agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   Kaolin (Kaolen) Kili (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/21025.htm)

acemi_caylak 10-07-2011 13:04

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever (Mesaj 834157)
Burada Sn Acemi Çaylak sanırım karışımlar üzerine vurgu yapmak istiyor. Bu şekilde bir saha çalışmasının son derece faydalı olacağı açıkça ortadadır. Sonuçta bu saha çalışmasında en iyi sonucu verecek "karışım" bir marka altında ticari boyuta taşınacaktır. Anladığım kadarıyla doğal olarak bu ticari boyuta taşınacak ürüne "kaolin" denmesi pek doğru olmayacaktır. (Belirli bir yüzdesi kaolin olsa bile....)

Lütfen yanlış anladımsa düzeltiniz.

Sn. Dogasever,

Aslında hep vurguladığım gibi tarımda kullanılabilecek evsafta kaolin piyasada var. (Hatta tartışmaların kaynağı bu doğruculuğumuzdu.) Basit bir üründü ve herkes tarafından ulaşılabilirdi. Ancak fiyatı çok yüksekti. Biz fiyatı düşürerek tekere çomak sokmuştuk.

Engelhard yeni bir şey keşfetmemiş. Zaten kendilerinin tarımla fazla ilgisi yok. Engelhard bir mineral firması. Sadece bütçeden organik tarıma ayrılan pastadan kapabilmek için deneylere girişmişler. Para bol oluncada bolca test yapmışlar. Hatta bir ara Mister Glenn işi abartıp, fungusit olduğunu bile iddia etmiş. Ancak daha sonra bunun kaolin olmadığı, içeriğine pH'ının alkali olması için çeşitli katkılar katıldığı tespit edilmiş. Yoksa aynı evsafta kaolin boya, kozmetik vb. sektörlerde bolca kullanılıyor. Al onlardan birini kullan. Böyle bir ürün Engelhard'ın elinin altında zaten hazırda vardı.

%95'i kaolin olan Surround'un %5'i ise çeşitli yayıcı ve yapıştırıcılardan oluşuyor.

Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor.

Bu nedenle, SunShader'de farklı olmak zorunda. Yoksa kaolini doğrudan ithal eden firmalarla hiç bir rekabet şansı kalmaz. SunShader sayesinde en azından kaolinin ne olduğu daha fazla tartışılır oldu ve katıldığı fuar, broşür ve dağıttığı ücretsiz ürünlerle çiftçiye ucuz bir girdi olabileceğini göstermiş oldu. Bundan mutluyum.

Dogasever 10-07-2011 13:40

sn Acemi Çaylak,

Alıntı:

Bu konuda ben hep Raynox'u örnek aldım. Adam en azından ürününü geliştirmiş. Zaten ürününe sadece kaolin demiyor.
Bence de Raynox'u örnek almanızda fayda var. Herkes bir ticari ürün yaratabilir ve ticari ürününe, kendine has ve özel bir ticari isim vermelidir. Kaolin gibi jenerik bir isim zaten vermemelidir. Siz de zaten ürünün karışım olduğunu söylüyorsunuz. Bu itibarla, eğer yaptığınız denemelerde elde edeceğiniz sonuçlar bu sezonda yararlı olursa ve karşılaştırılabilen fiyatı (diğer ürünlerin fiyatlarıyla birim ağırlık nötralize edilerek karşılaştırılmış fiyat) uygun ise, çiftçiler piyasadaki diğer ürünlerle karşılaştırarak, işlerine gelirse zaten tercih edeceklerdir. O yüzden, bence burada tüm özelliklerinin mercek altına alarak eleştirilmesi ürünün piyasadaki yerini belirlemede çok fazla etkili olmayacaktır. Ürünün sahadaki uygulamalarda sağladığı sonuçlara ve uygulamanın kolaylığına bakılacaktır. Sn MeyveliTepe'nin kaolinin özellikleri konusundaki eleştrileri bence haklıdır. İlk önce kendisi kullanmaya başladığı için kendisini bu konuda doğru yol göstermede sorumlu hissetmektedir. Bu da bence doğru bir harekettir. Sizin ürününüz saf kaolin olmayıp, tarımsal amaçlı geliştirilmiş bir organomineral (içeriğini bilmiyorum ama sizin söylediiklerinizden için de diatomlar belki vardır diye organomineral diyorum!) veya mineral bir karışım olduğu için farklı bir üründür ve saf kaolin ile karşılaştırılmamalıdır. Tekrar kutluyorum ve hayırlı olsun diyorum.

acemi_caylak 10-07-2011 13:55

Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.

Dogasever 10-07-2011 14:13

Sn Acemi Çaylak
Bakın siz de ne güzel literatür araştırmaları yapıyorsunuz ve ne güzel denemeler kuruyorsunuz. Aynı şeyi Sn MeyveliTepe de yapıyor. Ve her şeyden öte, sizler bu çalışmaları yaparken insanlara çok değerli bilgiler de öğretiyorsunuz. Bunların hepsi takdire şayan şeylerdir.

Bu çalışmaları yaparken siz bir ürün ortaya çıkardınız ve çok da iyi yaptınız. Kimse size niye böyle yaptınız diyemez. Özgür ve piyasa koşullarının işlediği ülkelerde girişimcilik serbestisi vardır. Bunu siz de çok iyi biliyorsunuz ve şu aralar geliştirmekte olduğunuz ürünle böyle bir girişimciliğe başlamak üzeresiniz.

Sizin nasıl böyle bir girişimcilik hakkınız varsa, herkesin de böyle bir hakkı vardır. Sn MeyveliTepe de buna dahildir. (Sn MeyveliTepe'nin herhangi bir girişimciliği olup olmadığını bilmiyorum) ama varsa da bunu yadırgamamak gerekir. İnsanlar, yaptıkları çalışmalar karşılığında maddi çıkarlar sağlayabilirler. Bunun fabrikada 8 saat çalışıp maaş alan bir işçinin yaptığından çok fazla farkı yoktur. Kısaca anlatmak istediğim herkes yaptığı işten maddi çıkar da sağlayabilir. Bu çok normaldir. Eğer Sn MeyveliTepe'nin de herhangi bir ürünle ilişkisi varsa (tekrar ediyorum bunu bilmiyorum) bunu kimse yadırgamamalıdır. Benim de bazı ürünlerle ilişkim var. Ama iyi ürüne iyi, kötü ürüne kötü demesini bilmeliyiz. Bazı ürünlerin yanlışlıkları veya eksiklikleri varsa, bunları rahatlıkla konuşabilmeliyiz. Bakın ben EM başlığını açtığımdan beri ne kadar fazla benzeri ürün ortaya çıktı. Yasal olan ve işe yarayan ürünlerin başımın üstünde yeri var. Ama yasal olmayanlarla da olabildiğince mücadele etmeliyiz. Anadoluda bazı kişilerin sulandırılmış melası bile EM etiketi yapıştırıp sattıklarını ve bizim belglerin fotokopilerini kullandıklarını tespit ettik. Maalesef durum böyle.

MeyveliTepe 10-07-2011 22:38

Papa Newyork'a gider, büyük bir olay olduğu için bütün basın oradadır. Bir gazeteci "Newyork'daki genelevler hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorar. Papa şaşırarak "Newyork'da genelevler var mı" diye sorar. Ertesi gün manşetlerde: "Şok!! Papa Newyork'a gelir gelmez genelevleri sordu" yazar.



Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan (Mesaj 834010)
Sn. meyvelitepe,
Alıntı:

orjinal mesaj sahibi meyvelitepe
aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.
not: Bu yazının hazırlanmasında aşağıdaki yayınlardan yararlanılmıştır.

1. Encyclopedia of entomology, john l. Capinera
2. Horticultural reviews, john wiley & sons, ınc.
3. Journal of economic entomology

Bu sayfalardaki tartışma alıntı yaptığım 196 nolu mesajınızda özellikle "bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ( Sun Shader) ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur." cümleniz üzerine benim sizi ikaz etmemle başlamıştı.

Şimdi sizin Sunguard' ın sadece isim benzerliğinden ibaret olduğunu bilmiyordum. Bende yeni öğrendim demeniz pek inandırıcı gelmiyor. Çünki bu kadar literatür karıştıran birinin bu ayrıntıyı atlaması mümkün değil. Hatta tüm ısrarlı sorularıma rağmen birde üstüne üstüne üstlük OMRI belgesi ısrarınız işin tuzu biberi olmuştur. Ne gerek vardı bunca tartışmaya? Değdi mi sizce?

Çünki buradaki anafikir Sun Shader isminin Sun Guard' a benzeşim sağlayarak bir pazarlama taktiği geliştirildiği yolundaydı. Hatta üstüne üstlük birde literatür olarakta hazır lop olarak bu literatürden faydalanacaktı. Bu hiçte etik değildi sizce. Ama gelin görün ki sizin favoriniz olan Sun Guard isim benzeştirmesi de yapmamış, nerede ise aynısını kullanmış, hecelere bölerek. Sun Shader ismi bu benzeşim yanında çok basit kalmış.

Umarım bu kadar hengameden herkes kendisi için gerekli dersi çıkarmıştır.

Neyin "aksi halde"si? Sizin algılamanız mı yetersiz, okuma mı bilmiyorsunuz? Yoksa bu kadar mı kötü niyetlisiniz ve gözleriniz bağlı.

Alıntı:

#196 nolu mesajdan anlam bütünlüğü bozulmamış halde:
...
Parçacık Film Teknolojisinde geliştirilen M97 formülasyonu ve M97+M3 olarak ticari ürün haline gelmiş formülasyon, Georgia'nın çökelti şeklinde oluşmuş kaliteli kaolin yataklarından elde edilen mineralin, yüksek seviyede rafine edilip tüm metal ve diğer serbest minerallerden arındırılıp 1100 derecede kalsine edildikten sonra %90 ölçüde 2 mikron altı (ortalama 1.4 mikron) boyuta getirilmiş malzemeden oluşmaktadır. Formülasyonda M3 olarak ifade edilen katkı ise bu ürüne özel yayıcı yapıştırıcı bir katkı olduğu, ve bunların da kabul edilen yiyecek katkıları listesinde olan malzemelerden olduğu bildirilmektedir.

Yapılan ve kayıt altına alınan bazı denemelerde, uygun boyutta, rafine edilmiş kaliteli kaolin ile uygun boyutta, rafine edilmiş, kaliteli ama aynı zamanda kalsine edilmiş kaolin arasında tarım uygulamaları bakımından büyük farklar belirlenmiştir. İlerleyen zamanda bunlardan söz edeceğim.

Kaolin uygulamaları şayet güneş yanıkları, fotosentez, zararlı engelleme vb. konularda bu güne kadar yapılmış saha deneyleri ve bilimsel makaleler baz alınarak yapılacaksa veya yapılması öneriliyorsa, ya da bu literatürü çağrıştırarak ürün öneriliyorsa , en azından M97 formülasyonunda belirtilen ağır metal, kanserojen olan olmayan tüm minerallerin ayrıldığı yüksek seviyede rafine edilmiş, kalsine, en az %90 oranında 2 mikrondan küçük tanecikli ve diğer saflık, beyazlık, parlaklık özelliklerine uygun formülasyona sahip malzeme olmalıdır. Formülasyonun buraya kadar olan kısmı gizli ve ticari sır değildir. Kaliteli hammadde, uygun üretim teknikleri, yeterli mühendislik bilgi ve yatırım ile herkes yapabilir.

Önerilen herhangi bir ürün bu özelliklerde değil ise, bu özelliklerdeki ürün için oluşmuş literatür ile bir bağlantısı kalmaz. Ne radyasyon tiplerine ait ölçüm değerleri, ne bitki ve zararlılarla ilgili yapılmış saha deneyleri ve bunlara ait bilimsel makaleler, hiç biri geçerli değildir. Gereken bilimsel deneyler ve raporların söz konusu yeni ürün için sıfırdan üretilmesi gerekir. Her türlü broşür, söylem ve yazı ile bu yeni ürüne atfedilen etkilerin hepsinin ürüne ve formülasyonuna özel, somut, ispat edilebilir dayanak ve belgeleri olmalıdır. Elbette, bunlardan da önce söz konusu yeni formülasyonların insan ve çevre sağlığı etkileri net ve tatmin edici derecede açık olmalıdır. Aksi halde ülkemizde çokça rastlanılan, bir kısım yerli ürünlerin isim benzerliği ya da içerik çağrıştırmasıyla arkasında ciddi literatür bulunan başka ürünlere ait bilgilere öykünülerek pazarlanması durumu yaratılmış olur. Kısıtlı ve yönlendirilmiş kullanım deneyimi yaratarak satış desteği ülkemizde zaman zaman geçer akçe sayılsa da, bunun doğru bir yaklaşım olduğu söylenemez. Güncel olduğu için hatırlayalım ki, sahte viski imal edenler, bu ürünleri satarken ürünlerine yüzde yüz güveniyorlardır, içildiğinde de muhakkak sarhoş ediyordur, fakat iki bardaktan fazlası bazılarını öldürebiliyor.
Yazdığınız yine bir anafikir harikası mıydı? Yoksa, her ürüne ve herkese eşit mesafedeki forum üyesinin yerlerde sürünen algılama yeteneği mi? Yoksa başka bir şey mi? Yazılanı yukarıya çıkarttım, ilkokul öğrencisi bile anlar.

Burada bahsedilen M97+M3 formülasyonu ticari marka olarak Surround'dır. Sunguard isimli ürün ise analiz raporunda da görüldüğü üzere M97'yi birebir karşılayan bir malzemedir. Yani yazdığım üzere M97 formülasyonu için oluşmuş literatüre dayanmaya hakkı vardır. Bu formülasyonu tutturan her ürünün mevcut literatür ile ilişkilendirilmeye hakkı vardır. Alakasız olan ürünlerin yoktur. Onlar kendi literatürünü oluşturmalı. Yazılı olan budur.

MeyveliTepe 10-07-2011 23:13

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834049)
Merdümgiriz'den (insanlardan nefret edenmiş) sonra artık ne diyeceğim bilmiyorum. Ya sizin asılsız suçlamalarınızdan insanları kim koruyacak? Çamur at izi kalsın!

Bugün daha önce SunShader satın alan müşterilerin bir kısımını aradım. Ürün için yorumlarını istedim. Çoğunluk memnundu ve aradığımız için sevindiler. Ancak 2 kişi "kanserojen olabileceği için kullanmadık" dedi. İşte beni yaralayanda bu. Ya beni sizden kim koruyacak?

Bilirsiniz, Hitlerin propagandacısı Göbels yalan propaganda ile milyonlarca yahudiyi fırınlara göndermişti. Göbels'in yalanlarına o dönemde korkudan kimse sesini çıkarmamıştı. Ama bu yalan milyonlarca yahudinin hayatına mal oldu.

Sn. Sabry, kanserojen olmadığını söyledi. Bunu kim takar ki? Kanserojen mesajı hala sitede duruyor.

U.S. Public Health Service, National Toxicology Program (Amerikan Halk Sağlığı Servisi, Ulusal Zehir Programı) sürekli güncel listeler yayımlıyor.

Report on Carcinogens (Kanserojenler hakkında rapor) listesinde Kaolin yok. Merak edenler listeyi indirip, kaolin diye aratabilirler.

Ancak Sabry ve benim "kanserojen değildir" dememiz yetiyor mu? Bu 2 müşteriyi kim ikna edecek? Bu çamuru kim temizleyecek?

Sevgili Kaptan, sana da bir soru? Bu konuda senle bile yaklaşık bir saatlik telefon görüşmesi yapmıştım. İkna edememiştim. Bunu bilmek için kimya ya da fizik profesörü mü olmak gerekiyordu? Hani sitemim şu! "Şu ellerin taşı bana hiç değmez, ille dostun bir tek gülü yaralar beni."

Bütün süreci, hatta içine ne katılacağı bile, sizle gerek yüz yüze gerekse telefonda tartışılan bir ürünün kanserojen olduğu söylendiğinde, net bir tavır beklerdim.

Merdümgiriz konusuna hiç girmeyelim. Hasbelkader tanıdığınız biri ve merdümgiriz değildi maalesef. Tek umudu da yeni nesil.

Ne burada, ne başka bir yerde hiç kimse kaolin kanserojendir demedi.

Alıntı:

"Mevcut parçacık film teknolojisinin temel alındığı kaolin, beyaz, gözeneksiz, şişip kabarmayan, aşındırıcı olmayan, ince taneli, tabak şekilli, su içinde kolaylıkla asılı kalarak suspansiyon oluşturan, geniş bir PH aralığında inert olan alimünyum silikat (Al4Si4O10(OH)8) mineralidir. Kaplanabilir sınıf kaolin %85'den daha parlak ve %90'dan daha saf kalitededir. Ham kaolinin içerdiği iki iz element olan Fe2O3 ve TiO2'nin ayrıştırılıp uzaklaştırılması çeşitli endüstriyel uygulamalar için de gerekli olan %85 beyaz parlaklık kalitesi için gereklidir. Buna ilaveten insan sağlığı için solunduğunda kanserojen olan serbest SiO2 silika kristallerinin insan sağlığı için mutlaka ayrıştırılıp uzaklaştırılması gerekir (Harben 1995). "
Bu lafı hatırlıyor musunuz? Kısmen, değil mi? Okuduğunuz google book'da rastladınız. Kaplanabilir sınıf kaolinden bahsediyor diye de alıp kullandınız. Oysa google book bir özetti ve Mister Glenn(!)'nin makalelerinden alınmıştı. Mister Glenn de bu lafı Peter Harben'in 250 sayfalık, 50 tane mineralden bahseden 1995 baskılı kitabından almıştı.

Yani sizin bilmeden büyük bir memnuniyetle alıntı yaptığınız P.Harben, ham kaolinden silika kristallerinin ayrıştırılmış olması gerektiğini söylüyor. Ben değil.

Size sordum, bu ayrıştırılma sizin ürünününüzde yapılmışmıdır diye, yanıt vermediniz, aksine zararı yoktur gibi bir şeyler söylediniz.

Kaolinin, kullanmak isteyen insanlar tarafından yanlış anlaşılması en istemediğim bir şey. Bu konuda bu kadar yazmamın, ısrar etmemin sebebi de bu. Yoksa bana ne. Şimdi bakalım, bu yanlış anlaşılmaya kim sebep oluyor? P.Harben mi, ben mi, siz mi?

Halil Önen 11-07-2011 01:36

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834136)
....
SunShader kalsine kaolin içeren bir üründür.

.....
Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir.

Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur

Bilgi ve bize geldiğinde verdiğin hediye için Teşekkürler Sn.Acemi.

Eklenti 232999

MeyveliTepe 11-07-2011 01:47

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834136)
Bu yazım biraz duygusal olacak. Başından beri SunShader'in geliştirilmesinde UBYİ üyelerinin bir kısmı bulundular. Bir çok içerik onlarla paylaşıldı. Halil Bey'in deyimiyle "bilmek yetmiyordu yapmak gerekiyordu". Ancak Nasreddin Hoca'nın fil hikayesindeki gibi yarı yolda bırakıldık. Yine de yılmak yok. Sevgili Halil Önen'in şu sözleri kaolin başlığında söylenmese de bir gerçekliği ifade ediyordu.

Ben de biraz duygusal, çokça da iç burukluğu ile yazayım.

İtiraf edeyim, şimdi anlıyorum bilmediğiniz bir işe giriştiğinizi.

Doğru bir sonuç da çıkabilirdi bu girişimden. Ama çıkmadı. İnanıyorum ki, eski acemi_caylak ne yapar eder, okur, sorar, doğrusunu öğrenirdi.

"Bilmek yetmiyor, yapmak gerekiyor" doğru bir laf. Fakat ön koşulu bilmekten geçiyor. Hele ki yapmaya soyunuyorsan herkeslerden çok bilmek zorundasın. Sonra mahçup olmak var. Yapayım derken, yapamayıp, pestisit kumpanyasından kurtulsun denilen çiftçiyi hepten bu kumpanyanın kucağına atmak, ucuz sandığın şeyi pahalı satar duruma düşmek de var.

Bunca yazışmadan sonra bile iki konuda yanıt yok.

1. Neden ürününüz o kadar ağır olduğu halde hafifmiş gibi gösterdiniz? Hata mıydı, gözden mi kaçmıştı? Baskı altında kalıp öyle söylemek mecburiyetinde mi kalmıştınız? Müşteriyi bilerek mi yanıltmak istediniz? Hangisi? Yok mu bir özürünüz, açıklamanız? Günlerdir yazılan şeyler hep bunun etrafında. Niye bu direnç?

Belki de önemsiz bir ayrıntı diye düşündünüz. Bu da yapmaya çalıştığınız şeyi bilmediğinizi gösteriyor ki yazık. Oysa kaliteden fiyatın yorumuna kadar bir çok şeyi belirliyor.

Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu.

2. Neden, durup dururken olması gereken parçacık boyutu hakkında ARS bilim adamlarının söylemedikleri şeyi söylemiş gibi gösterdiniz? Hiç bir şekilde %50'si 2 mikron altında olsun yeter dememişlerdi. Ama sizin ürününüze öyle dediniz diye öyle aksettirdiniz. Bunun için de bir açıklamanız yok. Artık kaynaklar ortada, burada yazmayan bir sürü insan da okuyabiliyor o makaleleri. Beni geçelim, onlar nezdinde ne durumdasınız, farkında mısınız?

Bakın #219 nolu mesajınızda;
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "

diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok.

Şimdi biraz da;
Parçacık Büyüklüğü ve Tarımda Kullanılan Kaolin
başlığının altındakilere bakalım.

http://www.agaclar.net/forum/attachm...8&d=1310285640

IMERYS'nin Polestar 200P ürününü örnek vererek, 10 µ ölçülü kaolinin tarımda kullanmak için yeterli olduğunu belirtmişsiniz. (Böylece ARS bilim adamlarının yanıldığını belirtmek istiyorsunuz).

Peki, neymiş bu Polestar 200p, biraz bakmadan önce, yukarıda alıntıladığınız tabloda bir noktaya dikkat çekelim.

Aerated Powder Density : 330kg/m3 deniyor. Yani 330gr/litre, 580 değil. Şayet bu ürün gerçekten tarımda kullanılan bir ürün olsaydı ilgilenmeden geçmezdim.

Şimdi ürüne bakalım;
Alıntı:

PoleStar 200P
Calcined kaolin giving high opacity, whiteness & scrub resistance
Key Benefits
Very high opacity, whiteness

Key Applications
Water based Decorative Paints, Solvent based Decorative Paints, Rubber Extrusions, Rubber Mouldings, Rubber Processing,Sealants, Plaster Board.
Bunu çevirmiyeyim ama ağaçlara atılır diye bir şey yazmamışlar. Bir sürü endüstriyel kaolinden biri. Kullanım amaçlarına göre farklı özelliklerde malzeme üretiyorlar. Kalsine kaolinin optik özellikleri sebebiyle de sera naylonunda kullanılmak üzere bir dizi ürünleri var.

Bir de buna bakalım;

http://www.agaclar.net/forum/attachm...1&d=1310285640


In Agricultural applications employ a mixture of grades to
provide a complete coating that reduces voids. Large
aggregates can cause voids in the surface coating making it
less effective

Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır.

Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor.

Burada aynı sunumda atladığınız bir slide var.

Alıntı:

Kaolin Production Removal of LPCs
In the production of Kaolin products manufacturers employ
many different methods for LPC removal.
• Hydro Cyclones
• Filtration
• Flow Separation Methods
• Selected Separation
• Selected Selected Flocculation
Burada büyük parçacıkları ayıklamanın teknikleri listelenmiş.

Alıntı:

Aggregate Large Particle Counts
Large Particle Counts have a direct effect on the quality of
many products including Kaolin Clays products including Kaolin Clays.
Burada da özetle Büyük Parçacık Sayısının, kaolin dahil bir çok üründe kaliteye doğrudan etkisinin olduğunu yazıyor.

MeyveliTepe 11-07-2011 07:43

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834191)
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.

Burada son zamanlarda yine çokça rastladığımız mesnedi olmayan bir iddia var.

Çokça blog yazmamızın da sebebi oymuş iddia sahiplerine göre.

Aklılları ve havsalaları alamadığı için anlam veremiyorlar, bu direnç niye diye. Olsa olsa böyledir demişler kendilerince. Fikir ve zikir meselesi.

Sonuncusuyla beraber önerdiğimiz üç ürün ürün var. Formülasyonu uygun dördüncü, beşinci gelirse onlar da hoşgelir. Alakasız bir şeye "he" demedik diye diğerlerini pazarlar olmuşuz nedense.

Kaolin kili, ülkenin pestisitlere mahkumiyetinin azaltılmasında bir mihenk taşı olabilir. Fazlasıyla stratejiktir. Esas saldırıyı zehir kumpanyalarından alacak.

Buna, sadece doğru ürünler, neyi niye yaptığını bilen çiftçiler ve tabii ki olabildiğince ucuz maliyetlerle karşı durulabilir. Ucuzmuş gibi görünüp pahalı olan alakasız ürünlerle değil. Bunlar olsa olsa zehir kumpanyasının işini kolaylaştırır.

Alçak Orfeteknik, ne daha önce ne de bunca şeyin üstüne bir torba bile bedava ürün göndermedi - hoş iki senedir bizim kooperatiften satın alıyorum :) Surround şirketinin haberi bile yok. Geçen sene Ensar bey iki torba bedava kendi imal ettiği malzemeden gönderdi. Bir kilo eksiği ile aynen duruyor. İade etmek boynumun borcu olsun. Bir sürü yer kaplıyor. Buralarda para verip Sunshader satın almış tek kişiyim sanırım. Bir de geçen ay gelen bir torba AT-80 ve RT-89 var. RT-89 bu iş için işe yaramaz. AT-80'in ilk 5 kilosunu test için harcadım. Ürün iyi, diğer 20 kiloyu bahçede kullanacağım. İlave istediğim ürünlerle beraber parası ödenecek. Zaten de yazsın Sabri bey, en baştan kendim için ne gibi şartlar koyduğumu. Biliyordum bu iftiranın da geleceğini, başka çarelerinin kalmayacağını.

acemi_caylak 11-07-2011 07:49

517 nolu mesajımdaki orjinal cümleyi alalım.

"In Agricultural applications employ a mixture of grades to provide a complete coating that reduces voids. Large aggregates can cause voids in the surface coating making it less effective."

Bunu ben aşağıdaki şekilde çevirmişim.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Tarımsal uygulamalarda, boşlukları azaltabilmek için çeşitli sınıflardan karışımlar kullanılarak komple bir kaplama sağlanır. Büyük kümelenmeler, boşluklara neden olabilir ve yüzey kaplama etkisi daha az etkili olur.

Sizse şu şekilde çevirmişsiniz.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Tarım uygulamalarında boşlukları azaltmak için farklı derecelerin karışımları kullanılır. Büyük kümelenmeler yüzey kaplamasında boşluklara sebep olarak etkisini azaltır.

Peki bu anlamnı nerden çıkardınız?

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Yani büyük kümelenmeler olmamalıdır diyor. Buradaki farklı derecelerden kasıt 2 mikrondan büyük, 10 mikronluk parçacıklar değil. 2 mikron altı malzemelerde önemli bir oranda 1 mikron altı parçacık bulunur. Ortalaması da 1.4 mikron civarında olarak bildiriliyor.

Parçacık boyutunun önemini vurgulayan diğer slaytı referans alıyorsunuz. Oysa aynı slaytın başlangıç cümlesi zaten "Parçacık büyüklüğü kritik bir role sahiptir." şeklinde var.

Üstelik bir önceki slaytta da parçacık boyutlarının derecelendirilmesinde zaten hangi sektörlerde kullanıldığı var.

İşte aynı mesajdan o bölüm.

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Kaolinlerin parçacık boyutuna göre sınıflandırması:

Kaolin killeri geniş bir aralıkta parçacık büyüklüğüne sahiptir.

Ultra ince – Yüksek beyazlık ve pigment performası.
100 nanometreden küçük.

İnce – Kozmetikler içinde kullanılır. Donukluk ve tutunma gücü arasında iyi bir denge sağlar.
1 mikrondan küçük.

Orta – Küçük ve büyük parçacıklar arasında bir denge sağlar. Kozmetikler için güzel bir astar oluşturur.
10 mikrondan küçük.

İri – Düşük yağ emiciliği ile yüksek katı içerikli malzeme ihtiyaçlarında önemlidir.
10 mikrondan büyük.


acemi_caylak 11-07-2011 08:13

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Bakın #219 nolu mesajınızda;
"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says" sözünü

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "

diye anlayıp çevirmişsiniz. ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok.

Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor. Üstelik "Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış." Şimdi 10 yıl boyunca bu testlerde görev almış birinin söylediklerine değilde size mi inanalım.


Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 827307)
Inert tozlar ile ilgili bir yazı, The Grower (Yetiştiriciler) Dergisi'nin Mayıs 2010 sayısında da yayınlanmış. Yanmayın! başlığı ve "Üreticiler Diyor ki “Partikül Film Teknolojisi Meyve kalitesini Yükseltirken Güneş Yanığını ve Su Stresini Azaltır” alt başlıklı yazıda, 3 farklı ürün (Surround, Raynox ve Purshade) üretcilerinin kendi ağzından değerlendiriliyor.

Benim en dikkatimi çekense, Dr. Jim McFerson'un görüşleri. Bağımsız bir bilim insanı olmanın yanında, bu türden ürünlerin testlerinde görev almış birisi. Aşağıda onun görüşlerinin yer aldığı bölümün orjinal ingilizcesini ve benim çevirimi görüyorsunuz. İngilizcesi benden iyi olan arkadaşlar belki daha iyi çeviri yaparlar.

Karar Sizin

Wenatchee’deki Washington Meyve Ağaçları Araştırma Komisyonu Yöneticisi Jim McFerson (Jim McFerson Bitki Besleme ve Genetik üzerine doktora yapmış birisi ve 1999’dan beri Washington Meyve Ağaçları Araştırma Komisyonu’nda çalışıyor.), Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış ve başta elma olmak üzere çeşitli denemeler yapmış biri olarak diyor ki:

“Genellikle, mateyallerin tarla denemelerinde güneş yanıklığını önlemedeki etkileri esasen eşit durumda” deyip ekliyor, bu durum yıldan yıla, tarladan tarlaya da farklı uygulamalarda farklılık gösterebilir.

Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır.

Sonunda yetiştiriciler şanslılar, çünkü “çeşitli seçeneklere sahipler”.

Pazardaki diğer markalar, Eclipse, Sunhield ve Vapor Guard’tır.

McFerson diyor ki “Her bir ürün kendi bilgisine sahiptir.”

Bu bilgiyi değerlendirmek yetiştiricilere kalmış ve onlar kendi özgün koşullarını göz önüne alarak karar vereceklerdir, böylece onlar “kaliteli ürünleri kendi tükecilerine sunarak iyi bir iş yapmış olurlar.”


İşte resimdeki orjinal cümlede kırmızıyla işaretlenmiş.

Eklenti 233016

acemi_caylak 11-07-2011 08:27

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi meyvelitepe
Dolgu kalitesi bir malzeme kullanmak yerine pigment kalitesi bir malzemeye yönelseydiniz doğruyu bulacaktınız oysa. Kâr marjı bir kaç puan düşük olurdu hepsi hepsi. Ama çiftçi de kazanırdı bu işten ve zehir endüstrisine karşı iyi bir direnç noktası olurdu.

Peki siz niye SunShader çıkana kadar, daha ucuz bir malzeme bulmadınız? Hadi biz art niyetliyiz, araştırmadık. Ya siz neden insanlara 3 yıldır, pahalı ürünü kullandırdınız? Size ürün soranlara önerdiğiniz marka Sunguard değil miydi? Şimdi mi öğrendiniz diğer sektörlerde kullanılan kaolinin tarımda da kullanılabileceğini?

Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti.

Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası.


Sarıcan 11-07-2011 09:52

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 834295)
Sizin algılamanız mı yetersiz, okuma mı bilmiyorsunuz? Yoksa bu kadar mı kötü niyetlisiniz ve gözleriniz bağlı.

Bende aynı şeyleri size soracaktım. Siz iyide İngilizce biliyorsunuz. İnsanların kafasını karıştırmak için sunduğunuz OMRI belgesinin öne çıkarmaya çalıştığınız Sunguard isimli ürüne ait olmadığını anlamayacak kadar algılama yeteneğine sahip değilseniz bana bu suçlamaları getirecek bir değilsiniz. Ben sizin daha tartışmaya başlarken birilerini kötülemek için adım attığınızı algılayacak kadar önseziye sahibim ve bugüne kadar da çok az yanıldım. Yanıldığım anda da özür dilemesini bildim. Size anafikir sorarken ne demek istediğimi herkes gayet açıklıkla anladı ama siz anlamamakta ısrar ettiniz.

Belki ilk okuduğunuzda anlayamamışsınızdır, Sn. Ensar' a gelen e-mail' i bir daha okuyun ve forumda İngilizce bilmeyen arkadaşlar için tercüme edin. Ya da algılaması düzgün bir arkadaş tercüme etsin.

Ben artık sizinle tartışmaktan sıkıldım. Kimin kötü niyetli olduğuna bırakalım forumdaki insanlar kara versin.

Dogasever 11-07-2011 10:59

Tartışma yanlış anlamalar üzerine devam edip gidiyor ve bence gereksiz. Çünkü aşağıdaki gibi yanlış anlamalar sizleri hep farklı noktalara götürecek.

Yalnış anlamaya örnek:

Sn Acemi'nin:
Alıntı:

"Cutting sunburn-related crop losses in half and increasing packout by 10 percent to 15 percent more than pays for the material and application, he says"
tümcesini


Alıntı:

"Güneş yanığı kaynaklı kayıplar yarı oranında azalır ve elde edilen paketlenebilir ürün miktarı, materyale ve uygulamasına ödenen paradan %10-15 daha fazladır. "
diye çevirmesi pek doğru değil.

Eğer "packout" sözcüğünü doğru algıladımsa, (mesela bir sinema salonu için "packed out" dendiğinde çok dolu iğne atsan yere düşmez, boşluk yok anlamındadır). Bu yüzden, bence

"Güneş yanığı kaynaklı kayıpların yarı yarıya azaltılması ve yüzey kaplamasının %10-15 oranında artırılması (daha iyi ve dolu dolu (%10-15 daha az boşluklu kaplama elde edilmesi anlamında), materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder."şeklinde çevrilmeliydi.

Sanırım, Sn MeyveliTepe de bu tümcenin yanlış çevrildiğini örnek olarak gösterip,


Alıntı:

"ARS bilim adamlarının yazılarında "50" gibi bir laf olsa yine böyle yanlış anlaşıldı diyeceğim ama o da yok."
diye [başka bir yerdeki bir metinde] aynı yukarda yanlış çevrilen tümcedeki gibi yanlış anlaşıldığını ifade ediyor.

Ama sanirim Sn Acemi Çaylak bunu yanlış anlıyor ve diyor ki:

Alıntı:

Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor.
Görüldüğü gibi, konu zaten karmaşık. Bir de çeviri yanlışlığı ve yanlış anlamalar da işin içine girince hepten içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

Aslında farklı ürünler tartışıldığı için bu tartışma gereksiz. İşin içine bir de kişisel bazı sataşmalar girince, daha da karmaşık hale geliyor. Kişisel sataşmaların olmamasını diliyorum.

DÜZELTME: Bu iletiyi yolladıktan sonra epey düşündüm ve aslında benim de yukardaki tümceyi tam doğru çevirmediğimi anladım. (Demek ki çevrilmesi oldukça zor bir tümceymiş!)

Doğrusu şöyle olmalı:"Güneş yanığı kaynaklı ürün kayıplarının yarı yarıya azaltılması ve meyve/ağaç sıklığının %10-15 oranında artırılması, materyale ve uygulamasına ödenen parayı fazlasıyla geri öder.".

Böyle düşünmemin nedeni: eğer güneş yanığı zaten film kaplama nedeniyle yarı yarıya indiriliyorsa, tümcenin ikinci kısmında kaplama sıklığının artırılmasından bahsedilmesi doğru olmayacaktır. O yüzden başka bir sıklıktan söz edilmiş olmalı diye düşündüm. Burada kimse unutmamalı ki orijinal metni yazan kişi sadece sıklığın (packout) artırılması diyor ve neyin sıklığı olduğu konuyu bilenlere bırakılıyor. (Amerikalıların tipik "fiilden isim üretme" alışkanlığı!)

Dogasever 11-07-2011 11:47

Konuya biraz ara verelim:
Bu sabah TV'leri izliyorum. Kanal adı veya program adı vermeye gerek yok: Türkiye 70 milyon, 23 milyon kişi çalışıyor. Gerisi sadece tüketiyor. Bu 23 milyonun yarısı yasadışı, %60’ının belirli bir mesleği yok. Üniversitede okuyan her 10 kişiden 9'u sosyal bilimler (yani konuşmaya, yazmaya dayalı bilimler) konusunda eğitim alıyor. Bir başka deyişle, bu kadar çok çalışmayan nüfusun olduğu bir ülkede, ilerde de her 10 kişiden 9’u laf üretecek!

Sanayimiz, daha çok otomobil, tekstil, harcı alem gıdalar gibi ederi fazla olmayan sektörlere dayalı. Katma değeri yüksek ürünler yok denecek kadar az.

Kısacası, "çok konuşuyoruz ama az üretiyoruz."

MeyveliTepe 11-07-2011 12:58

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834191)
Sn. Dogasever,

Bir gerçeği daha unutmayın. Türkiye'de kaolini ilk tanıtan kişi sizinde iddia ettiğiniz gibi, Meyvelitepe değildir. En azından internet medyasında, Kezban Yazıcı'nın adına bolca rastlarsınız. 2006 yılında ilk broşürü yazmıştır. Meyvelitepe'nin hangi kaolini pazarladığı ortada. Ürün pazarlama derdi olan tabi ki bolca blog yazısı da yazar. Başka şeylerde yapar. İşte Kezban Yazıcı'nın araştırmaları. Google'dan basit bir aratmayla bulursunuz.

1- KAOLİN: BAHÇE BİTKİLERİNDEKİ KULLANIM DURUMU İLE ETKİ MEKANİZMASI
2- Effects of Air Temperature, Relative Humidity and Solar Radiation on Fruit Surface Temperatures and Sunburn Damage in Pomegranate (Punica granatum L.cv. Hicaznar)
3- Kaolin Uygulamalari ile Modifiye Atmosfer Kosullarinin Nar Muhafazasi Uzerine Etkileri

Daha buna benzer bir kaç döküman daha var.

Tarih 30 Ekim 2009 Zeytin Hastalık ve zararlılarıyla Doğal mücadele başlığı #229
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 525364)

...

Benim kaolin kiline ulaşmam ilginçtir. Geçen yıl bahçede sadece neemazal kullanmıştım. 5 litre neemazal'a rağmen kalamata (Karamürsel-su) çeşiti %25, Samanlı ise %5-7 gibi bir oranda kurtlu olmuştu. Buna rağmen baharda fiyat sorduğumda neemazal fiyatının daha da fahiş bir noktaya geldiğini gördüm ve bunun başka bir yolu olmalı diye 3-4 günlük bir araştırmaya giriştim. Türkiyede daha önce kaolin kilinin çeşitli kurumlar ve şahıslarca bu sebeple denendiğinden haberdar değildim. Nitekim Türkiye'den tek bir rapora dahi rastlamadım.

...

3-4 günlük araştırmada nelere ulaşmadım ki. Kaliforniya üniversitesinin üç yıllık pahalı ve karşılaştırmalı araştırmaları, bir sürü bilimsel makale, sempozyum bildirileri ve başka pek çok şey. Üstelik sadece zeytin için de değil. Meyve üzerine konup, kabuğu delerek kabuk altına yumurta bırakan her türlü meyve sineği ve bu tür zarara maruz kalan her meyve için.

Evet, bulduğum belgelerden anladığım kaolinin zararlı yönetiminde aktif kullanımı 2002-2003 yıllarından sonra. Aslında çok yıllar önce, 1920-1930 yıllarında denenmiş. Başarılı bulunmamış. Bunun da sebebi partiküllerin boyutu ile açıklanıyor. Büyük boyutlu partiküllerin arasına girebilen zararlı yumurta bırakmak suretiyle zarar vermeye devam etmiş. 2000'li yıllarda Engelhard isimli firmanın, uyguladığı bir teknikle partikül boyutlarını 2 mikronun altına indirebilmesi durumu tamamen değiştirmiş. Pek çok araştırma ve olumlu sonuçlardan sonra OMRI listesine girmiş.

Bu bilgilere ulaştığımda düşünmüştüm, bu kadar etkili bir şey ise neden ülkemizde bilinmiyor diye. Daha doğrusu iki ihtimal vardı. Ya bilinmiyordu, ya da açıklanmıyordu. Mine hanımın sözünü ettiği denemeler yapılmış olduğuna göre bilinmemesi imkansız. Burada da iki ihtimal var. Ya denemeler başarılı sonuç vermedi, ya da başarılı olmasına rağmen açıklamaya gerek görülmedi. Denemelerin başarısız bulunmuş olmasına ihtimal vermiyorum. Geriye kalan açıklanmasına gerek görülmemesi.

...

Bir an için şöyle düşünelim. Diyelim ki, 2005 yılında kaolin kilinin zeytin sineği (veya diğer meyve sinekleri) zararını önlemede başarılı bulunduğu herkesin ulaşabileceği makalelerle yayınlansaydı, Tagem'in tavsiye veya talimatları içine girseydi, ziraat okullarında adı geçseydi, işlevi anlatılsaydı, çiftçi eğitimi adı altındaki muhtelif talimatlarda tavsiye edilseydi, ilçe ziraata gidip zeytin sineği ilacı için reçete istendiğinde zehir yerine "kaolin at muhterem çiftçimiz, ne gerek var zehire" denseydi ne olurdu? Bu çok mu zordu? Mevzuat mı uygun değildi? Bürokrasi mi bunu engelliyordu (hala engelliyor olmalı)?

Böyle şeyler yapılmış olsaydı muhtemelen son üç yıl içinde tonlarca daha az zehir kullanılmış olunurdu.

Bazen dehşete düşüyorum. Benim gibi, mesleği ziraat bile olmayan, küçücük bahçesinde gönül eğleyen birinin misyonu bu olamaz. Hasbelkader öyle bir sonuç çıkıyorsa, bir yerlerde büyük yanlışlar aramalı.

Bu bulgu ve denemelerden sonra internette indekslenmiş yerli bir yayın hala yoktu. Tek bulduğum bir sunumda geçen bir satırdı o da pestisit olmakla ilgili değildi.

Şimdilerde başta Kezban hocanın yayınları olmak üzere az sayıda da olsa makaleye rastlanabiliyor. Gönül ister ki sayıları artsın, devletin IPM programlarına da girsin.

Kaolinin güneş yanıklarına karşı önleyici olduğunu 2008 yılından buyana biliyorum. Fakat güneş yanığı konusu hiç önceliğim olmadı.

acemi_caylak 11-07-2011 12:59

1 Eklenti(ler)
Sn. Dogasever,

Aşağıdaki cümlelerde pack-out ile elmanın doluluğunu kastediyor. Tartışmaya konu olan cümlede ilacın kaplamasından söz ettiğini sanmıyorum. Bu cümlelere dikkat ederseniz daha iyi anlaşılacaktır. Yani artık iş inciği cinciğine döndü.

Eklenti 233118

Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık.

MeyveliTepe 11-07-2011 13:06

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834358)
Pes doğrusu, bu kadar çarpıtma olur. Yazının orjinali aşağıdaki resimde var. Burada bu söz bana ait değil. Röportajı yapan muhabir, Dr. Jim McFerson'dan aktarıyor. Yani yazının hiç bir yerinde ARS geçmiyor. Üstelik "Surround ve Raynox’un ilk testlerine katılmış olmanın yanısıra, yaklaşık yarım düzine kadar diğer ürünün testlerinde de 10 yıl boyunca çalışmış." Şimdi 10 yıl boyunca bu testlerde görev almış birinin söylediklerine değilde size mi inanalım.

Yanlış anlamışsınız;

"Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Bu cümle size ait değil mi?

Bunu okuduğunuz yerde başka maksatla bile "50" geçmiyor. Nereden buldunuz ARS uzmanlarının %50'den fazlası 2 mikrondan düşük çapta öğütülmüş olmasını?

O uzmanlar sadece 2 mikrondan küçük diyorlar, %50'si daha büyük olsa olur demiyorlar.

Dogasever 11-07-2011 13:15

Alıntı:

Siz profesyonel çeviri yapıyorsunuz. Çevirilerde en dikkat edilmesi gereken nokta söz edilen konuya hakim olmaktır. Eğer konuya hakim değilseniz, ne kadar ingilizce bilsenizde çeviri anlamsız olabilir. Ben bunu kendi mesleğimde çok yaşadım. Yeminli tercüme bürolarından gelen çevirileri bir kaç kez yeniden gözden geçirmek zorunda kalırdık
Sn Acemi Çaylak
Çeviri konusunda yazdıklarınıza yürekten katılıyorum.
Pack-out konusundaki düzeltmemi siz mesajınızı yazmadan önce 11:45'de yapmışım zaten. Ana sizin çevirinizin cümle yapısının dahi yanlış olduğu açıkça ortada. Lütfen yanlış anlamayın, sizin İngilizcenize bir şey demiyorum. Bu cümleyi yeminli çevirmenler bile yanlış anlayabilirdi.

MeyveliTepe 11-07-2011 13:37

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834360)
Peki siz niye SunShader çıkana kadar, daha ucuz bir malzeme bulmadınız? Hadi biz art niyetliyiz, araştırmadık. Ya siz neden insanlara 3 yıldır, pahalı ürünü kullandırdınız? Size ürün soranlara önerdiğiniz marka Sunguard değil miydi? Şimdi mi öğrendiniz diğer sektörlerde kullanılan kaolinin tarımda da kullanılabileceğini?

Üstelik Sunshader ticarileşmeden önce kendi bahçemde kullandığım bir üründü ve Sunguard ile hiç bir görünür farkını görmedim. Yine UBYİ üyelerinin bir kısmı da kullandılar. Onlarda kendi bahçelerinde kullanmıştı. Onlarda fark görememişti.

Ben alt tarafı bir kullanıcıyım. Uygun alternatif arayıp bulmak gibi bir misyonum yok. Ona rağmen, konunun öneminden dolayı özellikle 2009 yılında alternatif aradım. Başkalarını da alternatif aramak konusunda teşvik ettim. O zaman ne ben ne başkası rastlamadık. Yine bu konunun verimli bir şekilde tartışıldığı Zeytin Hastalık ve Zararlıları ile Mücadele başlığında bununla ilgili bir sürü kayıt var.


Siz alternatif oluşturmak üzere soyundunuz, güzel. Bir çok araştırma yapmış olmalısınız. Hatta aylar önce avsmineral ile de görüştüğünüzü de sonradan duydum. Onlardaki AT-80 ürününü görmediniz mi? Bakın, çok az sapma ile gayet iyi bir ürün. Fiyatı da şimdi sattığınızdan çok çok iyi. Hatta, yine bu firmanın getirebileceği AT-90 ürününü de öğrenebilir, sıfır sapmalı ve fiyatı yine şimdi sattığınızdan daha ucuz olarak getirebilirdiniz. Bu tartışmaların hiç biri olmazdı. Herkes size müteşekkir olurdu.

Şimdi ne diye durup dururken AT-80'i buldun derseniz, sebebi basit. Çok az bir efor harcadım. Sabri bey zaten aylar önce foruma not bırakmıştı. Orada belirttiği ürün özellikleri uygun değildi ama belki başka vardır diye telefon ettim. Özellikleri uygun, kullanılabilir ve çok iyi fiyatla bir ürünleri varmış meğer. Dolayısıyla çiftçinin kaliteli bir ürünü çok ucuza kullanma şansı doğdu. Şayet çiftçi, tarım, maliyet vb. konularında samimi iseniz, alın size bir yol. Daha ileri götürün.

Alıntı:

Bırakalım Sunshader'i, 10 mikron altında olan her türlü kaolin kalsine olsun veya olmasın tarımda kullanılabilir. Deneyenler pahalı ürünlerden hiç bir farkı olmadığını göreceklerdir. Kısaca "laf-ı güzaf" ı bırakıp sadede gelinmesi gereken nokta burası.
İsteyen istediği tozu ağacına atar, nitekim sizinki gibi başka bir çok farklı farklı toz var. Kim ne karışır.

10 mikronluk kaolinin ya da doğru düzgün kalsine edilmemiş kaolinin ağaçlara atılması tavsiye edilecek ise, benim ve benim gibilerin yapacağı olsa olsa benzer denemelerin sonuçlarını yayınlamak olur. Sonunda herkesin aklı fikri var. Herkes bildiğini, inandığını yapar.

Bir ilave not: Sunshader çıkana kadar değil. Sunshader'in (bana göre) uygun olmadığını anlayana kadar. Bunu siz de biliyordunuz. Bu yüzden hiç bir soruma doğru dürüst yanıt vermediniz, serbest yoğunluk konusunda bilerek veya bilmeyerek yalan bilgi beyan ettiniz. Parasıyla örnek göndermediniz, başka türlü satın aldım. O zaman gördüm, görünceye kadar da söylediklerinizin doğru olduğunu var saydım.

25 Mayıs 2010 #5 nolu mesajınız;
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 645016)
Kaolin kili Türkiye'de 2 firmada var.

Sunguard ürünü için,
http://www.orfeteknik.com.tr/

Surround WP için,
http://www.agro.basf.com.tr

adreslerinden bilgi alabilirsiniz.


acemi_caylak 11-07-2011 13:45

2 Eklenti(ler)
Siz Tarım ve Köy İleri Bakanlığı'ndan iyi biliyorsunuz sanırım. Onlarda boş durmamışlar. Kezban Yazıcı'nın broşürünü, kendi broşürlerine eklemişler. Tarih ne yazıyor? Okurlarda görsünler.

Eklenti 233129

Eklenti 233130

Üstelik Kezban Yazıcı, pestisit etkisi ile ilgili aşağıdaki satırları da yazmış.

"Günümüzde Partikül Film Teknolojisinin dünyanın değişikik ülkelerinde başarılı olarak kullanıldığı meyve türlerindeki zararlılar şunlardır; Armut yaprak piresi, kırmızı örümcek, hortumlu böcek, sürgün kesici böceği, fındık kabuk kurdu, turunçgil thripsleri, haziran böceği, tomurcuk böceği, cüce ağustos böceği, yaprak bükenler, gelin böcekleri, zeytin meyve sineği, Avakado thripsleri, elma kurdudur. Ayrıca organik meyve yetiştiriciliğinde bütün zararlılara karşı kullanılabilmektedir (Knight vd. 2000; Puterka vd. 2000b, Wunschhe vd. 2002,)."

Yani okumayı fazla sevmeyen okurlar, size inanabilir. Siz kendinizi kral sanabilirsiniz. Ama mahallenin cılız çocukları, hele başkası da ne demiş diye biraz merak edebilirler.

Çünkü daha önce de internette serbestçe dolaşan bir belgeyi "parayla aldım" diye yazmıştınız. Ayrıntısına girmiyorum.

MeyveliTepe 11-07-2011 14:02

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834535)
...

Yani okumayı fazla sevmeyen okurlar, size inanabilir. Siz kendinizi kral sanabilirsiniz. Ama mahallenin cılız çocukları, hele başkası da ne demiş diye biraz merak edebilirler.

Çünkü daha önce de internette serbestçe dolaşan bir belgeyi "parayla aldım" diye yazmıştınız. Ayrıntısına girmiyorum.

Yanıt veremediğiniz şeyleri örtmek için sınırları zorlamayın isterseniz, ayıp olur. Seviyesizliğin kimseye faydası olmaz.

Eklenti 233136

Okunabiliyor mu? Tarih 12 Ekim 2009. Business Name HERBANA FARMS.

Ne oldu şimdi? Hadi girelim her türlü ayrıntısına.

ServetAydoğan 11-07-2011 14:05

Sayın acemi_caylak

2008 tarihli böyle bir broşürün olması, bu broşüre 2008 yılında internet vasıtasıyla ulaşılabildiğini göstermez.

Ayrıca şu an internette serbestçe dolaşmakta olan bir belge belki bir süre önce sadece parayla alınabiliyordu, bu ihtimalleri gözardı etmemek gerekiyor diye düşünüyorum.

acemi_caylak 11-07-2011 14:10

Evet, ben ingilizce bilmiyorum:) Dil bilgim sizinki kadar iyi olmayabilir. Ama cümlenin ana fikrini anlayacak kadarda ingilizce bilgim vardır.


"Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Bu cümleyi de, daha da ileri giderek;

"Engelhard, ARS uzmanlarının, bağımsız bilim adamlarının görüşüne ve kaolin üreticilerinin değrlendirmelerine diğer sektörlerde de kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir."

Size göre Engelhard referanstır, bana göre birden fazla kaynak referanstır. Dikkat ederseniz kalsine olmasını da çıkardım. O alıntıyı sizin iddia ettiğiniz gibi Engelhard dökümanından olduğu gibi almadım. Diğer kaynaklardan da yararlanarak hazırladım. Üstelik siz Kalsiyum Karbonatı bile kabul etmezken, ben bütün inert tozların kullanılabileceğini yazdım.

Dünyada, %40'ı 2 mikron altı, %90'ı 5 mikron altı ürünlerde var.

acemi_caylak 11-07-2011 14:15

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi ServetAydoğan (Mesaj 834548)
Sayın acemi_caylak

2008 tarihli böyle bir broşürün olması, bu broşüre 2008 yılında internet vasıtasıyla ulaşılabildiğini göstermez.

Ayrıca şu an internette serbestçe dolaşmakta olan bir belge belki bir süre önce sadece parayla alınabiliyordu, bu ihtimalleri gözardı etmemek gerekiyor diye düşünüyorum.

Sayın ServetAydoğan,

En azından ben o belgeye, parasız ulaşmıştım. Meyvelitepe para verip almış olabilir. Ki az önceki mesajında faturasını da gösterdi. Ancak o belgenin bende olduğuna dair bilgi o belge forumda yayımlanmadan önce Dogasever'e benim tarafımdan iletilmişti.

Dikatli bir tarama yaparsanız, ulaşabiliyorsunuz.

MeyveliTepe 11-07-2011 14:22

Alıntı:

Engelhard ve ARS uzmanlarının görüşüne ve yaptıkları testlere göre, diğer sektörlerde de kullanılan kalsine kaolin %90’dan fazla saf kaolin içermek, %50’den fazlası 2 microndan düşük çapta öğütülmüş olmak ve beyazlık derecesinin %85’ten büyük olması koşuluyla tarımda da kullanılabilir.
Bu sizin cümleniz, benim değil. Orada yazılı olan "engelhard ve ars uzmanları" başka kimse değil.

Orijinalinde de engelhard diye bir şey yok. Amerikan Tarım Bakanlığının Tarım Araştırmaları Servisinin Parçacık Film Teknolojisinin minimum gereksinimlerini saptadıklarını yazdığı bölümden. Orada daha başka şeyler de yazıldı.

Her neyse, sıkıldım artık.

Dogasever 11-07-2011 14:26

Doğrudur. Sn Acemi Çaylak bana o belgeyi iletti. Yanlız, Sn Acemi Çaylak bana o belgeyi ilettiğinde ben de o belge zaten vardı ve ben de sözü geçen belgeyi, Sn Acemi Çaylak bana iletmeden yaklaşık 2 yıl önce parayla (sanırım 20 USD'dı) satın almıştım. Konu kaolinden uzaklaştı yine.

MeyveliTepe 11-07-2011 14:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 834558)
Sayın ServetAydoğan,

En azından ben o belgeye, parasız ulaşmıştım. Meyvelitepe para verip almış olabilir. Ki az önceki mesajında faturasını da gösterdi. Ancak o belgenin bende olduğuna dair bilgi o belge forumda yayımlanmadan önce Dogasever'e benim tarafımdan iletilmişti.

Dikatli bir tarama yaparsanız, ulaşabiliyorsunuz.

Alıntı:

Çünkü daha önce de internette serbestçe dolaşan bir belgeyi "parayla aldım" diye yazmıştınız. Ayrıntısına girmiyorum.
Bunun manası ne? O zaman bilmediğin bir şeye böyle yazıp da ne elde etmeyi umuyordun ki? Gil Carandang gibi bir adamın ürettiği çok güzel bir belgenin korsanını mı bulacaktım? Tarih de 12 Ekim 2009. O tarihte siz ne ile uğraşıyordunuz?

Size güzel güzel yazıyorum bir de, belki hala pozitif bir şeyler çıkar diye.

Bitti...

malina 11-07-2011 14:41

Ortalığın biraz sakinleşmeye ihtiyacı var.

Konuyu bir süre için kapatıyorum.

Halil Önen 13-07-2011 17:56

Gülleci + Kaolin
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 777074)
Alkali bir sıvı olduğunudan,

çiçeklenme dönemi kullanılmamalı.
......
Taze sürgünler zamanı atılırsa bitkiyi durdurabilir, bu zaten kükürtün etkisidir. Bunu deneyerek öğreneceğiz.

...
Küçük fidan dönemi büyümeyi yavaşlatabilir belki; bunu denemem gerekiyor, özellikle sebze fidanlarında...
...
Domates v.b gibi her dönem çiçek veren bitkilere atacağız _ ki atıyorlarmış_ nasıl etkisi olur kendimiz test edeceğiz.
....
Sebze de kullanılmasında pilot denemeler yapmak _şimdilik_ öğrenme için daha iyi olacak...

demişim bi zamanlar...:)

Gülleci Bulamacı+ Kaolin için,

''çiçeklenme dönemi kullanılmamalı;'' ama deneyeceğimiz söylemiştik.

Her bitkide ( zeytin,domates, üzüm, biber, fasulye, börülce, vb. çiçekte denedik.

Hiç bir zararını görmedik.

'' Taze sürgünlere atılırsa _ alkali olduğu için_ durdurabilir'' demişim.

Halt işlemişim.:(

Gülleci içindeki kireçten sağlanan kalsiyum ve kaolinin etkisi sürgün verdirdi. Yani kalsiyum da atmış oluyorduk.:)

Saygılar

Halil Önen 13-07-2011 18:24

5 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 836047)
demişim bi zamanlar...:)

Gülleci Bulamacı+ Kaolin için,

''çiçeklenme dönemi kullanılmamalı;'' ama deneyeceğimiz söylemiştik.

Her bitkide ( zeytin,domates, üzüm, biber, fasulye, börülce, vb. çiçekte denedik.

Hiç bir zararını görmedik.

'' Taze sürgünlere atılırsa _ alkali olduğu için_ durdurabilir'' demişim.

Halt işlemişim.:(

Gülleci içindeki kireçten sağlanan kalsiyum ve kaolinin etkisi sürgün verdirdi. Yani kalsiyum da atmış oluyorduk.:)

Saygılar


Kaolini 3 yıl önce gibi oluyor armutta denemiştik.

Eklenti 233866

Bu yıl denemezsek ne olur dedik.:)

Eklenti 233867

Bu ağacı hatırlıyorsunuz. Hani kaolin atmış '' zehirlidir'' yazmıştım ya...

Kuşa...

Eklenti 233868

kurda...

Eklenti 233869

ve çocuklara...

Eklenti 233870

kaptırdık.;)

Saygılar

athena -asena 13-07-2011 19:55

5 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen (Mesaj 836047)
demişim bi zamanlar...:)

Gülleci Bulamacı+ Kaolin için,

''çiçeklenme dönemi kullanılmamalı;'' ama deneyeceğimiz söylemiştik.

Her bitkide ( zeytin,domates, üzüm, biber, fasulye, börülce, vb. çiçekte denedik.

Hiç bir zararını görmedik.

'' Taze sürgünlere atılırsa _ alkali olduğu için_ durdurabilir'' demişim.

Halt işlemişim.:(

Gülleci içindeki kireçten sağlanan kalsiyum ve kaolinin etkisi sürgün verdirdi. Yani kalsiyum da atmış oluyorduk.:)

Saygılar

Halil bey bende bundan 10 gün önce fasulye domates ve salatalıkta çiçeklenme döneminde kullanmıştım hiç bir zararınıda görmedim. bugün tekrar kaolin uygulaması yaptım bahçemdeki bütün bitkilere , sebzelere ve meyve ağaçlarına.

athena -asena 13-07-2011 20:07

5 Eklenti(ler)
Kaldığımız yerden resimlere devam.

Halil Önen 13-07-2011 21:35

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi athena -asena (Mesaj 836092)
Halil bey bende bundan 10 gün önce fasulye domates ve salatalıkta çiçeklenme döneminde kullanmıştım hiç bir zararınıda görmedim. bugün tekrar kaolin uygulaması yaptım bahçemdeki bütün bitkilere , sebzelere ve meyve ağaçlarına.

Fasulyede kaolin kullanamadım; zaten adımız organiğe çıktı,' bu fazla organik olmuş satın almıyoruz' derler diye.:)
Ama domates ve börülcede kullanıyorum.

Safranlı 14-07-2011 08:35

taze olarak tüketılen fasulyede veya domateste kaolın artıkları çok oluyormu
yanı yıkayınca rahatca çıkıyormu
bilmeyen ınsanlara nalatmakta zorlanılır gıbıme gelıyor
bırde benım kullandıgım tekerleklı çekmelı tıp el pompası kaolınde kullanılabılırmı

nazlı06 15-07-2011 13:05

Bizde sebzelerimizde kaolin ve gülleci bulamacı kullandık şu an gönül rahatlığıyla tüketebiliyoruz.

kaolini suyla yıkadığınızda sebze meyve üzerinde kalıntı bırakmıyor yıkarken sizi yormuyor

Dogasever 15-07-2011 13:46

Su ile hafifçe ovuşturunca kaolin suda eriyip akıp gidecektir. Pestisitleri meyve ve sebzelerden uzaklaştırmak eminim çok daha zordur! Zaten çok az kaolin kalsa bile vücuda zarar vereceğini sanmıyorum. Ben yıllarca midemdeki rahatsızlık için içmiştim.

tturt 15-07-2011 16:36

4 Eklenti(ler)
Bu başlığı uzun zamandır dikkatli bir şekilde takip ediyorum. Umuyorum burada yaşananlarla, konuşulanlarla, tartışılanlarla ve belgeleriyle tarihsel süreçte bir çok kişi ve kuruma ışık tutacağını düşünüyorum.

Tamamen hobi amaçlı olan bahçemizde ilk defa sebzelerde ve iki elma ağacında kaolin kili (sunguard) uygulaması yaptık. Kaolin uygulamasını 18/06/2011 tarihinde yapmıştık o hafta 3 gün yoğun yağmur yağmıştı. Geçtiğimiz hafta sonu çektiğim fotoğrafları ekliyorum. Benim gözlemim elma ağaçlarının yapraklarında daha yoğun kaolin kili kalmışken sebze yapraklarında daha az kaolin kili kalmış. Bu farkın nedeni olarak aklıma iki şey geliyor uygulama aynı miktarda kaolin kili kullanılarak yapılmıştı. İlk önce sebze bahçesine kaolin uygulaması yapmıştım. Sonra elma ağaçlarına uygulamayı site görevlimiz yaptı. Aklıma gelen ya yapıştırıcıyı fazla koydu ya da fazla uygulama yaptı. Uygulamayı şarjlı 4 litrelik pompayla yaptık. Ayrıca kaolin kili uygulaması yapılan iki elma ağacı kaolin kili sonrasında dallarında 12-13 cm'lik uzama gözlemledim. Bu normal mi bilmiyorum.

Haftaya tekrar kaolin uygulaması yapmayı düşünüyorum. Sizce yapmalımıyım, bilgilerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Eklenti 234258

Eklenti 234259

Eklenti 234260

Eklenti 234261

Halil Önen 15-07-2011 22:26

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi tturt (Mesaj 836926)
Bu başlığı uzun zamandır dikkatli bir şekilde takip ediyorum. Umuyorum burada yaşananlarla, konuşulanlarla, tartışılanlarla ve belgeleriyle tarihsel süreçte bir çok kişi ve kuruma ışık tutacağını düşünüyorum.

Tamamen hobi amaçlı olan bahçemizde ilk defa sebzelerde ve iki elma ağacında kaolin kili (sunguard) uygulaması yaptık. Kaolin uygulamasını 18/06/2011 tarihinde yapmıştık o hafta 3 gün yoğun yağmur yağmıştı. Geçtiğimiz hafta sonu çektiğim fotoğrafları ekliyorum. Benim gözlemim elma ağaçlarının yapraklarında daha yoğun kaolin kili kalmışken sebze yapraklarında daha az kaolin kili kalmış. Bu farkın nedeni olarak aklıma iki şey geliyor uygulama aynı miktarda kaolin kili kullanılarak yapılmıştı. İlk önce sebze bahçesine kaolin uygulaması yapmıştım. Sonra elma ağaçlarına uygulamayı site görevlimiz yaptı. Aklıma gelen ya yapıştırıcıyı fazla koydu ya da fazla uygulama yaptı. Uygulamayı şarjlı 4 litrelik pompayla yaptık. Ayrıca kaolin kili uygulaması yapılan iki elma ağacı kaolin kili sonrasında dallarında 12-13 cm'lik uzama gözlemledim. Bu normal mi bilmiyorum.

Haftaya tekrar kaolin uygulaması yapmayı düşünüyorum. Sizce yapmalımıyım, bilgilerinizi paylaşmanızı rica ederim.

Eklenti 234258

Eklenti 234259

Eklenti 234260

Eklenti 234261


Her iki sebepten de olabilir. Yani yoğun kaolin kullanımı veya yapıştırıcının fazla olmasından kaolin daha uzun süre yaprakta kalıyor.

Birde bitki yaprağı tüylü ise bu sebepten tutunma fazla oluyor.

Domates de _ yeşil kurt ve tuta _ ve elma da _ elma iç kudu_ için kaolinin içine B. F bakterisi ( delfin wg) kullanırsanız etkisini genişletmiş olursunuz.

Saygılar

egeselin 23-07-2011 08:54

Selamlar...
Öncelikle Kaolin le tanışmama vesile olan ve bana her türlü bilgi birikimini aktaran
Sn; Halil ÖNEN Beye ve Sn; Acemi Çaylak`a teşekkürlerimi sunarım.Ben İzmir Menemen deki Zeytin tarlamda bunu uyguladım ve çok memnun kaldım.Benden kaolin uygulamasını duyan bir domates yetiştiriciside uyguladı,o da çok faydasını gördüğünü belirtti.Bundan sonra da SUN SHADER uygulamaya devam....Uygulama fotoğraflarını pek yakında paylaşacağım...
Sevgiyle kalın....


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 04:51.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025