da yemeyelim, sanırım lilium denilen zambak türleri kokulu oluyor. Komşu da zambak hastası, mis gibi kokuyorlar hala...

[chelik26]

Üst 3. resimdeki sağ taraftaki açık mavi çiçekli ortanca(galiba) sizin bahçeninse sn TCM vallahi dilencileşirim..
Bu arada harika bi görsel şov olmuş çiçek bahçeniz.

[TCM]

Orijinal Mesaj Sahibi chelik26

Üst 3. resimdeki sağ taraftaki açık mavi çiçekli ortanca(galiba) sizin bahçeninse sn TCM vallahi dilencileşirim..
Bu arada harika bi görsel şov olmuş çiçek bahçeniz.

Bahçe sizin, çelik gönderebilirim sezonunda bolca, ama ne kadar tutar bilemem. Bu taraflara yolunuz düşerse fidan çok, ucuz üstelik, uğraşmaya değmez, gelirken koltuğunuzun altına bi sasso da kıstırırsanız pek güzel olur hani. Hep yazıyorum zahmetsiz, hastalıksız, serin seven, gölge de isteyen çiçek ortanca, uygun her bahçeye dikilmeli.

[sinbas]

maaşallah sayın TCM her şeye inat tam gaz devam etmişsiniz.
yıllar oldu bu sayfalara girmeyeli.

[TCM]

Epeydir yazamamışım bir şeyler, acil olanı yazayım da sonra mesajı silip toparlarım;

Dahliya - dalya - yıldız soğanları filizlenmeye başlamış, dün itibarı ile yarıya yakını ektik. Muhtemelen yine artacak soğanlar. Talep eden olursa uygun fiyatlı gönderebilirim.

[elifaydin]

Orijinal Mesaj Sahibi TCM

Epeydir yazamamışım bir şeyler, acil olanı yazayım da sonra mesajı silip toparlarım;

Dahliya - dalya - yıldız soğanları filizlenmeye başlamış, dün itibarı ile yarıya yakını ektik. Muhtemelen yine artacak soğanlar. Talep eden olursa uygun fiyatlı gönderebilirim.

ben de haftasonu elimdekilerin filizlenme durumuna bakacağım. Eğer kayıplar varsa sizden talep edebilirim.

[yenibahceci]

Merhaba sayın TCM
Bahçe paylaşımlarınızı baştan sona okuyamasam da neredeyse tüm resimlere baktım. Yıllar geçtikçe paylaşımları azaltmışsınız ama yine de burada aktif olmanız bizim gibi yeni başlayanlar için büyük şans. Biz henüz evimize taşınamadık dolayısı ile daha bahçe ile alakalı hiç bir şey yapmadık ama önceden bilgi sahibi olmak için neredeyse her boş vaktimde buralardayım. Tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkürler ve umarım buraları boş bırakmazsınız. Sevgiler..

[sultan1616]

Orijinal Mesaj Sahibi yenibahceci

Merhaba sayın TCM
Bahçe paylaşımlarınızı baştan sona okuyamasam da neredeyse tüm resimlere baktım. Yıllar geçtikçe paylaşımları azaltmışsınız ama yine de burada aktif olmanız bizim gibi yeni başlayanlar için büyük şans. Biz henüz evimize taşınamadık dolayısı ile daha bahçe ile alakalı hiç bir şey yapmadık ama önceden bilgi sahibi olmak için neredeyse her boş vaktimde buralardayım. Tecrübelerinizi paylaştığınız için teşekkürler ve umarım buraları boş bırakmazsınız. Sevgiler..

evet ben de yeni katıldım bu siteye ve sayın TCM nin biligilerinin çok değerli olduğunu düşünüyorum. umarım yazın kendini belli etmesiyle bahçenizi daha da sık görebiliriz. bereketli olsun.

[TCM]

Yağmur yağıyor...
Seller akıyor...
Arap kızı camdan bakıyor...

2023 sezonu istediğimiz gibi başlamadı. Dağıttığımız tohumlarla yeşeren, çiçek veren fidelerin resimleri yanında, benim doğdu büyümez fidelerin durumu içler acısıydı aslında. Önceki sene de benzer durum olmuştu, domates tohumlarını ilk şaşırtma öncesi ektiğim yer küçük gelince büyümek bilmemişler, müstakil konaklama alanlarına aktarınca kendilerine gelmişlerdi. Oysa bu kez doğar doğmaz rahat etmeleri için villa almıştım her birine. Önceki senelerde çatıda yürüttüğüm fideleme işlemlerine bu kez balkonda devam etmemi sebep gördüm. Öğleye kadar güneş, havalandırma azlığı zararlıları cezbetmiş olmalı diye düşünüyorum.

Bunlar dünkü resimler...





Bunlar da geçmiş haftalardaki durum. Pek bi fark yok aslında..

[TCM]

Sezonun en güzeli tohumdan ekilen dahliya - dalya - yıldız çiçekleri oldu. Doğumdan itibaren gelişmeleri güzel oldu. Halbuki aynı yerdeler.



Sezonun en kötüsü de gelişimi bir kaç hafta öne çekebilmek için yaptığım seranın fiyaskoyla sonuçlanan hali oldu. İnşaat demirlerine ip bağlayıp gerdirdim, naylonu da örttüm ama demirlerin sabit durmayacağını hesaba katamadım. Az da olsa esnemeleri su birikintilerine sebep oldu ve bir hafta sonra naylonu söktük.



Doğa her şeyin en iyisini bilir. Direk toprağa pet şişe altına ektiğimiz bakliyatlar..



Sezon nispeten kötü başladı, inşallah güzel tamamlanır.

[TCM]

Bu yıl bahçede semizotu festivali var. Mikoriza mantarları semizotunu seviyormuş, dolayısıyla yanındakini de sever kardeş kardeş yaşarlar, hastalıklara daha dayanıklı olurlar, gelişmeleri daha güzel olur (bir nevi etkin mikroorganizma faaliyeti) bir de canlı malç olur diye düşündük, daha doğrusu düşünenlere (@meyvelitepe) hak verdik diyelim.

Üstte son halinden yakındığımız domateslerimiz gelişiyor. Bir kısmını unutsak ta zamanında budayarak tek gövdeden ilerletmeye çalışıyoruz. Olmadı iki gövde
Ürün vermek için zaman yeter mi o bilinmez..



Oturak kuru fasulye, en sevdiğim, zahmetsiz... Domatesle arasında biraz pancar, biraz kereviz..



Taze fasulyeleri yukarıda da paylaşmıştım pet şişe altına ekip sorunsuz çıkarmıştık. Ancak barbunyalar sıcağa kaldı, toprak kuruyunca çimlenme son iki sırada az oldu. Damlamaları 10 dakika kadar bir kaç kez açınca onlar da topraktan yüzlerini gösterdiler.



Bu yılın en güzelleri çiçekler. Özellikle zambaklar..



İki yıldır açmayan ortancalar da bu yıl pek güzel.



Bu yıl önceleri çılgınca yağan yağmurlar sonraları birden artan hava sıcaklıkları ve doğdu büyümez domateslerin gelişimi için 'domatesler meyve vermeden sulanmaz' kuralını es geçmek zorunda kaldık. Bakalım sonuçları nasıl olacak.

Ankara belediyesinden aldığım etkin mikroorganizma ve organik gübreleri kullanıyorum. Yaklaşık haftada bir gübre ve E.M. yi karıştırıp veriyorum. Dün gübre ve sıvı hümik asiti verdim ilk kez karıştırarak. Domateslerde her yıl gördüğüm mantar bakalım bu yıl da görülecek mi.