agaclar.net

Geri Dön   agaclar.net > Üretim, Bakım, Düzenleme, Temel Malzemeler > Temel Konular (Toprak, Gübre, Tohum, Sulama)
(https)




Beğeni Düzeni3415Beğeniler

Cevapla
 
Bookmark and Share Dış Bağlantılar Konu Araçları Mod Seç
Eski 05-01-2010, 14:13   #1
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
"Acaba enzimlerin temizlik aracı olarak kullanılmasında veya çevre arıtma işlemlerinde kullanılmasında mı bir ozon teşekkülü oluyor bilemiyorum. Gerçekten araştırılması gereken bir konu."
Bu mümkün değil! Kirlenmiş ve ötrifikasyona uğramış bir derede (Örneğin Ergene Deresi) zaten oksijen bitmiş demektir. Enzim koyunca, ozon oluşsaydı herkes bayram ederdi. Çünkü ozonun suyu emizlediği ve bakterileri, mayaları, bazı virüsleri öldürdüğü bilinmektedir. Yani, dereye ozon veya sıvı oksijen veya gaz oksijen ilave ederseniz, dereyi temizleyebilirsiniz. Nitekim İngilterede kazayla fabrika atığı bulaşmış bazı nehirlere canlıların ölmemelerini sağlamak için sıvı oksijen enjekte edilmektedir.

porselen beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 13:48   #2
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Sayın Sarıcan,
Öncelikle geçmiş olsun diyorum. Aslında bende enzimlerle ilgilenmeye bu foruma üye olduktan sonra başladım ve oldukça yeni sayılırım. Sizin uğraşılarınızı takdir etmemek elde değil.
Sorularım sadece bilgilenme amacına yönelikti. EM'nin bir ticari ürün olmasından dolayı daha bilimseldir şeklinde bir yaklaşımım olmadı. Sadece fermantasyona neden olan başka maddelerde kullanılabilir mi veya süreç nasıl hızlandırılır şeklinde öğrenme isteğimdi.
Ben aslında basit bir akıl yürüttüm. Amacım laktik asit veya hızlandırıcı etki gösteren katalizör görevi gören başka bir madde olabilir mi diye tecrübesi olanlardan, eğer varsa yaralanmaktı. Nitekim Meyvelitepe henüz denemediğini söyledi. Aslında deneme amaçlı 4 şişe hazırlanıp denenebilir. Bunlar:
1- Taze meyve, sebze karışımı ve kahverengi şeker (veya melas).
2- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas) ve laktik asit.
3- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas) ve sitrik asit.
4- Taze meyve, sebze karışımı, kahverengi şeker (veya melas), ekmek mayası ve sitrik veya laktik asit.
şekinde olacak.
Eğer taze meyve ve sebze kullanılırsa bunların içilmesinde de sakınca olmadığını düşünüyorum. Çünkü, zeytin tatlandırma olsun, turşu olsun veya kefir benzeri mayalı içecekler hep bu maddelerle hazırlanıyor diye biliyorum. Ancak amaç burada içecek yapmaktan ziyade bu dört sıvıyı aynı ortamda yetişen 4 farklı bitkiye uygulayıp gelişimlerini izlemek daha iyi bir sonuç verir diye düşünüyorum.

mrduran, porselen ve Vegy beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 14:19   #3
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Arkadaşlar, lütfen alınganlıklar ve ima arama gibi şeyleri bir kenara bırakalım. Bu paragraf bu anlamda bir son olsun.

Konu gerçekten çok ilginç. Hem bitki besleyici, hem de içeçek olarak. İnternette çok kaynak var fakat, bilimsel araştırma ve makale türünden bir şeye rastlamadım henüz. Tamamen deneysel düzeyde olmasından mı, yoksa bir yerlerde var mı? Rastlarsanız birlikte bakmaya çalışalım.

porselen beğendi.
MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 14:34   #4
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe Mesajı Göster
Arkadaşlar, lütfen alınganlıklar ve ima arama gibi şeyleri bir kenara bırakalım. Bu paragraf bu anlamda bir son olsun.

Konu gerçekten çok ilginç. Hem bitki besleyici, hem de içeçek olarak. İnternette çok kaynak var fakat, bilimsel araştırma ve makale türünden bir şeye rastlamadım henüz. Tamamen deneysel düzeyde olmasından mı, yoksa bir yerlerde var mı? Rastlarsanız birlikte bakmaya çalışalım.
Sn Meyvelitepe
Ben de çok aradım ama bulamadım.

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 14:43   #5
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Yapmam istenen çeviri:

ORİJİNAL METİN

Use Enzyme to Reduce Global Warming
What is Garbage Enzyme?


Dr Rosukon's Garbage Enzyme is a complex organic substance of protein chains and mineral salts and juvenile hormones.

Functions of Garbage Enzyme
- resolve / decompose
- transform / change
- compose / make up / combine
- catalysis
As a result of catalysis, ozone is produced which can reduce the amount of carbon dioxide in the atmosphere and this in turn reduces global warming.
This enzyme can be produced easily with the organic waste from our kitchens.
During enzyme production, O3 + NO3 + CO3 are generated and these could **** purify and whiten the clouds in the sky. Those clouds that trap lots of heavy metals appear dark. Those dark clouds cause more heat to be trapped on earth due to the greenhouse effect. O3 (ozone) from the garbage enzymes could reduce the heavy metals in the clouds and this would reduce global warming.
More NO3 (nitrite) in the air is useful as nutrients for the plants and soil.

If every household makes and uses enzymes, it would **** tremendously in the reduction of global warming.


TÜRKÇE ÇEVİRİSİ:

Küresel Isınmayı Azaltmak İçin Enzim Kullanın
Çöp Enzimi Nedir?


Dr Rosukon'un Çöp Enzimi, protein zincirleri, mineral tuzlar ve jüvenil hormonlardan oluşan karmaşık organik bir maddedir.

Çöp Enziminin İşlevleri
- çözümlemek / parçalamak
- değiştirmek
- biraraya getirmek / yapmak / birleştirmek
- katalize etmek
Kataliz işlevi sonucu ozon gazı oluşur ki, böylece, atmosferdeki karbondioksiti azaltarak küresel ısınmayı azaltır.
Bu enzim, mutfaklarımızdaki organik atıklardan kolayca üretilebilir.
Enzim üretimi sırasında, O3 + NO3 + CO3 üretilir ve bunlar gökyüzündeki bulutları saflaştırıp beyazlatmaya yardımcı olabilir. Bünyesinde birçok ağır metal hapsolmuş bulutlar koyu renkli görünür. Bu koyu renkli bulutlar sera etkisinden ötürü yeryüzünde daha fazla ısının hapsolmasına neden olur. Çöp enzimlerinden elde edilen O3 (ozon), bulutlardaki ağır metalleri azaltarak küresel ısınmayı azaltır. Havada daha fazla NO3 (nitrit) [orijinal metindeki sözcük yanlış “nitrat” olmalıydı!], besin elementi olarak bitkiler ve toprak için yararlıdır.

Her ev enzim yapar ve kullanırsa, küresel ısınmanın azaltılmasına son derece yardımcı olur.

porselen beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 15:34   #6
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Yukarda çeivirsini yaptığım sayfa hakkında benim yorumum:

Anaerobik fermentasyonda çıkan gazlar fermentasyonun türüne bağlı olarak CO2 veya H2 dir ya da iki gaz birden de çıkabilir. (Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Fermantasyon)

Çöp suyu üretiminde ozon çıktığını zannetmiyorum. Diyelim ki ben yanıldım ve bir şekilde ozon çıktı. O zaman da zaten çıkan ozon yeryüzü seviyesinde ozon olacağı için (stratosfer düzeyindeki ozon tabakasıyla hiç ilgisi yoktur!) insanlar ve bitkiler için zararlıdır. Bunun zararlarını Ayrı bir mesajda anlatacağım

Bu ozonun atmosferde 50 km yukarıya çıkarak bizi zararlı UV ışınlarından koruyan ozon tabakasına katılması da mümkün değildir. Çünkü bu mümkün olsaydı bazı sıcak yaz günlerinde havada ozon kirliliği yaşanmaz, Araba egzoslarından çıkan NOx ve VOC’nin tepkimeye girerek oluşturdukları ozon hemen yükselir ve bu yararlı ozon tabakasına katılırdı. Halbuki durumun böyle olmadığını ve TV'de hava durumunda, yazın sıcaklarda ozon kirliliğinin de verildiğini biliyoruz! Ayrıca bunun mümkün olmamasının bir diğer nedeni de, stratosferdeki ozon tabakasının altında düşey karışma olma olasılığını sıfıra indiren soğuk bir atmosfer tabakası da bulunmaktadır ki gravitasyon farkıyla gazların birbirlerinden ayrışmasını olanaksız hale getirir. SAdece ve sadece stratosfer tabakasının üzerinde UV ışınlarının etkisiyle ısınan atmosferde, gravitasyon farkına dayalı ayrışma söz konusu olabilmektedir ki, bu bölgede zaten gaz çok azdır. İyi ki, stratosferin üst ve alt tabakaları arasında karışma olmuyor yoksa, startosferin üzerine çıkıcak herhangi bir kirletici gazın doğuracağı sonuçlar çok ciddi olurdu. Sanıyorum bu da, doğanın veya Allah’ın bir sigortası!

Ayrıca, eğer ozon oluşuyorsa, fazla yükselemeden havadaki kirlilik (havadaki tozlar ve bakteriler) tarafından kullanılacağını düşünüyorum. Bu yüzden bulutlara ulaşması bana mümkün gibi gelmiyor.

Bulutlardaki ağır metallerin nasıl temizlendiğini (tabii buna temizlenmek denirse!) bugün iyi biliyoruz. Ağır metaller, bulutların içinde ilk su damlacıklarının çekirdeklenmeleri için düşük enerjili çekirdek noktalarını oluşturuyorlar ve yağmur damlalarıyla birlikte yeryüzüne inerek toprağı kirletiyorlar.

Ayrıca, yukarda bahsedildiği gibi NO2 veya CO2 ile tepkimeye girmesi ve NO3 ve CO3’e dönüşmesi olasılığı da yok denecek kadar az. Çümkü eğer ozon oluşuyorsa, atmosferdeki kirlilik tarafından kullanılacaktır ve aslında NO2 ve CO2 ile tepkimeye girebilmesi için bu gazlarla buluşması olasılığı teorik olarak çok düşük. Atmosferdeki gaz konsantrasyonlarına bakacak olursak, NO2: 0,02 ppm ve CO2: %0,033. Kirliliğe karşı afinitesi (tepkimeye girme isteği de diyebiliriz buna) yüksek olan bir gazın (Ozon gazı) un atmosferde bu kadar düşük konsantrasyonlarda bulunan CO2 ve NO2 gazlarıyla buluşup söz konusu tepkimelere girme olasılığı, benim bu yaşımda (47) ve bu 95 kiloluk gövdemle Dünya Atletizm Şampiyonasında 100 metre koşusunda dünya rekorunu kırma olasılığımdan daha düşüktür.

porselen ve Vegy beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 14:23   #7
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Aslında Sarıcan'ın dediği gibi fermantasyon sonucu ortaya ozon çıkmıyor. Ancak Ozon çokta zararlı değil gibi .Ozon hakkında bir Türkçe kaynakta aşağıdaki bilgiler var. Döküman Ozonun Hepatit C tedavisinde tıpta kullanımıyla ilgili. Ancak içinde bold yaptığım yerler bizi ilgilendiren tarafı. Benim anladığım ozon ve enzimler su arıtmada kullanılabilir. Bu yüzden çokta zararlı değil. Linkini de en altta veriyorum. Sanırım internette araştırdıkça daha ayrıntılı bilgiler bulunabilir. Bunlar ilk gözüme çarpanlar.

Ozon: Ozonun (O3) fiziksel ve fizyolojik özellikleri: Ozon doğal olarak üç oksijen atomundan oluşur. Molekül ağırlığı 48 olup, molükülünün enerji yükü büyüktür. Molekülü 127 derecelik bir açı oluşturur ve birkaç şekilde görülür. Oda ısısında, ozonun yarı ömrü bir saat kadardır. Oksijene dönüşür. Güçlü bir oksidan olan ozonun biyolojik özellikleri değişik tıp alanlarındaki uygulamalarda araştırılmaktadır. Ozonun biyolojik dinamikleri ile ilgili temel araştırma, hücresel elementler (eritrosit, lökosit ve trombositler) ve serum komponentlerine (proteinler, lipoproteinler, lipidler, karbohidratlar, elektrolitler) olan etkilerine yoğunlaşmıştır. Tam kana verilen ozon dozu yavaş yavaş arttırıldığında belirli bir eşiğin üzerinde hemolizin hızlandığı görülür. Bu eşik, değişik parametrelere bağlıdır. Mililitrede 40-60 mikrogram ile başlar, daha yüksek değerlere erişildiğinde daha bariz duruma gelir. Bu nedenle ozonun tam doz kapasitesinin bilinmesi klinik ve deneysel uygulamalarda önemlidir.

Lökositler ozona karşı iyi direnç gösterirler çünkü onları oksidatif gerilimden koruyan enzimleri vardır. Bu enzimler; superoksid dismutaz, glutatyon ve katalaz olarak sayılabilir. Araştırmalar, trombositlerin de ozon uygulanmasından sonra bütünlüklerini koruyabildiklerini göstermiştir. Ozon tedavisinde kana uygulanan doz hücresel elemanlarına zarar vermeyecek ölçüde olmalıdır. Serum komponentleri ozon tedavisi sırasında canlı kalır. Ozon uygulaması sırasında az miktarda oluşan lipid ve protein peroksidlerinin saptanabilen antiviral özellikleri vardır. Ozonun lökosit fonksiyonlarını ve sitokin üretimini uyarması ilginçtir. Ozon eritrositlerdeki oksijen satürasyonunu (p02) ve onların katlanabilme özelliklerini arttırır, kılcal damarlardan geçişlerini kolaylaştırır.

Ozon: Antiviral özellikleri : Ozonun viral inaktivasyondaki rolü yeniden ilgi odağı olmuştur. Ozonun sulu ortamda bakterileri, virüsleri ve mantarları nötralize ettiği eskiden beri bilinmekte idi. Pekçok ülkede büyük şehirlerdeki su arıtma sistemlerinde ozon kullanılmaktadır. Ozonun antiviral özelliklerinden biyolojik sıvıların temizlenmesinde de teknolojik ve fizyolojik olarak uygun şekilde yararlanılabilir. Cidden , kanın hücresel ve yapısal elemanlarınıa zarar vermeyecek dozlarda ozon, pekçok virüsü inaktive edebilir.

Bazı virüsler, ozon etkisine karşı diğerlerinden daha duyarlıdır. Lipid zarflı virüslerin en duyarlı oldukları saptanmıştır. Bu grupta HCV, Herpes 1 and 2, Cytomegalus, HIV1 and 2 ve diğer bazı virüsler vardır.

Virüslerin zarfları, konakçı hücrelerine yapışmalarını, girmelerini ve çıkmalarını sağlar. Peplomerler, çeşitli konakçı hücrelerindeki reseptörlerin değişikliklerine kendilerini uydururlar. HCV genomunun E1 ve E2 bölümlerinin yönlendirmesi ile sürekli olarak yeni glukoproteinler üretirler. Zarfları kolay parçalanır, Ozon ve ürünleri bu parçalanmayı sağlar..

http://www.ozonterapiklinigi.com/main/news.asp?ID=41

mrduran ve porselen beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 17:02   #8
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 29-11-2009
Şehir: İstanbul - Gaziantep
Mesajlar: 1,194
Bir ekte benden. Ozon hızla çözülüp oksijene dönüşen bir gaz. Yani atmosferin üstabakasına kadar ozon şeklinde ulaşması mümkün değil.

mrduran ve porselen beğendi.
acemi_caylak Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 17:13   #9
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Yapmaya çalıştığımız enzim operasyonu, ne boyutlara geldi

Eklenen Resimler
  

Düzenleyen sındırgılı : 05-01-2010 saat 17:18 Neden: foto eklemek
sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 17:23   #10
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Arkadaşlar adım adım pratik uygulama ve kullanım örneklerini veya denemelerini yapacağız.
Bizim şimdi birinci etapda enzim yapmayı öğrenmek,
Elde ettiğimiz ürünü bitkilerde kullanarak denemek ve gözlem yapmak.
İşi iyi öğrenince içecek olarak yapmaya yönelmek.

Bu etaplardaki malzeme ve maddeleri tedarik etmek.

Şimdi melas diyorsunuz, bu pancar melası mı olacak; şeker fabrikası veya besi ahırlarında bulunabilir. Başka türlü nasıl yapılacak, başka melas var mı?

Kahverengi şeker ilk kez burada duyuyorum, Anadoluda başka ilçelerde var mı bilmem.

Şimdi biz adım adım çalışmaya yönelmemiz lazım. Diğer kimyasal ayrıntılara daha sonra gireriz, tabi bir laboratuvar kurabilirsek.

mrduran beğendi.
nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 17:32   #11
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Konu başlığını daha fazla dağıtmamak için tartışma bıraktığımız yerde öylece kalsın. Bundan sonra her okuyanın değerlendirmesine kalsın.

Ozon konusu özellikle kanser ve astım hastaları için en az enzimler kadar önemli. Bir zamanlar ozon tedavisi alıp almama konusunda araştırmalarım olmuştu.

http://www.ozon.com.tr/index.php

Hatta bundan bir ay önce domuz gribi tartışıldığı sırada eve bir adet ozon jeneratörü almayı düşünmüştüm fakat ev tipi modeller bir kaç ay sonra çıkacağı için alamamıştım.

http://saboelektronik.com/default.as...d=41&cat_id=23

Ozon ve ozon tabakası tartışılırken hep iyi ozon ve kötü ozon tanımlamalarını duyardım ama pek araştırmamıştım. Bu sitede bununla ilgili bir tanım var ama yinede konunun derinlemesine tartışılmasından yanayım.

http://www.saboelektronik.com/default.asp?git=4&sayfa=8
http://saboelektronik.com/default.asp?git=4&sayfa=22

Sn. doğasever' in bahsettiği kötü ozon kısmı zannederim. Hava kirliliği ile ilgili olan bölümüde bu sitede teferruatlı olarak anlatılmış ama ne yazıkki bu siteyi çevirecek gücüm yoktur. İlgilenen arkadaşların google translate yardımı ile okumalarını öneririm.

http://www.epa.gov/air/ozonepollution/
http://www.epa.gov/air/ozonepollution/basic.html

Fakat hala enzim üretiminde ozonun nerede ortaya çıktığına dair bir şey bulamadım. Sn. Doğasever yazdıktan sonra hareketin öncüleri olarak bahsettiği doktoruda buldum herhalde ama yinede ozonla ilgili net bir bilgi edinemedim.

Zannederim alternatif tıp' la uğraşan uzakdoğulu bir doktor. Yazışmaların çoğu kendi alfabeleri ile olduğu için pek anlamadım ama bu sitede de ozonla ilgili teknik bir açıklama yok.

Ozon' un bizi şu aşamada enzimleri ve mikroorganizmaları bırakıp arkasından gidilecek kadar ilgilendirdiğini de sanmıyorum. Bu konu zaman içinde daha çok tartışılacaktır.

Bizim şu an önceliğimiz ister içilebilir, isterse çöp enzim yapıp, küçük küçük deneylerle gerçekten işe yarayıp yaramadığını keşfetmeye çalışmak. Çünki deney yapmadan bir şeyler konuşmak için çok erken.

Bu arada fermentasyonu başlatmak için Sn. Doğsever' in kahverengi şeker fiyatına sattığını söylediği ticari EM' den kullanmak isteyen arkadaşlarda EM kullanır.

mrduran ve porselen beğendi.
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 17:43   #12
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. Sındırgılı,

Elinize sağlık, içimizde en hızlı siz çıktınız. Ama tarif ve reçete yazmayı unutmuşsunuz. Bende bugün evdeki meyvelerle yetinmedim markette gittim çeşitleme yaptım ama henüz enzimi kuramadım.

Ben ilk aşamada içilebilir enzim yapmayı düşünüyorum. bu yüzden meyvelerin kabuklarını soyayım mı soymayayım mı tereddütte kaldım. Youtube' da bir videoda limonu dairesel kestikten sonra kabuklarını soyup ayrı koyuyordu ama tam anlayamadım kabukları ne yaptığını.

Belkide mevyelerin içinden içilebilir, kabuklarından çöp enzim yaparım. Siz hangi meyva veya çöplerini kullandınız. Gaz üretimi fazla oluyor mu?

Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 18:17   #13
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Sn.Sındırgılı hiç doğrama yapmamış gibi. Halbuki ne kadar doğranırsa o kadar çabuk sonuç alınması gerekmez mi?

Vegy beğendi.
nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 20:13   #14
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Dogranmis,ya da kiyma makinesinden gecirdiklerimi solucanlara sakladigim icin Enzim e sadece tukettigimiz meyvalarin kabuklari ve Hanimin sebze atiklari ile basladim. Tarifide Linkte belirtildigi gibi 1 kg sebze ve meyva atigi, 400 Gram esmer seker ( Melas ihtiva ediyor) ve 3 litre kaynatilmis (sogutulmus) su;
27/12/2009 Tarihinde Dukkanin deposunda isleme basladim.Her gunde kapagi hafif gevsetip gaz cikisini sagliyorum. Aslinda 3 ay surecek bir operasyon...Aylar ilerledikce ne olacagini hep beraber gorecegiz. Ote yandan pirinc suyunda herhangi bir degisiklik yok ...

Vegy beğendi.
sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 20:56   #15
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Anadolu'da şurup yapımı

Mevsimi geldiğinde vişne ile yaparsanız, çok lezzetli ve içimi çok güzel bir şurup oluyor. (Çok hafif alkollü). Sağlık açısından da çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Rahmetli halam vişne zamanı yapardı ve yılbaşında ailece içerdik. Burada tarif edilen ile aynı yöntem. Dün gece hatırladım. Aslında bildiğim kadarıyla Anadolu'da bu yöntemle şurup yapımı biliniyor. Ancak mutaassıp aileler alkol içeriyor diye yapmayabilirler. İçerdiği alkol çok az.

porselen ve Vegy beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 21:09   #16
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Dogasever Mesajı Göster
Mevsimi geldiğinde vişne ile yaparsanız, çok lezzetli ve içimi çok güzel bir şurup oluyor. (Çok hafif alkollü). Sağlık açısından da çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Rahmetli halam vişne zamanı yapardı ve yılbaşında ailece içerdik. Burada tarif edilen ile aynı yöntem. Dün gece hatırladım. Aslında bildiğim kadarıyla Anadolu'da bu yöntemle şurup yapımı biliniyor. Ancak mutaassıp aileler alkol içeriyor diye yapmayabilirler. İçerdiği alkol çok az.
Aslında mevsimindeki tüm meyvelerle olur gibime geliyor.

Vişne-elma-üzüm-kızılcık....

Melas yerine de pekmez kullanılırsa tam bir bomba olur.

Bu içeceğe; likör,şurup,serinletici,ferahlatıcı vs. gibi isimler yerine enzimi çağrıştıran bir isim verme zamanı geldi

porselen ve Vegy beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 21:18   #17
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Bu şurubu yapacak arkadaşlara benim naçizane tavsiyem hiç pestisit kullanılmamış doğal meyveleri kullanmalarıdır. Kurtlu olması önemli değil. Bir diğer nokta da meyveyi ağaçtan kopardığınız gibi hiç yıkamadan ve çok fazla elleçlemeden sadece kesip kaba yerleştirmeleridir. Çok ham veya çok aşırı olgunlaşmış meyve yerine tam kıvamında yenebilir olgunlukta meyve daha yararlı olacaktır (Çok hafif ham olabilir!).

porselen ve Vegy beğendi.
Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 14-11-2013, 10:44   #18
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi sındırgılı Mesajı Göster
Dogranmis,ya da kiyma makinesinden gecirdiklerimi solucanlara sakladigim icin Enzim e sadece tukettigimiz meyvalarin kabuklari ve Hanimin sebze atiklari ile basladim. Tarifide Linkte belirtildigi gibi 1 kg sebze ve meyva atigi, 400 Gram esmer seker ( Melas ihtiva ediyor) ve 3 litre kaynatilmis (sogutulmus) su;
27/12/2009 Tarihinde Dukkanin deposunda isleme basladim.Her gunde kapagi hafif gevsetip gaz cikisini sagliyorum. Aslinda 3 ay surecek bir operasyon...Aylar ilerledikce ne olacagini hep beraber gorecegiz. Ote yandan pirinc suyunda herhangi bir degisiklik yok ...
Aradan, 3 seneyi askin sure gecmis..Oranlari tekrar hatirlatayim dedim.
Bu arada, forumda olmayan Sevgili Sarican ve Acemi Caylaga buradan sevgiler gonderiyorum. Belki, okurlar..

sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 21:03   #19
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
İçilebilir veya çöp enzimde kesinlikle beyaz şeker kullanılmaması gerekiyor.

Bizdeki marketlerde satılan kahverengi şeker, aslında beyaz şekerdir.Bu beyaz şeker melasla boyanıyor, oluyor kahverengi şeker.

Enzim yapımında kullanılan kahverengi şeker ise bizim marketlerde satılan kahverengi şekerden değil.

Bu nedenle melas bulunamazsa, pekmez kullanılması gerekir diye düşünüyorum.

rencberdede ve tarık01 beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 21:51   #20
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Adı benden "ensuma" enzim+su+mayalanma ben böyle kullanacağım, beğenirmisiniz?

nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 02:52   #21
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Ata yadigari gazlı içecekler.Adı (turşu suyu)

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi nariçi Mesajı Göster
Adı benden "ensuma" enzim+su+mayalanma ben böyle kullanacağım, beğenirmisiniz?
Arkadaşım kusuruma bakma ama bu içkinin adını çok eskiden koymuşlardı, turşu suyu, halen balkanlarda bu adet sürmekte ve kullanılmaktadır.

mrduran beğendi.
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 22:16   #22
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,027
Rahmetli babaannem bahçedeki armutlardan küpte yapardı. Canı sıkıldığında da doldurur doldurur içerdi, neşesi yerine gelirdi. Çok da mutaassıptı ama, armuttan yapılı enzim(miş) nihayetinde

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 05-01-2010, 22:57   #23
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Enzim Yapımı

Bugün nihayet enzim yapmaya fırsat bulabildim. Kahverengi şeker bir haftadır bekliyordu. İçilebilir enzimle başlamaya karar vermiştim fakat yapacağım ürün biraz çeşit içersin istediğim için evdeki meyvelerle yetinmedim.

Bugün marketten çilek, erik, kivi, mandalina, portakal aldım, evde bulunan elma ve limonuda ilave ederek tam bir kokteyl hazırladım. Bu arada muz koymayı unuttuğumu hatırladım.

Üretim Reçetesi:

1- On litrelik Erikli pet şişenin suyunun yarısını boşattım. Kalan 5 litre Su
2- 500 gr' lık kahverengi toz şekeri içine boşalltım ve erimesi için çalkaladım.
3- Bütün aldığım meyveleri temizce yıkayarak tarife göre 1,5 kg meyve koyacağım hesabı ile her meyveden eşit olabilecek gibi 200-250 gr lık partilere ayırdım.

Sonra portakal, mandalina, kivi, elma ve limonun kabuklarını soyarak daha sonra yapacağım çöp enzim için havasız saklama kabına (Yinemi yoğurt kovası seslerini duyar gibiyim) kaldırdım. Erik ve çileği ise normal hali ile dilimleyerek bütün meyveleri pet şişeye doldurdum.

Meyveler herhangi bir kirlenmeye uğramasın diye doğradığım meyve parçalarını hiç bir yere koymadan direkt şişeye bıraktım. Böylece yeteri kadar steril olmasını sağladığımı zannediyorum.

Şimdi bekleyip göreceğiz bakalım. Biriken meyve kabuklarından da çöp enzim yapmayı düşünüyorum. Onu daha sonra resimlerim. İşte resimler.

Nargile sisteminden bahsetmeyi unuttum. Yarım litrelik yavru pet şişesinide daha önce tarif ettiğim şekilde sisteme ilave ettim.

Eklenen Resimler
    

Düzenleyen Sarıcan : 05-01-2010 saat 22:59 Neden: ekleme
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 00:32   #24
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Arkadaslar, Esmer seker yerine pekmezle deneyerek icilebilir enzim deneylerine benide imrendirdiniz.Bakalim sonumuz ne olacak ? Sevgili Narici nin dedigi gibi ismide "ENSUMA" olur...

porselen beğendi.
sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 00:40   #25
Ağaç Dostu
 
sındırgılı's Avatar
 
Giriş Tarihi: 25-12-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,953
Galeri: 13
Yalniz meyvalar oyle dalindan toplanamayacak maalesef !!! (Deveci Armudu bile katilmayacak, cunki ilac kalintisi var!!!)

mrduran ve porselen beğendi.
sındırgılı Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 02:37   #26
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 04-02-2008
Şehir: istanbul-Gelibolu
Mesajlar: 1,829
Arkadaşlar kolay gelsin diyelim de, bu işe baştan kahve rengi şekeri katmanıza mana veremedim, halbuki ben mehmet sarıcan arkadaşımızla görüşmelerimizde ben (ŞIRA) diye anlatırken şekeri sonradan katılması gerektiğini açıklamıştım.

Kendisinin de aklında kalmamış her halde, bu işe enzim düşüncesiyle devam ediyor, şu anda malzemeleriniz fermantasyon işleminde çok aktif olarak oluşacak içerek tüketimine yetişemiyeceksiniz.

Arkadaşlar açıklamalar getirmek isterdim ama, konu başlığına uygun yeri değil, konunun uzmanı olarak gelin bu konuyu üzüm şırası başlığında tartışalım, daha ilerleriye götürerek şırayı, bozayı da vede içilebilir turşu suyunun fermantasyonunu paylaşımlara açarak ata yadigari içilebilr tatlarımızı günümüze taşımış oluruz.

batuus ve mrduran beğendi.

Düzenleyen epsody : 06-01-2010 saat 02:44 Neden: yazıya ilaveler
epsody Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 09:21   #27
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Evet, malesef yerleşim sırasını yanlış yapmışım. Bir sıra meyve biraz kahverengi şeker, bir sıra meyve bir sıra kahverengi şeker olarak yapmam gerekmiş. En üst sırada yine şeker olması gerekmiş.

Fakat aslında bulunabilse de aşağıdaki linkte verdiğim gibi büyük küp şekerler olsa, belki meyvaların su altında kalmasınıda sağlar.

http://enzymo.wordpress.com/2008/04/...-enzyme-juice/

Bir daha ki sefere daha iyisini yaparız. Tecrübe denilen şey bu işte.

porselen beğendi.
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 10:15   #28
Ağaç Dostu
 
nariçi's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-09-2008
Şehir: Gaziantep-Adıyaman
Mesajlar: 3,412
Galeri: 8
Turşu evde her zaman yapılan bir şey halende iki üç bidon var. Biz o zaman ne için uğraşıyoruz ki?

Turşu içine tuz koyuluyor oysa burada tuz adı hiç geçmedi!

Diğer taraftan bu enzimler gübre oluyor.

Bir dikkatimi çeken taraf oldu: içmek için karışık meyve değilde bir tür kullanılsa daha leziz bir içecek elde edilmez mi?

Aslında bu işe yazın başlansa daha iyiydi, buda geçen yıl ki çilekçilik gibi kışa denk geldi.

Vegy beğendi.
nariçi Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 10:36   #29
Ağaç Dostu
 
Sarıcan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 28-11-2008
Şehir: Küçükyalı-ISTANBUL
Mesajlar: 1,498
Galeri: 32
Sn. Nariçi,

Elbette olabilir, zaten son gönderdiğim linkte sadece mango meyvesinden yapmışlar.

Ayrıca bu aşağıdaki linkte de sadece sarımsak ve portakal için yapılmış enzim denemeleri var.

http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

Ben biliyorum ki bugün çoğu evde mevsimine göre vişne ve ahududu likörü hala yapılmakta ve sevilerek içilmektedir. Tek farkı belki yapılan enzim içindeki alkol oranının çok az olmasından üzerine biraz da etil alkol ilave edilmesidir.

Meyve kokteylinin tek amacı zannederim her meyvenin özünden farklı bir lezzet ve vitaminin enzime katılmasını sağlamaktır. Yani bir nevi atom bombası yapıyoruz. Gençlik iksiri, yeni adına antiaging diyorlar, yabancı dille söyleyince daha havalı oluyor diye.

Tek başına çileğin harika olacağını düşünüyorum. Bence deneyin, belki yeniden çilek yapmama neden olursunuz.

porselen ve Vegy beğendi.

Düzenleyen Sarıcan : 06-01-2010 saat 10:38 Neden: ekleme
Sarıcan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Eski 06-01-2010, 10:59   #30
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 13-04-2006
Şehir: Ankara
Mesajlar: 9,099
Galeri: 25
Name:  FruitEnzyme2.jpg
Views: 3068
Size:  22.2 KB
http://www.my-island-penang.com/Fruit-Enzyme.html

Sn.Sarıcan'ın verdiği linkteki gibi şişe şişe enzimleri yapacağız gibime geliyor

Şeker yerine bal da kullanılıyor.

Bu şekilde enzim yapmayı bu zamana kadar öğrenememiş olmam büyük kayıp.

Daha öğreneceğimiz ne kadar çok şey var kimbilir ?

Teşekkürler Sarıcan.

mrduran, porselen ve Vegy beğendi.
denizakvaryumu Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön
Cevapla

Konu Araçları
Mod Seç

Gönderme Kuralları
Yeni konu gönderemezsiniz
Konulara yanıt veremezsiniz
Ek dosya yükleyemezsiniz
Kendi gönderilerinizi düzenleyemezsiniz

BB code Açık
Smilies Açık
[IMG] Kodu Açık
HTML Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


Forum saati Türkiye saatine göredir. GMT +2. Şu an saat: 05:03.
(Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.)


Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025