![]() |
Sevgili Yücel Bey
Çifte standart konusundaki sözüm çok genel bir ifade idi. Asla sizi hedef almamıştım. Genelde hepimizin yaptığı bir taraf tutmadır. Bu konuda en başta kendimi eleştiririm zaten. Ama yapmadığımız (yine genelde diyorum) iddia edilebilir mi? Sizi ne kadar sevdiğimi, saydığımı en yakından siz biliyorsunuz. Sizin kadar kelimelerini özenle seçen, saygıyı her zaman ön planda tutan birine kırılmam olabilir mi hiç. Sizin de bana kırılmadığınızdan son derece eminim. Esas olan da budur zaten. Ayrı düşünceleri, sevgi ve saygı çerçevesinde konuşabilmek. Bunu da sizinle yaptığım için, çok keyifliyim ayrıca. Burada sadece fikirlerimizi tartışıyoruz ki çok seslilik, her zaman savunduğumuz demokrasinin temel taşlarıdır. Ben uygulansın, uygulanmasın ama bu konuda, yeni çözümlerin de gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. |
Sevgili nevsune ve yücel bey; tartışmanız o kadar seviyeli oldu ki sizleri zevkle izledik teşekkürler.
Bu konuda hoca Nasrettin'in dediği gibi ikinizde haklısınız. Konu ciddi gerçekten, mesela ben " ı " yerine " i " yazılmasından resmen nefret ederim. Çok dikkat etmeme rağmen "F " klavyaye alışmış olduğumdan, "Q" klavyede tek parmakla canım çıkıyor yazı yazarken ama bu hatayı yaptığımı görebiliyorum. Bütün mesele biraz dikkat etmek sanırım. Hoşçalın. M.G. |
Mehtap Hanım, Nevsun Hanım., ben de her ikinize ve katkıda bulunan diğer dostlara teşekkür ediyorum.
Efendim sanıyorum, sevgi ve güzellikler de paylaşıldıkça büyür. Burada sevgi ve güzellikleri paylaşma, çoğaltma düşünce ve gayreti içinde olan herkese saygı ve şükran duymaktan öte ne yapılabilir ki. Ancak, varsa dağarcığımızda biz de katkıda bulunabiliriz. Bende bunu yapmaya çalışıyorum. İnanıyorum ki bu güzellikler büyüyerek devam edecektir. |
Ben yeni üye olmaya çalışan birinin henüz üye olmadan önce karşılaştığı mesajı birkez daha hatırlatayım.
Alıntı:
Açık ve net bir biçimde internet dili değil, Türkçe kullanılması gerektiği kırmızı renkle yazılmış. Üyelerin bu bile dikkatinden kaçıyor olabilir. Önerim şudur; üyelere gelen aktivasyon kodunu bildirir mesaja, daha büyük ve bold karakterdeki harflerle, bu konu bir kez daha yazılır. Uyulmadığı takdirde uyarı alacağı, ki bu uyarı özelden olacaktır. O uyarı da dikkate alınmazsa kişinin foruma girmesinin engelleneceği net bir biçimde yazılır. Ben de foruma yeni üye olan birinin önce türkçesi ile ilgili uyarı almasını itici buluyorum. Doğru olan bu ise bile, insanların cümle alem içinde yazdıkları ile ilgili yargılanmasını doğru bulmuyorum. İnsanların yapısı ve şişkin egosu yüzünden eleştiriyi kabul etseler ve uygulasalar bile rencide olabileceklerini tahmin ediyorum. |
Müjgan Hanımın yazdıklarına, tümüyle, hiç bir harfini atlamadan katılıyorum.
Benim satırlarca yazmaya çalıştığım konuyu iki paragrafla anlatmış. Benim de dile getirmeye çalıştığım bunlardı. Umarım ve dilerim bu öneri dikkate alınır. |
Alıntı:
Bu yüzden, ancak özensiz davrananlara uyarı yapılması iyi olur... Konuyla ilgili bilgiyi ayrı bir başlık altında duyuracağım... |
Türkçenin yanlış kullanılmasını protesto eden bir internet sitesi. İlginizi çekebilir.
http://www.dilimdilim.com/ |
Mesajlarda imla hataları ayrı bir konu ama ben yazılan mesajların acele girilmesi nedeniyle oluşan hataların çokluğuna dikkat çekmek istiyorum.
Siteye mesaj yazmaktan ziyade inceleme safhasında olduğumdan daha çok okumayı tercih ediyorum. Hatayı en aza indirmek için; mesajı önce word'de tasarlayıp gözden geçirerek, hatasız eklemeliyiz. Ayrıca üye isimleri konusunda titiz davranılmalı. Latince bitki isimleri istisna olmak kaydıyla ,Türkçe olmayan kullanıcı isimleri değiştirilmeli diye düşünüyorum. |
Herkesin tüm dilbilgisi kurallarını, bir forumda uygulamasını beklemek, elbette bir haksızlık olur. Sonuçta burası bir bitki ve doğa paylaşım sitesi, edebiyat sitesi değil. Peki, cümle başlarına büyük harfle başlamak, en azından bir nokta ve virgül kullanmak; kimi üye arkadaşlarımıza neden bu denli zor geliyor, gerçekten anlamakta zorlanıyorum.
Sevgili Zenfree bir süredir üye arkadaşlarımızın dikkatten kaçırdıklarını düşündüğüm; Türkçe yazım kuralları konusunda bize yol gösterdiğiniz için, ben kendi adıma size teşekkür ediyorum. |
Ben teşekkür ederim Nevsune Hanım. Üniversitede 4 yıl ders aldığım hocam, Prof. Dr. Nevzat GÖZAYDIN' la yapılan söyleşiden bir bölüm aktarmak istiyorum. İlginizi çekeceğini düşünüyorum.
-Dile, kültüre, iletişime nasıl bakıyorsunuz? Dil iletişimin, ilişki kurmanın temeli olduğuna göre, çok iyi bilinmelidir. Bütün kıvraklığı, farklı anlamları, bunların kullanım yerleri ve zamanları tam olarak değerlendirilmezse, arada oluşması düşünülen bağ güçlü olmaz. O zaman -ki buna yanlış anlaşılma da diyebilirim- ters düşmeler, aykırı tutum ve davranışlar, kırgınlıklar, bölünmeler, parçalanmalar ortaya çıkar. Ana dilimiz, Türkçemiz ifade gücüyle, bu ifadeyi kolayca belirleyecek kök ve ekleriyle oluşturduğu kelime dünyasıyla gerçekten verimli ve zengin bir dil... Usta kalemlerin romanları, yazıları bunu zaten çoktan kanıtlamış bile... Bizlere ve gençlere düşen görev, bu değerli verilere sık sık başvurmak, bol bol okumak... Böyle yaparsak kendi dil zevkimizin geliştiğini görecek, kelime hazinemizin giderek zenginleştiğinin farkına varacağız. Ama televole-magazin dilinin kısır döngüsüne bel bağlayan gençlerin biraz da geleceklerini düşünmeleri gerekmez mi? Dil ve kültür birikimi, bu birikimin doğru, iyi ve güzel kullanılması onları her zaman ve her yerde başarılı kılacaktır, diyebilirim. Bu birikim için de günlük yaşamamaları, eski dediklerini yeni ile bağlayabilmeleri, sebep-sonuç ilişkisini göz önünde tutup biraz şüpheci olmaları, araştırmaları, bu yolda çaba harcamaları, onları çok daha güzel günlere kavuşturacaktır sanıyorum. Söyleşinin tamamı: http://www.tdk.gov.tr/TR/BelgeGoster...5C764B55B5ADC3 |
Aynı söyleşiden bir bölüm daha:
Yurt dışında uzun yıllar kaldım. Birçok ülkeyi gezdim, insanlarını tanıdım. İngilizce ve Almanca iyi-kötü iletişim kurdum. Gördüm ki, herkes kendi dili, kendi kültürü, kendi varlığı konusunda tam anlamıyla “şoven” bir anlayış ve tutum içinde... En küçük bir yanlışa bile tahammül edemiyorlar... Sokaktakiler de, köylüler de, bilim adamları da... Vatandaş, yurttaş olmanın temelini buna dayandırıyorlar ve asla taviz vermiyorlar. Bizdeki tablo ise çok farklı: Bırakınız sokaktaki insanımızı, “sözde” bilim adamlarımız bile kendi varlığının temeli olan Türkçeyi aşağılamaktan tuhaf bir zevk alıyor. Hadi televoleciler, manken ve “sanatçı” geçinen ayak takımı bu yabancı dil hayranlığına kendini kaptırabilir, diyelim; ama devleti ve hükûmetleri yönetenlerin, bürokratların, üniversitelilerin bu yaklaşımı, ancak Atatürk’ün dediği gibi, “gaflet ve dalalet, hatta hıyanet” ile açıklanabilir. Bunların kısa vadeli, verimsiz, tutarsız, tuhaf, gösteriye dönük, aciz, zavallı tutum ve davranışları Türkçemizin gelişmesine de ayak bağı, köstek olmuştur ve olmaktadır da... Kendi kendine, kendi diline, kültürüne, varlığına böylesine yabancı kalmak isteyen hiçbir ülke vatandaşını görmedim, doğrusu... “İmam-cemaat” meselesi... Böyle olunca da sokaktaki insanımızın, esnafın, memurun, köylünün, işçinin ne suçu var ki?... |
Zenfree, Teşekkürler!
|
Teşekkürler binlerce, sağolun.
|
Rica ederim. :))
|
Sevgili Zenfree
Yukarıda linkini (bir de ben vereyim belki yinelemekte yarar olur) http://www.tdk.gov.tr/TR/BelgeGoster...5C764B55B5ADC3 verdiğiniz söyleşiyi bir DTCF'li olarak yüreğim şenlenerek okudum. Yazıda çok dikkatimi çeken ve şimdiye dek hiç düşünmediğim bir konuyu farkettim. Ben hep gençlerin bu bozuk dili nasıl edindiklerini düşünürken, eğitim sistemindeki önemli bir aksaklığı gözden kaçırmışım; o da sınav/test sistemi. Çocuklar sürekli bir sınav maratonunda, bu çocuklara öğretilen ise bu sınavlarda en hızlı olmaları gerektiği. Peki bu hız içerisinde kitap okuma nerde kalıyor? Yanıt; yazık ki yok. Sürenin kısıtlılığı bir yandan, teknolojinin görsel kolaylığı bir yandan, ortaya ne kendi dilini, ne kendi edebiyatını, ne dünya edebiyatını hiç tanımayan nesiller çıkıverdi. Ben bir şeye şükreder oldum, popüler kültürün dayattığı kitaplar, hiç değilse okumayı iteler hale geldi. Yine bir şeye (aslında ayıp ama gerçek) şükretmiştim ki, hep "ya kitaplar çok pahalı" söylemine bir seçenek olan korsan, morsan kitapların ortalıkta ucuz satılabilmesi. Yanlış anlama olmasın; hiç bir zaman korsanı desteklemiyorum ama hiç değilse o tezgahların başında kitap alanları gördükçe, yüreğimin bir yerinde de "aman okuyun da ne olursa olsun" diyordum. Okulda doğru dürüst bir eğitim alamayan, okuma kültürü geliştirilmemiş gençleri bırakın, bizlerin bile ağına düştüğümüz hızlı yazışmalar msn vs., yazık ki dilimizin yokoluşuna hızla yol açmakta. Yalnız bir forum hızlı yazışma yeri değildir. Burada yazdıklarımızı tekrar gözden geçirme süremiz ve olanağımız vardır. Yazdıktan sonra yalnızca 1 dakikamızı kontrol etmek için ayırsak, yanlışların en aza ineceğini düşünüyorum. Kimsenin bu saatten sonra dilbilgisi eğitimi alması elbette beklenmiyor ama forumda yazılanlar, hemen yukarda çıkan açıklamalar ışığında bir kez gözden geçirilse yeter. Yalnızca 1 dakika. |
Evet Nevsune Hanım, testler çocuklarımızın hem ufkunu daraltıyor hem de dilini. Düzeni sorgulamayan " sallabaş" insanlar; bol matematik ve bol test sınavlarıyla şekillendiriliyor.
2+2=4 bunu sorgulamazsınız değil mi?:o Genç Turkcell'in reklamlarında kullanılan dili RTÜK'e şikayet ettim. İlgili şirkete hem e-posta, hem de telefonla tepkilerimi defalarca bildirdim. Ama küçücük çocukları reklamlarında oynatarak; hem çocukları hem de izleyenleri sömüren bu kuruluştan tabi ki yanıt gelmedi.:rolleyes: Ben de kızımın telefon hattını iptal edip, başka bir şebekeden aldım. Yani benim kızım artık "GNC TRCLL" ( Genç Turkcell) 'li değil. :rolleyes: Türkçe konusunda mutlaka tavır almalıyız, seyirci kalmamalıyız diye düşünüyorum. Çok uzattım deği mi?:o Altta verdiğim adres ilginizi çekebilir. http://dilyarasi.blogspot.com/ |
Sevgili Zenfree,sevgili Nevsune,çok güzel ve çok önemli bir konuyu buraya taşımışsınız. Yüreğinize sağlık. Bizde ailece bu konulara çok önem veriyoruz ve iki kızımıza da bu eğitimi vermek için elimizden geleni yapıyoruz.Bende öncelikle bu telefonda ve bilgisayarda gençler arası sobette ve mesajlaşmada kullandıkları dile çok bozuluyorum.Nedir bu Allahaşkına. Sonra günlük hayatta hep ağzımızda dizi filimlerde kullanılan hitap ve konuşma dili ,Mağazalarda indirim yerine ''SALE'' etiketleri,gibi bizi çok ince ayarda türkçemizden uzaklaştıran daha neler neler.Buna en büyük etken olarak televizyondaki herşeyin kontrolsuz ama rayting amaçlı yapılıp sunulması,RTÜK'ün bana göre kendine zaten hayrının olmaması gibi nedenler çok.Yurt dışına henüz gitmedim ama giden yakınlarımdan o ülkenin insanının sizinde dediğiniz gibi dil konusunda asla taviz vermedikleri yönünde.Eğer oranın diliyle konuşmazsanız asla cevap vermeye yanaşmadıklarını söylüyorlar.Başta Japonya halkı bu konuda çok katılarmış. Tekrar teşekkürler.
|
Türkçemiz
Annenden öğrendiğinle yetinme Çocuğum,Türkçe'ni geliştir. Dilimiz öylesine güzel ki Durgun göllerimizce duru, Akar sularımızca coşkulu... Ne var ki çocuğum, Güzellik de bakım ister Önce türkülerimizi oğren, Seni büyüten ninnilerimizi belle, Gidenlere yakılan ağıtları... Her sözün en güzeli Türkçemizde, Diline takılanları ayıkla, Yabancı sözcükleri at Bak, devrim,ne güzel Barış,ne güzel Dayanışma, özgürlük... Hele bağımsızlık En güzeli,sevgi Sev Türkçeni, çocuğum, Dilini sevenleri sev Rıfat Ilgaz " Dilini sevenleri sev " demiş ya inanın ben de sizleri çok sevdim. Bu denli sevdalı ve güzel düşünceli insanların varlığını bilmek bile umutlarımı , kırılan umutlarımı yeşertiyor yeniden... Çok yaşayın siz Sevgili Türkçe Sevdalıları. Güzel yüreğiniz ve aydınlık düşüncelerinizle çok yaşayın. |
Değerli arkadaşlar, yazdıklarınız gerçekten çok güzel sağolun. Sayın Kırçiçekleri sizin profilinize bakmadan 'acaba öğretmen olabilirmi diye düşünmüştüm ve gerçekten öğretmen olduğunuzu görünce yanılmamışım dedim. Niye mi..çünkü artık hangi meslek olursa olsun hakkıyla işini yapan maalesef çok azaldı. Hele hele öğretmenlik mesleğinde .bunun bir çok nedeni var.Bunu kimisi sevmediğinden,kimisi sadece kendinden hiç bir ödün vermeden laf olsun diye yapıyor Bazılarıda bu ücrete bu kadar olur zihniyetiyle zoraki götürüyor. Bu meslek sevmeden olmaz ,tıpkı doktorluk gibidir ,eğer çok severseniz türkiyenin en ücra yerindede bu işi yapmayı göze alırsınız. Bunları yazmamın nedeni sizin mesleğinize olan saygınızı yazılarınızdan sezinledim yanılmıyorum .Eğer mezuniyetten beri hala yapıyorsanız maşallah diyorum ve ellerinizden öpüyorum .Size yıllar önce okuduğum ve yer yer okurkende ağladığım bir öğretmenin kendi yaşamından kaleme aldığı kitap vardı.Belkide okumuş olabilirsiniz. Yazarın ismi şu an aklımda değil ama kitabın adı ''Dağda yeşeren kırçiçekleri'' idi. Sizin yazılarınız bana onu hatırlattı..Saygılar
|
Arkadaşlar, ne kadar doğru yazmaya çalışsanız da gözüme bu sayfada bile bir sürü yazım hatası çarptı. Yazdığınız metni Word'ün Yazım Denetimi'nden bir geçirin. Hataları bulmanın en kolay yolu budur.
|
Ayın en takdir edilen üyesi seçimini, Türkçe kullanım konusunda yapalım mı? :)
|
İlginç ve hoş bir fikir... :)
|
Evet, bence yapalım.:)
|
Gerçekten hoş bir fikir.
|
Ne iyi olur.
Belki bu sayede bazı üyeler yazılarına biraz daha özen gösterirler, bu da alışkanlığa dönüşür. |
Ben ders çalışmaya gidiyorum...Bu dersten sınıfta kalınmaz..
|
Bence, forumumuzun düsturlarından biri olan Türkçenin doğru kullanılması amacına doğrudan hizmet edecek bir uygulama olur.
"Yapalım" derim ben de. |
Herkese merhaba,
Forumun yeni uyelerinden biri sayilirdim. Burada en cok hosuma giden sey, uyelerin yazilarinda yakaladigim saygili tutumu oldu. Lafi cok uzatmayi sevmem. Turkce'nin dogru kullanilmasi(yazili ve sozlu) konusunda ne kadar takintili biri oldugumu da soylememin bir yarari yoktur belki ama Istanbul Turkcesini ogrenebilmek icin diksiyon kursuna bile gittim. Benim icin yazi yazmak zaten cok zor bir istir, yazarim silerim kelimeleri degistiririm vs. Yani sizin dediginiz 1 dakikalik gozden gecirme suresi benim icin 10 dakika belki. Yalniz bu Turkce harfler konusundaki takintiya katilmadigimi belirtmek istiyorum. Ben Turkce isletim sistemi kullanmiyorum, dosya isimlerinde Turkce karakter kullanmam. Turkce icerikli web sayfalarini normal goruntuleyebilmek icin bile ne kadar ugrastigimi anlatamam ki hala Firefox'da arapca gibi cikiyor. Kisacasi ben de bir karar aldim ve Turkce karakter kullanmiyorum. Bunun burada bu kadar sorun olabilecegini de dusunmemistim. Zaten uyari mesaji gelmis, o gunden beridir buraya girmek bile icimden gelmiyor. Antipati sinirlarina yaklastigini dusunuyorum bu tutumun. Son notum budur. Herkese can-i gonulden sevgiler ve saygilar. |
Merhaba,
Yazdıklarınız okudum son derece haklısınız. Ben de kendimi tanıtım yazımda büyük küçük harf ayrımına pek dikkat etmemiştim doğrusu. Beni son derece kızdıran bir ayrıntıdan söz etmek istiyorum. Son zamanlarda yaptığım telefon görüşmelerinde ulaşamadığım insanlar için yanlarında çalışanlardan, banka ve devlet daireleri personellerinden " Efendim ... şu anda yoklar , biz size dönelim " gibi anlamsız bir cevap alıyorum. Söz konusu cümle ne yazık ki beceriksiz tercümanlar tarafından diziler kanalıyla Türkçemize kazandırılmış kötü bir tercümeden ibarettir. Rica ediyorum bu tabiri her duyan karşısındakini uyarsın. |
Alıntı:
Ben Türkçe karekter kullanıyorum. Beni okuyamıyor musunuz? Alıntı:
|
Selam Malina
Peki ben ne yapabilirim ? Bilgisayarimi yurt disindan aldim, Turkce karekter kullanamiyorum. Saygilar |
Alıntı:
Ama yurtdışından alınan bilgisayarlarda da nokta, virgül yapmaya ve boşluk bırakmaya yarayan tuşlar var Alıntı:
|
Kendi diline, kültürüne yabancı bir sürü zavallı, Türkçe sözcüklerde "q, x, w" kullanmaya o kadar meraklı ki...
"VATAN"ı "WATAN" yapıyorlar. "AKSİLİK"i "AXİLİQ" yapıyorlar. "EVET"i "EWET" yapıyorlar. Modern (?) oluyorlar ya... Halbuki Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ne güzel demiş: "Türk demek, Türkçe demektir. Ne mutlu Türk'üm diyene!" Beynindeki her hücrenin arasına "özentiliğin kışkırtıcı zerreleri" bir takım güçler (valla paranoyak değilim) tarafından serpiştirilmiş bazı zavallılar, bir milletin dilini kaybettiğinde yok olmaya mahkum olduklarını kavrayamıyorlar. * * * Kişisel olarak ele aldığım bir çalışmamda (buna "blog" diyorlarmış) Türkçemizle ilgili bir konuda yazdığım yazımdan alıntıdır yukarıdaki. Reklam yapmamak için de çalışmamın adresini vermiyorum. Konusu ne olursa olsun (akvaryum, fotoğraf, eğitim, psikoloji, av, vs.) üye olduğum her forumda Türkçemizin savaşını vermekteyim. Türkçe giderse Türkiye gider! |
Arkadaşlar!
Türkçe'nin doğru kullanımı konusunda hepimizin aşağı yukarı fikirleri uyuşuyor. Ben de dikkatimizi "balığın baştan kokması" konusuna çekmek istiyorum biraz da. Yani eğitim sistemimize. Benim kızım henüz 10 yaşına yeni girdi. Konuşma dili her ne kadar düzgün olsa da yazı dilinde halen pekçok hata yapıyor. Ve bu yıl okulda bir de İngilizce dersi okumaya başladı. Benim zoruma giden şey İngilizce'nin zorunlu ders olarak okutulması, Türkçe, matematik gibi derslerle aynı kategoride kabul edilmesi. Yani benim ülkemde yabancı bir ülkenin dilini zorunlu olarak öğrenmeyen çocuğum sınıfında başarısız sayılacak öyle mi? Bu sanırım sadece sömürge ülkelerinde oluyordu. Yani biz yabancı dili bu kadar önemli bir hale getirmişken çocuklarımıza bunun yanlış olduğunu nasıl açıklayacağız ki? |
Bu yazıdan sonra kişisel çalışmamı paylaşma kararı aldım:
Alıntı:
İngilizce öğrenmek ayrı bir şeydir, "küreselleşme" adı altında emperyalizme köle olmak ayrı bir şeydir. |
Alıntı:
Bilgisayarınızda Türkçe harfler yoksa, ya da Türkçe harflerle yazmak zorunuza gidiyorsa aşağıdaki bağlantıyı kullanarak İngiliz abecesi ile yazdığınız metni Türkiye abecesine çevirebilirsiniz. Bu işlem yalnızca 2 saniyenizi alır. ;) Bağlantı : http://www.hlst.sabanciuniv.edu/TL/deascii.html Saygılarımla... |
Word yazım denetimini etkinleştirirseniz, üyeler, mesajları yazarlarken varsa hatalarını görüp ikaza gerek kalmadan düzeltirler.
|
Kagan Hocam!
Duygularıma tamamen tercüman olmuşsunuz. Geçenlerde başımdan geçen bir olay durumun ne kadar ciddi boyutlarda olduğunu daha iyi anlatacaktır sanırım. Yakın bir aile dostumuzun oğlu ......... üniversitesi fotoğrafçılık bölümü 2. sınıfta okuyor. Kendisi ayrıca doğaya da düşkün olduğu için elindeki fotoğraflarıyla sitemize katkısı olabileceği konusunda görüştüm. İlk tepkisi çok olumlu olmasına rağmen Türkçe'nin doğru kullanılması uyarısını yaptığımda birden bütün hevesi kaçtı ve vazgeçti "ben öyle sıkıntıya, kasmalara gelemem." diye. Yani Türkçe'nin kullanımı bu kadar zor birşey mi? Bilmiyorum ben işin içinden çıkamadım doğrusu.:((( |
Merhaba arkadaşlar. Genel olarak konuyu okudum ve hemen hemen hiç bir forum sitesinde olmayan bir şekilde Türkçe kullanımına özen göstriyorsunuz. Öncelikle tebrik etmek istiyorum. Site yönetimine çok teşekkürler.
Evet hiç bir kul hatasız değildir. Hatta hiç bir canlı. Ama önemli olan iyi niyetli olmak, seviyeli olmak ve en önemlisi ise yaptığımız hatayı kabul ederek düzeltme yoıluna gitmektir. Bu şekilde bir Türkçe kullanımına devam edersek (demek istediğim kötü Türkçe kullanımı yani Türkçe'yi kötü kullanım) ciddi anlamda değerlerimizi kaybedeceğimiz kanısındayım. site yönetimine, çalışanlarına, emek sarf edenlere ve Türkçemizi dikkatli kullananlara ve/veya kullanmaya çalışanlarsa çok teşekkür ediyorum. Bir kişinin Türkçe'yi düzgün kullanmasını sağlamaya başlamamız demek binlerce kişinin Türkçe'yi düzgün kullanmaya başlamasını sağladığımız anlamına gelebilir düşüncesindeyim. İyi çalışmalar diliyorum. |
Ağaçlar net,harika bir site.Sohbetleri, diyalogları okumaya doyamıyorum.Türkçenin doğru kullanımı konusundaki hassasiyetinize katılıyorum,Türkçeyi yanlış kullansalar da üyeler sitede kaldıkları sürece o konuda da kendilerini geliştireceklerine inanıyorum. Sizden çok önemli isteğim,bu muhteşem sitenin muhteşem içeriğini, biçim tartışmalarına feda etmeyin,Türkçe'nin doğru kullanımı konusunda da umutsuz olmayın.
Hepimiz her yaşta çok şey öğreniyoruz. Saygı ve sevgilerimle, Celal Sungur |
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 03:34. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025