Selluka (Vigna caracalla)
 

Selluka Akdeniz, Ege ye özgü, eski İzmir evlerinin vazgeçilmez sarılıcılarındandı.Bir sarmaşık, tohumdan yetişiyor.

Nerede şimdi sarmaşıkları yetiştirip sonra da tohumlarını alacak, ertesi yıl dikip hayatını devam ettirecek kişiler.Onlar geçmişte kalınca selluka da geçmişte kaldı.Hani diyoruz ki, bulsak da yetiştirsek.Küçük kasabalara yolunuz düşerse bol çiçekli bahçelere,balkonlara göz atın belki orada kalmıştır kökeni.

http://www.agaclar.net/galeri/showim...p?i=3141&c=446

Sevdim görüntüsünü.
Ankara'da yetişirmi ? Mum çiçeği gibi ışıklı ama içeride bir yere koysam olurmu?
Çeliğini kim verir bana :)

(Şeytan kalk git izmire yerleş diyor:p )

Selluka tohumdan yetişiyor.Haldır haldır arıyoruz, bulacağız inşallah :)

Mevsimlik olduğu için Ankara'da da yetişecektir.
Dış mekanda olacak tabii.İç mekanda ışık eksik gelebilir.

Tamam, kolay gelsin :)
Tohum bulursanız ankara şubeyi unutmayın :))

Selluka'nın harika bir görüntüsü var.
Buralarda da olabilir, ben de aramaya başlıyorum.
Mum Çiçeği Kardeşliği'nin amacı sadece Mum Çiçeği değil
kaybolmaya yüztutan tüm çiçekler olsun.

müjde müjde müjde.....
bugün kemeraltı esnaf derneğine gittim...onlar bir ara selluka tohumlarını dağıtmışlar..dernek çalışanları çok iyi niyetli kişiler. onlara da teşekkkür ederim..
bana bir miktar tohum verdiler.resimlerini ekliyorum..
ellerinde bir miktar daha tohum var..şimdi saydım onbeş adet tohum var elimde..

artık ne diyeyim bilmem ....

tohumlar
 

nasıl ekeceğime dair bir fikre sahip değilim. bunca sen izmirde yaşayıp bir tek selluka görmeden ömrümü nasıl geçirdim ki ben

Sevgili kardeşler,
memet'in özel çabasıyla elde ettiğiniz tohumlar elinize geçince şu şekilde hareket etmelisiniz.

1. Tohumun sert bir kabuğu vardır.Su zımparası ile sürtüp hafifçe kabuğu zedelemelisiniz veya başka bir şekilde çizin,i nceltin, ancak sakın kaçırıp da öze inmeyin.
2. Arkasından sıcak suya 12 saat tohumlarınızı şişmeye bırakın.
3. Her tohumu içine torf koyulmuş ayrı kaba ekin (birer plastik kola bardağı olabilir). Torfu önceden oksijenli su ile yaptığınız solüsyonla sulayın. Can suyunu da bununla verin.
4. Çimlendirme kabının üzerine bir gazete kağıdı onunda üzerine bir cam kapatın.
5. Kapları sıcağa koyun.
6. Kontrolü eksik etmeyin.Kotiledonu görür görmez gazete ve cam alınacak(Gazete camdan buharlaşma ile meydana gelecek damlamayı önlemek için.)

Ayrıca,

• Nem kontrol edilecek, tohum kabı kurutulmayacak.
• Ekim tarihi, çimlenme tarihi, not edilecek, fotoğraflar çekilecek.

http://www.parkseed.com/product_images/44842.jpg

Kolay gelsin sevgili kardeşler :)

bu maddeyi tam olarak anlayamadım mine hanım. biraz açıklar mısınız?
cam ne için kullanılacak? ve bütün tohumlarda bu işlem uygulanmalı mıdır?

26.05.tohumları kapmanın heyecanıyla gece suya koydum dört tane.(kendime ayrıcalık yaptım)27.05 dördünü bir kaba koydum.şimdi ordan çıkarıp tek tek diksem olurmu.oksijen kullanmadım şimdi kullansam olurmu.
dört tohumu yollayacağım adresler tamam ,altı tohum daha var.kalan altı tane için adresleri bekliyorum.kolaylık olsun diye tohumların hepsini zımparaladım.hazır.

Onları hemen cıkarıp tek tek dikebilirsin.Yeni yerlerine dikince oksijenli sulu solüsyonu verirsin dert etme.http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon11.gif

Tohumları zımparalayıp hazır etmene çok sevindim, bu selluka projesi tamamen gayretinin eseridir.

memet inan bir tanesin...http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif

kusura bakmayın cehaletim için ama iki sorum olacak Mine Hanım:
1-"Tohumları 12 saat sıcak suya bırakın" : 12 saat boyunca su soğudukça tekrar ısıtmalı mıyım? Bir de bu sıcaklık aşağı yukarı kaç santigrat derece?
2-"oksijenli sulu solüsyon"u kaça kaç oranda hazırlamalıyım?
ve eğer bu cevaplar sitede bir yerde yazdığı halde, ben bulamayıp sizden tekrar istediysem, özür dilerim...

bir de : mesajlarınızın altındaki
"Sadece sormakla kalmayın. Bilginizi de paylaşın. " cümleciklerini her gördüğümde en çok soru soranlardan biri olarak; kendimden ve biyologluğumdan utanıyorum...:(

elimde sahibini arıyan son iki tohum kaldı. selluka sevkiyatı pazartesi günü.
İzmirdekiler Kemeraltı Esnaf Derneğinden bulma şansına sahip.

• Oksijenli sulu solüsyonü 0.5 lt suya 1 tatlı kaşığı eczaneden aldığınız oksijenli suyu karıştırarak yapacaksınız.
• Tohumları sıcak suya koyup kabın ağzını örtün, kendi yavaşça soğusun, tekrar ısıtmayın, oda sıcaklığında bırakın.Ancak daha geç soğumasını sağlamak için yoğurt mayalar gibi kabın etrafına bir bez sarabilirsiniz.Su sıcaklığı 43-45 C den fazla olursa tohum pişer.:(

Bu arada bana soru soruyor olmanızdan asla gocunmuyorum. Yalnız biyolog olduğunuzu kayıtlarıma aldım,sizden,bilgilerinizden faydalanabileceğimizi düşünüyorum. http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon11.gif

Selluka mevsimlik bir bitki demişsiniz.
Seneye yeniden tohum ekmek mi gerekiyor?

bu konuda benim bütün bilgim tohumları sizden önce görmüş olmam.
sellukayı bile "büyük selluka kasabı "adından biliyordum bu güne kadar

Bu seneki bitkilerimizden tohum alıp seneye yeniden ekeceğiz. Yalnız, çelikten yetiştirmeyi başaranlar olmuş,kolay dakökleniyormuş.

Yetişen fidanlarımızdan çelik almayı da deneriz. Ben zamanını haber veririm. :)

mine hanım siz kemeraltı esnaf derneğine gittiniz mi?tohum aldınızmı...
elimde kalan son iki tohumu kime vereceğim.
dört tohum ektim.bugün evsahibim güneşe koyduğum yeri beğenmemiş ben yokken gölge bi kenar koymuş.morali bozulmuşmudur tohumlarımın acaba....

Bu güzel paylaşımı ben kaçırdım mı acaba?

bir lira ...hiç bir şey için geç değil.elimde iki tohum sahibini beklemeye devam ediyor.bana adresinizi yollayın tohumlar sizin olsun

[QUOTE=Mine Pakkaner]Sevgili kardeşler,
memet'in özel çabasıyla elde ettiğiniz tohumlar elinize geçince şu şekilde hareket etmelisiniz.

1. Tohumun sert bir kabuğu vardır.Su zımparası ile sürtüp hafifçe kabuğu zedelemelisiniz veya başka bir şekilde çizin,inceltin, ancak kaçırıp da öze inmeyin.
2. Arkasından sıcak suya 12 saat tohumlarınızı şişmeye bırakın.
3. Daha sonra tohumlarınızı torfa ekin.Torfu önceden oksijenli su ile yaptığınız solüsyonla sulayın.Can suyunu da bununla verin.
4. Çimlendirme kabının üzerine bir gazete kağıdı onunda üzerine bir cam kapatın.
5. Her tohumu ayrı kaba ekin( birer plastik kola bardağı olabilir).
6. Kapları sıcağa koyun.
7. Kontrolü eksik etmeyin.Kotiledonu görür görmez gazete ve cam alınacak(Gazete camdan buharlaşma ile meydana gelecek damlamayı önlemek için.)

4. kademeye kadar bir ekim gerçekleşiyor anladım.
5. kademede tekrar bir ekim fiili ile karşılaşınca ve sonrasında karışıyor gibi.
Kusura bakmayın.4. kademeye kadar olan işlemle üstü gazete ve cam kapalı tohum ekilmiş torfu alıp kola bardağına mı yerleştireceğiz.?veya .?

tohumları alan arkadaşlara uyarı....
ben onları zımparaladım.siz yapmayın

[quote=c.özdemir]Uyarınızla düzeltiyorum.Ana mesajı da düzelttim.Her tohumu ayrı kaba ekin ve üzerini camla kapatın.Yani 4 ve 5. maddelerin numaraları değişecek.

:( Memet mesajını atlamışım özür dilerim.Kemeraltı esnaf derneğine maalesef gidemedim.Ancak ilk fırsatta gideceğim.Bu arada sellukanın yaprakları begonvilyaya benziyor.Ev sahibin bilmeden iyilik yapmış tohumlar gölgede çimlensin,ama enteresan birisi sanırım, bahçe kullandırmıyor, tohumlarına müdahil...:(

drosophila çok özür dilerim ben bu mesajı da atlamışım,

Açıkta ektiklerimiz hariç bütün tohumları bu şekilde örtmekte fayda var.Ama hava çok sıcak kontrollü olun,pişmesine izin vemeyin gerekirse açık tutun. Bazı tohumlar çimlenmek için ışık ister.Onlara gazete kağıdı gibi ışığı engelleyecek bir materyal konmaz.:)

teşekkür ederim mine hanım ne demek özür. zaten hergün onlarca soruya detaylı cevaplar yazıyorsunuz. sanırım okuldan mezun olana kadar hergün ağaçlar neti takip edersem okuldakinden daha fazla bilgi edinirim:p

çıktı çıkıyor...
 

artık dayanamadım.toprağı eşeledim.
tohumlardan biri patlayacak gibi duruyor.
öbürü çoktan patlamış.ucundan beyaz sürgünü çıkmak üzere.
Mine hanım her seferinde adını da söylüyor sürgünün ama ,şimdi heyecandan onun nerde yazıldığını arayacak halde değilim.

Memet gözünaydın çoook sevindim http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif

Ama lütfen artık toprağı kurcalama :(
yeni çıkan kökçük ve kotiledon yapraklar çok gevrek olur, eğer kırılırsa ,kaybederiz:eek:

aaah ahhh söylemesi kolay Mine hanım. meraktan bugün korka korka kibrit çöpüyle yavaştan açtım.bereket meslekten el hassaiyeti varda..tohumu görünce çok heyecanlandım ama....işi garantiye almak için ,çıkarsa tohumlardan birini bir komşunun bahçesine dikeceğim.

Memet bey, komşunuz olmak isterdim.:)

dört tohumum var biri bana,, biri komşuya birinin adresi belli.(oktars)........

zaten kemeraltı esnaf derneğinde daha kutuda yatan tohum çoook

Çok sevinirim...;)

Bu arada selluka ile ilgili güzel bir yazı buldum.

Selluka İzmir'in kokusu

Avucumun içinde minicik bir fasulye tanesi gibi duruyordu. Fasulye de değil, kuru börülceden büyük, fasulyeden küçük bir tohum bu. Ona uzun uzun baktım ve yıllara, yüzyıllara dayalı öyküsünü merak ettim.

Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Necati Ortabaş'la bir görüşmemizde tanışmıştım bu küçücük tohum taneciğiyle. Dostum Maksude'yle bana Selluka'nın öyküsünü anlatmıştı: 'Bir zamanlar İzmir'de, Alsancak'ın Karşıyaka'nın o güzel evlerinden, bahçelerinden bir çiçeğin kokusu yayılırdı tüm kente. Adı Selluka'ydı. Bir yerlerde duymuşsunuzdur onun adını. Artık unutulmaya yüz tutmuş bir ad, bir koku bu. Özbeöz İzmir kokusudur Selluka.'

İzmir'e ait tüm değerleri yaşatmaya, canlandırmaya, onu herkese tanıtmaya kararlı bir grubun başkanı Necati Bey. Kemeraltı dergisi yönetimi, yayınlarını her ay küçük bir anıyla, bu kentin yaşamını, tadını, keyfini, duygusunu yansıtan zarif bir armağanla ulaştırıyor kendi adres portföylerine. Sayın Ortabaş, bu ayki armağanı sorduğumuzda, elini cebine atıp küçücük bir poşetten bir tohum taneciği çıkarıp avucumuza bırakmıştı. Ben o gün öğrendim Selluka'nın sadece Ezgi'nin Günlüğü'nün 'Aşk' albümünde yer alan bir şarkı olmadığını. Ne diyordu o şarkıda: 'Yağmur yağdı, gene dallar boyandı / Sellukalar uyandı... Işık kapıya dayandı / Sen sen sen aşkı bulsan / Selluka gibi sarılsan'.

Bendeniz, çocukluğu Beşiktaş sokaklarında geçmiş, sonradan olma bir İzmirli olarak bu şarkı sözlerinde bulmalıydım aslında kopyayı. Belli ki selluka, saran, sarılan bir çiçek. Eee, kokusu nasıl bunun acaba? Rengi ne? Tüm bunları anlayabilmek için avucumun içindeki küçücük taneciğin büyümesini bekleyecek kadar sabırlı da olamadım ki hiç.

Hafta içinde bir gün Güzin Kemaloğlu ile bir Kemalpaşa kaçamağı yaptık. Güzin Hanım çalışanları hanımlardan oluşan Türkiye'nin en büyük organizasyonunun Satış Direktörlüğünü yapmış, çok sevdiğim bir insan. Hayatımdaki temel taşlardan. Şimdi satış eğitimi üzerine bazı çalışmaları var. Biraz da beyin fırtınası yapma amaçlı bu kaçamağa, Ümran Baradan Güzel Sanatlar Lisesi müzik bölümü öğrencilerinin flüt sesleri eşliğinde yapılan bir kahvaltıyla başladık. Sonra dersimizi çalıştık. En sonunda da güzel bir ilkbahar güneşi altında bahçeye petunyalar diktik.

Çiçeklerle uğraşırken ona soruverdim Selluka'yı. Biliyormuş. Bana anlatabilir mi diye sordum; 'Limon çiçeği ile yasemin arası bir kokusu var, inanılmaz güzel kokar. Çiçeğe baktığında, o yoğun kokunun o kadarcık çiçekten nasıl çıktığına inanamazsın.' Ona, Kemeraltı dergisinin kendilerine ait adres listesine dört yüz tane Selluka tohumu dağıtacağından bahsettim. 'Harika bir fikir bu, ben de isterim. Çünkü artık bu çiçek neredeyse hiç kalmadı' dedi.

O gün Kemalpaşa'dan eve dönerken 'neredeyse bu çiçekten hiç kalmadı' sözüne takıldım kaldım. Acaba konusu İzmir'de geçen o eski romanlarda adı geçen koku gerçekte Seluka'ya mı ait? Mis gibi kokan bahçe aralarında kaç sevgili buluşup sarıldı acaba? Kaç insana sokakta yürümenin keyfini büyük bir hazza dönüştürdü, kim bilir?

Dilimde Maksude Kılınç'ın o harika, romantik metni, çimlendirmeye bıraktığım tohumun ne olacağı merakıyla evime doğru ilerledim; 'İzmir'in, Karşıyaka'nın bahçelerinde açardı salkım salkım. Kimi bir ağaca sarılmış, kimi bir kameriye ile içli dışlı. Sokaklarda imbatın kokusu ve baştan çıkarıcı renkleriyle selluka, şenlendirirdi İzmir'i... A

* * *

Mis kokulu bir hafta olsun; iyi pazarlar.

Benan Bilek benan34@hotmail.com

http://www.aksam.com.tr/arsiv/aksam/...zarlar324.html

Yerim müsait değil ama saksı içinde balkonda da olur diyen çıkarsa ben de edineceğim sellukayı. Selluka tohumları ekilmeden ne kadar dayanır ?

Saksı içinde ve balkonda pek güzel olur.Kayınvalidemin eskiden devasa bir saksıda büyüttüğü sellukası vardı.Üst kattaki Emine Teyze 'nin balkonunun parmaklarına kadar sarardı, renkli burgu burgu çiçekleri burcu burcu kokarken balkonda çay içmek ne keyifliydi anlatam.Balkonda selluka, ful ve gardenya bir arada duruyordu.Artık varın siz düşünün ötesini http://www.agaclar.net/forum/images/icons/icon9.gif

cennet gibi bir balkonmuş, en kısa zamanda deneyeceğim, teşekkürler

Gardenya mı ?:eek:
O da mı kokuyor :o
Yasemin, Hanımeli (Bizim oralarda Ballıbaba denir. Çocukken içindeki tatlı sıvıyı emerdik :D ), Ful tamam.
Selluka tohumu çimlemeye bırakıldı.
Gardenya ya bir bakalım bulabilecekmiyiz :cool:

çıktı
 

ilk sürgün kendini gösterdi.sanırım yarına kadar tamamen çıkacak

Hadi bakalım hayırlısı