Onlar da buradan öğrenmiş olabilirler. Güzel bir girişimcilik örneği.

Korogaki fiatı
 

Belirtilen linkte e posta ile kurutulmuş cennet hurması fiatını sordum. 40 TL olduğunu kargosu ödenmek koşulu ile gönderebileceklerini belirttiler.

Ancak bu başlık altında yakın zamanda Trabzon'da kurutulmuş hurma satışı yapıldığı ve fiatının 10 TL olduğu yazılmıştı. Arada çok fark var. Trabzon'da gerçekten kurutulmuş hurma 10 TL ye satılıyorsa, oradaki arkadaşlardan adresime birkaç kg göndermelerini rica ediyorum. Hatta uygun bir kar payı bile verilebilir. 40 TL ye almaktan daha iyi olmaz mı?

5 kilo taze hurmadan 1 kilo kuru hurma çıkar. Soyulması, bağlanması, tüketilen lpg, kurutulacak uygun yer, ambalajlanması, diğer fireler vs. de düşünüldüğünde maliyet 30 TL seviyelerine çıkar. 40 TL bedel biraz kar payı ile makul. 10TL'nin bir mantığı yok.

Önce insanlara hurma kurusunun tadının nasıl birşey olduğunu öğretmek gerek.
Türkiyede hurma kurusuna rakip olabilecek sadece incir ve kayısı kurusu var.
onların tadıda hurmanın yanına bile yaklaşamaz.
70 milyon kişi içinde hurma kurusunu tanıyanı, tadına bakanı saysanız 100 kişiyi geçmez diye tahmin ediyorum.
Üretimi oldukça zahmetli ve riskli.
15-20 tane hurmayı kurutmakla yüzlerce kilo hurmayı kurutma arasında büyük maliyet farkı olacaktır.
40 TL fiyat cok cazip gibi görünsede tanımayan kimse bu meyvenin kilosuna (yaklaşık 12-13 tane)40 TL veripte alıp yemez.
İleride üretim arttıkça fiyatda çok düşecektir.
Üretiminde ileride çok fazla artacağını tahmin ediyorum.
Kahramanmaraş,Hatay,Mersin, Antalya,Manisa,Samsun,Trabzon,Ordu,Artvin,Rize Türkiyenin neredeyse tüm sahillerinde yetişebiliyor.
İlk önce insanlara tanıtmak gerekiyor.
Tanıtmak içinse çok uğraşmaya gerek yok.
Bir tane yedinizmi bundan başka yokmu diyorsunuz zaten.

Rize Ardeşen ilçesi ve civar ilçelerinde yıllardan beri yapılmaktadır aslında Trabzon hurması kurutma işlemi.Ben 39 yaşındayım ve çocukluğumdan beri bilirim bu lezzeti.Böyle tanınmaya başlamasını da heyecanla karşılıyorum .

Karadenizin neminde bu hurmayı nasıl ederler de kuruturlar hala hayret ederim ya o ayrı konu :)

Yani sayın Vonalı 100 az aslında bu hurmayı tanıyan kişi sayısı için, bizim oralarda bilmeyen yoktur :)

Ben 10 TL fiat dediğimde sayın kaptanzst nin bu başlık altındaki 377 nolu mesajını baz almıştım. Belki sayın kaptanzst bu konuda ayrıntılı bilgilendirme yapabilir.

Sayın livadi insan hiç söylemezmi kimselere hurma kursu çok güzel oluyor diye. Siz çocukluğunuzdan beri biliyorsunuz biz yeni öğrendik daha.

Rizede maşallah çok şey yetişiyor ama hiç tanıtımı yapılmıyor.

Meşhur gümüldür mandalinası Rizeden gümüldüre götürülmüş. Bugün rizede mandalina yetiştirildiğini çok az bilen vardır.

Rizede zeytin yetiştiğini çok az kişi biliyordur.

Sadece buradan ve bizim siteden öğrenerek bu yıl hurma kurutanların sayısının binden çok olduğunu düşünüyorum. Buna bir şekilde bize uğrayarak tadına bakanlar ve köyde kurutulan hurmalar dahil değil :)

UBYİ için güzel bir ürün, düşünülebilinir.

Valla arkadaşlar bana 50.-TL. de verseniz ben benimkileri vermem.
İnşallah seneye daha çok yaparım da ben de sayın MeyveliTepe gibi ambalajlarım. O zaman kıyabilirsem çok yakın dostlarıma çikolata veya çiçek yerine onu hediye götürürüm.

İyi kuruması için ilk meyve çıkışında işleme başlamak lazım. Havalar kuru ve nisbeten sıcakken, daha iyi ve çabuk kurur.

Kurutma konusunda deneyim git gide artıyor.

Ortamdaki nemin çok düşük olması ve meyvelerin hızlı kuruması pozitif etki yapmıyor. Belirli bir nemin varlığı ve kurumanın yavaş olması daha iyi sonuç veriyor. Hızlı kurumada kalın bir kabuk oluşuyor, meyvenin içi boşalmış gibi oluyor.

Bu yıl ilk parti askıya asılanlarda böyle bir durum oldu. Bir hafta kadar çok kuru ve sert rüzgarda kaldı. Bu yüzden 20-30 kilo kadar olan bunları ıskartaya ayırmak durumunda kaldım.

Sonradan askıya çıkan büyük kısımda şükür ki böyle bir durum olmadı, normal seyrinde kuruyorlar, parti parti askıdan indiriyoruz.

Sayın MeyveliTepe burada bu sonbaharda kayda değer bir fırtına veya hatta rüzgar dahi olmadı.

Gözlemleriniz de haklısınız ancak ben buranın durumuna göre yazmıştım ama yine de bir deneme sonucunu öğrenmiş olduk. Teşekkür.

Ben de akılda kalsın diye yazdım zaten. Sonuçta, hızlı kurutmak kaliteyi olumsuz etkiliyor.

Sayın meyvelitepe. Bende 10 liradan kilosunu gördüğümde ; emeğimin karşılığının bu olmadığını ve çdk ucuz olduğunu düşündüm. Gerçekten benimkiler biraz fazla kuruduğundan kilosu 50 dende fazla olmalı. Yaş iken 1 liradan satmak daha karlı olurdu. Ama imalat zevki bir başka. Tadı bir başka.

Ben de, HaciSerif`ten 1 kg siparis verdim.
Bakalim, Ayhan Kaptanin gemisinde Sn.MeyveliTepe ve Esinin ikrami olan Korogaki ile benzerlikleri ne ?
Sizlerle paylasmaktan zevk duyarim;
Madem, Guler Hanim ve Oguz Bey bizi es gecti :)
Yaban ellere dustuk :(

Hemşehrimden komisyon almaya gideyim gari :D:D:D

Karogaki nin tanınmamasındaki en büyük sebep bence hurma adı.Hurma deyince bazıları yüzünü buruşturuyor ve istemem diyor.Önyargılı yani. Benimde başımdan bu olay geçti. Birine yedirmek istedim yok dedi. Benden uzak tut. Yüzünü buruşturmasını görmeliydiniz. Sonra yalvar yakar zorla bir tanesinin tadına baktırdım. Önce ucundan az aldı yüzünü buruşturarak yemeye çalıştı. Ben seyrediyorum....;) Sonra az daha aldı.... Yüzündeki ifade giderek değişmeye başladı. Derken normal halini aldı ardından hayranlık ifadesi vs.
Hurma bittiiii.. Nasıl yaptın , ne kadar var, derken sıra sonuca geldiiii. Bana biraz versene dedi ! İŞTE O ZAMAN BENİM YÜZÜM BURUŞTU ;););) Ve ardından kahkahalar.

Aşkolsun sevgili sındırgılı, o da ne demek!

Bir daha gelmediniz ki, buyrun gelin dedik. Ama esasında siz gelene kadar da valla hurma-murma kalmaz. İnşallah 5-10 tane Oğuz'dan saklarım. :D

Beni de tarif etmişsiniz. :) İki tür hurmayı da hiç sevmem. Bugün Güler Hanım tadına bakmamız için getirmişti, sizin yazdığınız gibi önce ucundan azıcık kestim, tadına baktım ki Sn.Meyvelitepenin daha önce yazdığı gibi, olgunuyla alakası olmayan bir lezzet. İncir kadar tatlı, içi dolu dolu, şahane bir şey.

Sanıyorum 1940 lı yıllarda İstanbullu ilk kez baklavayla tanışmış. O zaman kimse baklava tadını bilmediğinden hiç ilgi göstermeyince, dükkanın olduğu sokak üzerinde ellerinde baklava tabakları gelen geçene dağıtılarak tanıtım yapılmış. (Tarih vs.. kesin doğru olmayabilir, bir yerlerde okuyup aklımda kalmış)

Bize de Korogakiyi ilk tanıtan sn Meyvelitepe oldu, sevmediğim bir meyve olmasına rağmen bu başlıktaki paylaşımları hep keyifle okudum. Lezzetine varmamız ise Güler hanım sayesinde oldu. Hepiniz sağolun. :)

Güler Hanımın korogakileri. Tadını çok beğendik.

İlk parti kuruttuklarımdan 10 kişiye tattırdım, kurusunun bu kadar güzel olacağını düşünemediklerini, çok beğendiklerini söylediler:) Pazardan 4 kg daha aldım, bu hurmaların sapları asılacak kadar yeterli değildi, ben de onları zihnisinir projemle, balkonda, buzdolabının rafını iki sandalyeye sabitledim, ortada raf, üstünde hurmalar bu şekilde kurutmaya çalışıyorum:)

Füsun hanım, şuradaki en alttaki fotoğraftaki yöntem nasıl? Tahta çöp şişler işi görür gibi.

Aslında buna korogaki veya hurmakurusu demesekde sadece buna özgü Türkçe bir isim bulsak öyle tanınsa iyi olur.Nasıl computer bilgisayar olarak Türkçeleştiyse bunun gibi uygun bir isim. Çünkü bu forum üzerinden tanınacak Türkiyede gibi gözüküyor. Nasıl bir isim koyulursa öyle gider.

Tahta çöp şişleri nerelere sabitlerim diye düşündüm, pratik olarak uygulayamadım limoncuğum:) Sepetlerden esinlenlenerek, buzdolabı rafı ile hallettim:) Benim kuruttuğum miktar diğer arkadaşlara göre oldukça az olduğu için tek raf şimdilik işimi gördü.

Bahçeden topladıklarımı hep dallı toplamıştım ana bir iki tanesi sapsız çıkmış. Sayın malina'ya verdiklerimde sapsız olanlara çok güzel sap yapmış. Kürdanı dibinden geçirerek ipe asmış.

Afiyet olsun! Bir ısırımcık (tadımlık)versene. :p

Bunları galiba pudra şekerine bulamışlar.

Evet, dışındaki beyazlık doğal şekere benzemiyor. Hiç bir zaman bu kadar beyaz olmaz. Yeterince kurutmadan askıdan indirmiş olabilirler. Tadı yine de güzel olur ama fazla kilo basar.

Sn.Sındırgılı, gemiye getirdiklerim aşırı rüzgar sebebiyle hızlı kuruyan partidendi. O sıra kuruyan başka yoktu. Bu yüzden kabukları fazla kalın, içleri de fazla kurumuştu. O kadar olmaması gerekiyor. Kabuk ince, içi koyu kahverengi, adeta çikolata renginde ve kayısı kıvamında olması gerekiyor. Zaten bu yüzden o partiyi ıskartaya çıkardım.

Hımmm, bizimkiler aynen dediğiniz gibi oldu, demek ki Oğuz ağzının tadını biliyormuş " Güler bunlar tam kıvamında, daha çok kurutma " diyordu. :D

Hoş geldiniz sayın erkanyazici;

Yapım aşamasını anlatabilirmisiniz.