![]() |
Sayın nariçi,
solucan setleriniz ne durumda? Benimkiler baharla birlikte sanki biraz canlandılar. Yığını şöyle bir karıştırıp acaba yumurta var mı, diye bakmak istiyorum ama rahatsız olmasınlar diye vazgeçiyorum. |
Hiç dokunmuyorum. Arasıra yağmurlama su serpiyorum o kadar. Kaderleri ile başbaşalar. Ancak plastik teknelerde delmeden havasız kaldıkları için yaşamıyorlar. Aslında bir de ortam alıştırması yapmak lazım. Biz direk besin deposu içine koyuyoruz. Bunlar fakir sıkı toprağa alışmışlar. Önce toprak karışımı yatak yapılıp orada alıştırmak gerekir diye düşünüyorum.
|
Bu iyi bir fikir ama, yaşam biçimi genlerine işlemişse bu dediğiniz süreç epey bir zaman alabilir. Denemekte fayda var.
|
Ben at gübresi ve alt katta ki ilk yatak yerini hiç kontrol etmiyorum. Belki yazın belki güzün kontrol ederim. Yazın sıcak olunca serin bir yere taşımak gerekli.
|
Solucan gübre imal seti sera ortamından açık alana çıkarıldı. Fazla sıcak olmasın diye. Bundan sonra yeni yerinde duracak. Üzeri buharlanmaya veya dona karşı örtülecek. İçini kontrol etmedim. Sonbahar da kontrol edeceğim.
|
Yeni bir tekne daha yanına koyarak kömür torbaları içindeki solucanlarla birlikte 5 torba at gübresini bu tekne içine serdim. Yaklaşık 20 cm. kalınlığında. İçinde bulunan solucanlar oldukça canlı. Bu çalışmalarda ilk bölüm solucan üretimi ve koloni oluşumunu sağlamak.
|
Üretim setlerinin altı elekteli olduğundan devamlı havadar. Bu akşam üstüne örttüğüm örtüleri de hava alsın diye açtım. İçindekileri bir köşeden kontrol ettim, oldukça semiz olmuşlar.
|
Benim solucanlar da gayet iyi bir biçimde yaşamaya devam ediyorlar. Ara sıra su spreylemek için kutuların kapaklarını açıyorum ve bir çoğunun en üst yüzeye çıkmış olduğunu görüyorum. Sanırım, bulundukları yatağı ve yığını sevdiler. İntiharlar artık yok. Yığının içini şöyle bir kurcaladım, acaba gıda maddesi azalmış mıdır diye, dikkatli bakınca yumurtalarını gördüm. Yani çoğalıyorlar.
Dün, derin dondurucuda beklemekte olan kıyma makinesinden çekilmiş, ısıtılıp dondurularak çözünmeye uğramış olan yemeklerinden yaklaşık 100 gr. kadar baka ekledim. İşlem yavaş ilerliyor ama, en azından ilerliyor. Bu arada, bendeki bahçe solucanları dışında, daha çabuk tüketen ve üreyen başka tür solucanlar elime geçti. Çok sevgili bir tanıdığım gönderdi. Onların da faaliyetleri ayrı bir kapta devam ediyor. Bir kaç güne kadar kapların en üst yüzeyine normal su spreyi yerine iyice seyreltilmiş EM speyleyeceğim. Solucanlar EM kompostu seviyorlar. |
Sizde de bir ilerleme veya en azından devamlılık var.
|
Alıntı:
|
Solucan sayısının azlığından kaynaklanıyor herhalde.
|
Sn. Savaş ve Sn. Nariçi özellikle bu konudaki inatçı çalışmalarınız sizi kutlarım. Uzun süredir sizleri izleyen biri olarak bir sorum olacak. Topraklarınızda bir gelişme var mı?
|
Deney normal bahçe toprağında değil, set olarak oluşturulmuş ahşap kasalarda at gübresi ile devam ediyor.
|
Benim Balıkçı Strafor Kasalarında hazırladığım düzenekte faaliyet sürüyor. Kasaların içinde, az bir miktar toprak, yaprak çürüntüsü, lime lime doğranmış beyaz kağıt, kıyma mekinesinden geçirilmiş bilimum, narenciye, soğan, sarımsak vb. asitli yiyecekler hariç, sebze atıkları var. Biraz da yumurta kabuğu ve kahve telvesi ekledim. Yiyecek olarak verdiğim karşımı, kıymamakinesinden çektikten sonra fırında 5-10 dk hafif ısıpğı, derin dondurucuda dondurdum. Böylece solucanların ağızlarına layık bir yemek elde ettim. Bu yemek derin dondurucuda parça parça bekliyor. Duruma göre 15-20 günde bir parça alıp çözülmesini bekliyor ve kasalara ekliyorum.
İlk başlarda bir yığın solucan intihar etti. Bunun nedeni yeni yerlerine alışamamaları olabilir. Veya sade topraktan çıkıp hazırladığım düzeneğe geldiklerinde, o ilk vakit düzenekğin ortamı biraz asitli olmuş olabilir. Ya da, doğal seleksiyon gereği, sayıları fazlaydı da bazıları denge oluşturmak için kendilerini feda ettiler. Nihayetinde, kalanlar istikrarlı bir biçimde yaşamaya devam ediyorlar. Zaman zaman bulduğum tek tük solucanları yine kasaya ekliyorum. Son olarak, bir yandan atıklar gübreye dönüşürken, diğer yandan da kasanın içindeki malzeme iyice çürüyüp, kompostlaşıyor. Şu anda kasanın içi siyah ve kahverengi arası bir rente. Ancak içinde tüketilmesi gereken bir yığın yiyecek hâlâ var. Acelem yok. Bu ilk düzenek gübre elde etmekten ziyade, sayılarını çoğalması için. |
Sayın Savaş, zaten Avustralya'da ki ev kompost düzeneklerini yıllık olarak yapıyorlar ve yıda bir defa gübre alıyorlarmış.
|
O zaman bende her şey, her ne kadar solucan sayısı az da olsa yolunda. Sabretmekte fayda var.
|
http://images.google.com/imgres?imgu...26tbs%3Disch:1
Bu linkteki tesiste, yerde açık alanda solucan gübresi havuzları oluşturulmuş. Dikkatimi çeken bu havuzlamalar da tabanda delik açılıp açılmadığı; siteden anlayamadım. Eğer delikler açılmışsa solucanların toprağa kaçıp kaçmadığı diğer taraftan yağmur yağması durumunda gübre sularının toprağa akması gibi olumsuzlukların durumu! İç kapalı alanda ki sandık veya uzun ahşap gübre yataklarının içine plastik örtü serilmi bu durumda burada da havalandırma sorunu olmuyor mu acaba? Bu düşüncelerime siz ne dersiniz.!:o:confused: |
Ben bu forumu biraz daha detaylı inceleyeceğim. Bakalım yazılanlar neler. Gerçekten de garip. Adamların elinde gereğinden fazla solucan olunca, sanırım farklı yöntemler deniyorlar.
Bir kaç güne kadar anladıklarımı buraya aktarırım. |
2 Eklenti(ler)
Solucan gübresi üretim setini açık alana taşıdım. Biraz sabah güneşi alıyor, öğleden sonra gölgede. Arada bir üstünü açıp yağmurlama yapıyorum.
|
Yukarıda linkini verdiğiniz sayfaya henüz bakamadım. Ancak, benim normal toprak solucanı koyduğum kabı geçen gün boşalttım ve neredeyse 500 solucan kala kala 20 kadar solcan kalmış. Olmuyor bu normal toprak solucanlarında. En azından ev ortamında veya buradaki gibi kaplarda olmuyor.
Bu arada, diğer asıl bu iş için seçilmiş olan solucanlar ise maşallah, çoğalıp duruyorlar. Şu sıralar onların onurlaştırıp şişmanlatmanın yollarını arıyorum. |
Sayın Savaş, sizde gübre yapıcı kırmızı solucan var mı?
|
Sayın nariçi,
yaklaşık 2 ay önce elime geçti. Bir arkadaşım tarafından bana gönderildi. Şu sıralar ergin solucan sayısı yaklaşık 20-30 civarında, yavur sayısı irili ufaklı herhalde 100 kadar vardır. Bir o kadar da yumurta var. Şu anda sayılarının çoğalmasını ve şişmanlamalarını bekliyorum. Bunun için araştırma yapıyorum. Şu anda bulundukları kapta bayağı sağlıklı görünüyorlar. Dün, kabın üzerine buğday kepeği ve irmik serpiştirdim. Bugün baktığımda ise, solucanların bir kısmı hemen yüzeye çıkmışlardı. Sanırım, bu iki maddeyi seviyorlar. Araştırmaya devam ediyorum. |
Yabancı videonun birinde solucanlar üreme durumu olacak ki hepsi de dipte kümelenmiş vaziyetteydi. üzerinde ki gübre veya cocopeatı yavaş yavaş temizleyince alttan kümelenmiş solucanlar gözüküyordu.
Siz üretinde sizden faydalanalım bari, ben havalar serinleyince bakacağım. Şimdi rahatsız etmiyorum. Diğer taraftan ben, ev atıkları ile değil at gübresi kullanıyorum. Ben de üretim için ayrıca ev atıkları kullanarak küçük bir sistem kurabilirim. |
Solucanlar çiftleşme zamanı gelince diplere gidiyorlar. Işık, ses, vs. durumlardan rahatsız olmamak için. Genellikle iyi ayrı solucan zıt yönlerden halkaları birbirine iyice yapışacak şekilde bir ip yumağı gibi dolanıyorlar. Bu halkalar üzerinden birbirlerine onlarca sperm transferi yapıyorlar.
Daha sonra her bir solucan yığının orta ve üst kısımlarında normal hayat akışları içinde gezinirken başlıyorlar yumurtlamaya. Bu nedenle, özellikle çiftleşme zamanında rahatsız etmemek lazım. Ben kırmızı solucanları yeni düzenlediğim kaba aktarırken ister istemez çiftleşen solucanları rahatsız etmek zorunda kaldım. Ama sanırım benim bu işteki niyetimi hoş görürler. Bu arada, at gübresi iyi bir besin. Ancak solucanlar asıl olarak atık yiyecek veya gübreleri yemek çabası içinde değiller. Onlar daha çok, bu atık maddelerin zamanla çürüme nedeniyle yüzeylerinde oluşan mikrobakterileri protein kaynağı olarak kullanma derdindeler. Bu nedenle, saf at gübresi verirseniz pek yarar sağlamayabilir. At gübresini, bildiğimiz manada kompot üretimi sürecinden geçirip öyle verirseniz daha faydalı olacaktır. Yaptığım onca araştırmada, kabın içine atıklar neredeyse ham ve bütün olarak atılıyor. Ancak bu atıklar kabın içinde bir süre çürüme aşamasında beklemek zorunda kalıyor. Ben ise süreci hızlandırmak için, atıkları blendır ve kıyma makinsinden geçirerek iyice ufaltıyorum, daha sonra fırında ısıtıp derin dondurucuda donduruyorum. Bu ısıtma ve dondurma işlemini bir iki kere yapıyorum. Elde ettiğim yiyecek yığınını bir saklama kabında dondurucuda tutuyorum. Zaman zaman bir iki avuç kadar alıp bir kaç gün dışarıda çözülmesini ve üzerinde bakteri oluşmasını bekliyorum. En son hazırladığım böyle bir yemeği kaba koyduktan bir kaç gün sonra, bu yığının atrafında onlarca solucanın birikmiş olduğu gördüm. Tecrübeler şunu gösteriyor ki, ne kadar çok çeşit atık olursa o kadar zengin bir kompost elde etmek mümkün olacaktır. Bu arada, elimdeki solucan sayısı çoğalsın sizinle paylaşabilirm. Ancak ben işi büyütmeyi düşündüğüm için sadece size söz veriyorum. Buradaki paylaşımlarımızdan dolayı...:) Kolay gelsin! |
Sevgili savaş teşekkür ederim ayrıntılı açıklamalar için. Besin konusuna daha dikkatli olacağım.
|
Solucanlardan haber var!
Çok mutlular:)
Bugün bahçenin bir köşesinde unutulmuş poşet gördüm. İçi çürümüş nemli toprak doluydu. Yeni dileceğim saksı topraklarına karıştırayım derken, İki kilo kadar bu malzeme içine solucanlar yuva yapmazlar mı! İçinde onlarca solucan ve yumurtaları, hemen bunu 'solucan gübresi' setine aktarayım dedim. Gidip setin üstünü açtım (nem kaybını önlemek için üstünü örtüyorum, alt tarafı zaten elekteli ve hava almaya açık) bir tarafından açayım da bu koloniyi yerleştireym dedim. Ne göreyim solucanlar tüm seti işgal etmişe benziyorlar. Popülasyon çok iyi. Gübre de üretirlerse sorun yok. Gerçekten başaracağım demektir. Henüz set altına gübre dökülmüyor. Sistem de sallamalı olmadığı ve karıştırılamadığı için beklemek durumundayım. Aslında ilk yatağını iyice fermente olmuş gübre ve cocopeat karışımından yapsaydım, kasa altındaki elekleri de salllama sistemi ile donatsaydım çok iyi olacaktı. Önemli olan solucanları üretmek, diğer konular teferruat.:D:D |
Sayın nariçi,
benim bahçeden topladığım solucanlardan kala kala 20-30 tane ancak kalmıştı. Onları daha küçük bir kaba aktarmıştım. Geçen gün baktım yumurtalar var kapta. Ben de kaba yeniden yiyecek koymaya başladım. Yiyecek koyduğum tarafta solucanlar toplanmaya başladılar. Hatta bir kaç tane de yavru gördüm. Sanırım, toprak solucanlarından arta kalanlar ortama alıştılar ve yaşamaya karar verdiler. Çoğalıyorlar. Tek sorun, çok sıcak ve soğuğa dayanamıyorlar. Seneye kadar çoğalırlar ama kışın yine ölmeye başlayailirler. Bu arada, farklı tür solucanların ynı kaba konması, türlerden birinin ölmesine veya çiftleşmeleri sonucu kısır bir türün doğmasına, eşek ile attan doğan kısır katır gibi, neden oluyor. Her ne kadar topraktan toplamış olsam da, belki farklı türleri bir araya getirmiş olabilirim. Bu arada, diğer orjinal solucan kabımda işler gayet iyi gidiyor. Bugün biriken gübreyi kabın bir tarafına topladım. boşalan tarafa yeni bir yatak malzemesi koydum. Gübreyi toplarken gördüm ki, kabın içinde nüfus bayağı bir çoğalmış. Kolay gelsin! |
Bilgilendirici açıklamalar için teşekkür ederim. Ben de bu gün üzerini açıp sulama yaptım. Üzeri örtülü olunca yüzeye çıkıyorlar. Benim kurduğum set 1.00x100x20 cm ebatında olduğu için malzeme (hammadde) çok bu nedenle alt taraflarda ne oluyor henüz bilmiyorum ama setten aşağıya dökülecek düzeyde gübre henüz yok. Setin altı elektelli olup açık.
|
Solucanların bir özelliği daha!
http://www.hurriyet.com.tr/yasasinha...?mnID=15018834 |
Gübre alta dökülmeyebilir. Çünkü, solucanların salgıladıkları mukustan ötürü topak topak ve uslak olabiliyor. Hatta bu haldeyken bazen sertleşiyorlar. Bence sistemdeki malzemeyi bir kenara toplayıp boş kenara yeni malzeme koysan daha iyi olur. Bu sayede solucanlar yeni malzemeye doğru giderken eski malzeyi doğrudan harmanlayabilirsin.
Kolay gelsin! |
Teşekkür ederim.
Bu yazı böyle geçirsinler. Gübrenin biteceği yok. Yeni set hazırlarken dğerlendirmek lazım. Ancak bu konuda ki tesislerde set altında hareketli elekler var. Belli aralıklarla bu elekler sarsıltılmak-titreşimlemek yöntemiyle gübrelerib dökülmesi sağlanıyor. Gelişmiş tesislerde ki setlerde malzeme kadar da solucan var. Yani solucanların daha çok artması gerekiyor. |
Sayın nariçi,
haftasonu gördüğü solucan gübresi üretim tesislerinde de belirttiğiniz hareketli elek sistemleri var. Ama kullanım alanı farklı. Solucanlar gübreyi ürettikten sonra gübre sistemden alınıyor. Gölgede kurutuluyor ya da nemi alınıyor. Kalan malzemede solucan kalmıyor ya da çok az kalıyor. Bu malzeme eğer iri taneleri fazla ise değirmenden geçiriliyor. Öğütülen mazleme elekten geçiriliyor. Bununla birlikte, hiç elenmeden, içindeki solucanlar açeşitli yöntemlerle ayıklandıktan sonra kalan gübrenin olduğu gibi kullanıldığı sistemler de var. Bu arada, sisteminizi iyice kontol etmenizde fayda var. Eğer solucanlar kabın içindeki atığı büyük oranda tüketmişlerse, oluşan gübreyi tahliye etmelisiniz. Çünkü solucanlar kendi dışkıları içinde uzun süreye yaşayamıyorlar. Hele hele çoğalmaları hiç mümkün olmuyor. Not: kabın içi çok fazla asitli ise, yumurta kabuğu veya tarım kireci kullanabilirsiniz. |
selam
Forumun tümünü okudum. Benim merak ettiğim solucanların ömrü ne kadardır.Kaç kere üreme yapar? kaç tane çoğalırlar? |
Bunun için araştırma yapmak gerekli, belli hacimde yatak malzemesinde sayılı miktarda solucan koyulup, belli peryotlarda kontrol etmek gerekli. Bu da araştırmacıların önünde hazır bir konu. Benim diğer işlerim bitince bu konuları da inceleyebilirim.
|
O zaman konuyu biraz daha okuyup ben de sizinle araştırabilirim.
|
Solucanların kaç yıl yaşadıkları konusunda farklı farklı rakamlar var. Kimleri 4-5 yıl, kimileri 20 yıl kimileri ise 200 yıl diyor. Bunun nedeni sanırım solucan türlerinin 2000'den fazla olması. Bilimsel sınıflamaya tabi olduklarında milyonlarca farklı solucan adı verilebiliyor. Bu çeşitlilik içinde solucanlarım ömürleri, boyları yaşam kültürleri de değişebiliyor. Toprakta yatay haraket eden ile dikey haraket eden; toprak derinliklerinde yaşayan ile yüzeyde yaşayan; 10 cn boyunda olan ile 40 metre uzunluğunda olan veya Lilium gibi koka türler vs.
Solucanlar yine türlerine bağlı olarak, bir tek kokon (koza) içinde 4-54 ile 20-30 adet sayıya kadar yavru verebiliyor. Kompost üretiminde kullanılan solucan türlerinde oerişkin bir solucan ortalama 2 gr. ağırlığında oluyor, uygun koşulları varsa günde kendi ağırlığı kadar yiyecek tüketebiliyor ve ortalama 21 günde bir çiftleşiyor. Şimdilik bu kadar yeterli olur mu? |
İstanbul'daki firmamızdan
Kompost üretiminde kullanmak üzere kuzey kalifornia solucanı ve solucan kompostu temin edebilirsiniz. İletişim linkimiz. ekosol.net ;) |
Sayın ekosol merhaba!
Beni tanıdınız umarım. Bildiklerinizi burada da bizlerle paylaşmanızı bekleriz. Saygılarımla! |
Alıntı:
tüm ürünlerde "stokta yok" ibaresi çıkıyor. webde mi bir sorun var, yoksa ürünler satışa çıktığı anda gerçekten bitti mi? :) teşekkürler. |
Solucan ve kompost temin edilebiliyor.Ben bahçem için kompost aldım.
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 13:27. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025