![]() |
Sevgili Bozon ve Kayastop,
Umarım Mayıs ayı başında Aykan Kaptan'ın yolu yine Mersin'e düşerde hep beraber sizlerin bahçeleri de gezeriz. Bu arada Tekirdağ civarına yolu düşen bütün arkadaşları, Ensar Baba'nın tekkesine bekleriz. Bahçedeki solucan dede türbesine para atmadan, çaput bağlamadan geçmek yok ona göre. |
Sn bozon
Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim. Bende sizler gibi yeniliklere açık, doğal yetiştiriciliğe gönül vermiş, çevreye saygılı, duyarlı arkadaşları daha yakından tanıdığım için çok memnun oldum. Yapılacakları konuşmaya zaman yetmedi doğrusu, İkinizinde uygulamalarınızda çevrenize örnek olmanızı bekliyoruz. Bahsettiğim sistem '' Uzak bahçeler '' olarak yapmak istediklerimizdi. Sn Meyvelitepe nin incelemem için verdiği Amerika birleşik devletlerinde başarıyla uygulanan http://www.localharvest.org/ Neden bizde ülkemizde uygulamayalım.... Gelecek sefer stratejimizi biraz daha geliştireceğiz :) |
Arkadaşlar, ilginize teşekkür ederim. Mersin'e uğrayabilen tüm arkadaşlarla görüşmek isterim. Elimizden geldiğince ağırlarız.
Acemi Usta, Adana'daki toplantıda, Mersin'e yönelik bir program da yapabiliriz. Nisanda tekrar konuşalım. |
Sevgili Bozon,
5 İLA 8 MAYIS ARASINDA ADANA GERDANDA TARLA GÜNLERİ TARIM FUARINDAYIZ. Bölgedeki tüm arkadaşlara duyurulur. Sevgiyle kalın, |
Tamam Değerli Ensar.
Bir programınız var mı? Varsa ona göre hareket ederiz. Selamlar. |
Tüm fuar süresince fuar alanında olacağız,
Sevgiyle kalın |
Son yazılar ayrı başlık olarak taşınmıştır. Çünkü konu önemli...
http://www.agaclar.net/forum/images/misc/paperclip.gif Bilinçsiz ilaçlama |
Alıntı:
Herkes gibi bizlerde cocuklarimiza herseyin en iyisini almak yedirmek istiyoruz. Halkimizin buyuk bir cogunlugunun butcesi organik, fiyati pazardan daha pahali urunleri almaya her zaman imkan vermese de az miktarda da olsa alabilenler, odeyebilenler sonucunda basarili olacagina inaniyorum. Ne yedigimizi bilmek hakkimiz. Kimimiz %10 GDO'ya evet der, kimimiz (atiyorum) muz, sogan, nari organik yemesem de olur der, kimisi hormon kullanilmasin ama zirai ilac kullanilsin, kimisi tam tersini der, kimisi "parasi neyse veririm kardesim, %100 organik olsun" der. Su ana kadar okudugum butun yazilarin ortak sikayeti ne tukettigimizi bilmemek. Benim butun ailem, akrabalarim Turkiye'de , yazlari da mutlaka oraya giderim, seve seve pazar yaparim ama ne aldigimin, nereden geldiginin hicbir bilgisi yoktur. Avustralya'li olan kayinvaldem ve kayinpederim Istanbul'da bir ekolojik (organik) pazar bulmuslar internetten, daha yola cikmadan bana soruyorlar baska yerler de var mi, yiyeceklerimizi ordan alalim diye? Yasadiklari ulke o kadar guzel ki akillarina gelmiyor "gercekten organik midir? guvenilir mi" diye sormak. Tabii benim gozumun onune denetimsizlik sebebiyle halden aldigi domatesleri kasadan alip sepete dizen kosedonuculer geliyor sesimi bile cikartamiyorum. Nasil diyeyim ki" ben kendi ulkeme kendim guvenmiyorum" diye... Tabii kotu tecrubeler bir anda olusmuyor insanda. Seneler once babasi Tire'de ciftcilik yapan bir arkadasim vardi. Konusurken konusurken bir de ogrendim ki kendilerine ayri, pazara ayri uretim yapiyorlardi. Hatta Ineklerinden bir tanesini (buzagidan) kendilerine ayirip, ot ve bugdayla besliyorlar, zamani gelince kesip buzlukta sakliyorlardi. Oyle dogaldi ki bu onlar icin anlatmaktan cekinmiyorlardi " E bizim kendimize urettiklerimiz kucuk oluyor ama cok tatli oluyor, tarlada da oyle uretince kimse almiyor, biz de tarladakini buyutup satiyoruz, kendimiz kucugunu tatlisini yiyoruz" diye. Bunlar 15-20 yil oncesinin konusmalaridir, daha ilaclama, antibiyotik, hormon kelimeleri gundemimize girmemisken, sadece ciftcilikten kalan icgudulerle tad pesinde kosarken aslinda en sagliklisini kendi aileleri icin yaptiklarinin farkinda bile degillerdi. Obur taraf ticari kaygilar icinde yonetiliyor, zirai ilac nasil dogru kullanilir, bize uzun donem etkisi nedir bilmiyorlardi. Gecen yil yine Tire'deydim. Esi doktor kendisi tarim mudurlugunde calisan birisiyle sohbet ederken konu konuyu acti laf tarima geldi, bir laf edildi benim butun moralim bozuldu. Caktirmadim ama hala icimi yer o cumle. "ohoo, bizim buralarin tarim memleti olusu mu kaldi ki? Bu havzada, ayni sekilde Aydin ovasinda tuketilen kimyasallar ,degil bunun gibi bir bolgeye 2 Turkiye'lik alana yeter. Kimyasal kalintilarinin tehlike canlari calmadigi gol, akarsu, toprak yok buralarda, ne denetim, ne ceza fayda etmiyor, habire ilacliyorlar, habire hormonluyorlar, gunduz yakalanacaklar diye gece yapiyorlar..." Esi de atladi " hastaneye gelen vakalarin son 15 yilda seyir degitirmesi de bundan degil mi?" Iliklerim dondu! Oysa bu sitede (veya digerlerinde) katkisi olan, bloguyla, resimleriyle her seyin yapilis asamalarini gosteren, aktif olarak yaptiklarini anlatan, bu konuda tecrubesi belli olan kisilerden yillik yagini, zeytinini, balini, salcasini vs... almayi kim istemez. Yakinsa bahcesine gidip meyvesini, sebzesini almayi kim reddedebilir ki? Size cani gonulden basarilar diliyorum, en kisa surede kimin hangi urunler sattigini gosteren bir web sayfasi "www.localharvest.com gibi" bekliyorum ki ben de ne kadar tanidigim varsa gondereyim. Bir baskasi " kusura bakmayin ama bu yil ben su zirai ilaci kullanmak zorunda kaldim, su miktarda su tarihte" diyebiliyorsa o ureticiye guven artar. Tuketiciye gerekli bilgi verilmis demektir, kimisine uyar alir, kimisine uymaz bir sonraki seneyi bekler ama guvenle alisverisini yapar. |
1 Eklenti(ler)
Aşağıdaki tırnak içindeki başlık ve yazı, John Deere'nin düzenli yayımladığı The Furrow Dergisi'nin Spring 2011 sayısından bir alıntı. Geniş özeti kendi blogumda var.
"Doğaya Dönüş Yolunda" "Kimyasal bitki koruma devri, zirve noktalarını geride bırakmış görünüyor. Kimyasallara karşı artan direnç, yeni grup etkin maddelerin zayıflığı ve yasal sınırlandırmalar bir çok çiftçiyi alternatif yollar bulmaya zorluyor. Doğal bileşikler, mikroorganizmalar, avcılar ve fiziksel kontrol yöntemlerine odaklanmış ürünler çıkaran küçük firmalar, şimdilerde daha fazla olmak üzere 20 yıldan beri organik üreticilere hizmet veriyor ve böceklere karşı kullanılan Neem ekstraktı, hastalık kontrolünde kullanılan Bacillus subtilis, inatçı yabancı otlara karşı böcek çeşitleri ile iyi işler (para kazanma anlamında - benim notum) yapıyorlar. Bu ürünlerin bir çoğu kimyasalları tamamlayıcı işlev görüyor ya da doğrudan onların yerine geçmeye başladılar." Hadi bu bir ölçüde kabul edilebilir. Kendilerine dokunan tarafı fazla yok. Ya buna ne demeli. Traktör üreticisi John Deere, toprak işlemesiz tarımı kapak yapmak zorunda kalıyor. Bıçağı kendi kalbine saplamak gibi bir şey:) Eğer traktör piyasası doyduğu için yeni iş alanları yaratmaya yönelik (çünkü toprak işlemesiz dikim makineleri çok pahalı) bir PIAR yazısı değilse harakiri yapıyor adamlar. İşte son sayılarının kapağı. Eklenti 212162 Yazının başlığı "Daha İyi Topraklar Oluşturma" (Building Better Soils) Alt başlık ise "Toprak İşlemesiz Yöntem ve Örtücü Bitkiler Toprak Özelliklerini İyileştirebilir" (No-till and cover crops can boost soil properties.) Kısacası doğru yoldayız dostlar. Sarıcan'ın bu yazısında belirrtiği gibi: Alıntı:
|
Alıntı:
Bilmeyen biri, önce profil bilgilerinize bakar ki, web sitesi adresinizi bulabilsin. Eklememişsiniz. Link de yok... Oysa tek yapacağınız şey, bir satırı kopyalayıp yapıştırmak... Zor bulunsun diye uğraşıyor gibisiniz :) Ayrıca bu başlık altına devam etmek yerine daha uygun başka bir çözüm bulunabilirdi... Ben yapayım bari: Geniş özeti kendi blogumda var. |
Sevgili Malina,
Açıkçası link eklemeyi, birileri burada kendi blogunun reklamını yapıyor kaygısıyla düşünmedim. Siz linki eklemişsiniz teşekkürler. Bu arada mesajınız benim için uyarıcı oldu. Profil sayfama bütün iletişim bilgilerini ekledim. Konu geçrekten de önemli, John Deere bile bu noktaya geldiyse, agaclar.net'in öncülüğünde ortaya çıkan Uzak Bahçeler oluşumu bu ülkede bir çok şeyi değiştirmeye aday diye düşünüyorum. İsterseniz bu konu yeni bir başlıkta devam ettirilebilir. |
1 Eklenti(ler)
Sevgili Dostlar,
Bir süredir, bazı arkadaşlarla Uzak Bahçelerin bir logosu olması konusunda konuşuyorduk. Daha önce Sevgili Kamil Bey'in göndermiş olduğu resimlerden yola çıkarak bir logo hazırladık. Logo resmi aşağıdadır. Eklenti 212735 Bu konuda herkes görüşünü bildirirse sevinirim. Logoyu beğenmeyenler, daha güzelini buraya ekleyebilir:) |
Sayın Üstadım,
Logo çok hoşuma gitti. UBYİ'deki yazıları zevkle okuyorum, toprağım olmadığı için yazışmalara dahil olamıyorum. Arazi satınalıp, sadece UBYİ'ne katılabilmek için sonunda bana ev sattıracaksınız haberiniz ola. Saygılar. |
Alıntı:
|
Güzel olmuş.
Uğurböceği harika ve mesajı tam veriyor. |
Sevgili Acemi Usta,
Logo güzel olmuş,yapan arkadaşın ellerine sağlık. İfadesi oldukça güçlü olmuş. Gerisi de Ustaların maharetine kalmış;Bakalım Halil bey Ensar bey neler yapacak hepimiz yakın takipteyiz... |
Logo güzel olmuş. Yapanın ellerine sağlık.
Ben, "doğal üretim" sözünü tartışalım derim. Sanki, uygulamalarımızla "doğal" sözü örtüşmüyor gibi. Biliyorsunuz, bazı üretim girdileri doğal olsa bile, bir teknolojik süreç sonucu elde ediliyor. Bunların kafaları karıştıracağını düşünüyorum. Daha önce de belirtmiştim; doğal yerine "temiz" sözcüğünü kullanabiliriz diye. Bir de böyle düşünelim derim. Selamlar. |
Epsody'nin önerisi.
Alıntı:
Bir örnek vermek gerekirse tababet yani (Tıp) yılan figürü ile simgeleşmişse solucanda burada aynı çağrışım içinde itibar görecektir,sevgilerimle. |
Sevgli Epsody,
Çizip gönderebilirseniz neden olmasın. Sonuçta belirttiğim gibi daha güzeli gelirse hiç kimse itiraz etmez diye düşünüyorum. |
Katkım olması dileklerimle.
Alıntı:
Solucan figürünün logaodaki yerinin iki yaprağın altına gelecek şekilde yerleştirilmesi uygun olabilir düşüncesindeyim. |
Logoyu daha önce Sn Kamil35 göndermişti, ÇiftçiBiben den Erdem diğer çalışmaları yaptı, her ikisininde ellerine sağlık.
Bende çok beğendim. Gelen tüm tekliflere açık, konuşalım, en kısa sürede karar verelim. |
Hizmette sınır yoktur
1 Eklenti(ler)
Sevgili Acemi_caylak,
(Grafiker arkadaşların affına sığınarak ) Logoda gerekli değişikliği yaptım. Millet elma kurdu sanıp, bunların ürettikleri ürün kurtlu herhalde derlerse karışmam. :D:D:D |
Önceki logo çok güzelmiş, sevgili sarıcana bende katılıyorum kurt görüntüsü veriyor, uğur böceği doğallığın simgesidir zaten, solucana ne gerek var.
Türkiyede solucan gübresinden üretim yapan bir elin parmaklarını geçmez, solucan gübresiyle üretilecektir diye bir iddiamızda yok. Yoksa varmı? Var olanlar gübre üretim miktarlarını açıklarlarsa bizde öğreniriz. |
UBYİ'nin Logo'sunu geliştirmek.
Alıntı:
Solucan varlığının kabulün de ülkemizin geri kalmışlığınıda ortaya koymaktadır, insanımız arıyı ve karıncayı kendi yaşam değerlerine erdem olarak gösterirken solucanın kabulsüzlüğü çağdaş anlamda geriliğimizide vurgulamaktadır. Bilim otoriteleri 1860 larda solucanın toprağın arısıdır diyerek bilimsel litaratüre karınca ve arıdan sonra solucanıda bu gurupta değerlendirmeyi çağdaş erdem olarak kabul etmişlerdir. 5000 yıl önce mısırlılar yılanı, bir şehrin logosu olarak kabul etmeleri ile, o şehir tıp biliminin gelişimini yılan'ın fizikselliğinden çıkarmalarıyla, bu gün modern tıp'ın da geliştiği o şehrin logosundaki iki yılanın simgesiyle kabul edilmektedir. Ülkemiz insanın çağdaş geriliğine ölçü getirmek gerekirse 5000 yıl önceki firavunlardanda geri olduğumuz ortaya çıkmaktadır, çünkü kırsal insanımız bu canlıyı gördüğü yerde can düşmanı ilan ederken, bu canlı türünüde doğadan silmenin aczi içinde barbarlığını sürdürmektedir. Bilimsellikte solucanın varlığı ile israilde solucan bayramı yapılmasının nedenleri araştırılırsa, tarımda israilin mucizelerinin sebebi solucanla açıklanacaktır, bu konuları öğrenmek insanın bilgeliğinide artırmaktadır Sayın Lilium arkadaşımızın, solucana yaklaşımındaki anlayış, bire bir anlattıklarımla özdeş olmaktadır, kendisinin idrakı bitkilerden öte bir anlayışının kabul süzlüğü içinde görülmektedir. Kendisini insafa davet ederek solucanı tanımaya yönelik yaklaşımlarıyla bu canlının topraklar üzerindeki önemini anlamaya davet ediyorum, ağaçlar net içinde bu konuda kaynak sayılacak bilgiler paylaşımlara açıktır. UBYİ içinde bulunmamızın sebebi temiz topraklarda temiz tarımla temiz besine ulaşmada solucan kültürü bizimi çin büyük bir fırsat yaratmaktadır, kıymetini anlıyarak bu canlıyı bu logoda belirtmek cesareti içinde olalım. Bu canlının logo içinde daha uyumlu bir biçimde gösterilmesi sağlanarak herkesin onayı alınabilir görüşündeyim, sevgilerimle. |
Solucanlı logo ;
yapılanları ve yapılması gerekenleri daha iyi anlatıyor. |
Logo olabildiğince sade ve anlaşılabilir olmalı. Ya uğur böceği, ya solucan kullanılmalı; ikisi birden kullanılmamalı. Benim tercihim görsel açıdan, fikir vermesi açısından çok tatmin edici bulduğum uğur böcekli çalışma. (UBYİ'de neler yapıliyor bilmek isteyen bloglardan takip edebilir. Solucan UBYİ felsefesinin sadece bir ayağı.)
Bu tasarım eğer ürünler üzerinde kullanılacaksa (basılacaksa) biraz daha geliştirilmesi gerektiğini düşünüyorum; renk geçişlerinin azaltılması, vs. gibi. Güzel bir çalışma olmuş, emeği geçenleri kutlarım. :) |
[QUOTE=Lilium;805141]Önceki logo çok güzelmiş, sevgili sarıcana bende katılıyorum kurt görüntüsü veriyor, uğur böceği doğallığın simgesidir zaten, solucana ne gerek var.
Türkiyede solucan gübresinden üretim yapan bir elin parmaklarını geçmez, solucan gübresiyle üretilecektir diye bir iddiamızda yok. Yoksa varmı? QUOTE] Tamamen katılıyorum. Solucan resminin logoda yeralması itici bir görüntüye sebep verebilir.Bu durumu birçok kişiye anlatamazsınız. Evet solucanların faydaları çok inkar etmiyorum. Ama kişisel fikrim solucan gübresi üretmeyede hiç taraftar değilim. Doğal ortamlarında solucanları görmek bana yeterli geliyor. Saygılar |
Solucan figürleri.
4 Eklenti(ler)
Alıntı:
|
Sevgili arkadaşlar,
Ben sadece şaka olsun diye logoya müdahele ettim. Ama asıl sizlerin şuna bir cevap bulması lazım. Yaptığınız iş geleneksel doğal tarımın ötesinde biraz mühendislik, biraz teknoloji ve çokça da Ar-Ge gerektiriyor. Bunun yanında sonsuz bir doğayı koruma arzusu ile birlikte aklı da inkar etmeyen bu birlikteliğe sadece doğal tarım demek yeterli olacak mı? Yoksa tarlasını karasabanla sürüp tohumunu atan, ahırdan çıkan gübresini kullanan ve sulama işini de yetmediği yerde yağmur duasına çıkarak tevekkeli şekilde yapan biri de bu birliğin gereklerini yerine getirmiş olacak mı? Bir saat sonra bir hafta sürecek bir yolculuğa çıkıyorum. Tartışmaları takip edemeyeceğim için şimdiden merak ediyorum doğrusu. Sevgiler... |
Logo tartışmalarını kaynatmak istemem ama bu haberi görmeyenler için okumakta yarar var.
Karpuzlar tarlada patladı Böylece çiftçiler daha fazla para kazanmaya çalışırken, hasadın tümünden oldular. Çin Merkez Televizyonu'nun haberinde, Ciangsu vilayetinin Danyang kenti çevresindeki bostanlarda çiftçilerin karpuzlara aşırı derecede "forchlorfenuron" adlı hızlı büyüme kimyasalı verdikleri ve bu kimyasalı çok geç bir aşamada uyguladıkları, neticede karpuzların patlayarak parçalandığı bildirildi. Haberde, patlayan karpuzlar "kara mayınlarına" benzetildi. Liu Mingsuo adlı çiftçi, 3 hektarlık tarlasındaki karpuzların tümünün "tahrip olduğunu" belirterek, manzarayı "7 Mayıs'ta 80 karpuzun patladığını saptadım, öğleden sonra sayı 100'e çıkmıştı, iki gün sonra ise artık saymaya bilgi gerek yoktu" diye anlattı. Danyang civarında 20 çiftçinin sahip olduğu 45 hektarlık alandaki karpuzların tümünün ziyan olduğu belirtildi. Çin'de söz konusu ilacın kullanımı yasal değil ve ABD'de de kivi ve üzümde kullanılıyor. Haber, gerek yasal gerekse yasal olmayan kimyasalların tarımda, nasıl sağlığa zararlı ve aşırı derecede kullanıldığını gösteriyor. Hükümet, daha önce, ürünleri daha çekici hale getirmek için gıda boyası ve tatlandırıcı gibi maddelerin aşırı kullanımı konusunda uyarıda bulunmuştu. Kaynak: Vatan Gazetesi internet sitesi. |
2 yeni çalışma. Yoruma açık. Buyrun.
|
Sol taraftaki logo daha güzel gözüküyor.
|
Gelen tüm tekliflerde bir gerçeklik payı var, keşke hepsini kullanabilmenin bir estetik yolu olsaydı.
Solucan, ağustos böceği, ben zeytin olsun, diğeri fıstıkta olsun derken bizim logonun içi nuhun gemisi gibi olacak. :)) Genel bir logonun yanısıra her bahçenin kendine ait bir logosu da olabilir. |
Sevgili arkadaşlar,
Ayhan Kaptan'a logo konusunda katılıyorum. Kısa zamanda logo konusunun aşılması bize hız kazandırır. Belki daha yeni bir konu logo yapımı ve sunumu ancak şu da bilinmeli tamam şimdi logoyu sectik karar verdik bu olsun dedik. Bu ileride logoda değişiklik yapılmayacak anlamına gelmez. Her zaman yeniliğe açık olmak gerekliyse logoyu seçtik bitti de olmaz. Ama kısa zamanda bir logoda karara varılması en hayırlısı diye düşünüyorum. |
Bir diğer yaprak ve uğur böceği logo çalışmaları.
|
Alıntı:
|
Çiftçibiben kardeşim,
İki ya da üç farklı yaprak + uğur böcekli bir düzenleme yapabilirmisin ? sevgiyle kalın |
Solucanların hakkını yemeyelim diyorsak, arının keçinin,koyun ,inek ve mandalarında avukatlığına talip olurum:D
Epsody seni seviyoruz dostum. Sevgiyle kalın |
Kesinlikle seviyoruz, nerede solucan görsem aklıma Sn Epsody geliyor. :))
Logodaki şaşı solucan ve uğur böceği birlikteliği, her neyse bu akşam karar verelim, sabaha kadar yolu var. Halil bey nerede ? |
Ambleme solucan ekleme genel kabul görmedi. Ancak solucanın topraktaki işlevlerini bir kez daha bize anımsatan Epsody'e teşekkürler.
Sevgili Üzüm'ün şu sözlerini de dikkate alarak; Alıntı:
1. Resim: 452 nolu mesajdaki resim 2. Resim: 477 nolu mesajdaki resim |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 00:30. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025