Sevgideğer Halil Ağbey. Bize içtenlikle enerji veren mesajın için teşekkür ederim. Mesut kardeşimle birlikte bizde bir hayal peşindeyiz. Başparmak kalınlığında soğan istiyor pazarcılar. Biz soğanları biraz sık diktiğimiz için işaret parmağı kalınlığında üretiyoruz şimdilik ancak bir ay sonraki çıkan soğanlar tam istenilen standartlarda olacak.
Biz bir farklılık yaratmayı hedefliyoruz. Soğanları demet yaptıktan sonra bağ kısımlarına ' Muallimbey Yeşil İznik Soğanı' damgasını etiketleyeceğiz. Dahada ötesinde etiketlerde soğanın üretim tarihi , son kullanma tarihi , Bir bağ soğandaki ortalama besin değerleri ( kalori , vitamin, minarel vs) bilgisinin de olduğu etiketler yapıştıracağız.
Ne düşünüyorsunuz bu fikrimize , Düşünceleriniz ve yorumlarınız bizlere yol gösterecektir.
Bu arada Muallimbey babanıza Allahtan Rahmet diliyorum. Babanızın ve tüm muallimlerin mekanı cennet olmasını diliyorum. Sevgi ve saygılarımla.
Muallimayhan

Genç Arkadaşlarım Yolunuz Açık Olsun
 

Sevgili Kardeşlerim Ayhan Ve Mesut,
Sizler istikametinizi doğru yola çevirmişsiniz. Yolunuz açık olsun. Bir kere markanıza bayıldım. Aynı ismi düşünmüşüz. Bravo size.
Satabilmenin şartlarından biride fark yaratmaktır. Bir zaman kuru yemiş paketliyordum. Daha paketli kuruyemiş yeni yeni görülmeye başlamıştı. İstediğimiz gramaja uygun, normal naylon tobanın biraz daha kalını. O zamanın ancak tek tarafa baskı yapabilen teknolojisine uygun naylon torbaları doldurup, ağzını baharatçılarda, kahvecilerde kullanılan ağız kapatma makinesiyle kapatıyorduk. Yani ambalajlamanın taş devri. Ben ambalajıma marka, logo, tarih, adres gibi standart bilgilerin yanın da birde ofis tipi plastik delikli çöp kovası resmi, yanında çöp atan bir çocuk sülüeti yaptırmıştım. Altında "Lütfen boş ambalajı çöpe atınız" yazıyordu. Kova ve insan figürünü yurt dışından gelen ambalajlarda görmüştüm. Ama o şekil de kullansam, o dönem için Antalya da çok kişinin anlamıyacağı aşikardı. Yazdığım o bir cümle ile, resim anlaşılılır hale gelmiş ve çok dikkat çekmişti.
Devamı var.

MESAJA DEVAM,
Belki kuruntudur ama hep, piyasaya o fark ile girdiğime inanırım. İkaz için değil ama, ilerde "Keşke önceden söyleseydim" dememek söylemem lazım. Sayın Todor' da değinmişti. Onun mesajlarında daha anlaşılır şekil de bulursunuz. Tek çeşit ile marketlere girmeyi düşünürseniz piyasanın hakim gücü olan büyük tedarikçiler, satın almacılara. "Soğanı nereden alıyorsan, diğer salata çeşitlerini de ordan al" diyerek baskı yapacak ve sizin önünüzü kesmeye çalışacaktır. Şimdiden planlarınızı ona göre yapın. Ben bunu yaşadım. Kuru yemiş işim bozulmuştu. Bir süre ara işler yaptım. Sonra tekrar eski işe dönmek istedim. Bir projeksiyon yaptım. Tüm çeşitleri değil, sadece ayçekirdeği satacaktıım. Her kes pakete sıradan kalitede çekirdekten 35 Gr. koyuyor, 70 kuruşa bakkala veriyordu. Ben süper kalite ayçekirdek aldım, 50 Gr. Lık paketi 65 kuruşa verdim. Her ikiside 1 liraya satlacaktı. Ambalajlar tek taralı baskı olduğu için şeffaf arka taraftan kalite farkı bağırıyordu. Üstelik bakkal amca malı hem %40 fazla, hem de yaklaşık % 7 gibi ucuz alıyordu. Kaymaklı ekmek kadayıfı.
Devamı var
HALİL BALABAN

DEVAM MESAJI
Uğradığım her bakkal, hem benim eski hatırım için, hem de kendi karı için ayçekirdeğini benden almaya başlamıştı. Bir kaç hafta böyle gitti. Diğer satıcılar ayçekirdeği satşının düşmesini araştırırken; benim paketleri raflarda gördüler. İşte
***** VAHŞİ KAPİTALİZM *****
burda yüzünü gösterdi. Bakkalların kendilerine olan borçlarını kullanarak tehtide başladılar. İlk önce bir kısım küçük esnafı geri aldılar. Geri kalan direnebilenlere de "Ayçekirdeğini Balaban'dan alıyorsan diğer çeşitleri de ondan al" diyerek mal vermediler. Bunun üzerine bakkallar teker teker benden vazgeçtiler. Pes etmek istemedim, kaliteyi standarta çekip, çeşidi arttırdım. Benim dökme alış fiyatımın altında paketli mal verdiler. Mecburen kıyıda köşede ki onların mal vermediği müşterilere kaldım. Hesaplarınızı ve projelerinizi ona göre yapın. En az bir ayağınızı yere sağlam basın. Tabi ben bunları dert dökmek için anlatmadım. Kıssadan hisse. Bu son cümle size değildi. Masal okuduğunu sanan olursa diye yazdım. Sevgi ve saygılarımla. Hoşça kalın, dostça kalın gençler.
HALİL BALABAN
Telefonla böyle parça parça oluyor.
Bu arada burada fırtına ve yağmur var. Üstü henüz açık olan bizim seranın iskeletinden bazı elemanlar yıkıldı domatesler, biberler yerde. Bu sezon büyük bozgun. Yaz sezonuna selam olsun.

Sevgieğer Halil Ağbey ; Yaşadığın tecrübelerinle bu güzel forum üyelerine örnek teşkil etmen ne de güzel birşey. Masal filan değil kısmet olsada karşılıklı bir çay içerken yüzyüze bunları konuşabilsek. Benim en değer verdiğim şey yaşanmış tecrübeleri dinlemektir. Nihayetinde orada bir hayat var..
Bize gelince ' Hayal kurmakta parayla değil ya' mantığından yola çıktık. Kendi asli işimizi aksatmadan, Hayallerimizede büyük umutlar bağlamadan ancak gerçekleşeceğine canı gönülden inanaraktan bir yola çıktık.
Mevla görelim neyler , Neylerse güzel eyler..
Saygı ve sevgilerimle...

Sevgili kardeşlerim nasılsınız? Ayhan'la forumda ki yazışmalardan az çok tanıştık. Mesut seninle tanışmadık. Nasılsın ne iş yaparsın? Ayhan, o bahsettiğin hayalleriniz varya, onlardan hiç vazgeçmeyin. Ama sakın hayallerinizin sizi esir almasına da izin vermeyin. Yani hayal kurun, ama hayale kapılmayın. Gençken torbanızı doldurmaya bakın. Bilgi, tecrübe, yaşanmışlık v.s. Ne bulursanız rastgele içine atın. Bir gün torbayı boşalttığınızda içinden, dolduklarınız değil paranın boşalacağını göreceksiniz inşaAllah. Büyük hatalar yapmaktan kaçınırsanız, küçük hatalarınızı veya risklerinizi çalışmakla telafi edebilirsiniz. Büyük hatalar genellikle insanlara fazla güvenmektir.
Devamı var
HALİL BALABAN

Mesajın Devamı
Ama güvensizlik de çok kötü bir durumdur. Bir İngiliz sözü "Güven ama denetle" der. Piyasa tekin bir kurum değildir. Sürekli dikkatli olun, denetimi elden bırakmayın. Malınıza sahip çıkın, rast gele dağıtmayın. Çok satmaya değil, sağlam satmaya bakın. Bu gün senin bir sözünü, bir arkadaşıma söyledim. Benim bitkiler şiddetli rüzgardan zarar gördü. Arkadaşım teselli lafları ediyordu. Ben, ona, senin, "İ.Şenol'un Kırılma Anı" konusunda söylediğin mealen "Topraksız tarımı öğrenmek pahalıdır, bedelini ödemeyen öğrenemez" sözünü senden bahsederek söyledim. Bizim bedelimiz de bu olsun dedim. İyi geceler diler, sevgi ve saygılarımı sunarım. Hoşça kalın, dostça kalın.
HALİL BALABAN

Sevgideğer Halil Ağbey Mesut foruma üye olmuş. Kendi cevaplarını kendisi yazacaktı ancak kullanıcı şifresini kaybetmiş. Şifreyi yeniden istedik , Yeni şifre msn hesabına gönderildi. Bu seferde msn şifresini kaybetti. :p
Bayram nedeniyle ben 10 gün kadar yoktumPazar günü geldim ve geldiğimle birlikte 300 bağ soğan kestik. Perşembe günü de bahçedeki 2500-3000bağ arası soğan var tamamını keserek Ucuz Pahalı İstanbul'a göndereceğiz. Hayırlısı Allah'tan.

Sevgili Kardeşim,
Bugün mesaj yazıp "Nerdesiniz arkadaşlar" diyecektim. Ses seda çıkmayınca merak ettim. Yani şükür kavuşturana durumu. Ayhan ben de biraz soğan yapmak istiyorum, ama buradaki soğanlar bir ıskın (Biz dal veya sürgün diyoruz) veriyor. Arpacık dediğimiz tohumlardan bir tane ekiyoruz bir tane alıyoruz. Onun için biraz burun kıvırıyorum. Sen 300 bağ kestik deyince aklıma geldi. Ordu'lu Thinkup arkadaş bir kesme aletinden bahsetmişti. Hatta resmini çizmesini istemiştim, oda çizerim demişti. Ona bir hatırlatırsan, belki size faydalı bir şey ortaya çıkar. Ben domateslerin üstlerini kestim. İlk domatesler kızarmaya başladı. Başka şeye enerji harcamasınlar diye, meyveye dönmemiş veya henüz minik domatesleri olan çiçekleri de budadım. Belki kış iyice bastırmadan kızarma işlemi olur diye. Serayı tamamlamayı da yaz sezonu sonuna bıraktım. Fazla uzatmayım. Sevgi ve saygılarımla, hoşça kalın, dostça kalın.
HALİL BALABAN

sayın muallimayhan pm attım ama henüz bi cevap alamadım sanırım 10 günlük yokluğunuzda epey pm birikti:) ben elinizdeki mıgırı soracaktım eğer halen ihtiyaç fazlası 1 ton varsa elinizde bana 200 kg kadar gerekli ilk aşamada kargo yapabilirmisiniz? ve ne kadar borcum olur 200 kg için ?

Soğan parası önemli değil arkadaşlar , Ordu'ya bir çuval soğan göndermek için bir haftadır uğraştık. En sonunda bu gün bi,r arkadaş Yalova'ya bir otobüs yazıhanesine bıraktı. Yarın otobüsle göndereceğiz. Kargo firmasıyla ( Bilgisayar işide yaptığımız için) anlaşmalı olduğumuz ve peşin ödeme yaptığımız halde bir çuval soğan 66 tlye gönderebiliyoruz. Soğan 40 lira nakliye 70 lira hiç te mantıklı değil, Bence siz oralarda bakın. Pazarlarda gezin, Elinize aldığınız soğanı enlemesine ortadan ikiye kesin. İçinde kaç tane soğan çıkacağına dair kıvrımları göreceksiniz. Ama illa benden isterseniz soğanın kilosunu 65 kuruşa alıyorum. Forum Üyelerine herhangi bir kar almadan göndeririim.

bu gün pazardan burda ıska tabir edilen sıfır numara dan aldım kilosu 8 tl bayaa bi pahalı sanırım nakliyeyle birlikte sizin oradaki daha ucuza gelecek tabi yardımcı olursanız vaktiniz ve imkanlarınız müsait ise ben balkonda ufak bi deneme yapacağım için 8 tl ye aldım pazardan fakat seranın içini düzenlediğimde sizden yardım talep ediyorum saygılarımla...

Sevgideğer arkadaşlar ; İşler bir anda yoğunlaştığı için yazılarınıza gününde dönemedik. kusura bakmazsınız ***.
Ankaralı kardeşim ıska , sıska , arpacık yer yer değişir isimleri. Ama bunlarla ürettiğiniz yeşil soğanlarla malesef pazarda yer bulamıyorsunuz. Bende sizin 8 tl ye aldığınız sıfır numarayı ekmiştim, büyük bir hayal kırıklığına uğramıştım. (Not: Bana kalırsa en güzeli onlar ama malesef insanlar bunun farkında değiller) Sıfır numara sıskadan üreteceğiniz soğan bir tükenmez kalemin içi gibi kalınlıkta olacaktır. Elli tanesini bağlasanız ancak bir bağ olacaktır. Sıfır numara sıska bir kiloya yaklaşık olarak 1000 tane soğan verir. 50 tanesini bir bağ yapsanız 20 bağ yapar. bağını 50 krurştan verseniz 10 lira yapar. zaten 8 lira ana para , bu iş zarar demektir.
Yeşil soğan üretmek istyen arkadaşlar önecelikle şunlara dikkkat edelim.

Sayın Ayhan hocam ben balkonda mini bi deneme için aldım zaten 0 numarayı deneme derken kendi besin eriyiğimi denemek için di . yazın akansu da domates denemesi yapmıştım. ordan kalan tecrübe " önce küçük ölçekte dene" prensibi oluşturdu bende. ben pazarda bulduğumda bile takla attım yani ıskayı, tohumcular baharatçılar sormadığım kimse kalmamıştı bu mevsimde yok deyip hep şehir dışına yönlendirmişlerdi. neyse 104 gözlü viyole ektiğim ıskalar köklenince kendilerini kaldırıp deviriyolar, sürekli tekrar bastırmak icab ediyor. 48 gözlü viyollerdekilerde her göze 2-3-4 er tane ektim onlarda şimdilik problem yok. çünkü 104 gözlüye göre 3 belki 4 kat daha derinler. bu iki viyol balkonda havalarda bu güne kadar 4-5 derece civarındaydı bu gün güneşli ve ısınıyor. odanın içinde ise yoğut kapları ve pet bardaklara diktiklerim daha cabuk köklendiler . öyle tahmin ediyorum ki köklenme sürecinde normal ısıya ihtiyac duyuyor soğan köklendikten sonra ise bir dönem vernelizasyon ihtiyacı olacak .

Sayın aga06tr;
sıska fiyatları kasım sonu itibariyle belli oluyor. Bunun da aynen fındıkta olduğu gibi bir borsası var. Mesela ben bir ay önce buradaki Eğerce köyü'ne gittim. Tonlarca kıska soğan olduğu halde üreticiler fiyat belli olmadığı için satamıyorlar. Bu ay itibari ile fiyatları belirleniyor ve nisan sonuna kadar semt pazarlarında bulmak mümkün.
Ancak ; Kıskadan yeşil soğan yapmanın( ticari anlamda) hiç bir getirisi yok . Çünkü bir tane dikiyorsunuz bir tane yeşil soğan alıyorsunuz ve incecik oluyor. Ben şimdi o meth ettiğim mıgırlarıda bıraktım normal yemeklik Yalova 12 cinsi iri soğanları ektim. İmkan olursa onun fotolarını yarın paylaşırım. Her bir soğandan 5 ila 9 tane arsında soğan çıkıyor ve parmak kalınlığında . Buda şu demek bir tane soğan bir bağ soğan oluyor. Mademki evde deneme üretimi yapıyorsun sarı renkteki kuru soğanlardan da bir kaç tane ek. sonuçları gözlemleyebilirsin.

Sevgideğer Halil Baba;
Sıskalarla hiç uğraşma. Eğer evde yemeklik için deniyorsan lezzetine doyum olmuyor . Ama pazarda yer bulmak istiyorsan yukarıda Ankaralı arkAdaşa yazdığım mesajı senİNDE dikkate almanı tavsiye ederim. Bu arada anti pararetntez şunu da belirteyim ki bu hafta sonu kuracağım kuracağımız serada topyekün soğan ekecekken , yarısına maydonoz yarısına soğan ekmeyi kararlaştırdık. Soğanda işçilik çok ama maydonoz çok basit. İkiside neredeyse aynı suyla besleniyor. Hemde soğanın yanında çeşit olur diye düşündük.

Sevgili Ayhan Kardeşim,
Maydanoz nerdeyse kendi kendine yetişiyor. Dediğin gibi çok kolay, hem de çeşit olmuş olur. Benim soğan ekmeme gelince: Boş durmamak için yapmayı düşünmüştüm, tabi evde yemek için de. Ama vaz geçtim. Üstünü örtme işini ne yaptınız. Yerde mal varken sera yapmak zor olur. Bir boşluğa sıkıştırmaya bakın. Ben önce ürünü ekmiştim üstünü bugün, yarın kapatırız derken bir fırtına işi bitirdi. Şimdi de bekliyorum. Kalanlar toplansın da sonra kapatırım diye. Ayhan mesajın için teşekkür ederim. Mesut'a selamlar. Kolay gelsin. Sevgiler.
Halil Balaban

Maşallah ne kadar sağlıklı görünüyorlar:)

sayın muallimayhan ben ankaralı arkadaşınız ismim Alper. burda bi kamu kuruluşunda ziraat müh. olarak çalışıyorum . normal yemeklik soğan aklıma gelmedi değil. hanımdan istedim yok dedi bir hafta önce e niye söylemiyosun dedim 15. maaşını alınca alışverişe gideriz diye söylemedim dedi:) her neyse bu gün normak yemeklik kuru soğan aldım deniyorum bakalım hayırlısı. demek mıgır da pazar için yeterli değil diyosunuz. oysa birim alana çok daha fazla sığacaklardı :( belki dal sayısı olarak aynı olur bi değişiklik olmaz ama, dediğiniz gibi kalınlıkta bi kalite parametresi

bunlarda bizimkiler
 

7 kasımda viyollere dikim yaptım viyoller balkonda durduklarından gelişimleri şu an kaplumbada hızında:)
9 kasımda pet bardaklara dilim yaptım.
10 kasımda büyük yoğurt kabına
12 kasımda küçük zeytin kutusuna dikim yaptım

son resimdeki iri yemeklik soğanı görünce eşim gülme krizine girmişti:)

[/ATTACH]Herkese iyi akşamlar,
bu gün eve dönerken markette 500 gr lık filelerde arpacık soğan görünce dayanamadım 2 liraydı filesi pazarda ıskanın kilosunu 8 liraya aldığımdan bunu kaçırmayın dedim ve yine dikim yaptım.

sayın muallimayhan ;
sera çalışmaları nasıl gidiyor, merakla bekliyoruz. iş yoğunluğundan siteye uğrayamıyosunuz sanırım. Allah kolaylık versin.

Herkese selamlar ,saygılar ;
Önce bayram . dolayısıyla memleket ziyareti, ardından gribal enfeksiyon derken uzun bir zamandır haberleşemedik değerli arkadaşlar. Geçen hafta sonu tarladaki soğanları topyekün söktük. İstanbul hal arabası akşam saat 18.00 gibi çıkış yapıyor burdan. O'na yetiştirebildiğimiz kadar soğanları kasaladık. Kalanlarıda maalesef çöpe döktük. Kilosu 1 tlden alıcı buldu. Bu durumda satmamak dökmek daha karlı geldi. Buna rağmen İstanbul'daki iyi kötü pazar kapımızı kapatmamak için gönderdim soğanlarıda. Geçtiğimiz pazar günü perlitleri yıkayarak yeniden ekim yaptık. Hesaplarımıza göre aralık ayının son haftasında hasad edeceğiz. Pazar bulamazsak onlarıda dökeceğim çöpe ve yeni bir tur daha ekeceğim. Oda Ocak sonu itibariyle hasad edilecek inşaallah. Soğanlara tanıdığım son şans. Aralık ve Ocak sonunda da pazarda yer bulamazlarsa göndereceğim başka kapıya. Aralık sonunda 30 bin bağ soğanımız kesime hazır olacak. Kısmetimizi bekliyeceğiz. Hayırlısı Allah'tan...

Serayı da ancak bu hafta kapatabileceğiz. Yarın İznik'in kurtuluş günü dolayısıyla bizlere tatil. Günümün çoğu bahçede geçecek. son durumları fotolayarak paylaşırız.

hani nerdesiniz ses çıkmıyor ne zamandır kimseden???

hocam asıl sizden ses çıkmıyor:)),çileklerle ile gelişme ne durumda;?
resimlerinizi ilgi ile bekliyoruz:))

hocam asıl sizden ses çıkmıyor ,çilek gelişmelri sevep sonuçlarını açıklarmısınız şimdiden teşekkür ederim

sayın mülayim heyecanınızdan işi kıvırdığınızı düşünmüştüm. inşallah doğru düşünmüşümdür

tohumdan deneyecem birde

http://www.agaclar.net/forum/1083968-post100.htm
http://www.agaclar.net/forum/1083971-post101.htm

uzun süredir sadece okuyorum acaba soğanlardan ne haber var çok merak ediyorum işin açıkçası ?

İnanın bir solukta okudum... Topraksız tarım bence çok da sağlıklı... Karabük de sebze üreticileri ot için bol ilaç kullanıyorlar... Ve çok geçmeden satıyorlar.. Yüksek kalıntılı sebzeler... Hobimi kar amaçlı kullanmaya karar verdim....Dar alanda ama karlı bir üretim yapmayı planlıyorum.. En azından benim diğer sebze üretim masraflarını karşılamalı... Burada sebze pazarı rahat.. Her türlü ürettikten sonra satarsın.. Soğan bu hususta iyi midir.. Kış harici özellikle yaz mevsiminde bol bol uğraşabilirim. Öğretmenim...

Sevgideğer Ağaçlar.net müdavimleri;
Maalesef uzun zamandır yazamadım. Açıkta yaptığım çalışmayı kış girmeden seraya dönüştürmeyi planlamıştık ancak şartlar bir türlü o yönde gelişmedi. Bu sene kış mevsiminide yaşamadığımız için bende gerek görmedim. İş yoğunluğundan dolayı yaklaşık bir aydır soğanlarıma herhangi bir besin uygulaması yapmadığım gibi bahçenin önünden bile geçmedim. Geçen hafta bahçeye gittiğimde soğanların kendiliğinden yetiştiğini gördüm. Bir aydır hiç bir uygulama yapmamama rağmen soğanlar yetişmişti. O gece yağmur altında göz kararı oluşturduğum besinlerle stok çözelti uyguladım. Nasıl olsa yukarıdan yağmur yağıyor diye ec ayarını oldukça yüksek tuttum. Bugün pazardı . Bahçeye gittiğimde soğanlar öyle güzel olmuşlar ki yemeğe kıyamazsınız. Maalesef yanımda foto makinam yoktu. Yarın öğle arası fotoları çekip burdan son durumu sizlerle paylaşacağım. Benim soğanların bu güzelliklerini görünce Osmaneli Beşevler köyünde topraksız tarımla ilgili çalışmalar yapan arkadaşların seralarına bakayım dedim. Selami arkadaşımın soğanları haftaya satışa hazır hale gelecek . Abisi haricinde hiç bir sıkıntısı yok. Bekir'in soğanları ise bir türlü EC değerini ayarlayamadığından kitlenmiş kalmış. EC metreyi götürerek bir tonluk tanker için gerek besin çözeltisini ayarladık ve olması gereken sulamayı yaptık. Bu uygulama 3 kere daha devam ederse onlarda da sıkınıtı olamayacak.

Osmaneli Beşevler ilk topraksız tarım denemeleri

Bekir'in serasında yeşil soğanlar maalesef kendini kitlemiş haldeydi. Bugün olması gerek besin değerlerine göre ilk sulamamızı yaptık. Hedefimiz 2 hafta içinde soğanları hasad etmek .

açıkta yaptığım soğanların son durumu
 

Bir ayda sadece 2 kere sulalama rağmen soğanlar 'on numara' büyüdüler. İşte Perlitin güzelliği burda ortaya çıktı.

ayhan bey hayranlikla sizi ve diger arkadaslari izliyorum. ellerinize saglik umarim emeginizin karsiligini alirsinz. sevgilerimle...

Ayhan bey soğanlara pazar bula bildiniz mi bende soğan düşünüyorum sezona tavsiyeniz ne olur birde domateslerin tadi yoktur demiştiniz yanilmiyor sam sebebini araştirdiniz mi
saygiler (cepten yazdiğim için klavyede i harfi var)

Son partiye kadar pazarda sıkıntı yoktu. ama şu an hazırda 4-5 bin bağ soğan kaldı. fiyatlar düştü. sanırım hafta sonuna kadar pazar bulamazsam söküp çöpe göndereceğim. Hafta sonu ICEBERG MARUL fidelerini ekmem lazım. Soğan işini düşünen arkadaşlar ailesi kalabalık ise düşünsünler. Üretmek kolay ama işçiliği çok ağır. Demedi demeyin...

cok tesekkur ederim ayhan bey cevabiniz icin