![]() |
Bu beyazlık hurmalar tam kuruduğunda oluşuyor. Henüz bendekilerde de beyazlık yok.
|
Belki cinsine göre farklı oluyordur.
|
Vallah bu beyazlığı ben hiç göremeyeceğim erhalde, dayanamıyorum arkadaşlar, bu nasıl olmuş küt, bu daha güzel galiba küt, derken bitti.
Bir taraftan da buldukca yenisini yapıyorum. Birinci posta bitti, ikinci posta askıda, üçünçü posta yarın öbür gün onlarda askıya girer. Çabuk olsunlar diye ben hiç sobaya bakmazken sobaya bakar oldum, eşim de sen hiç sobayla ilgilenmezdin ne bu ilgi demeye başladı. İlgi urmacıklarımaaaaa. |
Afiyet olsun sayın Liılium. Darısı bizim başımıza.
|
Hurmalarım kurudu galiba:)
makinam Ankara'da olduğu için fotograflarını çekemiyorum ancak anlatabilirim. Bazılarını sıcak suda çok tutmuş olmamdan sanırım diğerlerine göre daha koyu renk oldular. ben de bu koyulardan başladım yemeye. Her gün bir iki derken bir kaç tanesinin iyice kuruduğunu görmek nasip olacak. Araya bayram girip de Ankara'ya gitmiş olmasam onlar da kalmazdı ya... Dışları iyice kurudu. Hafif donuk bir turuncu oldular. İyice buruştular. Isırınca içleri yumuşacık. içleri balla mı desem, katı pekmezle mi gibi desem, dolu dolu ve hamur yumuaşlığında, tupturuncu. Hiç bir şeye benzemiyor, ne incire ne üzüme, bilemedim. MArmelat dolu içleri sanki. Bu haliyle saklarsam küflenebilir, çok dayanmaz gibi geldi bana. Korkuyorum bozulacak diye o yüzden bozulmadan yiyeyim diyorum:) Yoksa ben yemek için bahane mi arıyorum:) Nasıl saklamalıyız? Sanki kuru incirin içi bundan daha mı kuru? Değil. Acaba bu haliyle saklanabilir mi? |
Merhaba Sn Tenar
Sanırım bu konuya en sağlıklı cevabı Sn Meyvelitepe verebilir.Bu işi içimizde en profosyonel yapan kişi. |
Sn akcan67 sizinkiler ne durumda? Yediniz mi hepsini:)
|
Alıntı:
Yine de saklamak istiyorsanız askıda tutmaya devam edin ve içleri iyice koyulaşıncaya kadar beklesin. Ondan sonra jelatine sarıp paketler halinde kuru, karanlık ve serin bir yerde (buzdolabı değil) aylarca saklayabilirsiniz. Biz geçen senekilerin sonuncusunu on gün önce tükettik. |
Yok yok ben ne kadar bu sayfaya bakmayacağım desem de yapamıyorum, Her okuyuşumda da kendi beceriksizliğime kızıyorum, eşime söyleniyorum " senin yüzünden oldu" diye.
Sizler de amma ballandıra ballandıra anlatıyorsunuz, hele Lilium, bu saatte bile yazını okuyunca kahkahayı bastım. Sen de sevgili tenar da yemek için bahane arıyorsunuz galiba. Üstadı dinleyin, bakın geçen senekiler ancak tükenmiş, sonra pişmanları oynamayın derim. ;) |
Güler abla ben dayanamıyorum, kırk elli tane bişeydi, ha sana ha bana derken bitti, ne yapalım kışa da üstadın kapısını çalarız.
|
3-5 kilo yapanlara son pişmanlık fayda vermez, bir daha bir sene boyunca bulamazsınız demiştim :)
Sn.Aslan_K, sekiz sele hurmayı İstanbul'a taşıdı ama pek kimse talep etmemiş galiba. |
Hurmalar beyazlamadan bitiyorsa, beyazladığı zaman tadına doyum olmaz demek ki?
|
Bizim hurmalar üzerine pudraşeker ekilmiş gibi beyazlaşmaya başladı, ama henüz yeni yeni.
|
Beyazlayan yerlerden bir parça koparıp dilinizle tadını almaya çalışın. Pudra şekeri gibi bir tad almalısınız.
|
İlk yaptığım hurmalar tahminime göre kuruma işlemi tamamlandı.Her ne kadar buraya kadar epey bir kayıp versekde doğrusu değdi.Tadına bakmak ve merak edenlere ikram ettiğimiz için hurmalar bayağı azaldı.
Kurumuş hurmaları askıdan indirmedim.Beklenen şekerlenme üzerinde henüz görülmedi.Biraz daha beklemeyi düşünüyorum.Sanırım cinsinden olabilir. |
trabzon hurması
Kalp,damar sistemi, mide bağırsak hastalıklarına iyi geliyor, bağışıklık sistemini güçlendirip, yüksek tansiyonu düşürüyor.
Yılda sadece 15 bin tonluk üretimi yapılan Trabzon hurmasının, kalp, damar sistemi, mide bağırsak hastalıklarına iyi geldiği, bağışıklık sistemini güçlendirdiği, yüksek tansiyonu düşürdüğü bildirildi. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ömer Utku Çopur, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Trabzon hurmasının ana vatanının Çin olduğunu, bu ülkenin yıllık 1 milyon 655 bin ton ile dünya üretiminin yaklaşık yüzde 70′ini karşıladığını belirtti. Kore, Japonya ve ABD’de de yetiştirilen Trabzon hurmasının Türkiye’de genellikle Akdeniz kıyılarında üretildiğini kaydeden Çopur, Türkiye’de 665 bin adet ağacı bulunan meyvenin yıllık üretiminin 15 bin ton olduğunu bildirdi. Çopur, 2020 yılında ülke üretiminin 24 bin tona ulaşmasının beklendiğini belirterek, bu ürünün en çok Kuveyt, Ürdün, Almanya, İsviçre ve Kıbrıs’a ihraç edildiğini anlattı. Trabzon hurmasının, içerdiği karbonhidrat, protein, yağ, mineral ve vitaminlerce önemli bir besin kaynağı olduğa dikkati çeken Çopur, şu bilgileri verdi: Bu meyvenin magnezyum, potasyum, kalsiyum, çinko ve fosforu yüksek oranlarda bulundurduğu araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bu ürün, iyi bir demir, potasyum ve kalsiyum kaynağıdır. Yüksek düzeyde içerdiği askorbik asit ve fenolik bileşikler, bu meyveye yüksek düzeyde antioksidan özellik sağlamaktadır. Sahip olduğu buruk tat, içerdiği yüksek miktardaki fenolik bileşiklerden kaynaklanmaktadır. Trabzon hurmasının kalp, damar sistemi hastalıklarına olumlu etkisi vardır. Son yıllarda yapılan araştırmalarda kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürücü özelliğinin olduğu da tespit edilmiştir. Aynı zamanda, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmekte, sindirim sistemi hastalıklarına iyi gelmekte ve kanserden korunmada önemli yer tutmaktadır. Dünyada sevilerek tüketilen ve aranan bu meyvenin, kansızlığa, vitamin eksikliğine, mide, bağırsak hastalıklarına ve soğuk algınlıklarına karşı iyi geldiğini ifade eden Çopur, Trabzon hurmasının ishali kesmede, iştah açmada etkili olduğunun da araştırmalarda ortaya çıktığını belirtti. Meyvenin sos, şerbet, jelatinli tatlılar, sakız, dondurma, kek dolgusu, kokteyl yapımında değerlendirilerek tüketilebildiğini de anlatan Çopur, Trabzon hurmasının meyve yaprakları, Uzakdoğu ülkelerinde tıbbi ilaç ve bitkisel çay olarak tüketiliyor. Trabzon hurması ayrıca çok önemli bir lif kaynağıdır. Çözülemeyen liflerin kolon kanseri riskini önlemede etkin rol oynadığı da bilinmektedir, diye konuştu. |
Trabzon hurma kurusu
Taze meyveyi tüketemiyor ya da mevsimi dışında da meyvelerin faydalarından istifade etmek istiyorsanız kuru meyve yiyin. Dr. Volkan Kara, meyvelerin kurutulma işlemlerinin ardından içlerinde barındırdıkları C vitamini dışındaki tüm minerallerin korunduğunu söyledi.
Kara, Kuru meyveler, vücudu yüksek antioksidan potansiyelleri ile öncelikle serbest radikallere karşı koruyor, nefes darlığı ve kalp Hastalıklarını da önlüyor dedi. |
Sn MeyveliTepe,
Dediğiniz gibi, yüzeyinde şekerlenme olmadı benimkilerde, kabuk tuttu o kadar. Kabuk burştu doğal olarak ve bu kurumaya karşın içi yumuşak kaldı. Diyorsunuz ki içi koyulaşana kadar bekleyin. İçinin koyulaştığını anlamak için her gün yiyerek bakabilirim. Zaten 5-6 kilodan yapmıştım. Ne kalır ki bugüne. Ben de kalanları artık bugün metal bir kutuya dizerek kaldırdım, gözüm görmesin onları:) Bu haftasonu yine Ereğli'de kalıyorum. Pazara gidip yenilerini almalıyım bitmeden. Dediğiniz kadar varmış; çok olmayınca azı pişmanlık verici. Ya her fırsatta bir tane bir tane yemek istiyorsunuz, o da işte bitti bitiyor; ya da yemeye kıyamıyor, bitmesin diye yemek istemiyorsunuz; yalnız nefis de bir yere kadar:) Bence yapmayanların gözü korkmasın ve mutlaka denesinler derim. |
Beklenen şekerlenme üzerinde henüz görülmedi.Biraz daha beklemeyi düşünüyorum.Sanırım cinsinden olabilir.[/QUOTE]
Sn akcan 67, Sanıyorum Ereğli'nin havasından; bizde şekerleneme olmadı; veya olması gerekiyordu da olamadı. Hava nemli de de olsa evim baya kuruca, ondan mı acaba diyordum. Ne kadar kapı pencere açsam da... |
Sabırla şekerlenmeyi bekliyorum.
Meyveler çok küçüldü ve içi baya sertleşti aslında. Çok fazla yapmadım, olanları da tam tadında yemek istiyorum. |
Ben de Sayın Meyveli Tepe'nin yazılarını okuduktan sonra birkaç Trabzon hurmasını kurutmak için balkona astım ,sizin yöntemlerinize ilaveten eskiden dedemin kuru incir bastırırken yaptığı gibi kaynar suyun içine bir tutam tuz ekledim,belki bu küflenmenin önüne geçer diye düşünüyorum,tabii meyve kuruduğunda tuzu hissetmiyorsunuz.Bu arada kuruyan bir iki meyvenin tadına da baktık çok güzeldi, bende iç cevizle yenirse daha güzel olacakmış gibi bir duygu yarattı, daha önce İdris Şenol bey cevizli sucuk örneği vermişti, cevizli sucuğun dışına kaplanan nişastalı tatlıya hazırlama aşamasında olgunlaşmış cennet hurması püresi koysak ikisi bir arada olur mu acaba diye bir zihni sinir pirocesi de kafamdan geçmedi değil hani :-)
|
Benim gibi sabırsızlara
1 Eklenti(ler)
Çabuk Hurma kurutmak isterseniz bir yöntem.
Eklenti 117576 |
Sevgili lilium bunları bana daha baştan söyleseydin de o 95 adet hurmayı küflendirmeden kurutabilseydim. :p
|
Kuruttuğumuz hurmalarda yüzey buruşması oldukça belirginleşti. Hacim görüntüsü de küçüllüyor.
|
sakaryanın nemli havasından dolayı kurumuyor burada sebze ve meyveler ya da ben beceremedim hurmayı denemedim ama patlıcan elma filan denemiştim sonuç olumsuzdu hep
kurutanların ellerine sağlık |
Alıntı:
Anladığım kadarı ile sıcak ve kuru hava istiyor, bende bir şekilde o ortamları sağlamaya çalıştım, başarısız da sayılmam, başarılıyım da diyemem çünkü daha tam kuruduğunu görmeden bitiyorlar. :p |
Klimanın ağzında kuruması gayet normal. Çok da güzel kurur. Zira klima sıcak veya soğuk hava verirken havadaki nemi alarak veriyor. Dolayısıyla mükemmel bir nem transferi ortamı sağlıyor.
Bu sebeple hep doğrudan rüzgar alan yerlere asılmasını tavsiye ettim. Hava akımındaki nem miktarı durağan atmosferdekinden daha azdır. Sürekli yer değiştiren hava hurmadaki nemin bir kısmını alarak yoluna devam eder. Artık kuruyan kurumayan belli olduğuna göre bundan sonuçlar çıkarabiliriz. Bizim bahçemiz 300mt rakımda. Hurmaların asılı olduğu sundurma her yönden rüzgar alır. Bize topu topu bir kilometre uzakta ama deniz seviyesinde olan bir kaç arkadaşın hurmalarında da küflenme emareleri göründü. Sebebi basit. Deniz seviyesinde havanın rutubeti fazla. 300mt rakımda deniz seviyesinin rutubeti yok. Sis bile en fazla bizim bahçenin alt sınırına geliyor. Bazen bir bulutun tüm körfezi kapladığı durumda bulutun üzerinden bakıyoruz. Daha önemlisi, düşük nemli üst rüzgarları alıyor. Bu sebeple en küçük bir küflenme emaresi bile olmadı. Basık olmayan, deniz seviyesinden yüksek, nisbeten kuru iklimli yerlerde iyi hava akımına da tabii olduğu durumda hiç bir küflenme problemi olmayacaktır. |
Alıntı:
Küçük bir ilave yapayım, klimanın sıcaklığı en düşük seviyelerde olması hem enerji tasarrufu sağlıyor, hem daha doğal olarak kurumuş olurlar. |
Yazılarınızdan ufak bir kolaj yaptım. :)
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
Alıntı:
|
Alıntı:
|
Forum saati Türkiye saatine göredir.
GMT +2. Şu an saat: 17:05. (Türkiye için GMT +2 seçilmelidir.) |
Forum vBulletin Version 3.8.5 Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
Search Engine Optimization by vBSEO 3.6.0
agaclar.net © 2004 - 2025