agaclar.net

agaclar.net (https://www.agaclar.net/forum/)
-   Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/)
-   -   Enzim (Enzyme) (https://www.agaclar.net/forum/temel-konular-toprak-gubre-tohum-sulama/18541.htm)

MeyveliTepe 03-01-2010 23:45

Sn.Sarıcan,
Yapım yöntemi ve kullanılan malzeme, koku (tam olarak nasıl kokması gerektiğini ayırd eder duruma geldiğinizde) ve detay PH seviyesi, doğruya yakın bir şekilde size yön verebilir.

Söz gelimi, aynı zamanda zeytin salamurası da yaptığım için, laktik asit kokusunu nerede olsa tanırım. Hatta yoğunluk durumunu dahi kokusundan ayırd edebilirim :)

Sarıcan 03-01-2010 23:58

Sn. meyvelitepe,

Ben sizin bu konuda bilgi birikimizin olduğunu tahmin edebiliyorum. Önemli olan bunları yeni başlayan arkadaşlara ipucu olarak verebilmek. Yoksa herkes deneme yanılma yolu ile bir şeyler buluyor sonunda ama bilen arkadaşların yol göstermesi süreci kısaltıyor. Benim istediğimde bu idi zaten.

MeyveliTepe 04-01-2010 00:10

Laktik asidi hazırlanan enzimlerde koruyucu ve fermente edici olarak kullanmak istiyorsanız pirinç suyu ile hiç uğraşmayın derim. Pirinç suyu kullanmak hem çok zaman alıyor, ki bu sebeple riskli, hem de çok dolambaçlı. Bunun yerine yoğurt suyu kullanın (kendi mayaladığınız veya çabuk ekşiyen türden yerel yoğurt). Ekşi yoğurdun suyunu ayırıp pekmez ile 10-15 gün beslerseniz garantili olur.

Sarıcan 04-01-2010 09:31

Enzimlerim Kullanım Yerleri - devamı
 
1 Eklenti(ler)
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler - devamı

Eklenti 120595

Kaynak : http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm
Devam edecek

Dogasever 04-01-2010 12:25

Uyarı: Tazelik
 
Sn Sarican
Herseyden once guzel katkiniz icin sizi kutluyorum. Ancak bazi uyarilarim olacak. Burada benim dusunceme gore, mutlaka taze çöp kullanılmalı. Aksi takdirde, beklemiş çöpler oksidasyona başlamışlar demektir ve üzerlerinde zararlı mikroorganizmalar üremeye başlamıştır. Daha doğrusu kokuşma başlamış demektir. O yüzden, bahsettiğiniz enzim üretimi yönteminin başarılı olabilmesi için mutlaka taze çöplerle yapılması gerektiğini düşünüyorum. (Nasıl turşu yapmak için analarımız taze sebze kullanırsa, yine aynı mantıkla!) Bir de, verdiğiniz tüm referanslar, hep aynı web sitesinden. Sadece bir tek web sitesi mi var? Halbuki enzim üretimi önemli bir konu. Bir tek web sitesi olmamalı diye düşünüyorum. Yanılıyor muyum? Saygılar.

Sarıcan 04-01-2010 14:30

Sn. Doğasever,

Gerçekten çok haklısınız, enzim konusu araştırdıkça hergün yeni bir bilgiye ulaşılan bir konu. Fakat çöp enzimle başladığım ve web sitesininde çevre konularına duyarlı bir site olmasından dolayı herkesin tanımasını istedim.

Yabancı dilimin yettiği kadarda sitedeki üretim ve kullanım bilgilerini de İngilizce bilmeyen arkadaşların faydalanabilmeleri için tercüme etmeye çalışıyorum. Bu da hızımı biraz düşürüyor.

Elbetteki tek referans kaynak değil, araştırırken ulaştığım yeni bilgileri en yakın zamanda paylaşacağım ama ulaştığım bilgileri önce kendim özümlemeye çalışıyorum. Nerede ise yeniden organik kimya ve mikrobiyoloji çalışmaya başlayacağım.

Tazelik konusuna gelince, başta verilen 5 litrelik bir kavanoz için verilen tarife bakılırsa 3 litre suya 300 gr kahverengi şeker veya melas ve 900 gr meyve ve sebze atığı öneriliyor.

Görüleceği üzere bu işe başlamak için fazla bir çöpe ihtiyaç yok, nerede ise her evin iki üç günlük atığına denk geliyor. Belki güleceksiniz ama hava sızdırmazlığı çok iyi olan yoğurt kovasında oksijenle teması kesilirse çıkan çöpler hiç bir bozunmaya uğramadan bir kaç gün taze kalabiliyorlar. Önemli olan hava ile temasını kesmek.

Bu arada şunuda söyliyeyim, bu sitenin tanıtımı bitince paylaşacaktım ama şimdiden söylemiş olayım. Yeni başlayacak arkadaşlar hiç çöple falan uğraşmasınlar, ilk başlangıcı direkt içilebilir nitelikte enzim yapmak için üç veya dört çeşit temiz, hergün yediğimiz meyvelerin kendisini dilimleyerek karıştırsınlar. Ortaya çıkan enzimide daha ileriki zamanlarda araştırmalarımdan bulduğum tarifler konusunda hem kendileri içsinler, hem bitkilerine versinler. Böylelikle katılacak organik malzemenin tazeliği konusuna da takılmamış olurlar.

Henüz bende enzim üretimine başlamadım, bende temiz meyve ile başlamayı düşünüyorum ve sağlığım için içmeyi düşünüyorum. Daha sonrada çöp enzim yaparım herhalde. Çünki enzim konusu gerçekten çok ilginç bir konu. Ben sizin ürünlerinizi de en çok EM-X Gold serinletici içeceğe ilgimden dolayı araştırmaya başlamıştım. Zannederim EM-X Gold da bir enzim içecek. Bir çok hastalığa ve bağışıklık sistemine iyi geldiğini okumuştum.

Bu konu ile ilgilenmeye başladıktan sonra bütün fermente ürünlere olan ilgim arttı. O kadar çok araştırılacak konu var ki. Bazan gün yetmiyor. Saygılar.

MeyveliTepe 04-01-2010 16:06

Dün bir kısım zeytini salamuradan çıkardım. Salamura suyu, zeytinden aldığı renkle kırmızı pancar suyu hoş bir renkteydi. Kokladığımda da "iç beni" diyen turşu suyu kokusu. Fazla tuz da kullanmamıştım. Şunun bir tadına bakayım dedim. Sonra kocaman bir bardağa doldurup içmeye başladım. İkinci bardakta eşim durdurdu :)

Dogasever 04-01-2010 16:17

Bu arada şunuda söyliyeyim, bu sitenin tanıtımı bitince paylaşacaktım ama şimdiden söylemiş olayım. Yeni başlayacak arkadaşlar hiç çöple falan uğraşmasınlar, ilk başlangıcı direkt içilebilir nitelikte enzim yapmak için üç veya dört çeşit temiz, hergün yediğimiz meyvelerin kendisini dilimleyerek karıştırsınlar. Ortaya çıkan enzimide daha ileriki zamanlarda araştırmalarımdan bulduğum tarifler konusunda hem kendileri içsinler, hem bitkilerine versinler. Böylelikle katılacak organik malzemenin tazeliği konusuna da takılmamış olurlar.

Çok isabetli bir görüş! Hatta üzerinde hiç pestisit kullanılmamış meyveleri tercih etsinler dersek daha da iyi olur. Benim az önceki uyarıyı yapmamın nedeni, insanların gidip sokaklardaki çöplerden böyle bir şey yapmalarını önlemek içindi. Mikrobiyal uygulamalar, çok temiz olmayı gerektirir. O yüzden, bu konuya hevesli arkadaşların dikkat etmeleri gerekir. Hele hele ticari amaçla böyle birşey yapmaya kalkarlarsa, karşılarında Tarım Bakanlığı yetkililerini bulacaklarını unutmamalılar.

denizakvaryumu 04-01-2010 17:42

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Sarıcan (Mesaj 557783)
Bu arada şunuda söyliyeyim, bu sitenin tanıtımı bitince paylaşacaktım ama şimdiden söylemiş olayım. Yeni başlayacak arkadaşlar hiç çöple falan uğraşmasınlar, ilk başlangıcı direkt içilebilir nitelikte enzim yapmak için üç veya dört çeşit temiz, hergün yediğimiz meyvelerin kendisini dilimleyerek karıştırsınlar. Ortaya çıkan enzimide daha ileriki zamanlarda araştırmalarımdan bulduğum tarifler konusunda hem kendileri içsinler, hem bitkilerine versinler. Böylelikle katılacak organik malzemenin tazeliği konusuna da takılmamış olurlar.

Bu karışıma sirke de diyebilir miyiz?

egetropical 04-01-2010 18:02

Enzim üretimi sirasında malzemenin hava ile teması kesildiğinden sirkeden çok şarap yapım tekniğine benziyor. benim evde şarap yapma tekniğimi kullanarak sanırım içilebilecek düzeyde enzim elde edebilirim.
bitkilerin üzerine yaprak gübresi şeklinde yapılacak uygulamada bazı zararlıları kovacak ve temizleyecektir diye düşünüyorum.
elde edilecek enzimin günlük hayatta uygulama alanı epey fazla olacağa benziyor.

sn sarıcan kolay gelsin. konunun diğer sahifeden beri takipcisiyim. Enzim ögrencisi olmaya adayım:D

yapılacak enzimin nelere faydalı olacağı sade bir liste ile açıklama yapabilirmiyiz. İşin tekniğinden uzak olan bizler konuyu daha iyi kavrayabilecektir.
bitki yetiştirmesinde tohum ekiminden fide oluşumuna kadar gecen sürede bitkinin sağlıklı gelişimi için çok faydalı olacağını düşünüyorum. daha dogrusu beni ilğilendiren öncelikli konu bu.

nariçi 04-01-2010 18:13

İyi bir konu benimde ilgimi çekti. Kimya konusunda bilgim yok ama pratik yöntemlerle amatörce birşeyler öğrenebiliriz. Bizim evsel gıda atıklarının çoğunluğunu zaten tavuklar yiyor. Bu işe tavukların yemediği çeşitler kalıyor. Kış gününde bir hafta da kalsa meyve kabuklarına birşey olmaz. Bu nedenle narenciye kabuklarını geç çürümelerinden dolayı çevreye döküldüğünde kirlilik yaptıklarından nefret ederim. Bu işe çok uygun atık oluşturacaklarından eminim.

Sarıcan 04-01-2010 19:09

Sn. Meyvelitepe,

Afiyet olsun,tahmin ediyorum bundan sonra fermente ettiğiniz hiç bir sıvıyı ziyan etmezsiniz. Zeytin bir doğa mucizesi, salamura suyuda öyledir herhalde.

Sn. doğasever,

Evde hanımlar yemek pişirirken ne kadar titizdir bilirsiniz. En temiz meyveyi bile en az iki su yıkamadan soymazlar. Evde kendimize bile yapsak belirli sterilizasyon işlemleri yapılabilir. Bizim şu an tarım bakanlığı ile işimiz yok ama temizlik bu işin ön şartı bence de. Ticari amaçla yapmak isteyen arkadaşlar da fabrika veya atölyelerinde gerekli sterilizasyon hattını oluştururlar herhalde.

Sn. denizakvaryumu,

Henüz enzim üretimi konusunda hiç deneyimim yok ama fermentasyon süresini iyi ayarlayıp belirli bir pH değerinde fermentasyona son verilmezse, ya da şarapta olduğu gibi fermentasyon koşulları tam oluşturulmazsa sonuçta sirke gibi asidik bir içecek veya tam karışık meyve sirkesi elde edilebilir herhalde. Deneyip göreceğiz, belki ilk yaptığımız enzimi içemeyiz ama kullanım yeri oldukça bol bir şekilde değerlendiririz.

Sn. egetropical,

Enzimin kullanım alanlarını 23 nolu mesajda liste şeklinde ilk kullanım yerleri resminde tercüme etmiştim. Siz evde şarap yaptığınıza göre benden bir adım öndesiniz. Belki biz size öğrenci oluruz. Paylaşımlarınızı esirgemezseniz memnun olurum.

Sarıcan 04-01-2010 19:21

Sn. Nariçi,

Bu sene balkonun tadı yok. Pembe domates yaptım, hastalandı. Çilek ağacını yazın tatile giderken sökmüştüm. Güzelim çilekleri sökmek zorunda kalınca bu sene çilek ağacınıda kurmadım. Halbuki olsaydı ne güzel olurdu, çilek enzimi yapardım.

Anlayacağınız bu sene balkonda işler kesat. Bende kendimi araştırmaya verdim. Bu arada bu konuya takılıp kaldım. Belki de iyi oldu, balkondaki fidelere bakım yapmak bütün günümü doldurmuyordu. Şimdi okumaktan gözlerim şişiyor. Paylaşan arkadaşlara bir nebze katkım olursa çok sevineceğim. Saygılar.

nariçi 04-01-2010 19:45

Saygılar benden Sayın Sarıcan, Bizimki geçen yıl bir deneme idi. Kış için güneş çok önemli. Ben kendi çileğim olduğu halde mevsim gözetmesin diye yediveren aldım, sizinkinden önce çürüdü. Eniyisi siz bu konuda yazın yapabileceklerinizle daha verimli sonuç alırsınız diye düşünüyorum. Her ne kadar hobi olsa da her şeyin bir de maliyet hesabı olması lazım. Balkon geniş se daimi yeşil saksı narenciyeleri veya tropikal meyve ve üzümsü bitkiler de denemeye uygun gibi.

Bu başlıktaki gibi teorik ve küçük pratik teknik yöntemlerle uğraşmakta güzeldir. Karşılıksız vermenin en basit yöntemi olsa gerek. Şimdi bu konuyu takip ediyoruz.

Bakalım enzimden bir sonuç alacakmıyız.
Nargile - hortum düzeneğini yapmadan sakıncası ne olur. Bu düzenek bidon ağzının devamlı kontrol ve açılmasını mi telafi etmiş oluyor?

Sarıcan 04-01-2010 19:59

Sn. Nariçi,

Nargile düzeneği kavanoz içinde fermentasyon sonucu çıkan gazın (Karbondioksit) yarattığı basınç ile sisteme zarar vermesini engellemenin yanında kavanoz içine oksijen girmesini engelleyip oksidasyona meydan vermemesi için düşündüğüm bir öneri idi.

Sn. malbman' ın tercüme yaptığı dökümanda görürseniz gaz çıkışının çok olduğu ilk günlerde kavanoz kapağının her gün açılarak gazın uzaklaştırılması isteniyor. Halbuki her kapak açışta içeri oksijende doldurmuş oluyorsunuz. Nargile her iki işi birden yapıyor, gazı dışarı atarken içeri oksijen almıyor.

egetropical 04-01-2010 21:00

Sn. sarıcan ben tamamını daha önce defalarca okudum orjinal site dahil. benim istediğim daha çok uygulama biçimi, dozaj gibi. ör: yapraktan 10 litre suya 100 cc enzim karıştırılır gibi.

Sarıcan 04-01-2010 21:08

Enzimlerim Kullanım Yerleri - devamı
 
1 Eklenti(ler)
Enzimlerim Kullanım Yerleri ve örnekler - devamı

Eklenti 120693

Sn. egetropical,

Zannederim bu sayfadaki bilgiler işinizi görür. Güle güle kullanın.

egetropical 04-01-2010 21:31

teşekkür ederim. aradığım buydu. sınıf kalabalıklaşıyor bir süre sonra enzimleri üreteceğiz gibi geliyor. üretilen enzimlerde kullanmaya başlıyacağız, biliyorsunuz her şeyin azı veya fazlası zarar veya faydasızdır.
serada olgunlaşmamış pepinolar var evdeki meyve atıklarınıda ilave ederek en kısa sürede üretime başlıyacağım. tek sorun siyah şeker.

egetropical 04-01-2010 21:40

Fermantasyon süresi 3 ay, uzun bir süre fermantasyonu hızlandırmak için içine kuru ekmek parçası ve bira mayası kullanılabilirmi? şarap üretiminde bu süre katkı maddeleri ile 15-20 güne kadar düşebiliyor.

Dogasever 04-01-2010 21:47

Bir soru
 
Sn Sarıcan
Yaptığınız araştırmalarda çöp enzimi (bu adın ne kadar doğru olduğundan emin değilim) adını verdiğiniz sıvının üretimi sırasında ozon gazı çıktığına dair herhangi bir bilgiye rastladınız mı?

sındırgılı 04-01-2010 22:07

Her gun, kapagi gevsetip tekrar sikica kapatmaktansa nargile sistemini yarin uygulamali. Yoksa 3 ay boyunca ne vida kalir ne kapak !!! Sn. Egetropical, ben esmer seker kullandim.

Sarıcan 04-01-2010 22:29

1 Eklenti(ler)
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever (Mesaj 558045)
Sn Sarıcan
Yaptığınız araştırmalarda çöp enzimi (bu adın ne kadar doğru olduğundan emin değilim) adını verdiğiniz sıvının üretimi sırasında ozon gazı çıktığına dair herhangi bir bilgiye rastladınız mı?

Sn. Doğasever,

Sorduğunuz soru ile ne yapmak istediğinizi tam anlamadım ama yine de cevap yazayım.

Web sitesinin adı

http://www.o3enzyme.com/enzymeproduction.htm

Ozon sitenin isminde bile geçiyor O3 olarak, web sitesini inceledinizse ozonla ilgili bir sayfada yazmışlar ve çevrimide anlatmışlar. İngilizcenizin de benden iyi olduğuna eminim. Atladığım bir konu varsa yardımcı olursanız sevinirim.

Enzim üretimi sonucunda oluşan (O3) ozon gazının havadaki NO2 Azot dioksit ve CO2 karbondioksit gazını redükleyerek (NO3) Nitrat ve (CO3 )Karbonat olarak dönüşümlerini sağladığını anlatıyor ve oluşan (NO3) Nitratında bitkiler için çok faydalı olduğunu anlatıyor. Konuyu bilen biri olarak bu sayfayı siz tercüme ederseniz sevinirim.

Eklenti 120696

Eğer her ev enzim yapar ve kullanırsa, o derece küresel ısınmanın azaltılmasına yardımcı olacaktır.

Dogasever 05-01-2010 01:23

Bilimsel çalışma bulamadım!
 
Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu (Mesaj 557893)
Bu karışıma sirke de diyebilir miyiz?

Sn Denizakvaryumu
Bu karışım benim düşünceme göre sirke olarak değilde, içinde biyoaktif maddeler içerebilen hafif alkollü bir karışım olarak adlandırılabilir. Şekerli ortamda bazı mayaların üreyebileceğini ve bu mayalarında alkol üretebileceğini biliyoruz. Yalnız ne Sn Sarıcan'ın referans gösterdiği web sitesinde ne de diğer web sitelerinde hiçbir bilimsel veri ve yayınlanmış makaleye rastlayamadım. (Eğer rastlayan varsa lütfen bana bildirsin) Bu konuda biraz hayal kırıklığı yaşadığımı belirtmeliyim. "Çöp Suyu Dünyamızı kurtaracak" hareketi, çevresel felaketleri önleyebilecek çok büyük iddialarla yaklaşık 3-4 yıl önce başlamış görünüyor. Ancak aradan 4-5 yıl geçmesine rağmen şu anda dahi yapılan bir bilimsel çalışma olmaması biraz şaşırtıcı. Ayrıca, ozon konusunda da bazı kuşkularım var. Bunları da yarın dile getireceğim. Şimdilik herkese iyi geceler.

acemi_caylak 05-01-2010 05:56

Sayın Sarıcan,
Çevirisini yaptığınız sitede sadece çöp artığı ve kahverengi şeker veya melas kullanımından sözediliyor. Acaba melas veya şekerle birlikte Meyvelitepe'nin dediği gibi laktik asit kullansak fermentasyon sürecini biraz daha kısaltmak mümkün olabilir mi?
Sanırım Doğasever kastettiği bilimsellikte bu olsa gerek. Örneğin EM için birden fazla fermentasyonu hızlandıran ve içerisindeki yararlı organizmaların sayısını artıran çeşitli maddeler kullanılmış olabilir.

Sarıcan 05-01-2010 10:07

Sn. acemi_caylak,

Ben sadece bana ilginç gelen bir web sitesi sizlerin de bilgi dağarcığınızda olsun, içinizde ki araştırma isteğini uyandırsın, uygulanıp güzel şeyler çıkarsa da bundan memlekete bir değer katılsın diye uğraşıyorum. Benim labaratuarım yok, bilimsel bir çalışma yaptığımı da iddia etmiyorum.

Tersine konuyu açarken de söylemiştim şimdi de tekrarlıyayım, konu ile ilgili bilgisi olan veya bilimsel olarak ilgi alanı içinde olan arkadaşlarımız varsa bizi aydınlatsın diye her hecemde tekrarlıyorum.

Ama bilmiyorum bu konuyla ne zamandan beri ilgileniyorsunuz, web sitesinde ister doğru ister yanlış ozon ile ilgili bir açıklama varken ilkokul çoçuğunu imtihan eder gibi ozonla ilgili soru sorulursa amacın ne olacağından kuşku duyarım. Amaç benim babam senin babanı döver tartışmasına tekrar girmekse, ben hemen baştan belirteyim benim babam yok. Benim kıyaslayacak bir ürünümde yok, çünki tartıştığımız konu tamamen benim dışımda.

Benim bir ürünüm olmadığına göre onun üstün niteliklerini ispatlamak gibi bir zorunluluğum da yoktur. Zaten belki de düğümlendiğimiz nokta bu. Bugün ister eczaneden bir ilaç alın, isterseniz marketten bir ürün alın reçete ve etiketine baktığınızda içeriğini yazmak zorunda ve bu kanuni bir zorunluluk. Ürünle ilgili patentiniz varsa onuda belirtirsiniz ve kimse sizi ticari anlamda kopyalayamaz. Benim şu anda öyle bir zorunluluğum olduğunu zannetmiyorum ki incelediğimiz web sitesininde satışa sunulan bir ürünü yoktur ve misyonumuz bölümünde aynen şöyle yazıyor.

"Our Mission

Our mission is to spread the importance of using enzymes to protect our environment and slow down global warming and its harmful effects. The purpose of this website is to educate the people of the world on how to produce and use enzymes in their homes and farms. We hope that more and more people will come to appreciate the usefulness of enzymes and each of us would do our part in using enzymes to reduce global warming for a healthier living environment."

"Misyonumuz

Misyonumuz, çevrenin korunması ve küresel ısınma ve onun zararlı etkilerini yavaşlatmak enzimleri kullanmanın önemini yayılmasını sağlamaktır. Bu web sitesinin amacı nasıl üretmek ve evlerine ve çiftliklerine enzim kullanımı dünya insanları yetiştirmektir. Biz daha fazla insanın enzimlerin yararını takdir ve her birimiz sağlıklı bir yaşam ortamı için küresel ısınmayı azaltmak için enzimler kullanarak üzerimize düşeni yapacağını gelecek umuyoruz."

Hiç bir ticari amacı olmayan bir çalışmadan hangi kanuni belgeyi bekleyelim. İsteyen yapar kullanır, isteyen de kullanmaz. Ama bu konuda bilgi dağarcığında bilimsel bazı kırıntılar olan herkesin bu dünyaya karşı olan sorumluluğundan dolayı eteğindeki taşları dökmesinin zamanıdır.

Yoksa kanser ilacı satan umut tacirlerine döneriz. Eğer kanser hastası iseniz ya varınızı yoğunuzu içeriği belli olmayan bir ilaca yatırırsınız ya da babaannenizden öğrendiğiniz gibi bir takım bitkilerle kendi ilacınızı kendiniz yaparsınız. Kansere iyi gelir mi? Onu bilemem, ama şunu biliyorum ki bugün tarifi yapılan meyve enzimlerinin çoğu hemen hemen her evde meyve likörü olarak yapılmış, içilmiş ve bugüne kadar kimse ölmemiş.

Çöp enzime sıra gelirse, onuda kimseye için demiyoruz, tersine kanalizasyondaki kötü kokuları arıtmak için kullanın diyoruz veya bitkilerinize gübre hazırlarken kullanın diyoruz. Bunu da denemenin kimseye bir sakıncası yoktur, ekonomik olarak bir külfetide yoktur.

Fakat ozon konusunda bende Sn. Doğasever gibi şüphe içindeyim. Çünki glikozun fermentasyonunda

C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

bende ozon yerine karbondioksit gazı çıktığını biliyorum. Bu konu benim içinde araştırılmaya muhtaç bir konu. Eğer Sn. Doğasever bu konuya dikkatimi çekmek istiyorsa kendisine teşekkür ederim ama sorma biçimini pek beğenmediğimi söylemek isterim.

Saygılar.

MeyveliTepe 05-01-2010 10:32

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak (Mesaj 558161)
Sayın Sarıcan,
Çevirisini yaptığınız sitede sadece çöp artığı ve kahverengi şeker veya melas kullanımından sözediliyor. Acaba melas veya şekerle birlikte Meyvelitepe'nin dediği gibi laktik asit kullansak fermentasyon sürecini biraz daha kısaltmak mümkün olabilir mi?
Sanırım Doğasever kastettiği bilimsellikte bu olsa gerek. Örneğin EM için birden fazla fermentasyonu hızlandıran ve içerisindeki yararlı organizmaların sayısını artıran çeşitli maddeler kullanılmış olabilir.

Laktik asit ile ilgili yazdığım mesajlar pirinç suyunun fermente edilme gayreti ile ilgiliydi. Yoksa, yapılan enzimde kullanılır, kullanılmaz bir fikrim yoktur.

Sarıcan 05-01-2010 10:50

Meyve enzimi yapma konusunda yeni bir kaç site; henüz inceleme yapamadım ama kullanımı, fayda ve sakıncaları ile ilgili bir takım bilgiler var. Zaman içinde tekrar tartışılabilir,

http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

http://www.ehow.com/how_5149311_make-fruit-enzyme.html

Yardımlarınızı bekliyorum.

nariçi 05-01-2010 11:25

Sayın Sarıcan aşağı yukarı aynı bilgileri veriyor.

Sarıcan 05-01-2010 11:44

Sn. nariçi,

Bunlar içilebilir nitelikte temiz enzim üretimi. Ama çöp enzimlerin kullanıldığı yerlerde de kullnılabiliyor. Bunları alternatif tıpta ilaç olarak kullanıyorlar. Hem serinletici içecek, hemde vücudun ihtiyacı olan antioxidan besin olarak öneriyorlar ve çok pahalı şeyler. Evde yapılanlardan da pek büyük farklılıkları olduğuna da inanmıyorum.

EM firmasının da buna benzer enzim içecekleri var.

http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?t=4127

ama şu ana Türkiyede satışa sunuldu mu bilemiyorum? Enzimler bütün dünyada yeniden keşfediliyor sanki. Eczanelerde her gün yeni bir antioxidan ürün satışa sunuluyor ve hepside ateş pahası. Benim bu konuya olan ilgim de kanseri yaşamış olmamdan kaynaklanıyor.

nariçi 05-01-2010 11:48

Geçmiş olsun.
Yani ben yapılma yöntemi olarak ve küçük ölçekli çalışmalar olarak demek istedim. Önemli olan toksit durum olmaması. Fayda derken zarar vermemesi. Ama bitkiler için fazla risk olacağını sanmam.

Dogasever 05-01-2010 11:50

"Ama bilmiyorum bu konuyla ne zamandan beri ilgileniyorsunuz, web sitesinde ister doğru ister yanlış ozon ile ilgili bir açıklama varken ilkokul çoçuğunu imtihan eder gibi ozonla ilgili soru sorulursa amacın ne olacağından kuşku duyarım. Amaç benim babam senin babanı döver tartışmasına tekrar girmekse, ben hemen baştan belirteyim benim babam yok. Benim kıyaslayacak bir ürünümde yok, çünki tartıştığımız konu tamamen benim dışımda."

Sn Sarican
Bu tür fikirleri nereden cikardiginizi anlamiyorum. Ben gercekten web sitesinin adinda ozon geçtigini farketmemiştim. Ve soruyu da gercekten ögrenmek icin sormuştum. Konuyu açan sizsiniz ve bir hayli de araştırma yaptınız. O yüzden, internette kendim araştırma yapmadan önce, sizin ozonla ilgili bir şeye rastlayıp rastlamadığınızı öğrenmek istedim. Bunda kızacak veya soruş şekli imtihan eder gibi diye darılacak bir şey yok ki. Sizin bir ürün sahibi olmadığınızı tabii ki biliyorum. Ben zaten bu konuda herhangi bir bilimsel çalışma yok derken, size karşı böyle bir şeyi dile getirmiyorum ki. Biz burada her konuyu enine boyuna masaya yatıracağız ki gerçeği öğrenelim. Eğer bir konuda abartma yapılmışsa, bunların da nedenlerini araştırmalıyız. Bu konuda teorik bilimsel anlamda ciddi bazı kuşkularım var ve sadece bunları dile getireceğim. Benim bunları dile getirme şeklim lütfen kimseyi rahatsız etmesin. Eğer ürün kimsenin değilse bundan kimse rahatsız olmamalı. Ben sadece görevimi yapıyorum.

Bazı arkadaşların burada belirttikleri gibi, laktik asit ilave ederek süreyi kısaltmaya çalışmak bir sonuç vereceğini zannetmiyorum. Kısaltsa bile ürünün yarayışlılığının EM ile kıyaslanamayacağını düşünüyorum. Çünkü EM önce tam bir ürün olarak üretilir ondan sonra bazı fermantasyon işlemlerinde kullanılabilir. EM, laktik asitten ibaret değildir. Bilimsel olarak konuyu tartışacak isek, tartışalım. Ancak, benim söyleyiş tarzımla ilgilenilecek ise, ve konu kısır tartışmaya girecek ise, ben yokum. Çünkü rahatsız oluyorum. Bilimi tartışmaya her zaman açığım.

Sn Sarıcan ciddi bir hastalık geçirdiğinizi bilmiyordum. Geçmiş olsun.

Dogasever 05-01-2010 11:56

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi nariçi (Mesaj 558316)
Geçmiş olsun.
Yani ben yapılma yöntemi olarak ve küçük ölçekli çalışmalar olarak demek istedim. Önemli olan toksit durum olmaması. Fayda derken zarar vermemesi. Ama bitkiler için fazla risk olacağını sanmam.

Sn Nariçi,
Bu işlem sırasında ozon çıktığını zannetmiyorum. Ama eğer işlem sırasında ozon çıkıyorsa, yeryüzü düzeyinde ozonun (İngilizcesi: ground-level-ozone) hem bitkiler hem de insanlar için zararlı olduğu bilinen bir gerçektir. Bunu da ilave bir not olarak saklamakta fayda görüyorum.

Sarıcan 05-01-2010 12:11

Sn. doğasever,
Alıntı:

Fakat ozon konusunda bende Sn. Doğasever gibi şüphe içindeyim. Çünki glikozun fermentasyonunda

C6H12O6 → 2C2H5OH + 2CO2 + 2 ATP (açığa çıkan enerji:118 kJ mol−1)

Şeker (glikoz) → Alkol + Karbon Dioksit + Enerji (ATP)

bende ozon yerine karbondioksit gazı çıktığını biliyorum. Bu konu benim içinde araştırılmaya muhtaç bir konu. Eğer Sn. Doğasever bu konuya dikkatimi çekmek istiyorsa kendisine teşekkür ederim ama sorma biçimini pek beğenmediğimi söylemek isterim.

Saygılar.
Ozon konusunda ki şüphelerimi belirttim ve ikaz ettiğiniz içinde teşekkür ettim. Sorunun soruluş biçimine alındığımıda belirtmek zorunda idim. Ben yıllarca yöneticilik yaptım ve çok sayıda da sorulara maruz kaldım. Bu yüzden sorulan soruyu analiz etme konusunda biraz tecrübem vardır.

Zaten 5 sayfalık bir web sitesi, siteyi açıp okumamanız mümkün mü? Çok ta büyük bir web sitesi değil ki girdim ama bilgi kalabalığı içinde boğuldum diyebilesiniz.

Evet o sitede Ozon ile ilgili bir çelişki gerçekten var. Bunu siz ikaz edince daha kapsamlı düşündüğüm zaman bende çözemedim henüz. Ama sanki sorularınızla beni çelişkiye düşürmek istiyor gibi geldiniz. Bunda da geçmişte yaşadığımız tatsız tartışmanın belki etkisi oldu diyebilirim. Bilmediğim bir konuyu bilmediğimi söylemekte hiç zora sokmaz beni.

Ama şunu bilin ki mikroorganizmalarla bizlerin tanışmasını sağladığınız için size hala teşekkür ediyorum ve gerçekten sizin dağarcığınızdaki bilgilere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Bizi bu bilgilerden o veya bu şekilde mahrum edecekseniz o da sizin bileceğiniz bir iş. Sizin bu konuda sorumluluklarınız var, konu sizin konunuz. Bizim bu konuda sizden öğreneceğimiz çok şeyler var.

Geçmiş olsun dileklerinize çok teşekkür ediyorum.

Sarıcan 05-01-2010 12:21

Ozon konusuna bir kaç yerde daha rastladım ama tam emin olamadım. Fermentasyon sırasında çıkması pek mümkün görünmüyor.

Web sitesinin birinde şöyle bir tabir kullanmış ama kimyasal oluşumu nedir bilemiyorum. Motor soğutma suyuna enzim ilavesi ile bir ozon tabakası yaratılmasından bahsediyor.

"14. Nature A
Coolant Auto Engine made from green leaf, 10 fruits and 10 herbs to get the essential natural acid which creates O3 layer to cool oxidation. Add 10 cc (2 spoons) of Coolant into water tank of auto engine. "

Acaba enzimlerin temizlik aracı olarak kullanılmasında veya çevre arıtma işlemlerinde kullanılmasında mı bir ozon teşekkülü oluyor bilemiyorum. Gerçekten araştırılması gereken bir konu.

acemi_caylak 05-01-2010 12:48

Sayın Sarıcan,
Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Aslında bende enzimlerle ilgilenmeye bu foruma üye olduktan sonra başladım ve oldukça yeni sayılırım. Sizin uğraşılarınızı takdir etmemek elde değil.
Sorularım sadece bilgilenme amacına yönelikti. EM'nin bir ticari ürün olmasından dolayı daha bilimseldir şeklinde bir yaklaşımım olmadı. Sadece fermantasyona neden olan başka maddelerde kullanılabilir mi veya süreç nasıl hızlandırılır şeklinde öğrenme isteğimdi.
Ben aslında basit bir akıl yürüttüm. Amacım laktik asit veya hızlandırıcı etki gösteren katalizör görevi gören başka bir madde olabilir mi diye tecrübesi olanlardan, eğer varsa yaralanmaktı. Nitekim Meyvelitepe henüz denemediğini söyledi. Aslında deneme amaçlı 4 şişe hazırlanıp denenebilir. Bunlar:
1- Taze meyve, sebze karışımı ve kahverengi şeker (veya melas).
2- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas) ve laktik asit.
3- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas) ve sitrik asit.
4- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas), ekmek mayası ve sitrik veya laktik asit.
şekinde olacak.
Eğer taze meyve ve sebze kullanılırsa bunların içilmesinde de sakınca olmadığını düşünüyorum. Çünkü, zeytin tatlandırma olsun, turşu olsun veya kefir benzeri mayalı içecekler hep bu maddelerle hazırlanıyor diye biliyorum. Ancak amaç burada içecek yapmaktan ziyade bu dört sıvıyı aynı ortamda yetişen 4 farklı bitkiye uygulayıp gelişimlerini izlemek daha iyi bir sonuç verir diye düşünüyorum.

Dogasever 05-01-2010 13:00

"Ozon konusunda ki şüphelerimi belirttim ve ikaz ettiğiniz içinde teşekkür ettim. Sorunun soruluş biçimine alındığımıda belirtmek zorunda idim. Ben yıllarca yöneticilik yaptım ve çok sayıda da sorulara maruz kaldım. Bu yüzden sorulan soruyu analiz etme konusunda biraz tecrübem vardır.

Zaten 5 sayfalık bir web sitesi, siteyi açıp okumamanız mümkün mü? Çok ta büyük bir web sitesi değil ki girdim ama bilgi kalabalığı içinde boğuldum diyebilesiniz.

Evet o sitede Ozon ile ilgili bir çelişki gerçekten var. Bunu siz ikaz edince daha kapsamlı düşündüğüm zaman bende çözemedim henüz. Ama sanki sorularınızla beni çelişkiye düşürmek istiyor gibi geldiniz. Bunda da geçmişte yaşadığımız tatsız tartışmanın belki etkisi oldu diyebilirim. Bilmediğim bir konuyu bilmediğimi söylemekte hiç zora sokmaz beni."


Sn Sarıcan
Öncelikle mesajınızda beni övdüğünüz için teşekkür ederim. Yukardaki düşünce kesinlikle sizin hayal gücünüz. Yöneticilik yaparken çok soruya maruz kaldığınız ve niyetleri sorularda çok defa aradığınız hemen belli oluyor. İşin aslı, ben gerçekten o web sitesini inceleme gereği duymamıştım. Sadece başka bir sitede ozon çıktığına dair bir bilgiye rastlayınca, sizin de böyle bir bilgiye rastlayıp rastlamadığınızı merak ettiğimden sormuştum. Ben önceki tartışmamızı çoktan unuttum ve size fikirlerinizden ötürü değil yanlış yerde tartıştığınız için kızmıştım. Sizi çelişkiye düşürerek elime ne geçebilir ki? İnsanların niyetlerini okuma konusunda yöneticiliğiniz boyunca bir hayli antreman yapmışsınız. Neyse, bu önemli değil.

Önemli olan bu kadar dünyayı kurtaracağız diye önemli bir savla ortaya çıkan bir hareketin (bu hareketin liderleri de var (2 medikal doktor) ve çöp enzimi üretimi de yapıyorlar ve şimdiye kadar 15000 litre ücretsiz dağıtmışlar! Ama ücretli satış yaptıklarından bahsetmiyorlar sadece iyi insanlar bize bağışta bulunuyor diyorlar), ozon konusunda neden böyle bilimsel açıdan temelsiz bir iddiayı ortaya attıklarıdır. Acaba başka temelsiz iddia da var mı sorusunu akla getirmiyor değil. Mesela, neden çöp enzimiyle temizlenmiş bir derenin önceki ve sonraki hallerinin fotoğrafları yok? Ya da bir dereden alınmış kirli bir suyu bir tanka koyup üzerine çöp enzimi dökerek arıtma yapmak ve sonra da arıtmadan önce ve sonra suların kirlilik analizlerini yapmak bu kadar zor mu?

Bu konuda biraz düşünelim isterseniz. O yüzden aslında ben bir şeyi üretip kullanmadan ya da ürünün içindeki enzimleri analiz ettirmeden birşey söylemenin doğru olmayacağını düşünüyorum. Ama yazılanlar doğruysa, çöplerin bir şekilde değerlendirilmesi açısından son derece faydalı bir proje olacağını da belirtmeliyim ve bunu biz de EM camiası olarak kullanacağınız şeker fiyatına yapıyoruz zaten. Saygılar.

Dogasever 05-01-2010 13:13

"Acaba enzimlerin temizlik aracı olarak kullanılmasında veya çevre arıtma işlemlerinde kullanılmasında mı bir ozon teşekkülü oluyor bilemiyorum. Gerçekten araştırılması gereken bir konu."
Bu mümkün değil! Kirlenmiş ve ötrifikasyona uğramış bir derede (Örneğin Ergene Deresi) zaten oksijen bitmiş demektir. Enzim koyunca, ozon oluşsaydı herkes bayram ederdi. Çünkü ozonun suyu emizlediği ve bakterileri, mayaları, bazı virüsleri öldürdüğü bilinmektedir. Yani, dereye ozon veya sıvı oksijen veya gaz oksijen ilave ederseniz, dereyi temizleyebilirsiniz. Nitekim İngilterede kazayla fabrika atığı bulaşmış bazı nehirlere canlıların ölmemelerini sağlamak için sıvı oksijen enjekte edilmektedir.

MeyveliTepe 05-01-2010 13:19

Arkadaşlar, lütfen alınganlıklar ve ima arama gibi şeyleri bir kenara bırakalım. Bu paragraf bu anlamda bir son olsun.

Konu gerçekten çok ilginç. Hem bitki besleyici, hem de içeçek olarak. İnternette çok kaynak var fakat, bilimsel araştırma ve makale türünden bir şeye rastlamadım henüz. Tamamen deneysel düzeyde olmasından mı, yoksa bir yerlerde var mı? Rastlarsanız birlikte bakmaya çalışalım.

acemi_caylak 05-01-2010 13:23

Aslında Sarıcan'ın dediği gibi fermantasyon sonucu ortaya ozon çıkmıyor. Ancak Ozon çokta zararlı değil gibi .Ozon hakkında bir Türkçe kaynakta aşağıdaki bilgiler var. Döküman Ozonun Hepatit C tedavisinde tıpta kullanımıyla ilgili. Ancak içinde bold yaptığım yerler bizi ilgilendiren tarafı. Benim anladığım ozon ve enzimler su arıtmada kullanılabilir. Bu yüzden çokta zararlı değil. Linkini de en altta veriyorum. Sanırım internette araştırdıkça daha ayrıntılı bilgiler bulunabilir. Bunlar ilk gözüme çarpanlar.

Ozon: Ozonun (O3) fiziksel ve fizyolojik özellikleri: Ozon doğal olarak üç oksijen atomundan oluşur. Molekül ağırlığı 48 olup, molükülünün enerji yükü büyüktür. Molekülü 127 derecelik bir açı oluşturur ve birkaç şekilde görülür. Oda ısısında, ozonun yarı ömrü bir saat kadardır. Oksijene dönüşür. Güçlü bir oksidan olan ozonun biyolojik özellikleri değişik tıp alanlarındaki uygulamalarda araştırılmaktadır. Ozonun biyolojik dinamikleri ile ilgili temel araştırma, hücresel elementler (eritrosit, lökosit ve trombositler) ve serum komponentlerine (proteinler, lipoproteinler, lipidler, karbohidratlar, elektrolitler) olan etkilerine yoğunlaşmıştır. Tam kana verilen ozon dozu yavaş yavaş arttırıldığında belirli bir eşiğin üzerinde hemolizin hızlandığı görülür. Bu eşik, değişik parametrelere bağlıdır. Mililitrede 40-60 mikrogram ile başlar, daha yüksek değerlere erişildiğinde daha bariz duruma gelir. Bu nedenle ozonun tam doz kapasitesinin bilinmesi klinik ve deneysel uygulamalarda önemlidir.

Lökositler ozona karşı iyi direnç gösterirler çünkü onları oksidatif gerilimden koruyan enzimleri vardır. Bu enzimler; superoksid dismutaz, glutatyon ve katalaz olarak sayılabilir. Araştırmalar, trombositlerin de ozon uygulanmasından sonra bütünlüklerini koruyabildiklerini göstermiştir. Ozon tedavisinde kana uygulanan doz hücresel elemanlarına zarar vermeyecek ölçüde olmalıdır. Serum komponentleri ozon tedavisi sırasında canlı kalır. Ozon uygulaması sırasında az miktarda oluşan lipid ve protein peroksidlerinin saptanabilen antiviral özellikleri vardır. Ozonun lökosit fonksiyonlarını ve sitokin üretimini uyarması ilginçtir. Ozon eritrositlerdeki oksijen satürasyonunu (p02) ve onların katlanabilme özelliklerini arttırır, kılcal damarlardan geçişlerini kolaylaştırır.

Ozon: Antiviral özellikleri : Ozonun viral inaktivasyondaki rolü yeniden ilgi odağı olmuştur. Ozonun sulu ortamda bakterileri, virüsleri ve mantarları nötralize ettiği eskiden beri bilinmekte idi. Pekçok ülkede büyük şehirlerdeki su arıtma sistemlerinde ozon kullanılmaktadır. Ozonun antiviral özelliklerinden biyolojik sıvıların temizlenmesinde de teknolojik ve fizyolojik olarak uygun şekilde yararlanılabilir. Cidden , kanın hücresel ve yapısal elemanlarınıa zarar vermeyecek dozlarda ozon, pekçok virüsü inaktive edebilir.

Bazı virüsler, ozon etkisine karşı diğerlerinden daha duyarlıdır. Lipid zarflı virüslerin en duyarlı oldukları saptanmıştır. Bu grupta HCV, Herpes 1 and 2, Cytomegalus, HIV1 and 2 ve diğer bazı virüsler vardır.

Virüslerin zarfları, konakçı hücrelerine yapışmalarını, girmelerini ve çıkmalarını sağlar. Peplomerler, çeşitli konakçı hücrelerindeki reseptörlerin değişikliklerine kendilerini uydururlar. HCV genomunun E1 ve E2 bölümlerinin yönlendirmesi ile sürekli olarak yeni glukoproteinler üretirler. Zarfları kolay parçalanır, Ozon ve ürünleri bu parçalanmayı sağlar..

http://www.ozonterapiklinigi.com/main/news.asp?ID=41

Dogasever 05-01-2010 13:34

Alıntı:

Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe (Mesaj 558357)
Arkadaşlar, lütfen alınganlıklar ve ima arama gibi şeyleri bir kenara bırakalım. Bu paragraf bu anlamda bir son olsun.

Konu gerçekten çok ilginç. Hem bitki besleyici, hem de içeçek olarak. İnternette çok kaynak var fakat, bilimsel araştırma ve makale türünden bir şeye rastlamadım henüz. Tamamen deneysel düzeyde olmasından mı, yoksa bir yerlerde var mı? Rastlarsanız birlikte bakmaya çalışalım.

Sn Meyvelitepe
Ben de çok aradım ama bulamadım.


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 19:16.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)

Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025