![]() |
|
|
![]() |
#2 |
Ağaç Dostu
|
Filiz'ciğim ben alalı tam hatırlayamıyorum ama bir yıla yaklaştı galiba. Dağıtmaya hazır oldu. Çiçekçi'nin dediği gibi bir süre ben de pek sık yapmadım. İki aydır daha sık yapıyorum ve üremeleri hızlandı. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#7 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 28-05-2007
Şehir: karşıyaka/izmir
Mesajlar: 111
|
Merhaba 10 Yıldır kefir kullanıyorum. Çoğaldıkça çevreme verdim verdim, sonunda benim kefir bozuldu ama dağıttığım hiç bir dostum ,düzgün yapamadığı için onlardan da alamadım, çöpe atmışlar. Hazır Ege üniversitesinin şişedeki kefirini aldım .Tekrar başladım fakat bir şey farkettim. İlk kefirimin tadı daha güzeldi. Orta Asya'dan,Türkmenistan'dan gelmişti. Ege üniversitesi birşeyi bence eksik yapıyor. Dışarıdan gelen tamamen ayran tadında kıvamı farklıydı. Memet beyin dediği gibi Egenin ki küf tutuyor ve çabuk bozuluyor.Eski kefirimden bulunduran varsa bana bir zahmet özelden ulaşsın. Çünkü kefir cilde de çok iyi geliyor ve en önemlisi vücut çok dirençli oluyor. Anneme hep hatırlatırdım ''kedinin sütünü verdin mi?''.Annem anlardı ki kefirin sütü değiştirilecek ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#8 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Üniversiteden kefir alırken verdikleri formda, anlattığınız farklılıktan sözediliyordu. Kefirin homojen olmadığı, her mayanın farklı özellikler gösterdiği söyleniyordu. Aynı kefirden ayrılan mayaların, zamanla farkılaştığı anlatılıyordu. Belki Türkmenler, Kefiri ana vatanı kafkasya'dan alırken başka bilgiler de edinmişlerdir. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#11 |
/
Giriş Tarihi: 07-04-2019
Şehir: GB
Mesajlar: 29
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#12 |
Ağaç Dostu
|
Ne güzel, demekki sizi çok sevdi. Şaka bir yana, havalar çok sıcak ya, e maşallah sizin mayalar da iyi semirmişti. Arada bir kavanozu sallarsanız, homojen olmasını sağlarsınız. İsterseniz mayalanmaya dolapta devam ettirebilirsiniz. Tadı iyi ise mesele yok. Sonucu yazar mısınız lütfen? |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#13 |
Ağaç Dostu
|
Benim çok sevdiğim kesin. ![]() Dediğiniz gibi yaptım. Yalnız, kavanozu sallmadan önce bir miktar süt ilave ettim. Mayalarım parçalanmasın diye. Süzdüm ve dolaba aldım. Tadı iyi. Ben biraz daha ekşi seviyorum. Bu defa süt kattığım için olsa gerek biraz hafif oldu. Mayaları da suya aldım. Onlar da iyi gözüküyorlar. Arz ederim Efendim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#14 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Kefir kullanan arkadaşlar, gördükleri yararı aktarsalar, faydaları konusunda da bilgimiz birikse.. Ben kullanmaya başladıktan bir iki gün sonra, sakin rahat ve dinlendirici uyku uyumaya başlarım, söz gelimi. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#15 |
Ağaç Dostu
|
Kefirdeki kalori miktarını araştırırken bu köşe yazısını buldum ve sizlerle paylaşmak istiyorum. Ve bunu... Kefir mayası, keçi tulumu içine konan inek sütünün dana ve koyun şirdenleriyle pıhtılaştırılması yoluyla elde ediliyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#16 |
Kaybettik, Allah rahmet eylesin
|
Filiz, alıntılar çok güzel, ben özellikle şu bölüme dikkat çekmek istedim; "Kefir tanesindeki mikroorganizma topluluğu çok hassas ve istenmeyen mikropların bulaşması için çok uygun bir ortamdır." Bu konuya çok dikkat etmeli.. Yazının tümünü okumak gerek. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#18 |
Ağaç Dostu
|
Efendim, teşekkür ederim. Vazgeçmedim. Sayenizde işi öğrendim. Şimdi üretim yoluna girdi. Hatta konuklarıma da tattırdığım oluyor. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#19 |
Ağaç Dostu
|
Sevgili kefirciler. Kefirleriniz şişeciklere konuldu, hazır. Fakat hava sıcaklığı yine artıyor. Ne yazıkki göndereceğim yerler, hiç biri merkez olmadığı için 1 günde ulaşamıyor. İki günlük sıcakta beklemenin ise, danelerde bozulmaya yol açacağı düşüncesindeyim. Eylülün ilk haftasında da ben yolculuğa çıkıyorum. Yani biraz daha beklemek durumundayız. Merak etmeyin diye yazmak istedim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#20 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 82
|
Kefir mayasını yollayan kişiler varsa, ne şekilde paketleyip kargoya verdiklerini anlatabilirler mi? Su içinde sakladığım için, kargo almak istemiyor.Susuz gönderirsem kefir bozulmaz mı ? Kolayı varsa anlatırsanız sevinirim. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#22 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2007
Şehir: Muğla-Beşkaza
Mesajlar: 236
|
Sayın Melnils; Kargo merkezine bugün gittiğimde gönderdiğiniz kargoyu geri göndermek için ayırmışlardı.(Adresimi bulamamışlar.)Eve gelip hemen 750 ml. kadar kaynatılıp oda sıcaklığında olan süte koydum.Üzerini örtmeden soba yanan odaya koydum.Mayayı kokladığımda peynir gibi kokuyordu.Rengi çökelek gibi beyaz ve biraz sulanmıştı.Umarım bozulmamıştır. Yarın öğlen saatlerinde kefirin olup olmadığını kontrol edeceğim.Eğer bozulmuşsa sizden bir kere daha göndermenizi rica edeceğim.Zahmetleriniz için binlerce teşekürler.Saygılarımla. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#23 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 82
|
Bozulmuşsa yeniden yollayabilirim tabi. Bende de zaman zaman kefirin sütü su ile ayrılıyor. Ama ben bu durumun kullandığım pastorize sütlerin markalarından dolayı olduğunu düşünüyorum. Ben buzdolabında uzun süre sakladığım kefiri yeniden yapıcaksam bir gün az miktarda sütte (250ml) bekletiyorum. Kefirler kendine gelsin diye. Olan kefiri içmiyorum. İkinci partiyi normal tüketiyorum ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#24 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2007
Şehir: Muğla-Beşkaza
Mesajlar: 236
|
Biteviye kontroller soncunda tam umudumu kesmiştim ki; 30 saatin sonunda oda sıcaklığında bekleyen süt incir uyutması gibi koyulaşmıştı.Tadı tadımsı, biraz yoğurdu andırıyordu.Plastik süzgeçte süzdükten sonra biraz sulandırıp buzdolabına koydum.Kefir danelerini ise biraz toz şeker attığım plastik şişeyle buzdolabına kaldırdım.Umarım yanlış yapmamışımdır.Elde ettiğim ürün de kefirdir. Sayın Melnils size tekrar teşekkürler. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#25 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 30-09-2007
Şehir: Muğla-Beşkaza
Mesajlar: 236
|
Sanırım benim elde ettiğim kefir değil, cam şişede kalanında şişenin dibinde su birikiyor ve heterojen bir görüntü var.Dünden beri kefirin tadı ekşimediği gibi daha tatlandı.Acaba bu kefirmidir? Pazartesi yeni bir deneme daha yapacağım. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#26 |
Ağaç Dostu
|
Kefiri, mayalanırken arada bir sallamanız gerekir, o zaman homojenleşecektir. Tadı istediğiniz gibiyse sorun yok demektir. Yalnız lütfen mayalarınıza musluk suyu ve metal bir şey değdirmemeye çalışın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#27 |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 343
|
Merhaba, Kefirin önemli bir tartışma başlattığını gördüm. Bu konudaki bilgilerimi paylaşmak istiyorum. Tüm dünyada önemli bir ilgi görmeye başlayan kefir, Kafkasya'da binlerce yıldır tüketiliyor. Bazı iddialara göre kefirden Kur'an'da da söz ediliyor. Kefir, 19'uncu yüzyıla kadar Kafkasya'da bulunan halklara mahsus bir mayaymış. Efsaneye göre bir Rus prensesi bir Kafkasyalı delikanlıyı ayartıp bu mayayı çalmış. O zamana kadar Kafkasya halkları bu mayayı kimseye vermezmiş. Kefir kelimesinin, bu içeceğin yarattığı etkiye atfen Türkçe "keyif" kelimesinden geldiği, dünya çapında kabul edilen bir iddiadır. Kefir gerçekten de küçük miktarda alkol içerir. Ama bu miktarda alkol zaten insanın sindirim sisteminde doğal olarak oluşuyor. Yani meyve, şekerli gıda **** karbonhidrat tükettiğimizde zaten alkol oluşuyor. Karbonhidratlar tükürükte bulunan enzimlerle şekere çevriliyor. Bu şeker sindirim sistemimizde bulunan doğal mayalar tarafından alkole dönüştürülüyor. Yani softalar alkolün en küçük miktarının haram olduğunu söyleseler de, aslında sindirim sistemimimizde alkol zaten her zaman oluşuyor. Bu konunun başlangıcında yaşanan polemik ile ilgili de bir kaç söz söylemek isterim. Kefir gerçekten de Kafkasya'dan kaynaklanır. Ama bir kaç bin yıl önce Türklük **** başka bir milliyet gibi bir konu yoktu. Yani bu konuyu başlatan sayın Sebahattin Sargın'ın iddia ettiği gibi Kafkas Türkleri ifadesi çok doğru olmamış. Ama polemiği başlatan sayın Nartsawa'nın itirazları da çok doğru değil. Çünkü bu Kafkasya halklarının Orta Asya'dan, tıpkı Türk kavimlerinin göçleri benzeri bir göç ile bir kaç bin yıl önce göçtükleri, genel kabul gören bir teori. Daha sonra bu halklar Kafkasya'dan Moğol istilası ile dağılıp Avrupa'ya yayılmışlar. Mesela Kral Arthur'un kılıcı excalibur'un aslında bir Kafkas devleti olan Alan İmparatorluğu'nun efsanesi olduğu biliniyor. İskoçya'yı bile bu insanlar kurmuş. Hatta London kelimesi de bu insanların dilinde durgun su kelimesinden kaynaklanıyormuş. Bu halk da Kafkasya ve öncesinde Orta Asya kökenliymiş. Yani kafatasçılığın gereği yok. Neyse kefire dönelim. Kefir çok sayıda maya ve mantarın oluşturduğu bir simbiyoz yaşam formudur. Bugün hala içeriği tam olarak bilimsel anlamda çözümlenememiştir. İşte tam bu nedenledir ki ticari olarak satılan sözde kefirler gerçekten "Kefir" değildir. Çünkü içindeki maddelerin tamamını tanımlayamadığınız bir gıda, ticari olarak satılabilir bir madde değildir. (Kimse bana coca cola özütünden bahsetmesin, çünkü nasıl satılabildiğini bilmiyorum.) Yani kefir mayasıyla sütü mayalayıp satamazsınız. Çünkü mayalanmadan sonra oluşan maddeyi bilimsel olarak tanımlayamazsınız. Ama ortada bir gerçek var ki, kefiri binlerce yıldır kullanan insanlar, bu mayalı içkiden, bugünün bilimsel teknikleriyle geliştirilen ilaçlarından sağlayamadıkları yararı sağlamışlar. Ve bu yararı, ancak bugün, analitik düşünmeyi yaşam biçimi halini getirmiş batılı ülke insanları yeni keşfetmişler. Gerçekten bugün gizemini korumayı başaran belki de tek madde kefirdir. Basit anlatımıyla kefir, bulgur büyüklüğünden fındık büyüklüğüne kadar değişen boyutlardaki bir canlı formudur. Bu yaşam formu, çok sayıda mikroskobik tek hücreli canlının, bir bütünlük oluşturacak şekilde bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Bu çok sayıdaki canlının oluşturduğu matriks, üreme yoluyla çoğalıyor. Yani kefir ancak varolan kültürden çoğaltılabilir, labaratuar ortamında da olsa oluşturulamıyor. Yani bugün dünyada varolan kefir tanelerinin kaynağı tektir. (Gerçi kefir ile ilgili uluslararası Yahoo grubunda Ege Üniversitesi'nden bir öğretim görevlisi, bir hayvan bağırsak dokusunda kefirin belirli koşullarda yaratılabildiğini iddia etmişti) Kefir ile mayalanan süt, zararalı mikropların üremesi için olumsuz bir ortam oluşturur. Yani gerekli koşullar sağlandığında kefirde zararlı mikrop üremez. Örneğin mayalanmış kefir içinde bekletilen etin, günlerce (hatta aylarca) oda sıcaklığında kaldığı halde bozulmadığı görülmüştür. Yine de kefir yapılırken mümkün olan maksimum hijyen koşullarının sağlanması bir zorunluluktur. Biraz uzun bir yazı oldu ama kusura bakmayın. |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#28 |
Ağaçsever
Giriş Tarihi: 29-07-2007
Şehir: istanbul
Mesajlar: 82
|
Sevgili hatipali74, kefiri ekşitmek istiyorsanız en az 2 gün bekletmeniz gerekir, ben öyle yapıyorum. 24 saat bekleyen kefirin süt gibi tadı oluyor. Süt içinde bekledikçe ekşiyor. Tadı ekşi ayran gibi oluyor. İstediğiniz tadı ayarlıyabilirsiniz. Ben ekşi sevdiğim için 2 gün bekletiyorum, bazen 3 gün.. Kefir ekşidikçe yararlılığının artığını okumuştum. Yoğurt kıvamındaki kefiri süzmek için kullandığınız suyun içme suyu olması sizin yararınıza ![]() ![]() |
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#29 | |
Ağaç Dostu
Giriş Tarihi: 10-11-2007
Şehir: Istanbul
Mesajlar: 343
|
Düzeltme
Alıntı:
Kefir tanelerini buzdolabında su içinde bekletebilirsiniz. Ama kesinlikle suya şeker koymayın. Tıpkı sütü mayaladığınız gibi, şekerli suyu da kefir taneleri ile oda sıcaklığında mayalayabilirsiniz. Bu karışımın içine limon dilimleri gibi çeşitli aroma verici maddeler ekleyebilirsiniz. Sonuçta gazoz benzeri ama ondan çok daha yararlı bir içecek elde edebilirsiniz. Bu, su kefiridir. Ancak bir kez su kefirine dönüşen kefir taneleri, bir daha süt mayalamakta kullanılamaz. Ayrıca süt içinde hızla büyüyüp çoğalan kefir taneleri, su kefirinde çoğalmaz. Yani kefir mayanızı süt mayalamak için kullanmaya devam edecekseniz, bu taneleri asla şekerli suya koymayın. Yoksa taneleriniz geri dönüşü olmayan su kefiri yoluna girmiş olacaktır. Düzenleyen polatuz : 26-11-2007 saat 23:18 Neden: ilave bilgi |
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
#30 | |
Ağaç Dostu
|
Alıntı:
|
|
![]() |
![]() ![]() |
![]() |
Konu Araçları | |
Mod Seç | |
|
|