![]() |
Türkiye kaolin kili tarımda kullanılabilir mi ?
bir önceki mesajdaki ttping eroru düzelteyim |
Sn soilless
Samimi olarak ağaç başına kullanım miktarını bilmediğim için "atıyorum" (tahminde bulunuyorum) anlamında söyledim. Tabii haklısınız birçok ağaçta bitkide kullanılıyor. Yatırım yapmak isteyenler için iyi bir yatırım alanı. Türkiyede ithal edilen neyi ele alırsanız alın bence iyi bir yatırım alanıdır. Yatırım yapmayı düşünenlerin öncelikle yasal mevzuatı iyi öğrenmelerini salık veririm. Sonra, bu ülkede bir gecede mevzuatın bile değişebileceğini de göz önüne almalısınız. Saygılarımla. |
Alıntı:
Kullanılmaması için bildiğiniz bir neden mi var? |
Zeytin agaçlarında kaolin kullanmayı düşünen arkadaşlara genel bir bilgi olması açısından, bizim bahçenin ağaç başına değerleri :
-Tam formunda Edremitlere : 1.100 kg -6-8 yaş trilyelere : 0.190 kg ( Sezonda 3 uygulama %5 + %2.5 + %2.5 ) |
Alıntı:
Asında şöyle olmalıydı. Az sayıda çok büyük cevizler, ve çok sayıda küçük cevizler. Bize lazım olanlar ise sadece küçük olanlar. Ama bu biraz karışık. Merdümgiriz'in örneği daha basit. Ağır cevizleri de satan tanıdıkmış üstelik. Sanıyorum bu örnek Sn.Suna için. Halil bey görüp çok derin yorumlamış, ama derinliğin farkları da olabiliyor. İş dünyasında, "karmaşık bir şeyi basit anlatacak kadar zaman ayıramadık" deriz çoğu kez. Üstünde çok çalışmak gerekir bunun için. Bazen benim yeteneklerimi aşar. |
İş yerinden o mesajı görüp örneği tanıyınca hemen ihbar ettim Malina'ya.
Mesajı yazan esas meyvelitepe idi. Şu, binlerce insanın hayata bakışını etkileyen, insanların hayallerinin ve umutlarının peşinden gitmesini öğütleyen, insanlık için umudunu ve inancını hiç yitirmemiş yeryüzü sakini, eşim. e, ben kimim o zaman? Forum departmanına bakan yamak sadece. Mevzu kaolin? Evet, bu forumda tarım sebebiyle eli kaoline değen ilk kişilerden. Literatürü hallaç pamuğu gibi attı. Müthiş bir bilgi avcısı. Japonlardan hurma kurutmayı alıp çeken, hiç ekşimeyen ev yoğurdunu bulan da o. Ve başka bir çok şey. Bir süredir takip ediyor bu başlığı, aynı üye olmadığı halde forumu okuyan binlerce başka kişi gibi. Direk başlığa gelmesi bu sebepten. Merdümgiriz de neyin nesi? Duymadığım bir laf. Bakıyorum ve dehşete kapılıyorum. İnsanlardan nefret eden demek. Dehşete düştüm, akşamı zor ettim. Sonra, bugün, sevgili İrem'i okumuş. Kuşak değişiyor. Gidiciyiz yakında. Gelenler umut dolu. Merdümgiriz değil artık, gelenler için. |
Sn MeyveliTepe,
Durun bakalım daha size insanların ihtiyacı var. Öyle kolay kolay gitmek yok. Hiç merak etmeyin bizler gititkten sonra Sevgili İremler, Tepeleri hiç Meyvesiz, Doğayı hiç Sevgisiz bırakmayacaktır. Sevgiyle kalın. |
Alıntı:
Sevgiyle kalın hoşçakalın, Sizi seviyorum. |
Alıntı:
Sn Dogasever'e tamamen katılıyorum. Verdiğiniz bilgiler ve çalışmalarınızı kendime örnek alanlardanım. Sizin gibi fedakar ustaların biz acemilere daha çok yol yordam öğretecek ve rehper olacaksınız. Sevgiler saygılar. |
1 Eklenti(ler)
Sevgili Meyvelitepe,
Bu güne kadar sabırla bekledim. Bana ve ürünümüze atfedilen suçlama ve karalamalar ile ilgili bir ispatın yapılmasını. Hiçbirşey ispatlanmadığı gibi, aksine hep tartışma başka terlere taşınmaya çalışıldı. Her zaman olduğu gibi sevgili Meyvelitepe her şeyi bildiği için (çok bilen çok yanılır) bu konuda da yanıldığını geçte olsa anladığını sanıyorum ama açıkça söylüyorum. Meyvelitepedir, yarın şaka yaptım der gene değişikliklerle karşı karşıya bırakır insanlarımızı. Gönlü öğretmekle ve insan sevgisi ile dolu insanların yapacakları şeyler, çok fazla özveri ve ALÇAK GÖNÜLLÜLÜK gerektirir. Umarım Meyvelitepe sizde vardır. Sevgili Meyvelitepe evet siz bir uslup yarattınız ve de sizin bu forumda ve başka platformlarda peşinizden yazı yazacak sizin üstüne gittiğiniz kişi ve ürünleri hiç kullanmasalar bile yerlerde süründürecek ya da göklere çıkaracak çok fazla seveniniz var. Takdir edilmesi gereken bir durum. Ama bu sizin çevrenizde birazda fazla şak şakçı yaratabilir. İşin kötüsü size zarar verebilir. Yani bir LİDER olacaksınız, bir GURU olmaya soyunacaksınız basit hatalar yapmak gibi bir lüksünüz olamaz. Alıntı:
İşte sizin verdiğiniz linkteki bilgiler. Eklenti 232656 Yok eğer bu gerçeği biliyorda, ısrarla OMRI belgeli diyerek reklamını üç yıldır yapıyorsanız sizi nasıl tanımlayabileceğimi bilemiyorum. Sevgili Meyvelitepe Turhan Bey'in Turcan Tarımının SunGuard isimli ürünü Amerikada Bay Don Aluisi' nin Sunguardchemicals firmasına ait OMRI listesindeki Sun-Guard ile alakasız, Alaka var mı? Var! İsim BENZETME manipülasyonu. Bakın, aşağıda bununla ilgili bir Mail var. Sevgili DOĞASEVER, AYHAN KAPTAN, İNCİ AKALP tercüme edip burada ne yazıldığını açıklar mısınız? Dear Mr. Zumre: The address of our manufacturing plant is: 1875 S. Del Rey Ave. Sanger, CA 93657 The Harmonized Tariff number for Sun-Guard Agricultural Weatherproofing is 2507.00.00 and for Sun-Guard Part II is 2522.20.00 We are concerned about the product with a similar name, Sunguard. Since we have not exported to Turkey before, we don't know if there would be legal issues with marketing our product in your country. Are you able to supply any information about this? Sincerely, Don Aluisi Sun-Guard Chemical Company 4477 N. Quail Lake Dr. Clovis, CA 93619 Phone: (559) 291-4030 Fax: (559) 291-4019 www.sunguardchemical.com Evet Meyvelitepe, kızıyor olabilirsiniz. KRAL ÇIPLAK! Belki birileri, siz bilmeden sizi ve de forumdaki başka arkadaşları kullandı. O zaman kandırıldığınızı ve de başkalarının da sayenizde kandırıldığını anlayın. Yok biliyorduysanız istediğiniz yere GİDİN. Gidinde gittiğiniz yerdede aynı hatalara düşmeyin. Sevgiyle kalın |
Tüm kAOLİN İLE İLGİLİ arkadaşlar,
Yukarıdaki mesajın tercümesi, geldiğinde herkes OMRI listesindeki Sun-Guarda ulaşılabileceğini görecekler. Gerçek adıyla, sertifika sahibinden. Onuda sağlıyoruz. Fiyatını da merak ediyor olabilirsiniz. İnanın tahminlerinizden farklı olacak. Sevgiyle kalın |
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
İnternette OMRI belgesi çok. OMRI belgesi olması bir ürünün sulandırılıp (İçindeki muhteviyatın ne olduğu tanrı ile kul arasında olan), sulandırılmış olarak adı EMA olan ürünü üzerinde OMRI belgeli EM1 ürünün şişesi ile satmak ve bu olumsuzluğu bile bile bunu forum ortamında lanse etmek, gözü kapalı inanan forum üyelerinin aldatılması değil de nedir? Bütün bunları yazarken benim ürünlerle hiç bir açmazım yoktur. Çünki bu ürünlerin hiç birinin kullanıcısı değilim. Benim çelişkim zihniyetle. İnsanların size olan inancını daha ciddiye almanızı öneriyorum. |
Sn Sarıcan
Hala Kaolin başlığında EM ile ve EM kullanıcıları ile uğraşıyorsunuz. El insaf! Size ben yanıt vermiyorum. Ama şirket yetkilileri eminim burayı okurlarsa yanıt vereceklerdir. Daha önce sizi ciddiye almadığımı söylemiştim. Sizi artık Allah'a havale ediyorum. Belki muhteviyatını Tanrı söyler size! Siz de bize aktarırsınız. Aslında çok merak ettiğinizi de sanmıyorum maksadınız nasıl etsem de Doğasever'i alt etsem. Doğasever, ne sizinle ne de başkalarıyla uğraşmayacak. Sevgilerimle. |
Sn.Sarıcan,
Benim kimseden talimat aldığım filan yok, kendinizle karıştırmış olmayasınız. Bu ürünlerle hiçbir ilişkisi olmayan birinin EM 'in içindekileri sorgulaması taktire şayan bir şey tabi, bu konuda size katılıyorum, ama bunu tüm ürünler için yapmak gerekmez mi? Mesela yediğiniz ekmek, içtiğiniz su için bunu yapıyormusunuz? Bana sanki bunu sadece EM ürünleri için yapıyormuşsunuz izlenimi verdiniz. Bence sizin çelişkiniz zihniyetle filan değil , KENDİNİZLE. Sizin EM ürünleri ile ilgili bir kuyruk acınız var ama nedeni nedir bilmem. Sizin gibiler için harcayacak ne vaktim ne enerjim var. Allah selamet , akıl , izan nasıp eylesin diyorum. Forum üyelerinden de özür diliyorum vakitlerini aldığım için. Saygılarımla. |
Alıntı:
|
Gidiliyorsa helalleşmek gerekir.
Alıntı:
Ben de zaten bir şeyler seziyordum MeyveliTepenin Moderetör oluşundan sonraki günlerde bir farklılık içinde bulunmaktaydı, kendisine bu konudaki düşüncelerini öğrenmek istediğimde özelden yazmış olduğum mesaja cevap alamamanın arkasında bu gerçeklerin varlığı belirmiş oluyordu. Kaolin başlığında ortaya koyduğu bilgi paylaşımlarının gayreti beni oldukça şaşırtmıştı, kendisini hiç bu kadar paylaşımcı olarak görmemiştim 2008 de üye olduğu bu sitede hep dikkat ettiğimde paylaşımlar konusunda daima üyeleri kendi bloğuna yönlendirmekteydi, nasıl oluyordu da bu kadar forumlarda paylaşımcı olarak kendini lanse etmesini anlamıyordum. Bu durumu forumlardan ayrılmadan önce üyelerle helalleşme düşüncesinin belirtileri olarak yorumluyorum, bu kanatlerime üye arkadaşlarımın ne kadar katılır bilemiyorum ama yaşımın gereği tecrübelerim beni yanıltmamıştır. |
Sevgili DOĞASEVER,
Biz sizi "EMEKTAR" olarak tekrar bekleriz. Saygılarımla,KAYASTOP. |
Alıntı:
Başka var mı karnında ağrısı olan? |
Alıntı:
Temizlik mi yapayım tekrar? Çok istiyorsanız buraya buyurun: Ergene Nehrinin temizliği Muratlı kolu üzerinde başladı |
3 Eklenti(ler)
Ensar bey, bravo. Ben o kadar araştırmadıydım. Don Alusi'ye kadar yazmışsınız, ne güzel.
Benim bildiğim sunguard ABD'den ithal bir malzeme. Bir müşteri olarak elimde uzun bir süredir bu malzemenin spekleri var. Yani kimyasal ve fiziksel özellikleri. Bu gizli de değil, isteyen herkese gönderirler. Tarımda kullanılacak malzemenin OMRI olması değil uygun speklerde olmasıdır benim için önemli olan. OMRI mi diye sorgulayan da ben değildim, sizdiniz. Yazdığınız gibi, sunguard omri belgelidir diye üç yıldır söylemekte olduğum bir şey de yok. Alıntıladığınız satır da 2 Temmuz Tarihl şu mesaja aittir; Alıntı:
Buradaki satır ise, acemi_caylak sordu diye 2 temmuz 2011 günü ismi sorguladığımda omri'den gördüğüm kayıttır. Aynı firmadır ya da değildir ilgilenmedim. Türkiyedeki firma da benim malım omri listesindedir demiyor zaten. Burada bir hata varsa bana aittir. Firmanın web sitesi şuyu buyu ısrarla bana soruyorsunuz. Atladığınız bir şey var. Ben size sorabilirim, çünkü satın almış müşteriyim. Ama siz bana soramazsınız. İstiyorsanız, diğer satıcılardan sorarsınız, beni ilgilendirmez. Başından itibaren bu ürünün kullanılabilir sınıf bir malzeme olduğunun belgesi; Eklenti 232719 budur. Zaten de mal meydanda. Öteki sorduğunuz; Eklenti 232731 Eklenti 232730 Müşterisine kendi malının durumunu söyleyebilmekten kaçınan bir satıcının, müşteriden, müşterinin beğendiklerinden bir diğer mala o mudur, bu mudur demesi de bir tuhaf. Böylelikle neyin üstü kapatılmaya çalışılıyor ki? Bir müşteri olarak sizin sattığınız malzeme nedir diye sordukça, müşteriye yanıt vermek yerine rakiptir diye bellediklerinizi müşteriye soruyorsunuz. Ürünün içeriğinden emin olduktan sonra daha ötesine para verip satın alan olarak ihtiyacım yok. Fakat siz hala bir açıklamada bulunmadınız, neden 315gr diye ilan ettiğiniz malınız 580 gr çıktı? Buna yanıt vermek için harcayacağınız vakti, size göre "rakibinizin ipliğini pazara çıkarmak için" harcamışsınız. Hoş, ona da itirazım yok, speklerde sahtekârlık olmadıkça beni çok ilgilendirir bir durum değil. Bu zamanı ucuz fiyatla iyi bir ürün çıkarmak için harcasaydınız daha iyi olmaz mıydı? İtirazım iki noktadadır. Birincisi satıcı sattığı ürünün özelliklerini müşteriyi yanıltıp alım tercihini etkileyecek şekilde beyanda bulunuyor mu? Bu önemli bir kusur. İkincisi, satılan ürünün özellikleri belirli içerik kıstaslarına uyuyor mu? Bu teknik bir konu. Ben ne bir liderim ne de bir guru'yum. Kral hiç değilim. Öyle bir şey de iddia etmedim. Belki sadece meraklı bir müşteriyim. İlan ettiğiniz özellikler buydu; Alıntı:
Sorduğum, bu özelliklerin hangilerinin doğru olduğu idi? Bir tanesinin çok büyük sapma ile doğru olmadığı meydanda idi. Siz ne yaptınız? Düzeltmek yerine bunun üstünü kapatmaya. |
Alıntı:
Bir de bu ürün hakkında tüketicilerin gözüne baka baka litresi 290gr veya 315 gr demeyip doğruyu söyleseydiniz. |
"Kuşak değişiyor. Gidiciyiz yakında. Gelenler umut dolu. Merdümgiriz değil artık, gelenler için"
Bu sözün büyük bir yanlış anlaşılma ile bazılarında sevinç yarattığını görüyorum. Epey uğurlama meraklısı çıktı, sağ olsunlar, gittiğimiz yerde helalleşiriz belki :) |
Sn MeyveliTepe
Allah gecinden versin. Daha yapacak çok şey var. |
Alıntı:
Samimi düşünceler, bilgi paylaşımı, iş birliği ve koordinasyon ile tüketiciye (çiftçiye değil) aracısız olarak temiz ürünler ulaştırabilmeyi en temel hedefi olarak belirlemiş bir oluşumun, üretilenlerle beslenen insanlara hizmeti düşünmek yerine, çiftçinin kullandığı girdilere odaklanan ticari hırslar, bunun için koordineli olarak yürütülen entrika ve diğer şeyleri hissettiğim zaman, bunun o oluşumun içindeki iyi niyetli insanları kullanmanın bir aracı olduğunu düşündüm. Zaten bu olmasın diye yola çıkılmıştı. Öyle bir şeyin içinde olmam mümkün değil. Neticede herkesin aklı fikri var. Herkes değerlendirmesini kendi yapar. |
Alıntı:
Ne var bu mesajda, anlamadığım halde bir şeyler sezer gibi oldum, (banadamı müneccimlik bulaştı ne.) "speklerde sahtekârlık olmadıkça beni çok ilgilendirir bir durum değil." cümleleri kulanılmaya başlandı. Sevgili ensar bu ürün sahte belgeylemi piyasada satılıyor bunumu anlamalıyız. Doğru anlamışsam (yanlışsam düzeltin) O halde sorarım hangi spekler, kimin spekleri, bahcıvanın speklerimi ? "Literatürü hallaç pamuğu gibi attı. Müthiş bir bilgi avcısı." Literatürü hallaç pamuğu gibi atanlara hiç bir sözüm olamaz çarpılırım, sadece allah yolunu açık etsin derim, etsin de, biraz ufak atsın civcivler yiyemiyor. Haa benden de bir tavsiye, pazardan aldığı cevizlerin içinde kaç mikron yağ (vs) olduğunu iyi analiz ettirip belgeleyip sonra reklam etsin. Herkes ensar kadar sabırlı olmayabilir. Aklıma şu cümle geldi, gerginliğimizi atmaya faydası olur belki. Benimki kara seninki benden de kara.:) Ne diyeyim, uzaya ayna götürmeyi unutmuşlar, kabahat arkasına bakmıyanda değil ki, Aşaaa, kabahat uzaya ayna götürmeyende. Şu aynayı kim götürecekse götürsünde herkes arkasını görsün.:D |
Ensar bey zaten telefonda görüşüyorduk ama madem burada da sormuşsunuz bende açıklayayım.
Öncelikle bir kaç ismi bir arada yazarak kutuplaşma yaratmıyormuyuz ? Ben bulunduğum yerdeyim, burdan da böyle gözüküyor, kendi adıma, kendi doğrularımı yazıyorum. Eğer bir yerde olmam gerekiyorsa, orası doğal yetiştiricinin, köylünün , üreticinin yanındayım, dolayısıyla evsafı en iyi olan ürünü, en uygun fiyata temin edilmesinin yanındayım. Önceki yıllarda sizler de, bizler de Sunguard kaolini kullanıp, fiyatı dışında memnun da kalmıştık. Doğrusu ben sunguard kaolini, sun-guard la aynı sanıyordum. Şaşırdım mı ? evet şaşırdım. Araştırmalarınız için kutluyorum. Firma yetkilisi içeriği hakkında doğru beyanda bulunduğunu ve arkasında olduğunu, Amerikadan ithal ettiğini, sorsaydınız Sunguard ve sun-guard ın iki farklı ürün olduğunu, hiç bir zaman omri listesinde olduğunu söylemediğini,fakat kimsenin de bunları sormadığını belirtiyor. Dolayısıyla bu hepimizin kendi yanılgısı oldu. Keşke farklı bir isimde olsaydı. Ürünün kendi sitesinde, başka bir ürün için var olan literatürü kullanması ise, daha önce atıfta bulunulan ürünlere yapılan iddaların aynısı, bu durumda bu ürünüde kapsar. Sunguard şu an için kullandığım kendini kanıtlamış tek ürün. Tavsiye ederim. Aynı şekilde diğer ürünlerinde başarılı olması en büyük temennimiz. Öyle olmasaydı bahçemizde diğerlerine de şans vermezdik. Sun-guardın ülkemize kazandırılmasını canı gönülden destekliyorum. Sun shaderin sonuçlarını aldıktan sonra buna karar versek daha iyi olmaz mı? belkide gerek kalmayacak.:) Şaka bir kenara Surround, sun-guard ı kim ithal ederse, üstelik uygun fiyata ellerine sağlık, alkışlarım. |
Alıntı:
Alıntı:
Bu sayfalardaki tartışma alıntı yaptığım 196 nolu mesajınızda özellikle "bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ( Sun Shader) ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur." cümleniz üzerine benim sizi ikaz etmemle başlamıştı. Şimdi sizin Sunguard' ın sadece isim benzerliğinden ibaret olduğunu bilmiyordum. Bende yeni öğrendim demeniz pek inandırıcı gelmiyor. Çünki bu kadar literatür karıştıran birinin bu ayrıntıyı atlaması mümkün değil. Hatta tüm ısrarlı sorularıma rağmen birde üstüne üstüne üstlük OMRI belgesi ısrarınız işin tuzu biberi olmuştur. Ne gerek vardı bunca tartışmaya? Değdi mi sizce? Çünki buradaki anafikir Sun Shader isminin Sun Guard' a benzeşim sağlayarak bir pazarlama taktiği geliştirildiği yolundaydı. Hatta üstüne üstlük birde literatür olarakta hazır lop olarak bu literatürden faydalanacaktı. Bu hiçte etik değildi sizce. Ama gelin görün ki sizin favoriniz olan Sun Guard isim benzeştirmesi de yapmamış, nerede ise aynısını kullanmış, hecelere bölerek. Sun Shader ismi bu benzeşim yanında çok basit kalmış. Umarım bu kadar hengameden herkes kendisi için gerekli dersi çıkarmıştır. |
yadırgadıklarıma devam 1
Alıntı:
dün sizle yazıştık ve bir çok konuda paylaşım yaptık. Madem itiraf edim özür diliyorsunuz ve de bunun gerekçesini yazıyorsunuz Bence çok net ve saygın bir yaklaşım Ancak neden karın ağrısı gibi alt düzey bir yorum ile bitiriyorsunuz. Ne gerek var ki? |
Sn Soilless
Hiç konuyla ilgisi olmayan bir yerde durup dururken aylarca veya yıllarca önce olan ve kapalı bölümde tartışılmış bir konu sizin de önününüze durup dururken tekrar getirilseydi, inanın bana siz çok daha sert tepki verirdiniz. Ben karın ağrısı demişim sadece... Bunu ilgisi olmayan kimse üzerine almaz zaten. Sözüm meclisten dışarı. Saygılar. |
Dünkü mesajlarımdan da net anlaşılmıştır ki ben yerli üretimin yanındayım. Neden?
1- Teknolojinin ve bilgi paylaşımının bu kadar hızlı geliştiği çalışma hayatımın 22 yılı içerisinde şunun farkına vardım. Dün ulaşılamayan gibi görünen bugün çok rahat ulaşılabiliyor 2-katma değeri yüksek herhangi bir ürünün üretilebilmesi ve geliştirilebilmesi artık hallince kolay 3-Ülkemin insanı madenden çıkarıp, maden tesislerinde işleyip, katma değeri yüksek bir ürün pazarlama şansı var. Teknolojik yatırım olarak kendi ülkemin mühendislerinin ve uzmanlarının 20 yıl önce neler yapamadığını ve 10 - 5 yıl önce neler yapabildiğine örnekler verebilirim. 4- Hiç bir ülke sadece başka ülke yapsın ben satın alayım deme lüksüne sahip değil. Neden benim ülkem katma değerden yararlanmasın ki? İster yerli ham hammaddeyi alır işler satar , ister yabancı ülkeden hammadeyi alır işler satar. Önemli olan katma değeri üretebilmek. Kim katma değeri üretmek istemez? 5- İthal de olabilir rekabetçi ise ama neden yerli de olmasın ki rekbaetçi ise 6- Hangi ürün ilk çıktığından itibaren gelişmemiş ki? Neden AR-GE var ki o zaman 7- Münazara bence hep gelişmenin katalizörüdür. History of civilization dersini nereden, nereye, nasıl gelmişiz diye okuduk. Münazara da olacak, muhalefette olacak ki gelişim devam etsin. 8- hiç kimse hele ki teknnolojinin, sermayenin, bilgi paylaşımının bu kadar iç içe geçtiği bir dünyada bence hiç kimse kesin nokta koyamaz, silemez, çıkaramaz, 9- Bu noktada BENCE Sn Meyvelitepe de Sn Acemi Çaylak da Sn Ensar da bize katkılarına devam etmeli, edeceklerine de inanıyorum. Saygılarımla |
Sn Soilles
Söylediklerinizin altına ben de imza atarım. Ama burada bir tesisin kurulup kurulmamasını belirleyecek en önemli unsur, enerji maliyeti olacaktır sanırım. Enerji maliyetinin yüksek olduğu ülkemizde, yoğun enerji kullanımına dayalı bir teknolojik yatırım nasıl yapılabilir diye düşünmeden de edemiyorum. Bazı ülkelerde enerji maliyeti çok düşük ve hammadde de var. Onlarla rekabet etmek mümkün olamayabilir. selamlar. |
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın!
Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak? Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu. Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor. U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor. Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler. Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek? Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni." Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim. |
İlgili üyelerin yorumlarından Kanserojen konusunu halletmiştik sanıyordum. hala mı teredüt var Sn Acemi Usta?
|
Alıntı:
Bu konuda teredütünüz net ve maliyet kar hesabınız kesinse bunu konuşalım. bence daha yararlı olur. katma değer üretiminde çare tükenmez:)) yeter ki isteyelim. |
Dediğiniz doğru ve siz yatırımı yaparsınız ve belirli bir satış fiyatı belirlersiniz ama enerjinin maliyetinin çok düşük olduğu ve hammaddenin de bol bulunduğu bir ülkeden bir ürün gelir ve sizin fiyatınızın çok altında piyasaya girerse ne olacak? Bu tür ürünlerde, bir firma genellikle tek bir ürün üretmez. Bakarsanız, kaolin üreten firmalar genellikle başka mineraller de üretmektedir. Siz bir tek kaolin üreterek onlarla baş edebilir misiniz? Çok zor... Gerekirse, kaolinden birkaç yıl zarar eder ve sizi batırabilirler. Acı ama maalesef böyle...
Benim nacizane düşüncem, eğer çok güçlü değilseniz, güçlü global rakiplerin olduğu bir piyasaya hiç girmeyin. |
4 Eklenti(ler)
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu.
Alıntı:
Oysa yapmak gerekiyor. Yollara düşüp çiftçilere anlatmak gerekiyor. Uygulama ile göstermek gerekiyor. Kısaca Halep ordaysa arşın burada. Bundan sonra sadece teknik konularda zaman zaman yazarım. İşin ticari ve hukuksal boyutu ile ilgili yazışmalar Ensar tarafından götürülecek. Benim başından beri iddia ettiğim tezler aşağıdaydı. Kısa bir özet ve parçacık büyüklüğü ile ilgili yazım aşağıdadır. 1- Sadece kaolin değil, bütün inert tozlar (kaolin, kalsiyum karbonat, kalsiyum hidroksit, isli silis, diyatomit vb.) kullanılabilir. Hatta köyümüzdeki "havara taşı"nı çekiçle ezip harman savurur gibi savurup ince parçacıkları bir bezin üstünde toplayıp sonra üzümlerine serpeleyen cingöz dede gibi. Hani bu ürün kanserojen falanda değildir. Pekmez yapımında kullanılır. Hepsinin farklı seviyede ultraviyole ve infrared ışınları yansıtma özelliği vardır ve böcek engelleyiciliğe gelince, en iyisi diyatomittir. Bu cümleden, piyasada seramik sektöründe kullanılan kaolinlerin kullanılabileceği gibi sonuç çıkmasın. Çünkü onların parçacık yapısı çok büyük ve ilaç pompalarını tıkayabilir. Üstelik büyük parçacıklar yaprakta tutunamayıp yerçekimi ile yere düşerler. Öncelikle fitotoksisite testi yaptıktan sonra, çok ince öğütülen her türlü inert tozu kullanabilirsiniz. Örneğin biz ürünü geliştirmek adına, yaklaşık 50 dönüm uygulama alanında bir düzineye yakın farklı karışımı deniyoruz. 2- Kaolin literatüre sadece Engelhard ile girmemiştir. Nitekim SUN-GUARD Chemical Company, 51 yıldır Kaliforniya'da kaolin üretiyor ve bu kaolin rüştünü ispatlamış bir ürün. Patent kurumu bile yanlış yaptığını anlamış ve daha sonra çıkan ürünlere izin vermiş. Ancak, hata yaptım diyemeyerek konuyu ortada bırakmıştır. 2- Sadece kalsine değil, her türlü kaolin kullanılabilir. Örneğin Cocoon. Hem de çakma değil, halis muhlis OMRI sertifikası var. Bu cümle yanlış anlaşılmasın. SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür. Bu vurgu sadece "kalsine olmak zorunda değil" üzerine. 3- Kaolin kanserojen değildir. 4- Parçacık büyüklüğüne gelince, bu fotosentezle değil, parçacığın uygulandığı madde üzerinde tutunması ile ilgilidir. Örneğin 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birim ise, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1.0 birimdir. Buna literatürde "tenacity coeffcient" denir. Parçacık boyutuyla ilgili ayrıntılı bilgi aşağıdadır. Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin Israrla tarımda kullanılan kaolinin, parçacık boyutunun 2 µ’dan düşük olması gerektiği iddia ediliyor. Oysa büyük kaolin üreticileri farklı düşünüyor. Önce dünyanın en büyük kaolin üreticisi IMERYS’in tarımsal uygulamalarda kullanılan Polestar 200P ürününün özelliklerine bakalım. Eklenti 232908 Dikkat edilirse parçacık boyutunun 10 µ’dan fazla olduğu bölüm maksimum %12. Yani %88’i 10 µ’dan düşük. Bu demektir ki 10 µ’dan küçük olan ürünler kullanılabilir. Şimdide dünyanın en büyük ölçüm firması, Agilent Technologies’in “Particle Sizing of Kaolin Clays” (Kaolin Killerinin Parçacık Büyüklüğü) adlı dökümanına bakalım. Bu dökümandan aşağıdaki slaytları olduğu gibi alıyorum. Slayt 1: Eklenti 232909 Bu slaytın çevirisi aşağıdaki gibidir. Organik Yetiştiricilik . Kaolin killeri insektisit gibi kullanılabilir: - Onlar meyvenin yüzeyinde toz bir film sağlayarak böceklerin meyve yüzeyinde yaşamasını zorlaştırır. Kaolin organiktir ve meyve yenildiğinde insan için zehirli ve zararlı değildir. - Meyve üzerinde oluşan koruyucu kaplama, meyveye yüksek ısı ve sıcaklıklara karşı esneklik (dayanıklılık) sağlar. Slayt 2: Eklenti 232910 Bu slaytın çevirisi ise aşağıdaki gibidir. Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması: Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir. Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası. 100 nanometreden küçük. İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar. 1 mikrondan küçük. Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur. 10 mikrondan küçük. İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir. 10 mikrondan büyük. Slayt 3: Eklenti 232911 3. Slaytın çevirisi de aşağıdadır. Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir. Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur. Kozmetik uygulamalarında, orta büyüklükteki parçacıklar tercih edilir. Büyük parçacıklı kümelenmeler, ürünün etkisi ve kaplamasında problemlere neden olur. Not: Bir sonraki yazım, uygulama oranları ve uygulama aletlerinin performansı ile ilgili olacak. Çünkü bugüne kadar 1000 dönüm üzerinde alanın uygulamasında bulundum. Uygulama yapılan aletlerin ayarı parçacık boyutundan çok daha önemli. Üstelik işin birde ticari yönü var. %5 + %2.5 + %2.5'lik 3 kere uygulama mı Yoksa %3 + %3 2 kere uygulama mı yeterli? Bunun çiftçiye maliyeti nedir? Kaolin kimyasallara alternatif olabilir mi? |
Alıntı:
Teknik anlamda her türlü tartışmayı sağlıklı buluyorum. Diğer tüm üyelerden de bu başlık altında sadece teknik tartışmaları yürütmelerini kendi adıma rica ediyorum. Mesajınızın yukarıda alıntıladığım kısmını açıkçası ben çok anlayamadım. 5.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 1, 2.5 mikronluk parçacığın tutunma katsayısı 0.8 birimdir demişsiniz. Bunun biz son kullanıcılar (sokaktaki vatandaş) açısından pratik sonucu nedir? Bu, 2.5 mikronluk parçacıkların 0.8 birimi tutunabiliyorsa 5 mikronluk parçacıkların 1 birimi tutunabiliyor anlamına mı geliyor? Yoksa tam tersi mi yoksa ben tamamen yanlış mı anlıyorum ? Yani parçacık büyüklükleri biraz fazla olmasının tutunma açısından doğru orantısal bir negatif etkisi yoktur, daha çok logaritmik bir oranla mı gider demek istiyorsunuz? Biraz daha açabilir misiniz bu kısmı? Teşekkürler |
Alıntı:
Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz. |
Alıntı:
Soruyu sorduğunuz için teşekkürler. Soru sayesinde, değerleri ters yazdığımı fark ettim. Bu katsayı, daha çok fungusitlerin yapraklara tutunması veya yapışması ile ilgili kullanılıyor. Bende biyolojik fungusitleri araştırırken karşılaşmıştım. Buna yapışma ya da tutunma katsayısı deniyor. İlaç uygulandıktan sonra, çeşitli testler yapılıyor. Örneğin 10 mm yağışta ne kadarı yıkandı, şiddetli yağmurda ne kadarı yıkandı gibi ölçümler yapılıyor ve buradan hesaplanıyor. Tıpkı sürtünme katsayısı gibi bir şey. Cam yüzeyde daha kolay kayarsınız, ama halı üzerinde daha zor kayarsınız. Yani ikisininde sürtünme katsayısı farklıdır. Parça küçüldükçe tutunma katsayısı yükseliyor. Ancak sizinde belirttiğiniz gibi, bu doğru orantılı olarak değişmiyor. Örneğin tam hesaplanmış bir değeri vereyim. Parçacık boyutu: 5.55 mikron ise tutunma katsayısı 0.37'dir. Parçacık boyut: 2.64 mikron ise tutunma katsayısı 0.45'dir. Dikkat ederseniz, parçacık boyutu arasında 5.55/2.64=2.10 gibi fark var. Ancak tutunma katsayısı arasında 0.45/0.37= 1.21 gibi fark var. Yani parçacık boyutları arasında 2 katına yakın bir fark varken, tutunma katsayıları arasında sadece 0.21 birim fark var. |
Ben de tamamlayıcı nitelikte bir şey söyleyeyim:
Bir parçacık bir yüzeye parçacığın dokunabildiği yüzey alanının, yine parçacığın toplam yüzey alanına oranı ne kadar büyükse o kadar iyi yapışır. (kendinizden düşünün, bir halıya üzerinde yatarken mi daha iyi yapışırsınız yoksa dikilirken mi?) Parçacıkların küresele yakın veya ovaloid şekilli olduklarını varsayarsak; parçacık boyutu küçüldükçe, bu iki değer de azalacaktır. Ancak, toplam yüzey alanındaki azalma, dokunan yüzey alanındaki azalmadan daha fazla olacağı için dokunan yüzey alanının toplam yüzey alanına oranında net bir artışa neden olacaktır. Simülasyon yaparsak, parçacık boyutu küçüldükçe bir insan dikilme pozisyonundan, yatar pozisyona daha fazla geçiyor olacaktır. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 18:20. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025