![]() |
Alıntı:
|
Yukarıda #1231 nolu mesajda bahsettiğim ürün ile ilgili yeni bir gelişme var.
Birkaç gün önce whatsapp mesajı ile bir video göndermişler. Videoda adamın biri tarlanın ortasında veryansın ediyor, sağa sola ürünlerini püskürtüyor. Ben de gayrı ihtiyari "iyi de bunun içinde kum vardır, sağlığa etkisi iyi değildir, ham kaolin de nem tutar, mantar hastalığı yapar" deme gafletinde bulundum. Nisan ayındaki mesajlaşmada ürünün içinde K2O (potasyum oksit) ve SO3 (sülfür trioksit) bulunduğunu ve bunların bitki besleyici olduğunu yazmıştı. Benim bildiğim K2O suyla temas edince reaksiyona girer ve kostik KOH'a dönüşür. SO3 de suyla temas edince reaksiyona girer ve sülfirik asite dönüşür. İlaçlama tankı aynı zamanda hem kostik hem de asit üreten bir reaksiyon kazanına dönüyor yani :) O zaman bunu yazdım geçtim. Deveye sormuşlar boynun eğri misali, nesini soracaksınız daha fazla. Peşinden bir mesaj daha geldi. Bir youtube videosu. Çitfçitv'den 1 saat 15 dakikalık program satın almışlar, sahibi, yanında bir hee hee deyici bir de ondan aşağı kalmayan moderatör konuşuyorlar. İlk 30 dakika sabredip izledim. Sahibi konuşuyor; Amerikada Almanyada görmüş, burada da kendi ocaklarından çıkan malzeme ile başlamışlar (buraya kadar iyi), bunun iyi olması için ocaktan çıktığı gibi, hiç işlem görmeden ağaçlara atılması, içindeki "organik" maddelerin uçmaması için asla kalsine filan edilmemesi lazımmış, içindeki sodyum, potasyum gibi şeyler aynı zamanda yaprak gübresi imiş, (Ayhan bey buralara uğruyor mu bilmem) bir kaç dakika Ayhan beyin ve eşinin seneler önce ilk kaolin uygulamasından sonra yerel gazeteye söylediklerini (kaolin buradan abd'ye gidip işlenip geri geliyor sözü) bol bol isimlerini de anarak adeta konuşmasının temel direği yaptı (oysa buradan abd'ye gidip işlenip geri gelen bir kaolin yok). Daha sonra kendini daha da aşarak kalsine edilmiş kaolinin zaten tarımda zararlı olduğunu gönül rahatlığı içinde söyledi. El netice, Parçacık Film Teknolojisinde belirtilen speklerdeki kaolinin (rafine, kalsine, %90 <2 mikron) sağladığını duyduğu tüm faydaları biraz da abartarak saydı ama kendi rafine edilmeden kuru öğütülmüş ham kaolinine mal ederek. Bunu yaparken de speklerdeki kaolinin zararlı olduğunu belirtmeyi ihmal etmedi. Peşinden, "iyi güzel söylemişsiniz de, bu söylediklerinizin bilimsel bir temeli var mı?" diye sorum. "Var" diye cevap verdi. İki gün bekledim, yine sordum, "var dediydiniz, iki gündür bekliyorum, bir şey de göndermediniz" diye bir daha sordum. Sonrasında ipler koptu :) Bir kaç mesaj, 2 telefon görüşmesi, tamamen çirkinleşti. "Çok kuvvetli iddialarınız var, tersine en az bin araştırma var, siz bir tane sizin iddialarınızı destekleyen bir şey verin" diyorum, bana "sen viagrayı biliyormusun diyor", "duydum ama bilmiyorum" diyorum, "olur mu viagrayı bilmeyen kişi kendine aydın diyemez" diyor, tüh aydın da değilmişiz mahcubiyetinden, mevzu da tarım olduğu için "viagrayı bilmem ama bak konu tarım, round-up konuşalım madem" diyorum, "hayır ille de viagra diyor" (ne çeşit bir fantezisi varsa artık). "Sen ocak gördün mü ocak?" diye tutturdu. "gördüm ama ocak görmekle kaolinin tarımda kullanımı vahiy olunmuyor" diyalogu konu ile en alakalı olandı. Sonrasında, "nedir bu yabancı hayranlığı"na uzandı diyalog (bu konudaki bilimsel araştırmaların çoğunlukla yurt dışında yapılmış olmasından herhalde - bir not:Türk üniversitelerinde yapılan bazı araştırmaların yayınları İngilizce olduğu için onların farkında değil). "bilgi ürettin de tü-kaka mı dedik" mertebesinden sonra beklediğim gibi kişisel saldırı ve hakaret ile noktalandı. Rezilliğin son perdesi yani :) |
Agaclar.net olmadan olmaz Sn. Meyvelitepe :) elbette ugruyorum.
Bu roportajı hatırladım, benim olmadıgım bir ortamda verilmisti ve dikkatimi cekmisti fakat duzeltmemiştimde, sanırım arkadaslardan birinin bildigi bir seyler vardır diye dusunmustum. Bugun geldigimiz bilgi ısıgında ulkemizden Amerikaya gidip, islem goren bir kaolin urunune hic rastlamadım, keske olsaydı :) Bahcemizde bugune kadar hic ara vermeden kaolini basarıyla kullanıyoruz, tercih ettigimiz urun KAOKIL, fiyatını ve kalitesini kıyasladıgımızda kullanılabilecek en iyi markalardan biri olduguna inanıyoruz ve bu yılda basarıyla uyguladık. |
İçerisinde çok fazla miktarda Al2o3 var %30-35 ,bu ağaç yaprak ve meyvelerin üstünde birikip insan sağlığına zararlı olabilir,hoş bitki üzeri satılan kaolin ürünü bu metalden arındırılmıştır mutlaka.
|
Alıntı:
Aksine, alüminyumdan değil, silisyum'dan korkmak gerekir. Silisyum bağlanacak miktarda alüminyum bulamamışsa, bağlanamayanları serbest kalır ve solunduğunda kanser dahil akciğer hastalıklarına sebep olur. Bu sebeple önce yıkanarak serbest kalmış silisyum ayrılıp uzaklaştırılmalıdır. |
1-2 kg'lik kaolin kili almak mumkun mu?
|
forumu başından beri okumaya çalıştım. atışmalara sahne olan gereksiz cümle sarfiyatlarına şahit olduk. burası insanların birbirine ücretsiz bilgi sunduğu bir mekan olmaktan çıkmamalı diye düşünüyorum. Ben kimya veya ziraat mühendisi değilim. Onun için teorik olarak bilgi gerektiren konulara biraz yabancı kalıyorum. benim gibi olan arkadaşlara da yardımcı olması açısından; kullanacağımız kaolinin ne gibi özelliklere sahip olması gerektiği, kullandıktan sonra bitki üzerinde nasıl durması, bitkiye uyguladıktan sonra meyve ve sebze üzerinde insan sağlığına zararlı kalıntıların kalıp kalmayacağı konusu daha çok ön plana çıkmalı. Mesela ben şimdi nohuta uygulamayı düşünüyorum. su stresini ve güneşin etkisini azaltır düşüncesi ile. Yıllardır bu konuyu tecrübe etmiş üstatlardan hangi marka kaolin kilini kullanırsak fiyat-performans sağlanmış olur. Yeni çıkan bir ürün var. sanırım türk yapımı. KAOKİL. Ürün hakkında pek bir bilgi yok. ürünün 0,6 mikron da sabitlendiğini yazıyor ama onun dışında hiçbir bilgi ve belge görünmüyor. Bu ürün hakkında bilgisi olan kullanan var mı? Fiyatı 25 kg 70 tl.
http://www.kaokilsatis.com/kaokil-ta...-kaolini-25-kg |
Alıntı:
Kaolin, Özellikleri, Faydaları ve Kullanımı başlığında ihtiyaç duyacağınız rafine ve bilimsel araştırmalara dayalı bilgiyi bulabilirsiniz. Tarımda kullanım için bilimsel çalışmalar sonucunda belirlenmiş speklere göre kaolinin; 1. Yıkanarak içindeki sertbest silisten (kum) kurtulmuş olması, 2. 1100 derecede fırınlanarak kalsine edilmiş olması 3. Ortalama tanecik boyutunun 1 mikronun altına indirilmiş olması lazım. Bahsettiğiniz markayı son 6-7 senedir kullanıyoruz. Speklere uygundur. Türk malı değil, Türk markasıdır. Bildiğim kadarıyla Çinde özel olarak imal ettiriliyor. |
Meyvelitepe değerli bilgiler için teşekkürler,
Samsun'daki armut bahçem için güneşle ilgili pek sorun olmasa da( malum Karadeniz iklimi) kaolini özellikle başımın belası psilla mücadelesi için kullanmak istiyorum. Hava koşullarına göre değişmekle birlikte mayıs ayından kasım ayına kadar olan süreçte psilla yumurta atıp çoğalabilmekte. Özellikle sıcaklıkların yüksek olduğu temmuz ağutos ayı tam bir psilla savaşına giriyorum. Çok fazla da insektisin kullanmak istemiyorum ki çoğu zaman onlar da fumajin den ötürü bir işe yaramıyor. Bahçemde hem santa maria hemde deveciler var. Bildiğin üzere Santa maria ağustos başı deveciler de ekim ortası gibi hasat ediliyor. Hasat tarihlerini ve psillanın da yoğun olduğu ayları da dikkate alarak bana nasıl bir uygulama zamanı ve aralığı önerirsin. Vereceğin bilgiler benim için çok kıymetli. Şimdiden teşekkürler... |
Alıntı:
Uygulama zamanlarına geçmeden önce zararlının hayat döngüsünü bilmek gerek. Kışı geçiren erginlerin erken ilkbaharda yumurtladıkları biliniyor. Esas zararı yapanlar ise ikinci döl denilen, geç ilkbaharda yumurta bırakanlar. Fakat, birinci dölün engellenmesi durumunda ikincisi çok zayıflatılıyor. Sizin için bir kaç araştırmaya baktığımda, Martın ilk yarısında yapılan uygulama (daha ortada yapraklar yokken) sezon boyunca işi çok kolaylaştırıyor. Üst üste iki yıl tekrarlanan bir araştırmada Mayıs ortası, Haziran ortası ve Temmuz ortasında yapılan Surround WP uygulamalarının çok başarılı sonuçlar verdiği bildiriliyor. Washington Eyalet Üniversitesinin farklı malzemelerle armut pysila'sı için yapılan bir çalışmasında da çok çarpıcı sonuçlara ulaşıldığı bildiriliyor. Not:Psyla'nın sentetik insektisitlere karşı çok kolay direnç geliştirdiği de araştırmalarda belirtilmiş. Bu yüzden mümkün mertebe ilaçsız bir koruma programı uygulamakta fayda var. |
kaolin kili ile beraber;
yaprak gübreleri ve haşere ilaçları, fungusitler kullanılabilir mi? |
Alıntı:
|
|
Alıntı:
|
Alıntı:
ince memeli pulverizatör ile, sis gibi atıyorum. Yapıştırıcı olarak özel bir malzeme kullanıyorum ama piyasada bulunur bir şey değil. NU-FILM-17 gibi reçine esaslı bir yayıcı-yapıştırıcı kullanırsanız olur. Bir de, içinde kum olmayan, kalsine ve çok ince öğütülmüş kaolin kullanmanızı tavsiye ederim. |
5 kg alıp lahana ve patlıcanlarda denedim. Lahanalar aşırı sıcakta bile gelişmeye devam ediyor. Patlıcanlarda aynı şekilde hemde kırmızı örümcek yok.
100 kg daha aldım, tüm ağaçlara ve bitkilere uygulama yapacağım. |
Kaolin kırmızı örümceği tamamen uzaklaştırıcı özellik taşımaz. Beyaz kaplama kırmızı örümceği teşhis etmenizi güçleştirebilir. Bu yüzden yaprakları incelerken özel dikkat göstermenizde fayda var.
|
Alıntı:
Kullanma fırsatım olmadı! |
Sayın çaylak Nu film ile ilgili daha çok bilgi verir misiniz? İlk kez duydum. Teşekkürler.
|
Kaolin yerli üretim var mı acaba arkadaşlar, badem bahçemde kullanmak istiyoru.
Yardımcı olursanız sevinirim. |
Alıntı:
Kaolinin bilinirliği arttıktan sonra bazı yerli maden ocakları madenlerinden çıkan kaolini öylece öğütüp torbaya doldurup çok yüksek kar marjıyla satmaya başladı. Sattıkları malzemenin yarısı kum, yıkanmamış ve kalsine edilmemiş. Tarımda kaolin kilinin kullanımıyla ilgili bilimsel araştırmalar sonucu ortaya çıkan speklerin tamamen dışında. Kaolindeki kumun bir faydası olmadığı gibi solunursa sağlığa zararlıdır. Kalsine edilmemiş kaolin su emdiği için yaprakların üzerinde çok uzun süre ıslak kalır, bu da fungal hastalıkların artmasına sebep olur. Kullanacaksanız speklere uygun bir şekilde temizlenip işlenmiş malzeme kullanın. |
Bir firma bakır ile kullanımı tavsiye ediyor, acaba bu şekilde bir karışımın zararı olmaz mı?
|
Alıntı:
bugün facebook üzerinden sanırım mesajlasmıstık bu konuda.Geriye dönük sayfaları okuyabilirseniz eğer, kaolin konusunda sayın meyvelitepe'nin bilgisinden son derece açık-net faydalanabilirsiniz..Emin olun bu konu baslıgı bir ansiklopedi sayılabilir. Kolay gelsin |
Alıntı:
Nerede, nasıl tavsiye edildiğini paylaşır mısınız? |
Alıntı:
Kaolin Kili bordo bulamacı veya sıvı bakır ile karıştırılıp meyva ağacına uygulandığında ağacı dondan ve kış soğuklarından koruyor. Potasyum soğuğa karşı koruyucu. Ağaca gizlenmiş olan sinek, böcek ve mantar sporlarını ağaçtan uzaklaştırıyor. https://www.facebook.com/groups/6195...3206453527418/ |
Alıntı:
#1242 nolu mesajımda bahsettiğim sahtekarın ta kendisi. Uydur uydur söyle, nasılsa meydan boş :) Speklere uygun kaolin kili bakırlı ilaçlarla veya uygun fungusitlerle kullanılabilir. Speklere uygun kaolin kili çok geniş bir PH aralığında inert (eylemsiz) dir. Herhangi bir reaksiyona girmez. Yıkanıp kum ve diğer safsızlıklardan arınmış olduğu için içinde bulunan maddeler su ile reaksiyona girmez, birlikte kullanılan ilaçlarla etkileşimi olmaz. |
Alıntı:
Bu başlık çorba gibi, bilgi edinmek için çok yorucu. Kaolin, Özellikleri, Faydaları ve Kullanımı (Parçacık Film Teknolojisi) başlığında rafine bilgi bulabilirsiniz. |
kaolin kilinin içine amino asitli sıvı gübre atıp kullanabilir miyiz
|
Kaolin kili için piyasada satılan kolay satın alabileceğim yapıştırıcı ne olabilir limon trips e karşı çiçek döneminde uygulamak istiyorum
|
Kaolin için Şu an kullacağımız marka ne olabilir?
|
Alıntı:
|
Merhaba,
benim satın aldığım bir İlaçlama Pompası var bu işi yapacağını inanıyorum. oldukça kullanışlı ve gayet ucuz 16 Litre Manual İlaçlama Pompası Bu adrese uygun fiyata var isterseniz satın alabilirsiniz. |
Kaolin kili uygulaması yaptık
Kaolin Kili ® tarımsal kaolin kili, güneşin zararlı ışınlarına karşı bitkileri koruyan kaolin bazlı doğal bir ürün olan bu kil makyaj malzemelerinden ilaçlara kadar bir çok alanda kullanılan, tamamen doğal bir kil olan kaolin mineralinin işlenmesi ile elde edildiği kaynaklarda geçiyor.
Rafine edilerek kum ve diğer safsızlıklardan arındırılmış, yansıtıcılık etkisini arttırmak için yaklaşık 1000 °C de kalsine edilmiş ve en uygun film kaplamasını oluşturmak için tane dağılımı çok küçük rakamlarda (0.6) mikron seviyelerinde kontrol altına alınarak tarımsak kullanıma hazır hale getiriliyor. Kaolin kili özellikle meyve ağaçlarında görülen akdeniz meyve sineği, zeytin sineği gibi zararlıların yanında cevizde ve diğer meyve ağaçlarında güneş yanıklığı, susuzluk ve sıcaklık stresi gibi zararlıları engellemek bitkilerde fotosentezi kolaylaştırmak için #kaolin #kili #uygulaması yapılıyor. Sebzelerde yapmış olduğumuz kaolin kili uygulamasını izleyebilirisniz. https://youtu.be/7-dE0JklXvM |
Video'nuzu izledim. Genel olarak gayet güzel. Kullanılacak kaolinin özelliklerinden bahsedip uygunsuz özelliklerde kaolin hakkında uyarıda da bulunmuşsunuz. Size yorum yazanlardan biri kaolin kullandığında biber ve domateslerin yapraklarının yandığından bahsetmiş. Kimbilir nasıl bir malzeme kullandı. Kullanılan malzemenin ne olduğu çok önemli. Öyle ki ben artık dümdüz kaolin deyip geçemiyorum.
Uygulama oranı sebzeler için %2,5 doğru. Yayıcı yapıştırıcıyı çok vurgulamışsınız. Ancak, yapıştırıcı ağaçlara uygulama yaparken önemli. Sebzelere yapıştırıcı kullanılmasa da olur, aslında daha iyi olur. Kaolin uygulaması yaparken kullanılan yayıcı-yapıştırıcının ne olduğu da çok önemli. Piyasada hep organo-silikon yayıcılar var. Bunlar kaolin kaplaması için uygun değil. Solusyonun yüzey gerilimini fazla düşürdüğü için uygulama sırasında malzemenin çoğu yaprakta kalmaz, akar gider ve zayıf bir kaplama olur. Dahası bu yayıcılar yaprak gübresi, herbisit, zirai ilaç vb. için geliştirilmişlerdir. Yani amaç solusyonu yaprak stoma'larından içeri sokmaktır. Oysa kaolin kaplamasında böyle bir şey istemiyoruz. Bu yüzden şayet yayıcı-yapıştırıcı kullanma gereksinimi varsa (ağaçlarda var), kullanmamız gereken reçine esaslı bir yapıştırıcıdır. Büyük arazilerde, özellikle de hasat süresi çok uzun ve kalıntının problem olmadığı ürünlerde (zeytin, ceviz, badem, nar vb.) reçine esaslı yapıştırıcıdan da daha iyi başka bir malzeme daha var. Uygulamanızda dikkatimi çeken başka bir şey de, cihaz solusyonu sis gibi atabiliyor, bu güzel, fakat atış gücü sebzeler için fazla. Bitkileri döver gibi değil de daha yavaş, bitki sakin bir sisin içine girip çıkıyor şeklinde uygulanmalı. Cihazda öyle bir ayar vardır herhalde. Bu sayede yapraklarda daha homojen bir kaplama elde edersiniz. Bitkiler de hırpalanmamış olur. Domatese uygulama yapmanızdan yola çıkarak bir ilave daha yapayım. Domateste önemli zararlılardan yeşil kurt ve tuta için solusyona önceden hazırlanmış bacillus thuringiensis içerikli biyolojik ajan eklemeniz zamandan tasarruf ve iyi bir tedbir olur. |
Evet firma ile de görüşme yaptık . Bir sonraki aşamada karışım içerisine kükürt ve bahsettiğiniz bacillus bakterisi de eklemeyi düşünüyorum. Ek olarak verdiğiniz bilgileri de notlarım arasına ekliyorum. Ilginize çok teşekkür ederim. [emoji2323]
Tuta için bir faydası olur mu onu merak ediyorum .[emoji848] |
Hamdolsun 43. sayfanın sonuna gelebildim. Ve artık üye olup bu kadar yıl boyunca bu kadar emek veren insanlara teşekkür etmeyi bir borç bildim.
Tarım gibi insanoğlu için vazgeçilmez bir sektörde vazgeçilmez bir ürün olabilecek kaolini yurdum çiftçisine tanıtan, yaygınlaşması için emek veren başta Sn. Meyvelitepe ve ismini burada zikretmekle bitiremeyeceğim birçok değerli insana teşekkür ederim. Es geçtiğim hiçbir husus kalmaması adına konuyu sonuna kadar ilgiyle okudum. Tartışmaların yıpratıcılığına rağmen takibini bırakmayarak kaolinin 'ele ayağa' düşmemesi ve yine kendi tabirinizle, zehir lobisinin eline koz vermemek adına verdiğiniz emekler için ayrıca teşekkürler Sn. Meyvelitepe. Yalova'da içinde Zeytin ağaçları olan hobi bahçemizde zaman geçirmekteyim. Kendi kaolin deneyimim şu an için emekleme seviyesinde. Yazıların sonuna gelince, bu kadar okumanın faydası olarak şu an için aklıma takılan bir husus yok. İcraat noktasında -şimdi ne olduğunu tam anladığım- yanlış bir ürün ile deneme yapma olanağı buldum yaklaşık 2 hafta önce. Pülverizatör olarak elektrikli 16 lt'lik sırt pompası kullandım. 70 lt'lik bir bidon içerisinde %5'lik bir solüsyona organik silikon eklentisi ile uygulama yaptım. Kaolin, önerilen karıştırma yöntemini kullanmama rağmen bidon dibinde tortulaştı, sırt pompasının en küçük ağızlı ucunu tıkadı, daha büyük bir uç ile düşük verimde çalışmayı tamamlayabildim. İkinci denemeyi önümüzdeki hafta yapmayı planlıyorum, eldeki kaolini ikinci denemede tüketip zeytin sineği başgöstermeden önerilen ürünlerden temin etmeye çalışacağım. |
Kaolin ve bentonit karışımı yapılarak mantari hastalıklara da çözüm olabilir.Araştırma fırsatım olmadı ama külleme için uygulanabilirliği var.
|
Alıntı:
|
Alıntı:
Aslına bakarsanız pek bir kaynak yok veya ben fazla araştıramadım ancak bentonit maddesinin kendi fiziksel özellikleriyle ilgili araştırmalar söz konusu. Direk olarak bitkilerdeki çeşitli mantari hastalıklara bentonitle çok göz önünde yapılmış çalışmalara ait kaynak bulamadım. Ancak bentonitin mantari hastalıklarda kullanılabilmesindeki mantık bitkinin çeşitli aksamlarında özellikle yapraklarda biriken nemi emme ve tutma kabiliyetine sahip olması ve mantari hastalıkların başlangıcını mekanik olarak önleyen bir tür su geçirmez bir bariyer bir jel oluşturması. https://polen.itu.edu.tr/bitstream/1...012/1/4452.pdf Böyle bir çalışma var ancak normal bentonitin mgo ve cacl2 eklenerek rutubet çekme özelliği modifiye edilip bu maddelerin nem çekme özelliklerine etkisi ölçülmüş.Çok ince öğütülmüş ve kalsine edilmiş bir bentonitin mantari hastalıklara bitki daha yakalanmamışken etkisinin olabileceğini düşünüyorum. Bentoniti kaolinle ve çeşitli yayıcılarla karıştırmak etkiyi arttıracaktır diye düşünüyorum.Araştırırken bir videoda denk geldi,kaolini 10lt/300g,bentoniti ise 10 lt/40g dozunda karıştırılıyor bunun yanında tanen dediği sanıyorum ki ardıç katranı benzeri bir bitkisel yağ veya bitki özüyle 10lt/40 g dozunda 3'lü karışım yapıp bitkilere uyguluyorlar.Bu sayede bir çok zararlı,hastalık,sıcaklık gibi etmenlere koruma sağlıyor.Ayrıca kaolin yüzey kaplaması yapılan bitkilerde yüzey sıcaklığı düşmekte , bitkinin su kaybı azalmakta böylelikle bitki daha fazla su kullanmakta böylece bitki su stresine girmeyip külleme gibi hastalıklara daha dirençli olmakta. Benim gözlemlerime göre külleme hastalığının veya diğer mantari hastalıkarın bitkinin su kullanma rejimiyle çok yakından alakalı oldukları yönünde.Bunu daha çok yazın gözlemleyebilirsiniz bitki eğer susuzsa ve belli bir müddet bu şekilde susuz kalmaya devam ederse külleme hastalığına yakalandığını gözlemleyebilirsiniz.Aslına bakarsanız direk susuzlukta değilde sulama periyotlarının düzensiz olmasından kaynaklı daha çok.Şimdi aklıma geldi deşti bitkiler külleme veya başka hastalıklara genetik olarak direnç kazanmış olmalılar ki susuzluğada adepte olabilmişler. |
Zamanında bu konuyu hayli araştırmıştım.
Hatta, Partikül Film Teknolojisinin yaratıcısı ekibin lideri Dr.Michael Glenn ile yaptığım yazışmalardaki konulardan biri de buydu. Şöyle söyliyeyim; Kaolin, bilindiği üzere topraktan çıktığı haliyle hayli karışık bir malzemedir. İçinde kaolinit minerali de bulunduğu için genel olarak kaolin diye adlandırılır ve bu bakımdan ham kaolinin bir standardı yoktur. Kaolinit yüksekse zengin, düşükse kalitesiz veya fakir kaolin diye adlandırılır. Bitkilere yapraktan uygulamalarda istenen, kaolindeki kaolinit dışında ne varsa uzaklaştırılmış, saf kaolinit halidir. Ancak bununla da yetinilmez. Bir de kalsine edilip tabak şekilli yapısının amorf yapıya dönüşmesi, optik özelliklerinin değişerek belli dalga boylarındaki yansıtıcılığının yükselmesi istenir. Ayrıca partikül boyutunun da ortalama 1 mikron altına inmiş olması beklenir. Kalsine edilmiş kaolin aslında bir özellik daha kazanır. Islanır ama suyu emmez. Kaolin ile ilgili ilk çalışmalarda kullanılan ve her bakımdan çok büyük başarı sağlayan malzeme bu da değildi. Saf kaolinit, kalsine edilmiş, 1 mikron altına indirilmiş, ayrıca tanecikler bir tür silikon ile kaplanarak ıslanmayan (suyu iten - hidrofobik) hale getirilmiş malzemeydi. Bu malzeme ıslanmadığı için kuru toz olarak uygulanıyordu. Daha sonra metonol içinde dağıtılarak bu hali su ile harıştırılıp uygulandı (fakat toz uygulaması kadar iyi değildi). İlk zamanlardaki kaolin araştırmaların bir kısmı bu ıslanmayan malzeme ile yapıldı. Bu malzeme, özellikle fungal ve bir kısım bakteriyel hastalıklara karşı çok iyi performans gösterdi. Islanmadığı için bitkinin donmasını da 5-6 derece daha geciktiriyordu (yurdumun sahtekar satıcılarının "donmayı engeller" lafı aslında buradan geliyor). Elimde bu malzemeden laboratuar çalışması yapacak kadar var. Pek çok deneme de yapmıştım. Bu malzeme, her nereye kaplanırsa kaplansın, kaplandığı yüzeyin ıslanmasını önlüyor. Söz gelimi, belli belirsiz çok ince bir katman olarak kaba gazete kağıdına sürdükten sonra, damlatılan su bir küre gibi saatlerce kağıdın üzerinde kalıyor. Sizin de bildiğiniz gibi, fungusların çimlenmesi için yüzeysel nem gereklidir. Nem yoksa çimlenme de olmaz. Hidrofobik kaolin bu bakımdan gerçek bir bariyer katman. Ne var ki, ıslanmayan kaolin, çok pahalı, uygulaması mevcut araç gereç ile yapılamadığı için pratik kullanımı olamadı ve bunun yerine ıslanan kaolin ile devam edildi. Islanan kaolin ise fungal hastalıklarda hiç bir zaman ıslanmayan kaolinin sağladığı avantajlara sahip olamadı. Piyasada satılan kaolinlerin hiç biri, Surround dahil ıslanmayan kaolin değildir. Sattığı malzemeye hidrofbik diyen varsa da tek kelimeyle yalandır. Kalsine edilmemişler, ıslanmasının yanı sıra nemi içine de çekerek uzun süreler ıslak kalırlar. Bentonite gelince, iki türü var. Sodyumlusu ve kalsiyumlusu. Sodyumlu olan nemi içine çekerek şişer. Çok ciddi su absorblama kapasitesi var. Bu özelliğinden dolayı hayli geniş bir kullanım alanı var. Toprak katkısı olarak olarak tarımda kullanımı var. Epey bir araştırma da yapılmış. Yapraktan uygulama konusunda pek fazla çalışma yok. 1-2 çalışmaya rastladım ama genellikle pek gelişmemiş ülkelerde yapılmış, kurulan deneyler de çok net ölçümler sağlamamış. Islanan kalsine kaolin, içine su çekmese de gecenin neminden dışının ıslanması, kuruyuncaya kadar belirli bir fungal risk oluşturduğu konusunda Michael Glenn ile mutabık kalmıştık. Kendisi, %0,5 oranında lime-sulphur veya koruyucu olacak ölçüde anti-fungal bir ilavenin emniyetli olacağını söylemişti. Kaolinin normal kullanılma zamanı zaten yılın genellikle kuru, hatta gece çiğinin dahi düşük olduğu zamanlarda olduğu için risk düşük. Öte yandan, buna bentonit ilavesi, nemin bentonitte kalıp temas halindeki yaprağı kuru tutacağı anlamına gelmiyor. Aksine bentonit ile yaprak arasının sürekli nemli kalmasını sağlıyacak. Bu da hiç bir şey uygulanmamış yüzeye göre bence, fungus sporlarının çimlenmesi için gereken ortamın kendi ellerimizle yaratılması anlamına gelir. Siz yine aklınızda nasıl bir şey varsa ona göre bir deney kurun. Mümkün mertebe kontrollü ve ölçümlü yaparsanız sonuçları bizlere de faydalı olur. Yazın sebzelerde özellikle de salatalıklarda biyolojik antagonist olarak bacillus subtilis kullanıyorsam da %0,5 potasyum bikarbonat çözeltisinin çok iyi bir koruyucu olduğunu geçmişte test etmiştim. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 20:49. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025