Sevgili kardeşim bu cinsten bende de var. Ebay den almıştım. Tam yılını hatırlamıyorum ama uzun yıllardır benimle. Durmaksızın uzuyor. Çiçeğini görmek nasip olmadı. Dilinden hiç anlamadım.

Bana kaktüs - sukulent sevdasnı bulaştıran bir okul arkadaşımın taktiğini uygulamayı düşünüyorum.
Biz onları çok iyi besliyoruz, su - gübre herşeyleri tam, yedikleri önlerinde yemedikleri arkalarında.
Bu durumda vegetatif yolla çoğalıyorlar zaten, çiçek açıp tohum bağlama zahmetine girmiyorlar.
Öyle bir durum yaratacağız ki suni olarak sanki kıtlık var, aç/suzuz bırakacağız ki nesli tükenmesin diye çiçek açma yoluna gidecek;)
Benimkiler daha ufak, tohumdan açması için bir süre geçmeliymiş 3-5 yıl.
Ömrümüz vefa ederse görürüz:rolleyes:

Tohumdan yetişen çiçeklerim içinde 8 ay sonra çiçeğini gördüğüm sadece E.Milii.

Ben de balkonda bıraktım artık. Açık havada kalsın biraz diyorum. Bir yandan da her gün bakıyorum gözünün içine üşüdün mü diye. Annelik içgüdüsünü biraz abartarak yaşıyorum sanırım.

Soğukta bırakmak çözüm olur mu? Geçen sene kapalı balkona almıştım. Orası da epeyi soğuktu kışın. Yine çiçek göremedim. Çiçek görebilmek için ne yapmamız gerektiğini bilen paylaşırsa ne güzel olur.

Burada gördüğüm atlaslarla tanıdım bu çiçeği. Özellikle Güler hanımın ki ile.Epey aradım tesadüf bir apartmanın merdiven boşluğunda görünce kaçırırmıyım.Uzun süredir benimle epeyce de büyümüştü.

Bu yaz atlasım mantari bir hastalıktan kök kısmı kurudu ve tabi çiçeğini göremeden çok üzüldüm.
Tekrar çeliklerden tuttu mutluyum:D ama özlemle çiçeğini bekliyorum.Rengi, şekli nasıl olursa olsun yeterki çiçeğini göreyim.

gerçi ben onun şekli şemalini de seviyorum. bakmıssın yassı, bakmıssın üçgen,bakmıssın elips güzel işte seviyorum.
Ama yine de çiçekleri görmeyi çok istiyorum

Günüm hanıma katılıyorum. atlas ile ilgili bütün bilgileri okudum ve uygulamaya çalışıyorum ama çiçek görebilmek için ne yapmamız gerektiğini bilen paylaşırsa gerçekten ne güzel olur.

Daha önce atlas çeliğimin bir fotosunu açtığım konuda paylaşmıştım. Bu da bugün itibari ile son hali:

İngilizcesi iyi olan arkadaşlar bu sayfadan faydalanabilirler.
Burada çiçeklenmeyi hizlandırabilecek ipuçları var.

Mattslandscape.com How to How to make Epiphyllums bloom

Anladıklarını bize de anlatırlarsa müteşekkir oluruz.

İlk fotoğrafta gördüğünüz kırmızı çizgilerin içindeki gövde, bir atlasa ait. Marniera chrysocardium... Gövde kalınlığı yaklaşık bir buçuk iki parmak kalınlığında. Gördüğümde çok şaşırdım. Asıl şaşırtıcı olan ise sera içinde olmasına rağmen şimdiye kadar hiç açtırılamamış olması.
Eklenti 448807


Bunlarda anaçtan üretilmiş yavru marnieralar. Bunları gördükten sonra evimde bulunan 2 yılda ancak 20cm olan marnierayı açtırma umudumun çok çok azalmış olması.
Eklenti 448808

O kadar güzel açmaya başladı ki, yarın açmış çiçekleri fotoğraflarım.

Sahi, atlas çeliği gönderdiğim arkadaşlar, sizdekiler de benimki gibi çiçek açmıyorlar mı? Benimkinde dur durak yok. ;)

Sevgılı Guler hanım...
 

Sahi, atlas çeliği gönderdiğim arkadaşlar, sizdekiler de benimki gibi çiçek açmıyorlar mı? Benimkinde dur durak yok. ;)[/QUOTE]

Ben henuz atlasımı tutturma devresındeyım..Bır aydan fazla bır sure hareketsız uyudu...On gun kadar önce kabartı farkettım...Şu anda 2 cm e yakın yapragı oldu..Ben bu yıl yasasın çiçeklerini daha sonra görmeye razıyım..Tekrar tesekkur ederım....

Güler hanım ben atlasımı içeri mi alayım dışarı mı şu havalarda kararsız kaldım. şu an içerde sabah güneşi alan mutfak penceremde duruyor. ama inancıma göre içerde diye çiçek vermiyor. İnce uzun sürgünler veriyor habire. ne yapmalıyım?

Bendeki atlaslarda da yeni köklenip büyümeye başladılar. Aldığım atlaslarda da çiçek verme durumu hiç yok. Onlar belki daha büyük oldukları için gelecek yıl çiçek açabilirler. Şu anda üç farklı yerden aldığım atlas var. Ancak çiçek için henüz çok erken.

Sevgili arkadaşlar, atlas ile sorularınız varsa yine bu başlıkta kaktüs ve sukulentçi arkadaşlara sorun lütfen, benim bu konuda pek bilgim yok.
Evet, atlasım çok güzel ama ben ona özel bir şey yapmıyorum.
Toprağı kurudukça su veriyorum ve arada bir de suyuna potasyum koyuyorum. Ama her çiçek tomurcuğu verdiğinde ettiğim ilân-ı aşkı bir duymalısınız. :p
Dikenli olmasa avuçlayıp öpeceğim güllerime yaptığım gibi, onu yapamıyorum ama bol bol memnuniyetimi -teşekkürlerimi bildiriyorum.

(Eşim de beni deli sanıyor bu yüzden ama o artık alıştı çiçeklerime olan aşkımı ifade tarzıma)

Dün size " yarın çiçeklerinin fotoğrafını çeker yüklerim" demiştim.

Atlasım ve tohum kapsülü.

Benim atlasım ev içinde ( malum Ankaranın gece, gündüz sıcaklık farkı) evim sabahtan öğlene kadar güneşli.Ben kışın da sürekli en az üç saat pencere açıp havalandırırım.

Biz de aynını size hissediyoruz, uzak olmasanız biz de sizi öperdik;)
Deli sanabilirler, hiç mühim değil.

Tohum kapsülüne talibim... :D

İstediğiniz kadar göndereyim sevgili drhegeli, sanırım on taneden fazla var. ;)

Epiphyllum antonianus
 

Harika bunlara bayıldım.

Epiphyllum antonianus nereden temin edebilirim :confused:

Arkadaşlar Amerikan atlas derneğinin 2011 yılı gösterisinin olduğu sayfanın linki aşağıda. Bakmak isterseniz.
The Epiphyllum Garden: Epiphyllum Society of America, annual show 2011

Bu show için bunca atlası açtırmak için kesin bir formülleri var:p
Yoksa bunca güzel aynı anda nasıl açsın?

Sonunda benim de bir Güler atlasım oldu. Çok teşekkür ederim Güler Hanım ilginize ve bir o kadar çömert gönlünüze.

Daha önceki mesajlarımda da yazmıştım, çocukluğumda bir pembe bir kırmızı kocaman 2 atlasımız vardı. Sonra zaman içinde kaybolup gittiler. Bu bayram tatilinde, akrabamızın evinde yeni ekilmiş bir pembe atlas çeliği gördüm. Bunu nerden bulduğunu sorduğumda, komşusundan aldığını kocaman bir saksısı olduğunu anlatınca, hemen bahsi geçen komşuya gittim, görmek için. Laf lafı açınca yaklaşık 15 yıl önce bizim verdiğimizi söyledi. Hem kırmızısı hem pembesini bunca yıl koruyup kollamayı başarmışlar. Eski bir dosta rastlamış kadar mutlu oldum. Oldukça sağlıklı duruyordu bitki, kesinlikle direkt güneş almayan bir yerde, kışında çiçekler için yapılan serada duruyormuş. Bir kaç yıl önce, seranın naylonu yırtıldığı için soğuktan zarar görmüş ve bu kadar kalmış. Gökte ararken yerde bulmak diye buna derim ben...:D

Karşınızda epiphyllum deutsche kaiserin... Ben hayran kaldım kendisine, umarım baharda çiçekli halini de fotoğraflayabilirim. Bir iki dal istediğimde sahibi kökünün yarısını bölmek istedi, bu güzelliğin bozulmasına gönlüm asla elvermedi, bir iki dal çelik aldım sadece. Umarım bir gün bizimde böyle güzel,gelişmiş bir pembe atlasımız olur.

Eklenti 450575

Dalından üretmede çok zorlandığını anlattı sahibi, sürekli çürüyormuş denemeleri. Bu arada saksının tabağına kırılıp düşmüş bir dal bulduk, kendi kendine kök salmıştı, topraksız olmasına rağmen. Dalı kestikten sonra 10 gün boyunca bekletmesini söyledim bende.

Bunlarda benim aldığım çelikler, umarım bu sefer başarabilirim. Dallar çok büyük değil genel olarak, kalem uzunluğunda zaten pembe atlasın genel karakteri bu.

Eklenti 450580
Eklenti 450581

Sayın Sakdağ; Uzun bir aradan sonra sizin verdiğiniz bir yerden çelikleri almanıza sevindim. İnsan gerçekten mutlu oluyor. Ben atlaslarda köklenme olacağını düşünmüyordum. Havai köklenme yapmalarına rağmen nedense istediğiniz yerden köklenmiyorlardı. Tabağa düşen bir parçanın köklendiğini yazınca benim kaynana topuzu yavrularını kendisini büyütebilmek ve daha çok çiçek açmasını sağlamak, başkalarına verebilmek amacı ile koparıp bir tabak içinde mutfaktaki bir rafa koyduğum geldi. Bir süre onları orada unutunca çoğunluğu kök salmaya başlamış halde gördüm. Tabakta konması halinde acaba kök çıkarmasına faydası oluyormu şeklinde düşünmeye başladım.
Eklenti 450689
Eklenti 450690
Eklenti 450691

Sayfalarda tesadüfen Gülsen hanımın yaptığı bir uygulama dikkatimi çekti. Atlas çeliklerini çay bardağı içerisinde suda köklendiriyormuş. Yaptığı uygulama ise kaynatıp soğuttuğu su içerisinde beklemesi durumunda kökleniyormuş. İsterseniz bir çeliğin köklenmesini de bu şekilde deneyebilirsiniz.
http://www.agaclar.net/forum/uyeleri...i/28346-47.htm
1385. mesajda bardak içinde köklenmiş atlas var. Daha sonra da açıklamasını yapmış.
İnşallah hepsi kısa zamanda köklenirler ve güzel çiçeklerini açarlar.

Benim de çocukluğumda böyle güzel bir atlasımız vardı ablamın çiçeğiydi diye hatırlıyorum taaa evde hiç kaktüs yokken .Ablama şimdi sorduğumda nereden aldığını o çiçeği hiç hatırlamıyor.Sonra ben fen bilgisi dersinde dönem ödevi olarak bir kaktüs yetiştirince kaktüslerle ilgilenmeye başlamıştım.Atlas çiçeğimiz öyle güzel kırmızı çiçekler açmıştı ki evde böyle bir çiçeğin olduğunu anlamıştık .Fakat o da çok az güneş gören bir damda yuvarlak bir boya tenekesinde ekiliydi.Sonra o bahçeli evden apartmana taşınınca ancak yarısını getirebildim o kaktüslerin atlas da o evde kaldı .Gerçi gelen kiracı hala görüştüğümüz komşumuzun geliniydi geçen yıl ona gittim ve o atlası sordum o da ,ne yazık ki beyin kanamsı geçirmişti bir kez, hatırlayamadığını söyledi.Biz Adana da aktarlara Çerçi Yusuflar deriz ,ismi öyle kalmış oradan mor boya fiye bir gübre almıştım.Meğerse demir sülfatmış o kaktüsler çok güzel çiçekler açtırıyordu...Yıllar sonra nereden nereye...

Neredeydi o ev çalmıycam söz şöyle bir budayacam güzel çiçekler açsın diye.Dallarının küçük olması olumlu bir etken bir bakıma .İşin sırrı az sulama fısfısla nemlendirme ve fazla derine dikmeme .Derine dikildiği zaman köklenecek bölge çürüyor çünkü....Kolay gelsin....

Sn Sakdag harika bir süpriz olmuş.Ata yadigarı.

Güler Hanım iyi günler, Atlas Çiçeğiniz çok güzel Maşaallah. Bende Atlas Çiçeğinizin çeliğine talibim. Banada yollarsanız çok sevinirim. Özel mesajla adres bilgilerimi yazdım size. Şimdiden Teşekkür ederim :)

Sayın Ademiroğlu,
Arama motoruna Atlas çelikleri yazıp istekleri o başlıkta yapıyoruz.
Sizin ki mesaj bir, talep Atlas çeliği olmuş.
Hoş geldiniz.

Bu balık kılçığı atlas toprak ortamda tam üç kere köklendirme ve sonra da çürüme dönemi geçirdi, bir buçuk yıldır. En son çürüme yaptığında ''yeter artık bıktırdın beni'' diyerek, bir gecelik gelinin dibine bıraktım çeliği. Amacım bir süre orada bırakıp, ucu kuruduktan sonra diatomite geçirmekti. Baktım ki, yatay dururken toprağa bir sürü kök salmış, üstelik hemen hemen her gözünden de sürgün vermiş... Orada kalacak artık.;)

Eklenti 454905

Ben de tüm kilçıkları aynı saksıya attım, kardeş kardeş geçiniyorlar:p

Birçok atlası diatomite aldım ben. Deusthce kaiserin, saksının dibinde bulduğum mini kökleri olan çelik, hemen canlandı, kökleri pet bardak saksısını doldurdu.Yapraklarındaki buruşukluk gitii, tombullaştı.Diğer çelikleri daha dikmedim, çelik alalı 20 gün oldu sanırım, henüz uçlarının kurumadığını görüyorum.
Eklenti 454921


Marniera crysocardium'da çabucak tuttu.
Eklenti 454922

atlas çiçekleri yok mu bize çok şey öğrettiler.Eğer üniversitede ziraat mühendisliği okusaydık oturup bir kitap yazardık tecrübelerimizden faydalanarak.Hayatımızı ikiye bölecek olursak da atlas çiçeğinden önce ,atlas çiçeğinden sonra diye ayıracağız heralde....;);)

Avrupa da yaşayan bir arkadaş göndermişti sağolsun.Buradan ona çok teşekkür ederim .Yaz boyunca güneşten yanmasın diye koruduğum için çelikleri ince ince gelişti şimdi tekrar bu sürgünlerin ucu kalınlaşmaya başladı ama neredeyse kış geldi. Işığı bol fakat güneşsiz bir yer bulmakta güçlük çektim doğrusu.Bakalım bu sürgünler nereye kadar uzayacaklar..Gel keyfim geeel :(:(

Fazla korumacı davranıyorsunuz.
O kadar da hanım evladı bir bitki değil ki atlas.
Benimki bahçede hala, güneş de alıyor.
Yeter ki öğlen saatlerinde olmasın, güneş pek dokunmuyor.
Bir de salyangozlar olmasa...
Kolay gelsin.

Benim vefalı.... bir yandan çiçekleri soluyor bir yandan hem tomurcuk, hem çiçek, hem de sürgün vermekte.

Allah nazardan saklasın Güler hanım harika görünüyor. :)

[QUOTE=Güler;1220336]Benim vefalı.... bir yandan çiçekleri soluyor bir yandan hem tomurcuk, hem çiçek, hem de sürgün vermekte.

GÜLER atlası bır ekol...Yakında Güler atlası olmayan ev kalmayacak sayenızde...izimkisi şimdilik büyüyor.Birgün çiçeklerinide göreceğim inşallah...

Seradan geliyorlar ya o yüzden Sayın Jezebel.Tabi zamanla alışıyorlar.Biraz zamana ihtiyaçları var .Bir de camdan süzülerek birden güneşe bırakılanlarda ciddi yanıklar oluşmuştur.Hatta bazılarını kaybedip dipten çıkan yavrularını yaşatmaya çalıştığım olmuştur...Saygılar...