29-03-2009, 12:51 | #181 |
Ağaç Dostu
|
Bir de şöyle bir ilaç karışımı buldum fakat uygulamaya biraz korkuyorum. Uygulama konusunda tavsiyeye ihtiyacım var. Mubişiniz üşütmüş veya bağırsakları bozulmuşsa eğer; ishal,kusma, titreme, kabarma,sürekli uyuma,halsizlik gibi belirtileri varsa bunları uygulayın. Şimdi 1 adet antibiotik(tablet-kapsül), 1 adet surup vitamin ve 1 adet asprin alın. normal, insanlar için olanlardan. Antibiotik aşırı güçlü olmasın, çocuklar için olan agumentin, azro gibi olabilir. antibiotiği kırmızı mercimek tanesi kadar kırın iyice ezin, asprini normal mercimek kadar kırın ve ezin.yarım çaybardağı suya koyun karıştırın. şurup vitaminden çok ama çok az sadece 2 damla bu suya damlatın ve iğnesiz enjektör veya damlalıkla günde 3 kere ağzına zorla içirin. geri kalanını suluğuna koyun. her gün suluğunu değiştirin. Not 5-6 gün devam edin ayrıca sakın dozu fazla kaçırmayın sonra zehirlenmeden dolayı ölebilir Dediklerim kadarını uygulayın.. |
29-03-2009, 19:56 | #184 |
Ağaç Dostu
|
Arzu Hanım, yeşillik veriyorsanız vermeyi kesin. Yeşillik ishale sebep olabileceğinden, var olan ishale de kötü gelir.. Durumu kötü görünüyor. Son günlerde de dışkısını yapabiliyor mu, dikkat ettiniz mi? Bazen dışkı delikleri, dışkı sebebiyle tıkanıyor ve karınları şişiyor. |
29-03-2009, 20:30 | #185 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili üzüm, kuşumuz erkek muhabbet kuşu. Dışkı yapmada problemi yok Nariel. Bir süredir yeşillik vermiyorum. Hastalığın nedeni üşütme değil de bakteri kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Dışkı şeklinden hastalığın nedeni anlaşılabiliyormuş ama işin uzmanı olmak lazım. Şu an kuşumuz bir kaç saat önceki halinden daha kötü. Yarın yukarıda yazdığım ilaç karışımını vermeyi düşünüyorum. Yapabileceğim başka bir şey kalmadı maalesef. Şu an ne kadar üzgün olduğumu anlatamam. |
29-03-2009, 21:27 | #186 |
Ağaç Dostu
|
Muhabbetkusu.org sitesinde hastalık sonucu yem yemeyen kuşların, şırınga içine konan öğütülmüş kabuksuz darı + su karışımıyla beslenebileceğini söylüyor. İsterseniz böyle beslemeye çalışın, açlıktan ölmesin zavallı.. Veterinere götürme imkanınız varsa götürseniz..? |
29-03-2009, 21:47 | #187 |
Ağaç Dostu
|
Arzu hanım, sanırım daha önceden vermiş olduğunuz 3 çeşit ilaç da antibiyotik. İshalle ilgili biraz araştırma yaptım ve bulduğum yazının bir kısmını yolluyorum. Lütfen koyu renkle işaretlediğim yere dikkat edin. Kaynağı: http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0shal İshalin iyilestirilmesi 1. Gerekli şekilde dengelenmiş elektrolitlerle vücudun su oranı korunmalıdır. İshalin her türü için, hatta dizanteri için dahi bu en uygun tedavidir. Elektrolitle dengelemeden bol miktarda su içmek elektrolit dengesizliğine yol açabilir ki, bu ender durumlarda ölümcüldür (su zehirlenmesi). 2. Düzenli olarak, sık ve küçük öğünler şeklinde yemek yenmeli. Çok hızlı yenmemeli ve içilmemeli. 3. Bazen, özellikle çocuklarda, su kaybı hayati tehlike yaratabilir ve damardan sıvı verilmesi gerekebilir. 4. Oral rehidrasyon terapisi. Ağızdan bir tuz veya şeker çözeltisi almak şeklinde olur. 5. Opioitler. Enfeksiyon kaynaklı ishal için opioit ve türevleri alınmamalıdır, çünkü hastalığın süresini artırırlar ve taşıyıcılığa dönüşme riskini artırırlar. Opioitler en etkili ishal ilaçlarıdır. Başlıca etki mekanizmaları peristalsisi engellemektir. Loperamide (Imodium olarak da bilinir) en sık alına ishal ilacıdır. Diğerleri (artan etki gücü sırasına göre) : Lomotil (diphenoxylate veatropin); Motofen (difenoxin ile atropin); kodein; paregoric (camphorated tincture of opium), afyon suyu (laudanum); ve morfin. En güçlü opioitler kronik ishal (örneğin AIDS komplikasyonlarından doğan) için saklanır. 6. Antibiyotikler. Eğer ishalin nedeninin bir bakteri olduğundan şüpheleniliyorsa ve kişi tıbben hastaysa antibiyotik kullanımı gerekebilir. Parazit kaynaklı ishal (örneğin giardiasis) de uygun antibiyotikler gerektirir. Antibiyotikler rutin olarak kullanılmazlar çünkü ishalin nedeni nadiren bakteriyeldir ve kullanımları bağırsak florasını bozup ishalin daha da kötüleşmesine neden olabilirler. Clostridium difficile nedenli ishal ve psödomembranöz kolit sıkça antibiyotik kullanımı yüzünden meydana gelir. 7. Beslenme düzenlemesi. çölyak hastaları buğday ürünlerinden kaçınmalıdır. Spastik kolon sendromu olan hastalar ishalin nedeni olan gastrokolik reflekse a;iri tepkiyi azaltmak için diyetlerini değiştirebilirler. Çözünür lifli gıdalar almak, süt ürünleri yerine soya ve pirinç ürünleri kullanmak, posalı (çözünmeyen) lif oranı yüksek olan meyve ve sebzeleri yerken dikkatli olmak, düzenli ve küçük öğünler yemek spastik kolon sendromu belirtilerini azaltmakta yardımcı olur[5]. Kaçınılması veya en aza indirilmesi gereken yiyecekler, kırmızı et, yağlı veya kızartma yemekler, süt ürünleri (laktoz intoleransı olmasa da), çikolata, kahve (normal veya kafeinsiz), alkol, gazozlu içecekler (özellikle sorbitol içerenler) ve suni tatlandırıcılar. Yapılan araştırmalar spastik kolon sendrom hastalarının yağlara, çözünmeyen liflere ve früktoza aşırı hassasiyeti olduğunu göstermiştir[6] [7] [8]. 8. Hijyen ve izolasyon hastalığın yayılmasını engeller. |
29-03-2009, 21:55 | #188 |
Ağaç Dostu
|
Ayrıca ishal olanlara elektrolit dengesini düzenlemek için özel bir sıvı karışımı içirilir, yukarıdaki maddelerde "oral rehidrasyon tedavisi"olarak geçiyor. İshalde sadece bol su içerse hasta, vücuttaki minerallerin oranı (elektrolit dengesi) daha da bozulur ve hasta ölebilir. (Bu yüzden genelde ishal olan hastalara tuzlu ayran içirilir.) Acaba kuşunuza az tuzlu su içirmeye çalışsanız? Antibiyotik kullanan insanlar da genelde hemen ishal oluyor.. |
29-03-2009, 23:18 | #190 |
Ağaç Dostu
|
Araştırman için çok teşekkür ederim Nariel. Kuşumuzu veteriner götürmüştük, ishal için tetramezatin verdi. O ilaç işe yaramayınca belirli aralarla diğer iki ilacı denedim. Fakat ilaç içtikçe sanki ishali daha da arttı. Son bir haftadır ilaç vermeyi de kestik ve durum maalesef bugünkü gibi. Kuşumuz biraz önce yeminden ve kumundan biraz yedi. Azda olsa karnı doyduğu için mutluyum. Tuzlu su iyi fikir ben onu tamamen unutmuştum. İnternette çok bilgi kirliliği var. Ne yapacağımı şaşırdım. Yukarıdaki ilaç karışımını verip vermeme konusunda kararsızım. O karışım bir veteriner hekimin tavsiyesiymiş. |
30-03-2009, 09:49 | #191 |
Ağaç Dostu
|
Ben bu karışımı vermeyin derim, çünkü zaten önceki verdikleriniz de antibiyotikti. Vitamin ve aspirini ise tek verebilirsiniz ama antibiyotiğe gerek yok. Gerçi farklı mikroorganizmalar için etkili olabilirler ama birçok antibiyotik denemenin bir anlamı yok. Vitamin şurubunu deneyebilirsiniz, biz hasta kuşlarımıza şırınga ile verirdik(sulandırılmış halde), belki güç verir hayvancağıza. Tuzlu suyu deneyin öncelikle. Yem yediyse akşam, iyi. Yem yemezse zayıf düşmemesi için mutlaka şırıngayla besleyin. |
30-03-2009, 10:35 | #192 |
Ağaç Dostu
|
Çay bardağına çok az şeker ve tuz koyup karıştırdım. Çok su tükettiği için bu karışımı da kendi isteği ile içti. Bugün de biraz içirdim. Hala tüyleri çok kabarık ve keyifsiz. Sevgili nariel, dediğin gibi yapıp bugün sadece vitamin vereceğim. Sizin kuşlarınıza verdiğiniz bebekler için kullanılan şurup vitaminden mi? |
30-03-2009, 18:57 | #195 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
Ben iki muhabet kuşumu ishalden kaybettim ikincisini geçen cuma günü kaybettim gözümün önünde can verişi çok zoruma gitti ölümü beni derinden etkiledi |
30-03-2009, 22:32 | #197 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
saolun |
31-03-2009, 01:28 | #198 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 18-02-2009
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 538
|
Sn.Seaa başınız sağolsun.Benim de taciden önce bir kuşum daha vardı ne yazık ki yerde kitap ve kalemlerimle oynarken annem yanlışlıkla üzerine bastı ve öldü.O günü ve kuşun o can verişini bir türlü unutamadık.İnsan çok kötü oluyor.Sanki evden cenaze çıkmış gibi. Bizim taci 2 yaşlarında iken evde süs olarak hazırladığım ve kalıplara döktüğüm boyalı alçıyı yedi ve hastalandı(karışıma ağaç tutkalı da eklemiştim).İsal olmuştu.Bir gün boyunca hiç ses çıkarmayıp ölecek gibiydi.Aspirini ufalayıp suyuna kattım düzeldi.Şimdi 13 yaşında bir daha da problem yaşamadım.Tabi bir de sürahiden ayran içmeye çalışırken içine düşmüştü.Zor kurtardım Taci toz şeker hastasıdır.Bizim çay içtiğimizi görmesin anında yanımızda biter.Bunun yanında oburluğundan olsa gerek marul, maydanoz, portakal, kivi gibi meyvelere de düşkündür.Öyle özenle beslediğimiz filan da yok meyve kabuklarını sıyırması kâfi geliyor onun için.Bilemiyorum bağışıklık sisteminin belki de bu kadar kuvvetli olması yemek seçmemesine bağlıdır |
31-03-2009, 10:35 | #199 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2007
Şehir: İstanbul/Acıbadem
Mesajlar: 443
|
Sayın Seaa, başınız sağolsun..Acınızı anlayabiliyorum.. |
31-03-2009, 18:32 | #200 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Balıkesir/Bandırma
Mesajlar: 236
|
Sayın Arzu Kasapoğlu; Öncelikle geçmiş olsun. Bulunduğunuz yerde mutlaka kanarya yetiştiricileri derneği vardır, oraya götürüp yardım almanız iyi olacaktır zira bu gibi durumlarla sık sık karşılaşan ve tedavi konusunda artık profesyonel olmuş kuş yetiştiricileri mevcuttur. |
31-03-2009, 19:22 | #201 |
Ağaç Dostu
|
Bugün yine konuyla ilgili olarak araştırma yaparken Avrasya veteriner kliğini adında bir site buldum. Kliniği telofonla arayarak durumu anlattım. Kuşun karnındaki şişlik büyük ihtimalle tümördenmiş ve ishalinin geçmeme nedeni de bu tümörmüş. Mutlaka enjektörle alınması gerekiyormuş aksi halde kuşumuz büyük bir ızdırapla ölecekmiş. Tümör alındığında ise eski sağlığına kavuşurmuş. Bende bir umutla, Trabzonda kedilerimi götürdüğüm veterinere gidip durumu izah ettim. Veterinerlik fakültelerinde kuşlarla ilgili hiç ders görmediklerini ve hiç bir yapamayacağını söyledi. Verdiğim ilaçlarında kuşa büyük ihtimalle zarar vermiş olabileceğini, bir süre kuşumuzu haşlanmış patates ve pirinçle beslememizi söyledi. Sayın pdabirol, burada kanarya yetiştiricileri derneği hiç duymadım ama aeaştıracağım. Gerçi olmasa bile internetten başka bir yerin telofon numarasını bulup arayabilirim. Tecrübeye her zaman güvenirim. Benim aklıma burayı aramak gelmemişti, hatırlattığınız için çok teşekkür ederim. |
01-04-2009, 20:15 | #202 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 01-06-2007
Şehir: Balıkesir/Bandırma
Mesajlar: 236
|
Beslediğimiz güvercinlerde genelde bacak ve kanatlarda tümörler oluşurdu. Tamamen olgunlaşmasını bekleyerek küçük bir ameliyatla alırdık. Tamamen temizlenmeyen tümörlerde tekrar gelişme olabiliyordu. Tümörler (en azından benim gördüklerim) toprağa kök atan ağaçlar gibi dokuya bağlı oldukları için enjektörle alınmasını ilk defa duydum. Umarım doğrudur. Kanarya besleyen ve özellikle profesyonel yetiştiricilerde bu gibi hastalıklara karşı kullanılan avrupa kaynaklı ilaçlar olması muhtemeldir. |
01-04-2009, 22:45 | #204 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 08-12-2007
Şehir: İstanbul/Acıbadem
Mesajlar: 443
|
Sayın Arzu Kasapoğlu,başınız sağolsun.Çok şirinmiş.. |
01-04-2009, 22:48 | #205 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
Başınız saolsun Arzu hanım bu acıyı daha yakında tatmış bir olarak hayatımda bir daha kolay kolay öyle ağlayamayacağım anlatması bile zor sanki evinizden bir bireyi kaybetmiş gibi oluyor insan. Bazen yanlış bir şeylermi yaptım diye düşünüyorum vicdanım hiç rahat değil |
01-04-2009, 22:54 | #206 |
Ağaç Dostu
|
Hayatımıza girdiği ilk dünden beri neşe ve mutluluk kaynağımız oldu. Evimize giren hayatımı paylaşan çok küçük dostumuz oldu hala da var, hepsini de çok seviyoruz ama onun bizim kalbimizde ki yeri bambaşkaydı. Onu çok özleyeceğiz... |
02-04-2009, 11:08 | #207 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 17-08-2008
Şehir: Ankara
Mesajlar: 734
|
küçükte olsa bir can taşıyorlar hepsi. Acısı kolay kolay geçmiyor maaleseff |
02-04-2009, 12:20 | #209 |
Ağaç Dostu
|
Arzu Hanım, çok üzüldüm, bence onlar ailenin ferdi sayılmazlar, zaten ailenin birer ferdi, hayvan olmaları bir şey değiştirmiyor. Benim küçük kediciğimi tatile giderken bir haftalığına emanet ettiğimizde her gece rüyalarıma giriyordu ve bir an aklımdan çıkmadı, acaba ne yedi, dışarda mı kaldı, oğlumu dövüyorlar mı yoksa? vs... Bir de öldüğünü düşünüyorum da dayanmak gerçekten çok zor olur. Onun için yaşadığınız acıyı çok iyi anlayabiliyorum. |
02-04-2009, 12:47 | #210 |
Ağaç Dostu
|
Sûz-i Dilârâ. Çok haklısınız. Ben de sözlerinize katılıyorum. Hatta öncelik onlarda diyebilirim. Zira bize bağımlılar. Bize sadece sevgi veriyorlar. Mutluluk veriyorlar. Onlarla üzülüyor, onlarla seviniyorsunuz. Konuşmadan anlaşıyorsunuz. |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|