![]() |
|
|
![]() |
#1 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Mantar: Ne Hayvan Ne Bitki, Başka Bir Âlem
Eski Bir Balıkçının Mantar Uzmanı Olarak Portresi Düşünüyorum da, mantarlarla ilgilenmeye başlayalı neredeyse çeyrek asır olmuş. Yolum İsviçre'ye düşmeseydi, doğaya meraklı bir yapım olmasaydı, tüm dünyada sayılan bini geçmeyen mikologlardan biri olamazdım büyük olasılıkla. Bugün hiçbir üniversitede kurulmuş bir mikoloji kürsüsü yok. Mikologlar, genelde değişik bilim dallarından ya da sadece araziden gelen araştırmacılar. Bu konuda sadece İsviçre Sağlık Bakanlığı onayıyla Vapko adlı bir kuruluş mantar uzmanı diploması veriyor. Ben de diplomamı Vapko'dan aldım ve böylece bu mikoloji diplomasının İsviçre dışında yaşayan tek sahibi oldum. Şimdi biraz geçmişe dönelim, mantar toplamaya dair hiçbir anımın olmadığı kadar geriye: Yıl 1984... İsviçre'de yaşıyorum, çocukluğumdan beri doğaya tutkunum. Alp dağlarında balık tutmanın, Saros Körfezi'nde dalmak kadar zevkli olmadığını anladım ve bir sonbahar günü ormana dalmaya karar verdim. Ormana girdim ve mantar virüsü bana da bulaştı. Pek çok insanın, ellerinde sepetlerle mantar topladığını gördüğümde çok şaşırdığımı hatırlıyorum. Meraklıyım ya, biraz balıkçı muhabbeti yaparız diye heveslenerek yanlarına sokuldum. Ama bu mantarcılar tuhaf insanlar; sohbete icabet etmedikleri gibi bir de üstüne size kötü kötü bakıyorlar. Onlara takılmış, ormanda yürüyorum. Cahildim o zamanlar, üzerine basıp geçtiğimiz o şeylerin" kilosunun bugünün rayiciyle 80 TL civarında olduğunun farkında değildim. Meğer bazı mantarlar pek kıymetliymiş. Mantarcılar meralarını birbirlerinden özenle saklarlarmış, öylesine değerliymiş ki bazı meralar, babadan oğula geçermiş. İlk orman ziyaretimde, dışlanmanın verdiği hınçla ve hırsla topladım birkaç kilo mantar, çıktım ormandan. Yolda bir arkadaşla karşılaştım, elimdeki mantarları görünce, "Kontrol ettirdin mi?" diye sordu bana. Pek bir şey anlamadım, daha bizim oturduğumuz köyde doktor bile yok! Güldü arkadaşım. Meğer her köyde bir mantar uzmanı olurmuş, toplanan tüm mantarları o kontrol edermiş. Adresi alıp gittim. Yaşlıca bir teyzeydi uzman, önce gülerek karşıladı beni, sonra da hiç acımadan bir koca torba dolusu mantarımı olduğu gibi çöpe attı. Mantarlar asla naylon torbaya konmazmış. Ben nereden bilebilirdim, en iyi mantar bile hava geçirmez ortamda bozulur, yiyeni zehirleyebilirmiş. Daha ilk günden bir sürü şey öğrenmiştim: Mantarları topladığımız yerde temizlemeliymişiz, oysa benim torbamda mantar kadar toprak, çalı çırpı, pislik de var. Mantarları düzgünce kesmek için mutlaka çakı taşımalıymışım yanımda. Zaten günde bir kilodan fazla mantar toplama hakkım da yokmuş, ama bu sefer affedilmişim... Düzenleyen J.Barutçiyan : 04-12-2009 saat 00:32 |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#2 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Çok içerlemiştim; koskoca İstanbul balıkçısı bir mantar olayını mı çözemeyecek? Ne gerekiyorsa yaparız icabında. Hafta sonu gittim bir kitapçıya, mantar kitabı istedim. Kitapçı seçmemi söyledi, gösterdiği rafta 45-50 farklı kitap vardı, "Aradığınız özel bir yayın varsa, getirtiriz" dedi. Şaşkınlığımı görünce. "Kaç çeşit mantar var?" diye gevelediğimi hatırlıyorum. Açıkladı; iyi bir kitap ta 300 ila 4500 çeşit mantar konu edilirmiş. Baltayı taşa vurduk, ama bir İstanbul balıkçısı asla pes etmez! Kitap elde, ormandayım ama okuduklanmdan hiçbir şey anlamıyorum. Terimler çok teknik isimler Latince... Tek bir çeşit mantardan bir kilo kadar topladım, düzgünce sepete yerleştirdim ve kontrolcü teyzeye gittim. Bu sefer teyze biraz daha sevecen: "Topladığın mantarları yiyebilirsin evladım, fakat içki içer misin sen?" diye sordu. "Teyze sana ne benim özel hayatımdan, ver mantarlarımı gideyim" diyecek oldum, "Olmaz" diye engelledi beni, meğer bu mantarların ismi Coprinus atromantarius'muş ve yemeden 48 saat önce ya da yedikten 48 saat sonra içki içeni hastanelik edermiş! Anlaşıldı, beceremeyeceğiz bu işi, biz bir tragonya bir de iskorpit biliriz. Onlar da dobra dobra çarpar adamı, böyle sinsi davranmazlar. O gün kontrolcü teyze bana, "Evladım madem meraklısın bu işe, niye bir kulübe üye olup orada öğrenmiyorsun bu işi?" dedi. Kitabı, kontrolcüyü anladım hadi ama bu kulüp işi de nedir? Avrupa'da belki de her kasabada mantar kulüpleri varmış, teorik dersleri veriyorlarmış, sezon geldiğinde de hep beraber araziye çıkıp mantar topluyorlarmış. Çok neşeli ortamlar... İşte böyle başladı uzun hikâye... İsviçreli'lerle balık muhabbeti yapalım dedik, mantarcı çıktık. Artık pek balığa da çıkmıyorum, varsa yoksa mantar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#3 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Her fırsatta ormandayım, yüzlerce kitap okudum, sayısız kurs gördüm. 22 yıldır mantarlarla ilgileniyorum. Bunca senenin birikimiyle sonunda diploma sahibi olacak kıvama geldiğimi düşündüm. Ve işte diploma günü: 2006 Eylülünde Alp dağlarında oteldeyim, bir hafta boyunca dışarı adım atamadım. Sabah 8.00'den, akşam 22.00'ye kadar sınıfta mantarları inceliyoruz. Hocalarla aram iyi neyse ki. İlk gün bize yirmi çeşit mantar gösterdiler, ben hepsinin Latince ismini bildim. Zehirli mantarların tespiti konusunda da sorun yok, böylece sınav sınıfına girmeye hak kazandım. Salı günü, otuz tehlikeli mantar arasından altı tanesini yazma sınavı. Her birisinin tanımı bir dosya kâğıdı uzunluğunda, terimler fazlasıyla teknik, çok terledim ama notum iyi. Fakat cuma özel bir gün; 7.00'de "Gıda Kanun ve Yönetmelikleri", 8.00'de "Toksikoloji", 9.00'da "Ticari Mantar Kontrol Teknikleri", 10.00'da "Biyoloji, Teori, Tarih ve Latince", 11.00'de dananın kuyruğu! Bir masada yetmiş çeşit mantar, hepsinin bilimsel isimlerini ve yenebilir, yenemez, zehirli ya da öldürücü olarak sınıflandırılması... Zehirli bir mantarda yanılanı ikinci kez sınava almıyorlar. Ve saat 12.00: Mantar uzmanıyım! İsviçre Sağlık Bakanlığı bana toplanmış mantarları kontrol etme, her türlü mantar ticaretinde sertifika yazma ve kurs verme yetkisi verdi. Ama ben bir sene önce, 2005'te yurda geri dönmüştüm. Yaklaşık üç yıldan bu yana Türkiye'nin mantarlarını inceliyorum. Amatör mantar toplayıcıları için yaklaşık 300 çeşit mantarı konu edinen bir kitap yazmayı, donanımlı bir internet sitesi hazırlamayı ve Türkiye'nin ilk mikoloji kulübünü kurmayı hedefliyorum. Halka açık seminerler vermek, arazi çalışmalarına katılmak, böylece Türkiye'de konuya meraklı kişilerle bilgi ve deneyimlerimi paylaşmak beni sevindiriyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#4 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Mantar "Mantar gibi bitmek" sözü hepimize tanıdık gelir, sıklıkla ve pek çok dilde kullanılır. Yemyeşil bir çayırda yağmurun ardından sanki yoktan var olurcasına yüzlerce mantarın bir anda fışkırması insanoğlunu her çağda, her coğrafyada etkilemiştir. Hititlerden Antik Yunan'a, Roma'ya dek pek çok kaynakta mantarlar konu edilse de, şaşırtıcı biçimde mantar bilimi "Mikoloji", 19. yüzyıldan itibaren ciddi şekilde incelenmeye başlanmış, "yeni" bir bilim dalı. Mantarın, 550 milyon yıl önce, sudan karaya çıkan ilk canlı biçimlerinden biri olduğu pek bilinmez. Bitki oldukları sanılır, oysa bunun gerçekle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Mantarlar, canlılar âleminde başlı başına bir gruptur ve fotosentez yapamadıklarından, bitki sayılamazlar. Bilimsel olarak hayvanlar ve bitkiler âlemi arasında yer alır ve "fungus" diye bilinen kendi âlemlerini oluştururlar. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#5 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Bugün artık bir milyon kadar mantar çeşidini bilimsel olarak tanımlamak mümkün. Bu mantarların büyük bir bölümü iki milimetreden küçük, pek çoğu gözle görülemeyecek boylarda. "Mikromiset" olarak tanımladığımız bu grup yaklaşık sekiz yüz elli bin çeşit mantarı kapsar. Bira, şarap, ekmek mayası, antibiyotik gibi insanoğlunun hayatında önemli rol oynayan yararlı; ayak mantarı, tarımsal asalak gibi zararlı pek çok mantar bu geniş gruba girer. Son yıllarda bu mantarlar, başta tıp (genetik) olmak üzere pek çok bilim dalı tarafından ilgiyle inceleniyor ve ümit verici bi¬limsel araştırmalara, yeni tedavi yöntemlerine konu oluyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#6 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Bizi ilgilendiren mantarlar, iki milimetreden büyük olanlar (Makromiset). Yaklaşık yüz elli bin türü kapsayan bu mantar ailesinin büyük bölümü tropikal bölgelerde yaşar. Türkiye'de yaklaşık on bin makro-mantar çeşidi mevcut. Her sene yeni mantar türleri bulunsa da; öldürücü, zehirli ve ekonomik değer taşıyan mantarların başlıcalarını bilimsel olarak tanımlamamız mümkün. Makro-mantarları birer meyve gibi düşünelim: Yerin altında yaşayan ve bütün yıl boyunca faaliyet gösteren "miselyum" adlı bir ağaç var. Bu ağaç, mevsimi geldiğinde ve uygun koşullar oluştuğunda bizim mantar dediğimiz meyvelerini veriyor. Biz bu ağacı pek tanımıyoruz, çünkü gözümüze görünmüyor. Bir örümcek ağı biçiminde ve öylesine ince yapılı ki, iki yüz tanesi yanyana geldiğinde, ancak bir milimetre kalınlığa ulaşabiliyor. Bir miselyumun içinden bir akyuvarın geçmesi bile imkânsız. Fakat bir metreküp orman toprağında yaklaşık 400 bin kilometre miselyum olduğu iddia ediliyor, yani dünya ile ay arasındaki mesafe boyutunda. ABD ve İsviçre'de görülen ve yüzlerce hektarlık alanı kaplayan iki mantar "ağacının", dünyanın en büyük ve en ağır iki canlısı olduğu iddia ediliyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 | |
Ağaç Dostu
|
Yeşilaycı mantar hakkında
Alıntı:
Eşanlamlı kullanım da olabilir tabii, ne de olsa mikoloji de bir bilim ve bilim adamları hemfikir olmamayı en çok seven insanlar olarak nitelenebilir. ![]() Ayrım, pratikte önemli olmayabilirse de belirtmek istedim. gece mürekkebi yemektense mürekkep yalamayı tercih eden forum kişisi! |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Ağaç Dostu
|
Spor baskısı almak!
Çocukken patates baskısı yapıp ortalığı berbat eden biri olarak mantarlarda tür tespiti ve doğru isimlendirmede Spor baskısı (spore print) almanın gereği ve doğru yöntemini öğrenebilir miyiz? Bu konuda; 'üstüne biraz su damlatılarak, yarısı siyah, yarısı beyaz kağıda, cam fanus altında bekleterek baskıyı almak' gibi şeyler duyuyoruz ve ilginç geliyor. Hele damlatılan su, mantara yağmur efekti vermek midir? Nedir? gece meraklı forum kişisi! |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#9 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Mantarın sporophore adını verdiğimiz bölümünü (genelde bu şapka bölümüdür), bir gece boyunca bir kağıt düzey üzerinde bekletmek yeterlidir. Siyah kağıt ise, beyaz renkli sporların belirgin görünmesini sağlar. Sporların rengi mantarın tanımlanmasında yardımcı bir öge olabilir. Yazımını bitirmek üzere olduğum Türkiye'nin başlıca mantarlarını içeren kitapta her mantarın spor rengini veriyoruz. Şahsen spor baskısı almayı tanımlama aracı olarak kullanmıyorum. Damlatılan su olayını ise anlayamadım. Mantarların spor iz düşümlerini hava geçirmez bir ortamda saklayarak daha ileride mikroskopik incelemelerde kullanabilirsiniz. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#10 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Etimolojik olarak Coprinus: eski yunanca kopros= gübre + inus=değgin, üzerinde çıkan kelimelerinden üretilmiştir. Atromentarius ise Latince atromentum= sıvı mürekkep + arius=benzeyen kelimelerinden gelir Bu isim Jean Baptiste Bulliard (Fransa 1752-1793) ve Elias Magnus Fries (İsveç 1794-1878) tarafından tescil edilmiştir. Mantarların en çok kullanılan, aktüel bilimsel isimlerini sizlerle paylaşıyorum, yukarıda gördüğünüz üzere etimölojik tartışmalar oldukça karmaşık ve pek çok zamanımı alıyor. Araştırmacı ruhunuzu ve değerli vaktinizi daha yaratıcı alanlarda kullanmanızı saygılarımla öneririm. Coprinopsis atremantaria'nın açılımını isterseniz özelden mesaj atın, bu tür yazışmalar maalesef grubumuzdaki pek çok kişi için önem arz etmiyor. Etimolojik (kısır) tartışmalar konusunda bir bilmece sunmak isterim: Arapça'da Koyun,a MALUF denir. SORU: Peki kuzuya ne denir ? CEVAP:Belli bir süre hiç bir şey denmez, sonrasında yine MALUF denir. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Düzenleyen J.Barutçiyan : 09-12-2009 saat 16:58 |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-02-2009
Şehir: İzmir-Çeşmealtı
Mesajlar: 285
|
Kültür Mantarı ve Alkol
Sayın J.Barutçiyan, Yazılarınızı zevk alarak bir çırpıda okudum, bilgilendirmeleriniz için teşekkürler. Çocukluğumda, yani 50-55 yıl önce Akhisar'ın (Manisa) sokak aralarında eşek yüküyle odun satan dağ/orman köylüleri, avuç içi büyüklüğünde, yeşilimtrak bakır renginde mantar da satarlardı. Bilgisizlikten olsa gerek, annemiz de zehirlenme korkusu olmadan, bu mantarları satın alır ve pişirirdi. Ama ne kadar da lezzetliydiler, tadı hala damağımdadır. Bir hafta kadar önce Urla/Çeşmealtı pazarında o mantarlara benzer mantar satılıyordu, fakat korkumdan alamadım. Kültür mantarı satın aldığım diğer bir satıcı ise "bunlar zehirsizdir, korkmadan alabilirsin. Zehirli olup olmadığını anlamak için kesip mantarı sıktığında eğer beyaz sütlü su çıkıyorsa zehirlidir, kızmızı su çıkıyorsa zehirsizdir" dedi. Söylediklerinin doğruluk payını bilmediğim için sadece kültür mantarıyla yetindim. Mantarı çok seviyorum. Eşim 2-3 günde bir, rakı mezesi olarak, kültür mantarlarının şapkasının içine tereyağı ve kaşar peyniri koyarak kiremitte mantar yapıyor. Ben de bunları rakı eşliğinde lezzetle yiyorum. Bu kadar giriş yaptıktan sonra asıl meseleye geliyorum. Yukarıdaki yazılarınızın iki yerinde bazı mantarların alkol ile alınmasının zehirleyici etki yapabileceğinden bahsettiniz. Kültür mantarlarının da alkol eşliğinde tüketimesi sakıncalı mıdır? Selam ve saygılarımla. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Kültür mantarlarıyla beraber alkol kullanımında sakınca yoktur. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 27-09-2009
Şehir: İzmir-Bornova
Mesajlar: 92
|
Merhaba Barutçiyan. İlginç bir konu ve verdiğin aydınlatıcı bilgiler için teşekkürler. Yazdıkların beni yıllar öncesine götürdü.İzmir de bir dostumuz Fransa ya mantar ihraç ediyor.Sık sık biraraya gelir lezzetli mantarlarını tatma fırsatımız olurdu.Yine birgün bize gelirlerken mücevher hassasiyetini gösterdiği bir mantar getirdi.Yanlış hatırlamıyorsam Sadece Kaz Dağlarında yetişen sünger görünümlü çirkin bir şeydi.Hatta bu kadar çirkin görüntüye gösterilen değerli mücevher itinası aramızda epeyce bir alay konusu olmuştu. Bir ayini andıran özel tarifiyle bize bunu pişirdi afiyetle yedik çok lezzetliydi.Ama gelin görünki sabaha karşı eşim fenalaştı.Kafamda baş zanlı akşam yemeğinde yediğimiz mantar ama bende bir gariplik yok.Sizin anlayacağınız 8 kişinin katıldığı yemekte birtek eşim zehirlendi.2-3 gün yatmak zorunda kaldı.Hala o arkadaşımıza takılır eşim onca insanın içinde nasıl ayarladında zehirli mantarı bana yedirdin diye.... Bizim için hoş bir anı olan satırlarımla umarım sizi sıkmamışımdır..... Yeni yazılarınızda buluşmak üzere.... |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaç Dostu
|
bir gezide çektiğim bu mantarlar 'ın adı nedir acaba. Buda kav mantarı'nın gelişme dönemi olabilirmi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Normal olarak her soruda sadece 1 mantar türünün fotoğraflarını göndermenizi rica ediyorum, fakat 2. fotoğrafınız çok ilginç (kav mantarı değil). Yüksek çözünülürlükte bir fotoğrafınız var ise,mantarın bulunduğu yeri ve üzerinde çıktığı ağacın türünü hatırlıyorsanız bana bildirin lütfen. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#17 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Yüksek çöznürlükde fotorafım var mail olarak atacaktım ama mail seçeneğiniz kapalı olduğundan gönderemedim. Hangi ağaç olduğuna gelince Fagaceae familyasından olduğuna eminim ama ayrıntılı bakmadım diğer özelliklerine. Hangi bölgede olduğuna gelince gümüş dere bahceköy orman yolu üzerinde geniş bir piknik alanı var. Orada çekmiştim. Altda harita üzerinde ağcın tam kendisini de işaretledim. Umarım kolay bulursunuz. Eğer bulamaz iseniz ben sizi oraya götürürüm. Buradan sizde yakından takip edebilirsiniz yol güzelgahını. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Fotoğraftaki mantarınızı Collybia fusipes olarak teşhis etmiştim. Fotoğraftan teşhis ile hiç bir mantarı yemeyiniz (uyarılar bölümünü tekrar okuyun). C.fusipes mantarının şapkası yenebilir, sindirimi zor ve lezzetsiz bir mantardır, bacak kısımları ise son derece lifli (yenemez) bir yapıdadır. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#21 | ||
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
Alıntı:
Olmadı ise; (Jilber ve agaclar.net'in sayesinde edindiğim) tazecik mantar bilgilerimle tahmin yürüterek, bu mantarın Russula'gillerden, Hericium türü bir mantar olduğunu düşünüyorum. Ancak Hericium Coralloides midir, H. Erinaceus mudur, H. Ramosum mudur yoksa bunlardan hiçbiri olmayan bir başka Hericium mudur, bilemeyeceğim. İllâ tahmin etmek isteyecek olsam, H. Cirrhatum yönünde tahminde bulunurdum, tabii mantar tanımlamanın salt tahminden çok öte bir durum olduğunun altını bir kez daha çizerek. gece işi tahmine döken, konunun ciddiyetinin farkında forum kişisi |
||
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
Ağaç Dostu
|
J. Barutçiyan'ın emeğine teşekkür eder-ellerine sağlık ilk defa geniş bir mantar bilgisi edindim. Bu konuda fakültelerimizde bölüm bulunmamasına üzüldüm. Etiketli markette satılmadıkça almam ve yemem. Bizim halk genellikle rizikoya girmez. Onun içindir ki batı her konuda bizden önde. Her konuda cesaret gösterirler,fakat son yıllarda savaşta ölmek istemiyor teknolojiyi kullanmak istiyorlar. Kuzu göbeği mantarının kurusunu toroslarda ki orman köylüleri uzun yıllardır toplayıp ihracatçılara satıyorlar. Bizim bahçe de çok türü var ama cesaret edip yiyemem. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 |
Ağaç Dostu
|
Sn.Barutçiyan http://www.blackmoor.co.uk/product_i...kmjvedkhk228a2 linkteki truf mantarını satın alsak, bahçemizde kolaylıkla yetiştirebilir miyiz? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Trüf mantarını kontrollü bir şekilde yetiştirmeyi başarırsanız, çok ama çook zengin olursunuz. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#25 |
Ağaç Dostu
|
Sn.Barutçiyan http://www.agromantar.com/kitlerimiz.html linkinde hazır mantar kitleri var. Pleurotus ostreatus (kütük) Pleurotus sajo-caju (kütük) Shiitake (kütük ) Özellikle kütüklere aşılanmış türleri ; bahçemizin ışık-nem olarak uygun olan köşelerine koysak, miseller ölmediğine göre uygun toplama şartlarında her yıl mantar almamız mümkün olur mu yoksa bir süre sonra mantarlar son mu bulur? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Bu mantarlar, beraberinde satın aldığınız kütük parçasından besleniyorlar. Kütükte buldukları besin maddeleri tükendiğinde (bu arada kütük iyice çözümlenecektir), bir daha ürün alamazsınız. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaç Dostu
|
Sayın Barutçiyan, Ev civarında kuzu göbeği mantarı bir defa çıktı yarım kilo kadar, bir daha görmedim. Bu türün çıkması için hangi ağacın çürüntüsü olması gerekiyor. Miselleri neden yok olabilir? Mantarın miselleri dökülmüş olması gerekmiyormu? Düzenleyen nariçi : 07-12-2009 saat 20:36 Neden: anlam genişletme |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#28 | |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 17-06-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 73
|
Alıntı:
Bu aile mantarları "çürükçül" değil mikorizyen. Misellerin dökülmüşlüğü ifadesiyle ne anlatmak istediğinizi çözemedim, doğal çevre bozulmadığı sürece bu mantarları tekrar görme ihtimaliniz var. |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 |
Yeni Üye
Giriş Tarihi: 25-01-2007
Şehir: İSTANBUL
Mesajlar: 18
|
Bende de bir mantar hevesi başladı, Kim bilir belki de yeni bir tür bulabiliriz |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
|
|