21-03-2012, 10:11 | #1 |
agaclar.net
|
Ksantan Gum (xanthan gum) E-415
Ksantan Gum / E-415 Karbonhidratın Xanthomonas campestris ile bir saf kültür fermentasyonu ile üretilen yüksek moleküllü bir polisakkarid zinciridir. Bir zamk olarak hidrofilik kolloidler ve türevleri olarak sınıflandırılır. Sulu viskosite artırıcı olarak kullanımının yanı sıra, bir bağlayıcı, emülsiyon stabilizörü ve muhtelif cilt iyileştirici ajan ve emülsifiye edici yüzey aktif olarak kullanılır. Yüksek konsantrasyonda tuz içeren çözeltilerde stabildir, enzimatik bozulmaya dirençlidir. Xanthan Gum sıra dışı ve faydalı özellikler sergiler. Örn; düşük konsantrasyonlarda yüksek viskosite, değişen sıcaklıklarda viskositede az değişiklik ve geniş bir pH aralığında mükemmel kararlılık gibi. Ayrıca iyi donma-erime stabilitesine imkan verir ve dikkate değer süspansiyon karakteristikleri gösterir. Başlıca fonksyonları / özellikleri: Emülsiyonları stabilize eder, pıhtılaşmayı önler, iyi yapışma sağlar, texture’yi (dokuyu) düzeltir, kremsi yoğunluk verir, ağız hissini yükseltir, yapıya katkıda bulunur, viskosite verir, çözünmeyen bileşenleri stabilize eder, meşrubatlarda meyve özünü stabilize eder, emülsiyon ve köpük kararlılığını sağlar, sedimentasyonu kontrol eder, sürüklenme ve yapışmayı kontrol eder, kolay akma ve pompalanabilirlik sağlar, kristalizasyonu kontrol eder, daha ince gözenekli yapı sağlar, pişim hacmini artırır, reolojiyi kontrol eder, sıcaklık ve pH stabilitesi sağlar, suyu bağlar, ilaçlarda gecikmiş ilaç salınımına imkan verir, hoş bir cilt hissi verir, aktif bileşenleri süspansiyon halinde tutar, temas süresini uzatır. Kullanım alanları: İlaç ve gıda endüstrisinde kıvam artırıcı ve stabilizör olarak kullanılır. Gıdalarda ayrıca süspansiyon halinde tutucu ajan, emülsifiyer, yapılandırıcı ajan veya köpük artırıcı ajan olarak kullanılır. Geleneksel ürünlerimizden olan sahlep ve benzer tarzda üretilen toz içecek karışımları, dondurma, salata sosları, toz çorba, mayonez, ketçap gibi pekçok üründe kullanılmaktadır. Gıda sanayinde özellikle ürünlerde kullanılan aromayı ön plana çıkartması ve en düşük kullanım oranında dahi sağlayabildiği yüksek kıvam bakımından tercih sebebidir. İlaç sanayinde ise tablet bağlayıcı (yapıştırıcı) özelliğinden faydanılmaktadır. Uygulamalar: Gıda: Gıda, fırın ürünleri, fırın ürünleri doldurucu, jel ve karışımları, sulu hamur karışımları, bisküvi doldurucular, ekmek, jambon enjeksiyon için salamura çözeltisi, kek karışımları, kekler, konserve gıdalar, yayma peynir, sakız, çikolata sosu, lahana salatası süsleme, şekerlemeler, süzme peynir, krem peynir, süt ürünleri, tatlı kreması, tatlı karışımları, tatlılar/köpükler, diet ürünleri, yumurta yer değiştiricisi, yağı azaltılmış margarin, köpükler, soğuk gazoz, donmuş gıda, meyve doldurucular, meyve preparatları, glutensiz ekmek, et suyu, jambon pompalama, dondurma, şekerli kremalar, hazır ürünler, hazır çorbalar, sıvı/köpük tozlar, louisiana stili sıcak sos, mayonez, et sulu hamurları, milk shake, yufka hamur tatlıları, pizza sosu, hazırlanmış gıdalar, dondurulmuş hamurlar, salata sosları, soslar, sosisler, yumuşak bisküviler, çorbalar, soya sosu, şekersiz hazır çikolata içeceği, şekerli çeşniler, domatez ketçabı, çırpılmış krema ve yoğurt. Meşrubatlar: Turunçgil içecekleri, dietsel alkolsüz içecekler, meyve suları, meyve tadında ve hazır içecekler. İlaçlar: Sıvı antibiyotikler, pastiller, ilaç emülsiyonları, ilaç süspansiyonları, şuruplar, tabletler, uyuştururu (ilaç) salınımını geciktiren tabletler. Kişisel bakım: Kozmetikler, kremler, sıvı makyaj malzemeleri, sıvı sabun, losyonlar, şampuanlar, tuvalet malzemeleri, diş macuları. Temizleyiciler/deterjanlar: Asidik temizleyiciler, alkali temizleyciler, evsel temizleyiciler, sıvı tuvalet temizleyiciler. Endüstriyel uygulamaları: Yapıştırıcılar, zirai kimyasallar, hayvan yemi, zift emülsiyonları, dana sütü yerini doldurucular, seramik sırlar, mürekkepler, yangın mücadele köpükleri, dökümhane kaplamaları, latex emülsiyonları, latex boyaları, sıvı hayvan yemi, yağlayıcı ürünler, metal cilalar, madencilik, yağ delici, boya sökücü madde, kağıt, evcil hayvan gıdası, cila emülsiyonları, kümes hayvanları yemi, pas giderici, silikat boyaları, tekstil ve halı boyama (baskı) macunları, dokuma (kumaş) kaplamalar, su bazlı boyalar. Kaynak |
21-03-2012, 10:16 | #2 |
agaclar.net
|
E-415 hakkında bilgi arıyorum. Bulduklarım zararsız olduğu yönünde... Aksi bir bulguya rastlamazsam bir takım deneysel çalışmalar yapacağım Güler'e teşekkürler |
21-03-2012, 10:35 | #4 |
agaclar.net
|
İşlenmiş gıdalara gelindiğinde tüketici açısından bilinemezlik daha da artar. Gıdaların yapılarını öğrenebilmek için neredeyse bir uzmana başvurmak ihtiyacı doğar. Görüntüsü, rengi, lezzeti ne kadar farklı olursa olsun ve birbirinden farklı binlerce çeşit gıda üretilmiş olursa olsun hepsinin üstündeki cilayı kazıdığınızda endüstriyel tarımın tek tipleştirmesini görürsünüz. Bir bitkiden üretilmiş binlerce gıda. 1980’lerden sonra colalar, sodalar, meyva sularının çoğu yüksek früktozlu mısır şurubuyla tatlandırılır. Bir paketin, bir kutunun üzerinde yazılı kimyasal isimlerin altında mısır vardır. “İşlenmiş, işlenmemiş nişastanın, glikoz şurubunun ve glikoz polimerisinin, billur früktozun, skorbik asidin, früktozlu mısır şurubunun, monsodyum glutamatın, polyolun, xanthan gum’ın (E415) içeriği mısırdır. Mısır aynı zamanda kahve kremasında dondurulmuş yoğurtta, konserve gıdalarda, ketçepta, şekerlemelerde, çorbalarda, abur cuburlarda, kek karışımlarında, dondurulmuş çöreklerde, sıcak soslarda, şuruplarda, mayonezde, hardalda, salata soslarında hatta vitaminlerde bulunmaktadır.” Tüketici için şirketlerin denetimine girmiş ve girmekte olan gıda zincirinin bilinemezliği kaygı vericidir. Bitki ve hayvanların hangi koşullarda üretilip, yetiştirildiği ve hangi serüvenlerin sonucunda soframıza geldiği konusunda yaşanan bu bilenemezlik tüketiciyi tükettiği gıdaya yabancılaştırmaktadır. Endüstriyel tarımın ortaya çıkardığı endüstriyel gıdaların tüketilme rahatlığı ve alışkanlığı, tüketiciyi neyi ve neden yediği daha doğrusu nasıl beslendiği üzerine düşünmekten giderek uzaklaştırmaktadır. Oysa, yeme konusundaki seçimlerimiz nasıl bir tarımsal üretim tarzından yana olduğumuzun ya da doğayla nasıl ilişki içinde olmak istediğimizin de ölçüsü olmaktadır. Wendel Berry, “yemek tarımsal bir eylemdir.” der. Micheal Pollan devam eder, “Yemek aynı zamanda siyasi ve ekolojik bir eylemdir.” Evet, yemek siyasi bir eylemdir. Tarım bugün bütün dünyada gıda ve tarım alanında faaliyet gösteren küresel şirketler tarafından yeniden düzenleniyor. IMF ve Dünya bankası hükümetlere verdiği şartlı kredilerle tarımın yeniden düzenlenmesini talep ediyor. Az sayıda şirketin denetiminde sınırlı sayıda bitki ve hayvan çeşitliliğine dayanan tarımsal üretim geliştirilip, yaygınlaştırılıyor. Aile tarımı yok edilerek şirket tarımcılığına dönüşmesi sağlanıyor. Küresel şirketler bütün dünyada nelerin ne kadar ve hangi bölgelerde üretilip, yetiştirileceğine, yatırımların nerelere yapılacağına karar veriyor. Örneğin ülkemizde de havza bazlı tarımsal üretime bu nedenle geçiliyor. Yaşanan bu değişimin nedenini ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger özlü bir ifadeyle anlatıyor; “Petrolü kontrol edersen ulusları kontrol edersin, yiyeceği kontrol edersen insanları kontrol edersin.” Yemek konusunda seçimlerimiz, gıda egemenliğinin küresel gıda ve tarım şirketlerinin mi, gerçekten gıdaya ihtiyaç duyanların mı elinde olmasını istediğimize yönelik tercihimizdir. Gıda güvenliğimizi ve güvencemizi ortadan kaldıran küresel şirketler mi, tarladan sofraya kadar olan süreci izleyebileceğimiz küçük aile tarımı mı? Tercih sizin. Kaynak: Ekolojistler.org |
21-03-2012, 10:50 | #6 |
agaclar.net
|
|
21-03-2012, 10:55 | #7 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Rotel | Stabilizörler Hmmm, daha önce kolay eridiğini okumuştum ama anlaşılan farklı tipleri varmış. Elimizdeki kolay eriyen çeşit değil Ayrıca eriyince şeffaf da değil... Suyun; sıcak, soğuk, şekerli olması erimesinde bir değişiklik yapmıyor... |
|
21-03-2012, 11:02 | #8 | |
agaclar.net
|
Alıntı:
Daha az şekerle reçel kıvamı oluşturabileceğimi düşündüm mesela... |
|
21-03-2012, 11:27 | #9 |
Moderatör
|
Bir ara oğlum şekersiz yapılan reçelden bahsediyordu. Dalgasını geçiyor diye dinlememiştim, durun bir aslını öğreneyim. Belki de bunu kullanıyorlardı. |
23-03-2012, 10:29 | #10 | |||
agaclar.net
|
Bekledim ama özel mesaj yazan arkadaş buraya yazmadı, ben aktarayım: (4 numaralı mesajdaki alıntıya ithafen) Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
|||
28-03-2012, 19:01 | #11 |
Ağaç Dostu
|
Kaçış yok... >: ( Ben de bilenler paylaşsın diye bekledim ama .... Hatırladığım kadarıyla 1999'da bir gecede işlenmiş gıdalarda içerik yüzde değerleri yazılması zorunlu olmaktan çıkarıldı. Böylelikle reklendiriciler, koruyucular, antioksidanlar, kıvam artırıcılar, incelticiler, aromalar, tat vericiler, parlatıcılar sayesinde ne yediğimizi, içtiğimizi bilemez olduk. Markalara güvenir olduk; onlarda kimi zaman bizi yarı yolda bıraktı. Aynı dönemde şu an hatırlayamadığım güvenilir kabul edilen bir E kodunu araştırdığımda WHO'nın kabul edilebilir maksimum dozuna çok yakın tükettiğimi görünce yeme içme alışkanlığımı değiştirdim. Bugün tükettiklerime baktığımda ki çok sınırlı sayıda işlenmiş gıda kullanırım; kaçamadığımı fark ediyorum. E kodlu gıdalar istesek de kaçamayacağımız kadar yaşamımıza girdiler. Günlük yaşantımızda fazlaca aldığımız E kodlarına ilaveten bilerek biraz daha kullanmak ne kadar doğru? Dünya Sağlık Örgütü xanthan gum'ı gıda katkı maddesi olarak günlük maksimum 10 mg/kg, müshil olarak kullanımında günlük maksimum 15 gr'ı kabul ediyor. Xanthan gum'ın bağırsak gazlarını artırdığı ve şişkinlik gibi bazı yan etkileri olduğu biliniyor. İlaç sektöründe xanthan gum için aşağıdaki uyarılar var. Xanthan gum almayın eğer : * Hamile veya emziriyorsanız. (Yeterli bilgi olmadığından riske girmemek için) * Apandisit varsa. * Bağırsaklarda daralma varsa. * Bağırsakta tıkanma varsa. * Bir iki hafta içinde ameliyat planlanıyorsa. E 415 (xanthan gum) bitkilerde bakteriyel leke hastalığına sebep olan Xanthomonas campestris bakterisinin mısır şurubunu fermentasyonundan elde ediliyor. (Mısır şurubu yerine başka kaynaklar kullanılmakla birlikte endüstriyel üretimde en çok kullanılan ana kaynak mısır) Eee, mısır olunca GDO'yu konuşmamak olmaz. Google'da xanthan gum'ı üreten firmalardan kaçı GDO'lu mısır kullanıyor diye araştırmaya kalktım; işin içinden çıkmadım. (Büyük üreticilerin hepsi GDO'lu mısır kullanıyor) Aramamı GDO'suz xantham gum diye yaptığımda ise çok az sayıda küçük firmaların GDO'suz xantham gum ürettiklerini gördüm. Bu arada aklıma iki soru takılıyor. - Türkiye'de kullanılan E 415 katkı maddesinin yüzde kaçı GDO'suz üründen üretilmiş. - Türkiye'de kullanılan E 415 katkı maddesinin yüzde kaçı Avrupa Birliğinin onayladığı GDO'lu üründen üretilmiş. (Tahminimce her iki sorunun cevabı 0'a yakın. Eğer değerler hakkında bilgisi olan varsa lütfen yazsın.) |
25-05-2012, 09:04 | #13 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 15-04-2011
Şehir: Adana
Mesajlar: 42
|
önyargım var, E kodlu bütün ürünlerden uzak durmaya çalışıyorum. |
|
|