![]() |
Bakış açısına göre, Kagan'ın da Müjgan'ın da tezi savunulabilir.(Okullardaki münazaralar gibi):D
1-Dilimize girmiş yabancı kelimeler, bizim potamızda eriyerek ya manası ya da telaffuzu değişmiş ve Türkçe olmuştur. Misafir, Arapça'da yolcu demektir. Biz ise çok farklı manada kullanıyoruz.Yani artık bu kelime Arapça değil Türkçedir. Perşembe, haftanın günlerinden biridir. Aslı Farsça Pençşembe (Beşinci gün) kelimesidir. Demek ki bu da artık Farsça değil Türkçedir. 2-Kelimelerin aslına uygun kullanılması daha doğrudur. Mesela İnkilap ve İnkılab kelimelerine bakalım. Ben farklı yazdım ama bunları biz aynı şekilde inkilap olarak yazıyoruz. İki kelime de Arapçadır. Arapçada Türkçede olmayan iki farklı (K) harfi vardır.Biri ince(Kef) diğeri kalın(KAf). İnce K ile yazılan İnkilap, köpekleşme gibi bir mana verir. Kalın K ile yazılan İnkılab, değişme demektir. (Arapça Kelb=Köpek, Kalb= Değişim) Cami, Arapça bir kelimedir ve son harfi (Ayn) harfidir. Bu harf, bizim A harfimiz gibi olduğundan ismin -i hali yapılırken camisi denmez,camii denir. .. Örnekler çoğaltılabilir. Nasreddin Hoca'nın dediği gibi herkes haklıdır. .. Bunları mutlaka çoğumuz biliyoruz. Ben hatırlatma niyetiyle yazdım. Selam ve sevgiler. |
Alıntı:
Yazdığınız doğru bir bakıma ama, şu an bulunduğumuz yer türkçenin doğru kullanımıyla ilgili bir yer. Hangi kökten gelirse gelsin, artık dilimize yerleşmiş bazı sözcükleri bilinçli ve anlamlarını düşünerek yazıp, söylemeliyiz. Şimdi doğru ifadenin inkılab olduğunu, okuyanlar öğrendiler. Aynı şekilde mütevazının tevazudan, mütevazinin de muvazi yani paralelden türediğini artık herkes öğrendi.;) |
Şimdi efenim;
Arapça'da ince "K" harfi ile yazılan "inkilab" şeklinde bir kelime yoktur. Yani "kelb" kelimesini "inkilab" şeklinde yazıp "köpekleşme" yapamayız. Kelb: Köpek Kilab: Köpekler Kalın "K" harfi ile yazılan "inkılab" ise hepimizin bildiği gibi; köklü değişiklik, iyileştirme, devrim anlamına gelmektedir. Ayrıca sonu "p" değil "b" harfi ile biter. Çünkü Arapça'da "p" harfi yoktur. Biz sonradan yumuşatmışız o ayrı:) Saygılar:) Not: Konuyla ilgili olarak fakültedeki hocalarıma danışmak istedim ama kimseye ulaşamadım. |
İki defa değiştirdim yazdıklarımı.
Özendikçe yanlış yazdım:) |
Alıntı:
İşte yine Nasreddin Hoca'yı anacağız. ''Sen de haklısın.'';) Arapça'da P harfi yok doğru, Ancak Türkçede İnkilap deniyor ya. ( BU kelime de ne Türkçe ne Arapça):dilli: Aslında buradaki sorun şu: Kelimeyi başka dildeki aslı gibi mi telaffuz edip o manada kullanmalı, yoksa Türkçede, ses uyumu, yumuşama vs etkilerle aldığı yeni şekilde ve yeni manada mı kullanmalı. Hepimiz doğru bildiklerimizi aktarıp, yanlışlarımızı düzelterek daha ileriye gideceğiz inşallah. |
uyarınızı dikkatte alacağım umarım bundan sonra daha iyi kullanırım türkçeyi teşekkürler.
|
Dostlar
Aklıma gelen, maalesef televizyonlarda dahi çok kere yanlış kullanılan bir kurala işaret etmek istiyorum. Bir cümlede iki defa ne kullanılırsa, fiil olumlu olur. Mesela . İkimizin de geç kaldığını anlatmak için, Ne sen ne de ben vaktinde gelemedik. denmez. Ne sen ne de ben vaktinde gelebildik. denir |
Ben de birkaç hususa dikkat çekmek isterim:
DEVRİK ve KURALSIZ CÜMLELERİN "ÖZNE-NESNE-TÜMLEÇ-YÜKLEM" SÖZCÜK DİZİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEMESİ. Yanlış Kullanım: Yeni eve gelmiştim. Doğru Kullanım: Eve yeni gelmiştim. Yanlış kullanımda yeni olan ev, doğru kulanımda eylem (yani hareketin henüz yapıldığının belirtilmesi). Yanlış Kullanım: Çok dişim ağrıyor. Doğru Kullanım: Dişim çok ağrıyor. Yanlış kullanımda ağızdaki dişlerin tamamına yakınının ağrıdığı belirtilmiş oluyor. Elbette anlatılmak istenen kişinin dişinin normaldan daha fazla ağrıması. Dolayısıyla "Dişim çok ağrıyor." cümlesi kullanılmalı ve "çok" sözcüğü eylemden önce yer almalı (ki eylemi niteleyebilsin). Yanlış Kullanım: Alkollü araç kullanmayın. Doğru Kullanım: Alkollüyken araç kullanmayın. Yanlış kullanımda araç (araba, kamyon vb; artık her neyse) "alkollü" yani "sarhoş" oluyor. SÖZCÜK DİZİMİNİN BOZULMASI ve YABANCI DİL TAMLAMA MODELLERİNİN KULLANILMASI Yanlış Kullanım: Parasal sorun. Doğru Kullanım: Para sorunu. Yanlış Kullanım: Kültürel etkinlikler. Doğru Kullanım: Kültür etkinlikleri. Yanlış Kullanım: Kuaför Altın Makas. Doğru Kullanım: Altın Makas Kuaförü. Yanlış Kullanım: Banyo yapmak. ["Banyo inşa etmek" anlamına geliyor.] Doğru Kullanım: Yıkanmak. --------------------------------------------------------------- Bir de son zamanlarda televizyonlarda "hissetmek" sözcüğünün acayip bir şekilde kullanımı var. Adam, hal hatır soruyor: Yanlış Kullanım: Nasıl hissediyorsun? Doğru Kullanım: Kendini nasıl hissediyorsun? Yanlış kullanımda bir belirsizlik var. Kim, neyi hissediyor belli değil... Bir koku mu, yemeğin tadı mı, yoksa bir sıkıntı mı, dert mi? Madem ki hal hatır soruluyor, "Kendini nasıl hissediyorsun?" biçimi kullanılmalı. Bir başka örnek... Adam anlatıyor: Yanlış Kullanım: Spor yaparsan iyi hissedersin. Doğru Kullanım: Spor yaparsan kendini iyi hissedersin. Yine, yanlış kullanımda belirsizlik var. Spor yaparsak iyi hissedeceğiz de, acaba neyi iyi hissedeceğiz? Yoksa geleceği hissedip kâhin mi olacağız... Komşumuzun bizimle ilgili düşüncelerini mi hissedeceğiz? Yoksa hafta sonundaki derbi maçın sonucunu mu hissedeceğiz? Oysa cümlenin içine "kendini" sözcüğünü yerleştirme zahmetine katlanıversek iş hallolacak... Bütün bu yanlış kullanımlar özellikle yabancı film çevirilerinin yanlış yapılmasından kaynaklanıyor. Milyonlara hitap eden bu filmler, Türkçe'nin yanlış kullanımını yaygınlaştırıyor ve sokaktaki adamın Türkçe'yi yanlış kullanmasına neden oluyor... |
Kagan sağol,
Çok iyi toparlamışsın. Ah! bu, yabancı dillerden motomot çevirme hastalığı.:mad:, dublaj sıkıntısını atlatmak için Türkçeyi katletme hoyratlığı. Ekleri atma hastalığı, dili bu hale getirdi. Papatya Sokak:mad: değil, Papatya Sokağı. Bir de oldukça kelimesinin kullanımı beni hasta ediyor. Gerçi sözlüklerde, çok manasına da geldiği yazıyorsa da İstanbul ağzında bu kelime, eh!, şöyle böyle, epeyce gibi bir çokluğu anlatmak için kullanılıyor.Çok fazla, manasında kullanılmıyor. . Futbolcu müthiş bir şut çekmiş ve harika bir gol olmuş. Spiker, maçı anlatıyor. ''Oldukça güzel bir şut'' :mad: |
Sayın Balıkçı verdiğiniz örnek hafif kalmış. Geçen yıl, sanıyorum İsmet Sezgin'in eşinin cenazesinde, muhabir "sayın Sezgin oldukça üzgün görünüyor" diye yazmıştı. İnsan eşinin cenazesinde ne kadar üzgün olabilir acaba?
|
Yaşamdersleri forumda 3 yıl önce konuştuğumuz bir konuyu buraya yapıştırıyorum. İlginizi çekeceğini umuyorum :)
Yazı Ziya Mete Demircan'a ait. Alıntı:
|
Alıntı:
Oldukça iyi bir örnek.:dilli: Daha iyisi olamazdı.:D :D :D |
Türk Dil Kurumu Hatalı Örneği Güncel Sözlükten Kaldırdı.
Ağaçlar.net Ailesinin değerli üyeleri, kardeşlerim, Ekmek ve Dikmek fiillerinin kullanımı ile ilgili bir üyemizin yaptığı uyarı vesilesi ile yapılan çalışma sonuçlandı. Türk Dil Kurumu hatalı örneği, Güncel Sözlük'ten kaldırdı. İlgililere teşekkür ediyorum. Sonucu paylaşmak istedim.
Lütfen bu fiilleri doğru kullanmaya özen gösterelim. Konuyla ilgili yazışmaları aşağıya alıntılıyorum: Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Noktalam işaretleri de çok önemli.
(Oku baban gibi eşşek olma.)Size ne ifade ediyor? |
Alıntı:
|
Aklıma gelen bir başka hatalı kullanış.
Yine kelimenin aslı Arapça. Hafriyat, harfiyat değil. Manası, kazı işleri diyelim. |
Alıntı:
Babanın nasıl biri olduğu yazılınca virgülü uygun yere koyarım :) |
Alıntı:
O zaman bir şey olmaz. ;) :D |
Alıntı:
|
Ben de sizi takdir ediyor ve kutluyorum Yücel Bey. Bazen "belirli noktalar"da bulunan kişilerin hiç hata yapmadıklarını düşünür ve yaptıklarına dikkat bile etmeyiz.
Başkalarına kendinden fazla güvenmemek gerektiği defalarca görülüyor. Bu insanı şüpheci de yapsa, en azından yapılacak işlerin sağlamlığını garanti ediyor. ;) |
Alıntı:
|
Konuyla ilgili tüm arkadaşları detaylara gösterdikleri özen ve alınan sonuç için tebrik ediyorum. Hoş olmuş. :)
|
-Konu açılmış iken, Burada bir duyuru yapmak istiyorum. Türk Dil Kurumu bir tartışma ortamı oluşturdu.
http://tdk.org.tr/tartisma Bu çalışmanın dilimize faydalı olacağını düşünüyorum. |
Bu forumdaki kurallardan yakınanlar var. Bir de bunları okusunlar :)
Alıntı:
|
Forum alanı bir "Devlet Kurumu"a ait değil mi? :)
|
Ben de Yücel beyi can-ı yürekten kutluyorum:)
|
Parlak, bildikleriyle size yardımcı oluyor. İlkokul mezunu olduğu ve Türkçe'yi iyi kullanamadığını forumda yazdı. Bu nedenle ben de ona Türkçe konusunda yardımcı olmaya karar verdim.
"Öğrenmek istemiyorum" denmeyecek bir konu olduğu için, öğrenmek isteyip istemediğini sormuyorum. Lütfen yaptığın hataları incele ve mutlaka mesajımı okuduğunu yaz. Kendi mesajını düzelt. Bu yazdığımı o zaman sileceğim. Alıntı:
|
Öyleyse ilk öğreneceğiniz defalarca söylediğimiz gibi cümleye büyük harfle başlamanız. Cümle sonuna nokta (.) koymanız. Noktadan sonra yine büyük harfle başlamanız. Bunun için yazılan yazılara bakmanız yeter. İlkokul mezunları için haksızlık ediyorsunuz çünkü bunlar orada öğretiliyor Sayın Parlak. ;)
Takdir edersiniz ki sizin yazılarınızı düzeltmekle uğraşacak bir elemanımız yok. İsterseniz sizin de dediğiniz gibi öğrenene dek iyice takip edin, yazdıklarınızı kontrolden geçirin, öyle mesaj yazın. http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon10.gif |
Alıntı:
Teşekkürler Mine Hanım aydınlatıcı bir açıklama gayet de nazikce. Şimdi elimden geldiğince hatalarımı düzeltmeye çalışacağım. Yoksa burada iyi bir sopa yiyeceğim galiba. Yazınız bu şekilde olmalıydı :) Sopa konusuna gelince, estağfurullah. Ancak sizi hoşgörürsek herkese haksızlık olur. |
Harun Parlak kardeşim.
Kendi adıma seni kutlarım. Dediğin gibi çok kişinin darılıp gideceği bir durumda sen, öğrenmek ve öğretmek için sabır ve anlayışla, hepsinden önemlisi açık yüreklilikle, alkışlanacak bir tavır sergiliyorsun. Yetkim olsa, kendi adıma, her harfini, (bilebildiğim kadar) düzeltmekten yorulmazdım. Hz.Ali ra. ne buyurmuş : ''Bana bir harf öğretenin kölesi olurum.'' Selam ve sevgiler |
Çok haklısınız sayın Parlak. Ancak biz gençleri kazanalım diye taviz vermek taraftarı değiliz. Sonuçta agaclar.net bir tane. Herkes tarafından beğenilen kalitesini, düzeyini her an yukarıya çekmek istiyorsak bu ancak kurallarımızı sıkı sıkıya, gerekirse radikal tedbirlerle uygulamakla olacak.
Anlayışla karşılarsınız ki, 10000 üyeli bir sitede herkesi ama gitmesin, kazanalım diye hoşgörseydik şu anda belki sizin de beğenmediğiniz ve yazmadığınız bir yer olurduk. :rolleyes: Bizimle kalmak isteyenler sonuçta bize ayak uyduranlar olacaktır. ;) Bu arada son mesajınıza hayran oldum, belirtmeden geçemeyeceğim.http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon10.gif |
Sayın Parlak bu polemiği daha fazla uzatmakta fayda yok.
Siteye kaliteli olanlar gelsin diye bir söz asla sarfetmedim. Belli bir kaliteyi korumak zorundayız dedim. Burada kimin ne olduğunu hiç birimiz bilmiyoruz. Herkes sanal. Bu durumda kişilerin kalitesinden de bahsetmiyoruz. Biz yazılan yazıların, sohbetlerin ve genel kurallara uygunluğun kalitesinden bahsediyoruz. Bu arada hiçbir üyemize rencide edici de davranılmıyor, ancak bizler site yönetimi ile uğraşırken kuralları kabul etmek istemeyen, bildikleri gibi davranmaktan çekinmeyen üyelerden galiz hakaretler de duyduk, rencide olduk. Sayın Parlak "Sitenin kalitesinden şüpem yok lakin daha iyisini yakalamak. Dahada öğretici olmak. Lazım gelmezmi." demişsiniz. Kaç elden, kaç koldan buna çalışıyoruz. Yetmediğimiz de oluyor yettiğimiz de. Ama amacımız belli, daha öğretici olmaya çalıştığımız konu da belli. Farkındaysanız size ve diğer pek çok üyeye başından beri bıkıp usanmadan dil konusunda yazıyoruz. Her türlü soruya işimiz gücümüz arasında gönüllü olarak cevap veriyoruz. Ne yapmamızı isterdiniz? Sitede yazılı kurallarla belirlenmiş, yerleşmesini istenmeyen davranışları görmezden gelelim, herkes istediğini yapsın şeklinde bir tavrımız olmasını tercih etmezdiniz herhalde. Zaten o zaman yönetime, kurallara da gerel olmazdı, inanın o zaman agaclar.net de olmazdı. |
Alıntı:
Öğretmeye niyetliyseniz, ayrı bir yetkiye ne hacet. Mine Pakkaner'in yaptığı gibi kopyalayın yazıyı, düzelterek yapıştırın. Alıntı:
Siz balıkçı kahvesinde sohbet ederken, bu sitenin sadece dergisi için günde kaç saat harcandığından haberiniz var mı? Gün 24 saat. Ama siz diyorsunuz ki, olsun, onları da yapın, çalakalem yazanların yazılarını da düzeltin. Sadece Parlak'ın yazılarını mı? 10 tane, 100 tane daha Parlak gibi üye çıkarsa ne yapalım? İnsan bir şey yazarken aynı zamanda düşünür. Haydi yazarken düşünmediniz, gönderirken tekrar okusaydınız keşke... |
Alıntı:
Yazarken yaptığımız konuşmanın taklididir. Cümlenizi örnekleme için kullanalım: "Onun için ben nerde nokta nerede virgül koyulur inanın bilmiyorum" Cümlesini yazarken böyle yazmıyoruz değil mi? onuniçinbennerdenoktaneredevirgülkoyulurinanınbilm iyorum Neden? Çünkü konuşurken, kelimeler arasında duraklıyoruz. Virgüllerde, biraz daha fazla; noktalarda, ondan biraz daha fazla duraklıyoruz. Konuşurken, kendi sesinizin boşluklarını hissetmek için yoğunlaşırsanız bunu farkedersiniz. Bunu farkettiğiniz zaman virgül ve noktaların yeri kendiliğinden belirlenir. Geçenlerde bir arkadaş foruma yazmıştı. Noktama işaretlerinin önemi konusunda iyi bir örnektir. Oku da baban gibi eşek olma Oku da, baban gibi eşek olma Oku da baban gibi, eşek olma Niyetiniz ve çocuk ve babası konusundaki düşüncenize göre, bu cümleyi söylerken, virgül olması gereken yerde, durakladığınızı farkedeceksiniz. Yüksek sesle oyuyup, deneyin :) Karşı tarafla yazılı iletişim kurarken, elimizdeki en iyi iletişim araçlarından biri, noktalama işaretlerini doğru yerde kullanmaktır. Sevgili Parlak, artık kullanmaya özen gösterdiğinizi farketmemek mümkün değil. Ama tüm bu tartışmalar, siz hiç kullanmıyorsunuz diye başladı. İşin kötü tarafı, sadece kullanmamakla kalmadınız, sizi uyaranlara cevap verme zahmetine bile girmediniz. Ancak üyeliğiniz askıya alınınca, durumun ciddiyetini anladınız. Bizim de yöneticiler olarak durumun ciddiyetini anlatacak çok fazla seçeneğimiz yok. Gelinen noktada, şikayetçi olunacak bir taraf yok görünüyor. Yanılıyor muyum? |
Alıntı:
Sizin yazdığınız mesaj hala forumda duruyor. Buyurun: Alıntı:
|
Pes diyorum, başka ne denir bilmiyorum!
O örneği üstünüze alınabildiyseniz, gerçekten pes ! Bir arkadaş konuyu açmıştı diye de yazdım: Alıntı:
|
Alıntı:
http://www.agaclar.net/forum/showthread.php?p=74554 |
Alıntı:
Devir iletişim devri ve bu sadece konuşarak olamıyor ne yazık ki. İnternette iletişimi yazı ve yazım kuralları sağlıyor. Noktayı virgülü doğru yere koymazsanız, yukarıda verilen standart örnekte olduğu gibi, ya babalar "eşek" durumuna düşer, ya da oğulları... |
Alıntı:
sn.malina ve Mine Hanım sizler elinizden geleni yapmışsınız ama sn. parlak bu konu ile ilgili çok alıngan davranmış. Okuyup okumamak o kadar da önemdi değil, ben de İlkokul mezunuyum, önemli olan insanın kendisini yetiştirmesi. |
Sitede son zamanlarda dilbilgisi ve imla kuralları yüzünden oldukça fazla kırıcı tartışmalar ve yazışmalar olmakta...
Bu durum bence sitenin üstlendiği asıl misyonu da gölgelemekte...Noktasına virgülüne kadar yazıların irdelenmesi ,ilköğretim-lise yıllarındaki gibi sınav tarzı düzeltmeler her durumda gerekli mi? Eğer bu durum, bu kadar olmazsa olmaz ise üyelik şartları içine yazılmalı ve şartlara uymayan üyeler daha fazla rencide edilmeden üyelikleri silinmeli...Aksi halde yukardaki yazışmalar her yeni üyede tekrarlanacak gereksiz polemikler doğacaktır. |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 08:18. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025